Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 185. Ayet:
Ramazan ayı, bütün insanların iyiliği, kurtuluşu için bir hidayet rehberi olan, Allah’tan gelen, Allah’ın peygamberiyle öğrettiği, hakkı bâtıldan, imanı küfürden, helâli haramdan ayıran apaçık delilleri, şeriatı içeren Kur’ân’ın indirildiği aydır. Sizden kim bu ayda devamlı ikametgâhında bulunursa, o ayın başından sonuna kadar, aksatmadan oruç tutsun. Kim hasta olur veya yolculukta bulunursa, oruç tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde oruç tutar. Allah dinî hükümler koymakla, size kolaylık ...
Bəqərə Suresi, 198. Ayet:
Hac mevsiminde ticaret yaparak, Rabbinizden gelecek bir lütfu, kazancı aramanızda size herhangi bir günah yoktur. Arafattan akın akın indiğinizde, Meş’ar-i Haram yanında, Müzdelife’de Allah’ı zikredin. Allah’a ibadet edin, Allah’ın dinini, şeriatını anlatın. Allah’ın, Kur’ân’da ve Rasûlünün sünnetinde size öğrettiği şekilde şer’î mükellefiyetleri yerine getirerek, dinini, kitabını ve sünneti anlatarak onu zikredin. Doğrusu siz, bundan önce, başlarına buyruk hareket ederek dalâleti, bozuk düzeni,...
Bəqərə Suresi, 245. Ayet:
Allah’ın ihsan ettiği darlıkta da bollukta da, Allah’a karz-ı hasen olarak borç verecek, mâlî mükellefiyetlerin dışında Allah rızası için, Allah yolunda cihad edenlerin masraflarını karşılayacak, Allah’ın kullarına güzel ödünç verecek yiğit var mı içinizde? Allah da ona, verdiğinin birçok katını ödesin. Sonunda Allah’ın huzuruna götürülüp hesaba çekileceksiniz....
Bəqərə Suresi, 271. Ayet:
İmanda sadâkatinizin ve kemâlinizin ifadesi olan sadakalarınızı, mükellefiyetlerinizi yerine getirmede örnek bir davranış olarak açıktan verirseniz ne iyi. Eğer sadakalarınızı gizlice hazırlar, fakirlere verirseniz işte bu riyadan uzak davranış, sizin için daha hayırlıdır. Allah da bu sebeple sizin kusurlarınızın bir kısmını siler, bağışlar. Allah işlediğiniz gizli-açık bütün amellerden haberdardır....
Bəqərə Suresi, 280. Ayet:
Eğer borçlu, darlık, ekonomik sıkıntı içindeyse, eli genişleyinceye kadar ona mühlet vermek gerekir. Darda olan borçlulardaki alacağınızı, imanda sadâkatin ve kemâlin ifadesi olan sadakaya, malî mükellefiyetlere sayarak bağışlamanız, bilirseniz eğer, böyle fazileti yüksek, mükâfatı büyük bir davranış, sizin için daha hayırlıdır....
Bəqərə Suresi, 286. Ayet:
Allah herkesi, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar. Herkesin, işlediği sâlih ameller, yaptığı hayırlar, kazandığı sevaplar lehine değerlendirilecektir. İşlediği günahlar, yaptığı kötülükler de aleyhine değerlendirilecektir. 'Ey Rabbimiz, unutursak veya istemeden, bilmeden hata edersek bizi sorumlu tutma, cezalandırma. Ey Rabbimiz, bize, bizden öncekileri sorumlu tuttuğun ağır ve katı hükümlere benzer, riayeti güç sınırlamalar, altından kalkılmaz ağır mükellefiyetler yükleme. Ey Rabbimiz ...
Ali-İmran Suresi, 180. Ayet:
Allah’ın, lütfundan kendilerine verdiği rızık ve servetten, imkânlardan yoksullara vermeyerek cimri davrananlar, malî mükellefiyetleri yerine getirmeyenler, bunun kendileri için daha hayırlı olduğunu sanmasınlar. Bilakis bu kendileri için şerdir, bir vebaldir. Cimrilik edip, malî mükellefiyetleri yerine getirmeyerek Allah yolunda karşılık gözetmeden gönüllü harcamadıkları şeyler, kıyamet günü ateşten bir halka olarak boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası, bâki olan Allah’ın tasarruf...
Nisa Suresi, 37. Ayet:
Bunlar, cimrilik edenler, malî mükellefiyetleri yerine getirmeyenler, Beytül-mâl harcamalarında cimri davranarak insanlara idarecilik yapanlar, cimriliği tavsiye edenlerdir, zenginlik içindeyken fakirliği, kolaylık içindeyken zorluğu, imkân içindeyken aczi vehmettikleri için Allah’ın, kendilerine lütfundan verdiği maddî-manevî serveti, imkânları gizleyenlerdir. Biz, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısr...
Nisa Suresi, 92. Ayet:
Bir mü’minin diğer bir mü’mini öldürmeye hiçbir şekilde hakkı yoktur. Hata ile öldürmenin de cezası vardır. Hata ile bir mü’mini öldüren kimsenin mü’min bir köleyi esaret boyunduruğundan kurtararak hürriyetine kavuşturması ve ölenin ailesine, vârislerine teslim edilebilecek bir diyet vermesi gerekir. Vârislerin diyeti, imanda sadâkatlerinin ve kemallerinin ifadesi olan sadakaya, malî mükellefiyetlere sayarak bağışlamaları müstesna. Bu durumda diyet vermez. Öldürülen mü’min olmakla beraber, sizin...
Maidə Suresi, 12. Ayet:
Andolsun ki, Allah İsrâiloğulları’nın, kesin sözünü, taahhüdünü almıştı. İçlerinden on iki dinî lider görevlendirmiştik. Allah onlara: 'Ben sizlerle beraberim. Namazları âdâbına riayet ederek, aksatmadan kılarsanız, vicdanınızı, servetinizi, sosyal bünyenizi arındıran, berekete vesile olan zekâtı verirseniz, Rasullerime iman ederseniz, onlara yardımda bulunursanız, Allah’a karz-ı hasen olarak borç verirseniz, mâli mükellefiyetlerin dışında, Allah rızası için, Allah yolunda cihad edenlerin masraf...
Maidə Suresi, 45. Ayet:
Biz Tevrat’ta onlara, cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş, yaralamalara da, karşılıklı kısas olmak üzere yazılı ceza kuralları koyduk. Kim kısas hakkından vazgeçer, diyetini, imanda sadâkatinin ve kemâlinin ifadesi olan sadakaya, malî mükellefiyetlere sayarak bağışlarsa, mükâfatı Allah’a aittir. Bu, suçlunun da günahına keffaret olur. Kimler Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezler, icraat yapmazlarsa onlar, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir....
Ənam Suresi, 141. Ayet:
O asmalı ve asmasız üzüm bağları, hurmalıklar, ürünleri çeşit çeşit ekinler, birbirlerine benzer ve benzemez biçimde zeytinlikler ve nar bahçeleri yetiştirendir. Meyvalar olgunlaştığı zaman meyvasından yeyin. Hasat zamanı da Allah’ın, ihtiyaç sahipleri ve mahlûkat için tanıdığı, belirlediği sorumluluğu yerine getirin, onların hakkını verin. Cahilce davranarak israf etmeyin, mükellefiyetleri dışında insanlardan ağır vergiler almayın. Şu bir gerçektir ki, Allah müsrifleri, elindeki nimetlerin değe...
Əraf Suresi, 129. Ayet:
Dediler ki: «Biz senin bize gelmenden evvel de ve bize geldiğinden sonra da eza edildik». «Umulur ki,» Dedi, «Rabbiniz düşmanlarınızı helâk eder de sizi yerde onların halefi kılacak olur. Tâ ki nasıl amel edeceğinize nazar buyursun.»...
Əraf Suresi, 157. Ayet:
(Onlar, Mûsâ ve Îsâ’ya îmân edip tâbi' oldukları gibi) yanlarındaki Tevrât ve İncîl’de kendisini (ismini ve sıfatlarını) yazılı buldukları o resûle, o ümmî peygambere(Muhammed’e de) tâbi' olanlardır. (O peygamber) onlara iyiliği emreder ve onları kötülükten yasaklar; hem onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri ise üzerlerine haram kılar; hem onların ağırlıklarını (ağır mükellefiyetlerini) ve üzerlerinde olan zincirleri (tatbîkı zor hükümleri) indirir. Artık ona îmân eden, ona hürmet eden, ona ya...
Əraf Suresi, 172. Ayet:
Rabbinin, gelecek nesillerinin dinî, ahlâkî ve insanî eğitimi ile ilgili, sorumluluklarını da sırtlarına yükleyerek Âdemoğulları’ndan, kendisini tanıma, iman, kulluk, ibadet ve mükellefiyet taahhüdü aldığını ve onları kendilerine, birbirlerine şahit göstererek: 'Ben sizin Rabbiniz değil miyim?' dediğinde: 'Elbette Rabbimizsin, seni Rab tanıdığımıza, iman ettiğimize, sözleşmemizdeki ortak taahhüdümüze, Allah’a iman, kulluk, ibadet ve sorumluluk bilincimize biz de şâhidiz' dediklerini insanlara ha...
Tövbə Suresi, 46. Ayet:
Eğer sizinle beraber cihada çıkmak isteselerdi, elbette cihad ile ilgili olarak teçhizatlarını, araçlarını, kumanyalarını hazırlarlardı. Fakat Allah onların davranışlarını beğenmedi. Onları alıkoydu. Onlara: 'Savaşa giden orduya katılma mükellefiyetleri olmayan sakatlar, düşkünler, hastalar, mazeret sahipleri ve çoluk çocukla beraber siz de evlerinizde oturun' denildi....
Tövbə Suresi, 67. Ayet:
Müslüman görünerek İslâm’a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münafıkların erkekleri de kadınları da biribirlerine benzerler. Şeriatın suç saydığı ve haram kıldığı, kamu vicdanının tasvip etmediği, mü’minlerin icrasında hayır görmediği şeyleri emreder, şeriata aykırı bir idare tesis ederler. Kur’ân’ın ve sünnetin hükümlerinin, meşrû olanın, İslâmî kurallarla örtüşen örfün, ilmî verilerin, mü’minlerin tasvip ettiği, icrasında hayır gördüğü planların, programların, adâletin uygulanmasını, m...
Tövbə Suresi, 75. Ayet:
Onların içlerinde taahhütte bulunanlar da vardı: 'Allah bize lütfundan, ihsanından verirse, mutlaka imanda sadâkatin ve kemalin ifadesi olan sadakayı, vicdanımızı, servetimizi, sosyal bünyemizi arındıran berekete vesile olan zekâtı veririz, malî mükellefiyetleri yerine getiririz, kesinlikle dindar, ahlâklı, hayır-hasenat sahibi müslümanlardan, sâlihlerden oluruz' diyorlardı....
Tövbə Suresi, 76. Ayet:
Allah onlara lütfundan verdiği zaman da cimrilik ettiler, malî mükellefiyetleri yerine getirmediler. İslâm’a karşı engelleme tedbirleri alarak sırtlarını dönüp güç ve iktidarlarını kullanarak halkı yönlendirmeye devam ettiler....
Tövbə Suresi, 86. Ayet:
'Allah’a iman edin, Rasûlüyle birlikte hayatlarınızı ortaya koyarak, konuşarak, yazarak, hesapsız servet harcayarak cihad edin, savaşın' diye bir sûre indirildiği zaman onlardan savaşa katılmaya güçleri yetebilecek olanlar senden izin istediler. 'Bırak bizi, savaşa giden orduya katılma mükellefiyetleri olmayan, sakatlar, düşkünler, hastalar, mazeret sahipleri ve çoluk çocukla beraber biz de burada kalalım' dediler....
İsra Suresi, 104. Ayet:
Ve kulnâ min ba’dihî li benî isrâîleskunûl arda fe izâ câe va’dul âhıreti ci’nâ bikum
lefî
fâ(
lefî
fen)....
İsra Suresi, 104. Ayet:
1.
ve kulnâ
: ve dedik, söyledik
2.
min ba'di-hî
: ondan sonra
3.
li benî isrâîle
: İsrailoğullarına
4.
uskunû el arda
...
Ənbiya Suresi, 109. Ayet:
Eğer İslâm’a girmeye, müslümanca yaşamaya, Kur’ân’a, sırtlarını çevirirler, güç ve iktidarlarını kullanarak, baskı ve zulme, halkı yönlendirmeye devam ederlerse: 'Müslümanlara yaptıklarınızı savaş ilanı sayıyor, ben de aynı şekilde, mükellefiyetlerinizi bildirerek size savaş ilan ediyorum. Tehdit olunduğunuz savaşın yakın mı, uzak mı olduğunu bilmem.' diyerek ültümatom ver....
Həcc Suresi, 30. Ayet:
Emir budur. Kim Allah’ın emir ve yasaklarına şer’î mükellefiyetlere saygı gösterirse, bu kendisi için Rabbinin katında daha hayırlıdır. Haram olduğu size bildirilenlerin dışındaki hayvanlar size helâl kılındı. O halde taştan yontularak yapılan heykellere, putlara tapma gibi yasaklanmış bir amelden, küfürden, Allah’ın lânetinden, gazabından sakının, yalan, iftira, Allah’a şirk koşma ve yalancı şahitlikten kaçının....
Həcc Suresi, 37. Ayet:
Asla kurbanların etleri ve kanları Allah’a ulaşmayacaktır. Fakat ona sadece takvâ esaslarını-Kur’ân esaslarını benimseyerek hayata geçirmeniz, şirkten, insan kurban etme, katil ve kan dökme gibi büyük günahlardan korunmanız, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranma, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olma gayretiniz ulaşır. Onları, bu şekilde sizin faydalanmanız için emrine boyun eğdirdi ki, size Kur’ân’da ve Rasulünün sünnetinde öğrettiği ...
Şüəra Suresi, 196. Ayet:
Ve innehu
lefî
zuburil evvelîn(evvelîne)....
Səba Suresi, 39. Ayet:
1.
kul
: de
2.
inne
: muhakkak
3.
rabbî
: benim Rabbim
4.
yebsutu
: genişletir
Sad Suresi, 86. Ayet:
1.
kul
: de
2.
mâ es'elu-kum
: sizden istemiyorum
3.
aleyhi
: ona, buna karşı
4.
min
: den
Sad Suresi, 86. Ayet:
De ki: "Sizden ona (tebliğe) karşılık bir ecir (ücret) istemiyorum. Ve ben mütekelliflerden (mükellefiyet koyanlardan) değilim."...
Fussilət Suresi, 45. Ayet:
Ve lekad âteynâ mûsel kitâbe fahtulife fîh(fîhi), ve lev lâ kelimetun sebekat min rabbike le kudıye beynehum, ve innehum
lefî
şekkin minhu murîb(murîbin). ...
Məhəmməd Suresi, 31. Ayet:
Andolsun ki, içinizden hayatlarını ortaya koyarak, konuşarak, yazarak, hesapsız servet harcayarak cihad edenlerle, şer’î mükellefiyetlere riayet edenleri, sabrederek mücadeleye devam edenleri belirleyinceye, amellerinizi, davranışlarınızı görüp açığa çıkarıncaya kadar, elbette sizi imtihan ederiz....
Fəth Suresi, 16. Ayet:
Kul lil muhal
lefî
ne minel a’râbi setud’avne ilâ kavmin ulî be’sin şedîdin tukâtilûnehum ev yuslimûn(yuslimûne), fe in tutîû yû’tikumullâhu ecren hasenâ(hasenen), ve in tetevellev kemâ tevelleytum min kablu yuazzibkum azâben elîmâ(elîmen)....
Fəth Suresi, 16. Ayet:
1.
kul
: de
2.
li
: ... e
3.
muhal
lefî
ne
: arkada kalmış olanlar (savaşa gitmeyenler)
4.
min
: den
Qəmər Suresi, 24. Ayet:
Fe kâlû ebeşeren minnâ vâhiden nettebiuhû innâ izen
lefî
dalâlin ve suur(suurin). ...
Hədid Suresi, 7. Ayet:
Âminû billâhi ve resûlihî ve enfikû mimmâ cealekum mustah
lefî
ne fîh(fîhi), fellezîne âmenû minkum ve enfekû lehum ecrun kebîr(kebîrun)....
Hədid Suresi, 7. Ayet:
1.
âminû
: îmân edin
2.
bi allâhi
: Allah'a
3.
ve resûli-hi
: ve onun resûlüne
4.
ve enfikû
: ve infâk edin
Hədid Suresi, 11. Ayet:
Kim Allah’a karz-ı hasen olarak borç verir, mâlî mükellefiyetlerin dışında Allah rızası için, Allah yolunda cihad edenlerin masraflarını karşılar, Allah’ın kullarına güzel ödünç verirse, Allah onun karşılığını kat kat öder. Ayrıca ona cömertçe, değerli bir mükâfat da vardır....
Hədid Suresi, 18. Ayet:
İmanda sadakatlerinin ve kemallerinin ifadesi olan sadakayı ve vicdanlarını, servetlerini sosyal bünyelerini arındıran, berekete vesile olan zekâtı veren, malî mükellefiyetleri yerine getiren erkeklere, sadaka, zekât veren, mâlî mükellefiyetleri yerine getiren kadınlara, Allah’a karzı hasen olarak borç verenlere, mâlî mükellefiyetlerin dışında, Allah rızası için, Allah yolunda cihad edenlerin masraflarını karşılayanlara, Allah’ın kullarına güzel ödünç verenlere, verdikleri kat kat artırılarak ge...
Hədid Suresi, 24. Ayet:
Onlar, cimrilik edenler, mâlî mükellefiyetleri yerine getirmeyenler devlethazine harcamalarında cimri davranarak beytülmâli, mâliyeyi yönetenler, cimriliği tavsiye edenlerdir. Kim Allah yolunda harcamaya sırtını çevirir, gücünü ve iktidarını kullanarak halkı istediği istikamette yönlendirirse, Allah’ın azâbından kurtulamaz. Bilinmelidir ki, Allah zengindir, muhtaç değildir, övgüye ve şükre lâyıktır....
Münafiqun Suresi, 10. Ayet:
Herhangi birinize ölüm gelmeden önce, size verdiğimiz rızık ve servetten Allah yolunda karşılık gözetmeden, gönüllü harcayın. Harcayın ki, daha sonra: 'Rabbim, benim ölümümü kısa bir müddet ertelesen de, imanda sadâkatimin ve kemâlimin ifadesi olan sadakayı, vicdanımı, servetimi, sosyal bünyeyi arındıran, berekete vesile olan zekâtı versem, mâlî mükellefiyetleri yerine getirsem, dindar, ahlâklı, hayır-hasenât sahibi mü’minlerden, sâlih kullarından olsam.' demeyesiniz....
Müzzəmmil Suresi, 20. Ayet:
Senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, bazan yarısını, bazan da üçte birini kıyamda, uyanık geçirdiğini ve seninle birlikte hareket edenlerin bir kısmının da böyle yaptığını Rabbin biliyor. Allah gece ve gündüzün sürelerini planlar ve icra eder. Sizin, asla geceleri ihya ile ilgili hesaplarınızın tutmayacağını, gece namazına güç yetiremeyeceğinizi bildi de, size ruhsat verdi, tevbelerinizi, günah işlemekten vazgeçip Allah’a itaate yönelişlerinizi kabul buyurdu. Bundan böyle namazda Kur’ân’da...
İnsan Suresi, 2. Ayet:
Çünkü biz, insanı, (erkek ve dişi suları ile) karışık bir nutfeden yarattık; (üzerine mükellefiyyet yükliyerek) onu deneyeceğiz. Bunun için onu duygu ve görgü sahibi kıldık....
İnfitar Suresi, 13. Ayet:
İnnel ebrâre
lefî
naîm(naîmin)....
İnfitar Suresi, 14. Ayet:
Ve innel fuccâre
lefî
cahîm(cahîmın)....
Mutəffifin Suresi, 18. Ayet:
Kellâ inne kitâbel ebrâri
lefî
illiyyîn(illiyyîne)....
Bələd Suresi, 4. Ayet:
Ana rahminden ölünceye kadar, sıkıntı, eziyet, mükellefiyet ve binbir güçlüklerle karşı karşıya yarattık biz insanı....
Leyl Suresi, 5. Ayet:
Kim Allah’ın hakkını verir, mâlî mükellefiyetleri yerine getirir, Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp azaptan korunur, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranır, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olur, takva esaslarını benimserse, ona ihsan edeceğiz....
Leyl Suresi, 8. Ayet:
Ama cimrilik edene, mâlî mükellefiyetleri yerine getirmeyene; kelime-i tevhide ve Allah yolunda karşılıksız harcamanın mükâfat ve sevabına, vahyin, Kur’ân’ın rehberliğine ihtiyacı olmadığını, gücü, imkânları ve kabiliyetleriyle yeterli donanıma sahip olduğunu ileri sürene de kolaylaştıracağız....
Maun Suresi, 7. Ayet:
Çok cüz’î mâlî mükellefiyetleri yerine getirmeyenlerin, olanından karşılıksız ve ödünç vermeyenlerin, gücüyle ve imkânlarıyla imdada yetişmeyenlerin vay haline!...
Əhzab Suresi, 35. Ayet:
İslâm’ı yaşayan müslüman erkeklerle, İslâm’ı yaşayan müslüman kadınlar; mü’min erkeklerle mü’min kadınlar; samimiyetle itaat eden, uzun uzun kıyamda durarak sorumluluk şuuruyla namaz kılan, dinî, insanî ve vicdanî sorumluluklarını yerine getiren saygılı erkeklerle, samimiyetle itaat eden, uzun uzun kıyamda durarak sorumluluk şuuruyla namaz kılan, dinî, insanî ve vicdanî sorumluluklarını yerine getiren saygılı, kocalarına karşılık vermeyen kadınlar; imanda, İslâm’da sadakat sahibi erkeklerle, ima...
Əhzab Suresi, 73. Ayet:
Allah, müslüman görünerek İslâm’a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münâfıkların erkeğine, kadınına, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşan gizli şirki yaşayan müşriklerin erkeğine, kadınına, emanete, kamu görevlerine, şer’î mükellefiyet ve sorumluluklara hıyanetin, haksızlıkların, zulmün cezasını verecek. Allah mü’min erkeklerin ve mü’min kadınların da günah işlemekten vazgeçerek itaatle kendisine yönelişlerini, kamu görevlerine, şer’î mükellefiyet ve s...
Məhəmməd Suresi, 37. Ayet:
Eğer mallarınızın tamamını isteseydi ve sizi zorlasaydı, cimrilik ederdiniz, mâli mükellefiyetleri yerine getirmezdiniz. Bu da sizin kinlerinizi ortaya çıkarırdı....
Məhəmməd Suresi, 38. Ayet:
Bakın ey mü’minler, sizler, Allah yolunda, İslâm uğrunda karşılık gözetmeden gönüllü harcamaya çağırılıyorsunuz. İçinizden cimrilik edenler, mâlî mükellefiyetleri yerine getirmeyenler var. Kim cimrilik eder, mâlî mükellefiyetleri yerine getirmezse, sırf kendi nefsine karşı kendi aleyhine cimrilik etmiş, kamu düzeninin bozulmasına, güvenliğin sarsılmasına sebebiyet vermiş olur. Allah zengindir, muhtaç değildir, siz ise fakirsiniz, muhtaçsınız. Eğer iktidara gelir, şer’î mükellefiyetleri yerine ge...
Təğabun Suresi, 17. Ayet:
Allah’a karz-ı hasen olarak borç verirseniz, mâlî mükellefiyetlerin dışında, Allah rızası için, Allah yolunda cihad edenlerin masraflarını karşılar, Allah’ın kullarına güzel ödünç verirseniz, size kat kat iade edilir. Allah sizi koruma kalkanına alır, bağışlar. Allah şükrün kıymetini bilir, bol bol verir. Kudretli, âdil, ve müsamahakârdır, fırsatlar ve imkânlar tanır....
Əhzab Suresi, 72. Ayet:
Biz göklere, yere ve dağlara da emanetler, mükellefiyetler, sorumluluklar verdik. Onlar görevlerine, sorumluluklarına hıyanet ederek âsi olmaktan görevlerini aksatmaktan çekindiler. Korkarak görev ve sorumluluklarına itina gösterdiler. İnsansa, emanetlere, kamu görevlerine, hakka-hukuka, şer’î mükellefiyetlere ve sorumluluklarına hıyanete cüret ederek âsi oldu. Gerçekten o çok âsi, inkârcı, haksız, zâlim, bilgiden, muhakemeden uzak, menfaatlerinden habersiz, tutarsız, cahilce davranışlarda bulu...