Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Mutəffifin Suresi, 12. Ayet:
Onu həddi aşan günah
kardan
başqa heç kəs inkar etməz....
Mutəffifin Suresi, 12. Ayet:
Onu haddi aşan günah
kardan
başka kimse yalanlamaz....
Bəqərə Suresi, 74. Ayet:
(Ne var ki) bunlardan sonra yine kalpleriniz katılaştı. Artık kalpleriniz taş gibi yahut daha da katıdır. Çünkü taşlardan öylesi var ki, içinden ırmaklar kaynar. Öylesi de var ki, çatlar da ondan su fışkırır. Taşlardan bir kısmı da Allah korkusuyla yu
kardan
aşağı yuvarlanır. Allah yapmakta olduklarınızdan gafil değildir....
Bəqərə Suresi, 74. Ayet:
(Ne var ki) bunlardan sonra yine kalpleriniz katılaştı. Artık kalpleriniz taş gibi yahut daha da katıdır. Çünkü taşlardan öylesi var ki, içinden ırmaklar kaynar. Öylesi de var ki, çatlar da ondan su fışkırır. Taşlardan bir kısmı da Allah korkusuyla yu
kardan
aşağı yuvarlanır. Allah yapmakta olduklarınızdan gafil değildir....
Bəqərə Suresi, 74. Ayet:
Sonra, bunun arkasından yine kalbleriniz katılaşdı. Şimdi o, taş gibi, yahud daha katı. Çünkü taşın öylesi vardır ki ondan ırmaklar kaynar, öylesi vardır ki yarılıb ondan su fışkırır, öylesi de vardır ki Allah korkusiyle yu
kardan
aşağı düşer (yüksekden aşağı yuvarlanır). Allah, ne yaparsanız (hiç birinden) gaafil değildir. ...
Bəqərə Suresi, 192. Ayet:
Bundan sonra eğer (inkârdan ve savaştan) vazgeçerlerse, o taktirde muhakkak ki Allah, Gafûr'dur (mağfiret edendir), Rahîm'dir (rahmet sahibidir)....
Bəqərə Suresi, 192. Ayet:
Eğer inkârdan (ya da savaştan) vazgeçerlerse, şüphesiz ki, Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir....
Bəqərə Suresi, 193. Ayet:
Temel hak ve özgürlüklere yapılan tecavüz, baskı, zulüm, işkence, fitne tamamen yok oluncaya; sadece Allah’ın düzeni, din, medenî kurallar, Allah adına varlığını ve hâkimiyetini sağlayıncaya kadar onlarla savaşın. Eğer inkârdan, küfürden, işkence ve zulümden vazgeçerlerse, inkâr ile, isyan ile baskıya, aleyhte propagandaya devam eden zalimlerden başkasına düşmanca davranmayın....
Bəqərə Suresi, 193. Ayet:
Bu fitne (işkence) ortadan kalkıp din ve itaat yalnız Allah’a mahsus oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer inkârdan ve tecavüzden vazgeçerlerse, bilin ki zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur....
Bəqərə Suresi, 212. Ayet:
Kâfir olanlar için dünya hayatı câzip kılındı. (Bu yüzden) onlar, iman edenler ile alay ederler. Oysa ki, (iman edip) inkârdan sakınanlar kıyamet gününde onların üstündedir. Allah dilediğine hesapsız rızık verir....
Bəqərə Suresi, 212. Ayet:
Kâfir olanlar için dünya hayatı câzip kılındı. (Bu yüzden) onlar, iman edenler ile alay ederler. Oysa ki, (iman edip) inkârdan sakınanlar kıyamet gününde onların üstündedir. Allah dilediğine hesapsız lutufta bulunur....
Bəqərə Suresi, 245. Ayet:
Menzellezî yukridullâhe
kardan
hasenen fe yudâifehu lehû ed’âfen kesîrah(kesîraten), vallâhu yakbidu ve yebsut(yebsutu) ve ileyhi turceûn(turceûne)....
Bəqərə Suresi, 245. Ayet:
1.
men
: kim
2.
zellezî (zâ ellezî)
: o kimse ki sahip, o ki sahip, yapan
3.
yukridu
: borç verir
4.
allâhe
: Alla...
Ali-İmran Suresi, 76. Ayet:
Hayır, yol var: Kim verdiği sözü dosdoğru yerine getirir ve (hakkı inkârdan, kötülüklere sapıp Allah'a karşı gelmekten) sakınırsa, şüphesiz Allah sakınanları sever....
Ali-İmran Suresi, 164. Ayet:
Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler....
Ali-İmran Suresi, 164. Ayet:
Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler....
Maidə Suresi, 3. Ayet:
Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkasının adı anılarak kesilen; boğulmuş, vurulmuş, yu
kardan
düşmüş, boynuzlanmış, canavar yırtmış olup da canlı iken kesmedikleriniz; dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanan hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet (şans) aramanız size haram kılındı. Bunların hepsi doğru yoldan çıkmaktır. Bugün kâfirler, dininize karşı ümitsizliğe düşmüşlerdir. Onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım. Size din olarak İslâmı beğendim....
Maidə Suresi, 12. Ayet:
Ve lekad ehazallâhu mîsâka benî isrâîl(isrâîle), ve beasnâ minhumusney aşera nakîbâ(nakîben) ve kâlellâhu innî meakum lein ekamtumus salâte ve âteytumuz zekâte ve âmentum bi rusulî ve azzertumûhum ve akradtumullâhe
kardan
hasenen le ukeffirenne ankum seyyiâtikum ve le udhılennekum cennâtin tecrî min tahtıhel enhâr(enhâru), fe men kefere ba’de zâlike minkum fe kad dalle sevâes sebîl(sebîli)....
Maidə Suresi, 12. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
ehaze allâhu
: Allâh (c.c.) aldı
3.
mîsâka
: mîsâk
4.
benî isrâîle
: İsrailoğulları
Əraf Suresi, 174. Ayet:
Belki inkârdan dönerler diye âyetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz....
Əraf Suresi, 174. Ayet:
Belki inkârdan dönerler diye âyetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz....
Əraf Suresi, 174. Ayet:
Belki inkârdan vazgeçerler diye, âyetleri Biz iyice açıklıyoruz....
Ənfal Suresi, 19. Ayet:
(Ey kâfirler!) Eğer siz fetih istiyorsanız, işte size fetih geldi! (Yenelim derken yenildiniz.) Ve eğer (in
kardan
) vazgeçerseniz bu sizin için daha iyidir. Yine (Peygamber'e düşmanlığa) dönerseniz, biz de (ona) yardıma döneriz. Topluluğunuz çok bile olsa, sizden hiçbir şeyi savamaz. Çünkü Allah müminlerle beraberdir....
Ənfal Suresi, 19. Ayet:
Ey kâfirler, iki gruptan lâyık olana fetih ve yardım ihsanını istiyorsanız eğer, sizden haklı olan tarafa, müslümanlara fetih ve zafer ihsan edilmiştir. Eğer inkârdan ve peygamberle savaşmaktan vazgeçerseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. Tekrar peygamber düşmanlığına ve mü’minlerle savaşa teşebbüs ederseniz, biz de ona tekrar yardıma başlarız. Yer götürmez ordularınız bile olsa, aslâ, hiçbir şekilde ordularınız size fayda sağlamayacaktır. Allah mü’minlerle beraberdir....
Ənfal Suresi, 19. Ayet:
Eğer fetih istiyor idiyseniz (ey kâfirler,) işte size fetih; ama eğer (inkârdan ve eski yaptıklarınızdan) vazgeçerseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Yok, geri dönerseniz biz de döneriz. Topluluğunuz çok da olsa, size bir şey sağlayamaz. Çünkü Allah mü'minlerle beraberdir....
Ənfal Suresi, 19. Ayet:
(Ey kâfirler!) Eğer siz fetih istiyorsanız, işte size fetih geldi! (Yenelim derken yenildiniz.) Ve eğer (in
kardan
) vazgeçerseniz bu sizin için daha iyidir. Yine (Peygamber'e düşmanlığa) dönerseniz, biz de (ona) yardıma döneriz. Topluluğunuz çok bile olsa, sizden hiçbir şeyi savamaz. Çünkü Allah müminlerle beraberdir....
Ənfal Suresi, 19. Ayet:
Eğer fetih istiyor idiyseniz (ey kafirler) işte size fetih; ama eğer [in
kardan
ve eski yaptıklarınızdan] vazgeçerseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Yok, geri dönerseniz biz de döneriz. Topluluğunuz (sayıca) çok da olsa size bir şey sağlayamaz. Çünkü Tanrı inançlılarla beraberdir....
Yunus Suresi, 6. Ayet:
Gece ve gündüzün peş peşe değişmesinde ve Allah'ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde, inkârdan ve kötülüklerden sakınan bir topluluk için âyetler vardır....
İbrahim Suresi, 32. Ayet:
(32-33) Gokleri ve yeri yaratan, yu
kardan
indirdigi su ile rizik olarak urunler yetistiren, emri geregince denizde yuzmek uzere gemileri, nehirleri, belli yorungelerinde yuruyen ay ve gunesi, geceyle gunduzu sizin buyrugunuza veren Allah'tir....
İbrahim Suresi, 32. Ayet:
(32-33) Gökleri ve yeri yaratan, yu
kardan
indirdiği su ile rızık olarak ürünler yetiştiren, emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri, nehirleri, belli yörüngelerinde yürüyen ay ve güneşi, geceyle gündüzü sizin buyruğunuza veren Allah'tır....
İbrahim Suresi, 33. Ayet:
(32-33) Gokleri ve yeri yaratan, yu
kardan
indirdigi su ile rizik olarak urunler yetistiren, emri geregince denizde yuzmek uzere gemileri, nehirleri, belli yorungelerinde yuruyen ay ve gunesi, geceyle gunduzu sizin buyrugunuza veren Allah'tir....
İbrahim Suresi, 33. Ayet:
(32-33) Gökleri ve yeri yaratan, yu
kardan
indirdiği su ile rızık olarak ürünler yetiştiren, emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri, nehirleri, belli yörüngelerinde yürüyen ay ve güneşi, geceyle gündüzü sizin buyruğunuza veren Allah'tır....
İsra Suresi, 89. Ayet:
Şânım hakkı için, bu Kur’ân’da, insanlara her çeşit misâlden (ve ma'nâdan)muhtelif şekillerde açıkladık. Yine de insanların çoğu, inkârdan başka bir şeyi kabûl etmediler....
İsra Suresi, 89. Ayet:
Yemin olsun, biz bu Kur'an'da, insanlar için her örnekten nicelerini sıraladık. Ama insanların çoğu inkârdan başka bir şeyde diretmediler....
İsra Suresi, 99. Ayet:
Görmediler mi ki, şübhesiz gökleri ve yeri yaratan Allah, kendilerinin benzerini yaratmaya da hakkıyla gücü yetendir. Kendileri için bir ecel ta'yîn etti ki, onda hiç şübhe yoktur. Fakat zâlimler, inkârdan başka bir şeyi kabûl etmediler....
İsra Suresi, 99. Ayet:
Görüp düşünmüyorlar mı ki gökleri ve yeri yaratan Allah, kendilerinin benzerini yaratmaya elbette kadirdir?O, kendileri için asla, şüphe götürmeyecek bir vâde belirlemiştir. Ama zalimlerin işleri güçleri inkârdan ibaret!...
İsra Suresi, 99. Ayet:
Görmediler mi ki, gökleri ve yeri yaratan Allâh, kendilerinin benzerini yaratmağa da kâdirdir? Kendileri için, bir süre koymuştur, onda hiç şüphe yoktur. Ama zâlimler inkârdan başka bir şey yapmazlar....
İsra Suresi, 99. Ayet:
Onlar görmüyor mu ki, gökleri ve yeri yaratan Allah'ın gücü, onların benzerini yaratmaya da yeter? Allah, onlar için de geleceğinde kuşku olmayan bir ecel belirlemiştir. Fakat zalimler yine inkârdan geri durmazlar....
İsra Suresi, 99. Ayet:
Görmediler mi ki, o, gökleri ve yeri yaratan Allah, kendilerinin benzerlerini yaratmaya da Kaadir'dir. Onlar için bir süre belirlemiştir, bunda kuşku yok. Ama zalimler, inkârdan başka bir şeyde direnmiyorlar....
Taha Suresi, 82. Ayet:
Şu da muhakkak ki inkârdan dönüş yapan, iman eden, güzel ve makbul işler yapan, böylece doğru yola giren kimseyi de affederim....
Taha Suresi, 82. Ayet:
İn
kardan
dönüp tövbe eden, iman edip güzel işler yapan ve hidayete devam eden kimse için de, muhakkak ki Ben çok bağışlayıcıyımdır....
Taha Suresi, 82. Ayet:
Kim in
kardan
vazgeçip tövbe eder, iman edip salih amel işler ve hidayete devam ederse, şüphesiz ki ben, onu çokca bağışlarım....
Həcc Suresi, 41. Ayet:
1.
ellezîne
: o kimseler, onlar
2.
in
: eğer, ise
3.
mekkennâ-hum
: onlara imkân verdik
4.
fî el ardı
: yeryüzünde...
Möminun Suresi, 32. Ayet:
İçlerinden (seçip beğendiklerimizi) kendilerine peygamber olarak gönderdik. (O da onlara): «Allah'a ibâdet edin, O'ndan başka sizin için (hakiki) hiçbir tanrı yoktur; artık (inkârdan, puta tapmaktan, azgınlık göstermekten) sakınmazmısınız ?» dedi....
Furqan Suresi, 36. Ayet:
Onlara, âyetlerimizi yalanlayan millete gidin, dedik. (O millet buna rağmen yalanlama ve inkârdan vazgeçmeyince) çok geçmeden onları fena halde yok ettik....
Şüəra Suresi, 10. Ayet:
(10-11) Bir vakit de Rabbin Mûsâ’ya: "Haydi! o zulme batmış olan topluma, yani Firavun’un halkına gidip, "hakkı inkârdan ve azgınlıktan sakınma zamanı gelmedi mi? de!" diye nida etti....
Şüəra Suresi, 11. Ayet:
(10-11) Bir vakit de Rabbin Mûsâ’ya: "Haydi! o zulme batmış olan topluma, yani Firavun’un halkına gidip, "hakkı inkârdan ve azgınlıktan sakınma zamanı gelmedi mi? de!" diye nida etti....
Şüəra Suresi, 89. Ayet:
'Ancak Allah’ı inkârdan, iki yüzlülükten, cehalet ve kötü ahlâktan arınmış temiz, saf bir kalp ile, aklıselim ile, iman, ilim, güzel ahlâk ve sâlih amelle Allah’ın huzuruna gelenler o gün mahcup olmaz.'...
Şüəra Suresi, 161. Ayet:
Hani kardeşleri Lût onlara dedi ki: «Artık (putlara tapmaktan, Hakk'ı inkârdan, hayasızca davranmaktan) sakınmaz mısınız ?...
Qəsəs Suresi, 67. Ayet:
Ama inkârdan dönüş yapıp iman eden, güzel ve makbul işler yapan kimseler felah bulanlardan olmayı umabilirler....
Fatir Suresi, 27. Ayet:
Görmedin mi Allah yu
kardan
bir su indirdi de onunla bir çok meyveler çıkardık; renkleri başka başka, dağlardan da yollar var, beyazlı kırmızılı, renkleri muhtelif, hem de kuzgûnî siyahlar...
Hucurat Suresi, 7. Ayet:
(7-8) İyi düşünün ki Allah’ın Resulü sizin aranızda bulunmaktadır. Şayet o birçok işte size uysaydı, haliniz yaman olurdu. Ama Allah size imanı sevdirdi ve onu kalplerinizde güzelleştirdi; inkârdan, fâsıklıktan ve isyandan ise sizi iğrendirdi. İşte Allah’tan bir lütuf ve nimet olarak doğru yolda yürüyenler onlardır. Allah her şeyi hakkıyla bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir....
Hucurat Suresi, 8. Ayet:
(7-8) İyi düşünün ki Allah’ın Resulü sizin aranızda bulunmaktadır. Şayet o birçok işte size uysaydı, haliniz yaman olurdu. Ama Allah size imanı sevdirdi ve onu kalplerinizde güzelleştirdi; inkârdan, fâsıklıktan ve isyandan ise sizi iğrendirdi. İşte Allah’tan bir lütuf ve nimet olarak doğru yolda yürüyenler onlardır. Allah her şeyi hakkıyla bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir....
Qəmər Suresi, 4. Ayet:
And olsun, onlara (ibret alıncak) kıssalardan öyleleri de geldi ki, onlarda inkârdan alıkoyacak haberler var;...
Qəmər Suresi, 4. Ayet:
Oysa onlara kendilerini inkârdan vazgeçirecek ibretler ihtiva eden nice olaylar bildirilmişti!...
Qəmər Suresi, 4. Ayet:
Onlara, kendilerini inkârdan vazgeçirecek nice haberler gelmiştir....
Hədid Suresi, 11. Ayet:
Men zellezî yukridullâhe
kardan
hasenen fe yudâifehu lehu ve lehû ecrun kerîm(kerîmun)....
Hədid Suresi, 11. Ayet:
1.
men zâ ellezî
: kim sahiptir, kim yapar
2.
yukridu allahe
: Allah'a borç verir
3.
kardan
: kredi, borç
4.
hasenen
<...
Hədid Suresi, 18. Ayet:
İnnel mussaddikîne vel mussaddikâti ve akradûllâhe
kardan
hasenen yudâafu lehum ve lehum ecrun kerîm(kerîmun)....
Hədid Suresi, 18. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
el mussaddikîne
: sadaka veren erkekler
3.
ve el mussaddikâti
: sadaka veren kadınlar
4.
ve akradû
Haqqə Suresi, 37. Ayet:
Onu günah
kardan
başkası yemez....
Müzzəmmil Suresi, 20. Ayet:
İnne rabbeke ya'lemu enneke tekûmu ednâ min suluseyil leyli ve nısfehu ve sulusehu ve tâifetun minellezîne meak(meake), vallâhu yukaddirul leyle ven nehâr(nehâre), alime en len tuhsûhu fe tâbe aleykum, fakreû mâ teyessere minel kur'ân(kur’ânî), alime en seyekûnu minkum merdâ ve âharûne yadribûne fîl’ardı yebtegûne min fadlillâhi ve âharûne yukâtilûne fî sebîlillâhi fakreû mâ teyessere minhu ve ekîmus salâte ve âtûz zekâte ve akridullâhe
kardan
hasenâ(hasenen), ve mâ tukaddimû li enfusikum min ha...
Müzzəmmil Suresi, 20. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
rabbe-ke
: senin Rabbin
3.
ya'lemu
: bilir
4.
enne-ke
: senin olduğunu
Mutəffifin Suresi, 12. Ayet:
Oysa onu mutecaviz gunah
kardan
baska kimse yalanlamaz....
Mutəffifin Suresi, 12. Ayet:
Oysa onu mütecaviz günah
kardan
başka kimse yalanlamaz....
Mutəffifin Suresi, 12. Ayet:
Oysa onu azgın, günah
kardan
başkası yalanlamaz....
Mutəffifin Suresi, 12. Ayet:
Halbuki onu, azgın günah
kardan
başka kimse yalanlamaz....
Mutəffifin Suresi, 12. Ayet:
Onu, her haddi aşan günah
kardan
başkası yalanlamaz....
Mutəffifin Suresi, 12. Ayet:
Onu, saldırgan, günâhkârdan başkası yalanlamaz....
Zariyat Suresi, 50. Ayet:
'İnkârdan, isyandan, zulümden, cezadan kaçarak Allah’a sığının. Ben, size, O’nun katından gelmiş, sorumluluk, hesap ve cezanın varlığını açıklayan bir uyarıcıyım.'...
Vaqiə Suresi, 79. Ayet:
Tertemiz olan meleklerden başkası ona el süremeyecek, emin elçiden, masum peygamberden başkası onu dile getiremeyecek, şirkten ve inkârdan arınan temiz mü’minlerden başkası eline alıp faydalanamayacak, mânalarına nüfuz edemeyecek, sevabına nail olamayacaktır....
Təğabun Suresi, 17. Ayet:
İn tukridûllâhe
kardan
hasenen yudâıfhu lekum ve yagfir lekum, vallâhu şekûrun halîm(halîmun)....
Təğabun Suresi, 17. Ayet:
1.
in
: eğer
2.
tukridû
: kredi verirsiniz, borç verirsiniz
3.
allâhe
: Allah
4.
kardan
: borç
Maidə Suresi, 3. Ayet:
"Size leş, kan, domuzun eti, Allah'tan başkasının adı anılarak kesilen, boğulmuş, vurulmuş, yu
kardan
düşmüş, boynuzlanmış, yırtıcı hayvanların yiyip de canlı iken kesmedikleriniz, dikili taşlar üzerine boğazlananlar ve fal oklarıyla kısmet aramanız haram kılındı. Bunların hepsi doğru yoldan çıkmaktır. Bugün şu kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan şu kimseler, sizin dininizden ümitsizliğe düşmüşlerdir. Öyleyse onlara saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duymayın. Ban...
Bəqərə Suresi, 192. Ayet:
Bundan sonra əgər (in
kardan
və döyüşdən) imtina etsələr, o təqdirdə şübhəsiz ki, Allah Ğafurdur, Rəhimdir (rəhmət sahibidir)....
Mutəffifin Suresi, 12. Ayet:
(Amma )bunu, həddini aşan günah
kardan
başqa, heç kəs yalan hesab etməz....
Ali-İmran Suresi, 104. Ayet:
Gərək olsun sizdən bir ümmət ki, dəvət etsin xeyirə tərəf və əmr etsin mərifət ilə və qadağan etsin in
kardan
. Həmin onlar nicat tapanlardır....
Ali-İmran Suresi, 110. Ayet:
Oldunuz xeyirli ümmət, xaric oldunuz insanlar üçün: əmr edirsiniz mərifət ilə və qadağan edirsiniz in
kardan
və inanırsınız Allah ilə. Və əgər inansaydı əhli kitab, olardı xeyirli onlar üçün. Onlardan var inananlar və əksəriyyəti fasiqlərdir....
Ali-İmran Suresi, 114. Ayet:
Inanırlar Allah ilə və günü ilə axırın və əmr edirlər mərifət ilə və qadağan edirlər in
kardan
və sürətlidirlər xeyratda. Həmin onlardır salehlərdən....
Şura Suresi, 47. Ayet:
Cavab verin Rəbbinizə, ondan qabaq ki, gələr gün Allahdan onu rədd edən olmaz! Sizin üçün sığınacaqdan yoxdur o gün və sizin üçün in
kardan
olmaz!...