Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 80. Ayet:
Ve kâlû len te
messe
nen nâru illâ eyyâmen ma’dûdeh(ma’dûdete), kul ettehaztum indallâhi ahden fe len yuhlifallâhu ahdehu(ahdehû) em tekûlûne alâllâhi mâ lâ ta’lemûn(ta’lemûne)....
Bəqərə Suresi, 80. Ayet:
1.
ve kâlû
: ve dediler
2.
len te
messe
-nâ
: bize dokunmaz
3.
en nâru
: ateş
4.
illâ
: ancak, sadece, den başka
Bəqərə Suresi, 214. Ayet:
Em hasibtum en tedhulûl cennete ve lemmâ ye’tikum meselullezîne halev min kablikum
messe
thumul be’sâu ved darrâu ve zulzilû hattâ yekûler resûlu vellezîne âmenû meahu metâ nasrullâh(nasrullâhi), e lâ inne nasrallâhi karîb(karîbun)....
Bəqərə Suresi, 214. Ayet:
1.
em hasibtum
: yoksa zan mı ettiniz
2.
en tedhulû
: girmeniz
3.
el cennete
: cennet
4.
ve lemmâ
: ve olmadıkça
Ali-İmran Suresi, 24. Ayet:
Zâlike bi ennehum kâlû len te
messe
nen nâru illâ eyyâmen ma’dûdât(ma’dûdâtin), ve garrahum fî dînihim mâ kânû yefterûn(yefterûne). ...
Ali-İmran Suresi, 24. Ayet:
1.
zâlike
: bu
2.
bi enne-hum
: sebebiyle
3.
kâlû
: dediler
4.
len
: asla
Ali-İmran Suresi, 140. Ayet:
İn yemseskum karhun fe kad
messe
l kavme karhun misluh(misluhu), ve tilkel eyyâmu nudâviluhâ beynen nâs(nâsi), ve li ya’lemallâhullezîne âmenû ve yettehize minkum şuhedâe vallâhu lâ yuhibbuz zâlimîn(zâlimîne). ...
Ali-İmran Suresi, 140. Ayet:
1.
in yemses-kum
: eğer size dokunursa
2.
karhun
: kerih bir şey, sıkıntı, bozgun, yara
3.
fe kad
messe
: o taktirde dokunmuştu
4.
Maidə Suresi, 73. Ayet:
Lekad keferellezîne kâlû innallâhe sâlisu selâsetin ve mâ min ilâhin illâ ilâhun vâhid(vâhidun) ve in lem yentehû ammâ yekûlûne le ye
messe
nnellezîne keferû minhum azâbun elîm(elîmun)....
Maidə Suresi, 73. Ayet:
1.
lekad kefere
: andolsun ki inkâr etti, kâfir oldu
2.
ellezîne kâlû
: ... diyenler
3.
inne allâhe
: muhakkak ki Allâh (cc.)
4.
<...
Əraf Suresi, 95. Ayet:
Summe beddelnâ mekânes seyyietil hasenete hattâ afev ve kâlû kad
messe
âbâenad darrâu ves serrâu fe ehaznâhum bagteten ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne)....
Əraf Suresi, 95. Ayet:
1.
summe
: sonra
2.
beddel-nâ
: değiştirdik
3.
mekâne es seyyieti
: kötülüğün yerini
4.
el hasenete
: iyilik
<...
Əraf Suresi, 188. Ayet:
Kul lâ emliku li nefsî nef’an ve lâ darran illâ mâşaallâh(mâşaallâhu), ve lev kuntu a’lemul gaybe lesteksertu minel hayri ve mâ
messe
niyes sûu in ene illâ nezîrun ve beşîrun li kavmin yu’minûn(yu’minûne). ...
Əraf Suresi, 188. Ayet:
1.
kul
: de ki
2.
lâ emliku
: ben malik değilim (güce sahip değilim)
3.
li nefsî
: nefsim için, kendim için, kendime
4.
nef'an<...
Əraf Suresi, 201. Ayet:
İnnellezînettekav izâ
messe
hum tâifun mineş şeytâni tezekkerû fe izâhum mubsırûn(mubsırûne)....
Əraf Suresi, 201. Ayet:
1.
innellezînettekav
(inne ellezîne ittekav)
: muhakkak ki takva sahibi olan kimseler
2.
izâ
messe
-hum
: onlara dokunduğu zaman
3.
tâifun
: gözü bürüyen bir vesvese, musîbet
Ənfal Suresi, 68. Ayet:
Lev lâ kitâbun minallâhi sebeka le
messe
kum fîmâ ehaztum azâbun azîm(azîmun)....
Ənfal Suresi, 68. Ayet:
1.
lev lâ
: eğer olmasaydı
2.
kitâbun
: yazılı, yazılmış olan
3.
min allâhi
: Allah'tan, Allah tarafından
4.
sebeka
Yunus Suresi, 12. Ayet:
Ve izâ
messe
l insâned durru deânâ li cenbihî ev kâiden ev kâimâ(kâimen), fe lemmâ keşefnâ anhu durrehu merre ke’en lem yed’unâ ilâ durrin
messe
h(
messe
hu), kezâlike zuyyine lil musrifîne mâ kânû ya’melûn(ya’melûne)....
Yunus Suresi, 12. Ayet:
1.
ve izâ
messe
: ve dokunduğu, isabet ettiği zaman
2.
el insâne
: insana
3.
ed durru
: zarar, ziyan
4.
deâ-nâ
: b...
Yunus Suresi, 21. Ayet:
Ve izâ ezaknen nâse rahmeten min ba'di darrâe
messe
thum izâ lehum mekrun fî âyâtinâ, kulillâhu esrau mekrâ(mekren), inne rusulenâ yektubûne mâ temkurûn(temkurûne). ...
Yunus Suresi, 21. Ayet:
1.
ve izâ ezak-nâ en nâse
: ve insanlara tattırdığımız zaman
2.
rahmeten
: bir rahmet
3.
min ba'di
: ...den sonra
4.
darrâe
...
Hud Suresi, 10. Ayet:
Ve le in ezaknâhu na'mâe ba'de darrâe
messe
thu le yekûlenne zehebes seyyiâtu annî, innehu le ferihun fahûr(fahûrun)....
Hud Suresi, 10. Ayet:
1.
ve le in
: ve muhakkak ki
2.
ezaknâ-hu
: ona tattırırsak
3.
na'mâe
: bir ni'met
4.
ba'de
: sonra
Yusif Suresi, 88. Ayet:
Fe lemmâ dehalû aleyhi kâlû yâ eyyuhel azîzu
messe
nâ ve ehlened durru ve ci’nâ bi bidâatin muzcâtin fe evfi lenel keyle ve tesaddak aleynâ, innallâhe yeczîl mutesaddikîn(mutesaddikîne)....
Yusif Suresi, 88. Ayet:
1.
fe lemmâ
: böylece, olduğu zaman
2.
dehalû
: girdiler
3.
aleyhi
: ona (onun yanına, huzuruna)
4.
kâlû
: dediler...
Yusif Suresi, 88. Ayet:
Bunun üzerine vaktaki huzuruna girdiler, ey şanlı Azîz, dediler: bize ve ıyalimize zaruret
messe
tti, pek ehemmiyetsiz bir sermaye ile de geldik, yine bize tam ölçü ver ve bize tesadduk buyur, çünkü Allah, tasadduk edenlere mükâfatını verir...
Hicr Suresi, 54. Ayet:
Kâle e beşşertumûnî alâ en
messe
niyel kiberu fe bime tubeşşirûn(tubeşşirûne)....
Hicr Suresi, 54. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
e beşşertumû-nî
: beni mi müjdeliyorsunuz
3.
alâ
: üzerine
4.
en
messe
niye
: bana dokunması (gel...
Nəhl Suresi, 53. Ayet:
Ve mâ bikum min ni’metin fe minallâhi summe izâ
messe
kumud durru fe ileyhi tec’erûn(tec’erûne). ...
Nəhl Suresi, 53. Ayet:
1.
ve mâ
: ve ne (varsa)
2.
bi-kum
: sizin için, sizin olan
3.
min ni'metin
: ni'metten
4.
fe
: böylece, tamamen, ...
İsra Suresi, 67. Ayet:
Ve izâ
messe
kumud durru fîl bahri dalle men ted’ûne illâ iyyâh(iyyâhu), fe lemmâ neccâkum ilel berri a’radtum, ve kânel insânu kefûrâ(kefûren)....
İsra Suresi, 67. Ayet:
1.
ve izâ
messe
-kum
: ve size dokunduğu zaman
2.
ed durru
: bir zarar, bir sıkıntı, bir tehlike
3.
fî el bahri
: denizde
4.
dal...
İsra Suresi, 83. Ayet:
Ve izâ en’amnâ alel insâni a’rada ve neâbi cânibih(cânibihî), ve izâ
messe
huş şerru kâne yeûsâ(yeûsen)....
İsra Suresi, 83. Ayet:
1.
ve izâ en'amnâ
: ve ni'met verdiğimiz (ni'metlendirdiğimiz) zaman
2.
alâ el insâni
: insana
3.
a'rada
: yüz çevirdi
4.
ve ne...
Məryəm Suresi, 17. Ayet:
Fettehazet min dûnihim hicâben fe erselnâ ileyhâ rûhanâ fe te
messe
le lehâ beşeren seviyyâ(seviyyen)....
Məryəm Suresi, 17. Ayet:
1.
fettehazet (fe ittehazet)
: sonra da edindi, yaptı
2.
min dûni-him
: onlardan başka, onlardan ayıran
3.
hicâben
: bir perde
4.
...
Məryəm Suresi, 45. Ayet:
Yâ ebeti innî ehâfu en ye
messe
ke azâbun miner rahmâni fe tekûne liş şeytâni veliyyâ(veliyyen). ...
Məryəm Suresi, 45. Ayet:
1.
yâ ebeti
: ey babacığım
2.
in-nî
: muhakkak ki ben
3.
ehâfu
: korkuyorum
4.
en ye
messe
-ke
: sana dokunması
...
Ənbiya Suresi, 46. Ayet:
Ve le in
messe
thum nefhatun min azâbi rabbike le yekûlunne yâ veylenâ innâ kunnâ zâlimîn(zâlimîne)....
Ənbiya Suresi, 46. Ayet:
1.
ve le in
: ve eğer, olsa
2.
messe
t-hum
: onlara dokundu
3.
nefhatun
: bir esinti
4.
min azâbi
: azaptan
Ənbiya Suresi, 83. Ayet:
Ve eyyûbe iz nâdâ rabbehû ennî
messe
niyed durru ve ente erhamur râhimîn(râhimîne)....
Ənbiya Suresi, 83. Ayet:
1.
ve eyyûbe
: ve Eyüp
2.
iz nâdâ
: nida etmişti
3.
rabbe-hû
: onun Rabbi, kendi Rabbi
4.
ennî
: muhakkak, şüphesi...
Ənbiya Suresi, 83. Ayet:
Eyyubu da, zira «enni
messe
niyed durru ve ente erhamur rahimîn» diye rabbına nidâ etti...
Nur Suresi, 14. Ayet:
Ve lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu fîd dunyâ vel âhırati le
messe
kum fî mâ efadtum fîhi azâbun azîm(azîmun)....
Nur Suresi, 14. Ayet:
1.
ve lev lâ
: ve olmasaydı
2.
fadlullâhi (fadlu allâhi)
: Allah'ın fazlı
3.
aleykum
: sizin üzerinize
4.
ve rahmetu-hu
Rum Suresi, 33. Ayet:
Ve izâ
messe
n nâse durrun deav rabbehum munîbîne ileyhi summe izâ ezâkahum minhu rahmeten izâ ferîkun minhum bi rabbihim yuşrikûn(yuşrikûne)....
Rum Suresi, 33. Ayet:
1.
ve izâ
messe
: ve dokunduğu zaman
2.
en nâse
: insan
3.
durrun
: zarar
4.
deav
: dua ettiler
Yasin Suresi, 18. Ayet:
Kâlû innâ tetayyernâ bi kum, le in lem tentehû le nercumennekum ve le ye
messe
nnekum minnâ azâbun elîm(elîmun). ...
Yasin Suresi, 18. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
innâ
: muhakkak biz
3.
tetayyernâ
: uğursuzluğa uğradık
4.
bi kum
: sizinle
Sad Suresi, 41. Ayet:
Vezkur abdenâ eyyûb(eyyûbe), iz nâdâ rabbehû ennî
messe
niyeş şeytânu bi nusbin ve azâb(azâbin)....
Sad Suresi, 41. Ayet:
1.
vezkur (ve uzkur)
: zikret, hatırla
2.
abde-nâ
: kulumuz
3.
eyyûbe
: Eyüp
4.
iz nâdâ
: nida etmişti, seslenmişt...
Zümər Suresi, 8. Ayet:
Ve izâ
messe
l insâne durrun deâ rabbehu munîben ileyhi summe izâ havvelehu ni’meten minhu nesiye mâ kâne yed’û ileyhi min kablu ve ceale lillâhi endâden li yudılle an sebîlih(sebîlihi), kul temetta’ bi kufrike kalîlen inneke min ashâbin nâr(nâri). ...
Zümər Suresi, 8. Ayet:
1.
ve izâ
: ve ..... olduğu zaman
2.
messe
: dokundu
3.
el insâne
: insan
4.
durrun
: darlık, sıkıntı, zarar
<...
Zümər Suresi, 49. Ayet:
Fe izâ
messe
l insâne durrun deânâ, summe izâ havvelnâhu ni’meten minnâ kâle innemâ ûtîtuhu alâ ilm(ilmin), bel hiye fitnetun ve lâkinne ekserehum lâ ya’lemûn(ya’lemûne). ...
Zümər Suresi, 49. Ayet:
1.
fe
: böylece, artık
2.
izâ
: olduğu zaman
3.
messe
: dokundu
4.
el insâne
: insan
Fussilət Suresi, 49. Ayet:
Lâ yes’emul insânu min duâil hayri ve in
messe
huş şerru fe yeûsun kanût(kanûtun). ...
Fussilət Suresi, 49. Ayet:
1.
lâ yes'emu
: bıkmaz, usanmaz
2.
el insânu
: insan
3.
min duâi
: duadan, istekten
4.
el hayri
: hayır
...
Fussilət Suresi, 50. Ayet:
Ve le in ezaknâhu rahmeten minnâ min ba’di darrâe
messe
thu le yekûlenne hâzâ lî ve mâ ezunnus sâate kâimeten ve le in ruci’tu ilâ rabbî inne lî indehu lel husnâ, fe le nunebbiennellezîne keferû bimâ amilû ve le nuzîkannehum min azâbin galîz(galîzin). ...
Fussilət Suresi, 50. Ayet:
1.
ve le
: ve elbette, mutlaka
2.
in
: şâyet, eğer
3.
ezaknâ-hu
: ona tattırdık
4.
rahmeten
: bir rahmet
...
Fussilət Suresi, 51. Ayet:
Ve izâ en’amnâ alel insâni a’rada ve neâ bi cânibih(cânibihî), ve izâ
messe
huş şerru fe zû duâin arîd(arîdın). ...
Fussilət Suresi, 51. Ayet:
1.
ve izâ
: ve olduğu zaman
2.
en'amnâ
: ni'met verdik
3.
alâ
: ... a
4.
el insâni
: insan
Qəmər Suresi, 48. Ayet:
Yevme yushabûne fîn nâri alâ vucûhihim, zûkû
messe
sekar(sekare)....
Qəmər Suresi, 48. Ayet:
1.
yevme
: o gün
2.
yushabûne
: sürüklenirler
3.
fî en nâri
: ateşin içine, ateşe
4.
alâ vucûhi-him
: yüz üstü (sü...
Məaric Suresi, 20. Ayet:
İzâ
messe
huş şerru cezûâ(cezûan)....
Məaric Suresi, 20. Ayet:
1.
izâ
messe
-hu
: ona dokunduğu zaman
2.
eş şerru
: şerr, kötülük
3.
cezûan
: feryat edici
...
Məaric Suresi, 21. Ayet:
Ve izâ
messe
hul hayru menûâ(menûan)....
Məaric Suresi, 21. Ayet:
1.
ve izâ
messe
-hu
: ve ona dokunduğu zaman
2.
el hayru
: bir hayır
3.
menûan
: hayırdan men eden, cimrilik eden
...
Hud Suresi, 113. Ayet:
Ve lâ terkenû ilellezîne zalemû fe te
messe
kumun nâru ve mâ lekum min dûnillâhi min evliyâe summe lâ tunsarûn(tunsarûne). ...
Hud Suresi, 113. Ayet:
1.
ve lâ terkenû
: ve meyletmeyin, eğilim göstermeyin, dayanmayın
2.
ilâ ellezîne zalemû
: zulmeden (zalim olan) kimselere
3.
fe te
messe
-kum
: o zaman size dokunur
Qaf Suresi, 38. Ayet:
Ve lekad halaknes semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ fî sitteti eyyâmin ve mâ
messe
nâ min lugûb(lugûbin)....
Qaf Suresi, 38. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
halaknâ
: biz yarattık
3.
es semâvâti
: gökler
4.
ve el arda
: ve yeri