Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 219. Ayet:
Yes’elûneke anil hamri vel meysir(meysiri), kul fîhimâ ismun kebîrun ve menâfiu lin nâsi, ve ismuhumâ ekberu min nef’ihimâ ve yes’elûneke mâzâ yunfikûn(yunfikûne) kulil afve, kezâlike yubeyyinullâhu lekumul âyâti leallekum tetefekkerûn(tetefekkerûne)....
Ali-İmran Suresi, 26. Ayet:
Kulillâhumme mâlikel mulki tû’til mulke men teşâu ve tenziul mulke mimmen teşâ’(teşâu), ve tuizzu men teşâu ve tuzillu men teşâ’(teşâu, bi yedikel hayr(hayru), inneke alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun). ...
Nisa Suresi, 127. Ayet:
Ve yesteftûneke fîn nisâi. Kulillâhu yuftîkum fîhinne, ve mâ yutlâ aleykum fîl kitâbi fî yetâmen nisâillâtî lâ tu’tûnehunne mâ kutibe lehunne ve tergabûne en tenkihûhunne vel mustad’afîne minel vildâni, ve en tekûmû lil yetâmâ bil kıst(kıstı). Ve mâ tef’alû min hayrin fe innallâhe kâne bihî alîmâ(alîmen)....
Nisa Suresi, 176. Ayet:
Yesteftûneke. Kulillâhu yuftîkum fîl kelâleh(kelâleti). İnimruun heleke leyse lehû veled(veledun), ve lehû uhtun fe lehâ nısfu mâ terak(terake), ve huve yerisuhâ in lem yekun lehâ veled(veledun). Fe in kânetesneteyni fe lehumâs sulusâni mimmâ terak(terake). Ve in kânû ıhveten ricâlen ve nisâen fe liz zekeri mislu hazzıl unseyeyn(unseyeyni). Yubeyyinullâhu lekum en tadıllû vallâhu bi kulli şey’in alîm(alîmun)....
Ənam Suresi, 19. Ayet:
Kul eyyu şey’in ekberu şehâdeh(şehâdeten), kulillâhu şehîdun, beynî ve beynekum ve ûhiye ileyye hâzâl kur’ânu li unzirekum bihî ve men belag(belaga), e innekum le teşhedûne enne meallâhi âliheten uhrâ, kul lâ eşhed(eşhedu), kul innemâ huve ilâhun vâhidun ve innenî berîun mimmâ tuşrikûn(tuşrikûne)....
Ənam Suresi, 64. Ayet:
Kulillâhu yuneccîkum minhâ ve min kulli kerbin summe entum tuşrikûn(tuşrikûne)....
Ənam Suresi, 91. Ayet:
Ve mâ kaderûllâhe hakka kadrihî iz kâlû mâ enzelallâhualâ beşerin min şey(şey’in), kul men enzelel kitâbellezî câe bihî mûsâ nûren ve huden lin nâsi tec’alûnehu karâtîse tubdûnehâ ve tuhfûne kesîrâ(kesîran), ve ullimtum mâ lem ta’lemû entum ve lâ âbâukum, kulillâhu summe zerhum fî havdıhim yel’abûn(yel’abûne). ...
Əraf Suresi, 195. Ayet:
E lehum erculun yemşûne bihâ, em lehum eydin yabtışûne bihâ, em lehum a’yunun yubsırûne bihâ, em lehum âzânun yesmeûne bihâ, kulid’û şurekâekum summe kîdûni fe lâ tunzırûn(tunzırûne). ...
Ənfal Suresi, 1. Ayet:
Yes’elûneke anil enfâl(enfâli), kulil enfâlu lillâhi ver resûl(resûli), fettekullâhe ve aslihû zâte beynikum ve etîûllâhe ve resûlehû in kuntum mu’minîn(mu’minîne)....
Tövbə Suresi, 64. Ayet:
Yahzerul munâfikûne en tunezzele aleyhim sûretun tunebbiuhum bi mâ fî kulûbihim, kulistehziu, innallâhe muhricun mâ tahzerûn(tahzerûne)....
Tövbə Suresi, 105. Ayet:
Ve kuli’melû fe se yerâllâhu amelekum ve resûluhu vel mu’minûn(mu’minûne), ve se tureddûne ilâ âlimil gaybi veş şehâdeti fe yunebbiukum bi mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne)....
Tövbə Suresi, 105. Ayet:
1.
ve kuli'melû (kul i'melû)
: ve de ki amel edin, yapın
2.
fe se yerâ allâhu
: o zaman, halbuki Allah görecek
3.
amele-kum
: sizin amellerinizi
4.
Yunus Suresi, 21. Ayet:
Ve izâ ezaknen nâse rahmeten min ba'di darrâe messethum izâ lehum mekrun fî âyâtinâ, kulillâhu esrau mekrâ(mekren), inne rusulenâ yektubûne mâ temkurûn(temkurûne). ...
Yunus Suresi, 34. Ayet:
Kul hel min şurekâikum men yebdeul halka summe yu'îduh(yu'îduhu), kulillâhu yebdeul halka summe yu'îduhu fe ennâ tu'fekûn(tu'fekûne)....
Yunus Suresi, 34. Ayet:
1.
kul
: de
2.
hel
: var mı
3.
min şurekâi-kum
: sizin şirk koştuklarınızdan, ortaklarınızdan
4.
men
: kim
Yunus Suresi, 35. Ayet:
Kul hel min şurekâikum men yehdî ilel hakk, kulillâhu yehdî lil hakk(hakkı), e fe men yehdî ilel hakkı ehakku en yuttebea em men lâ yehiddî illâ en yuhdâ, fe mâ lekum, keyfe tahkumûn(tahkumûne). ...
Yunus Suresi, 101. Ayet:
Kulinzurû mâzâ fîs semâvâti vel ard(ardı), ve mâ tugnîl âyâtu ven nuzuru an kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne). ...
Rəd Suresi, 4. Ayet:
Ve fîl ardı kıtaun mutecâvirâtun ve cennâtun min a’nâbin ve zer’un ve nahîlun sınvânun ve gayru sınvânin yuskâ bi mâin vâhid(vâhidin), ve nufaddılu ba’dehâ alâ ba’dın fîl ukul(ukuli), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin ya’kılûn(ya’kılûne)....
Rəd Suresi, 4. Ayet:
1.
ve fî el ardı
: ve yeryüzünde
2.
kıtaun
: toprak parçaları, kıtalar
3.
mutecâvirâtun
: birbirine komşu
4.
ve cennâtun
Rəd Suresi, 16. Ayet:
Kul men rabbus semâvâti vel ard(ardı), kulillâh(kulillâhu), kul e fettehaztum min dûnihî evliyâe lâ yemlikûne li enfusihim nef’an ve lâ darrâ(darren), kul hel yestevil a’mâ vel basîru em hel testevîz zulumâtu ven nûr(nûru), em cealû lillâhi şurekâe halakû ke halkıhî fe teşâbehel halku aleyhim, kulillâhu hâliku kulli şey’in ve huvel vâhidul kahhâr(kahhâru)....
Rəd Suresi, 16. Ayet:
1.
kul
: de
2.
men
: kim
3.
rabbu es semâvâti
: semaların (göklerin) Rabbi
4.
ve el ardı
: ve yer
Nəhl Suresi, 69. Ayet:
Summe
kulî
min kullis semerâti feslukî subule rabbiki zululâ(zululen), yahrucu min butûnihâ şarâbun muhtelifun elvânuhu fîhi şifâun lin nâs(nâsi), inne fî zâlike le âyeten li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne). ...
Nəhl Suresi, 69. Ayet:
1.
summe
: sonra
2.
kulî
: yeyin
3.
min kulli es semerâti
: meyvelerin, ürünlerin, çiçeklerin hepsinden
4.
feslukî (fe uslukî)<...
İsra Suresi, 47. Ayet:
Onlar senin okuyuşunu dinlerken ne maksatla dinlediklerini, kulis yaparken insanlara: "Siz, sadece sihir tesirinde kalmış birinin peşinde gidiyorsunuz, aklınızı kullanın!" diye fısıldaşarak vesvese verdiklerini pek iyi biliyoruz....
İsra Suresi, 51. Ayet:
Ev halkan mimmâ yekburu fî sudûrikum, fe se yekûlûne men yuîdun(yuîdunâ), kulillezî fetarakum evvele merreh(merretin), fe se yungıdûne ileyke ruûsehum ve yekûlûne metâ hûv(hûve), kul asâ en yekûne karîbâ(karîben). ...
İsra Suresi, 51. Ayet:
1.
ev
: veya
2.
halkan
: yaratılış
3.
mim mâ (min mâ)
: şeyden
4.
yekburu
: büyür, büyük olur, büyüyen (bir şey)
İsra Suresi, 56. Ayet:
Kulid’ûllezîne zeamtum min dûnihî fe lâ yemlikûne keşfed durri ankum ve lâ tahvîlâ(tahvîlen)....
İsra Suresi, 56. Ayet:
1.
kulid'ûllezîne (kul udû ellezîne)
: "o kimseleri davet edin" de
2.
zeamtum
: zanda bulundunuz
3.
min dûni-hi
: ondan başka
4.
<...
İsra Suresi, 85. Ayet:
Ve yes’elûneke anir rûh(rûhı), kulir rûhu min emri rabbî ve mâ ûtîtum minel ilmi illâ kalîlâ(kalîlen)....
İsra Suresi, 85. Ayet:
1.
ve yes'elûne-ke
: ve sana sorarlar
2.
anir rûhı (an er rûhi)
: ruhtan
3.
kulir rûhu (kul er rûhu)
: de ki ruh
4.
min emri ra...
İsra Suresi, 110. Ayet:
Kulid’ullâhe evid’ur rahmân(rahmâne), eyyen mâ ted’û fe lehul esmâul husnâ, ve lâ techer bi salâtike ve lâ tuhâfit bihâ vebtegı beyne zâlike sebîlâ(sebîlen)....
İsra Suresi, 110. Ayet:
1.
kulid'ullâhe (kul ud'u allâhe)
: de ki Allah (diye) çağır
2.
evid'u (ev ud'û)
: veya çağır
3.
er rahmâne
: rahmân
4.
eyye
İsra Suresi, 111. Ayet:
Ve kulil hamdu lillâhillezî lem yettehız veleden ve lem yekun lehu şerîkun fîl mulki ve lem yekun lehu veliyyun minez zulli ve kebbirhu tekbîrâ(tekbîren)....
İsra Suresi, 111. Ayet:
1.
ve kulil hamdu
: ve hamd ile de
2.
lillâhillezî (li allâhi ellezî)
: Allah'a ki o
3.
lem yettehız
: edinmedi, edinmez
4.
vel...
Kəhf Suresi, 26. Ayet:
Kulillâhu a'lemu bimâ lebisû, lehu gaybus semâvâti vel ard(ardı), ebsır bihî ve esmı', mâ lehum min dûnihî min veliyyin ve lâ yuşriku fî hukmihî ehadâ(ehaden)....
Kəhf Suresi, 26. Ayet:
1.
kulillâhu (kuli allâhu)
: de ki Allah
2.
a'lemu
: en iyi bilir
3.
bimâ
: şeyi (ne kadar)
4.
lebisû
: kaldılar
Kəhf Suresi, 29. Ayet:
Ve kulil hakku min rabbikum fe men şâe fel yu'min ve men şâe fel yekfur innâ a'tednâ liz zâlimîne nâren ehâta bihim surâdikuhâ, ve in yestegîsû yugâsû bi mâin kel muhli yeşvîl vucûh(vucûhe), bi'seş şerab(şerabu) ve sâet murtefekâ(murtefekan)....
Kəhf Suresi, 29. Ayet:
1.
ve kulil hakku (ve kul el hakku)
: ve de ki hak
2.
min rabbi-kum
: Rabbinizdendir
3.
fe men şâe
: bundan sonra dileyen kimse
4.
Məryəm Suresi, 26. Ayet:
Fe
kulî
veşrabî ve karrî aynâ(aynen), fe immâ terayinne minel beşeri ehaden fe kûlî innî nezertu lir rahmâni savmen fe len ukellimel yevme insiyyâ(insiyyen)....
Məryəm Suresi, 26. Ayet:
1.
fe
: böylece, artık
2.
kulî
: ye
3.
veşrebî
(şeribe)
: ve iç
: (içti)
4.
ve karrî aynen
: ve gözün aydı...
Taha Suresi, 62. Ayet:
Bunun üzerine onlar aralarında tartışmaya ve fısıldaşmaya, kulislere başladılar....
Ənbiya Suresi, 2. Ayet:
(2-3) Rab’leri tarafından kendilerine gelen her yeni uyarıyı, alaya alıp kalpleri eğlenceye dalarak dinlerler. Hem o zalimler aralarında kulis yapıp, şu fısıltıyı, gizlice yayarlar: "O da sizin gibi bir insandan başka bir şey değil. Şimdi siz göz göre göre sihire mi kapılacaksınız yani?"...
Ənbiya Suresi, 3. Ayet:
(2-3) Rab’leri tarafından kendilerine gelen her yeni uyarıyı, alaya alıp kalpleri eğlenceye dalarak dinlerler. Hem o zalimler aralarında kulis yapıp, şu fısıltıyı, gizlice yayarlar: "O da sizin gibi bir insandan başka bir şey değil. Şimdi siz göz göre göre sihire mi kapılacaksınız yani?"...
Həcc Suresi, 68. Ayet:
Ve in câdelûke fe kulillâhu a’lemu bimâ ta’melûn(ta’melûne)....
Həcc Suresi, 68. Ayet:
1.
ve in
: ve eğer
2.
câdelû-ke
: seninle mücâdele ettiler
3.
fe kulillâhu (kul allâhu)
: o taktirde de ki Allah
4.
a'lemu
<...
Möminun Suresi, 28. Ayet:
Fe izesteveyte ente ve men meake alel fulki fe kulil hamdu lillâhillezî neccânâ minel kavmiz zâlimîn(zâlimîne)....
Furqan Suresi, 7. Ayet:
Ve kâlû mâli hâzer resûli ye’kulit taâme ve yemşî fîl esvâk(esvâkı), lev lâ unzile ileyhi melekun fe yekûne meahu nezîrâ(nezîren)....
Furqan Suresi, 7. Ayet:
1.
ve kâlû
: ve dediler
2.
mâ li
: niçin, nasıl
3.
hâzâ
: bu
4.
er resûli
: resûl
Nəml Suresi, 59. Ayet:
Kulil hamdu lillâhi ve selâmun alâ ibâdihillezînastafâ, âllâhu hayrun emmâ yuşrikûn(yuşrikûne)....
Nəml Suresi, 93. Ayet:
Ve kulil hamdu lillâhi seyurîkum âyâtihî fe ta’rifûnehâ, ve mâ rabbuke bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne)....
Nəml Suresi, 93. Ayet:
1.
ve kuli
: ve de, söyle
2.
el hamdu
: hamd
3.
li allâhi
: Allah'a mahsus, Allah'a
4.
seyurî-kum
: size gösterece...
Ənkəbut Suresi, 63. Ayet:
Ve le in seeltehum men nezzele mines semâi mâen fe ahyâ bihil arda min ba’di mevtihâ le yekûlunnallâh(yekûlunnallâhu), kulil hamdu lillâh(lillâhi), bel ekseruhum lâ ya’kılûn(ya’kılûne)....
Ənkəbut Suresi, 63. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
le
: elbette, mutlaka
3.
in
: eğer
4.
seelte-hum
: onlara sordun
Loğman Suresi, 25. Ayet:
Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda le yekûlunnellâh(yekûlunnellâhu), kulil hamdulillâh(hamdulillâhi), bel ekseruhum lâ ya’lemûn(ya’lemûne)....
Loğman Suresi, 25. Ayet:
1.
ve le in
: ve eğer gerçekten
2.
seelte-hum
: onlara sordun
3.
men
: kim
4.
halaka
: yarattı
Səba Suresi, 16. Ayet:
Fe a’radû fe erselnâ aleyhim seylel arimi ve beddelnâ-hum bi cenneteyhim cenneteyni zevâtey ukulin hamtın ve eslin ve şeyin min sidrin kalîl(kalîlin)....
Səba Suresi, 16. Ayet:
1.
fe
: sonra, bunun üzerine, fakat
2.
a'radû
: yüz çevirdiler
3.
fe
: sonra, bunun üzerine, fakat
4.
erselnâ
: bi...
Səba Suresi, 22. Ayet:
Kulid’ûllezîne zeamtum min dûnillâh(dûnillâhi), lâ yemlikûne miskâle zerretin fîs semâvâti ve lâ fîl ardı ve mâ lehum fîhimâ min şirkin ve mâ lehu minhum min zahîr(zahîrin). ...
Səba Suresi, 24. Ayet:
Kul men yerzukukum mines semâvâti vel ard(ardı), kulillâhu ve innâ ev iyyâkum le alâ huden ev fî dalâlin mubîn(mubînin)....
Səba Suresi, 24. Ayet:
1.
kul
: de
2.
men
: kim
3.
yerzuku-kum
: sizi rızıklandırır
4.
min es semâvâti
: semalardan, göklerden
...
Zümər Suresi, 14. Ayet:
Kulillâhe a’budu muhlisan lehu dînî. ...
Zümər Suresi, 14. Ayet:
1.
kulillâhe (kuli allâhe)
: de ki Allah
2.
a'budu
: ben kul olurum
3.
muhlisan
: muhlis olarak, halis kılarak
4.
lehu
...
Zümər Suresi, 46. Ayet:
Kulillâhumme fâtıras semâvâti vel ardı âlimel gaybi veş şehâdeti ente tahkumu beyne ıbâdike fî mâ kânû fîhi yahtelifûn(yahtelifûne). ...
Casiyə Suresi, 26. Ayet:
Kulillâhu yuhyîkum summe yumîtukum summe yecmeukum ilâ yevmil kıyâmeti lâ reybe fîhi ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne)....
Mücadilə Suresi, 8. Ayet:
'Gizli toplantıların fısıldaşmalarından' (kulis) men edilip sonra men edildikleri şeye dönenleri; günah, düşmanlık ve Peygamber'e isyanı (aralarında) fısıldaşanları görmüyor musun? Onlar sana geldikleri zaman, seni Allah'ın selamlamadığı biçimde selamlıyorlar. Ve kendi kendilerine: "Söylediklerimiz dolayısıyla Allah bize azab etse ya!" derler. Onlara cehennem yeter; oraya gireceklerdir. Artık o, ne kötü bir gidiş yeridir....
Mücadilə Suresi, 8. Ayet:
Gizli toplantılar yapmaktan menedildikleri halde hâlâ menedildikleri işte israr edenler dikkatini çekmedi mi? Onlar günah işlemek, düşmanlıkta bulunmak ve elçiye itaatsizlik etmek amacıyla kulis yapıyorlar. Sana geldiklerinde, ALLAH'ın seni selamlamadığı bir biçimde selamlıyorlar. Kendi aralarında, 'Söylediklerimizden ötürü ALLAH bizi cezalandırsa ya!' derler. Cehennem onlara yeter. Orada yanarlar; ne kötü bir duraktır orası....
Mücadilə Suresi, 8. Ayet:
'Gizli toplantıların fısıldaşmalarından' (kulis) men edilip sonra men edildikleri şeye dönenleri; günah, düşmanlık ve Peygambere isyanı (aralarında) fısıldaşanları görmüyor musun? Onlar sana geldikleri zaman seni Tanrı'nın selamladığı biçimde selamlıyorlar. Ve kendi kendilerine: "Söylediklerimiz dolayısıyla Tanrı bize azab etse ya" derler. Onlara cehennem yeter; oraya gireceklerdir. Artık o, ne kötü bir gidiş yeridir....
Mücadilə Suresi, 8. Ayet:
Böyle kulis yapmaları men edilmişken, kendilerine yasaklanan bir işi tekrar yapıp günah, zulüm, Peygambere isyan hususunda kulis yapan, fısıldaşan kimseleri görmüyor musun?Senin yanına vardıklarında, sana Allah’ın öğrettiği selâmdan başka bir şekilde selâm verirler. Kendi içlerinden de: "Allah bizi bu söylediklerimizden dolayı cezalandırsa ya!" diye alay ederler. Onların hakkından ancak cehennem gelir! Muhakkak onlar oraya girecekler. Orası gidilecek ne fena yerdir!...
Mücadilə Suresi, 8. Ayet:
'Gizli toplantıların (kulis) fısıldaşmaları'ndan men edilip sonra men edildikleri şeye dönenleri; günah, düşmanlık ve peygambere karşı isyanı (aralarında) fısıldaşmakta olanları görmüyor musun? Onlar sana geldikleri zaman, seni Allah'ın selâmlamadığı biçimde selâmlıyorlar. Ve kendi kendilerine: «Söylemekte olduklarımız dolayısıyla Allah bize azab etse ya!» derler. Onlara cehennem yeter, oraya gireceklerdir. Artık o, ne kötü bir gidiş yeridir....
Mücadilə Suresi, 9. Ayet:
Ey iman edenler! Şayet siz gizlice konuşacak olursanız sakın günah, zulüm ve Peygambere isyan hususlarında kulis yapmayın. Bunu hayır ve takvâ hususunda yapın. Dirilip huzurunda toplanacağınız Allah’a karşı gelmekten sakının....
Mücadilə Suresi, 10. Ayet:
Şüphesiz 'gizli toplantıların fısıldaşmaları' (kulis), iman edenleri üzüntüye düşürmek için ancak şeytan (ürünü olan işler)dendir. Oysa Allah'ın izni olmaksızın o, onlara hiçbir şeyle zarar verecek değildir. Şu halde mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etsinler....
Mücadilə Suresi, 10. Ayet:
Şüphesiz 'gizli toplantıların fısıldaşmaları' (kulis), inananları üzüntüye düşürmek için ancak şeytan (ürünü olan işler)dendir. Oysa Tanrı'nın izni olmaksızın o, onlara hiçbir şeyle zarar verecek değildir. Şu halde inançlılar yalnızca Tanrı'ya tevekkül etsinler!...
Mücadilə Suresi, 10. Ayet:
Böyle meşrû olmayan kulisler, müminleri üzüntüye boğmak için şeytan tarafından telkin edilir. Ama, Allah dilemedikçe bu onlara asla zarar veremez. Onun için müminler de yalnız Allah’a güvenip dayansınlar....
Mücadilə Suresi, 10. Ayet:
Şüphesiz 'gizli toplantıların (kulis) fısıldaşmaları,' iman etmekte olanları üzüntüye düşürmek için ancak şeytan (ürünü olan işler)dendir. Oysa Allah'ın izni olmaksızın o, onlara hiçbir şeyle zarar verecek değildir. Şu halde mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etsinler....
Fil Suresi, 5. Ayet:
Fe cealehum keasfin me’kûl(me’kûlin)....
Fil Suresi, 5. Ayet:
1.
fe
: böylece
2.
ceale-hum
: onları kıldı, yaptı
3.
ke
: gibi
4.
asfin
: ekin yaprağı
...