Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Həşr Suresi, 10. Ayet:
Onlardan sonra gelenler: "Rabb'imiz! Bizi ve bizden önce iman ile göç etmiş kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde iman edenlere karşı kin bırakma. Rabb'imiz! Kuşkusuz Sen Çok Şef
katli,
Rahmeti Kesintisizsin." derler....
Bəqərə Suresi, 143. Ayet:
Biz doğru yolu gösterdiğimiz gibi, sizi de, Kur’ân’ı bilen ve bütün insanlara tebliğ eden, çözüm getiren, güvenilir örnek önderler ve doğruları konuşan şâhitler olmanız, ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur tek yetkili Rasûlün, Muhammed’in de Kur’ân’ı tebliğ eden, çözüm getiren güvenilir örnek önder, doğruları konuşan şâhit olması için sizi mûtedil, âdil, hayırlı, makul, seçkin, ahlâkî değerleri, itidali ve adâleti belirleyici güç kabul eden açık bir topl...
Bəqərə Suresi, 143. Ayet:
Böylece sizi orta bir ümmet yaptık ki, insanlara şâhid olasınız. Elçi de size şâhid olsun. Biz, Elçi'ye uyanı, ökçesi üzerinde geriye dönenden ayıralım diye, eskiden yöneldiğin Ka'be'yi kıble yaptık. Bu, Allâh'ın yol gösterdiği kimselerden başkasına elbette ağır gelir. Allâh sizin imanınızı zayi edecek değildir. Şüphesiz Allâh, insanlara şef
katli,
merhametlidir....
Bəqərə Suresi, 143. Ayet:
Biz sizi böylece vasat bir ümmet yaptık-tâ ki siz insanlara şahitler olun, Peygamber de size bir şahit olsun. Senin vaktiyle yöneldiğin Kâbe'yi ise, kim Peygambere uyuyor, kim de topuğu üzerinde gerisin geri dönüyor, görelim diye kıble yaptık. Bu, Allah'ın hidayet verdiği kimselerden başkasına pek güç gelir. Yoksa Allah sizin imanınızı zayi edecek değildir. Gerçekten, Allah insanlara çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Bəqərə Suresi, 191. Ayet:
Vaktulûhum haysu sekıftumûhum ve ahricûhum min haysu ahracûkum vel fitnetu eşeddu minel
katli,
ve lâ tukâtilûhum indel mescidil harâmi hattâ yukâtilûkum fîh(fîhî), fe in kâtelûkum faktulûhum kezâlike cezâul kâfirîn(kâfirîne)....
Nisa Suresi, 58. Ayet:
Allah size, emanetleri, kamu görevlerini, devlet işlerini, sorumluluk gerektiren meseleleri mutlaka ehline, kabiliyetli, liyâ
katli,
bilgili, dürüst ve güvenilir kimselere vermenizi, insanlar arasında hakem-hâkim, idareci olduğunuz zaman, adâletle icraat yapmanızı, hüküm vermenizi emrediyor. Allah size ne güzel öğütler veriyor, sorumluluklarınız konusunda sizi uyarıyor. Allah her şeyi işitir, her şeyi bilir, görür; doğru olanı duyurur, doğruları gösterir....
Əraf Suresi, 38. Ayet:
«Girin bakalım sizden evvel İns-ü Cinden geçen ümmetlerin içinde ateşe» buyurur, her ümmet girdikçe hemşîresine lâ'net eder, nihayet hepsi orada birbirlerine ulanırlar, sonrakileri, öndekilerini göstererek «Rabbena, derler: işte şunlar bizi yoldan çıkardılar, onun için onlara ateşten iki katlı azâb ver» her birinize, buyurur: iki katlı, ve lâkin bilmiyorsunuz...
Əraf Suresi, 38. Ayet:
Girin bakalım cinlerden ve insanlardan sizden önce geçen milletlerin arasında ateşe! der. Her millet girdikçe, kendilerine uyup sapıklığa düştüğü hemşiresine (dindaşına) lanet eder. Sonunda hepsi orada birbirlerine ulanırlar. Sonrakileri, öndekileri göstererek: «Ey Rabbimiz, işte şunlar bizi yoldan çıkardılar; onun için onlara ateşten iki katlı azap ver!» derler. Allah: «Her birinize iki katlı, fakat bilmiyorsunuz.» der....
Tövbə Suresi, 42. Ayet:
1.
lev kâne
: eğer olsaydı
2.
aradan
: dünya malı, yarar, ganimet
3.
karîben
: yakın bir zamanda
4.
ve seferen
: v...
Tövbə Suresi, 117. Ayet:
Andolsun ki Allah, müslümanlardan bir gurubun kalpleri eğrilmeye yüz tuttuktan sonra, Peygamberi ve güçlük zamanında ona uyan muhacirlerle ensarı affetti. Sonra da onların tevbelerini kabul etti. Çünkü O, onlara karşı çok şef
katli,
pek merhametlidir....
Tövbə Suresi, 117. Ayet:
Andolsun ki, peygamberin ve en zor gününde peygambere uyan, özgürce Allah’a kulluk ve ibadet etmek, güç ve gönül birliği yapmak için yollara düşen Muhacirler’le Ensar’ın tevbesini kabul etti. İçlerinden bir kısmının düşünceleri, kalpleri az kalsın kayacak gibi olmuşken, Allah günah işlemekten vazgeçme, kendisine itaate yönelme, tevbe nasibetti de, lütfedip tevbelerini kabul buyurdu. Allah, onlara karşı çok şef
katli,
engin merhamet sahibidir....
Tövbə Suresi, 117. Ayet:
Andolsun ki, Allah, Peygamberin ve içlerinden bazılarının kalplerinin neredeyse kayacak duruma gelmesinin ardından o zorluk anında ona uyan muhacirlerle ensarın tevbelerini kabul etmiştir. Sonra (yine) tevbelerini kabul etti. Allah onlara karşı çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Tövbə Suresi, 117. Ayet:
And olsun ki, mü'minlerden bir kısmının kalbleri kaymak üzere iken Allah, Peygamberini (münafıklara izin verdiğinden dolayı affettiği gibi) sıkıntılı anda ona uyan Muhacirler'le Ansâr'ı tevbeye muvaffak kıldıktan sonra tevbelerini kabul buyurdu. Şüphesiz ki O, onlara karşı çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Tövbə Suresi, 117. Ayet:
Andolsun ki Allah, müslümanlardan bir gurubun kalpleri eğrilmeye yüz tuttuktan sonra, Peygamberi ve güçlük zamanında ona uyan muhacirlerle ensarı affetti. Sonra da onların tevbelerini kabul etti. Çünkü O, onlara karşı çok şef
katli,
pek merhametlidir....
Tövbə Suresi, 117. Ayet:
Andolsun ki, Allah yine peygambere ve o güçlük anında ona uyan muhacirlerle Ensara; içlerinden bir kısmının kalpleri az kalsın eğilecek gibi olmuşken sonra kendilerine tevbelerinin kabulüyle iltifat buyurdu. Gerçekten O, onlara karşı çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Tövbə Suresi, 117. Ayet:
Andolsun ki, Allah, yine peygambere ve en zor gününde ona uyan Muhacirler'le Ensar'a, içlerinden bir kısmının kalbleri az kalsın kayacak gibi olmuşken, tevbe nasip etti de lutfedip tevbelerini kabul buyurdu. Çünkü O, gerçekten çok şef
katli,
çok bağışlayıcıdır....
Tövbə Suresi, 117. Ayet:
Andolsun Allâh, Peygamberi ve o güçlük sâ'atinde ona uyan Muhâcirleri ve Ensârı affetti. O zaman içlerinden bir kısmının kalbleri kaymağa yüz tutmuş iken yine de onların tevbesini kabul buyurdu. Çünkü O, onlara karşı çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Tövbə Suresi, 117. Ayet:
Peygamberin ve güçlük ânında ona uyan Muhacir ve Ensarın tevbelerini Allah kabul etti. O güçlük ânında onlardan bir kısmının kalpleri yılgınlığa düşmek üzereydi; fakat Allah onlara tevbe nasip etti. Şüphesiz ki Allah onlara karşı çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Tövbə Suresi, 128. Ayet:
Andolsun, size kendi içinizden, yakından tanıdığınız, meşrû ilişkilerle devam eden bir nesilden doğan, hakka ve tevhide yönelen, üstün meziyetlere sahip, asaletli, ibadete itaate düşkün bir Rasül gelmiştir. İslâm’ın izzet ve şerefine sahiptir, kudretli ve hükümrandır. Sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. Size çok düşkündür, üstünüze titrer. Mü’minlere, ama mü’minlere karşı çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Tövbə Suresi, 128. Ayet:
And olsun ki size sizden bir Peygamber geldi. Meşakkat ve sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir; (doğru yolu bulup imân nimeti içinde hayra yönelmenizi) çok arzu eder, mü' minlere karşı çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Tövbə Suresi, 128. Ayet:
İçinizden size öyle bir elçi gelmiş bulunuyor ki sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir; size düşkün, inananlara şef
katli,
merhametlidir...
Tövbə Suresi, 128. Ayet:
Andolsun ki, size kendinizden gayet izzetli bir peygamber geldi; zorlanmanız ona ağır geliyor, üstünüze çokça titriyor; mü'minlere karşı çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Tövbə Suresi, 128. Ayet:
Andolsun, içinizden size öyle aziz bir peygamber gelmiştir ki, sıkıntıya uğramanız ona çok ağır ve güç gelir. Üstünüze çok düşkündür. Müminlere çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Tövbə Suresi, 128. Ayet:
Andolsun, içinizden size öyle bir Elçi geldi ki sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir; size düşkün, mü'minlere şef
katli,
merhametlidir....
Tövbə Suresi, 128. Ayet:
Size kendi içinizden öyle bir peygamber geldi ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir. O size çok düşkün, mü'minlere çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Tövbə Suresi, 128. Ayet:
Yemin olsun, içinizden size onurlu bir resul gelmiştir. Sizi rahatsız eden şey onu da üzer. Çok düşkündür size. Müminlere ise daha şef
katli,
daha merhametlidir....
Nəhl Suresi, 7. Ayet:
1.
ve tahmilu
: ve taşırsınız
2.
eskâle-kum
: ağırlıklarınız, ağır eşyalarınız
3.
ilâ beledin
: bir beldeye (şehire)
4.
lem tek...
Nəhl Suresi, 7. Ayet:
Ve kendinizin yorulmadan ulaşamayacağınız (ancak çok meşakkatle gidebileceğiniz) beldeye, ağır eşyalarınızı (onlarla) taşırsınız. Muhakkak ki sizin Rabbiniz, gerçekten Rauf'tur (çok şef
katli,
çok merhametli) ve Rahîm'dir (rahmet nuru gönderen)....
Nəhl Suresi, 7. Ayet:
Bu hayvanlar sizin ağırlıklarınızı, ancak güçlüklere katlanarak varabileceğiniz bir memlekete taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok şef
katli,
pek merhametlidir....
Nəhl Suresi, 7. Ayet:
Bu hayvanlar, ancak güçlükle, meşakkatle varabileceğiniz uzak memleketlere, ağır yüklerinizi taşır. Rabbiniz çok şef
katli,
engin merhamet sahibidir....
Nəhl Suresi, 7. Ayet:
Yüklerinizi iyice zorlanmadan (yahut canlarınızın yarısı tükenmeden) varamayacağınız yerlere ulaştırırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Nəhl Suresi, 7. Ayet:
Ağırlıklarınızı da yüklenirler de sizin ancak zor zahmet varabileceğiniz şehirlere kadar götürürler. Şüphesiz ki Rabbiniz çok şef
katli,
çok kayıran, çok merhamet edendir....
Nəhl Suresi, 7. Ayet:
Bu hayvanlar sizin ağırlıklarınızı, ancak güçlüklere katlanarak varabileceğiniz bir memlekete taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok şef
katli,
pek merhametlidir....
Nəhl Suresi, 7. Ayet:
Ağırlıklarınızı da yüklenir, yarı can olmadan varamayacağınız memleketlere kadar götürürler. Şüphesiz Rabbiniz, çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Nəhl Suresi, 7. Ayet:
Kendinizi büyük sıkıntılara sokmadan varamayacağınız nice yerlere yükünüzü onlar taşır. Rabbiniz gerçekten çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Nəhl Suresi, 7. Ayet:
Ağırlıklarınızı öyle (uzak) şehirlere taşırlar ki, (onlar olmasa) canlar(ınız), büyük zahmetler çekmeden oraya varamazdınız. Doğrusu Rabbiniz, çok şef
katli,
çok acıyandır....
Nəhl Suresi, 7. Ayet:
Onlar, kendinizi zora sokmadan ulaşamayacağınız uzak beldelere yüklerinizi de taşırlar. Hiç şüphe yok ki Rabbiniz çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Nəhl Suresi, 43. Ayet:
Senden önce de, kesinlikle kendilerine vahiy gönderdiğimiz, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere, liyâ
katli,
güvenilir erkekleri peygamber olarak görevlendirdik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere, kutsal kitapları bilenlere sorun....
Nəhl Suresi, 46. Ayet:
(46-47) Veya dönüp dolaşırlarken, kendilerini (ilâhî azabın) yakalayıvermesinden —ki (Allah'ı) âciz bırakacak değillerdir— veya korku ve endişe üzere eksile eksile bir durumda bulunurlarken, kendilerini tutuvermesinden emniyette midirler ? Şüphesiz ki Rabbiniz çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Nəhl Suresi, 47. Ayet:
Yoksa Allah'ın kendilerini yavaş yavaş tüketerek cezalandırmayacağından (emin mi oldular)? Kuşkusuz Rabbin çok şef
katli,
pek merhametlidir....
Nəhl Suresi, 47. Ayet:
Yoksa, Allah’ın kendilerini sosyal, ahlâkî, idarî, iktisadî ve askerî çürüme ile yavaş yavaş tüketerek cezalandırmayacağından, felâketlerin üstlerine doğru gelmeyeceğinden emin midirler? Senin Rabbin çok şef
katli,
engin merhamet sahibidir....
Nəhl Suresi, 47. Ayet:
Yahut (Allah'ın) kendilerini tedrici şekilde almasından. Doğrusu sizin Rabbiniz çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Nəhl Suresi, 47. Ayet:
(46-47) Veya dönüp dolaşırlarken, kendilerini (ilâhî azabın) yakalayıvermesinden —ki (Allah'ı) âciz bırakacak değillerdir— veya korku ve endişe üzere eksile eksile bir durumda bulunurlarken, kendilerini tutuvermesinden emniyette midirler ? Şüphesiz ki Rabbiniz çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Nəhl Suresi, 47. Ayet:
Yoksa Allah'ın kendilerini yavaş yavaş tüketerek cezalandırmayacağından (emin mi oldular)? Kuşkusuz Rabbin çok şef
katli,
pek merhametlidir....
Nəhl Suresi, 47. Ayet:
Veya kendilerini korkuta korkuta, eksilte eksilte alıvermesinden? Demek ki, Rabbiniz çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Nəhl Suresi, 47. Ayet:
ya da onları içten içe çürütüp (sonunda) tepelemeyeceğine dair?... Ama bilin ki, Rabbiniz gerçekten de çok şef
katli,
çok merhametlidir!...
Nəhl Suresi, 47. Ayet:
Veyahut onları korku içindeyken yakalamayacağından (emin mi oldular)? Şüphesiz ki Rabbiniz çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Nəhl Suresi, 47. Ayet:
Veya Onlar, korktuklarının başlarına gelmeyeceğinden emin midirler? Şüphesiz Rabbin çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Nəhl Suresi, 47. Ayet:
Yahut da kendilerini korkuta korkuta, eksilte eksilte alıvermesinden emin mi oldular? Demek ki Rabbiniz çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Nəhl Suresi, 47. Ayet:
Yahut (azâbın) kendilerini bir korku üzerinde yakalamayacağından (emin midirler)? Doğrusu Rabbiniz, çok şef
katli,
çok acıyandır!...
Nəhl Suresi, 47. Ayet:
Yahut azabın korkuta korkuta gelmesinden mi emin oldular? Şüphesiz ki Rabbin çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Məryəm Suresi, 41. Ayet:
Kitap'ta İbrâhîm (A.S)'ı zikret! Muhakkak ki O, sadık (çok sadaka veren, sada
katli,
her zaman doğruyu söyleyen) bir Nebî idi....
Ənbiya Suresi, 7. Ayet:
Biz senden önce de, ancak kendilerine vahiy ile irtibat kurduğumuz, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere, liyâ
katli,
güvenilir erkekleri peygamber olarak görevlendirdik. Bilmiyorsanız bilenlere, kutsal kitapları bilenlere sorun....
Həcc Suresi, 59. Ayet:
And olsun ki, onları hoşnut olacakları bir yere sokacaktır ve şüphesiz ki Allah yegâne bilendir, Halîm'dir ( = kullarına karşı çok şef
katli,
merhametli ve sabırlıdır)....
Həcc Suresi, 65. Ayet:
Allah’ın, kurduğu düzen gereğince yeryüzündeki varlıkların ve imkânların tamamını, denizlerde seyreden gemileri, filoları sizin menfaatiniz için kanunlarına boyun eğdirdiğini görmüyor musun? Göğü de kesinkes yasalarıyla, iradesiyle yere düşmekten, denge ve çekim kanununu işleterek O koruyor. Koruyacak kanunları o koyarak işlerlik kazandırıyor Allah insanlara karşı çok şef
katli,
engin merhamet sahibidir....
Həcc Suresi, 65. Ayet:
Allah'ın yerde olanları ve O'nun buyruğuyla denizde yol alıp giden gemiyi sizin emrinize verdiğini görmedin mi ? Yerin üstüne (büyükçe gök taşlarının) düşmemesi için göğü (ondaki cisimleri) tutar; ancak O'nun izniyle düşebilir. Şüphesiz ki Allah insanlara karşı çok şef
katli,
esirgeyici ve çok merhametlidir....
Həcc Suresi, 65. Ayet:
Görmedin mi ki, Allah bütün yerdekileri sizin hizmetinize sundu. Ve emriyle denizde seyredip giden gemileri de. Göğü de izni olmaksızın yere düşmekten o tutuyor. Gerçekten Allah insanlara çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Həcc Suresi, 65. Ayet:
Görmedin mi Allâh, yerdekileri ve emriyle, (koyduğu kanunla) denizde akıp giden gemileri sizin buyruğunuza verdi. Yerin üstüne düşmesin diye göğü tutuyor. (Gök) ancak O'nun izniyle düşer. Çünkü Allâh, insanlara çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Həcc Suresi, 65. Ayet:
Görmedin mi ki, yeryüzündeki herşeyi ve Onun koyduğu yasalarla denizde akıp giden gemileri Allah sizin hizmetinize vermiştir? Gökyüzünü izni olmaksızın yer üzerine düşmekten de Allah alıkoyuyor. Muhakkak ki Allah insanlara karşı çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Nur Suresi, 20. Ayet:
Allah'ın size lütfu ve rahmeti bulunmasaydı ve Allah çok şef
katli,
merhametli olmasaydı (haliniz ne olurdu)?...
Nəml Suresi, 23. Ayet:
'Sebe’ halkına kraliçe sıfatıyla hükümdarlık eden liyâ
katli,
yiğit bir kadınla karşılaştım. Kendisine her şey verilmiş. Muazzam bir tahtı var.'...
Hədid Suresi, 9. Ayet:
Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık âyetler indiren O'dur. Şüphesiz Allah, size karşı çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Hədid Suresi, 9. Ayet:
O, kendisini ilâh tanıyan, candan müslüman olarak kendisine bağlanan, saygılı kuluna, sizi inkâr ve dalâlet karanlıklarından hidayet ve iman nuruna çıkarmak için açık seçik âyetler, kitaplar indirendir. Allah size karşı çok şef
katli,
engin merhamet sahibidir....
Hədid Suresi, 9. Ayet:
Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık ayetler indiren O'dur. Şüphesiz Allah size karşı çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Hədid Suresi, 9. Ayet:
Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık âyetler indiren O'dur. Şüphesiz Allah, size karşı çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Hədid Suresi, 9. Ayet:
Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık âyetler indiren O'dur. Şüphesiz Allah, size karşı çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Hədid Suresi, 9. Ayet:
Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık âyetler indiren O'dur. Doğrusu Allah size karşı çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Hədid Suresi, 9. Ayet:
-Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık ayetler indiren O’dur. Şüphesiz Allah, size çok şef
katli,
çok merhametlidir...
Hədid Suresi, 9. Ayet:
Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna açık açık âyetler indiren O'dur. Şüphesiz Allâh, size karşı çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Hədid Suresi, 9. Ayet:
Sizi karanlıklardan nura çıkarmak için kuluna apaçık âyetleri indiren Odur. Şüphe yok ki Allah size karşı çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Hədid Suresi, 9. Ayet:
O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şef
katli,
çok merhametlidir....
Həşr Suresi, 10. Ayet:
Bunların arkasından gelenler şöyle derler: Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Rabbimiz! Şüphesiz ki sen çok şef
katli,
çok merhametlisin!...
Həşr Suresi, 10. Ayet:
Bu ganimet malları, bunların ardından gelen: 'Rabbimiz, bizi ve bizden önce iman ile öne geçmiş kardeşlerimizi koruma kalkanına al, bağışla. Kalplerimizde iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma. Rabbimiz, sen çok şef
katli,
engin merhamet sahibisin.' diyen nesillerindir....
Həşr Suresi, 10. Ayet:
Bunların arkasından gelenler şöyle derler: Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Rabbimiz! Şüphesiz ki sen çok şef
katli,
çok merhametlisin!...
Həşr Suresi, 10. Ayet:
Onlardan sonra gelenler derler ki: «Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanan kardeşlerimizi bağışla, kalplerimizde inananlara karşı bir kin bırakma! Rabbimiz! Sen çok şef
katli,
çok merhametlisin!»...
Həşr Suresi, 10. Ayet:
Onlardan sonra gelenler derler ki: «Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanan kardeşlerimizi bağışla, kalplerimizde inananlara karşı bir kin bırakma! Rabbimiz sen çok şef
katli,
çok merhametlisin!»...
Həşr Suresi, 10. Ayet:
Bunların ardından gelenler de şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Bizi ve iman ile daha önce bizi geçmiş din kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde inananlara karşı hiçbir kin bırakma. Ey Rabbimiz! Şüphesiz ki sen çok şef
katli,
çok merhametlisin. "...
Həşr Suresi, 10. Ayet:
Onlardan sonra gelenler de: -Rabbimiz, bizi ve bizden önce iman eden kardeşlerimizi bağışla, kalbimizde iman edenlere karşı bir kin bırakma! Rabbimiz, sen çok şef
katli,
çok merhametlisin! dediler....
Həşr Suresi, 10. Ayet:
Onlardan sonra gelenler de 'Ey Rabbimiz,' derler. 'Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde iman edenlere karşı kin bırakma. Rabbimiz, muhakkak ki Sen çok şef
katli,
çok merhametlisin.'...
Həşr Suresi, 10. Ayet:
Onlardan sonra gelenler de şöyle derler: "Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş kardeşlerimizi affet; kalplerimizde, inananlara karşı bir düşmanlık bırakma! Rabbimiz, sen çok şef
katli,
çok merhametlisin!"...
Müzzəmmil Suresi, 6. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
nâşiete
: kalkan kimse, kalkış
3.
el leyli
: gece
4.
hiye
: o
Təğabun Suresi, 14. Ayet:
Ey iman edenler, eşlerinizden, çocuklarınızdan size düşman olanlar da var. Onlara karşı dik
katli,
ihtiyatlı davranın, onlardan kendinizi koruyun. Onlara sorgusuz sualsiz af ile muamele yaparsanız, yaptıklarını azarlamadan, kınamadan görmezlikten gelirseniz, ayıplarını örter, koruma kalkanına alırsanız Allah da size davranışlarınızın aynıyla mukabele eder. Allah çok bağışlayıcı ve engin merhamet sahibidir....
Hədid Suresi, 9. Ayet:
Allah, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık âyetleri indirendir. Ve şüphesiz Allah, size çok şef
katli,
çok merhametlidir. ...
Tövbə Suresi, 128. Ayet:
Andolsun, içinizden size, sıkıntıya uğramanız kendisine ağır gelen, size düşkün, sadece inananlara çok şef
katli,
kolaylık sağlayan, çok merhametli bir elçi gelmiştir. ...