Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Əraf Suresi, 142. Ayet:
Bir de Musâya otuz geceye va'd verdik ve anı bir on ile temamladık, bu sûretle rabbının mîkatı tam kırk gece oldu ve Musâ kardeşi Haruna şöyle dedi: kavmim içinde bana halef ol, ıslâha çalış da müfsidler yoluna gitme...
Əraf Suresi, 142. Ayet:
Ve Musa'ya otuz geceye vaat verdik ve süreye bir on gece daha ekledik ve böylece Rabbinin mikatı (tayin ettiği vakit) tam kırk gece oldu. Musa, kardeşi Harun'a şöyle dedi: Kavmim içinde benim yerime geç, ıslaha çalış ve bozguncuların yolundan gitme!...
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Ve lemmâ câe mûsâ li
mîkâti
nâ ve kellemehu rabbuhu kâle rabbi erinî enzur ileyk(ileyke), kâle len terânî ve lakininzur ilel cebeli fe inistekarre mekânehu fe sevfe terânî fe lemmâ tecellâ rabbuhu lil cebeli cealehu dekkan ve harra mûsâ saıkan, fe lemmâ efaka kâle subhâneke tubtu ileyke ve ene evvelul mu’minîn(mu’minîne)....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
1.
ve lemmâ
: ve olduğu zaman, olunca
2.
câe mûsâ
: Musa (as) geldi
3.
li
mîkâti
-nâ
: mikâtımıza, belirlediğimiz zamanda
4.
ve ...
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Vaktâki Musâ mikatımıza geldi, ve rabbı onu kelâmiyle taltıyf buyurdu, ya rab! dedi: göster bana bakayım sana, buyurdu ki: beni kat'ıyyen göremezsin ve lâkin dağa bak eğer yerinde durursa demek beni göreceksin, derken rabbi dağa bir tecelli buyurunca onu un ufrâ ediverdi, Musâ da baygın düştü, sonra vaktâki ayıldı sübhansın, dedi: sana tevbe ile döndüm ve ben mü'minlerin evveliyim...
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Ne zaman ki, Musa, mikatımıza geldi, Rabbi ona kelâmıyla ihsanda bulundu. «Ey Rabbim, göster bana kendini de bakayım sana». dedi. Rabbi ona buyurdu ki; «Beni katiyyen göremezsin ve lâkin dağa bak, eğer o yerinde durabilirse, sonra sen de beni göreceksin». Daha sonra Rabbi dağa tecelli edince onu yerle bir ediverdi, Musa da baygın düştü. Ayılıp kendine gelince, «Sen sübhansın», «tevbe ettim, sana döndüm ve ben inananların ilkiyim,» dedi....
Əraf Suresi, 155. Ayet:
Vahtâra mûsâ kavmehu seb’îne raculen li
mîkâti
nâ, fe lemmâ ehazet humur recfetu kâle rabbi lev şi’te ehlektehum min kablu ve iyyâye, e tuhlikunâ bi mâ feales sufehâu minnâ, in hiye illâ fitnetuk(fitnetuke), tudıllu bihâ men teşâu ve tehdî men teşâu ente veliyyunâ fâgfirlenâ verhamnâ ve ente hayrûl gâfirîn(gâfirîne)....
Əraf Suresi, 155. Ayet:
1.
vahtâra (ve ahtâra)
: ve seçti
2.
mûsâ
: Musa (as)
3.
kavme-hu
: onun kavmi
4.
seb'îne
: 70
Əraf Suresi, 155. Ayet:
Bir de Musâ kavminden mikatımız için yetmiş er seçmişti, vaktâ ki bunları o sarsıntı yakaladı, rabbım, dedi: dilese idin bunları ve beni daha evvel helâk ederdin, şimdi bizi içimizden o süfehanın ettikleriyle helâk mi edeceksin? O sırf senin fitnen, sen bununla dilediğini dalâlete bırakır, dilediğine hidayet kılarsın, sen bizim velimizsin, artık bize mağfiret buyur, merhamet buyur, sen ki hayrülgafirînsin...
Əraf Suresi, 155. Ayet:
Bir de Musa, mîkatımız için (tayin ettiğimiz vakitte tevbe için) kavminden yetmiş erkek seçti. Ne zaman ki, bunları o sarsıntı yakaladı, işte o zaman Musa: «Rabbim! dedi, dileseydin bunları da, beni de daha önce helâk ederdin. Şimdi bizi, içimizdeki o beyinsizlerin yaptıkları yüzünden helâk mi edeceksin? O iş de senin imtihanından başka bir şey değildi. Sen bu imtihanla dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğini de hidayete erdirirsin. Bizim velimiz sensin. Artık bizi bağışla, merhamet et, sen ba...
Şüəra Suresi, 38. Ayet:
Fe cumias seharatu li
mîkâti
yevmin ma’lûm(ma’lûmin)....
Şüəra Suresi, 38. Ayet:
1.
fe
: işte o zaman, böylece
2.
cumia
: toplandılar, biraraya getirildiler
3.
es seharatu
: sihirbazlar
4.
li
mîkâti
...
Duxan Suresi, 40. Ayet:
Haberiniz olsun ki o fasıl günü hepinizin mikatıdır...
Vaqiə Suresi, 50. Ayet:
Le mecmûûne ilâ
mîkâti
yevmin ma’lûm(ma’lûmin)....
Vaqiə Suresi, 50. Ayet:
1.
le
: mutlaka
2.
mecmûûne
: toplanılmış olanlar, biraraya getirilmiş olanlar
3.
ilâ
mîkâti
: belirlenmiş bir vakite
4.
yevmin...
Vaqiə Suresi, 50. Ayet:
Lâbüd cem' olunacaklar mikatına ma'lûm bir günün...