Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Hani Biz, Beyt'i insanlar için toplanma yeri ve güvenli bir yer kıldık. "İbrahim'in makamından kendinize bir salat yeri edinin." dedik. İbrahim ve İsmail'den, "Evimi tavaf edenler, kendilerini adamak amacıyla orda toplananlar, "rüku ve secde edenler" için temiz tutun." diye söz aldık....
Yusif Suresi, 100. Ayet:
Yusuf, anne ve babasını makamına çıkardı. Hepsi onun makamına saygı ile eğildiler. Yusuf: "Ey babacığım! Bu durum, daha önceki rüyamın gerçekleşmesidir. Rabb'im onu gerçek kıldı. Ve gerçekten bana ihsanda bulundu. Çünkü beni zindandan çıkardı. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra, O sizi çölden getirdi. Benim Rabb'im dilediğine lütuf sahibidir. Gerçek şu ki: O, Her Şeyi Bilen'dir, En İyi Hüküm Veren'dir."...
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinlerden bir ifrit: "Sen makamından kalkmadan önce onu sana getiririm. Bunu gerçekleştirebileceğimden eminim." dedi....
Qəmər Suresi, 55. Ayet:
Sonsuz Güç Sahibi yöneticinin katında, sadakat makamındadırlar....
Rəhman Suresi, 46. Ayet:
Rabb'inin makamından korkanlar için iki cennet vardır....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Ve Biz beyt'i (Kâbe'yi) insanlar için sevap (kazanılan) ve emin olan (bir yer) kılmıştık. Ve siz, İbrâhîm'in makamından bir namaz yeri ittihaz edinin. Ve Biz, İbrâhîm (a.s)'a ve İsmail (a.s)'a: “Tavaf edenler, âkifler (ibadet için kalanlar), rükû ve secde edenler için beytim'i temiz tutsunlar.” diye ahdettik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
O sıralarda Kâ'be'yi sevap kazanma yeri ve emniyet yurdu ettik. İbrahîm'in makamını namazgâh edinin. İbrahîm'le İsmâîl'e de, evimi, dönüp dolaşanlara, burada oturup ibadette bulunanlara, rükû ve sücud edenlere tertemiz tutun diye kesin emir verdik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Biz, Beyt'i (Kâbe'yi) insanlara toplanma mahalli ve güvenli bir yer kıldık. Siz de İbrahim'in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrahim ve İsmail'e: Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için Evim'i temiz tutun, diye emretmiştik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Biz Beyt'i (Kâbe - kalp) insanlara güvenilir sığınak yaptık! İbrahim makamını (Hullet makamı, Esmâ mertebesi kuvveleriyle tahakkuk makamı) musalla (namazın yaşandığı yer) edinin. İbrahim ve İsmail'e: "Beytimi; tavaf edenler, kulluğunu yaşamak için oraya kapananlar ve secde eden rükû edenler için arındırılmış olarak muhafaza edin" dedik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Ka'be'yi insanlar için bir toplanma ve güven yeri kıldık. Siz de İbrahim'in makamından kendinize bir namaz kılma yeri edinin. [23] İbrahim ile İsmail'e 'Tavaf edenler, orada ibadet için itikafa çekilenler, rüku ve secde edenler için evimi temizleyin' diye emir vermiştik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Hani Evi (Ka'be'yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin", İbrahim ve İsmail'e de, "Evimi, tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin" diye ahid verdik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Ve o vakit, Kâbe’yi insanlar için bir sevap ve emniyet yeri yapmıştık. Ey müminler, siz de İbrahim’in makâmından kendinize bir namazgâh edinin. İbrahim ile İsmail’e de şöyle emretmiştik: “- Evimi (kâbe’yi) tavaf edenlere, orada ibadet kasdiyle oturanlara, rükû ve secde eden namaz kılıcılara tertemiz tutun.”...
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Kabeyi, insanlar icin toplanma ve guven yeri kilmistik. Ibrahim'in makamini namaz yeri edinin, dedik. Evimi ziyaret edenler, kendini ibadete verenler, ruku ve secde edenler icin temiz tutun diye Ibrahim ve Ismail'e ahd verdik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Ve hani biz Beytullah'ı insanlara dönüp varılacak toplantı, sevap ve emniyet yeri kılmıştık. Siz de İbrahim'in makamından bir namazgah edinin! Ve Biz İbrahim'le İsmail'e: «Evimi tavaf edenler, ibâdete kapananlar, rükû ve secde edenler için tertemiz tutun,» diye vahyettik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Kabeyi, insanlar için toplanma ve güven yeri kılmıştık. İbrahim'in makamını namaz yeri edinin, dedik. Evimi ziyaret edenler, kendini ibadete verenler, rüku ve secde edenler için temiz tutun diye İbrahim ve İsmail'e ahd verdik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Biz, Beyt'i (Kâbe'yi) insanlara toplanma mahalli ve güvenli bir yer kıldık. Siz de İbrahim'in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrahim ve İsmail'e: Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için Evim'i temiz tutun, diye emretmiştik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Kabeyi halk için bir odak noktası ve bir güven yeri kıldık. İbrahim'in makamını bir namaz yeri olarak kullanın. 'Ziyaretçiler, kendini ibadete verenler ve eğilip secde edenler için ikiniz Evimi temiz tutun,' diye İbrahim ve İsmail'i görevlendirmiştik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Ve o vakit Kabe'yi insanlar için dönüp varılacak sevap kazanma ve güvenilir bir yer kıldık. Siz de İbrahim'in makamından kendinize bir namazgah edinin! Ve İbrahim ile İsmail'e şöyle emir verdik: «Beytimi, hem tavaf edenler için, hem ibadete kapananlar için, hem de rüku ve secdeye varanlar için tertemiz bulundurun.»...
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Hani Kâbe'yi insanlar için toplanma ve güven yeri yapmıştık. «İbrahim'in makamını (Kâbe'nin tümünü) namaz yeri edininiz» İbrahim ile İsmail'e; «Bu evimi ziyaretçiler, kendilerini ibadete adayanlar, rüku ve secde edenler için temiz tutun» diye emir vermiştik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Hani Evi (Kabe'yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik (emna) yeri kılmıştık. "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin". İbrahim ve İsmail'e de "Evimi, tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin" diye ahid verdik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Hani Beyt (-i şerifi, Kâbey) i insanlar için bir toplantı yeri ve emîn bir mahal yapmışdık (hatırlayın). «Siz de İbrâhîmin makamından bir namazgah edinin», İbrâhîm ile İsmâîle de: «Evimi tavaf edenler, (ibâdet kasdıyle orada) kalanlar, rükû ve sücûd eyleyenler (namaz kılanlar) için titizlikle temizleyin» diye kuvvetli emir vermişdik. ...
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
O vakit Kâ'be’yi de insanlar için bir sevab (kazanma) yeri ve emniyetli bir mahal kıldık. Öyle ise (siz de) İbrâhîm’in makamından bir namazgâh edinin. İbrâhîm ve İsmâîl’e de: 'Tavâf edenler, i'tikâfta olanlar, rükû' (ve) secde edenler (namaz kılanlar) için beytimi temiz tutun!' diye emrettik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Hani; Biz Beyti insanlar için bir toplantı yeri ve emin bri mahal yapmıştık. Siz de İbrahim'in makamından bir namazgah edinin. İbrahim ile İsmail'e de evimi tavaf edenler, orada kalanlar rüku ve secde edenler için temizleyin, diye ahid vermiştik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Biz Beyt'i (Kâbe'yi) insanlara sevap kazanılacak bir toplantı ve güven yeri yaptık. Siz de İbrahim'in makamından bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail'e: “Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için Beyt'imi temizleyin. ” diye emretmiştik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Kâbe’yi insanlar için toplanma yeri ve emniyet mahalli kılmış ve: -İbrahim’in makamını namazgah edinin, İbrahim ve İsmail’e de: -Beyt’imi tavaf edenler, ibadete kapananlar, rüku ve secde edenler için temizleyin, diye kuvvetli bir emir vermiştik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Biz Beyt'i (Ka'be'yi) insanlara sevâp kazanılacak bir toplantı ve güven yeri yaptık. Siz de İbrâhim'in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrâhim ve İsmâ'il'e: "Tavaf edenler, ibâdete kapananlar, rükû ve secde edenler için Ev'imi temizleyin!" diye emretmiştik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Hani Evi (Kâ'beyi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kıldık. «İbrahim'in makamını namaz yeri edinin», İbrahim ve İsmail'e de, «Evi'mi tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rükû ve secde edenler için temizleyin» diye ahid verdik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Biz Kâbe'yi insanlar için bir toplanma yeri ve güvenli bir mahal yaptık. Siz de İbrahim'in makamını namazgâh edinin. Nitekim Biz İbrahim ile İsmail'e, 'Tavaf edenler, orada ibadet için kalanlar, rükû ve secde edenler için Beytimi temiz tutun' diye emretmiştik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Hatırla o zamanı ki, biz Beytullah'ı insanlar için sevap kazanmaya yönelik bir toplantı yeri ve güvenli bir sığınak yaptık. Siz de İbrahim'in makamından bir dua yeri edinin. İbrahim ve İsmail'e şu sözü ulaştırmıştık; "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû-secde edenler için evimi temizleyin!"...
Əraf Suresi, 13. Ayet:
Buyurdu: "İn makamından!. . Bir başkasına büyüklük taslama makamı değildir bulunduğun makam! Çık! Muhakkak ki sen (böyle düşünmekle) kendini küçülttün!"...
Əraf Suresi, 18. Ayet:
Buyurdu: "Çık makamından; aşağılanmış ve (hakikatini yaşamaktan) uzaklaştırılmış olarak!. . Andolsun ki, onlardan kim sana tâbi olursa, kesinlikle bilin ki cehennemi topunuzla dolduracağım. "...
Əraf Suresi, 54. Ayet:
Rabbiniz Allah gökleri ve yeri altı günde altı devirde yaratandır. Sonra Arş üzerinde, sınırsız kudret ve iktidar makamında hükümranlığını kurandır. Güneş, ay ve bütün yıldızlar, O’nun kurduğu düzen içinde, kanunlarına boyun eğerken, geceyi, cezbederek, cezbedilerek süratle takip eden gündüze bürüyüp örtendir. Unutmayın, yaratmak da, plan da, düzen de, idare de O’na, sadece O’na aittir. Yaratan, yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden âlemlerin, bütün va...
Əraf Suresi, 54. Ayet:
Şüphesiz, Allahtır sizin Rabbiniz; gökleri ve yeri altı evrede yaratan; ve arşa, o sınırsız kudret ve iktidar makamına kurulan. Gündüze, kendisini ivedilikle kovalayan geceyi sarıp sarmalayan O; koyduğu yasalara boyun eğen güneşiyle, ayıyla, yıldızlarıyla her şey Onun: bütün bir yaratılış ve tüm buyurma, yasama kudreti. Ne yücedir Allah, ne uludur alemlerin Rabbi!...
Əraf Suresi, 110. Ayet:
"Sizi arzınızdan (makamınızdan) uzaklaştırmak istiyor". . . (Firavun sordu): "Öneriniz ne?"...
Tövbə Suresi, 100. Ayet:
O sabikûn-el evvelîn (evvelki hayırlarda yarışanlardan salâh makamında iradesini Allah'a teslim ederek irşada memur ve mezun kılınanlar): Onların bir kısmı muhacirînden (Mekke'den Medine'ye göç edenlerden) bir kısmı ensardan (Medine'deki yardımcılardan) ve bir kısmı da onlara (ensar ve muhacirîne) ihsanla tâbî olanlardandı. (Sahâbe irşad makamına sahip oldukları için onlara tâbî olundu). Allah, onlardan razı ve onlar da O'ndan (Allah'tan) razıdır. Onlara Allah, altlarından ırmaklar akan cennetle...
Tövbə Suresi, 129. Ayet:
Eğer onlar senin peygamberliğine imandan yüz çevirirler, güç ve iktidarlarını kullanarak halkı yönlendirmeye devam ederlerse: 'Allah bana yeter. Hak ilâh yalnızca O’dur. Ona dayanıp, güvendim, işlerimi O’na havale ettim. O, yüce arşın, sınırsız kudret ve iktidar makamının Rabbidir' de....
Yunus Suresi, 3. Ayet:
Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde, altı devirde yaratan Allah’tır. Sonra Arş üzerinde, sınırsız kudret ve iktidar makamında hükümranlığını kurdu. Kâinat ve içindeki varlıklarla, dünya ve ötesi ile ilgili ilâhî planlamayı yapıp yürütüyor, hayatın devamını, aslî düzeni sağlıyor. Benzer sıfatların tecellisiyle kudret ve tasarruf kullanan eş bir varlık yok. Varlık âlemindeki her şey, yalnızca O’nun ilmi, planı ve iradesinin tecellisinden sonra vücut bulur ve işlerlik kazanır, O’nun izninden sonra...
Yunus Suresi, 3. Ayet:
Gerçek şu ki, sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı evrede yaratan, sonra da kudret ve egemenlik makamına geçip varlığı yöneten Allah'tır. O'nun izni olmadıkça, araya girip kayıracak kimse yoktur. İşte böyledir sizin Rabbiniz: öyleyse (yalnızca) O'na kulluk edin: artık bunu (iyice) aklınızda tutmayacak mısınız?...
Yunus Suresi, 10. Ayet:
orada (o mutluluk makamında) onlar "Ey Allahım! sınırsız kudret ve izzetinle ne yücesin!" diye çağrışırlar; ve onlara, "Size selam olsun" diye karşılık verilir; bunun üzerine onlar da son söz olarak: "Bütün övgüler, alemlerin Rabbi olan Allah'a özgüdür!" derler....
Hud Suresi, 93. Ayet:
"Ey halkım. . . Makamınız üzere işinize devam edin. Muhakkak ki ben de işimi yapıyorum. Aşağılayıcı azabın kime geleceğini ve yalancının kim olduğunu yakında göreceksiniz. . . Gözetleyin, muhakkak ki ben de sizinle beraber Rakıyb'ım. "...
Yusif Suresi, 21. Ayet:
Onu satın alan Mısır’lı (vezir) ise, karısına: 'Onun makamını şerefli tut (ona iyi bak)! Olur ki bize faydası dokunur veya onu evlâd ediniriz' dedi. Böylece Yûsuf’u o yerde (Mısır’da) yerleştirdik (ki adâletle hükmetsin), bir de ona rüyâların ta'bîrini öğretelim(diye böyle yaptık). Allah ise, emrinde galibdir (dilediği herşeyi yapar); fakat insanların çoğu bilmezler....
Yusif Suresi, 54. Ayet:
Kral, «Yûsuf'u bana getirin, onu kendime özel bir müşavir edineyim» dedi. Ne vakit ki, onunla konuştu, dedi ki: «Bugün senin bizim yanımızda önemli bir yerin ve güvenilir bir makamın vardır!»...
Rəd Suresi, 2. Ayet:
Allah gökleri, görebildiğiniz direkler koymadan, denge ve çekim kanunu işleterek yükseltip tutan, bir de, Arş üzerinde, sınırsız kudret ve iktidar makamında hükümranlığını kuran, güneşi ve ayı emrine, kurduğu düzene boyun eğdirendir. Her biri belirli vakte kadar yörüngesinde akıp gidiyor. Allah kâinat ve içindeki varlıklarla, dünya ve ötesi ile ilgili ilâhî planlamayı yapıp yürütüyor, hayatın devamını ve aslî düzeni sağlıyor. Birliğini ve kudretini gösteren âyetleri, delilleri ayrıntılarıyla açı...
Hicr Suresi, 40. Ayet:
1.
illâ
: ancak, hariç
2.
ıbâde-ke
: senin kulların
3.
min-hum
: onlardan
4.
el muhlasîne
: muhlis olanlar, ihlâs ...
Hicr Suresi, 57. Ayet:
Ve ekledi: "(Bana başka) bir diyeceğiniz var mı, ey (yüce makamın) elçileri?"...
Nəhl Suresi, 76. Ayet:
Allah, iki adamı örnek verdi. İkisinden birisi dilsiz, bir şeye muktedir değil (gücü yetmez). Ve o, Mevlâsı'na (Efendisi'ne) yüktür. Onu nereye yönlendirse (gönderse), bir hayır (fayda) getiremez (sağlayamaz). O, adaletle emreden (irşad makamının sahibi olan) ve Sıratı Mustakîm üzerinde olan kimse ile eşit (müsavi) olabilir mi?...
Nəhl Suresi, 106. Ayet:
Kalbi îmânla mutmain olmuş olduğu halde zorlanan kimse hariç, fakat kim îmânından (hidayete erdikten) sonra Allah'ı inkâr ederse ve kim küfre göğüs açarsa (irşad makamından şüphe edip fıska düşerse, kişinin küfrü talebi sebebiyle, Allahû Tealâ, onun göğsünü küfre açar, şerheder), artık Allah'tan bir gazap onların üzerinedir ve onlar için azîm azap vardır....
İsra Suresi, 42. Ayet:
'Eğer, söyledikleri gibi Allah ile birlikte başka ilâhlar da bulunsaydı, o takdirde bu ilâhlar Arş’ın, sınırsız kudret ve iktidar makamının sahibiyle hükümranlık mücadelesi için bir yol arayacaklardı.' de....
İsra Suresi, 79. Ayet:
Ayrıca gecenin bir kısmında, yararını göreceğin, Kurân'la teheccüde kalk (uyanarak salâtı yaşa)! Umulur ki Rabbin sende Makam-ı Mahmud'u bâ'seder (sende o makamın özelliklerini açığa çıkartır. . . {Ve çıkartmıştır da "İnna fetahnaleke" âyetinde bildirilen husus ile. A. H. })!...
İsra Suresi, 79. Ayet:
Gecenin bir kısmında, son üçte birinde uyanarak, farz namazına ilâveten, sadece sana mahsus bir ibadet olmak üzere uzun uzun Kur’ân okuyarak teheccüt namazı kıl. Rabbinin seni Makam-ı Mahmud’a, bütün insanlık tarafından övüldüğün bir makama, şefaat makamına göndermesi ümit edilir....
İsra Suresi, 79. Ayet:
(Ey Rasûlüm), sana mahsus fazla bir namaz olarak, gece uykudan kalk da, Kur’ân ile teheccüd (gece namazı) kıl. Rabbinin, seni bir Makam-ı Mahmud’a (ahiretteki Şefaat Makamına) göndermesi yakındır....
İsra Suresi, 79. Ayet:
Gecenin bir bölümünde uykudan kalk da sana has, fazladan bir namazı, onunla (Kur'ân ile) kıl. Umulur ki Rabbin seni MAKAM-I MAH-MÛD'a (=Övülmeğe lâyık makama, Şefaat makamına) eriştirir....
İsra Suresi, 79. Ayet:
Gecenin bir kısmında da sadece sana mahsus bir nafile olmak üzere uykudan kalk, Kur'ân ile teheccüd namazı kıl, Rabbinin seni bir makam-ı mahmud'a (şefaat makamına) göndermesi kesindir....
Məryəm Suresi, 52. Ayet:
Ona Tur'un sağ tarafından (benliğinin sağ yanı, hakikatinden) nida ettik ve Onu neciy olarak (hakikatinin seslenişini duyacağı makama) kurb makamına erdirdik....
Məryəm Suresi, 52. Ayet:
Biz hem ona Tur'un sağ tarafından seslendik hem de onu yakarış makamında yakınlık mertebesine erdirdik....
Məryəm Suresi, 57. Ayet:
Biz Onu yücelik makamına yükselttik!...
Taha Suresi, 5. Ayet:
Rahmet sahibi, Rahman olan Allah Arş üzerinde, sınırsız kudret ve iktidar makamında hükümranlığını kurdu....
Taha Suresi, 40. Ayet:
'Hani kız kardeşin Firavun’un sarayına gidecek: 'Ona bakacak birini size bulayım mı?' diyecekti. Böylece seni tekrar annene ver-dik ki, gözü aydın olsun, mutlu olsun, kederlenmesin. Sen, bir de, adam öldürdün. Seni gamdan, endişeden kurtardık. Seni belâ ve musibetlerle imtihan ettik. Bu sebeple, yıllarca Medyen Halkı arasında yaşadın. Sonra takdire göre, peygamberlik makamına geldin, ey Mûsâ!'...
Taha Suresi, 123. Ayet:
(yani onlara şöyle) dedi: "Birbirinize düşman olarak hepiniz topluca inin bu (safiyet/arınmışlık) makamından! Bununla birlikte, muhakkak ki, size Benden doğru yol bilgisi gelecektir: kim ki Benim doğru yol öğretimi izlerse yoldan sapmayacak ve bedbaht olmayacaktır....
Ənbiya Suresi, 22. Ayet:
Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka ilâhlar olsaydı, yer ve göklerin nizamı, düzeni, dengesi bozulurdu. Arş’ın, sınırsız kudret ve iktidar makamının Rabbi olan Allah onların yakıştırdığı sıfatlardan münezzehtir....
Həcc Suresi, 54. Ayet:
Ve kendilerine ilim verilenlerin, onun (irşad makamının, Velî Resûl'ün, Nebî Resûl'ün) söylediklerinin Rabbinden bir hak olduğunu bilmeleri, O'na îmân etmeleri, onların kalplerinin O'nu (Allah'ı) idrak etmesi (kalplerinden ekinnetin alınıp yerine ihbat sistemi konarak kalplerin mutmain olması) içindir. Muhakkak ki Allah, âmenû olanları (Allah'a ulaşmayı dileyenleri) mutlaka Sıratı Mustakîm'e hidayet edendir....
Həcc Suresi, 56. Ayet:
Mülk, izin günü Allah'ındır. Onların arasında hüküm verecektir. Böylece âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler) ve salih (nefsi tezkiye edici) amel (salâh makamına ulaştıracak amel) yapanlar, naim cennetlerindedirler....
Möminun Suresi, 86. Ayet:
'Yedi kat göklerin yaratıcısı, düzeninin hâkimi, Rabbi ve Büyük Arş’ın, sınırsız kudret ve iktidar makamının Rabbi kimdir?' de....
Möminun Suresi, 116. Ayet:
Öyleyse, artık (bilin ki) Allah yüceler yücesidir; mutlak hüküm ve egemenlik sahibidir; nihai gerçektir; O'ndan başka tanrı yoktur; çok yüce, çok cömert hükümranlık makamının sahibi O'dur!...
Furqan Suresi, 59. Ayet:
Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde, altı devirde yaratan, sonra Arş üzerinde, sınırsız kudret ve iktidar makamında hükümranlığını kuran, Rahmet sahibi, Rahman olan Allah’tır. Haydi ne soracaksan, o gizli-açık her şeyden haberdar olandan sor, ne dileyeceksen ondan dile....
Şüəra Suresi, 58. Ayet:
Ve kunûzin ve
makâmin
kerîm(kerîmin)....
Şüəra Suresi, 58. Ayet:
1.
ve kunûzin
: ve hazineler
2.
ve
makâmin
: ve makamlar
3.
kerîmin
: kerim, ikram edilmiş, yüksek
...
Nəml Suresi, 26. Ayet:
'Allah’tır Allah! Hak ilâh yalnızca O’dur. Büyük Arş’ın, sınırsız kudret ve iktidar makamının Rabbidir.'...
Nəml Suresi, 39. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
ıfrîtun
: ifrit
3.
min el cinni
: cinlerden
4.
ene
: ben
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinlerden ifrit: "Sen, makamından kalkmadan önce onu sana getiririm. Muhakkak ki ben, ona (onu gerçekleştirebileceğime) kuvvetle eminim." dedi....
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinlerden bir ifrit: Sen makamından kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm yeter ve bana güvenebilirsiniz, dedi....
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinlerden bir İfrit: 'Sen makamından kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm yeter. Bana güvenebilirsiniz.' dedi....
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinlerden bir ifrit: 'Sen makamından kalkmadan önce ben onu sana getiririm. Gerçekten ben buna gücü yetecek güvenilir biriyim' dedi....
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinlerden ifrit: "Sen daha makamından kalkmadan, ben onu sana getirebilirim, ben gerçekten buna karşı kesin olarak güvenilir bir güce sahibim." dedi....
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinlerden bir ifrit: Sen makamından kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm yeter ve bana güvenebilirsiniz, dedi....
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinden bir ıfrit, ben, dedi: onu sana sen makamından kalkmazdan evvel getiririm ve her halde ben buna karşı kuvvetli bir emînim...
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinlerden bir ifrit: «Sen makamından kalkmadan önce ben onu sana getiririm. Ve gerçekten bunu yapmaya hem gücüm, hem de güvenim var.» dedi....
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinlerden bir ifrit, «Sen makamından kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm ve güvenim var.» dedi....
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinlerden ifrit: "Sen daha makamından kalkmadan, ben onu sana getirebilirim, ben gerçekten buna karşı kesin olarak güvenilir (emiyn) bir güce sahibim" dedi....
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinlerden bir ifrît: '(Sen, daha) makamından kalkmadan önce, ben onu sana getiririm; ve hakikaten ben, buna gerçekten gücü yeten, (ve bu hususta) güvenilir biriyimdir' dedi....
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cin tâifesinden bir ifrit dedi ki: «Ben onu daha sen makamından kâim olmadan sana getiririm ve şüphe yok ki, ben onun üzerine elbette kuvvetliyim, eminim.»...
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinlerden bir ifrit: “Sen makamından kalkmadan, ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm yeter ve benim sözüme güvenilir. ” dedi....
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinlerden mağrur ve iddiacı bir ifrit: "Ben," dedi, "Sen makamından kalkmadan, onu sana getiririm. Benim onu taşımaya gücüm yeter, hem de zayi etmeden güvenilir tarzda getirecek emin bir kimseyim."...
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinlerden bir ifrit (kötü bir cin): "Sen makamından kalkmadan önce ben onu sana getiririm, dedi, bunu yapmağa gücüm yeter ve bana güvenilir."...
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinlerden ifrit: «Sen daha makamından kalkmadan önce, ben onu sana getirebilirim, ben gerçekten buna karşı kesin olarak güvenilir bir güce sahibim.» dedi....
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinlerden bir ifrit 'Daha sen makamından kalkmadan onu sana getiririm,' dedi. 'Çünkü ben bu konuda güçlü ve güvenilir bir kimseyim.'...
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinlerden bir ifrit şöyle dedi: "Sen daha makamından kalkmadan, onu sana getirebilirim. Ben bunu yapacak güçteyim ve gerçekten güvenilir biriyim."...
Ənkəbut Suresi, 9. Ayet:
Ve âmenû olanları (salâh makamına ulaşanları) ve salih amel (nefs tasfiyesi) yapanları, mutlaka salihlerin arasına dahil edeceğiz....
Səcdə Suresi, 4. Ayet:
Allah, gökleri, yeri ve bunların arasındaki varlıkları ve imkânları altı günde, altı devirde yaratan, bir de Arş üzerinde, sınırsız kudret ve iktidar makamında, hükümranlığını kurandır. O’nun dışında, kulları durumundakilerden ne bir velî, bir koruyucu, bir otorite, ne de bir aracınız vardır. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?...
Zümər Suresi, 75. Ayet:
Melekleri de; Arş'ın (hükümranlık tahtının - El Esmâ özelliklerinin açığa çıkma/seyri makamının) her yanından kuşatmışlar ve Rablerinin hamdini, münezzeh oluşunu dillendirirlerken görürsün. . . Herkes hakkında Hak olarak hükmolunmuş ve: "Hamd, Rabb-ül âlemîn olan Allâh'a aittir" denilmiştir....
Zümər Suresi, 75. Ayet:
Ey takva sahibi mutlu mü’min! Melekleri, Rablerini hamd ile tesbih ederek, Arş’ın, sınırsız kudret ve iktidar makamının etrafını kuşatmış vaziyettelerken görürsün. Artık, kulları arasında hakkaniyet ve adâletle muhakeme yapılıp hüküm icra edilmiş ve herkes tarafından: 'Âlemlerin, bütün varlıkların Rabbi Allah’a hamdolsun' denilmiştir....
Mömin Suresi, 7. Ayet:
Arş’ı, sınırsız kudret ve iktidar makamını yüklenen ve onun çevresinde bulunan melekler, Rablerini hamd ile överek, şükrederek tesbih ederler. O’na iman ederler. İman edenler için bağışlanma dileğinde bulunurlar, koruma kalkanına alınmalarını, affedilmelerini isterler. 'Ey Rabbimiz, her şeyi, rahmetinin ve ilminin içine aldın. Tevbe edenleri, günah işlemekten vazgeçip sana itaate yönelenleri, senin yolunda gidenleri, Kur’ân’ını ve Rasulünün sünnetini uygulayanları koruma kalkanına al, bağışla, o...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
1.
rabbe-nâ
: Rabbimiz
2.
ve edhil-hum
: ve onları dahil et
3.
cennâti adnin
: adn cennetleri
4.
elletî
: ki o
Duxan Suresi, 26. Ayet:
Ve zurûin ve
makâmin
kerîm(kerîmin)....
Duxan Suresi, 26. Ayet:
1.
ve zurûin
: ve ekinler
2.
ve
makâmin
: ve mekânlar
3.
kerîmin
: kerim, güzel
...
Duxan Suresi, 51. Ayet:
İnnel muttekîne fî
makâmin
emîn(emînin)....
Duxan Suresi, 51. Ayet:
1.
inne
: muhakkak ki
2.
el muttekîne
: muttekiler, takva sahipleri
3.
fî
: içinde, da
4.
makâmin
: makam, oturula...
Qəmər Suresi, 55. Ayet:
1.
fî mak'adi
: makamında
2.
sıdkın
: sıddıklar, sadıklar
3.
inde
: yanında, katında
4.
melîkin
: melik, padişah, ...
Qəmər Suresi, 55. Ayet:
Kudret Sahibi Melik'in huzurunda, sadıklar makamındadır....
Qəmər Suresi, 55. Ayet:
Gerçeklik makamında, çok kudretli bir büyük padişah katında....
Qəmər Suresi, 55. Ayet:
Çok güçlü, geniş mülk sahibi (Allah)'ın huzurunda doğruluk makamındadırlar....
Qəmər Suresi, 55. Ayet:
Çok kudretli, mülkünün sonu olmayan (Allah)ın yanında doğruluk makamındadırlar....
Qəmər Suresi, 55. Ayet:
Doğruluk makamında kuvvetli kudretli hükümdarın yanındadırlar....
Qəmər Suresi, 55. Ayet:
Çok kudretli, mülkünün sonu olmayan (Tanrı)nın yanında doğruluk makamındadırlar....
Qəmər Suresi, 55. Ayet:
Doğruluk makamında, güçlü bir hükümdarın katındadırlar....
Qəmər Suresi, 55. Ayet:
Onlar sıdk makamında, kudret ve kuvvet sahibi hükümdarın huzurundadırlar....
Qəmər Suresi, 55. Ayet:
Doğruluk makamında, tüm gücü elinde bulunduran bir hükümdarın yanındadırlar....
Qəmər Suresi, 55. Ayet:
Oldukça kudretli, mülkünün sonu olmayan (Allah)'ın yanında doğruluk makamındadırlar....
Rəhman Suresi, 46. Ayet:
Rabbinin makamından korkan kimseler için iki cennet vardır....
Rəhman Suresi, 46. Ayet:
Rabbinin makamından korkan kimse için iki cennet (fiil ve hissediş - mânâ cennetleri) vardır....
Rəhman Suresi, 46. Ayet:
Rabbin makamından korkan kimse için ise iki cennet vardır....
Rəhman Suresi, 46. Ayet:
Rabbı'nın (hüküm ve adalet) makamından korkan kimseye iki Cennet vardır....
Rəhman Suresi, 46. Ayet:
Rabbının makamından korkan kimseye iki Cennet raygân...
Rəhman Suresi, 46. Ayet:
Rabbinin makamından korkan kimselere iki cennet vardır;...
Rəhman Suresi, 46. Ayet:
Rabbinin makamından korkan kimselere iki cennet vardır....
Rəhman Suresi, 46. Ayet:
Rabbin makamından korkan kimse için ise iki cennet vardır....
Rəhman Suresi, 46. Ayet:
Rabbının makamından korkana iki cennet vardır....
Rəhman Suresi, 46. Ayet:
(46-47) Ve Rabbinin makamından korkan kimse için iki cennet vardır. Artık Rabbinizin hangi nîmetlerini tekzîp edersiniz?...
Rəhman Suresi, 46. Ayet:
Rabbinin makamından korkanlara iki cennet vardır....
Rəhman Suresi, 46. Ayet:
Rabbin makamından korkan kimse için ise iki Cennet vardır....
Rəhman Suresi, 46. Ayet:
Rabbinin makamından korkan kimseye iki cennet var....
Rəhman Suresi, 47. Ayet:
(46-47) Ve Rabbinin makamından korkan kimse için iki cennet vardır. Artık Rabbinizin hangi nîmetlerini tekzîp edersiniz?...
Hədid Suresi, 4. Ayet:
O gökleri ve yeri altı günde, altı devirde yaratandır. Sonra Arş üzerinde sınırsız kudret ve iktidar makamında hükümranlığını kurandır. Yere atılan tohumu, yere düşen yağmuru bilir, yerden çıkan ekini, suyu ve madenleri bilir. Gökten ineni bilir, gökte yükseleni bilir. Nerede olsanız, Allah orda sizinle beraberdir. Allah işlediğiniz amelleri biliyor, görüyor....
Təhrim Suresi, 1. Ayet:
Ey Peygamber! Niçin eşlerini memnun etmek için sen kendini sıkıntıya sokup Allah’ın sana helâl kıldığı şeyleri nefsine âdeta haram kılıyor, kendini onlardan mahrum bırakıyorsun? Bilirsin ki Allah gafûrdur, rahîmdir (senin bu zelleni de bağışlar. Sana olan bu târizi, senin yüce makamını titizlikle korumasındandır)....
Haqqə Suresi, 17. Ayet:
Melekler göğün etrafındadır. O gün, Rabbinin Arş’ını, sınırsız kudret ve iktidar makamını, bunların üstünde sekiz melek taşır....
Naziat Suresi, 40. Ayet:
Ve fakat, kim Rabbinin makamından korkmuş ve nefsini heveslerinden nehyetmiş ise (heveslerine uymamışsa)....
Naziat Suresi, 40. Ayet:
Rabbinin makamından korkan ve nefsini kötü arzulardan uzaklaştırmış kimse için,...
Naziat Suresi, 40. Ayet:
Rabbinin makamından korkan ve nefsini boş geçici sonsuzlukta hiçbir getirisi olmayan davranışlardan koruyana gelince;...
Naziat Suresi, 40. Ayet:
Kim de Rabbinin makamından [2] korkar ve nefsini kötü arzularından alıkoyarsa,...
Naziat Suresi, 40. Ayet:
Kim Rabbinin makamından korkar ve nefsi heva (istek ve tutkular)dan sakındırırsa,...
Naziat Suresi, 40. Ayet:
Fakat her kim de Rabbinin makamından korkmuş ve nefsi, şehevattan alıkoymuşsa,...
Naziat Suresi, 40. Ayet:
(40-41) Kim de Rabbının (yüce) makamından korkmuş da nefsini havaî şeylerden alıkoymuşsa, şüphesiz ki Cennet onun varacağı yerdir....
Naziat Suresi, 40. Ayet:
(40-41) Rabbinin makamından korkan ve nefsini kötü arzulardan uzaklaştıran için ise şüphesiz cennet yegâne barınaktır....
Naziat Suresi, 40. Ayet:
Rabbinin makamına karşı saygı duyan ve kendini kötü arzulardan alıkoyanlara gelince...
Naziat Suresi, 40. Ayet:
Her kim de rabbının makamından korkmuş ve nefsi hevadan nehy eylemiş ise...
Naziat Suresi, 40. Ayet:
Her kim de Rabbinin makamından korkmuş, nefsini kötü arzulardan engellemişse,...
Naziat Suresi, 40. Ayet:
Kim rabbinin makamından korkar ve nefsi hevadan sakındırırsa,...
Naziat Suresi, 40. Ayet:
(40-41) Kim de (kıyâmet günü) Rabbisinin makamından (huzûrunda durmaktan)korkmuş ve nefsi(ni), (kötü) arzulardan men' etmişse, artık şübhesiz (o kimse için) varılacak olan yer, ancak Cennettir!...
Naziat Suresi, 40. Ayet:
Kim de Rabbının makamından korkup da nefsini heveslerden alıkoyduysa;...
Naziat Suresi, 40. Ayet:
Fakat kim ki, Rabbinin makamından korkmuş ve nefsini hevâdan nehyetmiş ise....
Naziat Suresi, 40. Ayet:
Ama, kim de Rabbinin makamından korkup, kendisini heveslerine uymaktan alıkoymuşsa.....
Naziat Suresi, 40. Ayet:
Kim de Rabbinin makamından korkar ve nefsi de heva (istek ve tutkular)dan sakındırırsa,...
Naziat Suresi, 41. Ayet:
(40-41) Kim de Rabbının (yüce) makamından korkmuş da nefsini havaî şeylerden alıkoymuşsa, şüphesiz ki Cennet onun varacağı yerdir....
Naziat Suresi, 41. Ayet:
(40-41) Rabbinin makamından korkan ve nefsini kötü arzulardan uzaklaştıran için ise şüphesiz cennet yegâne barınaktır....
Naziat Suresi, 41. Ayet:
(40-41) Kim de (kıyâmet günü) Rabbisinin makamından (huzûrunda durmaktan)korkmuş ve nefsi(ni), (kötü) arzulardan men' etmişse, artık şübhesiz (o kimse için) varılacak olan yer, ancak Cennettir!...
Təkvir Suresi, 20. Ayet:
Arş’ın, sınırsız kudret ve iktidar makamının sahibinin yanında güçlü ve itibarlı bir elçinin dilinden size ulaşan ilâhi bir kelâmdır....
Bürüc Suresi, 15. Ayet:
Yüce Arş’ın, sınırsız kudret ve iktidar makamının sahibidir....
Duha Suresi, 5. Ayet:
İleride (kıyamet günü), Rabbin sana (şefaat makamını) verecek de hoşnud olacaksın....
Zuxruf Suresi, 82. Ayet:
'Göklerin ve yerin yaratıcısı, düzeninin hâkimi Rabbini, Arş’ın, sınırsız kudret ve iktidar makamının Rabbini onların yakıştırdıkları şeylerden tenzih ederim.'...
Məryəm Suresi, 11. Ayet:
"Zekeriyyâ, bunun üzerine mihraptan; özel makamından toplumunun karşısına çıkıp onlara, daima/her zaman Allah'ı tüm noksanlıklardan arındırmalarını işaret etti. “"...
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinlerden bir ifrit, “Sen makamından kalkmadan önce ben onu sana getiririm. Ve hiç şüphesiz ben onun üzerine güçlü ve güvenilirim” dedi. ...
Möminun Suresi, 116. Ayet:
İşte gerçek sahip, yönetici Allah, yüceler yücesidir. O'ndan başka ilâh diye bir şey yoktur. O, saygın, en büyük yönetim makamının Rabbidir. ...
Haqqə Suresi, 13. Ayet:
(13-17) "Sûr'a bir tek üfleme üflendiği, yeryüzü ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir çarpışla birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman, işte o gün, “o olay” olmuştur. Ve gök yarılmıştır, artık o, o gün dayanaksızdır. Tüm güçler, semanın çevresindedirler. O gün Rabbinin büyük tahtını; varlığını birliğini, yüceliğini, en yüksek makamın sahibi olduğunu, yok edilen eski varlıkların yerine yaratılan, daha iyi, daha mükemmel yeni varlıklar yansıtırlar. "...
Haqqə Suresi, 14. Ayet:
(13-17) "Sûr'a bir tek üfleme üflendiği, yeryüzü ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir çarpışla birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman, işte o gün, “o olay” olmuştur. Ve gök yarılmıştır, artık o, o gün dayanaksızdır. Tüm güçler, semanın çevresindedirler. O gün Rabbinin büyük tahtını; varlığını birliğini, yüceliğini, en yüksek makamın sahibi olduğunu, yok edilen eski varlıkların yerine yaratılan, daha iyi, daha mükemmel yeni varlıklar yansıtırlar. "...
Haqqə Suresi, 15. Ayet:
(13-17) "Sûr'a bir tek üfleme üflendiği, yeryüzü ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir çarpışla birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman, işte o gün, “o olay” olmuştur. Ve gök yarılmıştır, artık o, o gün dayanaksızdır. Tüm güçler, semanın çevresindedirler. O gün Rabbinin büyük tahtını; varlığını birliğini, yüceliğini, en yüksek makamın sahibi olduğunu, yok edilen eski varlıkların yerine yaratılan, daha iyi, daha mükemmel yeni varlıklar yansıtırlar. "...
Haqqə Suresi, 16. Ayet:
(13-17) "Sûr'a bir tek üfleme üflendiği, yeryüzü ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir çarpışla birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman, işte o gün, “o olay” olmuştur. Ve gök yarılmıştır, artık o, o gün dayanaksızdır. Tüm güçler, semanın çevresindedirler. O gün Rabbinin büyük tahtını; varlığını birliğini, yüceliğini, en yüksek makamın sahibi olduğunu, yok edilen eski varlıkların yerine yaratılan, daha iyi, daha mükemmel yeni varlıklar yansıtırlar. "...
Haqqə Suresi, 17. Ayet:
(13-17) "Sûr'a bir tek üfleme üflendiği, yeryüzü ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir çarpışla birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman, işte o gün, “o olay” olmuştur. Ve gök yarılmıştır, artık o, o gün dayanaksızdır. Tüm güçler, semanın çevresindedirler. O gün Rabbinin büyük tahtını; varlığını birliğini, yüceliğini, en yüksek makamın sahibi olduğunu, yok edilen eski varlıkların yerine yaratılan, daha iyi, daha mükemmel yeni varlıklar yansıtırlar. "...
Naziat Suresi, 40. Ayet:
(40,41) "Rabbinin makamından korkan ve kendini boş-iğreti arzudan meneden kimseye gelince; artık, hiç şüphesiz cennet, barınağın ta kendisidir. "...
Naziat Suresi, 41. Ayet:
(40,41) "Rabbinin makamından korkan ve kendini boş-iğreti arzudan meneden kimseye gelince; artık, hiç şüphesiz cennet, barınağın ta kendisidir. "...
Rəhman Suresi, 46. Ayet:
Ve Rabbinin makamından korkan kimseler için iki cennet vardır. ...
Səcdə Suresi, 4. Ayet:
Gökleri, yeri ve bu ikisi arasındakileri altı aşamada yaratan, sonra da hükümranlık makamına kurulan Allah'tır; (hesap günü) sizi O'ndan koruyacak ne bir dost ne de bir kayırıcı bulamazsınız: peki, hala ders almayacak mısınız?...
Mömin Suresi, 15. Ayet:
O, yüce sıfatlarla muttasıf, mahlûkata benzemekten münezzeh olan, Arş’ın, sınırsız kudret ve iktidar makamının sahibi Allah, hesapların görüleceği buluşma gününün, kıyametin dehşetini haber vermek için, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kullarından bazılarına, var ettiği, koruduğu aslî düzenin bir bölümü olan, tabiî, dinî, sosyal, siyasî, ekonomik ve idarî düzeni içeren, ihya eden, insanları ve toplumları pislikten arındıran vahyi, Kur’...