Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Ənam Suresi, 162. Ayet:
De ki: "Benim salatım, nusu
kum,
hayatım ve ölümüm alemlerin Rabb'i olan Allah içindir."...
Ənbiya Suresi, 74. Ayet:
Biz, Lut'a bir hüküm, bir ilim verdik. Onu çirkin işler yapan kentten kurtardık. Onlar fasık olan kötü bir halktı....
Bəqərə Suresi, 14. Ayet:
Ve izâ lekûllezîne âmenû kâlû âmennâ, ve izâ halev ilâ şeyâtînihim, kâlû innâ mea
kum,
innemâ nahnu mustehziûn(mustehziûne)....
Bəqərə Suresi, 22. Ayet:
Ellezî ceale lekumul arda firâşen ves semâe binââ(binâen), ve enzele mines semâi mâen fe ahrece bihî mines semarâti rızkan le
kum,
fe lâ tec’alû lillâhi endâden ve entum ta’lemûn(tâ’lemune)....
Bəqərə Suresi, 28. Ayet:
Keyfe tekfurûne billâhi ve kuntum emvâten fe ahyâ
kum,
summe yumîtukum summe yuhyîkum summe ileyhi turceûn(turceûne)....
Bəqərə Suresi, 139. Ayet:
Kul e tuhâccûnenâ fîllâhi ve huve rabbunâ ve rabbu
kum,
ve lenâ â’mâlunâ ve lekum a’mâlukum ve nahnu lehu muhlisûn(muhlisûne)....
Bəqərə Suresi, 187. Ayet:
Uhılle lekum leyletes sıyâmir refesu ilâ nisâikum hunne libâsun lekum ve entum libâsun lehun(lehunne) alîmallâhu ennekum kuntum tahtânûne enfusekum fe tâbe aleykum ve afâ an
kum,
fel âne bâşirûhunne vebtegû mâ keteballâhu le
kum,
ve kulû veşrabû hattâ yetebeyyene lekumul haytul ebyadu minel haytıl esvedi minel fecri, summe etimmus sıyâme ilel leyli, ve lâ tubâşirûhunne ve entum âkifûne fîl mesâcid(mesâcidi), tilke hudûdullâhi fe lâ takrabûhâ kezâlike yubeyyinullâhu âyâtihî lin nâsi leallehum yette...
Bəqərə Suresi, 194. Ayet:
Eş şehrul harâmu biş şehril harâmi vel hurumâtu kısâs(kısâsun), fe meni’tedâ aleykum fa’tedû aleyhi bi misli ma’tedâ aley
kum,
vettekûllâhe va’lemû ennellâhe meal muttekîn(muttekîne)....
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Başladığınız Hac ve Umreyi de Allah için tamamlayın. İhramdan sonra, mücbir, zorunlu bir sebeple hac ve umreden alıkonursanız kolayınıza gelen bir kurban gönderin. Kurban, yerine ulaşıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Sizden kim hasta olur, yahut başında traş olmayı gerektirecek haşerat oluşur, traş olmak zorunda kalırsa, onun oruç tutması veya imanda sadakatin ve kemalin ifadesi olan sadaka veya kurban cinsinden bir fidye vermesi gerekir. Hac yolculuğu için sağlıklı ve emniyette olduğunuz ...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Haccı da, umreyi de Allah için farz ve sünnetleriyle tam yapın. Fakat, herhangi bir sebeple bunlardan alıkonursanız kurbandan (deve, sığır ve davardan) sizin için hangisi kolaysa o vâcib olur; ve kurban mahalli olan Mina’ya varıncaya kadar başlarınızı traş etmeyin. İçinizden hasta veya başından eziyeti olup bundan ötürü traş olan kimseye üç gün oruç, ya altı fakire birer fitre sadaka, yahut bir kurban kesmekle fidye vermek vâcip olur. Hastalık ve yol tehlikesi gibi engellerden emin olduğunuz vak...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Hacc-ü omreyi de Allah için tamam yapın, eğer ihsara tutulmuşsanız o vakit hedyin kolayınıza geleni, bununla beraber bu hediy mahalline varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin, içinizden hasta olana veya başından bir eziyeti bulunana tıraş için oruç veya sadaka veya kurbandan ibaret bir fidye var; ihsardan aman bulduğunuz vakit de her kim hacca kadar omre ile sevab kazanmak isterse ona da hedyin kolay geleni, bunu bulamıyana ise oruç, üç gün hacda yedi de avdet ettiğinizde ki tam on gündür ve ...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Hac ve umreyi de Allah için tamam yapın. Eğer bunlardan alıkonursanız, o zaman kolayınıza gelen bir kurban gönderin. Bununla beraber bu kurban, kesileceği yere varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden hasta olana veya başından bir rahatsızlığı bulunana tıraş için oruç veya sadaka yahut da kurbandan ibaret bir fidye gerekir. Engellemeden kurtulduğunuz zaman da her kim hacca kadar umre ile sevab kazanmak isterse, ona da kolayına gelen bir kurban gerekir. Bunu bulamayana ise üç gün hacd...
Bəqərə Suresi, 198. Ayet:
Leyse aleykum cunâhun en tebtegû fadlan min rabbikum fe izâ efadtum min arafâtin fezkurûllâhe indel meş’aril harâm(harâmi), vezkurûhu kemâ hedâ
kum,
ve in kuntum min kablihî le mined dâllîn(dâllîne)....
Bəqərə Suresi, 216. Ayet:
Kutibe aleykumul kitâlu ve huve kurhun le
kum,
ve asâ en tekrahû şey’en ve huve hayrun le
kum,
ve asâ en tuhıbbû şey’en ve huve şerrun lekum vallâhu ya’lemu ve entum lâ ta’lemûn(ta’lemûne)....
Bəqərə Suresi, 221. Ayet:
Ve lâ tenkihûl muşrikâti hattâ yu’minn(yu’minne), ve le emetun mu’minetun hayrun min muşriketin ve lev a’cebet
kum,
ve lâ tunkihûl muşrikîne hattâ yu’minû ve le abdun mu’minun hayrun min muşrikin ve lev a’cebe
kum,
ulâike yed’ûne ilen nâr(nâri), vallâhu yed’û ilel cenneti vel magfireti bi iznih(iznihi), ve yubeyyinu âyâtihî lin nâsi leallehum yetezekkerûn(yetezekkerûne)....
Bəqərə Suresi, 223. Ayet:
Nisâukum harsun le
kum,
fe’tû harsekum ennâ şi’tum ve kaddimû li enfusikum vettekûllâhe va’lemû ennekum mulâkûh(mulâkûhu), ve beşşiril mu’minîn(mu’minîne)....
Bəqərə Suresi, 233. Ayet:
Anneler (boşanmadan önce veya boşandıktan sonra doğan) çocuklarını iki yıl emzirsinler. Bu hüküm, süt emzirmeyi tamamlamak isteyenler içindir. Annelerin uygun biçimde yiyecek ve giyeceğini sağlamak çocuğun babasına âittir. Hiç kimseye gücünden fazla bir şey teklif edilemez. Ne bir anne, ne de bir baba, çocuğu yüzünden zarara sokulmasın. Babanın ölümü ile mirasçı olan da; yiyecek, giyecek ve zarar hususlarında baba gibidir. Eğer ana ve baba aralarında danışıp anlaşarak rızâ ile daha iki sene dolm...
Bəqərə Suresi, 233. Ayet:
Anneler, çocuklarını iki tam yıl boyunca emzirirler. Bu hüküm, emzirmeyi tamamlamak isteyenler içindir. Annelerin yiyecek ve giyeceklerini uygun şekilde karşılamak babaya düşer. Kimse gücünden fazlasıyla yükümlü tutulmaz. Çocuğu yüzünden ne anne, ne de baba zarara uğratılmasın. Babanın vârisi için de babanın yükümlülükleri vardır. Eğer anne ile baba aralarında istişare ederek karşılıklı rıza ile çocuğu sütten kesmek isterlerse, onlara bir günah yoktur. Çocuklarınızı süt anneye emzirtmek istersen...
Bəqərə Suresi, 235. Ayet:
Ve lâ cunâhe aleykum fîmâ arradtum bihî min hitbetin nisâi ev eknentum fî enfusi
kum,
alimallâhu ennekum se tezkurûnehunne ve lâkin lâ tuvâıdûhunne sirran illâ en tekûlû kavlen ma’rûfâ(ma’rûfen), ve lâ ta’zimû ukdeten nikâhı hattâ yeblugal kitâbu eceleh(ecelehu), va’lemû ennallâhe ya’lemu mâ fî enfusikum fahzerûh(fahzerûhu), va’lemû ennallâhe gafûrun halîm(halîmun)....
Bəqərə Suresi, 272. Ayet:
Leyse aleyke hudâhum ve lâkinnallâhe yehdî men yeşâu, ve mâ tunfikû min hayrin fe li enfusi
kum,
ve mâ tunfikûne illebtigâe vechillâh(vechillâhi), ve mâ tunfikû min hayrin yuveffe ileykum ve entum lâ tuzlemûn(tuzlemûne)....
Bəqərə Suresi, 279. Ayet:
Fe in lem tef’alû fe’zenû bi harbin minallâhi ve resûlih(resûlihî), ve in tubtum fe lekum ruûsu emvâli
kum,
lâ tazlimûne ve lâ tuzlemûn(tuzlemûne)....
Bəqərə Suresi, 280. Ayet:
Eğer (borçlu) darda ise, bu durumda (verilecek hüküm, borçlunun ulaşacağı) bir genişliğe kadar (ona) mühlet (vermek)tir. Hâlbuki (ecrini) bilirseniz, (alacağınızı)bağışlamanız sizin için daha hayırlıdır....
Bəqərə Suresi, 282. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû izâ tedâyentum bi deynin ilâ ecelin musemmen fektubûh(fektubûhu), velyektub beynekum kâtibun bil adl(adli), ve lâ ye’be kâtibun en yektube kemâ allemehullâhu felyektub, velyumlilillezî aleyhil hakku velyettekıllâhe rabbehû ve lâ yebhas minhu şey’â(şey’en), fe in kânellezî aleyhil hakku sefîhan ev daîfen ev lâ yestatîu en yumille huve felyumlil veliyyuhu bil adl(adli), vesteşhidû şehîdeyni min ricâli
kum,
fe in lem yekûnâ raculeyni fe raculun vemraetâni mimmen terdavne mineş...
Ali-İmran Suresi, 15. Ayet:
Kul e unebbiukum bi hayrın min zâli
kum,
lillezînettekav inde rabbihim cennâtun tecrî min tahtıhel enhâru hâlidîne fîhâ ve ezvâcun mutahharatun ve rıdvânun minallâh(minallâhi), vallâhu basîrun bil ıbâd(ıbâdi). ...
Ali-İmran Suresi, 31. Ayet:
Kul in kuntum tuhibbûnallâhe fettebiûnî yuhbibkumullâhu ve yagfir lekum zunûbe
kum,
vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun). ...
Ali-İmran Suresi, 49. Ayet:
Ve resûlen ilâ benî isrâîle ennî kad ci’tukum bi âyetin min rabbi
kum,
ennî ehluku lekum minet tîni ke heyetit tayri fe enfuhu fîhi fe yekûnu tayran bi iznillâh(iznillâhi), ve ubriul ekmehe vel ebrasa ve uhyîl mevtâ bi iznillâh(iznillâhi), ve unebbiukum bi mâ te’kulûne ve mâ teddehırûne, fî buyûtikum inne fî zâlike le âyeten lekum in kuntum mu’minîn(mu’minîne). ...
Ali-İmran Suresi, 58. Ayet:
İşte o hüküm, biz onu sana bu âyetlerden ve hikmetli zikirden peyderpey okuyoruz....
Ali-İmran Suresi, 73. Ayet:
Ve lâ tu’minû illâ li men tebia dîne
kum,
kul innel hudâ hudallâhi en yu’tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccûkum inde rabbi
kum,
kul innel fadla bi yedillâh(yedillâhi), yu’tîhi men yeşâu, vallâhu vâsiun alîm(alîmun). ...
Ali-İmran Suresi, 119. Ayet:
Hâ entum ulâi tuhıbbûnehum ve lâ yuhıbbûnekum ve tû’minûne bil kitâbi kullih(kullihi), ve izâ lekûkum kâlû âmennâ, ve izâ halev addû aleykumul enâmile minel gayz(gayzi), kul mûtû bi gayzi
kum,
innallâhe alîmun bi zâtis sudûr(sudûri). ...
Ali-İmran Suresi, 144. Ayet:
Ve mâ muhammedun illâ resûl(resûlun), kad halet min kablihir rusûl(rusûlu), e fein mâte ev kutilenkalebtum alâ a’kâbi
kum,
ve men yenkalib alâ akıbeyhi fe len yadurrallâhe şey’â(şey’en), ve se yeczîllâhuş şâkirîn(şâkirîne).” ...
Ali-İmran Suresi, 150. Ayet:
Belillâhu mevlâ
kum,
ve huve hayrun nâsırîn(nâsırîne)....
Ali-İmran Suresi, 152. Ayet:
Ve lekad sadakakumullâhu va’dehû iz tehussûnehum bi iznih(iznihî), hattâ izâ feşiltum ve tenâza’tum fîl emri ve asaytum min ba’di mâ erâkum mâ tuhıbbûn(tuhıbbûne), minkum men yurîdud dunyâ ve minkum men yurîdul âhireh(âhirete), summe sarafekum anhum li yebteliye
kum,
ve lekad afâ an
kum,
vallâhu zû fadlin alel mu’minîn(mu’minîne). ...
Ali-İmran Suresi, 153. Ayet:
İz tus’idûne ve lâ telvûne alâ ehadin ver resûlu yed’ûkum fî uhrâkum fe esâbekum gammen bi gammin li keylâ tahzenû alâ mâ fâtekum ve lâ mâ asâbe
kum,
vallâhu habîrun bimâ ta’melûn(ta’melûne). ...
Ali-İmran Suresi, 154. Ayet:
Summe enzele aleykum min ba’dil gammi emeneten nuâsen yagşâ tâifeten min
kum,
ve tâifetun kad ehemmethum enfusuhum yezunnûne billâhi gayral hakkı zannel câhiliyyeh(câhiliyyeti), yekûlûne hel lenâ minel emri min şey’(şey’in), kul innel emre kullehu lillâh(lillâhi), yuhfûne fî enfusihim mâ lâ yubdûne lek(leke), yekûlûne lev kâne lenâ minel emri şey’un mâ kutilnâ hâhunâ, kul lev kuntum fî buyûtikum le berezellezîne kutibe aleyhimul katlu ilâ medâciihim, ve li yebteliyallâhu mâ fî sudûrikum ve li yum...
Ali-İmran Suresi, 160. Ayet:
İn yansurkumullâhu fe lâ gâlibe le
kum,
ve in yahzulkum fe men zellezî yansurukum min ba’dihi, ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn(mu’minûne)....
Ali-İmran Suresi, 167. Ayet:
Ve li ya’lemellezîne nâfekû, ve kîle lehum teâlev kâtilû fî sebîlillâhi evidfeû kâlû lev na’lemu kıtâlen letteba’nâ
kum,
hum lil kufri yevmeizin akrabu minhum lil îmân(îmâni), yekûlûne bi efvâhihim mâ leyse fî kulûbihim, vallâhu a’lemu bi mâ yektumûn(yektumûne). ...
Nisa Suresi, 11. Ayet:
Yûsîkumullâhu fî evlâdikum liz zekeri mislu hazzıl unseyeyn(unseyeyni), fe in kunne nisâen fevkasneteyni fe lehunne sulusâ mâ terak(terake), ve in kânet vâhideten fe lehân nısf(nısfu). Ve li ebeveyhi li kulli vâhidin min humâs sudusu mimmâ terake in kâne lehu veled(veledun), fe in lem yekun lehu veledun ve varisehû ebevâhu fe li ummihis sulus(sulusu), fe in kâne lehû ıhvetun fe li ummihis sudusu, min ba’di vasiyyetin yûsî bihâ ev deyn(deynin). Âbâukum ve ebnâu
kum,
lâ tedrûne eyyuhum akrabu lekum...
Nisa Suresi, 11. Ayet:
Çocuklarınız hakkında Allah size şunu emrediyor: Erkek çocuğa iki kız hissesi vardır. Çocukların hepsi kız ise ve ikiden fazla ise, mirasın üçte ikisi onların olur. Sadece bir kız çocuk ise, mirasın yarısı ona aittir. Ölenin çocuğu varsa, ölenin anne ve babasından herbirine mirastan altıda bir hisse vardır. Ölenin çocuğu olmaz da sadece anne ve babası ona mirasçı olursa, annenin hissesi üçte birdir. Ölenin kardeşleri de varsa, annenin hissesi altıda bir olur. Bu hüküm, ölenin yaptığı vasiyetin y...
Nisa Suresi, 12. Ayet:
Zevcelerinizin çocuğu yoksa geriye bıraktıkları malın yarısı sizindir. Eğer onların çocuğu varsa size, bıraktıkları maldan dörtte bir hisse vardır; fakat bu hisseler, yapacakları vasiyyeti ve borcu ödedikten sonradır. Eğer sizin çocuğunuz yoksa zevcelerinize, bıraktığınız maldan dörtte bir hisse ve eğer çocuğunuz varsa bıraktığınız maldan onlara sekizde bir var; ancak bu hüküm, yapacağınız vasiyyeti ve borcu ödedikten sonradır. Eğer bir erkek veya bir kadının, çocuğu ve babası bulunmadığı halde ...
Nisa Suresi, 15. Ayet:
Vellâtî ye’tînel fâhişete min nisâikum festeşhidû aleyhinne erbaaten min
kum,
fe in şehidû fe emsikûhunne fîl buyûti hattâ yeteveffâhunnel mevtu ev yec’alallâhu lehunne sebîlâ(sebîlen)....
Nisa Suresi, 23. Ayet:
Hurrimet aleykum ummehâtukum ve benâtukum ve ehavâtukum ve ammâtukum ve halâtukum ve benâtul ahi ve benâtul uhti ve ummehâtukumullâtî erdâ’nekum ve ehavâtukum miner radâati ve ummehâtu nisâikum ve rabâibukumullâtî fî hucûrikum min nisâikumullâtî dehaltum bihinn(bihinne), fe in lem tekûnû dehaltum bihinne fe lâ cunâha aley
kum,
ve halâilu ebnâikumullezîne min aslâbi
kum,
ve en tecmeû beynel uhteyni illâ mâ kad selef(selefe). İnnallâhe kâne gafûran rahîmâ(rahîmen)....
Nisa Suresi, 24. Ayet:
Vel muhsanâtu minen nisâi illâ mâ meleket eymânu
kum,
kitâballâhi aley
kum,
ve uhille lekum mâ varâe zâlikum en tebtegû bi emvâlikum muhsinîne gayra musâfihîn(musâfihîne). Fe mâstemta’tum bihî minhunne fe âtûhunne ucûrehunne farîdah(farîdaten). Ve lâ cunâha aleykum fîmâ terâdaytum bihî min ba’dil farîdah(farîdati). İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen)....
Nisa Suresi, 28. Ayet:
Yurîdullâhu en yuhaffife an
kum,
ve hulikal insânu daîfâ(daîfen)....
Nisa Suresi, 29. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ te’kulû emvâlekum beynekum bil bâtılı, illâ en tekûne ticâraten an terâdın min
kum,
ve lâ taktulû enfusekum. İnnallâhe kâne bikum rahîmâ(rahîmen)....
Nisa Suresi, 59. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû atîûllâhe ve atîûr resûle ve ulil emri min
kum,
fe in tenâza’tum fî şey’in fe ruddûhu ilâllâhi ver resûli in kuntum tu’minûne billâhi vel yevmil âhir(âhiri). Zâlike hayrun ve ahsenu te’vîlâ(te’vîlen)....
Nisa Suresi, 77. Ayet:
E lem tera ilâllezîne kîle lehum kuffû eydiye
kum,
ve ekîmus salâte ve âtûz zekât(zekâte), fe lemmâ kutibe aleyhimul kıtâlu izâ ferîkun minhum yahşevnen nâse ke haşyetillâhi ev eşedde haşyeh(haşyeten), ve kâlû rabbenâ lime ketebte aleynâl kıtâl(kıtâle), lev lâ ahhartenâ ilâ ecelin karîb(karîbin). Kul metâud dunyâ kalîl(kalîlun), vel âhıratu hayrun li menittekâ ve lâ tuzlemûne fetîlâ(fetîlen)....
Nisa Suresi, 90. Ayet:
İllâllezîne yasılûne ilâ kavmin beynekum ve beynehum mîsâkun ev câûkum hasırat sudûruhum en yukâtilûkum ev yukâtilû kavmehum. Ve lev şâallâhu le selletahum aleykum fe le kâtelû
kum,
fe inı’tezelûkum fe lem yukâtilûkum ve elkav ileykumus seleme, fe mâ cealallâhu lekum aleyhim sebîlâ(sebîlen)....
Nisa Suresi, 102. Ayet:
Ve izâ kunte fîhim fe ekamte lehumus salâte fel tekum tâifetun minhum meake vel ye’huzû eslihatehum fe izâ secedû fel yekûnû min varâi
kum,
vel te’ti tâifetun uhrâ lem yusallû fel yusallû meake vel ye’huzû hızrahum ve eslihatehum, veddellezîne keferû lev tagfulûne an eslihatikum ve emtiatikum fe yemîlûne aleykum meyleten vâhıdeh(vâhıdeten). Ve lâ cunâha aleykum in kâne bikum ezen min matarin ev kuntum mardâ en tedaû eslihate
kum,
ve huzû hızrakum. İnnallâhe eadde lil kâfirîne azâben muhînâ(muhînen...
Nisa Suresi, 103. Ayet:
Fe izâ kadaytumus salâte fezkurûllâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbi
kum,
fe izatma’nentum fe ekîmus salât(salâte), innes salâte kânet alâl mu’minîne kitâben mevkûtâ(mevkûten)....
Nisa Suresi, 141. Ayet:
Ellezîne yeterabbesûne bi
kum,
fe in kâne lekum fethun minallâhi kâlû e lem nekun mea
kum,
ve in kâne lil kâfirîne nasîbun, kâlû e lem nestahviz aleykum ve nemna’kum minel mu’minîn(mu’minîne. Fallâhu yahkumu beynekum yevmel kıyâmet(kıyâmeti). Ve len yec’alallâhu lil kâfirîne alâl mu’minîne sebîlâ(sebîlen)....
Maidə Suresi, 11. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenûzkurû ni’metallâhi aleykum iz hemme kavmun en yebsutû ileykum eydiyehum fe keffe eydiyehum an
kum,
vettekûllâh(vettekûllâhe) ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn(mu’minûne)....
Maidə Suresi, 41. Ayet:
Ey Peygamber! Kalbleri îmân etmediği hâl de, ağızlarıyla 'Îmân ettik' diyenlerden ve ya hu di olanlardan küfürde koşuşanlar, seni üzmesin! (On lar sana, aslında sâdece)yalancılık etmek için çokça kulak verenlerdir; sana gelmeyen diğer bir kavim için (câsusluk yap mak üzere) can kulağıyla dinleyicidirler.(Kitab’daki) kelimeleri yerlerin(e ko nulduk)tan sonra değiştirirler. (Üste lik) 'Şâyet size bu(hüküm, değiştirdiğimiz gibi) verilirse onu hemen alın, eğer o verilmezse o hâlde (almaktan)sakının!...
Maidə Suresi, 101. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ tes’elû an eşyâe in tubde lekum tesu’
kum,
ve in tes’elû anhâ hîne yunezzelul kur’ânu tubde lekum afâllâhu anhâ vallâhu gafûrun hâlîm(hâlîmun)....
Maidə Suresi, 105. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû aleykum enfuse
kum,
lâ yadurrukum men dalle izehtedeytum ilâllâhi merciukum cemîân fe yunebbiukum bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne)....
Maidə Suresi, 115. Ayet:
Kâlellâhu innî munezziluhâ aley
kum,
fe men yekfur ba’du minkum fe innî uazzibuhu azâben lâ uazzibuhû ehaden minel âlemîn(âlemîne)....
Maidə Suresi, 117. Ayet:
Mâ kultu lehum illâ mâ emertenî bihî eni’budûllâhe rabbî ve rabbe
kum,
ve kuntu aleyhim şehîden mâ dumtu fîhim, fe lemmâ teveffeytenî kunte enter rakîbe aleyhim ve ente alâ kulli şey’in şehîd(şehîdun)....
Ənam Suresi, 38. Ayet:
Ve mâ min dâbbetin fîl ardı ve lâ tâirin yatîru bi cenâhayhi illâ umemun emsâlu
kum,
mâ farratnâ fîl kitâbi min şey’in summe ilâ rabbihim yuhşerûn(yuhşerûne)....
Ənam Suresi, 57. Ayet:
De ki: Ben, sizin yalan saydığınız apaçık, belli-beyan deliline uydum Rabbimin. Çabucak gelmesini istediğiniz azap da benim elimde değil. Hüküm, ancak Allah'ın, doğruyu haber veren odur ve odur ayırt edenlerin en hayırlısı....
Ənam Suresi, 57. Ayet:
De: 'Ben Rabbimden bir delile dayanmaktayım. Siz ise onu yalanladınız. Ona meydan okuyarak istediğiniz şeyi getirmek benim elimde değil. Hüküm, ancak ve ancak ALLAH'ın. Gerçeği anlatıyor. O, en iyi ayırandır....
Ənam Suresi, 57. Ayet:
De ki: "Ben Rabbimden gelen apaçık bir delile dayanmaktayım. Siz ise, onu yalan saydınız. Gelmesi için acele ettiğiniz azap da benim elimde değildir. Azabı çabuklaştırmak veya ertelemek hakkındaki hüküm, ancak Allah’ındır. O doğru haber verir. O doğruyu eğriden ayırt edenlerin, hükmedenlerin en hayırlısıdır."...
Ənam Suresi, 58. Ayet:
Kul lev enne indî mâ testa’cilûne bihî le kudıyel emru beynî ve beyne
kum,
vallâhu a’lemu biz zâlimîn(zâlimîne)....
Ənam Suresi, 62. Ayet:
Sonra (halk) hak olan Mevlâlarına reddolunmuş olurlar. Agâh olunuz ki, hüküm, o mevlâ'ya aittir. Ve O, hesap görenlerin en sür'atlisidir....
Ənam Suresi, 62. Ayet:
Sonra o(ca)nlar, gerçek Tanrıları olan Allah'a döndü(rülüp götü)rülürler. Doğrusu hüküm, yalnız O'nundur; O hesap görenlerin en çabuğudur....
Ənam Suresi, 73. Ayet:
1.
ve huve
: ve o
2.
ellezî halaka
: ki o yaratandır
3.
es semâvâti
: semâlar, gökler
4.
ve el arda
: ve arz, yery...
Ənam Suresi, 89. Ayet:
İşte bunlar kendilerine kitâb, huküm, nübüvvet verdiğimiz kimseler, şimdi şu karşıdakiler buna körlük ediyorlarsa biz ona körlük etmiyen bir ümmeti müvekkel kılmışız...
Ənam Suresi, 91. Ayet:
Ve mâ kaderûllâhe hakka kadrihî iz kâlû mâ enzelallâhualâ beşerin min şey(şey’in), kul men enzelel kitâbellezî câe bihî mûsâ nûren ve huden lin nâsi tec’alûnehu karâtîse tubdûnehâ ve tuhfûne kesîrâ(kesîran), ve ullimtum mâ lem ta’lemû entum ve lâ âbâu
kum,
kulillâhu summe zerhum fî havdıhim yel’abûn(yel’abûne). ...
Ənam Suresi, 93. Ayet:
Ve men azlemu mimmenifterâ alâllâhi keziben ev kâle ûhıye ileyye ve lem yûha ileyhi şey’un ve men kâle seunzilu misle mâ enzelallâh(enzelallâhu), ve lev terâ iziz zâlimûne fî gamerâtil mevti vel melâiketu bâsitû eydîhim, ahricû enfuse
kum,
el yevme tuczevne azâbel hûni bimâ kuntum tekûlûne alâllâhi gayrel hakkı ve kuntum an âyâtihi testekbirûn(testekbirûne). ...
Ənam Suresi, 94. Ayet:
Ve lekad ci’timûnâ furâdâ kemâ halaknâkum evvele merretin ve terektum mâ havvelnâkum verâe zuhûri
kum,
ve mâ nerâ meakum şufeâekumullezîne zeamtum ennehum fîkum şurekâ’(şurekâû), lekad tekattaa beynekum ve dalle ankum mâ kuntum tez’umûn(tez’umûne). ...
Ənam Suresi, 102. Ayet:
Zâlikumullâhu rabbu
kum,
lâ ilâhe illâ huve, hâliku kulli şey’in fa’budûh(fa’budûhu),ve huve alâ kulli şey’in vekîl(vekîlun)....
Ənam Suresi, 165. Ayet:
Ve huvellezî cealekum halâifelardı ve refea ba’dakum fevka ba’dın derecâtin li yebluvekum fî mâ âtâ
kum,
inne rabbeke serîul ikâbi ve innehu le gafûrun rahîm(rahîmun)....
Ənam Suresi, 165. Ayet:
1.
ve huve ellezî
: ve o'dur, ki o
2.
ceale-kum
: sizi kıldı, yaptı
3.
halâife el ardı
: arzın, yeryüzünün halifeleri
4.
ve ref...
Əraf Suresi, 69. Ayet:
E ve acibtum en câekum zikrun min rabbikum alâ raculin minkum li yunzire
kum,
vezkurû iz cealekum hulefâe min ba'di kavmi nûhın ve zâdekum fil halkı bastaten, fezkurû âlâallahi leallekum tuflihûn(tuflihûne)....
Əraf Suresi, 71. Ayet:
Hûd: 'Artık size Rabbinizden bir lânet, bir azap, bir hışım inmiştir. Haklarında Allah’ın hiçbir hüküm, ferman, yetki indirmediği, sadece sizin ve atalarınızın uydurduğu hayal mahsûlü isimlerden dolayı mı benimle tartışıyorsunuz? Başınıza gelecek felâketi beklemeye devam edin! Ben de sizinle beraber bekleyenlerden olacağım.' dedi....
Əraf Suresi, 82. Ayet:
Ve mâ kâne cevâbe kavmihî illâ en kâlû ahricûhum min karyeti
kum,
innehum unâsun yetetahherûn(yetetahherûne). ...
Əraf Suresi, 93. Ayet:
Fe tevellâ anhum ve kâle yâ kavmi lekad eblagtukum risâlâti rabbî ve nesahtu le
kum,
fe keyfe âsâ alâ kavmin kâfirîn(kâfirîne). ...
Əraf Suresi, 110. Ayet:
Yurîdu en yuhricekum min ardı
kum,
fe mâzâ te’murûn(te’murûne). ...
Əraf Suresi, 123. Ayet:
Kâle fir’avnu âmentum bihî kable en âzene le
kum,
inne hâzâ le mekrun mekertumûhu fîl medîneti li tuhricû minhâ ehlehâ, fe sevfe ta’lemûn(ta’lemûne). ...
Əraf Suresi, 150. Ayet:
Ve lemmâ recea mûsâ ilâ kavmihî gadbâne esifen kâle bi’semâ haleftumûnî min ba’dî, e aciltum emre rabbi
kum,
ve elkal elvâha ve ehaze bi re’si ahîhi yecurruhû ileyh(ileyhi), kâlebne umme innel kavmestad’afûnî ve kâdû yaktulûnenî fe lâ tuşmit biyel a’dâe ve lâ tec’alnî meal kavmiz zâlimîn(zâlimîne). ...
Əraf Suresi, 160. Ayet:
Ve katta’nâhumusnetey aşrete esbâtan umemâ(umemen), ve evhaynâ ilâ mûsâ izisteskâhu kavmuhu enıdrıb bi asâkel hacer(hacere), fenbeceset minhusnetâ aşrete aynâ(aynen), kad alime kullu unâsin meşrebehum, ve zallelnâ aleyhimul gamame ve enzelnâ aleyhimul menne ves selvâ, kulû min tayyibâti mâ rezaknâ
kum,
ve mâ zâlemûnâ ve lâkin kânû enfusehum yazlimûn(yazlimûne). ...
Əraf Suresi, 161. Ayet:
Ve iz kîle lehumuskunû hâzihil karyete ve kulû minhâ haysu şi’tum ve kûlû hıttatun vedhulûl bâbe succeden nagfir lekum hatîâti
kum,
senezîdul muhsinîn(muhsinîne)....
Əraf Suresi, 172. Ayet:
Ve iz ehaze rabbuke min benî âdeme min zuhûrihim zurriyyetehum ve eşhedehum alâ enfusihim, e lestu birabbi
kum,
kâlû belâ, şehidnâ, en tekûlû yevmel kıyâmeti innâ kunnâ an hâzâ gâfilîn(gâfilîne)....
Əraf Suresi, 193. Ayet:
Ve in ted’ûhum ilel hudâ lâ yettebiû
kum,
sevâun aleykum e deavtumûhum em entum sâmitûn(sâmitûne)....
Ənfal Suresi, 7. Ayet:
Ve iz yaıdukumullâhu ihdât tâifeteyni ennehâ le
kum,
ve teveddûne enne gayra zâtiş şevketi tekûnu le
kum,
ve yurîdullâhu en yuhıkkal hakka bi kelimâtihî ve yaktaa dâbiral kâfirîn(kâfirîne)....
Ənfal Suresi, 19. Ayet:
İn testeftihû fe kad câekumul fethu, ve in tentehû fe huve hayrun le
kum,
ve in teûdû naud, ve len tugniye ankum fietukum şey'en ve lev kesuret ve ennallâhe meal mu'minîn(mu'minîne)....
Ənfal Suresi, 24. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenûstecîbû lillâhi ve lir resûli izâ deâkum limâ yuhyîkûm, va'lemû ennallâhe yehûlu beynel mer'i ve kalbihî ve ennehû ileyhi tuhşerûn (tuhşerûne)....
Ənfal Suresi, 29. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir le
kum,
vallâhu zul fadlil azîm(azîmi)....
Ənfal Suresi, 40. Ayet:
Ve in tevellev fa'lemû ennallâhe mevlâ
kum,
ni'mel mevlâ ve ni'men nasîr(nasîru)....
Ənfal Suresi, 42. Ayet:
İz entum bil udvetid dunyâ ve hum bil udvetil kusvâ ver rekbu esfele min
kum,
ve lev tevâadtum lehteleftum fîl mîâdi ve lâkin li yakdiyallâhu emren kâne mef'ûlen li yehlike men heleke an beyyinetin ve yahyâ men hayye an beyyineh (beyyinetin), ve innallâhe le semîun alîm(alîmun)....
Ənfal Suresi, 48. Ayet:
Ve iz zeyyene lehumuş şeytânu a'mâlehum ve kâle lâ gâlibe lekumul yevme minen nâsi ve innî cârun le
kum,
fe lemmâ terâetil fietâni nekesa alâ akibeyhi ve kâle innî berîun minkum innî erâ mâ lâ terevne innî ehâfullâh (ehâfullâhe), vallâhu şedîdul ıkâb(ıkâbi)....
Ənfal Suresi, 70. Ayet:
Yâ eyyuhân nebiyyu kul li men fî eydîkum minel esrâ in ya'lemillâhu fî kulûbikum hayran yu'tikum hayran mimmâ uhıze minkum ve yagfir le
kum,
vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun)....
Ənfal Suresi, 75. Ayet:
Vellezîne âmenû min ba'du ve hâcerû ve câhedû meakum fe ulâike min
kum,
ve ûlûl erhâmi ba'duhum evlâ biba'dın fî kitâbillâh(kitâbillâhi), innallâhe bi kulli şey'in alîm(alîmun)....
Tövbə Suresi, 3. Ayet:
Ve ezanun minallâhi ve resûlihî ilân nâsi yevmel haccıl ekberi ennallâhe berîun minel muşrikîne ve resûluhu, fe in tubtum fe huve hayrun le
kum,
ve in tevelleytum fa'lemû ennekum gayru mu'cizîllâh (mu'cizîllâhi), ve beşşirillezîne keferû bi azâbin elîm(elîmin)....
Tövbə Suresi, 36. Ayet:
Allah’ın, gökleri ve yeri yarattığı gün, Levh-i Mahfuz’da tesbit ettiği kayıtlarda Allah katında, ayların sayısı on ikidir. On iki aydan dördü savaşın haram olduğu aylardır. İşte bu haram aylarla ilgili hüküm, insanlığı, insanî değerleri ve düzeni ayakta tutan dinin, medeniyetin, zamanla değişmeyen tabii hukuk kurallarını içeren şerîatın hükmüdür. Bu aylarla ilgili Allah’ın koyduğu yasakları çiğneyerek kendinize, birbirinize zulmetmeyin. İlâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında, Alla...
Tövbə Suresi, 42. Ayet:
Lev kâne aradan karîben ve seferen kâsıden lettebeûke ve lâkin beudet aleyhimuş şukkat(şukkatu), ve se yahlifûne billâhi levisteta'nâ le haracnâ mea
kum,
yuhlikûne enfusehum, vallâhu ya'lemu innehum le kâzibûn(kâzibûne)....
Tövbə Suresi, 53. Ayet:
Kul enfikû tav’an ev kerhen len yutekabbele min
kum,
innekum kuntum kavmen fâsikîn(fâsikîne)....
Tövbə Suresi, 56. Ayet:
Ve yahlifûne billâhi innehum le min
kum,
ve mâ hum minkum ve lâkinne hum kavmun yefrakûn(yefrakûne)....
Tövbə Suresi, 61. Ayet:
Ve minhumullezîne yu’zûnen nebiyye ve yekûlûne huve uzun(uzunun), kul uzunu hayrin lekum yu’minu billâhi ve yu’minu lil mu’minîne ve rahmetun lillezîne âmenû min
kum,
vellezîne yu’zûne resûlallâhi lehum azâbun elîm(elîmun)....
Tövbə Suresi, 62. Ayet:
Yahlifûne billâhi lekum li yurdû
kum,
vallâhu ve resûluhû ehakku en yurdûhu in kânû mu’minîn(mu’minîne)....
Tövbə Suresi, 66. Ayet:
Lâ ta’tezirû kad kefertum ba’de îmâni
kum,
in na’fu an tâifetin minkum nuazzib tâifeten bi ennehum kânû mucrimîn(mucrimîne)....
Tövbə Suresi, 94. Ayet:
Ya'tezirûne ileykum izâ reca'tum ileyhim, kul lâ ta'tezirû len nu'mine lekum kad nebbe enallâhu min ahbâri
kum,
ve se yerâllâhu amelekum ve resûluhu summe tureddûne ilâ âlimil gaybi veş şehâdetî fe yunebbiukum bi mâ kuntum ta'melûn(ta'melûne)....
Yunus Suresi, 28. Ayet:
Ve yevme nahsuruhum cemîan summe nekûlu lillezîne eşrekû mekânekum entum ve şurekâu
kum,
fe zeyyelnâ beynehum, ve kâle şurekâuhum mâ kuntum iyyânâ ta'budûn(ta'budûne). ...
Yunus Suresi, 35. Ayet:
Kul hel min şurekâikum men yehdî ilel hakk, kulillâhu yehdî lil hakk(hakkı), e fe men yehdî ilel hakkı ehakku en yuttebea em men lâ yehiddî illâ en yuhdâ, fe mâ le
kum,
keyfe tahkumûn(tahkumûne). ...
Yunus Suresi, 41. Ayet:
Ve in kezzebûke fe kul lî amelî ve lekum amelu
kum,
entum berîûne mimmâ a'melu ve ene berîun mimmâ ta'melûn(ta'melûne)....
Yunus Suresi, 68. Ayet:
Müşrikler: 'Allah oğul edindi' dediler. O, bundan münezzehtir. O, çocuğa ihtiyacı olmayacak kadar zengindir. Göklerdeki varlıkların ve imkânların, yerdeki varlıkların ve imkânların tamamı O’nundur, O’nun tasarrufundadır. Bu hususta, elinizde bir hüküm, bir ferman da yok. Allah adına bilemeyeceğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?...
Yunus Suresi, 77. Ayet:
Kâle mûsâ e tekûlûne lil hakkı lemmâ câe
kum,
e sıhrun hâzâ, ve lâ yuflihus sâhırûn(sâhırûne). ...
Yunus Suresi, 104. Ayet:
Kul yâ eyyuhen nâsu in kuntum fî şekkin min dînî,fe lâ a’budullezîne ta’budûne min dûnillâhi, ve lâkin a’budullâhellezî yeteveffâ
kum,
ve umirtu en ekûne minel mu’minîn(mu’minîne). ...
Yunus Suresi, 108. Ayet:
Kul yâ eyyuhen nâsu kad câekumul hakku min rabbi
kum,
fe men ihtedâ fe innemâ yehtedî li nefsih(nefsihi), ve men dalle fe innemâ yadıllu aleyhâ, ve mâ ene aleykum bi vekîl(vekîlin)....
Hud Suresi, 4. Ayet:
İlâllâhi merciu
kum,
ve huve alâ kulli şey'in kadîr(kadîrun)....
Hud Suresi, 28. Ayet:
Kâle yâ kavmi e reeytum in kuntu alâ beyyinetin min rabbî ve âtânî rahmeten min indihî fe ummiyet aley
kum,
e nulzimukumûhâ ve entum lehâ kârihûn(kârihûne). ...
Hud Suresi, 34. Ayet:
Ve lâ yenfeukum nushî in eredtu en ensaha lekum in kânallâhu yurîdu en yugviye
kum,
huve rabbukum ve ileyhi turceûn(turceûne). ...
Hud Suresi, 56. Ayet:
İnnî tevekkeltu alâllâhi rabbî ve rabbi
kum,
mâ min dâbbetin illâ huve âhızun bi nâsıyetihâ, inne rabbî alâ sırâtın mustekîm(mustekîmin)....
Hud Suresi, 56. Ayet:
1.
in-nî
: muhakkak ki ben
2.
tevekkeltu
: tevekkül ettim
3.
alâ allâhi
: Allah'a
4.
rabbî
: benim Rabbim
Hud Suresi, 57. Ayet:
Fe in tevellev fe kad eblagtukum mâ ursiltu bihî iley
kum,
ve yestahlifu rabbî kavmen gayre
kum,
ve lâ tedurrûnehu şey’â(şey’en), inne rabbî alâ kulli şey'in hafîz(hafîzun). ...
Hud Suresi, 78. Ayet:
Ve câehu kavmuhu yuhreûne ileyhi ve min kablu kânû ya’melûnes seyyiât(seyyiâti), kâle yâ kavmi hâulâi benâtî hunne etharu le
kum,
fettekullâhe ve lâ tuhzûni fî dayfî, e leyse minkum raculun reşîd(reşîdun)....
Yusif Suresi, 40. Ayet:
"Sizin Allah'tan başka taptıklarınız, Allah'ın kendileri hakkında hiç bir delil indirmediği, sizin ve atalarınızın ad olarak adlandırdıklarınızdan başkası değildir. Hüküm, yalnızca Allah'ındır. O, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur, ancak insanların çoğu bilmezler."...
Yusif Suresi, 40. Ayet:
'O'ndan başka taptıklarınız, sizin ve atalarınızın uydurduğu isimlerden ibarettir. ALLAH onlara her hangi bir güç vermemiştir. Hüküm, ancak ALLAH'ındır. Yalnızca kendisine kulluk etmenizi emretmiştir. Dosdoğru din işte budur. Ne var ki halkın çoğu bunu bilmiyor.'...
Yusif Suresi, 40. Ayet:
Siz ve atalarınız, Allah’ı bırakıp kendi icadınız olarak, kutsadığınız şeylere kulluk ediyorsunuz. Oysa Allah, onlar hakkında hiç bir delil indirmemiştir. Hüküm, yalnız Allah’ındır. Kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmez....
Yusif Suresi, 40. Ayet:
Siz, o'nu bırakıp ancak sizin ve atalarınızın taktığı birtakım (boş) isimlere tapıyorsunuz. Allâh onlar(ın gerçekliği) hakkında hiçbir delil indirmemiş(onlara hiçbir güç vermemiş)tir. Hüküm, yalnız Allâh'ındır. O, yalnız kendisine tapmanızı buyurmuştur. İşte doğru din budur. Ama insanların çoğu bilmezler."...
Yusif Suresi, 40. Ayet:
«Sizin Allah'tan başka taptıklarınız, Allah'ın kendileri hakkında hiç bir ispatlayıcı delil indirmediği, sizin ve atalarınızın ad olarak adlandırdıklarınızdan başkası değildir. Hüküm, yalnızca Allah'ındır. O, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur, ancak insanların çoğu bilmezler.»...
Yusif Suresi, 59. Ayet:
Ve lemmâ cehhezehum bi cehâzihim kâle’tûnî bi ahin lekum min ebî
kum,
e lâ terevne ennî ûfîl keyle ve ene hayrul munzilîn(munzilîne). ...
Yusif Suresi, 66. Ayet:
Kâle len ursilehu meakum hattâ tu’tûni mevsikan minallâhi le te’tunnenî bihî illâ en yuhâta bi
kum,
fe lemmâ âtevhu mevsikahum kâlallâhu alâ mâ nekûlu vekîl(vekîlun)....
Yusif Suresi, 66. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
len ursile-hu
: onu göndermem
3.
mea-kum
: sizinle beraber
4.
hattâ
: ...e kadar
Yusif Suresi, 67. Ayet:
Ve oğullarım dedi, hepiniz aynı kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Fakat gene de Allah'ın takdîr ettiği hiçbir şeyi gideremem sizden; hüküm, ancak Allah'ındır. Ona dayandım ve dayananlar da ancak ona dayanmalı....
Yusif Suresi, 67. Ayet:
Ve dedi ki: "Oğullarım, (Mısır'a) bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben, Allah'tan gelecek hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm, yalnız Allâh'ındır. (O size ne takdir etmişse muhakkak olacaktır.) Ben O'na tevekkül ettim, tevekkül edenler de O'na tevekkül etsinler!"...
Rəd Suresi, 38. Ayet:
Andolsun, senden önce de elçiler gönderdik, onlara eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmaksızın (hiç) bir elçiye herhangi bir ayeti (mucizeyi) getirmek olacak iş değildi. Her ecel (tesbit edilmiş süre) için bir kitap (yazı, hüküm, son) vardır....
Rəd Suresi, 38. Ayet:
Andolsun senden önce de elçiler gönderdik, onlara eşler ve çocuklar verdik. Tanrı'nın izni olmaksızın (hiç) bir elçiye herhangi bir ayet getirmek olacak iş değildi. Her ecel için bir kitap [yazı, hüküm, son] vardır....
Rəd Suresi, 38. Ayet:
Andolsun, senden önce de biz peygamberler gönderdik, onlara eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmaksızın (hiç) bir peygambere herhangi bir ayeti (mucizeyi) getirmek olacak iş değildi. Her ecel (tesbit edilmiş süre) için bir kitab (yazı, hüküm, son) vardır....
İbrahim Suresi, 6. Ayet:
Ve iz kâle mûsâ li kavmihizkurû ni’metallâhi aleykum iz encâkum min âli fir’avne yesûmûnekum sûel azâbi ve yuzebbihûne ebnâekum ve yestahyûne nisâe
kum,
ve fî zâlikum belâun min rabbikum azîm(azîmun)....
İbrahim Suresi, 21. Ayet:
Ve berezû lillahi cemîan fe kâled duafâu lillezînestekberû innâ kunnâ lekum tebean fe hel entum mugnûne annâ min azâbillâhi min şey’(şey’in), kâlû lev hedânallâhu le hedeynâ
kum,
sevâun aleynâ ecezi’nâ em sabernâ mâ lenâ min mahîs(mahîsın)....
İbrahim Suresi, 22. Ayet:
Ve kâleş şeytânu lemmâ kudıyel emru innallâhe veadekum va’del hakkı ve veadtukum fe ahleftu
kum,
ve mâ kâne liye aleykum min sultânin illâ en deavtukum festecebtum lî, fe lâ telûmûnî ve lûmû enfuse
kum,
mâ ene bi musrihikum ve mâ entum bi musrıhıyy(musrıhıyye), innî kefertu bi mâ eşrektumûni min kabl(kablu), innaz zâlimîne lehum azâbun elîm(elîmun). ...
İbrahim Suresi, 32. Ayet:
Allâhullezî halakas semâvâti vel arda ve enzele mines semâi mâen fe ahrece bihî mines semerâti rızkan le
kum,
ve sehhare lekumul fulke li tecriye fil bahri bi emrih(emrihî), ve sehhare lekumul enhâr(enhâra)....
Nəhl Suresi, 30. Ayet:
Ve kîle lillezînettekav mâ zâ enzele rabbu
kum,
kâlû hayrâ(hayren), lillezîne ahsenû fî hâzihid dunyâ haseneh(haseneten), ve le dârul âhıreti hayr(hayrun), ve le ni’me dârul muttekîn(muttekîne). ...
Nəhl Suresi, 81. Ayet:
Vallâhu ceale lekum mimmâ halaka zılâlen ve ceale lekum minel cibâli eknânen ve ceale lekum serâbîle tekîkumul harra ve serâbîle tekîkum be’se
kum,
kezâlike yutimmu ni’metehu aleykum leallekum tuslimûn(tuslimûne)....
Nəhl Suresi, 106. Ayet:
iman ettikten sonra kâfir olanlar, Allah'ın gazabına uğrarlar, onun için büyük bir azap vardır. Yalnız bu hüküm, kalpleri kesin bir imanın hazzı ile donanmış olduğu halde baskı altında kalanlar için değil, fakat gönüllerinin kapısını inkârcılığa açanlar için geçerlidir....
İsra Suresi, 8. Ayet:
Asâ rabbukum en yerhame
kum,
ve in udtum udnâ, ve cealnâ cehenneme lil kâfirîne hasîrâ(hasîren)....
İsra Suresi, 25. Ayet:
Rabbukum a’lemu bi mâ fî nufûsi
kum,
in tekûnû sâlihîne fe innehu kâne lil evvâbîne gafûrâ(gafûren)....
İsra Suresi, 31. Ayet:
Ve lâ taktulû evlâdekum haşyete imlâk(imlâkın), nahnu nerzukuhum ve iyyâ
kum,
inne katlehum kâne hıt’en kebîrâ(kebîren). ...
İsra Suresi, 51. Ayet:
Ev halkan mimmâ yekburu fî sudûri
kum,
fe se yekûlûne men yuîdun(yuîdunâ), kulillezî fetarakum evvele merreh(merretin), fe se yungıdûne ileyke ruûsehum ve yekûlûne metâ hûv(hûve), kul asâ en yekûne karîbâ(karîben). ...
İsra Suresi, 54. Ayet:
Rabbukum a’lemu bi
kum,
in yeşa’ yerhamkum ev in yeşa’ yuazzib
kum,
ve mâ erselnâke aleyhim vekîlâ(vekîlen)....
İsra Suresi, 96. Ayet:
Kul kefâ billâhi şehîden beynî ve beyne
kum,
innehu kâne bi ıbâdihî habîren basîrâ(basîren)....
Məryəm Suresi, 12. Ayet:
1.
yâ yahyâ
: ey Yahya
2.
huzil kitâbe (huz el kitabe)
: kitabı al
3.
bi kuvvetin
: kuvvetle (dikkatle)
4.
ve âteynâ-hu
Məryəm Suresi, 71. Ayet:
1.
ve in
: ve eğer
2.
min-kum
: sizden
3.
illâ
: mutlaka, illâ, muhakkak
4.
vâridu-hâ
(verede)
: ona varanlar ...
Taha Suresi, 54. Ayet:
Kulû ver’av en’âme
kum,
inne fî zâlike le âyâtin li ulîn nuhâ....
Taha Suresi, 71. Ayet:
Kâle âmentum lehu kable en âzene le
kum,
innehu le kebîrukumullezî allemekumus sihr(sihra), fe le ukattıanne eydiyekum ve erculekum min hilâfin ve le usallibennekum fî cuzûın nahli ve le ta’lemunne eyyunâ eşeddu azâben ve ebkâ....
Taha Suresi, 130. Ayet:
O halde, dediklerine (küfür ve tekziblerine) sabret. (Bu hüküm, Kıtal = Seyf ayeti ile nesh edilmiştir.) Hem güneşin doğmasından evvel, hem batmasından evvel Rabbini hamd ile tesbih et (sabah ve ikindi namazını kıl). Gecenin bir kısım vakitlerinde (akşam ve yatsı saatlerinde) ve gündüzün etrafında (öğle vaktinde) de tesbih et (namaz kıl) ki, Allah’ın rızasına eresin....
Ənbiya Suresi, 3. Ayet:
Lâhiyeten kulûbuhum ve eserrûn necvellezîne zalemû hel hâzâ illâ beşerun mislu
kum,
e fe te’tûnes sihre ve entum tubsırûn(tubsırûne)....
Ənbiya Suresi, 10. Ayet:
Lekad enzelnâ ileykum kitâben fîhi zikru
kum,
e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne). ...
Ənbiya Suresi, 24. Ayet:
Emittehazû min dûnihî âliheh(âliheten), kul hâtû burhâne
kum,
hâzâ zikru men maiye ve zikru men kablî, bel ekseruhum lâ ya’lemûnel hakka fehum mu’ridûn(mu’ridûne). ...
Ənbiya Suresi, 36. Ayet:
Ve izâ reâkellezîne keferû in yettehızûneke illâ huzuvâ(huzuven), e hâzellezî yezkuru âlihete
kum,
ve hum bi zikrir rahmâni hum kâfirûn(kâfirûne). ...
Ənbiya Suresi, 74. Ayet:
Lût, ona da huküm, bir ılim verdik ve onu habasetler işliyen o karyeden kurtardık, hakıkat onlar kötü, fasık bir kavm idiler...
Ənbiya Suresi, 74. Ayet:
Biz Lût'a da bir hüküm, bir ilim verdik. Onu çirkin işler işleyen kasabadan kurtardık. Doğrusu onlar kötü, fasık bir kavimdi....
Ənbiya Suresi, 74. Ayet:
Lûta, (evet) ona da bir hüküm, bir ilim verdik. Onu kötülükler yapmakda devam eden o memleketden kurtardık. Hakıykat onlar fena bir kavm idiler, fâsıkdılar. ...
Ənbiya Suresi, 79. Ayet:
1.
fe
: böylece, artık
2.
fehhemnâ-hâ
(fehime)
: biz bunu, ona anlattık, öğrettik (anlamasını sağladık)
: (anladı)
3.
suleymâne
: Süleyman
4.
Ənbiya Suresi, 79. Ayet:
Biz onun (çözümünü gerektiren hükmü) Süleyman'a anlattık. Her ikisine de ayrı bir hüküm, ayrı bir bilgi verdik. Dâvud'la beraber tesbîh etsinler diye dağlara ve kuşlara baş eğdirdik; (evet) biz idik (bunları düzenleyip) yapanlar.....
Ənbiya Suresi, 79. Ayet:
Biz onu (n fetvasını) hemen Süleymana anlatmışdık. (Zâten) biz, her birine hüküm, ve ilim vermişdik. Dağları ve kuşları, Dâvud ile birlikde tesbîh etmek üzere, râm etmişdik. (Bütün bunları) yapanlar bizdik. ...
Ənbiya Suresi, 80. Ayet:
Ve allemnâhu san’ate lebûsin lekum li tuhsınekum min be’si
kum,
fe hel entum şâkirûn(şâkirûne)....
Həcc Suresi, 1. Ayet:
Yâ eyyuhen nâsuttekû rabbe
kum,
inne zelzeletes sâati şey’un azîm(azîmun)....
Həcc Suresi, 5. Ayet:
Yâ eyyuhen nâsu in kuntum fî raybin minel ba’si fe innâ halaknâkum min turâbin summe min nutfetin summe min alakatin summe min mudgatin muhallekatin ve gayri muhallekatin li nubeyyine le
kum,
ve nukırru fîl erhâmi mâ neşâu ilâ ecelin musemmen summe nuhricukum tıflen summe li teblugû eşuddekum ve minkum men yuteveffâ ve minkum men yuraddu ilâ erzelil umuri li keylâ ya’leme min ba’di ilmin şey’â(şey’an), ve terel arda hâmideten fe izâ enzelnâ aleyhel mâehtezzet ve rabet ve enbetet min kulli zevcin ...
Həcc Suresi, 37. Ayet:
Len yenâlellâhe luhûmuhâ ve lâ dimâuhâ ve lâkin yenâluhut takvâ min
kum,
kezâlike sahharahâ lekum li tukebbirûllâhe alâ mâ hedâ
kum,
ve beşşiril muhsinîn(muhsinîne)....
Həcc Suresi, 66. Ayet:
Ve huvellezî ahyâkum summe yumîtukum summe yuhyî
kum,
innel insâne le kefûr(kefûrun)....
Həcc Suresi, 72. Ayet:
Ve izâ tutlâ aleyhim âyâtunâ beyyinâtin ta’rifu fî vucûhillezîne keferûl munker(munkere), yekâdûne yestûne billezîne yetlûne aleyhim âyâtinâ, kul e fe unebbiukum bi şerrin min zâli
kum,
en nâr(nâru), vaadehallâhullezîne keferû, ve bi’sel masîr(masîru)....
Həcc Suresi, 78. Ayet:
Ve câhidû fillâhi hakka cihâdih(cihâdihî), huvectebâkum ve mâ ceale aleykum fid dîni min harac(haracin), millete ebîkum ibrâhîm(ibrâhîme), huve semmakumul muslimîne min kablu ve fî hâzâ li yekûner resûlu şehîden aleykum ve tekûnû şuhedâe alen nâs(nâsi), fe ekîmûs salâte ve âtuz zekâte va’tesımû billâh(billâhi), huve mevlâ
kum,
fe ni’mel mevlâ ve ni’men nasîr(nasîru)....
Möminun Suresi, 24. Ayet:
Fe kâlel meleullezîne keferû min kavmihî mâ hâzâ illâ beşerun mıslukum yurîdu en yetefaddale aley
kum,
ve lev şâallâhu le enzele melâikeh(melâiketen), mâ semi’nâ bi hâzâ fî âbâinel evvelîn(evvelîne)....
Nur Suresi, 11. Ayet:
İnnellezîne câû bil ifki usbetun min
kum,
lâ tahsebûhu şerren le
kum,
bel huve hayrun le
kum,
li kullimriin minhum mektesebe minel ism(ismi), vellezî tevellâ kibrehu minhum lehu azâbun azîm(azîmun)....
Nur Suresi, 22. Ayet:
Ve lâ ye’teli ulul fadlı minkum ves seati en yu’tû ulil kurbâ vel mesâkîne vel muhâcirîne fî sebîlillâh(sebîlillâhi), vel ya’fû vel yasfehû, e lâ tuhıbbûne en yagfirallâhu le
kum,
vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun)....
Nur Suresi, 28. Ayet:
Fe in lem tecidû fîhâ ehaden fe lâ tedhulûhâ hattâ yu’zene lekum ve in kîle lekumurciû ferciû huve ezkâ le
kum,
vallâhu bimâ ta’melûne alîm(alîmun)....
Nur Suresi, 29. Ayet:
Leyse aleykum cunâhun en tedhulû buyûten gayre meskûnetin fîhâ metâun le
kum,
vallâhu ya’lemu mâ tubdûne ve mâ tektumûn(tektumûne)....
Nur Suresi, 32. Ayet:
Ve enkihûl eyâmâ minkum ves sâlihîne min ibâdikum ve imâi
kum,
in yekûnû fukarâe yugnihimullâhu min fadlih(fadlihî), vallâhu vâsiun alîm(alîmun)....
Nur Suresi, 33. Ayet:
Velyesta’fifillezîne lâ yecidûne nikâhan hattâ yugniyehumullâhu min fadlih(fadlihi), vellezîne yebtegûnel kitâbe mimmâ meleket eymânukum fe kâtibûhum in alimtum fîhim hayren, ve âtûhum min mâlillâhillezî âtâ
kum,
ve lâ tukrihû feteyâtikum alel bigâi in eradne tehassunen li tebtegû aradal hayâtid dunyâ ve men yukrıhhunne fe innellâhe min ba’di ikrâhihinne gafûrun rahîm(rahîmun)....
Nur Suresi, 49. Ayet:
Eğer hak, (Allah resûlünün verdiği hüküm,) kendi lehlerine olursa, ona itâat eden kimseler olarak (koşa koşa) gelirler....
Nur Suresi, 58. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû li yeste’zinkumullezîne meleket eymânukum vellezîne lem yeblugûl hulume minkum selâse merrât(merrâtin), min kabli salâtil fecri, ve hînetedaûne siyâbekum minez zahîrat(zahîrati), ve min ba’di salâtil ışâi, selâsu avrâtin le
kum,
leyse aleykum ve lâ aleyhim cunâhun ba’de hunn(hunne), tavvâfûne aleykum ba’dukum alâ ba’d(ba’dın), kezâlike yubeyyinullâhu lekumul âyât(âyâti), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun)....
Nur Suresi, 61. Ayet:
Leyse alel a'mâ haracun ve lâ alel a'raci haracun ve lâ alel marîdı haracun ve lâ alâ enfusikum en te'kulû min buyûtikum ev buyûti âbâikum ev buyûti ummehâtikum ev buyûti ihvânikum ev buyûti ehavâtikum ev buyûti a'mâmikum ev buyûti ammâtikum ev buyûti ahvâlikum ev buyûti hâlâtikum ev mâ melektum mefâtihahû ev sadîkı
kum,
leyse aleykum cunâhun en te'kulû cemîan ev eştâtâ(eştâten), fe izâ dahaltum buyûten fe sellimû alâ enfusikum tehıyyeten min indillâhi mubareketen tayyibeh(tayyibeten), kezâlike y...
Furqan Suresi, 77. Ayet:
Kul mâ ya’beu bikum rabbî lev lâ duâu
kum,
fe kad kezzebtum fe sevfe yekûnu lizâmâ(lizâmen). ...
Şüəra Suresi, 21. Ayet:
1.
fe ferartu
: o zaman kaçtım
2.
min-kum
: sizden
3.
lemmâ
: olduğu zaman, olduğundan dolayı
4.
hıftu-kum
: sizde...
Şüəra Suresi, 49. Ayet:
Kâle âmentum lehu kable en âzene le
kum,
innehu le kebîrukumullezî allemekumus sıhr(sıhra), fe le sevfe ta’lemûn(ta’lemûne), le ukattıanne eydiyekum ve erculekum min hılâfin ve le usallibennekum ecmaîn(ecmaîne)....
Şüəra Suresi, 83. Ayet:
1.
rabbi
: Rabbim
2.
heb lî
: bana bağışla, ver
3.
hukmen
: hüküm, hikmet
4.
ve elhık-nî
: ve beni ilhak et, dahil...
Şüəra Suresi, 166. Ayet:
Ve tezerûne mâ halaka lekum rabbukum min ezvâci
kum,
bel entum kavmun âdûn(âdûne)....
Nəml Suresi, 18. Ayet:
Hattâ izâ etev alâ vâdin nemli kâlet nemletun yâ eyyuhen nemludhulû mesâkine
kum,
lâ yahtımennekum suleymânu ve cunûduhu ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne)....
Nəml Suresi, 36. Ayet:
Fe lemmâ câe suleymâne kâle e tumiddûneni bi mâlin fe mâ âtâniyallâhu hayrun mimmâ âtâ
kum,
bel entum bi hediyyetikum tefrahûn(tefrahûne)....
Qəsəs Suresi, 14. Ayet:
Musâ olgunluk çağına erişip ölçü ve itidalini bulunca, ona hüküm, hikmet ve ilim verdik. Biz, iyi-güzel işlerde bulunanları böyle mükâfatlandırırız....
Qəsəs Suresi, 70. Ayet:
Ve O Allah'tır ki; O'ndan başka İlâh yoktur. Evvelde ve ahirde (dünyada ve ahirette) hamd, O'na aittir. Ve hüküm, O'nundur. Ve O'na döndürüleceksiniz....
Ənkəbut Suresi, 10. Ayet:
Ve minen nâsi men yekûlu âmennâ billâhi fe izâ ûziye fîllâhi ceale fitneten nâsi ke azâbillâh(azâbillâhî), ve le in câe nasrun min rabbike le yekûlunne innâ kunnâ mea
kum,
e ve leysallâhu bi a’leme bi mâ fî sudûril âlemîn(âlemîne)....
Ənkəbut Suresi, 12. Ayet:
Ve kâlellezîne keferû lillezîne âmenûttebiû sebîlenâ velnahmil hatâyâ
kum,
ve mâ hum bi hâmilîne min hatâyâhum min şey’(şey’in), innehum le kâzibûn(kâzibûne)....
Ənkəbut Suresi, 18. Ayet:
Ve in tukezzibû fe kad kezzebe umemun min kabli
kum,
ve mâ aler resûli illel belâgul mubîn(mubînu)....
Rum Suresi, 4. Ayet:
Birkaç yıl içinde. İş/oluş/hüküm, önünde de sonunda da Allah'ındır. Onların galibiyet gününde müminler ferahlayacaklar,...
Rum Suresi, 22. Ayet:
Ve min âyâtihî halkus semâvâti vel ardı vahtilâfu elsinetikum ve elvâni
kum,
inne fî zâlike le âyâtin lil âlimîn(âlimîne)....
Rum Suresi, 28. Ayet:
: Darabe lekum meselen min enfusi
kum,
hel lekum min mâ meleket eymânukum min şurekâe fî mâ rezaknâkum fe entum fîhi sevâun tehâfûnehum ke hîfetikum enfuse
kum,
kezâlike nufassılul âyâti li kavmin ya’kılûn(ya’kılûne)....
Əhzab Suresi, 4. Ayet:
Mâ cealallâhu li raculin min kalbeyni fî cevfih(cevfihî), ve mâ ceale ezvâcekumullâî tuzâhırûne min hunne ummehâti
kum,
ve mâ ceale ed’ıyâekum ebnâe
kum,
zâlikum kavlukum bi efvâhi
kum,
vallâhu yekûlul hakka ve huve yehdîs sebîl(sebîle)....
Əhzab Suresi, 5. Ayet:
Ud’ûhum li âbâihim huve aksatu indallâh(indallâhi), fe in lem ta’lemû âbâehum fe ıhvânukum fîd dîni ve mevâlî
kum,
ve leyse aleykum cunâhun fîmâ ahta’tum bihî ve lâkin mâ taammedet kulûbu
kum,
ve kânallâhu gafûren rahîmâ(rahîmen)....
Əhzab Suresi, 6. Ayet:
Peygamber, inananlar üzerinde, kendilerinden ziyâde tasarruf ve vilâyet sâhibidir ve onun eşleri de inananların analarıdır ve akrabalar da, Allah'ın kitabında, diğer inananlardan ve yurtlarından göçenlerden fazla birbirlerine yakındır mîras dolayısıyla, ancak dostlarınıza herhangi bir sûretle iyilikte bulunabilirsiniz; bu hüküm, kitapta yazılmıştır....
Əhzab Suresi, 20. Ayet:
Yahsebûnel ahzâbe lem yezhebû, ve in ye’til ahzâbu yeveddû lev ennehum bâdûne fîl a’râbi yes’elûne an enbâi
kum,
ve lev kânû fîkum mâ kâtelû illâ kalîlâ(kalîlen)....
Səba Suresi, 23. Ayet:
Ve lâ tenfeuş şefâatu indehû illâ li men ezine leh(lehu), hattâ izâ fuzzia an kulûbihim kâlû mâzâ kâle rabbu
kum,
kâlûl hakk(hakka), ve huvel aliyyul kebîr(kebîru)....
Səba Suresi, 43. Ayet:
Ve izâ tutlâ aleyhim âyâtunâ beyyinâtin kâlû mâ hâzâ illâ raculun yurîdu en yasuddekum ammâ kâne ya’budu âbâu
kum,
ve kâlû mâ hâzâ illâ ifkun mufterâ(mufteran) ve kâlellezîne keferû lil hakkı lemmâ câehum in hâzâ illâ sihrun mubîn(mubînun)....
Səba Suresi, 47. Ayet:
Kul mâ seeltukum min ecrin fe huve le
kum,
in ecriye illâ alâllâh(alâllâhi), ve huve alâ kulli şeyin şehîd(şehîdun)....
Fatir Suresi, 3. Ayet:
Yâ eyyuhen nâsuzkurû ni’metallâhi aley
kum,
hel min hâlikın gayrullâhi yerzukukum mines semâi vel ard(ardı), lâ ilâhe illâ huve fe ennâ tû’fekûn(tû’fekûne). ...
Fatir Suresi, 14. Ayet:
İn ted’ûhum lâ yesmeû duâe
kum,
ve lev semiû mestecâbû le
kum,
ve yevmel kıyâmeti yekfurûne bi şirki
kum,
ve lâ yunebbiuke mislu habîr(habîrin)....
Yasin Suresi, 7. Ayet:
And olsun ki, hüküm, çoğu hakkında gerçekleşip sübut bulmuştur, artık inanmazlar....
Yasin Suresi, 18. Ayet:
Kâlû innâ tetayyernâ bi
kum,
le in lem tentehû le nercumennekum ve le yemessennekum minnâ azâbun elîm(elîmun). ...
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Kâlû tâirikum mea
kum,
e in zukkirtum, bel entum kavmun musrifûn(musrifûne). ...
Sad Suresi, 59. Ayet:
Hâzâ fevcun muktehımun mea
kum,
lâ merhaben bihim, innehum sâlûn nâr(nâri)....
Sad Suresi, 60. Ayet:
Kâlû bel entum, lâ merhaben bi
kum,
entum kaddemtumûhu lenâ, febi’sel karâr(karâru)....
Zümər Suresi, 7. Ayet:
İn tekfurû fe innallâhe ganiyyun an
kum,
ve lâ yerdâ li ıbâdihil kufr(kufra), ve in teşkurû yerdahu le
kum,
ve lâ teziru vâziretun vizra uhrâ, summe ilâ rabbikum merciukum fe yunebbiukum bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne), innehû alîmun bi zâtis sudûr(sudûri). ...
Zümər Suresi, 10. Ayet:
Kul yâ ıbâdıllezîne âmenûttekû rabbe
kum,
lillezîne ahsenû fî hâzihid dunyâ haseneh(hasenetun), ve ardullâhi vâsiah(vâsiatun) innemâ yuveffas sâbirûne ecrehum bi gayri hisâb(hisâbin). ...
Zümər Suresi, 73. Ayet:
Rab'lerine karşı takva sahibi olanlar (cehennemi gördükten sonra) zümre zümre cennete sevkedilirler. Oraya (cennete) geldikleri zaman onun (cennetin) kapıları açılır. Ve onun (cennetin) bekçileri, onlara: "Selâmun aley
kum,
siz temize çıktınız (aklandınız) ve öyleyse ebedi olarak ona (cennete) girin" derler....
Zümər Suresi, 73. Ayet:
Ve Rablerinden korkmuş olanlar da cennete zümre zümre sevkedildi. Vaktâ ki ona geldiler ve kapıları açıldı ve onlara bekçileri dedi ki: «Selâmün aleyküm, tertemiz bulundunuz. Artık bunlara ebedîyyen kalıcılar olmak üzere giriniz.»...
Mömin Suresi, 6. Ayet:
İşte böylece Rabbinin verdiği hüküm, kâfirlere hak oldu: Şüphe yok ki onlar, cehennemliktir....
Mömin Suresi, 12. Ayet:
Bu, sizin tek olan Allah'a çağrıldığınız zaman inkâr etmeniz sebebiyledir. Ve O'na (Allah'a) şirk koşulunca inanıyordunuz. Artık hüküm, Yüce ve Büyük olan Allah'a aittir....
Mömin Suresi, 12. Ayet:
Bu da, Allah birdir dendi mi kâfir olmamızdan ve ona eşler olduğu söylenince inanmanızdandır; artık hüküm, pek yüce ve pek büyük Allah'ın....
Mömin Suresi, 12. Ayet:
(Onlara denir ki:) İşte bunun sebebi şudur: Tek Allah'a ibadete çağrıldığı zaman inkâr edersiniz. O'na ortak koşulunca (bunu) tasdik edersiniz. Artık hüküm, yücelerin yücesi Allah'ındır....
Mömin Suresi, 12. Ayet:
İçinde bulunduğunuz hâlin sebebi şudur: Allâh, TEK'liğine davet ettiğinde (vehmettiğiniz - varsandığınız benliğinizden arınmayı teklif ettiğinde), küfür (inkâr) ettiniz! Eğer (teklif edilen) O'na şirk anlayışı olsa, iman ederdiniz. . . Hüküm, Alîy, Kebiyr olan (açığa çıkan kuvvelerinin hükmediciliğini reddedemeyeceğiniz) Allâh'ındır!...
Mömin Suresi, 12. Ayet:
"Sizin (durumunuz) böyledir. Çünkü bir olan Allah'a çağırıldığınız zaman inkar ettiniz. O'na ortak koşulduğunda inanıp onayladınız. Artık hüküm, yüce, büyük olan Allah'ındır."...
Mömin Suresi, 12. Ayet:
Bu (azab size) şundan dolayıdır ki, Allah birdir denildiği zaman, inkâr ettiniz. Fakat O’na ortak koşulunca iman ediyordunuz. Artık hüküm, her şeyden yüce ve büyük olan Allah’ındır....
Mömin Suresi, 12. Ayet:
Onlara: «Yalniz Allah cagrildigi zaman inkar ederdiniz de, O'na es kosulunca inanirdiniz. Bugun hu
kum,
yuce Allah'indir» denir....
Mömin Suresi, 12. Ayet:
Onlara: 'Yalnız Allah çağrıldığı zaman inkar ederdiniz de, O'na eş koşulunca inanırdınız. Bugün hüküm, yüce Allah'ındır' denir....
Mömin Suresi, 12. Ayet:
(Onlara denir ki:) İşte bunun sebebi şudur: Tek Allah'a ibadete çağrıldığı zaman inkâr edersiniz. O'na ortak koşulunca (bunu) tasdik edersiniz. Artık hüküm, yücelerin yücesi Allah'ındır....
Mömin Suresi, 12. Ayet:
Çünkü, YALNIZ ALLAH çağrıldığı zaman inkar ederdiniz. Ancak kendisine ortak koşulduğunda inanırdınız. Hüküm, Üstün ve Büyük olan ALLAH'a aittir....
Mömin Suresi, 12. Ayet:
(Onlara şöyle cevap verilir): «Bu azab size şu sebeptendir: Siz tek Allah'a davet edildiğiniz zaman inkâr ettiniz. Ama O'na ortak koşulunca inandınız. Artık hüküm, o yüce ve büyük Allah'ındır.»...
Mömin Suresi, 12. Ayet:
"Sizin (durumunuz) böyledir. Çünkü bir olan Tanrı'ya çağırıldığınız zaman küfrettiniz. O'na ortak koşulduğunda inandınız. Artık hüküm, yüce, büyük olan Tanrı'nındır."...
Mömin Suresi, 12. Ayet:
Bunun sebebi şudur: Bir olarak Allaha düâ edildiği zaman siz küfretdiniz. Eğer Ona eş katılırsa tasdıyk ediyordunuz. Artık hukûm, O çok yüce, O çok büyük Allahındır. ...
Mömin Suresi, 12. Ayet:
Bunun (bu azâbın) sebebi şübhesiz şudur: '(Herkes) Allah’a, tek olarak da'vet edildiği zaman, (siz) inkâr ettiniz! Hâlbuki O’na ortak koşulsa, inanıyordunuz. Artık hüküm, Aliyy (çok yüce olan), Kebîr (çok büyük olan) Allah’a âiddir.'...
Mömin Suresi, 12. Ayet:
(Ve onlara şöyle denilecektir:) "Bu (başınıza geldi), çünkü Tek Allah'a her çağrıldığınızda bu hakikati inkar ettiniz; ama O'na ortak koşulunca (hemen) inandınız! Artık hüküm, Büyük ve Yüce Allah'ındır!"...
Mömin Suresi, 12. Ayet:
(Onlara cevaben denilecektir ki:) «Bu, size o sebeptendir ki, 'Allah birdir,' diye beyan olununca siz inkar ettiniz ve O'na şerik koşulacak olursa inanıveriyordunuz. Artık hüküm, o pek yüce, pek büyük olan Allah'a aitir.»...
Mömin Suresi, 12. Ayet:
Bunun sebebi şudur: "Zira siz bir Allah'a çağırıldığınız zaman inkâr ederdiniz, O'na ortak koşulunca inanırdınız. Bugün hüküm, yücelerin yücesi ulu Allah'ındır. "...
Mömin Suresi, 12. Ayet:
«Sizin (durumunuz) böyledir. Çünkü bir olan Allah'a çağırıldığınız zaman inkâr ettiniz. O'na şirk koşulduğunda da inanıp onayladınız. Artık hüküm, yüce, büyük olan Allah'ındır.»...
Mömin Suresi, 12. Ayet:
Onlara denir ki: Siz şunun için bu hale düştünüz: Allah'a bir olarak iman etmek için çağrıldığınızda inkâr ediyor, Ona ortak koşulunca inanıyordunuz. Artık hüküm, pek yüce ve pek büyük olan Allah'ındır....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Ve kâle raculun mû’minun min âli fir’avne yektumu îmânehû e taktulûne raculen en yekûle rabbiyallâhu ve kad câekum bil beyyinâti min rabbi
kum,
ve in yeku kâziben fe aleyhi kezibuh(kezibuhu), ve in yeku sâdikan yusibkum ba’dullezî yeidu
kum,
innallâhe lâ yehdî men huve musrifun kezzâb(kezzâbun). ...
Mömin Suresi, 44. Ayet:
Fe se tezkurûne mâ ekûlu le
kum,
ve ufevvidu emrî ilâllâh(ilâllâhi), innallâhe basîrun bil ibâd(ibâdi). ...
Mömin Suresi, 60. Ayet:
Ve kâle rabbukumud’ûnî estecib le
kum,
innellezîne yestekbirûne an ibâdetî se yedhulûne cehenneme dâhırîn(dâhırîne). ...
Mömin Suresi, 64. Ayet:
Allâhullezî ceale lekumul arda karâren ves semâe binâen ve savverekum fe ahsene suverekum ve razakakum minet tayyibât(tayyibâti), zâlikumullâhu rabbu
kum,
fe tebârekallâhu rabbul âlemîn(âlemîne). ...
Şura Suresi, 15. Ayet:
Fe li zâlike fed’u vestekım kemâ umirt(umirte), ve lâ tettebi’ ehvâehum, ve kul âmentu bi mâ enzelallâhu min kitâb(kitâbin), ve umirtu li a’dile beyne
kum,
allâhu rabbunâ ve rabbu
kum,
lenâ a’mâlunâ ve lekum a’mâlu
kum,
lâ huccete beynenâ ve beyne
kum,
allâhu yecmeubeynenâ, ve ileyhil masîr(masîru)....
Zuxruf Suresi, 24. Ayet:
Kâle e ve lev ci’tukum bi ehdâ mimmâ vecedtum aleyhi âbâe
kum,
kâlû innâ bi mâ ursıltum bihî kâfirûn(kâfirûne)....
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
Kul mâ kuntu bid’an miner rusuli ve mâ edrî mâ yuf’alu bî ve lâ bi
kum,
in ettebiu illâ mâ yûhâ ileyye ve mâ ene illâ nezîrun mubîn(mubînun)....
Fəth Suresi, 15. Ayet:
Se yekûlul muhallefûne izentalaktum ilâ megânime li te’huzûhâ zerûnâ nettebi’
kum,
yurîdûne en yubeddilû kelâmallâh(kelâmallâhi), kul len tettebiûnâ kezâlikum kâlallâhu min kabl(kablu), fe se yekûlûne bel tahsudûnenâ, bel kânû lâ yefkahûne illâ kalîlâ(kalîlen)....
Fəth Suresi, 20. Ayet:
Vaadekumullâhu megânime kesîreten te’huzûnehâ fe accele lekum hâzihî ve keffe eydiyen nâsi an
kum,
ve li tekûne âyeten lil mu’minîne ve yehdiyekum sırâtan mustekîmâ(mustekîmen)....
Hucurat Suresi, 7. Ayet:
Va’lemû enne fîkum resûlallâh(resûlallâhi), lev yutîukum fî kesîrin minel emri le anittum ve lâkinnallâhe habbebe ileykumul îmâne ve zeyyenehu fî kulûbi
kum,
ve kerrehe ileykumul kufre vel fusûka vel isyân(isyâne), ulâike humur râşidûn(râşidûne). ...
Hucurat Suresi, 13. Ayet:
Yâ eyyuhen nâsu innâ halaknâkum min zekerin ve unsâ ve cealnâkum şuûben ve kabâile li teârefû, inne ekremekum indallâhi etkâ
kum,
innallâhe alîmun habîr(habîrun). ...
Hucurat Suresi, 14. Ayet:
Kâletil a’râbu âmennâ, kul lem tu’minû ve lâkin kûlû eslemnâ ve lemmâ yedhulil îmânu fî kulûbi
kum,
ve in tutîullâhe ve resûlehu lâ yelitkum min a’mâlikum şey’â(şey’en), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun)....
Hucurat Suresi, 17. Ayet:
Yemunnûne aleyke en eslemû kul lâ temunnû aleyye islâme
kum,
belillâhu yemunnu aleykum en hedâkum lil îmâni in kuntum sâdikîn(sâdikîne)....
Zariyat Suresi, 14. Ayet:
Zûkû fitnete
kum,
hâzellezî kuntum bihî testa’cilûn(testa’cilûne)....
Zariyat Suresi, 21. Ayet:
Ve fî enfusi
kum,
e fe lâ tubsirûn(tubsirûne)....
Tur Suresi, 16. Ayet:
Islevhâ fasbirû ev lâ tasbirû sevâun aley
kum,
innemâ tuczevne mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne)....
Nəcm Suresi, 32. Ayet:
Ellezîne yectenibûne kebâirel ismi vel fevâhışe illâl lemem(lememe), inne rabbeke vâsiul magfireh(magfireti), huve a'lemu bikum iz enşeekum minel ardı ve iz entum e cinnetun fî butûni ummehâti
kum,
fe lâ tuzekkû enfuse
kum,
huve a'lemu bi menittekâ....
Hədid Suresi, 13. Ayet:
Yevme yekûlul munâfikûne vel munâfikâtu lillezîne âmenûnzurûnâ naktebis min nûri
kum,
kîlerci’û verâekum fel temisû nûrâ(nûren), fe duribe beynehum bi sûrin lehu bâb(bâbun), bâtınuhu fîhir rahmetu ve zâhiruhu min kıbelihil azâb(azâbu)....
Hədid Suresi, 14. Ayet:
Yunâdûnehum e lem nekun mea
kum,
kâlû belâ ve lâkinnekum fe tentum enfusekum ve terebbastum vertebtum ve garret kumul emâniyyu hattâ câe emrullâhi ve garrekum billâhil garûr(garûmu)....
Hədid Suresi, 15. Ayet:
Fel yevme lâ yû’hazu minkum fîd yetun ve lâ minellezîne keferû, me’vâkumun nâr(nâru), hiye mevlâ
kum,
ve bi’sel masîr(masîru)....
Hədid Suresi, 23. Ayet:
Li keylâ te’sev alâ mâ fâtekum ve lâ tefrehû bi mâ âtâ
kum,
vallâhu lâ yuhıbbu kulle muhtâlin fehûr(fehûrin)....
Hədid Suresi, 28. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenût tekûllâhe ve âminû bi resûlihî yû’tikum kifleyni min rahmetihî ve yec’al lekum nûren temşûne bihî ve yagfir le
kum,
vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun)....
Mücadilə Suresi, 11. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû izâ kîle lekum tefessehû fîl mecâlisi fefsehû yefsehıllâhu le
kum,
ve izâ kîlenşuzû fenşuzû yerfeillahullezîne âmenû minkum vellezîne ûtûl ilme derecât(derecâtin), vallâhu bi mâ ta’melûne habîr(habîrun)....
Mücadilə Suresi, 13. Ayet:
E eşfaktum en tukaddimû beyne yedey necvâkum sadekât(sadekâtin), fe iz lem tef’alû ve tâballâhu aley
kum,
fe ekîmûs salâte ve âtûz zekâte ve etîûllâhe ve resûleh(resûlehu), vallâhu habîrun bi mâ ta’melûn(ta’melûne)....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Mâ efâ allâhu alâ resûlihî min ehlil kurâ fe lillâhi ve lir resûli ve lizîl kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîni vebnis sebîli key lâ yekûne dûleten beynel agniyâi min
kum,
ve mâ âtâkumur resûlu fe huzûhu ve mâ nehâkum anhu fentehû, vettekûllâh(vettekûllâhe), innallâhe şedîdul ikâb(ikâbi)....
Həşr Suresi, 11. Ayet:
E lem tere ilellezîne nâfekû yekûlûne li ihvânihimullezîe keferû min ehlil kitâbi le in uhrictum le nahrucenne me’akum ve lâ nutîu fî kum ehaden ebeden ve in kûtiltum le nensurenne
kum,
vallâhu yeşhedu innehum le kâzibûn(kâzibûne)....
Mümtahinə Suresi, 1. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ tettehızû aduvvî ve aduvvekum evliyâe, tulkûne ileyhim bil meveddeti ve kad keferû bi mâ câekum minel hakk(hakkı), yuhricûner resûle ve iyyâkum en tû’minû billâhi rabbi
kum,
in kuntum harectum cihâden fî sebîlî vebtigâe merdâtî tusirrûne ileyhim bil meveddeti ve ene a’lemu bi mâ ahfeytum ve mâ a’lentum, ve men yef’alhu minkum fe kad dalle sevâes sebîl(sebîli)....
Mümtahinə Suresi, 3. Ayet:
Len tenfeakum erhâmukum ve lâ evlâdu
kum,
yevmel kıyâmeh(kıyâmeti) yefsılu beyne
kum,
vallâhu bi mâ ta’melûne basîr(basîrun)....
Mümtahinə Suresi, 4. Ayet:
Kad kânet lekum usvetun hasenetun fî ibrâhîme vellezîne meah(meahu), iz kâlû li kavmihim innâ bureâu minkum ve mimmâ ta’budûne min dûnillâhi kefernâ bi
kum,
ve bedee beynenâ ve beynekumul adâvetu vel bagdâu ebeden hattâ tû’minû billâhi vahdehû, illâ kavle ibrâhîme li ebîhi le estagfirenne leke ve mâ emliku leke minallâhi min şey’İn, rabbenâ aleyke tevekkelnâ ve ileyke enebnâ ve ileykel masîr(masîru)....
Mümtahinə Suresi, 10. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû izâ câekumul mû’minâtu muhâcirâtin femtehınû hunn(hunne), allâhu a’lemu bi îmânihinn(îmânihinne), fe in alimtimû hunne mû’minâtin fe lâ terciû hunne ilel kuffâr(kuffâri), lâ hunne hıllun lehum ve lâ hum yehıllûne le hunn(hunne), ve âtûhum mâ enfekû, ve lâ cunâha aleykum en tenkıhû hunne izâ âteytumû hunne ucûrehunn(ucûrehunne), ve lâ tumsikû bi isamil kevâfiri ves’elû mâ enfaktum vel yes’elû mâ enfekû, zâlikum hukmullâh(hukmullâhi), yahkumu beyne
kum,
vallâhu alîmun hakîm(h...
Səff Suresi, 5. Ayet:
Ve iz kâle mûsâ li kavmihî yâ kavmi lime tû'zûnenî ve kad ta'lemûne ennî resûlullâhi iley
kum,
fe lemmâ zâgû ezâgallâhu kulûbehum, vallâhu lâ yehdîl kavmel fâsikîn(fâsikîne)....
Səff Suresi, 11. Ayet:
Tû'minûne billâhi ve resûlihî ve tucâhidûne fî sebîlillâhi bi emvâlikum ve enfusi
kum,
zâlikum hayrun lekum in kuntum ta'lemûn(ta'lemûne)....
Talaq Suresi, 1. Ayet:
Yâ eyyuhen nebiyyu izâ tallaktumun nisâe fe tallikûhunne li iddetihinne ve ahsûl iddeh(iddete), vettekûllâhe rabbe
kum,
lâ tuhricûhunne min buyûtihinne ve lâ yahrucne illâ en ye’tîne bi fâhişetin mubeyyineh(mubeyyinetin), ve tilke hudûdullâh(hudûdullâhi), ve men yeteadde hudûdallâhi fe kad zaleme nefseh(nefsetu), lâ tedrî leallallâhe yuhdısu ba’de zâlike emrâ(emren)....
Talaq Suresi, 5. Ayet:
Zâlike emrullâhi enzelehû iley
kum,
ve men yettekıllâhe yukeffir anhu seyyiâtihî ve yu’zım lehû ecrâ(ecren)....
Təhrim Suresi, 2. Ayet:
Kad faradallâhu lekum tehillete eymâni
kum,
vallâhu mevlâ
kum,
ve huvel alîmul hakîm(hakîmu). ...
Müzzəmmil Suresi, 20. Ayet:
İnne rabbeke ya'lemu enneke tekûmu ednâ min suluseyil leyli ve nısfehu ve sulusehu ve tâifetun minellezîne meak(meake), vallâhu yukaddirul leyle ven nehâr(nehâre), alime en len tuhsûhu fe tâbe aley
kum,
fakreû mâ teyessere minel kur'ân(kur’ânî), alime en seyekûnu minkum merdâ ve âharûne yadribûne fîl’ardı yebtegûne min fadlillâhi ve âharûne yukâtilûne fî sebîlillâhi fakreû mâ teyessere minhu ve ekîmus salâte ve âtûz zekâte ve akridullâhe kardan hasenâ(hasenen), ve mâ tukaddimû li enfusikum min ha...
İnfitar Suresi, 19. Ayet:
Bir gündür ki hiçbir kimse, hiçbir kimseye yardım edemez o gün ve hüküm, o gün Allah'ın....
İnfitar Suresi, 19. Ayet:
Öyle bir gündür ki, kimse kimseye sahip olamaz, (fayda veremez). Emir ve hüküm, o gün yalnız Allah’ındır....
Əla Suresi, 18. Ayet:
Bu hüküm, peygamberlere verilen ilk sahifelerde ve kitapçıklarda elbette vardır....
Hud Suresi, 121. Ayet:
Ve kul lillezîne lâ yu’minûna’melû alâ mekâneti
kum,
innâ âmilûn(âmilûne). ...
Əhzab Suresi, 40. Ayet:
Mâ kâne muhammedun ebâ ehadin min ricâli
kum,
ve lâkin resûlallâhi ve hâtemen nebiyyin(nebiyyine), ve kânallâhu bi kulli şey’in alîmâ(alîmen)....
Əhzab Suresi, 71. Ayet:
Yuslıh lekum a’mâlekum ve yagfir lekum zunûbe
kum,
ve men yutıillâhe ve resûlehu fe kad fâze fevzen azîmâ(azîmen). ...
Saffat Suresi, 154. Ayet:
Mâ le
kum,
keyfe tahkumûn(tahkumûne)....
Təğabun Suresi, 16. Ayet:
Fettekûllâhe mesteta’tum vesmeû ve etîû ve enfikû hayren li enfusi
kum,
ve men yûka şuhha nefsihî fe ulâike humul muflihûn(muflihûne)....
Təğabun Suresi, 17. Ayet:
İn tukridûllâhe kardan hasenen yudâıfhu lekum ve yagfir le
kum,
vallâhu şekûrun halîm(halîmun)....
Qələm Suresi, 36. Ayet:
Mâ le
kum,
keyfe tahkumûn(tahkumûne)....
Qələm Suresi, 48. Ayet:
1.
fe isbir
: artık sabret
2.
li
: için, ...e
3.
hukmi
: hüküm, hükmü
4.
rabbi-ke
: senin Rabbin, Rabbinin
Mömin Suresi, 12. Ayet:
"İşte bu, şu sebeptendir: Siz, “bir ve tek” olarak Allah'a davet edildiğiniz zaman küfrettiniz; inanmadınız. O'na ortak koşulunca da inandınız. Artık hüküm, o çok yüce ve çok büyük Allah'ındır. "...
Ənbiya Suresi, 74. Ayet:
"Ve Lût; Biz o'na bir hüküm, bir bilgi verdik. Onu çirkin işler işleyen kentten kurtardık. Şüphesiz onlar, kötü bir toplumdular, hak yoldan çıkmış kimselerdiler. "...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
"Ve hac/programlı ilâhiyat eğitimi ve umre'yi/seminer, sempozyum gibi kısa süreli eğitimleri Allah için tamamlayın. Buna rağmen, eğer siz alıkonursanız/ engellenirseniz, o zaman ilâhiyat eğitimi görenlere kolayınıza gelen şeylerle destek olun! Bununla beraber bu ilâhiyat eğitimi görenlere hediye; vereceğiniz destek, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Artık içinizden hasta olana veya başından tıraşa bir rahatsızlığı bulunana oruç veya sadaka yahut da ibâdetten; herhangi bir kulluk ...
Rum Suresi, 40. Ayet:
Allâhullezî halakakum summe rezekakum summe yumîtukum summe yuhyî
kum,
hel min şurekâikum men yef’alu min zâlikum min şey’(şey’in), subhânehu ve teâlâ ammâ yuşrikûn(yuşrikûne)....
Zümər Suresi, 73. Ayet:
Rəblərinə qarşı təqva sahibi olanlar dəstə-dəstə cənnətə gətirilirlər. Cənnətə gəldikləri zaman cənnətin qapıları açılar. Cənnətin gözətçiləri onlara: ‘Səlamun əley
kum,
siz təmizə çıxdınız və elə isə əbədi olaraq cənnətə girin’ deyərlər....