Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Məaric Suresi, 8. Ayet:
O gün göy əridilmiş
metal
kimi olacaq....
Rəd Suresi, 17. Ayet:
O, göydən su endirdi. Çaylar öz ölçülərinə görə axırdı. Cərəyan yuxarıya çıxan köpüyü aparır. Bənzər bir köpük qiymətli
metal
ları əldə etmək və ya onlardan faydalanmaq üçün odda əridilmiş
metal
larda da əmələ gəlir. Allah haqq və batili belə misal gətirir. Köpük yox olur. İnsanlara fayda verən şey daimidir. Allah belə misallar verir....
Kəhf Suresi, 29. Ayet:
De: "Haqq sənin Rəbbindəndir. Kim istəyir iman etsin, kim istəyir kafir etsin". Həqiqətən, Biz zalımlar üçün od hazırlamışıq. Onları çadır kimi əhatə edir. Əgər kömək istəsələr, üzlərini ərimiş
metal
kimi yandıran su ilə çiləyəcəklər. Bu nə pis içkidir! O, necə də pis məskəndir!...
Duxan Suresi, 45. Ayet:
Onların qarınlarında ərimiş
metal
kimi qaynayır....
Bəqərə Suresi, 126. Ayet:
1.
ve iz kâle
: ve demişti
2.
ibrâhîmu
: İbrâhîm
3.
rabbi
: Rabbim
4.
ic'al
: kıl, yap
<...
Bəqərə Suresi, 126. Ayet:
Ve İbrâhîm: “Rabbim burayı emin (güvenli) bir belde kıl. Onun halkından Allah'a ve yevmil âhire îmân edenleri semerelerinden (çeşitli ürün ve meyvelerden) rızıklandır.” dediği zaman (Allah) şöyle buyurdu: “Kâfir olan kimseyi biraz
metal
andırırım (geçindiririm) ve sonra onu ateşin azabına maruz bırakırım, orası ne kötü bir varış yeridir.”...
Bəqərə Suresi, 211. Ayet:
Sel benî isrâîle kem âteynâhum min âyetin beyyineh(beyyinetin), ve men yubeddil ni’
metal
lâhi min ba’di mâ câethu fe innallâhe şedîdul ikâb(ikâbi)....
Bəqərə Suresi, 211. Ayet:
1.
sel
: sor
2.
benî isrâîle
: İsrailoğulları
3.
kem
: kaç tane, nice
4.
âteynâ-hum
: onlara verdik
Bəqərə Suresi, 218. Ayet:
İnnellezîne âmenû vellezîne hâcerû ve câhedû fî sebîlillâhi, ulâike yercûne rah
metal
lâh(rah
metal
lâhi), vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun)....
Bəqərə Suresi, 231. Ayet:
Ve izâ tallaktumun nisâe fe belagne ecelehunne fe emsikûhunne bi ma’rûfin ev serrihûhunne bi ma’rûf(ma’rûfin), ve lâ tumsikûhunne dırâran li ta’tedû, ve men yef’al zâlike fe kad zaleme nefseh(nefsehu), ve lâ tettehızû âyâtillâhi huzuvâ(huzuven), vezkurû ni’
metal
lâhi aleykum ve mâ enzele aleykum minel kitâbi vel hikmeti yeızukum bih(bihî), vettekûllâhe va’lemû ennallâhe bi kulli şey’in alîm(alîmun)....
Bəqərə Suresi, 240. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve o kimseler, onlar
2.
yuteveffevne
: vefat ettirilir
3.
min-kum
: sizden
4.
ve yezerûne
: ve ge...
Bəqərə Suresi, 241. Ayet:
Ve boşanmış kadınların, marufla (örf ve adete uygun olarak)
metal
andırılması (faydalandırılması), takva sahiplerinin üzerine bir haktır (borçtur)....
Ali-İmran Suresi, 103. Ayet:
Va’tasımû bihablillâhi cemîân ve lâ teferrekû, vezkurû ni’
metal
lâhi aleykum iz kuntum a’dâen fe ellefe beyne kulûbikum fe asbahtum bi ni’metihî ihvânâ(ihvânen), ve kuntum alâ şefâ hufretin minen nâri fe enkazekum minhâ, kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihî leallekum tehtedûn(tehtedûne). ...
Maidə Suresi, 11. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenûzkurû ni’
metal
lâhi aleykum iz hemme kavmun en yebsutû ileykum eydiyehum fe keffe eydiyehum ankum, vettekûllâh(vettekûllâhe) ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn(mu’minûne)....
Maidə Suresi, 20. Ayet:
Ve iz kâle mûsâ li kavmihî yâ kavmizkurû ni’
metal
lâhi aleykum iz ceale fîkum enbiyâe ve cealekum mulûk(mulûken), ve âtâkum mâ lem yu’ti ehaden minel âlemîn(âlemîne)....
Ənam Suresi, 74. Ayet:
Hani İbrahim babası Âzer’e: 'Sen, ağaçtan yontularak,
metal
den dökülerek yapılan heykelleri, putları tanrı haline mi getiriyorsun? Ben seni ve kavmini, başına buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet ve bozuk düzen içinde görüyorum.' demişti....
Ənam Suresi, 128. Ayet:
1.
ve yevme
: ve (o) gün
2.
yahşuru-hum
: onları toplar
3.
cemîa
: hepsini
4.
yâ ma'şere el cinni
: ey cin toplulu...
Əraf Suresi, 56. Ayet:
Ve lâ tufsidû fîl ardı ba'de ıslâhıhâ ved'ûhu havfen ve tamaâ(tamaân) inne rah
metal
lâhi karîbun minel muhsinîn(muhsinîne)....
Əraf Suresi, 138. Ayet:
İsrâiloğulları’na denizi geçirdik. Yollarına devam ederken bir kavme rastladılar. Onlar kendilerine mahsus ağaçtan yontularak,
metal
den dökülerek yapılan heykellere, putlara tapıyorlardı. Kavmi Mûsâ’ya: 'Ey Mûsâ, onların tanrıları gibi sen de bize bir tanrı yap' dediler. Mûsâ: 'Siz, Allah’ın varlığını, birliğini, ibadete lâyık tek tanrı olduğunu hâlâ anlamamakta ısrar eden, bilgi ve muhakemenizi kullanmayan, tutarsız, cahilce davranan bir kavimsiniz' dedi....
Tövbə Suresi, 69. Ayet:
1.
ke ellezîne
: o kimseler gibi
2.
min kabli-kum
: sizden önceki
3.
kânû eşedde
: daha şiddetli, kuvvetli idiler
4.
min-kum
Tövbə Suresi, 69. Ayet:
Sizden önceki kimseler gibisiniz. Kuvvet olarak, mal ve evlât olarak daha çoktular, sizden daha kuvvetli idiler (oldular). Böylece nasipleri kadar faydalandılar (
metal
andılar), sizden önceki kimselerin kendi nasipleri kadar faydalandığı gibi siz de nasibiniz kadar faydalandınız. Ve (dünya metaına) dalanlar gibi siz de daldınız. İşte onlar, onların amelleri heba oldu (boşa gitti). İşte onlar, hüsrana uğrayanlardır....
Yunus Suresi, 98. Ayet:
1.
fe
: bundan sonra, artık
2.
lev lâ
: keşke olsaydı, olmaz mıydı
3.
kânet
: oldu
4.
karyetun
: bir ülke, bir kar...
Yunus Suresi, 98. Ayet:
Bundan sonra keşke bir ülke âmenû olsaydı da böylece onun (ülke halkının) îmânı, ona (ülke halkına) fayda verseydi, olmaz mıydı? Ancak Yunus'un kavmi âmenû olunca, onlardan dünya hayatında aşağılayıcı azabı kaldırdık ve onları belli bir zamana kadar
metal
andırdık (geçimlerini sağladık)....
Hud Suresi, 3. Ayet:
1.
ve en istagfirû
: ve mağrifet istemeniz
2.
rabbe-kum
: sizin Rabbinizden
3.
summe
: sonra
4.
tûbû
: tövbe edin<...
Hud Suresi, 3. Ayet:
Ve Rabbinizden mağfiret istemeniz, sonra O'na tövbe etmeniz, belirlenmiş bir zamana kadar sizi güzel bir meta ile
metal
andırması (geçindirmesi) ve her fazl sahibine, fazlını vermesi içindir. Ve eğer (geri) dönerseniz o zaman ben, büyük günün azabının sizin üzerinize olmasından korkarım....
Hud Suresi, 3. Ayet:
Ve Rabbinizden bağışlanma dileyin; sonra O'na tevbe edin. O da sizi, adı konulmuş bir vakte kadar güzel bir meta (fayda) ile
metal
andırsın ve her ihsan sahibine kendi ihsanını versin. Eğer yüz çevirirseniz gerçekten ben, sizin için büyük bir günün azabından korkarım....
Hud Suresi, 3. Ayet:
Ve rabbinizden bağışlanma dileyin; sonra O'na tevbe edin. O da sizi, adı konulmuş bir ecele kadar güzel bir meta (fayda) ile
metal
andırsın ve her ihsan sahibine kendi ihsanını versin. Eğer yüz çevirirseniz gerçekten ben, sizin için büyük bir günün azabından korkarım....
Hud Suresi, 3. Ayet:
Ve Rabbinizden bağışlanma dileyin; sonra O'na tevbe edin. O da sizi, adı konulmuş bir vakte kadar güzel bir meta ile
metal
andırsın ve her ihsan sahibine kendi ihsanını versin. Eğer yüz çevirirseniz gerçekten ben, sizin için büyük bir günün azabından korkarım....
Hud Suresi, 48. Ayet:
1.
kîle
: denildi
2.
yâ nûhu ıhbıt
: ey Nuh in
3.
bi selâmin
: selâmetle
4.
min-nâ
: bizden
Hud Suresi, 48. Ayet:
(Şöyle) denildi: “Ey Nuh, sana ve seninle beraber olan ümmetlere (toplumlara) Bizden bir selâmetle, bereketlerle in! Ve (bazı) ümmetler (olacak ki), onları
metal
andıracağız (faydalandıracağız). Sonra onlara Bizden elîm (acı) azap dokunacak.”...
Hud Suresi, 65. Ayet:
1.
fe akarû-hâ
: buna rağmen onu kestiler
2.
fe kâle
: bunun üzerine dedi
3.
temetteû
: faydalanın,
metal
anın (yaşayın)
4.
fî d...
Yusif Suresi, 17. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
yâ ebâ-nâ
: ey babamız
3.
in-nâ
: muhakkak ki, gerçekten biz
4.
zehebnâ
: biz gittik
Yusif Suresi, 65. Ayet:
1.
ve lemmâ
: ve olduğu zaman
2.
fetehû
: açtılar
3.
metâa-hum
:
metal
arını, eşyalarını
4.
vecedû
: buldular
<...
Yusif Suresi, 65. Ayet:
Ve yüklerini (
metal
arını) açtıkları zaman sermayelerini kendilerine iade edilmiş buldular ve şöyle dediler: “Ey babamız! Daha ne isteriz. Bunlar bizim sermayemiz. Bize geri verilmiş ve ailemize (gene) erzak getiririz ve kardeşimizi koruruz. Ve (erzakımızı) bir deve yükü (daha) arttırırız. İşte bu az bir miktardır.”...
İbrahim Suresi, 6. Ayet:
Ve iz kâle mûsâ li kavmihizkurû ni’
metal
lâhi aleykum iz encâkum min âli fir’avne yesûmûnekum sûel azâbi ve yuzebbihûne ebnâekum ve yestahyûne nisâekum, ve fî zâlikum belâun min rabbikum azîm(azîmun)....
İbrahim Suresi, 28. Ayet:
E lem tere ilellezîne beddelû ni’
metal
lâhi kufren ve ehallû kavmehum dârel bevâr(bevâri)....
İbrahim Suresi, 30. Ayet:
1.
ve cealû
: ve kıldılar
2.
li allâhi
: Allah'a
3.
endâden
: eşler, denkler
4.
li yudıllû
: saptırmak için
İbrahim Suresi, 30. Ayet:
Onun yolundan saptırmak için Allah'a eşler koştular. “
Metal
anın (refah içinde yaşayın)” de. Artık sizin dönüşünüz ateşedir....
İbrahim Suresi, 34. Ayet:
Ve âtâkum min kulli mâ se’eltumûh(se’eltumûhu), ve in teuddû ni’
metal
lâhi lâ tuhsûhâ,innel insâne le zalûmûn keffâr(keffârun)....
İbrahim Suresi, 35. Ayet:
Hani İbrâhim: 'Rabbim, bu şehri, Mekke’yi, emniyetli ve güvenli hale getir. Beni ve oğullarımı, ağaçtan yontularak,
metal
den dökülerek yapılan heykellere, putlara tapmaktan uzak tut.' diye dua etmişti....
Hicr Suresi, 3. Ayet:
1.
zer-hum
: onları bırak, terket
2.
ye'kulû
: yesinler
3.
ve yetemetteû
: ve
metal
ansınlar, refah içerisinde yaşasınlar, faydalansınlar
4.
Hicr Suresi, 3. Ayet:
Onları terket (bırak). Yesinler ve
metal
ansınlar (faydalansınlar) ve emel(ler) onları oyalasın (meşgul etsin). Fakat yakında bilecekler....
Nəhl Suresi, 18. Ayet:
Ve in teuddû ni’
metal
lâhi lâ tuhsûhâ, innallâhe le gafûrun rahîm(rahîmun). ...
Nəhl Suresi, 55. Ayet:
1.
li yekfurû
: nankörlük etsinler
2.
bimâ
: şeylere
3.
âteynâ-hum
: onlara verdik
4.
fe
: haydi
Nəhl Suresi, 83. Ayet:
Ya’rifûne ni’
metal
lâhi summe yunkirûnehâ ve ekseruhumul kâfirûn(kâfirûne)....
Nəhl Suresi, 114. Ayet:
Fe kulû mimmâ razakakumullâhu halâlen tayyiben veşkurû ni’
metal
lâhi in kuntum iyyâhu ta’budûn(ta’budûne). ...
Kəhf Suresi, 29. Ayet:
Onlara «Bu Kur'an, Allah tarafından gönderilmiş bir gerçektir, isteyen inansın, isteyen inkar etsin» de. O ateşe atılanlar «su, su» diye feryad ettiklerinde çığlıklarına karşılık kendilerine ergimiş
metal
gibi yüzleri kavuran bir sıvı sunulur. O ne fena bir içecek ve orası ne fena bir barınaktır....
Taha Suresi, 131. Ayet:
1.
ve lâ temuddenne
: ve sakın uzatma
2.
ayney-ke
: senin iki gözün, gözlerin
3.
ilâ mâ mettâ'nâ
:
metal
andırdığımız, faydalandırdığımız şey(ler)
4.
Taha Suresi, 131. Ayet:
Ve onlardan bazılarına, onları imtihan etmemiz için, (onlarla)
metal
andırdığımız (faydalandırdığımız) dünya hayatının ziynetlerine gözlerini dikme (imrenme). Ve Rabbinin rızkı daha hayırlıdır ve bâkidir (devamlıdır)....
Ənbiya Suresi, 44. Ayet:
1.
bel
: hayır
2.
metta'nâ
: biz onları
metal
andırdık, faydalandırdık
3.
hâulâi
: işte onlar
4.
ve âbâe-hum
: ve o...
Ənbiya Suresi, 44. Ayet:
Hayır, onlara da uzun gelen bir ömür boyunca onları ve babalarını, Biz
metal
andırdık (faydalandırdık). Arza gelip, onu etrafından nasıl eksilttiğimizi hâlâ görmüyorlar mı? Öyleyse gâlip gelenler (üstün olanlar) onlar mı?...
Ənbiya Suresi, 57. Ayet:
'Allah’a yemin ederim ki, siz ikbalinize ve istikbalinize sırt çevirerek ayrılıp gittikten sonra, ağaçtan yontularak,
metal
den dökülerek yapılan heykellerinize, putlarınıza bir oyun oynayacağım.' dedi....
Furqan Suresi, 18. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
subhâne-ke
: sen sübhansın, münezzehsin
3.
mâ kâne
: olmadı, olmaz
4.
yenbegî
: yakışmaz, uyg...
Furqan Suresi, 18. Ayet:
(Putlar) dediler ki: “Sen Sübhan'sın (münezzehsin), Senden başka dostlar edinmemiz bize yakışmaz. Fakat Sen, onları ve onların babalarını
metal
andırdın. (Bu sebeple) öyle ki zikri unuttular ve helâkı hakeden bir kavim oldular.”...
Şüəra Suresi, 71. Ayet:
Onlar: 'Ağaçtan yontularak,
metal
den dökülerek yapılan heykellere, putlara tapıyoruz. Onlara ibadete devam edeceğiz' demişlerdi....
Şüəra Suresi, 205. Ayet:
1.
e
: mı
2.
fe
: öyleyse, böylece, işte
3.
raeyte
: sen gördün
4.
in
: eğer, olsa bile
...
Şüəra Suresi, 205. Ayet:
İşte gördün mü? Onları senelerce
metal
andırsak bile....
Şüəra Suresi, 207. Ayet:
1.
mâ agnâ an-hum
: onlara fayda vermez
2.
mâ
: şey
3.
kânû
: oldular
4.
yumetteûne
:
metal
andırılırlar
<...
Şüəra Suresi, 207. Ayet:
Onların
metal
andırıldıkları şeyler, onlara fayda vermez (onları müstağni kılmaz)....
Qəsəs Suresi, 60. Ayet:
Ve size ne verildiyse, dünyâ yaşayışına âit metâlardan, dünyâ ziynetinden ibâret ve Allah katındaki, daha hayırlıdır ve daha sürekli; hâlâ mı akıl etmezsiniz?...
Qəsəs Suresi, 60. Ayet:
Size verilen her şey dünyâ hayâtının (geçici)
metal
dir, onun süsüdür. Allah nezdinde olan şeyler ise hem daha hayırlı, hem daha devamlıdır. Haalâ akıllanmayacak mısınız? ...
Qəsəs Suresi, 61. Ayet:
1.
e
: mı
2.
fe
: artık
3.
men
: kimse
4.
vaadnâ-hu
: ona vaadettik
Qəsəs Suresi, 61. Ayet:
Öyleyse güzel vaadde bulunduğumuz ve böylece ona kavuşan kimse, dünya hayatının meta'ı (malı) ile
metal
andırdığımız, sonra kıyâmet günü (hesaba çekilmek üzere) hazır bulundurulanlardan olan kimse gibi midir?...
Qəsəs Suresi, 61. Ayet:
Şimdi, kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz, dolayısıyla ona kavuşan kişi, dünya hayatının metaı ile
metal
andırdığımız sonra kıyamet günü (azaba uğramak için) hazır bulundurulan kişi gibi midir?...
Qəsəs Suresi, 61. Ayet:
Şimdi, kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz, dolayısıyla ona kavuşan kişi, dünya hayatının metaı ile
metal
andırdığımız sonra kıyamet günü (azaba uğramak için) hazır bulundurulan kişi gibi midir?...
Qəsəs Suresi, 61. Ayet:
Şimdi, kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz, dolayısıyla ona kavuşan kişi, dünya hayatının metaı ile
metal
andırdığımız sonra kıyamet günü (azaba uğramak için) hazır bulundurulanlardan olan kişi gibi midir?...
Ənkəbut Suresi, 66. Ayet:
1.
li yekfurû
: inkâr etsinler, nankörlük etsinler
2.
bimâ
: şeyleri
3.
âteynâ-hum
: onlara verdik
4.
ve li yetemettaû
...
Ənkəbut Suresi, 66. Ayet:
Onlara verdiğimiz şeyleri inkâr etsinler (nankörlük etsinler) ve
metal
ansınlar (faydalansınlar) diye. Ama yakında bilecekler....
Ənkəbut Suresi, 66. Ayet:
Kendilerine verdiğimiz (nimetler)e nankörlük etsinler ve yararlanıp
metal
ansınlar diye. Ancak onlar yakında bileceklerdir....
Ənkəbut Suresi, 66. Ayet:
Kendilerine verdiğimiz (nimetler)e küfretsinler ve yararlanıp
metal
ansınlar diye. Ancak onlar yakında bileceklerdir....
Ənkəbut Suresi, 66. Ayet:
Kendilerine verdiğimiz (nimetler)e nankörlük etsinler ve yararlanıp
metal
ansınlar diye. Ancak onlar yakında bileceklerdir....
Rum Suresi, 34. Ayet:
1.
li yekfurû
: inkâr etsinler
2.
bimâ
: şeyler
3.
âteynâ-hum
: onlara verdik
4.
fe
: böylece
Rum Suresi, 34. Ayet:
Onlara verdiklerimizi inkâr etsinler. Böylece
metal
ansınlar (faydalansınlar). Yakında bilecekler....
Rum Suresi, 34. Ayet:
Kendilerine (nimet olarak) verdiklerimize nankörlük etsinler diye. Öyleyse
metal
anıp yararlanın, artık yakında bileceksiniz....
Rum Suresi, 34. Ayet:
Kendilerine (nimet olarak) verdiklerimize küfretsinler diye. Öyleyse
metal
anıp yararlanın, artık yakında bileceksiniz....
Rum Suresi, 34. Ayet:
Kendilerine (nimet olarak) verdiklerimize nankörlük etsinler diye. Öyleyse
metal
anıp yararlanın, artık yakında bileceksiniz....
Loğman Suresi, 24. Ayet:
1.
numettiu-hum
: onları
metal
andırırız
2.
kalîlen
: az
3.
summe
: sonra
4.
nadtarru-hum
: onları maruz bırakırız<...
Loğman Suresi, 24. Ayet:
Onları biraz
metal
andırırız (geçindiririz). Sonra onları ağır bir azaba maruz bırakırız....
Loğman Suresi, 24. Ayet:
Biz onları az (bir şey ve zaman) olarak
metal
andırıp yararlandırırız, sonra onları ağır bir azaba katlandırırız....
Loğman Suresi, 24. Ayet:
Biz onları az (bir şey ve zaman) olarak
metal
andırıp yararlandırırız, sonra onları ağır bir azaba katlandırırız....
Loğman Suresi, 24. Ayet:
Biz onları az (bir şey ve zaman) olarak
metal
andırıp yararlandırırız, sonra da onları ağır bir azaba katlandırırız....
Əhzab Suresi, 9. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenûzkurû ni’
metal
lâhi aleykum iz câetkum cunûdun fe erselnâ aleyhim rîhan ve cunûden lem terevhâ, ve kânallâhu bimâ ta’melûne basîrâ(basîren)....
Əhzab Suresi, 9. Ayet:
1.
yâ eyyu-hâ
: ey
2.
ellezîne
: o kimseler, onlar
3.
âmenû
: îmân edenler (Allah'a ulaşmayı dileyenler)
4.
uzkurû
Əhzab Suresi, 16. Ayet:
1.
kul
: de
2.
len yenfea-kum
: size asla fayda vermez
3.
el firâru
: kaçış
4.
in
: eğer
...
Əhzab Suresi, 16. Ayet:
De ki: "Eğer ölümden veya öldürülmekten kaçarsanız firar (kaçış), size bir fayda sağlamaz. O zaman az bir süre hariç,
metal
andırılmazsınız."...
Əhzab Suresi, 16. Ayet:
De ki: "Eğer ölümden veya öldürülmekten kaçıyorsanız, kaçış size kesin olarak bir yarar sağlamaz; böyle olsa bile, pek az (bir zaman) dışında
metal
anıp yararlandırılmazsınız."...
Əhzab Suresi, 16. Ayet:
De ki: "Eğer ölümden veya öldürülmekten kaçıyorsanız, kaçış size kesin olarak bir yarar sağlamaz; böyle olsa bile, pek az (bir zaman) dışında
metal
anıp yararlandırılmazsınız."...
Əhzab Suresi, 16. Ayet:
De ki: «Eğer ölümden veya öldürülmekten kaçıyorsanız, kaçış size kesin olarak bir yarar sağlamaz; böyle olsa bile, pek az (bir zaman) dışında
metal
anıp yararlandırılmazsınız.»...
Əhzab Suresi, 28. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
en nebîyu
: nebî, peygamber
3.
kul
: de, söyle
4.
li
: için, ... e
...
Əhzab Suresi, 28. Ayet:
Ey Nebî (Peygamber)! Zevcelerine de ki: "Eğer dünya hayatını ve onun ziynetini istiyorsanız, o zaman gelin sizi
metal
andırayım (mehrinizi vereyim). Ve sizi güzel bir bırakışla boşayayım."...
Fatir Suresi, 3. Ayet:
Yâ eyyuhen nâsuzkurû ni’
metal
lâhi aleykum, hel min hâlikın gayrullâhi yerzukukum mines semâi vel ard(ardı), lâ ilâhe illâ huve fe ennâ tû’fekûn(tû’fekûne). ...
Fatir Suresi, 3. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
en nâsu
: insanlar
3.
uzkurû
: zikredin, anın
4.
ni'
metal
lâhi (ni'mete allâhi)
: Allah'ın ni'...
Yasin Suresi, 44. Ayet:
1.
illâ
: ancak, hariç
2.
rahmeten
: bir rahmet
3.
min-nâ
: bizden
4.
ve metâan
: ve
metal
anma, faydalanma
Yasin Suresi, 44. Ayet:
Bizden bir rahmet ve belli bir zamana kadar
metal
anmaları (faydalanmaları) hariç....
Zümər Suresi, 8. Ayet:
1.
ve izâ
: ve ..... olduğu zaman
2.
messe
: dokundu
3.
el insâne
: insan
4.
durrun
: darlık, sıkıntı, zarar
<...
Zümər Suresi, 8. Ayet:
Ve insana bir zarar dokunduğu zaman, Rabbine yönelerek ona dua eder. Sonra (Allah) kendinden bir ni'met lütfettiği zaman daha önce ona dua ettiğini (yalvardığını) unutur. O'nun (Allah'ın) yolundan saptırmak için Allah'a eşler kılar. De ki: "Küfrün ile biraz daha
metal
an(faydalan). Muhakkakki sen, cehennem ehlindensin"....
Zümər Suresi, 8. Ayet:
İnsana bir zarar dokunduğu zaman, gönülden katıksızca yönelmiş olarak Rabbine dua eder. Sonra ona kendinden bir nimet verdiği zaman, daha önce O'na dua ettiğini unutur ve O'nun yolundan saptırmak amacıyla Allah'a eşler koşmaya başlar. De ki: «Küfrünle biraz
metal
anıp yararlan; çünkü sen, ateşin halkındansın.»...
Şura Suresi, 36. Ayet:
Gerçekten de size verilenler, dünyâ yaşayışına âit metâlardan ibâret ve Allah katındakiyse daha da hayırlıdır ve daha da fazla kalır inananlara ve Rablerine dayananlara....
Zuxruf Suresi, 29. Ayet:
1.
bel
: hayır
2.
metta'tu
: ben
metal
andırdım
3.
hâulâi
: bunlar (onlar)
4.
ve âbâe-hum
: ve onların babaları, at...
Zuxruf Suresi, 29. Ayet:
Hayır, ben onları ve babalarını, onlara Hakk (Kur'ân) ve O'nu açıklayan bir resûl gelinceye kadar
metal
andırdım....
Zuxruf Suresi, 29. Ayet:
Hayır; Ben onları ve atalarını, kendilerine hak ve açıklayan bir elçi gelinceye kadar
metal
andırdım, yaşattım....
Zuxruf Suresi, 29. Ayet:
Hayır; ben onları ve atalarını, kendilerine hak ve açıklayan bir elçi gelinceye kadar
metal
andırdım, yaşattım....
Zuxruf Suresi, 29. Ayet:
Hayır; Ben onları ve atalarını, kendilerine hak ve açıklayan bir peygamber gelinceye kadar
metal
andırıp yaşattım....
Zuxruf Suresi, 35. Ayet:
Ve onları altınlara, mücevherlere boğardık ve bütün bunlar, dünyâ yaşayışına âit metâlardan ibâret ve âhiretse, Rabbinin katında, çekinenlerin....
Əhqaf Suresi, 20. Ayet:
1.
ve yevme
: ve o gün
2.
yu'radu
: arz olunur
3.
ellezîne
: onlar
4.
keferû
: inkâr ettiler
Əhqaf Suresi, 20. Ayet:
Ve o gün kâfirler ateşe arzedilirler: “Siz dünya hayatınızda (size göre) güzel şeylerinizi tükettiniz. Ve onunla
metal
andınız (sefa sürdünüz). Artık bugün alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksınız. Yeryüzünde haksız yere kibirlendiğiniz ve fasıklık yapmış olduğunuz için....
Məhəmməd Suresi, 12. Ayet:
1.
inne allâhe
: muhakkak ki Allah
2.
yudhilu
: dahil eder, sokar, koyar
3.
ellezîne
: onlar
4.
âmenû
: Allah'a ul...
Məhəmməd Suresi, 12. Ayet:
Muhakkak ki Allah, âmenû olanları (Allah'a ulaşmayı dileyenleri) ve salih amel (nefs tezkiye edici ameller) yapanları, altından nehirler akan cennetlere koyar. Ve onlar ki kâfirlerdir, (dünyada)
metal
anırlar (faydalanırlar) ve hayvanların yediği gibi yerler. Ve ateş, onların mekânıdır....
Məhəmməd Suresi, 12. Ayet:
Şüphesiz Allah, iman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İnkar edenler ise,
metal
anırlar ve hayvanların yemesi gibi yerler; ateş, onlar için bir konaklama yeridir....
Məhəmməd Suresi, 12. Ayet:
Şüphesiz Tanrı, inanıp salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Küfredenler ise
metal
anırlar ve hayvanların yemesi gibi yerler; ateş, onlar için bir konaklama yeridir....
Məhəmməd Suresi, 12. Ayet:
Şüphesiz Allah, iman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İnkâr edenler ise,
metal
anırlar ve hayvanların yemesi gibi yerler; ateş, onlar için bir konaklama yeridir....
Zariyat Suresi, 43. Ayet:
1.
ve fî semûde
: ve Semud kavminde (vardır)
2.
iz kîle
: denildiği zaman
3.
lehum
: onlara
4.
temetteû
:
metal
anı...
Zariyat Suresi, 43. Ayet:
Ve Semud (kavminde) de (ibretler, deliller vardır). Onlara: “Bir süre
metal
anın (yararlanın).” denilmişti....
Zariyat Suresi, 43. Ayet:
Semud (kavmin)de de (ayetler vardır). Hani onlara: «Belli bir süreye kadar
metal
anıp yararlanın» denmişti....
Mürsəlat Suresi, 46. Ayet:
1.
kulû
: yeyin
2.
ve temetteû
: ve
metal
anın, faydalanın, yararlanmak
3.
kalîlen
: az, biraz
4.
inne-kum
: muhakk...
Mürsəlat Suresi, 46. Ayet:
Yeyin ve biraz da
metal
anın (faydalanın). Çünkü siz mücrimlersiniz....
Əhzab Suresi, 49. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
ellezîne
: o kimseler
3.
âmenû
: âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler)
4.
izâ nekahtum
...
Əhzab Suresi, 49. Ayet:
Ey âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler)! Mü'min kadınları nikâh ettiğiniz, sonra da onları temas etmeden önce boşadığınız zaman artık sizin için onun iddetini sayacağınız bir müddeti yoktur. Böylece onları
metal
andırın (mehirlerini verin) ve onları güzel bir bırakışla boşayın....
Saffat Suresi, 148. Ayet:
Böylece âmenû oldular (Allah'a ulaşmayı dilediler). Bunun üzerine onları bir süre kadar
metal
andırdık (faydalandırdık)....
Məaric Suresi, 8. Ayet:
O gün (əzab günü) səma ərimiş
metal
kimi olacaq....
Kəhf Suresi, 29. Ayet:
De: “Haqq Rəbbiniz tərəfindəndir. Kim istəyir inansın, kim də istəyir inanmasın”. Biz zalımlar üçün elə bir Od hazırlamışıq ki, onun divarları onları əhatə edəcəkdir. Onlar kömək dilədikdə əridilmiş
metal
kimi üzlərini qovuran bir su ilə kömək ediləcəkdir. Nə pis içkidir! Nə pis məskəndir!...
Məaric Suresi, 8. Ayet:
O gün göy əridilmiş
metal
kimi olacaqdır....
Kəhf Suresi, 29. Ayet:
De: «Haqq Rəbbinizdəndir. Kim istəyir inansın və kim istəyir kafir olsun». Həqiqətən, zalimlər üçün yanar od hazır etmişik. Əhatə edər onları şölələri hər tərəfdən. Əgər yardım istəsələr, onlara ərinmiş
metal
kimi su ilə yardım edərlər ki, istisi onların üzlərini yandırar. Çox pis şərabdır və çox pis məskəndir!...
Kəhf Suresi, 96. Ayet:
Mənə dəmir parçaları gətirin!» Ta onda ki, iki qayanın arasını doldurub bərabər etdi, dedi: «Üfürün!». Ta onda ki, onu oda döndərdi, dedi: «Gətirin mənim üçün
metal
ı onun üzərinə töküm!»...