Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Nisa Suresi, 10. Ayet:
Haksız yere yetimlerin, dulların mallarını yiyenler, karınlarına ateş doldurmuş, bedenlerini ateşle beslemiş olurlar. Yakında körüklenen alev püsküren cehennemin dehşet verici ateşine yaslanacaklar....
Nisa Suresi, 55. Ayet:
Yahudilerden bir kısmı ona iman etti. Bir kısım da peygamberin faaliyetlerine engel tedbirler aldı. İman etmeyenlere körüklenen, alev püsküren, dehşet verici bir ateş olarak cehennem yeter....
Ənam Suresi, 35. Ayet:
Eğer onların, tebliğine ilgisizliği, yüz çevirmeleri, engelleme tedbirleri almaları sana ağır geliyorsa, haydi yer kürenin içine inebileceğin bir delik, veya göğe çıkabileceğin bir merdiven ara ki, onları iman etmeye zorlayacak bir âyet, bir mûcize getiresin. Allah’ın sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı, elbette onları hak yolda, Allah’ın kitap ve peygamberle gösterdiği yolda bir araya getirirdi. Sakın, bilgiden, muhakemeden uzak, tutarsız davranan, ilâhî hik...
Ənam Suresi, 35. Ayet:
Eğer onların sırt çevirmeleri ağırına gitti ise elinden geliyorsa yerkürenin derinliklerine inen bir yarık ya da göğe çıkaracak bir merdiven bul da onlara bir delil getir. Eğer Allah dileseydi, onları doğru yolda biraraya getirirdi. O halde sakın cahillerden olma....
Rəd Suresi, 3. Ayet:
O, yerleşimi sağlamak, hayatı kolaylaştırmak için yer kürenin toprağını, biyolojik, kimyevi yapısını, rengini oluşturup yayarak verimli hale getiren; yeryüzünde planlı olarak ağır baskılı, oturaklı, derin temellere dayalı dağlar ve ırmaklar yerleştiren, her türlü üründen erkekli dişili çiftler var edendir. Sürekli olarak gündüzü geceye bürüyor. Bütün bunlarda, gelişmeye devam eden, tefekkür-düşünme ağına sahip, faydalı sonuçlar elde edebilen toplumlar için, Allah’ın birliğini ve kudretini göster...
Rəd Suresi, 31. Ayet:
Kendisiyle, dağların yürütüldüğü yahut yerkürenin parçalandığı yahut ölülerin konuşturulduğu bir Kur'an mı olsaydı! Hayır, iş ve oluşun tümü Allah'ındır. İman edenler hâlâ ümidi kesip anlamadılar mı ki, Allah dileseydi elbette insanlara tümden hidayet verirdi. O küfre sapanlara gelince, sanayi olarak ürettiklerinin sonucu halinde başlarına gülle, tokmak türünden belalar inmeye devam edecek yahut o belalar onların yurtlarının yakınına konacak. Ta, Allah'ın vaadi gelinceye değin. Allah, vaadine as...
Hicr Suresi, 19. Ayet:
Yerleşimi sağlamak, hayatı kolaylaştırmak için yer kürenin toprağını, biyolojik, kimyevî yapısını, rengini oluşturup yayarak verimli hale getirdik. Orada, ağır baskılı, oturaklı, derin temellere dayalı dağlar yerleştirdik. Yine orada her şeyi dengeli, âhenkli, ölçülü ürettik....
İsra Suresi, 3. Ayet:
Zurriyyete men hamelnâ mea nûh(nûhin), innehu kâne abden şekûrâ(şekûren). ...
İsra Suresi, 3. Ayet:
1.
zurriyyete
: zürriyet, nesil
2.
men hamelnâ
: taşıdığımız kimse
3.
mea
: beraberinde, birlikte
4.
nûhin
: Nuh
İsra Suresi, 19. Ayet:
Ve men erâdel âhırete ve saâ lehâ sa’yehâ ve huve mu’minun fe ulâike kâne sa’yuhum meşkûrâ(meşkûren)....
İsra Suresi, 19. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
erâde el âhırete
: ahireti istedi
3.
ve saâ
: ve çalıştı
4.
lehâ
: ona, onun için
...
İsra Suresi, 97. Ayet:
Allah kime hak yolu aydınlatıcı bilgiler lütfederse, işte o doğru yolu bulup tercih eder. Kimlerin de hak yoldan uzaklaşmalarına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihlerine özgürlük tanırsa artık onlara, Allah’ın dışında, kulları durumundakilerden asla koruyucular bulamazsın. Kıyamet günü, onları görme, konuşma ve duyma nimetinden mahrum bir halde yüzükoyun sürükleyerek toplar getiririz. Onların mekânları cehennemdir. Ateşi azaldıkça, cehennemin yakıtını takviye eder, körüklemeyi ve püsküren al...
Həcc Suresi, 4. Ayet:
Şeytanın, kendisini dost edineni, başına buyruk hale getirerek, hak yoldan uzaklaşmasına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihine imkân sağlayacağı, dostunu körüklenen, alev püsküren ateş cezasına sürükleyeceği hükmü yazılı kanun haline getirilmiştir....
Həcc Suresi, 65. Ayet:
Görmedin mi, Allah yeryüzündekileri ve denizde O'nun emriyle akıp giden gemileri sizin hizmetinize verdi. O'nun izni olmaksızın yerkürenin üstüne düşmemesi için göğü O tutuyor. Allah, insanlara karşı elbette Raûf, Rahîm'dir,...
Furqan Suresi, 11. Ayet:
Müşrikler sadece seni yalanlamadılar. Asıl Kıyamet’in kopacağı ânı, ölümden sonra diriltmemizi, sorguyu suali yalanladılar. Biz ise, Kıyamet’in kopacağını inkâr edenler için körüklenen alev püsküren dehşetli cehennem ateşini hazırladık....
Furqan Suresi, 62. Ayet:
Ve huvellezî cealel leyle ven nehâre hılfeten li men erâde en yezzekkere ev erâde şukûrâ(şukûren). ...
Furqan Suresi, 62. Ayet:
1.
ve huve
: ve o
2.
ellezî
: ki o
3.
ceale
: kıldı, yaptı
4.
el leyle
: gece
Loğman Suresi, 21. Ayet:
Onlara: 'Allah’ın indirdiğine, Kur’ân’daki hükümlere uyun!' denildiğinde, 'Hayır! Biz bildiğimiz, gördüğümüz, atalarımızın hayat tarzına uyarız.' derler. Ya şeytan, şeytan tıynetli ahlâksız azgınlar, şeytanî güçler onları körüklenen alev püsküren ateşin azâbına çağırıyor ise, o zaman da mı atalarının izinden gidecekler?...
Səba Suresi, 12. Ayet:
Süleyman’ın faydalanması için de rüzgârı koyduğumuz kurallara boyun eğdirdik. Gündüzün ilk saatlerinde, bir aylık yol aldırıyor, gündüzün son saatlerinde de bir aylık yol, mesafe kat ettiriyordu. Erimiş bir bakır madenini de ocağından, onun için sel gibi akıttık. Rabbinin bilgisi ve iradesi dahilinde, emriyle, yalnız Süleyman’ın gözü önünde çalışan, iş yapan cinlerden bir grup da vardı. İçlerinden, icra planımızın dışına çıkanlara körüklenen, alev püsküren, dehşetli cehennem ateşinin azâbını tat...
Səba Suresi, 18. Ayet:
Ve cealnâ beynehum ve beynel kurelletî bâreknâ fîhâ
kuren
zâhireten ve kaddernâ fîhes seyr(seyre), sîrû fîhâ leyâliye ve eyyâmen âminîn(âminîne)....
Səba Suresi, 18. Ayet:
1.
ve cealnâ
: ve kıldık, yaptık
2.
beyne-hum
: onların arasında
3.
ve beyne
: ve arasında
4.
el kurelletî
: belde...
Fatir Suresi, 6. Ayet:
Şeytan, şeytan tıynetli ahlâksız azgınlar, şeytanî güçler sizin düşmanınızdır. Siz de, Allah’a itaatte musır olarak ona düşmanlığa devam edin. O, kendi taraftarlarını, kesinlikle, körüklenen, alev püsküren Cehennem ehlinden olmaya çağırır....
Fatir Suresi, 45. Ayet:
Eğer Allah, insanları kazandıkları yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yerkürenin sırtında hiçbir canlı bırakmazdı. Ne var ki, onları belirli bir süreye kadar erteliyor. Nihayet süreleri gelince, (gerekeni yapar). Çünkü Allah, kullarını hakkıyla görmektedir....
Fatir Suresi, 45. Ayet:
Eğer Allah, insanları, kazandıkları yüzünden hesaba çekseydi, yerkürenin sırtında hiçbir canlı bırakmazdı. Ne var ki, onları belirli bir süreye kadar, ecelleri gelinceye kadar erteliyor. Allah, kullarını iyice görmektedir....
Fussilət Suresi, 25. Ayet:
Ve kayyadnâ lehum
kuren
âe fe zeyyenû lehum mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum ve hakka aleyhimul kavlu fî umemin kad halet min kablihim minel cinni vel ins(insi), innehum kânû hâsirîn(hâsirîne). ...
Fussilət Suresi, 25. Ayet:
1.
ve kayyadnâ
: ve hazırladık, musallat ettik
2.
lehum
: onlara, onlar için
3.
kuren
âe
: karinler, yakın arkadaşlar
4.
fe
<...
Şura Suresi, 7. Ayet:
Senin sorumluluk sınırlarını belirlediğimiz gibi, görevlerini de hatırlatarak biz sana bütün ilâhî kitaplardaki dinî-ilmî esasları içeren, açık, edebî, Arapça, okunan bir kitap, Kur’ân vahyettik. Manevî merkez Mekke’yi ve çevresindeki bütün dünyayı, bütün insanları uyarasın, gerçekleşeceği ve hesap sorulacağı konusunda şüphe olmayan toplanma günü, hesap günü ile ilgili insanları ikaz edesin diye vahyettik. Buna rağmen insanların bir kısmı cennette, bir kısmı körüklenen alev püsküren dehşetli Ceh...
Fəth Suresi, 13. Ayet:
Allah ve Rasulüne iman etmeyenlere, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlere, nankörlere, körüklenen alev püsküren dehşetli bir ateş hazırladık....
Qaf Suresi, 7. Ayet:
Yerleşimi sağlamak, hayatı kolaylaştırmak için yerkürenin toprağını, biyolojik, kimyevi yapısını, rengini oluşturup yayarak verimli hale getirdik, üzerine ağır baskılı, oturaklı, derin temellere dayalı dağlar yerleştirdik. Orada, göz alıcı, gönül açıcı her çeşit bitkiden erkekli dişili çiftler yetiştirdik....
Qəmər Suresi, 47. Ayet:
İslâm’a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsiler, suçlular, dalâlet, ahmaklık ve körüklenen alev püsküren ateşler içindedirler....
Həşr Suresi, 14. Ayet:
Lâ yukâtilûnekum cemîan illâ fî
kuren
muhassanetin ev min verâi cudur(cudurin), be’suhum beynehum şedîd(şedîdun), tahsebuhum cemîan ve kulûbuhum şettâ, zâlike bi ennehum kavmun lâ ya’kılûn(ya’kılûne). ...
Həşr Suresi, 14. Ayet:
1.
lâ yukâtilûne-kum
: sizinle savaşamazlar
2.
cemîan
: toplu halde, toplu olarak
3.
illâ
: ancak, den başka, olmadıkça
4.
fî k...
Mülk Suresi, 5. Ayet:
Biz dünya semasını parlayan yıldızlarla süsledik. Bunları şeytanlara, şeytanî güçlere karşı göğü koruyan mermiler haline getirdik, insanların ve cinlerin şeytanlarının bir değer ifade etmeyen tahminlerine konu yaptık. Onlara bir de körüklenen, alev püsküren, dehşetli cehennem ateşi azâbı hazırladık....
Mülk Suresi, 10. Ayet:
'Eğer peygamberlerin tebliğlerini anlama niyetiyle dinlemiş olsaydık veya davet edildiğimiz konularda akıllıca muhakeme yapabilseydik, körüklenen, alev püsküren, çıldırırcasına yanan cehennem ehlinden olmazdık' derler....
Mülk Suresi, 11. Ayet:
Demek ki, günahlarını itiraf ettiler. Körüklenen, alev püsküren cehennem ehlinin yüzlerine karşı : 'İlâhi rahmetten ve mağfiretten uzak olun.' denilecek....
İnsan Suresi, 1. Ayet:
Hel etâ alel insâni hînun mined dehri lem yekun şey’en mezkûrâ(mezkûren)....
İnsan Suresi, 1. Ayet:
1.
hel
: mi
2.
etâ
: geldi, geçti
3.
alâ
: üzerinden
4.
el insâni
: insan
İnsan Suresi, 4. Ayet:
Biz kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler, nankörler için zincirler, demir halkalar, körüklenen, alev püsküren, dehşetli Cehennem ateşi hazırladık....
İnsan Suresi, 9. Ayet:
İnnemâ nut’imukum li vechillâhi lâ nurîdu minkum cezâen ve lâ şukûrâ(şukûren)....
İnsan Suresi, 9. Ayet:
1.
innemâ
: ancak, sadece
2.
nut'ımu-kum
: sizi doyuruyoruz
3.
li
: için
4.
vechi allâhi
: Allah'ın Yüzü, Allah'ın...
İnsan Suresi, 22. Ayet:
İnne hâzâ kâne lekum cezâen ve kâne sa’yukum meşkûrâ(meşkûren)....
İnşiqaq Suresi, 12. Ayet:
Körüklenen, alev püsküren, dehşetli Cehennem ateşine yaslanacak....
Fələq Suresi, 4. Ayet:
Düğümlere üfleyip tüküren büyücü kadınların şerrinden....
Fələq Suresi, 4. Ayet:
Düğümlere üfleyip tüküren büyücü kadınların şerrinden,...
Fələq Suresi, 4. Ayet:
Düğümlere üfleyip tüküren üfürükçülerin şerrinden!...
Əhzab Suresi, 64. Ayet:
Allah kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirleri lânetlemiş, onlara körüklenen, alev püsküren, dehşetli cehennem ateşini hazırlamıştır....
Rəhman Suresi, 66. Ayet:
Bunlarda püsküren çifte şadravan...
Rəhman Suresi, 66. Ayet:
Bunlarda püsküren çifte şadırvan;...