Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 130. Ayet:
İbrahim'in
milleti
nden, kendini bilmezlerden başka kim yüz çevirir? Ant olsun onu dünyada Biz seçtik; o, ahirette de iyiler arasında yer alacaktır....
Bəqərə Suresi, 135. Ayet:
Onlar, "Yahudi veya Hıristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız." dediler. De ki: "Hayır; biz, hiçbir zaman müşrik olmayan, hanif olan İbrahim'in
milleti
ndeniz....
Ali-İmran Suresi, 95. Ayet:
De ki: "Allah doğru söyledi. Öyle ise hanif olarak İbrahim'in
milleti
ne tabi olun. O müşriklerden değildi."...
Nisa Suresi, 125. Ayet:
Kimin dini, kendisini muhsin olarak Allah'a teslim etmiş; hanif olan İbrahim'in
milleti
ne tabi olandan daha iyi olabilir? Allah, İbrahim'i "halil" edinmişti....
Əraf Suresi, 88. Ayet:
Halkının büyüklük taslayan meleleri dediler ki: "Ey Şu'ayb! Seni ve seninle birlikte iman edenleri ya yurdumuzdan çıkaracağız ya da bizim
milleti
mize döneceksiniz." O da: "Kerih görsek de mi?" dedi....
Əraf Suresi, 89. Ayet:
"O, bizi ondan kurtardıktan sonra, eğer tekrar sizin
milleti
nize dönersek, Allah'a karşı yalan yere iftira etmiş oluruz. Rabb'imiz Allah dilemedikçe bizim ona dönmemiz olacak şey değildir. Rabb'imizin bilgisi her şeyi kuşatmıştır. Biz, yalnızca Allah'a tevekkül ettik. Ey Rabb'imiz! Bizimle halkımız arasında gerçeği ortaya çıkar. Sen, gerçeği ortaya çıkaranların en hayırlısısın."...
Yusif Suresi, 37. Ayet:
"Yiyeceğiniz yemek daha gelmeden, ikinizin de rüyasını yorumlayacağım. Rüya yorumu yapmak Rabb'imin bana öğrettiği şeylerdendir. Doğrusu ben, Allah'a iman etmeyen ve Ahiret Günü'nü yalanlayan bir halkın
milleti
ni terk ettim." dedi....
Yusif Suresi, 38. Ayet:
"Atalarım İbrahim, İshak ve Yakub'un
milleti
ni seçtim. Allah'a, herhangi bir şeyi ortak koşmak bize yakışmaz. Bu, Allah'ın bize ve insanlara olan lütfudur. Ne var ki, insanların çoğu yine de şükretmiyorlar!"...
İbrahim Suresi, 13. Ayet:
Kafirler, resullerine: "Sizi mutlaka yurdumuzdan süreceğiz veya kesinlikle bizim
milleti
mize dönmek zorundasınız!" dediler. Bunun üzerine Rabbleri onlara: "Zalimleri mutlaka yok edeceğiz." diye vahyetti....
Nəhl Suresi, 123. Ayet:
Sonra sana: "Hanif olarak İbrahim'in
milleti
ne uy, o müşriklerden değildi." diye vahyettik....
Həcc Suresi, 78. Ayet:
Allah yolunda gerektiği gibi cihad edin. O sizi seçti. Dinde size bir zorluk yüklemedi. Bu atanız İbrahim'in
milleti
. O, daha önce de şimdi de sizi Müslümanlar olarak isimlendirdi. Resul, size tanık olsun, siz de diğer insanlara. Öyleyse salatı ikame edin, zekatı yapın ve Allah'a sımsıkı bağlanın. O, sizin mevlanızdır. Ne güzel Mevla ne güzel yardımcıdır....
Bəqərə Suresi, 54. Ayet:
Musa
milleti
ne «Ey
milleti
m! Buzagiyi tanri olarak benimsemekle kendinize yazik ettiniz. Yarataniniza tevbe edin, tevbe etmeyenlerinizi oldurun, bu Yarataniniz katinda sizin icin hayirli olur; O daima tevbeleri kabul ve merhamet eden oldugu icin tevbenizi kabul eder,» demisti....
Bəqərə Suresi, 54. Ayet:
Musa da kavmine : «Ey
milleti
m! Cidden buzağıyı (İlâh) edinmenizle kendinize zulmettiniz. Derhal (her kusurdan pak ve yüce olan) Yaradanınıza tevbe edin; (nefsinizin kötü arzularını kesin de Allah yolunda) kendinizi öldürün. Bu, Yaradanınız katında sizin için daha hayırlıdır,» demişti. Bunun üzerine (Allah) tevbenizi kabul buyurmuştu. Şüphesiz ki O, O'dur tevbeleri çokça kabul eden, O'dur çokça merhamette bulunan....
Bəqərə Suresi, 54. Ayet:
Musa
milleti
ne 'Ey
milleti
m! Buzağıyı tanrı olarak benimsemekle kendinize yazık ettiniz. Yaratanınıza tevbe edin ve nefislerinizi öldürün, bu Yaratanınız katında sizin için hayırlı olur; O daima tevbeleri kabul ve merhamet eden olduğu için tevbenizikabul eder' demişti....
Bəqərə Suresi, 60. Ayet:
Musa,
milleti
icin su aramisti; «Asanla tasa vur» dedik; ondan oniki pinar fiskirdi herkes icecegi yeri bildi. Allah'in rizkindan yiyin, icin, yalniz yeryuzunde bozgunculuk yaparak karisiklik cikarmayin....
Bəqərə Suresi, 60. Ayet:
Musa,
milleti
için su aramıştı; 'Asanla taşa vur' dedik; ondan on iki pınar fışkırdı, herkes içeceği yeri bildi. Allah'ın rızkından yiyin, için, yalnız yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın....
Bəqərə Suresi, 66. Ayet:
İşte Biz bu (
milleti
n tutumunu ve başlarına gelen kötü sonuçları) kendi devirlerinde yaşayanlara ve sonradan gelecek olanlara bir ibret ve takva (Allah'tan korkup kötülüklerden sakınan irfan) sahiplerine bir öğüt kıldık....
Bəqərə Suresi, 67. Ayet:
Musa
milleti
ne: «Allah muhakkak bir sigir bogazlamanizi buyuruyor» demisti; «Bizi alaya mi aliyorsun?» dediklerinde de: «Cahillerden olmaktan Allah'a siginirim» dedi....
Bəqərə Suresi, 67. Ayet:
Hatırlayın ki bir vakit de Musa,
milleti
ne : «Allah size bir sığır boğazlamanızı emrediyor» demişti. Onlar (atalarınız): «Bizi alaya mı alıyorsun ?!» demişlerdi. O da : «Öyle câhillerden olmaktan Allah'a sığınırım» demişti....
Bəqərə Suresi, 67. Ayet:
Musa
milleti
ne: 'Allah muhakkak bir sığır boğazlamanızı buyuruyor' demişti; 'Bizi alaya mı alıyorsun?' dediklerinde de: 'Cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım' dedi....
Bəqərə Suresi, 130. Ayet:
Ve men yergabu an
milleti
ibrâhîme illâ men sefihe nefseh(nefsehu), ve lekadistafeynâhufîd dunyâ, ve innehu fîlâhireti le mines sâlihîn(sâlihîne)....
Bəqərə Suresi, 130. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
yergabu
: rağbet etmez, yüz çevirir, uzaklaşır
3.
an
milleti
ibrâhîme
: İbrâhîm'in dîni
4.
illâ
...
Bəqərə Suresi, 130. Ayet:
İbrahim
milleti
nden (varlığın-ın hakikatine iman etmişlerden), kendini bilmez akılsızlardan başka kim yüz çevirebilir ki! Andolsun ki biz Onu dünyada seçtik - saflaştırdık ve sonsuz gelecek sürecinde de sâlihlerdendir....
Bəqərə Suresi, 130. Ayet:
İbrahimin
milleti
nden kim yüz çevirir? Ancak kendine kıyan sefîh, hakikat biz onu Dünyada ıstıfa ettik, Ahırette de o hiç şüphe yok salâhile seçilenlerdendir...
Bəqərə Suresi, 130. Ayet:
İbrahim'in
milleti
nden, kendine kıyandan başka kim yüz çevirir? Gerçek şu ki, Biz onu dünyada seçkin birisi yaptık, ahirette de hiç şüphe yok ki o iyiler arasındadır....
Bəqərə Suresi, 130. Ayet:
İbrahim'in
milleti
nden, kendine kıyan beyinsizden başka kim yüz çevirir? Biz onu dünyada seçkin birisi yaptık, hiç şüphesiz o, ahirette de iyilerden biridir....
Bəqərə Suresi, 130. Ayet:
Öz benliğini beyinsizliğe itenden başka kim, İbrahim'in
milleti
nden yüz çevirir? Yemin olsun ki biz onu dünyada seçip yüceltmiştik. Ve o, âhırette de barış ve iyilik sevenlerden biri olacaktır elbette......
Bəqərə Suresi, 135. Ayet:
1.
ve kâlû
: ve dediler
2.
kûnû
: olun
3.
hûden
: yahudi
4.
ev nasârâ
: veya hristiyan
<...
Bəqərə Suresi, 135. Ayet:
Dediler ki: "Yahudi veya Nasara olun ki hidâyete eresiniz!". . . De ki (onlara): "Hayır biz, hanîf olan İbrahim
milleti
ndeniz (aynı inancı paylaşanlardanız); o, müşriklerden değildi!. . "...
Bəqərə Suresi, 135. Ayet:
Bir de Yehud veya Nasara olun ki hidayet bulasınız dediler, de ki: hayır, hakperest hanif olarak İbrahim
milleti
ki o hiç bir zaman müşriklerden olmadı...
Bəqərə Suresi, 135. Ayet:
Ve dediler ki: «Yahudi veya Nasranî olunuz ki hidâyete ermiş olasınız» De ki: «Biz Hanîf olarak İbrahim'in
milleti
ne tâbi bulunmaktayız. O, müşriklerden değildir.»...
Bəqərə Suresi, 135. Ayet:
"Yahudi yahut Hıristiyan olun ki doğruya kılavuzlanasınız." dediler. De ki: "Hayır, öyle değil. Şirk ve yozlaşmadan uzak bir biçimde, İbrahim
milleti
nden olalım. O, şirke bulaşanlardan değildi."...
Bəqərə Suresi, 148. Ayet:
Her müslüman
milleti
n kıbleye yönelişi farklı yönlerdendir, her
milleti
n yöneldiği farklı hedefleri vardır. Öyleyse Allah’ın emirlerini yerine getirmede, dünya ve âhiret için en hayırlı olanda, Kur’ân öğretmede, Kur’ân ilkelerini yaşamada hayırlı hedeflere doğru yarışın. Hangi ülkede bulunursanız bulunun, Allah sizin hepinizi bir araya getirerek birliğinizi sağlayacaktır, birlikte hepinizi huzurunda hesaba çekecektir. Allah’ın gücü kudreti her şeye yeter....
Bəqərə Suresi, 148. Ayet:
Her
milleti
n bir yönü, yolu ve yöntemi vardır ki ona doğru yönelir. Siz ise (ey Muhammed ümmeti!) hayırlara yönelip (bu hususta) birbirinizle yarışın. Nerede olursanız olun Allah hepinizi toplayıp bir araya getirecektir. Şüphesiz ki Allah'ın her şeye kudreti yeter....
Bəqərə Suresi, 148. Ayet:
Herkesin (ve her kavm ve
milleti
n) yüzünü kendine döndürücü olduğu bir yöneti vardır, öyle ise siz de (ey mü'minler) hayır işlerine koşun, birbirinizle yarış edin. Nerede bulunursanız (bulunun), Allah hepinizi (bir araya) getirecekdir. Şübhesiz ki Allah herşey'e hakkıyle kaadirdir. ...
Bəqərə Suresi, 258. Ayet:
Kendisine Allah (kendi hikmet ve sünneti gereği) mülk verdi diye (ölçüsüzlük ve aşırılık göstererek) İbrahim ile Rabbi hakkında hüccet getirme yarışına kalkışıp tartışanı görmedin mi ? İbrahim ona : «Benim Rabbim hem diriltir, hem öldürür» deyince, o: «Ben de diriltir ve öldürürüm» demişti. İbrahim bu defa : «Allah şüphesiz ki güneşi doğudan getiriyor, haydi sen onu batıdan getir» deyince, o küfreden sapık şaşırıp kalmış (cevap veremez olmuştu). Öyle ya, Allah haksızlık içinde olan
milleti
, doğr...
Ali-İmran Suresi, 86. Ayet:
Inandiktan, peygamberin hak olduguna sehadet ettikten, kendilerine belgeler geldikten sonra inkar eden bir
milleti
Allah nasil dogru yola eristirir? Allah zalimleri dogru yola eristirmez....
Ali-İmran Suresi, 86. Ayet:
İnandıktan, Peygamberin hak olduğuna şehâdet ettikten ve kendilerine açık belgeler geldikten sonra inkâra sapan bir
milleti
Allah nasıl doğru yola eriştirir? Allah zâlimleri doğru yola çevirip başarılı kılmaz, (tevbe edip dönüş yapmadıkça doğru yolu bulamazlar)....
Ali-İmran Suresi, 86. Ayet:
İnandıktan, peygamberin hak olduğuna şehadet ettikten, kendilerine belgeler geldikten sonra inkar eden bir
milleti
Allah nasıl doğru yola eriştirir? Allah zalimleri doğru yola eriştirmez....
Ali-İmran Suresi, 86. Ayet:
Kendilerine açık deliller gelmiş ve peygamberin hak olduğuna şahitlik etmişken, inananların arkasından nankörlük edip inkara sapan bir
milleti
, Allah nasıl başarılı kılar! Oysa Allah, zulmedenler topluluğunu başarılı kılmaz....
Ali-İmran Suresi, 86. Ayet:
İnandıktan, Peygamber'in hak olduğuna şehadet ettikten ve kendilerine açık deliller geldikten sonra, inkâra sapan bir
milleti
Allah nasıl doğru yola eriştirir? Allah zalimler güruhunu doğru yola iletmez....
Ali-İmran Suresi, 95. Ayet:
De ki: "Allâh doğru söylemiştir. O hâlde hanîf olarak İbrahim'in
milleti
ne (din anlayışına) tâbi olun. Şirk koşanlardan değildi (O)!"...
Ali-İmran Suresi, 95. Ayet:
De ki sadakallah, o halde hak perest bir hanif olarak İbrahim
milleti
ne tabi' olun, o hiç bir zaman müşriklerden olmadı...
Ali-İmran Suresi, 95. Ayet:
De ki: «Allah Teâlâ sâdıktır. Artık Hanîf olan İbrahim
milleti
ne tâbi olunuz. Ve o asla müşriklerden olmamıştır»...
Ali-İmran Suresi, 95. Ayet:
De ki: "Allah, doğrusunu söylemiştir/vaadinde sadıktır. Hadi artık hanîf olarak İbrahim'in
milleti
ne uyun! Müşriklerden değildi o."...
Ali-İmran Suresi, 147. Ayet:
Allah dostları: 'Ey Rabbimiz, bizim günahlarımızı, işlerimizdeki taşkınlıklarımızı, idaremizdeki aşırılıkları, ilâhî kurallardaki tecavüzlerimizi, hatalı ve cahilce davranışlarımızı bağışla. Allah yolunda
milleti
mize, devletimize, ordumuza, ihtiyatlı, akıllı ve cesur kararlar almayı, icraatlar yapmayı nasip eyle, özgüvenimizi ve cesaretimizi artır, şerefimizi ve itibarımızı yücelt. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas ...
Nisa Suresi, 83. Ayet:
Onlara güven ve korkuyla, emniyet ve tehdit ile ilgili stratejik bir haber gelince bu bilgileri yayarlar. Halbuki bu tür bilgileri ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur tek yetkili Rasulullah’a ve kendi içlerinden, başlarında bulunun ülülemre, savunma görevini yürüten yetkililere (askerî uzmanlara, emniyet ve istihbarat yetkililerine) götürselerdi, bu bilgilerden sonuç çıkarma yeteneğinde olan uzmanlar, devleti,
milleti
, ümmeti ilgilendiren emniyetin ve te...
Nisa Suresi, 91. Ayet:
Diğer bir takımını da hem sizden emin kalmak hem de kendi
milleti
nden güven içinde olmayı ister halde bulacaksın. Fitneye sürüklendikçe de döner döner içine atılırlar. Eğer bunlar sizden çekinmez ve barışa yanaşıp saldırıdan geri durmazlarsa, kendilerini bulduğunuz yerde yakalayıp öldürün. İşte bunların aleyhine size açık bir yetki verdik....
Nisa Suresi, 97. Ayet:
Haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkmayarak, hicret etmeyerek, zâlim idareler altında yaşayanların, kendilerine zulmedilmesine aldırmayanların ruhlarını alarak ölümlerini gerçekleştirirken, melekler: 'Hangi
milleti
n içinde, nasıl bir yerde idiniz?' diye sorarlar. Bunlar: 'Biz yeryüzünde temel hak ve hürriyetleri kısıtlanmış, baskıcı, zâlim idareler altında ezilen çaresizlerdik' diye cevap verirler. Melekler de: 'Allah’ın ülkesi geniş değil miydi? Hürriyetlerinize sahip çıksaydınız, devletinizin...
Nisa Suresi, 104. Ayet:
Dusman
milleti
kovalamakta gevseklik gostermeyin. Eger siz aci cekiyorsaniz, suphesiz onlar da sizin cektiginiz gibi aci cekiyorlar; oysa siz Allah'tan onlarin beklemedikleri seyleri bekliyorsunuz. Alah bilendir, Hakim olandir. *...
Nisa Suresi, 104. Ayet:
Düşman
milleti
kovalamakta gevşeklik göstermeyin. Eğer siz acı çekiyorsanız, şüphesiz onlar da sizin çektiğiniz gibi acı çekiyorlar; oysa siz Allah'tan onların beklemedikleri şeyleri bekliyorsunuz. Allah Bilendir, Hakim olandır....
Nisa Suresi, 125. Ayet:
Muhsin olarak (varlığının Allâh Esmâ'sının açığa çıkışıyla yaratıldığının idrakı içinde), vechinin Allâh için olduğunun teslimiyetinde olan ve hanîf olarak (tanrı kavramı olmayan - yalnızca Allâh'a kulluk edilmekte olduğunun bilincinde) İbrahim
milleti
ne tâbi olanın din anlayışından daha güzeli ne olabilir ki! Allâh, İbrahim'i Haliyl edindi. (Ona "Hullet makamı" yaşamı ihsan etti. Bu konuda ek bilgi: El İnsan-ı Kâmil, Abdülkerîm el Ciylî, Abdülaziz Mecdi Tolun çevirisi. A. H. )...
Nisa Suresi, 125. Ayet:
iyiliği kendine iş ve âdet edinerek Allah'a yönelip yüzünü O'na teslîm eden ve İbrahim'in Hanîf
Milleti
(dini)ne uyan kimseden daha güzel dinli kim vardır? Allah, ibrahim'i Halîl (yakın dost) edinmiştir....
Nisa Suresi, 125. Ayet:
Hem kimdir o kimseden daha güzel dinli ki özü muhsin olarak yüzünü tertemiz islâm ile Allaha tutmuş ve hanîf (sâde hakka boyun eğer muvahhid müslim) olarak İbrahim
milleti
ne uymuştur, Allah ki İbrahimi halil edindi...
Nisa Suresi, 125. Ayet:
Ve din itibariyle daha güzel kimdir o kimseden ki, muhsin olduğu halde yüzünü Allah Teâlâ'ya teslim etmiş, ve Hanîf olarak İbrahim'in
milleti
ne tâbi olmuştur. Allah Teâlâ da İbrahim'i bir dost edinmiştir....
Nisa Suresi, 125. Ayet:
Güzellikler sergileyerek ve özü-sözü doğru bir halde İbrahim'in
milleti
ne uyarak yüzünü Allah'a teslim edenden daha güzel dinli kim olabilir! Allah İbrahim'i dost edinmişti....
Maidə Suresi, 20. Ayet:
Musa
milleti
ne şöyle demişti: 'Ey
milleti
m! Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın. Aranızdan peygamberler çıkardı ve sizi krallar yaptı. Alemlerden hiç kimseye vermediğini size verdi....
Maidə Suresi, 20. Ayet:
Musa,
milleti
ne: «Ey
milleti
m! Allah'in size olan nimetini anin: Icinizden peygamberler cikarmis ve sizi hukumdar yapmisti, dunyalarda kimseye vermedigini size vermisti"....
Maidə Suresi, 20. Ayet:
Musa,
milleti
ne: 'Ey
milleti
m! Allah'ın size olan nimetini anın: içinizden peygamberler çıkarmış ve sizi hükümdar yapmıştır, dünyalarda kimseye vermediğini size vermiştir'....
Maidə Suresi, 21. Ayet:
Ey
milleti
m! Allah'ın size yazdığı [4] kutsal toprağa girin, geriye dönmeyin; yoksa zarar edenler olursunuz.'...
Maidə Suresi, 21. Ayet:
«Ey
milleti
m! Allah'in size yazdigi kutsal yere girin, ardiniza donmeyin, yoksa kaybedenler olarak donersiniz» demisti....
Maidə Suresi, 21. Ayet:
'Ey
milleti
m! Allah'ın size yazdığı kutsal yere girin, ardınıza dönmeyin, yoksa kaybedenler olarak dönersiniz' demişti....
Maidə Suresi, 25. Ayet:
Musa: «Rabbim! Ben ancak kendime ve kardesime soz gecirebiliyorum; artik bizimle bu yoldan cikmis
milleti
n arasini ayir» dedi....
Maidə Suresi, 25. Ayet:
Musa dedi ki: Ey Rabbim! Doğrusu ben ancak kendimle kardeşime sahip bulunuyorum; artık bizimle (Allah) yolundan çıkıp yozan
milleti
n arasını ayır....
Maidə Suresi, 25. Ayet:
Musa: 'Rabbim! Ben ancak kendime ve kardeşime söz geçirebiliyorum; artık bizimle bu yoldan çıkmış
milleti
n arasını ayır' dedi....
Maidə Suresi, 48. Ayet:
Sana da, içinde önceki kitaplara ait olanları tasdik eden, doğrulayan, yürürlükte kalan hükümlerini içeriğine dahil edip koruyan, hakkı belirleyicilik vasfına sahip kitabı, Kur’ân’ı, gerekçeli, hikmete dayalı olarak, toplumda hakça düzeni gerçekleştirmen için indirdik. O halde ehl-i kitabın arasında Allah’ın indirdiği emir ve hükümleri esas alarak hüküm ver, icraat yap. Sana gelen hakça düzenin, İslâm’ın, şeriatın kurallarından, doğrudan, Kur’ân’dan ayrılarak ehl-i kitabın arzu ve ihtiraslarına,...
Maidə Suresi, 50. Ayet:
Yoksa onlar, İslâm dışı cahiliyyet dönemindeki idareyi, mahkemeleri ve cahiliyet mevzuatını mı arıyorlar? İlme, delile ve gerekçeye itibar eden, menfaatlerini bilen, inanan bir
milleti
n lehine, Allah’ın koyduğu yasalarla, mahkemelerle ve idareyle kurulan düzenden daha güzel düzeni kim kurabilir?...
Maidə Suresi, 77. Ayet:
De ki: “Ey Kitap ehli! Hakkın dışına çıkarak dininizde aşırı gitmeyin. Daha önce sapmış, birçoklarını da saptırmış ve dümdüz yoldan da şaşmış bir
milleti
n arzu ve keyiflerine uymayın.”...
Maidə Suresi, 77. Ayet:
«Ey Kitab ehli! Haksiz olarak dininizde taskinlik etmeyin. Daha once sapitan, cogunu saptiran ve dogru yoldan ayrilan bir
milleti
n heveslerine uymayin» de. *...
Maidə Suresi, 77. Ayet:
'Ey Kitap ehli! Haksız olarak dininizde taşkınlık etmeyin. Daha önce sapıtan, çoğunu saptıran ve doğru yoldan ayrılan bir
milleti
n heveslerine uymayın' de....
Maidə Suresi, 77. Ayet:
De ki: "Ey Kitap ehli, dininizde haksız yere aşırılığa dalmayın ve önceden sapmış, birçoğunu da saptırmış, düz yoldan şaşmış bir
milleti
n keyiflerine uymayın!"...
Maidə Suresi, 106. Ayet:
Ey iman edenler! Sizden birinize ölüm hâli geldiği zaman, vasiyyet vaktinde içinizden adâlet sahibi iki kimseyi, yahut yolculukta iken ölüm musibeti başınıza gelmişse,
milleti
nizden olmayan (gayri müslim) iki adamı şahid tutun. Eğer bu gayri müslim şahidlerden şüpheleniyorsanız (ekseriya hüküm zamanı olan) ikindi namazından sonra kendilerini alıkorsunuz da Allah’a şöyle yemin ederler: “-Billâhi, akrabamız da olsa yeminimizi hiç bir karşılıkla değişmeyiz. Allah’ın emri olan şahidliği gizlemeyiz. ...
Ənam Suresi, 45. Ayet:
Alemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun ki, zulmeden
milleti
n koku boylece kesildi....
Ənam Suresi, 45. Ayet:
Zulmeden
milleti
n kökü böylece kesildi. Hamd, Alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur....
Ənam Suresi, 45. Ayet:
Böylece haksızlık eden
milleti
n ardı kesildi. Âlemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun!...
Ənam Suresi, 66. Ayet:
Gercekten, senin
milleti
n Kuran'i yalanladi. «Cezanizi ben verecek degilim» de....
Ənam Suresi, 66. Ayet:
Gerçekten, senin
milleti
n Kuran'ı yalanladı. 'Cezanızı ben verecek değilim' de....
Ənam Suresi, 74. Ayet:
Ibrahim, babasi Azer'e, «Putlari tanri olarak mi benimsiyorsun? Dogrusu ben seni ve
milleti
ni acik bir sapiklik icinde goruyorum» demisti....
Ənam Suresi, 74. Ayet:
İbrahim, babası Azer'e, 'Putları tanrı olarak mı benimsiyorsun? Doğrusu ben seni ve
milleti
ni açık bir sapıklık içinde görüyorum' demişti....
Ənam Suresi, 78. Ayet:
Gunesi dogarken gorunce «iste bu benim Rabbim, bu daha buyuk» dedi; batinca, «Ey
milleti
m! Dogrusu ben ortak kostuklarinizdan uzagim» dedi....
Ənam Suresi, 78. Ayet:
Güneşi doğarken görünce 'işte bu benim Rabbim, bu daha büyük!' dedi; batınca, 'Ey
milleti
m! Doğrusu ben ortak koştuklarınızdan uzağım' dedi....
Ənam Suresi, 80. Ayet:
Milleti
onunla tartismaya giristi. «Beni dogru yola eristirmisken, Allah hakkinda benimle mi tartisiyorsunuz? O'na ortak kostuklarinizdan korkmuyorum, meger ki Rabbim bir seyi dilemis ola. Rabbim ilimce her seyi kusatmistir; hala ogut kabul etmez misiniz?» dedi....
Ənam Suresi, 80. Ayet:
Milleti
onunla tartışmaya girişti. 'Beni doğru yola eriştirmişken, Allah hakkında benimle mi tartışıyorsunuz? O'na ortak koştuklarınızdan korkmuyorum, meğer ki Rabbim bir şeyi dilemiş ola. Rabbim ilimce her şeyi kuşatmıştır; hala öğüt kabul etmez misiniz?' dedi....
Ənam Suresi, 83. Ayet:
Bu, Ibrahim'e,
milleti
ne karsi verdigimiz huccetimizdir. Diledigimizi derecelerle yukseltiriz. Dogrusu Rabbin hakim'dir, bilendir....
Ənam Suresi, 83. Ayet:
Bu, İbrahim'e,
milleti
ne karşı verdiğimiz hüccetimizdir. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Doğrusu Rabbin Hakim'dir, Bilen'dir....
Ənam Suresi, 89. Ayet:
Kendilerine kitap, hukum ve peygamberlik verdiklerimiz iste bunlardir. Kafirler onlari inkar ederlerse, inkar etmeyecek bir
milleti
onlara vekil kilariz....
Ənam Suresi, 89. Ayet:
Kendilerine kitap, hüküm ve peygamberlik verdiklerimiz işte bunlardır. Kafirler onları inkar ederlerse, inkar etmeyecek bir
milleti
onlara vekil kılarız....
Ənam Suresi, 89. Ayet:
İşte bunlar, kendilerine kitap, hüküm ve peygamberlik verdiğimiz kimseler! Şimdi şu karşıdakiler buna inanmıyorlarsa, yerlerine bunları inkar etmeyen bir
milleti
getirmişizdir!...
Ənam Suresi, 133. Ayet:
Rabbin Mustagni ve rahmet sahibidir. Dilerse, sizi baska bir
milleti
n soyundan getirdigi gibi, sizi yok eder, diledigini yerinize getirir....
Ənam Suresi, 133. Ayet:
Rabbin her şeyden müstağni (hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, bütün varlık âlemi 0'nun)dır; rahmet sahibidir. Dilerse sizi ortadan kaldırıp yok eder ve arkanızdan yerinize dilediğini getirir; nitekim sizi de başka bir
milleti
n soyundan meydana getirmiştir....
Ənam Suresi, 133. Ayet:
Rabbin müstağni ve rahmet sahibidir. Dilerse, sizi başka bir
milleti
n soyundan getirdiği gibi, sizi yok eder, dilediğini yerinize getirir....
Ənam Suresi, 133. Ayet:
Rabbin Ganî'dir ve rahmet sahibidir. Sizi başka bir kavmin soyundan meydana getirdiği gibi, dilerse sizi ortadan kaldırıp yok eder ve sizden sonra yerinize dilediği bir
milleti
getirir....
Ənam Suresi, 135. Ayet:
De ki, «Ey
milleti
m! Durumunuzun gerektirdigini yapin, dogrusu ben de yapacagim. Sonucun kimin icin hayirli olacagini bileceksiniz. Zulmedenler suphesiz kurtulamazlar.»...
Ənam Suresi, 135. Ayet:
De ki, 'Ey
milleti
m! Durumunuzun gerektirdiğini yapın, doğrusu ben de yapacağım. Sonucun kimin için hayırlı olacağını bileceksiniz. Zulmedenler şüphesiz kurtulamazlar.'...
Ənam Suresi, 144. Ayet:
Deveden iki, sigirdan iki yaratmistir; de ki: «Iki erkegi mi, yoksa iki disiyi mi veya o iki disinin rahimlerinde bulunan yavrulari mi haram kilmistir? Yoksa Allah size bunlari buyururken orada mi idiniz?» Insanlari, bilmediklerinden sapitmak icin Allah'a kar_Ù yalan uyduranlardan daha zalim kimdir? Allah, zalim
milleti
doru yola eri_tirmez. *...
Ənam Suresi, 144. Ayet:
Deveden iki, sığırdan iki yaratmıştır; de ki: 'İki erkeği mi, yoksa iki dişiyi mi veya o iki dişinin rahimlerinde bulunan yavruları mı haram kılmıştır? Yoksa Allah size bunları buyururken orada mı idiniz?' İnsanları, bilmediklerinden sapıtmak için Allah'a karşı yalan uyduranlardan daha zalim kimdir? Allah, zalim
milleti
doğru yola eriştirmez....
Ənam Suresi, 161. Ayet:
“Muhakkak ki; Rabbim, beni hanif olarak Sıratı Mustakîm'e, kıyâmete kadar ayakta kalacak olan Hz. İbrâhîm'in
milleti
nin dînine hidayet etti.” de. Ve o, müşriklerden olmadı....
Ənam Suresi, 161. Ayet:
De ki: "Muhakkak ki Rabbim beni, sırat-ı müstakime hidâyet etti. . . Yürürlükte olan değişmez Din'e, hanîf olan İbrahim'in
milleti
ne. . . (O) müşriklerden olmadı. "...
Ənam Suresi, 161. Ayet:
De ki: beni, rabbım şeksiz dosdoğru bir yola hidâyet buyurdu, doğru payidâr bir dine, başka dinlerden sıyrılıb sâde hakka müteveccih haniyf olan İbrâhimin
milleti
ne ki o hiç bir zaman müşriklerden olmadı...
Ənam Suresi, 161. Ayet:
De ki: "Beni, dosdoğru yola Rabbim iletmiştir. Güçlü, pürüzsüz bir dine, hanîf olan İbrahim'in
milleti
ne. Müşriklerden değildi o."...
Əraf Suresi, 34. Ayet:
Her
milleti
n belli bir eceli vardır. Onların eceli geldi mi, ne bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler....
Əraf Suresi, 34. Ayet:
Her ümmetin (her
milleti
n) son bulması için belirlenmiş bir vakti vardır, o gelince ne bir an geri kalırlar, ne de ileri geçerler....
Əraf Suresi, 34. Ayet:
Her
milleti
n bir sonu vardır ve o son gelince bir an geri de kalmazlar öne de geçemezler....
Əraf Suresi, 34. Ayet:
Her
milleti
n bir eceli vardır. Vadeleri eriştiğinde onu ne bir an erteleyebilir, ne de öne alabilirler....
Əraf Suresi, 59. Ayet:
And olsun ki Nuh'u
milleti
ne gonderdik. «Ey
milleti
m! Allah'a kulluk edin, O'ndan baska tanriniz yoktur; dogrusu sizin icin buyuk gunun azabindan korkuyorum» dedi....
Əraf Suresi, 59. Ayet:
And olsun ki Nuh'u
milleti
ne gönderdik. 'Ey
milleti
m! Allah'a kulluk edin, O'ndan başka tanrınız yoktur; doğrusu sizin için büyük günün azabından korkuyorum' dedi....
Əraf Suresi, 60. Ayet:
Milleti
nin ileri gelenleri: «Biz senin apacik sapiklikta oldugunu goruyoruz» dediler....
Əraf Suresi, 60. Ayet:
Milleti
nin ileri gelenleri: 'Biz senin apaçık sapıklıkta olduğunu görüyoruz' dediler....
Əraf Suresi, 61. Ayet:
(61-63) «Ey
milleti
m! Bende bir sapiklik yoktur, ancak ben alemlerin Rabbinin peygamberiyim, Rabbimin sozlerini size bildiriyor, ogut veriyorum. Sizin bilmediginizi Allah katindan ben biliyorum. Sakinmanizi ve boylece merhamete ugramanizi saglamak uzere sizi uyramak icin aranizdan biri vasitasiyla Rabbinizden size haber gelmesine mi sasiyorsunuz?» dedi....
Əraf Suresi, 61. Ayet:
(61-63) 'Ey
milleti
m! Bende bir sapıklık yoktur, ancak ben Alemlerin Rabbinin peygamberiyim, Rabbimin sözlerini size bildiriyor, öğüt veriyorum. Sizin bilmediğinizi Allah katından ben biliyorum. Sakınmanızı ve böylece merhamete uğramanızı sağlamak üzere sizi uyarmak için aranızdan biri vasıtasıyla Rabbinizden size haber gelmesine mi şaşıyorsunuz?' dedi....
Əraf Suresi, 62. Ayet:
(61-63) «Ey
milleti
m! Bende bir sapiklik yoktur, ancak ben alemlerin Rabbinin peygamberiyim, Rabbimin sozlerini size bildiriyor, ogut veriyorum. Sizin bilmediginizi Allah katindan ben biliyorum. Sakinmanizi ve boylece merhamete ugramanizi saglamak uzere sizi uyramak icin aranizdan biri vasitasiyla Rabbinizden size haber gelmesine mi sasiyorsunuz?» dedi....
Əraf Suresi, 62. Ayet:
(61-63) 'Ey
milleti
m! Bende bir sapıklık yoktur, ancak ben Alemlerin Rabbinin peygamberiyim, Rabbimin sözlerini size bildiriyor, öğüt veriyorum. Sizin bilmediğinizi Allah katından ben biliyorum. Sakınmanızı ve böylece merhamete uğramanızı sağlamak üzere sizi uyarmak için aranızdan biri vasıtasıyla Rabbinizden size haber gelmesine mi şaşıyorsunuz?' dedi....
Əraf Suresi, 63. Ayet:
(61-63) «Ey
milleti
m! Bende bir sapiklik yoktur, ancak ben alemlerin Rabbinin peygamberiyim, Rabbimin sozlerini size bildiriyor, ogut veriyorum. Sizin bilmediginizi Allah katindan ben biliyorum. Sakinmanizi ve boylece merhamete ugramanizi saglamak uzere sizi uyramak icin aranizdan biri vasitasiyla Rabbinizden size haber gelmesine mi sasiyorsunuz?» dedi....
Əraf Suresi, 63. Ayet:
(61-63) 'Ey
milleti
m! Bende bir sapıklık yoktur, ancak ben Alemlerin Rabbinin peygamberiyim, Rabbimin sözlerini size bildiriyor, öğüt veriyorum. Sizin bilmediğinizi Allah katından ben biliyorum. Sakınmanızı ve böylece merhamete uğramanızı sağlamak üzere sizi uyarmak için aranızdan biri vasıtasıyla Rabbinizden size haber gelmesine mi şaşıyorsunuz?' dedi....
Əraf Suresi, 65. Ayet:
Ad
milleti
ne de, kardesleri Hud'u gonderdik «Ey
milleti
m! Allah'a kulluk edin, O'ndan baska tanriniz yoktur karsi gelmekten sakinmaz misiniz?» dedi....
Əraf Suresi, 65. Ayet:
Ad
milleti
ne de, kardeşleri Hud'u gönderdik 'Ey
milleti
m! Allah'a kulluk edin, O'ndan başka tanrınız yoktur, karşı gelmekten sakınmaz mısınız?' dedi....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Milleti
nin inkarci ileri gelenleri, «Biz senin beyinsiz oldugunu goruyor ve seni yalancilardan saniyoruz» dediler....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Milleti
nin inkarcı ileri gelenleri, 'Biz senin beyinsiz olduğunu görüyor ve seni yalancılardan sanıyoruz' dediler....
Əraf Suresi, 67. Ayet:
«Ey
milleti
m! Ben beyinsiz degil, alemlerin Rabbinin peygamberiyim....
Əraf Suresi, 67. Ayet:
'Ey
milleti
m! Ben beyinsiz değil, Alemlerin Rabbinin peygamberiyim....
Əraf Suresi, 68. Ayet:
(68-69) Size Rabbimin sozlerini bildiriyorum. Ben sizin icin guvenilir bir ogutcuyum; sizi uyarmak uzere, aranizdan bir adam vasitasiyle Rabbinizden size bir haber gelmesine mi sasiyorsunuz? Allah'in sizi Nuh'un
milleti
yerine getirdigini ve vucutca da onlardan ustun kildigini hatirlayin, basariya erisebilmeniz icin Allah'in nimetlerini anin» dedi....
Əraf Suresi, 68. Ayet:
(68-69) Size Rabbimin sözlerini bildiriyorum. Ben sizin için güvenilir bir öğütçüyüm; sizi uyarmak üzere, aranızdan bir adam vasıtasiyle Rabbinizden size bir haber gelmesine mi şaşıyorsunuz? Allah'ın sizi Nuh'un
milleti
yerine getirdiğini ve vücutça da onlardan üstün kıldığını hatırlayın, başarıya erişebilmeniz için Allah'ın nimetlerini anın' dedi....
Əraf Suresi, 69. Ayet:
(68-69) Size Rabbimin sozlerini bildiriyorum. Ben sizin icin guvenilir bir ogutcuyum; sizi uyarmak uzere, aranizdan bir adam vasitasiyle Rabbinizden size bir haber gelmesine mi sasiyorsunuz? Allah'in sizi Nuh'un
milleti
yerine getirdigini ve vucutca da onlardan ustun kildigini hatirlayin, basariya erisebilmeniz icin Allah'in nimetlerini anin» dedi....
Əraf Suresi, 69. Ayet:
(68-69) Size Rabbimin sözlerini bildiriyorum. Ben sizin için güvenilir bir öğütçüyüm; sizi uyarmak üzere, aranızdan bir adam vasıtasiyle Rabbinizden size bir haber gelmesine mi şaşıyorsunuz? Allah'ın sizi Nuh'un
milleti
yerine getirdiğini ve vücutça da onlardan üstün kıldığını hatırlayın, başarıya erişebilmeniz için Allah'ın nimetlerini anın' dedi....
Əraf Suresi, 73. Ayet:
Semud
milleti
ne de kardesleri Salih'i gonderdik. «Ey
milleti
m! Allah'a kulluk edin, O'ndan baska tanriniz yoktur. Rabbinizden size bir belge geldi: Allah'in bu disi devesi size bir delildir, onu birakin, Allah'in topraginda otlasin; ona kutuluk etmeyin, yoksa can yakici azaba ugrarsiniz....
Əraf Suresi, 73. Ayet:
Semud
milleti
ne de kardeşleri Salih'i gönderdik. 'Ey
milleti
m! Allah'a kulluk edin, O'ndan başka tanrınız yoktur. Rabbinizden size bir belge geldi: Allah'ın bu dişi devesi size bir delildir, onu bırakın, Allah'ın toprağında otlasın; ona kötülük etmeyin, yoksa can yakıcı azaba uğrarsınız....
Əraf Suresi, 74. Ayet:
Allah'in sizi Ad
milleti
yerine getirdigini, ovalarinda koskler kurup daglarinda kayadan evler yonttugunuz yeryuzunde yerlestirdigini hatirlayin; Allah'in nimetlerini anin, yeryuzunde bozgunculuk yaparak karisiklik cikarmayin» dedi....
Əraf Suresi, 74. Ayet:
Allah'ın sizi Ad
milleti
yerine getirdiğini, ovalarında köşkler kurup dağlarında kayadan evler yonttuğunuz yeryüzünde yerleştirdiğini hatırlayın; Allah'ın nimetlerini anın, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın' dedi....
Əraf Suresi, 75. Ayet:
Milleti
nin buyukluk taslayan ileri gelenleri, aralarindan iman eden ve bu sebeple hor gordukleri kimselere, «Salih'in Rabbi tarafindan gonderildigini sahiden biliyor musunuz?» dediler, onlar da, «Dogrusu biz onunla gonderilene inaniyoruz» dediler....
Əraf Suresi, 75. Ayet:
Milleti
nin büyüklük taslayan ileri gelenleri, aralarından iman eden ve bu sebeple hor gördükleri kimselere, 'Salih'in Rabbi tarafından gönderildiğini sahiden biliyor musunuz?' dediler, onlar da, 'Doğrusu biz onunla gönderilene inanıyoruz' dediler....
Əraf Suresi, 79. Ayet:
Salih de onlardan yuz cevirdi ve «Ey
milleti
m! And olsun ki ben size Rabbimin sozunu bildirmis ve ogut vermistim; fakat siz ogut verenleri sevmiyorsunuz» dedi....
Əraf Suresi, 79. Ayet:
Salih de onlardan yüz çevirdi ve 'Ey
milleti
m! And olsun ki ben size Rabbimin sözünü bildirmiş ve öğüt vermiştim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz' dedi....
Əraf Suresi, 80. Ayet:
(80-81) Lut'u da gonderdik,
milleti
ne «Dunyalarda hic kimsenin sizden once yapmadigi bir hayasizligi mi yapiyorsunuz? Siz kadinlari birakip erkeklere yaklasiyorsunuz, dogrusu cok asiri giden bir milletsiniz» dedi....
Əraf Suresi, 80. Ayet:
(80-81) Lut'u da gönderdik,
milleti
ne 'Dünyalarda hiç kimsenin sizden önce yapmadığı bir hayasızlığı mı yapıyorsunuz? Siz kadınları bırakıp erkeklere yaklaşıyorsunuz, doğrusu çok aşırı giden bir milletsiniz' dedi....
Əraf Suresi, 81. Ayet:
(80-81) Lut'u da gonderdik,
milleti
ne «Dunyalarda hic kimsenin sizden once yapmadigi bir hayasizligi mi yapiyorsunuz? Siz kadinlari birakip erkeklere yaklasiyorsunuz, dogrusu cok asiri giden bir milletsiniz» dedi....
Əraf Suresi, 81. Ayet:
(80-81) Lut'u da gönderdik,
milleti
ne 'Dünyalarda hiç kimsenin sizden önce yapmadığı bir hayasızlığı mı yapıyorsunuz? Siz kadınları bırakıp erkeklere yaklaşıyorsunuz, doğrusu çok aşırı giden bir milletsiniz' dedi....
Əraf Suresi, 82. Ayet:
Milleti
nin cevabi sadece, 'Onlari kasabanizdan cikarin, guya onlar temiz kalmaya ugrasan insanlarmis» demek oldu....
Əraf Suresi, 82. Ayet:
Milleti
nin cevabı sadece, 'Onları kasabanızdan çıkarın, güya onlar temiz kalmaya uğraşan insanlarmış' demek oldu....
Əraf Suresi, 85. Ayet:
Medyen halkina da kardesleri suayb'i gonderdik, Onlara soyle dedi: «Ey
milleti
m! Allah'a kulluk edin, O'ndan baska tanriniz yoktur. Rabbinizden size bir belge geldi. Olcu ve tartiyi tam yapin, insanlarin esyasini kesik vermeyin, duzelttikten sonra yeryuzunde bozgunculuk etmeyin; inaniyorsaniz bilin ki, bunlar sizin icin hayirlidir.»...
Əraf Suresi, 85. Ayet:
Medyen halkına da kardeşleri Şuayb'ı gönderdik, onlara şöyle dedi: 'Ey
milleti
m! Allah'a kulluk edin, O'ndan başka tanrınız yoktur. Rabbinizden size bir belge geldi. Ölçü ve tartıyı tam yapın, insanların eşyasını eksik vermeyin, düzelttikten sonra yeryüzünde bozgunculuk etmeyin; inanıyorsanız bilin ki, bunlar sizin için hayırlıdır.'...
Əraf Suresi, 88. Ayet:
Kâlel meleullezînestekberû min kavmihî le nuhricenneke yâ şuaybu vellezîne âmenû meake min karyetinâ ev le teûdunne fî
milleti
nâ, kâle e ve lev kunnâ kârihîn(kârihîne)....
Əraf Suresi, 88. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
el meleu
: ileri gelenler
3.
ellezîne estekberû
: kibirlenen kimseler
4.
min kavmi-hi
: onun kav...
Əraf Suresi, 88. Ayet:
Onun kavminden kibirlenenlerin ileri gelenleri şöyle dedi(ler): “Ya Şuayb, seni ve seninle beraber âmenû olanları (Allah'a ulaşmayı dileyenleri) mutlaka ülkemizden çıkaracağız! Ya da siz mutlaka bizim
milleti
mize (dînimize) dönersiniz.” (Şuayb A.S): “Şâyet biz kerih görüyorsak da mı?” dedi....
Əraf Suresi, 88. Ayet:
(88-89)
Milleti
nin buyukluk taslayan ileri gelenleri, «Ey suayb! Ya dinimize donersiniz ya da, and olsun ki seni ve inananlari seninle beraber kasabamizdan cikaririz» dediler. suayb, onlara: «Istemezsek de mi? Allah bizi dininizden kurtardiktan sonra ona donecek olursak, dogrusu Allah'a karsi yalan uydurmus oluruz. Rabbimizin dilemesi bir yana, dininize donmek bize yakismaz. Rabbimizin ilmi her seyi kusatmistir. Biz yalniz Allah'a guvendik. Rabbimiz! Bizimle
milleti
miz arasinda hak ile Sen hukum...
Əraf Suresi, 88. Ayet:
Kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler dediler ki: «Ey Şuâyb ! Ya
milleti
mize (dinimize) dönersiniz, ya da and olsun ki seni de seninle beraber imân edenleri de kasabamızdan çıkarırız.» O da: «İstemesek de mi?» dedi....
Əraf Suresi, 88. Ayet:
(88-89)
Milleti
nin büyüklük taslayan ileri gelenleri, 'Ey Şuayb! Ya dinimize dönersiniz ya da, and olsun ki seni ve inananları seninle beraber kentimizden çıkarırız' dediler. Şuayb, onlara: 'İstemezsek de mi? Allah bizi dininizden kurtardıktan sonra ona dönecek olursak, doğrusu Allah'a karşı yalan uydurmuş oluruz. Rabbimizin dilemesi bir yana, dininize dönmek bize yakışmaz. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz yalnız Allah'a güvendik. Rabbimiz! Bizimle
milleti
miz arasında hak ile Sen hüküm ...
Əraf Suresi, 88. Ayet:
Kavminden büyüklenmek isteyen cumhur cemaat, ya Şuayb! kat'iyyen, dediler: Seni de seninle beraber iyman edenleri de memleketimizden çıkarırız, yâhud ki sureti kat'iyede
milleti
mize dönersiniz; ya, dedi, istemezsek de mi?...
Əraf Suresi, 88. Ayet:
Onun kavminden tekebbürde bulunmuş olan bir cemaat demişti ki: «Ey Şuayb! Seni ve seninle beraber imân edenleri elbette yurdumuzdan çıkarırız veyahut kat'i sûrette bizim
milleti
mize dönüverirsiniz.» O da demişti ki: «Ya biz onu kerih görenler olduğumuz halde de mi?...
Əraf Suresi, 88. Ayet:
Toplumunun büyüklük taslayan kodamanları dediler ki: "Ey Şuayb! Ya kesinlikle
milleti
mize dönersiniz yahutta seni ve seninle birlikte inananları kentimizden çıkarırız." Dedi ki: "Ya istemiyorsak; zor ve baskıyla mı?"...
Əraf Suresi, 89. Ayet:
Kadiftereynâ alallâhi keziben in udnâ fî
milleti
kum ba’de iz necceynallâhu minhâ, ve mâ yekûnu lenâ en neûde fîhâ illâ en yeşâallahu rabbunâ, vesia rabbunâ kulle şey’in ilmen, alallâhi tevekkelnâ, rabbeneftah beynenâ ve beyne kavminâ bil hakkı ve ente hayrul fâtihîn(fâtihîne)....
Əraf Suresi, 89. Ayet:
1.
kad ifterey-nâ
: iftira etmiş oluruz
2.
alâ allâhi
: Allah'a karşı
3.
keziben
: yalanla
4.
in udnâ
: eğer döner...
Əraf Suresi, 89. Ayet:
“Allah'ın, bizi ondan kurtarmasından sonra, sizin
milleti
nize dönersek Allah'a yalanla iftira etmiş oluruz. Ve Rabbimizin dilemesi hariç bizim oraya geri dönmemiz olamaz. Rabbimiz ilmiyle herşeyi kuşatmıştır. Allah'a tevekkül ettik. Rabbimiz, kavmimiz ile bizim aramızı hak ile aç (ayır). Sen fethedenlerin (fatihlerin) en hayırlısısın.”...
Əraf Suresi, 89. Ayet:
Doğrusu Allah bizi dininizden kurtarmışken, sizin
milleti
nize (dininize) dönecek olursak, bir yalan uydurarak Allah’a iftira etmişiz demektir. Dininize dönmemiz, bizim için mümkün değil, meğer ki Rabbimiz olan Allah dilemiş olsun. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz, yalnız Allah’a güvenmişiz. Ey Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında sen hak olanı hükmet. Sen hüküm verenlerin en hayırlısısın.”...
Əraf Suresi, 89. Ayet:
(88-89)
Milleti
nin buyukluk taslayan ileri gelenleri, «Ey suayb! Ya dinimize donersiniz ya da, and olsun ki seni ve inananlari seninle beraber kasabamizdan cikaririz» dediler. suayb, onlara: «Istemezsek de mi? Allah bizi dininizden kurtardiktan sonra ona donecek olursak, dogrusu Allah'a karsi yalan uydurmus oluruz. Rabbimizin dilemesi bir yana, dininize donmek bize yakismaz. Rabbimizin ilmi her seyi kusatmistir. Biz yalniz Allah'a guvendik. Rabbimiz! Bizimle
milleti
miz arasinda hak ile Sen hukum...
Əraf Suresi, 89. Ayet:
(88-89)
Milleti
nin büyüklük taslayan ileri gelenleri, 'Ey Şuayb! Ya dinimize dönersiniz ya da, and olsun ki seni ve inananları seninle beraber kentimizden çıkarırız' dediler. Şuayb, onlara: 'İstemezsek de mi? Allah bizi dininizden kurtardıktan sonra ona dönecek olursak, doğrusu Allah'a karşı yalan uydurmuş oluruz. Rabbimizin dilemesi bir yana, dininize dönmek bize yakışmaz. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz yalnız Allah'a güvendik. Rabbimiz! Bizimle
milleti
miz arasında hak ile Sen hüküm ...
Əraf Suresi, 89. Ayet:
Doğrusu Allah bizi kurtarmış iken sizin
milleti
nize dönecek olur isek bir yalan söyliyerek Allâha iftira etmiş imişiz demek olur, ona dönmemiz bizim için olacak şey değildir, meğer ki rabbımız Allah dilemiş olsun, rabbımız her şeyi ılmiyle kuşatmış, biz Allaha dayanmışız, ey bizim rabbımız kavmimizle bizim aramızı hakk ile fetih buyur, sen fatihlerin en hayırlısısın...
Əraf Suresi, 89. Ayet:
Eğer Allah Teâlâ bizi ondan kurtardıktan sonra sizin
milleti
nize dönersek muhakkak Allah'a karşı yalan yere iftira etmiş oluruz. Bizim için onda dönmek olamaz. Meğer ki, Rabbim olan Allah Teâlâ dileyecek olsun. Rabbimiz her şeyi ilmen muhîttir. Allah Teâlâa tevekkül etmişizdir. «Ey Rabbimiz! Bizim aramızla kavmimizin arasını hak ile feth et, ve Sen fatih olanların hayırlısısın.»...
Əraf Suresi, 89. Ayet:
"Allah bizi,
milleti
mizden kurtardıktan sonra tekrar ona dönersek yalan düzüp Allah'a iftira etmiş oluruz. Rabbimiz Allah istemediği sürece, sizin
milleti
nize dönmemiz söz konusu edilemez. Rabbimiz, bilgice herşeyi kuşatmıştır. Allah'a dayanıp güvendik biz. Ey Rabbimiz! Toplumumuzla bizim aramızda hak ile hükmet. Sen, çözüm getirenlerin en hayırlısısın."...
Əraf Suresi, 90. Ayet:
Milleti
nin inkar eden ileri gelenleri, «suayb'i uyarsaniz, and olsun ki siz kaybedersiniz» dediler....
Əraf Suresi, 90. Ayet:
Milleti
nin inkar eden ileri gelenleri, 'Şuayb'a uyarsanız, and olsun ki siz kaybedersiniz' dediler....
Əraf Suresi, 93. Ayet:
suayb onlardan dondu de, «Ey
milleti
m! And olsun ki, Rabbimin sozlerini size bildirdim, ogut verdim; inkarci millet icin nicin uzuleyim?» dedi. *...
Əraf Suresi, 93. Ayet:
Şuayb onlardan döndü de, 'Ey
milleti
m! And olsun ki, Rabbimin sözlerini size bildirdim, öğüt verdim; inkarcı millet için niçin üzüleyim?' dedi....
Əraf Suresi, 109. Ayet:
(109-11) 0 Firavun
milleti
nin ileri gelenleri, «Dogrusu bu bilgin bir sihirbazdir, sizi memleketinizden cikarmak istiyor, dediler. Firavun: ne buyurursunuz?» dedi....
Əraf Suresi, 109. Ayet:
(109-110) Firavun
milleti
nin ileri gelenleri, 'Doğrusu bu bilgin bir sihirbazdır, sizi memleketinizden çıkarmak istiyor' dediler. Firavun: 'Ne buyurursunuz?' dedi....
Əraf Suresi, 110. Ayet:
(109-11) 0 Firavun
milleti
nin ileri gelenleri, «Dogrusu bu bilgin bir sihirbazdir, sizi memleketinizden cikarmak istiyor, dediler. Firavun: ne buyurursunuz?» dedi....
Əraf Suresi, 110. Ayet:
(109-110) Firavun
milleti
nin ileri gelenleri, 'Doğrusu bu bilgin bir sihirbazdır, sizi memleketinizden çıkarmak istiyor' dediler. Firavun: 'Ne buyurursunuz?' dedi....
Əraf Suresi, 127. Ayet:
Firavun
milleti
nin ileri gelenleri: «Musa'yi ve
milleti
ni yeryuzunde bozgunculuk yapsinlar, seni ve tanrilarini biraksinlar diye mi koyveriyorsun?» dediler. Firavun: «Onlarin ogullarini oldurecegiz, kadinlarini sag birakacagiz. Elbette biz onlari ezecek ustunlukteyiz» dedi....
Əraf Suresi, 127. Ayet:
Firavun
milleti
nin ileri gelenleri: 'Musa'yı ve
milleti
ni yeryüzünde bozgunculuk yapsınlar, seni ve tanrılarını bıraksınlar diye mi koyveriyorsun?' dediler. Firavun: 'Onların oğullarını öldüreceğiz, kadınlarını sağ bırakacağız. Elbette biz onları ezecek üstünlükteyiz' dedi....
Əraf Suresi, 128. Ayet:
Musa
milleti
ne: «Allah'tan yardim dileyin ve sabredin; yeryuzu suphesiz Allah'indir, kullarindan diledigini ona mirasci kilar; sonuc Allah'a karsi gelmekten sakinanlarindir» dedi....
Əraf Suresi, 128. Ayet:
Musa
milleti
ne: 'Allah'tan yardım dileyin ve sabredin; yeryüzü şüphesiz Allah'ındır, kullarından dilediğini ona mirasçı kılar; sonuç Allah'a karşı gelmekten sakınanlarındır' dedi....
Əraf Suresi, 129. Ayet:
Milleti
: «Sen bize gelmeden once de, geldikten sonra da eziyet cektik» dediler. Musa da: «Rabbinizin dusmanlarinizi yok etmesi ve yeryuzunde sizi onlarin yerine gecirmesi umulur. O zaman nasil davranacaginiza bakar» dedi. *...
Əraf Suresi, 129. Ayet:
Milleti
: 'Sen bize gelmeden önce de, geldikten sonra da eziyet çektik' dediler. Musa da: 'Rabbinizin düşmanlarınızı yok etmesi ve yeryüzünde sizi onların yerine geçirmesi umulur. O zaman nasıl davranacağınıza bakar' dedi....
Əraf Suresi, 137. Ayet:
Hor gorulen yahudileri, bereketlendirdigimiz yerin dogularina ve batilarina mirasci kildik. Rabbinin Israilogullarina verdigi guzel soz, sabirlarina karsilik yerine geldi. Firavun ve
milleti
nin yaptigini ve yukselttiklerini yiktik....
Əraf Suresi, 137. Ayet:
Hor görülen yahudileri, bereketlendirdiğimiz yerin doğularına ve batılarına mirasçı kıldık. Rabbinin İsrailoğullarına verdiği güzel söz, sabırlarına karşılık yerine geldi. Firavun ve
milleti
nin yaptığını ve yükselttiklerini yıktık....
Əraf Suresi, 137. Ayet:
Horlanan, ezilen
milleti
de, bereketlerle donattığımız o ülkenin doğularına ve batılarına (yani tamamına) vâris kıldık. Böylece sabretmelerine mükâfat olarak İsrail oğullarına, senin Rabbinin yaptığı güzel vaad tamamen gerçekleşti. Firavun ile kavminin yaptıkları binaları ve yetiştirdikleri bahçeleri ise imha ettik....
Əraf Suresi, 137. Ayet:
Hor görülüp ezilmekte olan
milleti
de içini bereketlerle donattığımız yerin, doğularına ve batılarına mirâsçı kıldık. Rabbinin İsrâil oğullarına verdiği güzel söz, sabretmeleri yüzünden tam yerine geldi. Fir'avn'ın ve kavminin yapageldiği şeyleri ve yükseltmekte oldukları sarayları (ve bahçeleri) de yıktık....
Əraf Suresi, 142. Ayet:
Musa'ya otuz gece vade verip sonra buna on gece daha kattik; boylece Rabbinin tayin ettigi muddet kirk geceye tamamlandi. Musa, kardesi Harun'a, «
Milleti
m icinde benim yerime gec, onlari islah et, bozguncularin yoluna gitme» dedi....
Əraf Suresi, 142. Ayet:
Musa'ya otuz gece vade verip sonra buna on gece daha kattık; böylece Rabbinin tayin ettiği müddet kırk geceye tamamlandı. Musa, kardeşi Harun'a, '
Milleti
m içinde benim yerime geç, onları ıslah et, bozguncuların yoluna gitme' dedi....
Əraf Suresi, 145. Ayet:
Ona levhalarda her seyden bir ogut yazdik ve her seyi uzun uzadiya acikladik; onlara sikica saril,
milleti
ne de emret en guzel sekilde tutsunlar. Size Allah'a karsi gelenlerin yurdunu gosterecegim....
Əraf Suresi, 145. Ayet:
Ona levhalarda her şeyden bir öğüt yazdık ve her şeyi uzun uzadıya açıkladık; onlara sıkıca sarıl,
milleti
ne de emret en güzel şekilde tutsunlar. Size Allah'a karşı gelenlerin yurdunu göstereceğim....
Əraf Suresi, 148. Ayet:
Musa'nin ardindan
milleti
, ziynet takimlarindan, canliymis gibi boguren bir buzagi heykeli yaparak onu tanri edindiler. O buzaginin kendileriyle konusmadigini ve yol da gostermedigini gormediler mi? Onu tanri olarak benimseyip kendilerine yazik ettiler....
Əraf Suresi, 148. Ayet:
Musa'nın ardından
milleti
, ziynet takımlarından, canlıymış gibi böğüren bir buzağı heykeli yaparak onu tanrı edindiler. O buzağının kendileriyle konuşmadığını ve yol da göstermediğini görmediler mi? Onu tanrı olarak benimseyip kendilerine yazık ettiler....
Əraf Suresi, 150. Ayet:
Musa,
milleti
ne, kizgin ve uzgun olarak donunce «Benim arkamdan ne kotu olmussunuz! Rabbinizin emrinin cabucak gelmesini mi istiyorsunuz?» dedi, levhalari atti ve kardesinin basindan tutup kendine dogru cekti. Harun: «Ey annem oglu! Bu millet beni kucumsedi; az kalsin olduruyorlardi. Bana, dusmanlari sevindirecek sekilde davranma beni bu zalim milletle bir sayma» dedi....
Əraf Suresi, 150. Ayet:
Musa,
milleti
ne, kızgın ve üzgün olarak dönünce 'Benim arkamdan ne kötü olmuşsunuz! Rabbinizin emrinin çabucak gelmesini mi istiyorsunuz?' dedi, levhaları attı ve kardeşinin başından tutup kendine doğru çekti. Harun: 'Ey annem oğlu! Bu millet beni küçümsedi; az kalsın öldürüyorlardı. Bana, düşmanları sevindirecek şekilde davranma, beni bu zalim milletle bir sayma' dedi....
Əraf Suresi, 155. Ayet:
Musa, tayin ettigimiz muddette
milleti
nden yetmis kisi secti; onlari sarsinti tutunca dedi ki: «Rabbim! Dileseydin daha once beni ve onlari yok ederdin, aramizdaki beyinsizlerin yaptiklarindan oturu bizi yok eder misin? Bu, Senin imtihanindan baska birsey degildir, bununla diledigini saptirir, diledigini dogru yola iletirsin; bizim dostumuz Sensin; bizi bagisla, bize merhamet et. Sen bagislayanlarin en iyisisin.»...
Əraf Suresi, 155. Ayet:
Musa, tayin ettiğimiz müddette
milleti
nden yetmiş kişi seçti; onları sarsıntı tutunca dedi ki: 'Rabbim! Dileseydin daha önce beni ve onları yok ederdin, aramızdaki beyinsizlerin yaptıklarından ötürü bizi yok eder misin? Bu, Senin imtihanından başka birşey değildir, bununla dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletirsin; bizim dostumuz Sensin; bizi bağışla, bize merhamet et. Sen bağışlayanların en iyisisin.'...
Əraf Suresi, 159. Ayet:
Musa'nin
milleti
nden bir topluluk hakki gosterirler ve onunla hukmederlerdi....
Əraf Suresi, 159. Ayet:
Musa'nın
milleti
nden bir topluluk hakkı gösterirler ve onunla hükmederlerdi....
Əraf Suresi, 160. Ayet:
Biz Israilogullarini oymaklar halinde on iki topluluga ayirdik.
Milleti
Musa'dan su isteyince ona: «Asanla tasa vur» diye bildirdik; ondan on iki pinar fiskirdi. Herkes icecegi yeri ogrendi. Bulutla uzerlerine golge yaptik onlara kudret helvasi ve bildircin indirdik, «Size verdigimiz riziklarin temiz olanlarindan yiyin» dedik. Onlar, karsi gelmekle, Bize degil kendilerine zulmediyorlardi....
Əraf Suresi, 160. Ayet:
Biz İsrailoğullarını oymaklar halinde on iki topluluğa ayırdık.
Milleti
Musa'dan su isteyince ona: 'Asanla taşa vur' diye bildirdik; ondan on iki pınar fışkırdı. Herkes içeceği yeri öğrendi. Bulutla üzerlerine gölge yaptık, onlara kudret helvası ve bıldırcın indirdik, 'Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin' dedik. Onlar, karşı gelmekle, Bize değil kendilerine zulmediyorlardı....
Əraf Suresi, 188. Ayet:
De ki: «Allah'in dilemesi disinda ben kendime bir fayda ve zarar verecek durumda degilim. Gorulmeyeni bileydim, daha cok iyilik yapardim ve bana kotuluk de gelmezdi. Ben sadece, inanan bir
milleti
uyaran ve mujdeleyen bir peygamberim.» *...
Əraf Suresi, 188. Ayet:
De ki: Ben —Allah'ın dilediği dışında— kendi kendime bir yarar ya da bir zarar vermeye sahip değilim. Eğer gaybı bilmiş olsaydım, iyilik yapmayı daha da çoğaltırdım ve bana kötülük de dokunmazdı. Ama ben ancak imân eden bir
milleti
(tehlikeye karşı), uyaran, (onları sonsuz bir saadet ile) müjdeleyen bir peygamberim....
Əraf Suresi, 188. Ayet:
De ki: 'Allah'ın dilemesi dışında ben kendime bir fayda ve zarar verecek durumda değilim. Görülmeyeni bileydim, daha çok iyilik yapardım ve bana kötülük de gelmezdi. Ben sadece, inanan bir
milleti
uyaran ve müjdeleyen bir peygamberim.'...
Ənfal Suresi, 58. Ayet:
Antlaşma yaptığın bir
milleti
n, antlaşmalarına riayet etmediklerinin, hıyanet ettiklerinin belirtilerini görürsen, sen de aynı şekilde antlaşmayı ihlâl edip bozduğunu kendilerine bildir. Allah antlaşmaları ihlâl edenleri, hâinleri sevmez....
Ənfal Suresi, 58. Ayet:
Eğer bir
milleti
n hıyanetinden endişe ederseniz eşit ölçülere göre sen de anlaşmayı bozup (yüzlerine) at! Çünkü Allah, elbette hâinleri sevmez....
Tövbə Suresi, 19. Ayet:
Hacca gelenlere su vermeyi, Mescidi Harami onarmayi, Allah'a ve ahiret gunune inananla, Allah yolunda cihat edenle bir mi tuttunuz? Allah katinda bir olmazlar; Allah zulmeden
milleti
dogru yola eristirmez....
Tövbə Suresi, 19. Ayet:
Hacca gelenlere su vermeyi, Mescidi Haramı onarmayı, Allah'a ve ahiret gününe inananla, Allah yolunda cihat edenle bir mi tuttunuz? Allah katında bir olmazlar; Allah zulmeden
milleti
doğru yola eriştirmez....
Tövbə Suresi, 37. Ayet:
(Hürmetli ayların yerlerini değiştirip) geciktirmek, küfürde bir artıştan başka değildir. Öyle yapmakla kâfirler (büsbütün) şaşırtılıp saptırılırlar ; Allah'ın haram kıldığı sayıya uydurmak için onu bir yıl helâl, bir yıl haram sayarlar ve böylece Allah'ın haram kıldığını helâl kabul ederler. Kötü işleri kendilerine süslenip hoş görünmüştür. Allah ise küfür üzere olan
milleti
doğru yola eriştirmez....
Tövbə Suresi, 70. Ayet:
Kendilerinden once olan Nuh, Ad, Semud milletlerinin, Ibrahim
milleti
nin, Medyen ve altust olmus sehirler halkinin haberleri onlara gelmedi mi? Peygamberleri onlara belgeler getirmislerdi. Allah onlara zulmetmemis, onlar kendilerine yazik etmislerdir....
Tövbə Suresi, 70. Ayet:
Kendilerinden önce olan Nuh, Ad, Semud milletlerinin, İbrahim
milleti
nin, Medyen ve altüst olmuş şehirler halkının haberleri onlara gelmedi mi? Peygamberleri onlara belgeler getirmişlerdi. Allah onlara zulmetmemiş, onlar kendilerine yazık etmişlerdir....
Tövbə Suresi, 115. Ayet:
Allah, bir
milleti
dogru yola eristirdikten sonra, sakinacaklari seyleri onlara aciklamadikca, sapikliga dusurmez. Allah suphesiz her seyi bilir....
Tövbə Suresi, 115. Ayet:
Allah bir
milleti
doğru yola çıkardıktan sonra ne gibi şeylerden sakınmaları gerektiğini açıklamadıkça onları doğru yoldan saptıracak değildir. Şüphesiz ki Allah her şeyi yeterince bilendir....
Tövbə Suresi, 115. Ayet:
Allah, bir
milleti
doğru yola eriştirdikten sonra, sakınacakları şeyleri onlara açıklamadıkça, sapıklığa düşürmez. Allah şüphesiz her şeyi bilir....
Yunus Suresi, 13. Ayet:
And olsun ki, sizden once nice nesilleri, peygamberleri onlara belgeler getirmisken, haksizlik ederek inanmadiklari zaman yok etmistik. Iste biz suclu
milleti
boyle cezalandiririz....
Yunus Suresi, 13. Ayet:
And olsun ki sizden önce nice kuşakları, kendilerine peygamberlerimiz açık belgelerle gelmişken (baş kaldırıp) zulmettikleri ve imâna gelmiyecekleri (sabit olup dönme ihtimalleri kalmadığı) zaman yok ettik, işte biz, suçlu-günahkâr
milleti
böyle cezalandırırız....
Yunus Suresi, 13. Ayet:
And olsun ki, sizden önce nice nesilleri, peygamberleri onlara belgeler getirmişken, haksızlık ederek inanmadıkları zaman yok etmiştik. İşte biz suçlu
milleti
böyle cezalandırırız....
Yunus Suresi, 47. Ayet:
Her
milleti
n bir Rasûlü vardır. Rasulleri mahşerde yanlarına geldiği zaman aralarında amelleri, hakları, mükâfatları ve cezalarının tesbiti ile ilgili âdil bir muhakeme yapılarak kararlar icra edilir. Onlara haksızlık da yapılmaz....
Yunus Suresi, 49. Ayet:
De ki: “Allah dilemedikçe, ben kendime bile ne bir zarar, ne de fayda verme gücüne sahibim. Her
milleti
n bir eceli vardır. Onların eceli geldi mi, ne bir an geri kalabilirler ne de öne geçebilirler.”...
Yunus Suresi, 71. Ayet:
Onlara Nuh'un basindan gecenleri anlat:
Milleti
ne, «Ey
milleti
m! Eger durumum, Allah'in ayetlerini hatirlatmam size agir geliyorsa ki ben Allah'a guvenmisimdir siz ve kostugunuz ortaklar elbirligi edin; yapacaginiz is sonra size bir tasa vermesin. Sonra onu bana uygulayÙn ve beni ertelemeyin» demisti....
Yunus Suresi, 71. Ayet:
Onlara Nuh'un başından geçenleri anlat:
Milleti
ne, 'Ey
milleti
m! Eğer durumum, Allah'ın ayetlerini hatırlatmam size ağır geliyorsa ki ben Allah'a güvenmişimdir siz ve koştuğunuz ortaklar elbirliği edin; yapacağınız iş sonra size bir tasa vermesin. Sonra onu bana uygulayın ve beni ertelemeyin' demişti....
Yunus Suresi, 83. Ayet:
Firavun ve erkaninin kendilerine fanalik yapmasindan korktuklarindan,
milleti
nin bir kisim gencleri disinda, kimse Musa'ya inanmamisti, cunku Firavun o yerde hakimdi. O, gercekten asiri gidenlerdendi....
Yunus Suresi, 83. Ayet:
Firavun ve erkanının kendilerine fenalık yapmasından korktuklarından,
milleti
nin bir kısım gençleri dışında, kimse Musa'ya inanmamıştı, çünkü Firavun o yerde hakimdi. O, gerçekten aşırı gidenlerdendi....
Yunus Suresi, 84. Ayet:
Musa: «Ey
milleti
m! Allah'a inaniyorsaniz ve teslim olmussaniz O'na guvenin» dedi....
Yunus Suresi, 84. Ayet:
Musa: 'Ey
milleti
m! Allah'a inanıyorsanız ve teslim olmuşsanız O'na güvenin' dedi....
Yunus Suresi, 87. Ayet:
Musa ve kardesine: «Misir'da
milleti
nize evler hazirlayin; evlerinizi namazgah edinin, namaz kilin» diye vahyettik, «Inananlara mujde et.»...
Yunus Suresi, 87. Ayet:
Musa ve kardeşine: 'Mısır'da
milleti
nize evler hazırlayın; evlerinizi namazgah edinin, namaz kılın' diye vahyettik, 'İnananlara müjde et.'...
Yunus Suresi, 87. Ayet:
Musa ve kardeşine: -Mısır’da
milleti
nize evler hazırlayın; evlerinizi namazgah edinin. Namaz kılın ve iman edenlere müjde verin! diye vahyettik....
Yunus Suresi, 98. Ayet:
Bir kasaba halki inanmali degilmiydi ki, imanlari kendilerine fayda versin! Iste Yunus'un
milleti
, inandigi zaman, dunya hayatinda rezilligi gerektiren azabi onlardan kaldirdik ve onlari bir sure daha bu dunyada gecindirdik....
Yunus Suresi, 98. Ayet:
Bir kent halkı inanmalı değil miydi ki, imanları kendilerine fayda versin! İşte Yunus'un
milleti
, inandığı zaman, dünya hayatında rezilliği gerektiren azabı onlardan kaldırdık ve onları bir süre daha bu dünyada geçindirdik....
Hud Suresi, 25. Ayet:
(25-26) And olsun ki biz Nuh'u kendi
milleti
ne gonderdik; «Ben sizin icin apacik bir uyariciyim; Allah'tan baskasina kulluk etmeyin; dogrusu ben hakkinizda can yakici bir gunun azabindan korkuyorum.» dedi....
Hud Suresi, 25. Ayet:
(25-26) And olsun ki biz Nuh'u kendi
milleti
ne gönderdik; 'Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım; Allah'tan başkasına kulluk etmeyin; doğrusu ben hakkınızda can yakıcı bir günün azabından korkuyorum' dedi....
Hud Suresi, 26. Ayet:
(25-26) And olsun ki biz Nuh'u kendi
milleti
ne gonderdik; «Ben sizin icin apacik bir uyariciyim; Allah'tan baskasina kulluk etmeyin; dogrusu ben hakkinizda can yakici bir gunun azabindan korkuyorum.» dedi....
Hud Suresi, 26. Ayet:
(25-26) And olsun ki biz Nuh'u kendi
milleti
ne gönderdik; 'Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım; Allah'tan başkasına kulluk etmeyin; doğrusu ben hakkınızda can yakıcı bir günün azabından korkuyorum' dedi....
Hud Suresi, 27. Ayet:
Milleti
nin inkarci ileri gelenleri: «Senin ancak kendimiz gibi bir insan oldugunu goruyoruz. Daha baslangicta, sana bizim ayak takimi disinda kimsenin uydugunu gormuyoruz. Sizin bizden bir ustunlugunuz yoktur; biz sizi yalanci saniyoruz» dediler....
Hud Suresi, 27. Ayet:
Milleti
nin inkarcı ileri gelenleri: 'Senin ancak kendimiz gibi bir insan olduğunu görüyoruz. Daha başlangıçta, sana bizim ayak takımı dışında kimsenin uyduğunu görmüyoruz. Sizin bizden bir üstünlüğünüz yoktur; biz sizi yalancı sanıyoruz' dediler....
Hud Suresi, 28. Ayet:
Nuh: «Ey
milleti
m! Rabbimin katindan bir delilim bulunsa ve bana yine katindan bir rahmet vermis de bunlar sizden gizlenmis olsa, soyleyin bana, hoslanmadiginiz halde zorla sizi bunlara mecbur mu ederiz?» dedi....
Hud Suresi, 28. Ayet:
Nuh: 'Ey
milleti
m! Rabbimin katından bir delilim bulunsa ve bana yine katından bir rahmet vermiş de bunlar sizden gizlenmiş olsa, söyleyin bana, hoşlanmadığınız halde zorla sizi bunlara mecbur mu ederiz?' dedi....
Hud Suresi, 30. Ayet:
«Ey
milleti
m! Onlari kovarsam, Allah'a karsi beni kim savunur? Dusunmez misiniz?»...
Hud Suresi, 30. Ayet:
'Ey
milleti
m! Onları kovarsam, Allah'a karşı beni kim savunur? Düşünmez misiniz?'...
Hud Suresi, 36. Ayet:
(36-37) Nuh'a, «Senin
milleti
nden, inanmis olanlardan baskasi inanmayacaktir; onlarin yapageldiklerine uzulme; nezaretimiz altinda, sana bildirdigimiz gibi gemiyi yap. Haksizlik yapanlar icin Bana bas vurma, cunku onlar suda bogulacaklardir» diye Allah tarafÙndan vahyolundu....
Hud Suresi, 36. Ayet:
(36-37) Nuh'a, 'Senin
milleti
nden, inanmış olanlardan başkası inanmayacaktır; onların yapageldiklerine üzülme; nezaretimiz altında, sana bildirdiğimiz gibi gemiyi yap. Haksızlık yapanlar için Bana baş vurma, çünkü onlar suda boğulacaklardır' diye Allah tarafından vahyolundu....
Hud Suresi, 37. Ayet:
(36-37) Nuh'a, «Senin
milleti
nden, inanmis olanlardan baskasi inanmayacaktir; onlarin yapageldiklerine uzulme; nezaretimiz altinda, sana bildirdigimiz gibi gemiyi yap. Haksizlik yapanlar icin Bana bas vurma, cunku onlar suda bogulacaklardir» diye Allah tarafÙndan vahyolundu....
Hud Suresi, 37. Ayet:
(36-37) Nuh'a, 'Senin
milleti
nden, inanmış olanlardan başkası inanmayacaktır; onların yapageldiklerine üzülme; nezaretimiz altında, sana bildirdiğimiz gibi gemiyi yap. Haksızlık yapanlar için Bana baş vurma, çünkü onlar suda boğulacaklardır' diye Allah tarafından vahyolundu....
Hud Suresi, 38. Ayet:
(38-39) Gemiyi yaparken,
milleti
nin inkarci ileri gelenleri yanina ugradikca onunla alay ederlerdi. O da: «Bizimle alay ediyorsunuz ama, alay ettiginiz gibi biz de sizinle alay edecegiz; rezil edecek olan azabin kime gelecegini ve kime surekli azabin inecegini goreceksiniz» dedi....
Hud Suresi, 38. Ayet:
(38-39) Gemiyi yaparken,
milleti
nin inkarcı ileri gelenleri yanına uğradıkça onunla alay ederlerdi. O da: 'Bizimle alay ediyorsunuz ama, alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz; rezil edecek olan azabın kime geleceğini ve kime sürekli azabın ineceğini göreceksiniz' dedi....
Hud Suresi, 39. Ayet:
(38-39) Gemiyi yaparken,
milleti
nin inkarci ileri gelenleri yanina ugradikca onunla alay ederlerdi. O da: «Bizimle alay ediyorsunuz ama, alay ettiginiz gibi biz de sizinle alay edecegiz; rezil edecek olan azabin kime gelecegini ve kime surekli azabin inecegini goreceksiniz» dedi....
Hud Suresi, 39. Ayet:
(38-39) Gemiyi yaparken,
milleti
nin inkarcı ileri gelenleri yanına uğradıkça onunla alay ederlerdi. O da: 'Bizimle alay ediyorsunuz ama, alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz; rezil edecek olan azabın kime geleceğini ve kime sürekli azabın ineceğini göreceksiniz' dedi....
Hud Suresi, 49. Ayet:
Bunlar sana vahyettigimiz bilinmeyen olaylardir. Sen de,
milleti
n de daha once bunlari bilmezdiniz. Sabret, sonuc, Allah'tan sakinanlarindir. *...
Hud Suresi, 49. Ayet:
Bunlar sana vahyettiğimiz bilinmeyen olaylardır. Sen de,
milleti
n de daha önce bunları bilmezdiniz. Sabret, sonuç, Allah'tan sakınanlarındır....
Hud Suresi, 49. Ayet:
İşte bunlar gayb olan birtakım haberlerdir. Onları sana Biz vahyediyoruz. Halbuki bu vahiyden önce onları ne sen, ne de
milleti
n bilmezdiniz. Öyleyse onların red ve inkârlarına karşı sabret, dişini sık ve şüphen olmasın ki hayırlı âkıbet müttakilerindir (Sonunda kazananlar, Allah’ı sayıp O’nun emirlerini çiğnemekten sakınanlar olacaktır)....
Hud Suresi, 50. Ayet:
Ad
milleti
ne kardesleri Hud'u gonderdik. µoyle dedi: «Ey
milleti
m! Allah'a kulluk edin. O'ndan baska tanriniz yoktur; yoksa sadece yalan uyduran kimseler olursunuz.»...
Hud Suresi, 50. Ayet:
Ad
milleti
ne kardeşleri Hud'u gönderdik. Şöyle dedi: 'Ey
milleti
m! Allah'a kulluk edin. O'ndan başka tanrınız yoktur; yoksa sadece yalan uyduran kimseler olursunuz.'...
Hud Suresi, 51. Ayet:
«Ey
milleti
m! Buna karsliki sizden bir ucret istemiyorum. Benim ucretim ancak beni yaratana aittir. Akletmez misiniz?»...
Hud Suresi, 51. Ayet:
'Ey
milleti
m! Buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak beni yaratana aittir. Akletmez misiniz?'...
Hud Suresi, 52. Ayet:
«Ey
milleti
m! Rabbinizden magfiret dileyin, sonra O'na tevbe edin ki size gokten bol bol yagmur gondersin, kuvvetinize kuvvet katsin; suclular olarak yuz cevirmeyin.»...
Hud Suresi, 52. Ayet:
'Ey
milleti
m! Rabbinizden mağfiret dileyin, sonra O'na tevbe edin ki size gökten bol bol yağmur göndersin, kuvvetinize kuvvet katsın; suçlular olarak yüz çevirmeyin.'...
Hud Suresi, 54. Ayet:
(54-57) Bir kisim tanrilarimiz seni carpmistir, demekten baska birsey demeyiz» dediler. Hud: «Dogrusu ben Allah'i sahit tutuyorum; siz de sahit olun ki ben O'nu birakip kostugunuz ortaklardan uzagim. Hepiniz bana tuzak kurun sonra da ertelemeyin. Ben, ancak benim de sizin de Rabbiniz olan Allah'a guvenirim. Hicbir canlÙ yoktur ki Allah ona el koymamÙs bulunsun. Rabbim elbette dogru yoldadÙr. Eger yuz cevirirseniz, suphesiz ben size benimle gonderileni bildirdim. Rabbim sizden baska bir
milleti
y...
Hud Suresi, 54. Ayet:
(54-57) Bir kısım tanrılarımız seni çarpmıştır, demekten başka birşey demeyiz' dediler. Hud: 'Doğrusu ben Allah'ı şahit tutuyorum; siz de şahit olun ki ben O'nu bırakıp koştuğunuz ortaklardan uzağım. Hepiniz bana tuzak kurun sonra da ertelemeyin. Ben, ancak benim de sizin de Rabbiniz olan Allah'a güvenirim. Hiçbir canlı yoktur ki Allah ona el koymamış bulunsun. Rabbim elbette doğru yoldadır. Eğer yüz çevirirseniz, şüphesiz ben size benimle gönderileni bildirdim. Rabbim sizden başka bir
milleti
y...
Hud Suresi, 55. Ayet:
(54-57) Bir kisim tanrilarimiz seni carpmistir, demekten baska birsey demeyiz» dediler. Hud: «Dogrusu ben Allah'i sahit tutuyorum; siz de sahit olun ki ben O'nu birakip kostugunuz ortaklardan uzagim. Hepiniz bana tuzak kurun sonra da ertelemeyin. Ben, ancak benim de sizin de Rabbiniz olan Allah'a guvenirim. Hicbir canlÙ yoktur ki Allah ona el koymamÙs bulunsun. Rabbim elbette dogru yoldadÙr. Eger yuz cevirirseniz, suphesiz ben size benimle gonderileni bildirdim. Rabbim sizden baska bir
milleti
y...
Hud Suresi, 55. Ayet:
(54-57) Bir kısım tanrılarımız seni çarpmıştır, demekten başka birşey demeyiz' dediler. Hud: 'Doğrusu ben Allah'ı şahit tutuyorum; siz de şahit olun ki ben O'nu bırakıp koştuğunuz ortaklardan uzağım. Hepiniz bana tuzak kurun sonra da ertelemeyin. Ben, ancak benim de sizin de Rabbiniz olan Allah'a güvenirim. Hiçbir canlı yoktur ki Allah ona el koymamış bulunsun. Rabbim elbette doğru yoldadır. Eğer yüz çevirirseniz, şüphesiz ben size benimle gönderileni bildirdim. Rabbim sizden başka bir
milleti
y...
Hud Suresi, 56. Ayet:
(54-57) Bir kisim tanrilarimiz seni carpmistir, demekten baska birsey demeyiz» dediler. Hud: «Dogrusu ben Allah'i sahit tutuyorum; siz de sahit olun ki ben O'nu birakip kostugunuz ortaklardan uzagim. Hepiniz bana tuzak kurun sonra da ertelemeyin. Ben, ancak benim de sizin de Rabbiniz olan Allah'a guvenirim. Hicbir canlÙ yoktur ki Allah ona el koymamÙs bulunsun. Rabbim elbette dogru yoldadÙr. Eger yuz cevirirseniz, suphesiz ben size benimle gonderileni bildirdim. Rabbim sizden baska bir
milleti
y...
Hud Suresi, 56. Ayet:
(54-57) Bir kısım tanrılarımız seni çarpmıştır, demekten başka birşey demeyiz' dediler. Hud: 'Doğrusu ben Allah'ı şahit tutuyorum; siz de şahit olun ki ben O'nu bırakıp koştuğunuz ortaklardan uzağım. Hepiniz bana tuzak kurun sonra da ertelemeyin. Ben, ancak benim de sizin de Rabbiniz olan Allah'a güvenirim. Hiçbir canlı yoktur ki Allah ona el koymamış bulunsun. Rabbim elbette doğru yoldadır. Eğer yüz çevirirseniz, şüphesiz ben size benimle gönderileni bildirdim. Rabbim sizden başka bir
milleti
y...
Hud Suresi, 57. Ayet:
(54-57) Bir kisim tanrilarimiz seni carpmistir, demekten baska birsey demeyiz» dediler. Hud: «Dogrusu ben Allah'i sahit tutuyorum; siz de sahit olun ki ben O'nu birakip kostugunuz ortaklardan uzagim. Hepiniz bana tuzak kurun sonra da ertelemeyin. Ben, ancak benim de sizin de Rabbiniz olan Allah'a guvenirim. Hicbir canlÙ yoktur ki Allah ona el koymamÙs bulunsun. Rabbim elbette dogru yoldadÙr. Eger yuz cevirirseniz, suphesiz ben size benimle gonderileni bildirdim. Rabbim sizden baska bir
milleti
y...
Hud Suresi, 57. Ayet:
(54-57) Bir kısım tanrılarımız seni çarpmıştır, demekten başka birşey demeyiz' dediler. Hud: 'Doğrusu ben Allah'ı şahit tutuyorum; siz de şahit olun ki ben O'nu bırakıp koştuğunuz ortaklardan uzağım. Hepiniz bana tuzak kurun sonra da ertelemeyin. Ben, ancak benim de sizin de Rabbiniz olan Allah'a güvenirim. Hiçbir canlı yoktur ki Allah ona el koymamış bulunsun. Rabbim elbette doğru yoldadır. Eğer yüz çevirirseniz, şüphesiz ben size benimle gönderileni bildirdim. Rabbim sizden başka bir
milleti
y...
Hud Suresi, 59. Ayet:
Iste bu, Rablerinin ayetlerini bile bile inkar eden, peygamberlerine kafa tutan ve her inatci zorbanin emrine uyan Ad
milleti
dir....
Hud Suresi, 59. Ayet:
İşte bu, Rablerinin ayetlerini bile bile inkar eden, peygamberlerine kafa tutan ve her inatçı zorbanın emrine uyan Ad
milleti
dir....
Hud Suresi, 60. Ayet:
Bu dunyada da, kiyamet gununde de lanete ugradilar. Bilin ki Ad
milleti
Rablerini inkar etti ve yine bilin ki Hud'un
milleti
Ad Allah'in rahmetinden uzaklasti. *...
Hud Suresi, 60. Ayet:
Bu dünyada da, kıyamet gününde de lanete uğradılar. Bilin ki Ad
milleti
Rablerini inkar etti ve yine bilin ki Hud'un
milleti
Ad Allah'ın rahmetinden uzaklaştı....
Hud Suresi, 61. Ayet:
Semud
milleti
ne kardesleri Salih'i gonderdik. «Ey
milleti
m! Allah'a kulluk edin; O'ndan baska tanriniz yoktur; sizi yeryuzunde yaratip orayi imar etmenizi dileyen O'dur. Oyleyse O'ndan magfiret dileyin, sonra da O'na tevbe edin. Dogrusu Rabbim size yakÙn ve dualarÙ kabul edendir» dedi....
Hud Suresi, 61. Ayet:
Semud
milleti
ne kardeşleri Salih'i gönderdik. 'Ey
milleti
m! Allah'a kulluk edin; O'ndan başka tanrınız yoktur; sizi yeryüzünde yaratıp orayı imar etmenizi dileyen O'dur. Öyleyse O'ndan mağfiret dileyin, sonra da O'na tevbe edin. Doğrusu Rabbim size yakın ve duaları kabul edendir' dedi....
Hud Suresi, 63. Ayet:
«Ey
milleti
m! Eger Rabbimden bir belgem olur ve bana rahmet eder de ben O'na bas kaldirirsam, soyleyin, Allah'a karsi beni kim savunur? Bana zararimi artirmaktan baska birsey yapamazsiniz» dedi....
Hud Suresi, 63. Ayet:
'Ey
milleti
m! Eğer Rabbimden bir belgem olur ve bana rahmet eder de ben O'na baş kaldırırsam, söyleyin, Allah'a karşı beni kim savunur? Bana zararımı artırmaktan başka birşey yapamazsınız' dedi....
Hud Suresi, 64. Ayet:
«Ey
milleti
m! Bu, size bir ayet olarak, Allah'in devesidir. Birakin onu, Allah'in topraginda otlasin; ona fenalik etmeyin,yoksa siz hemen azaba ugrarsiniz»...
Hud Suresi, 64. Ayet:
'Ey
milleti
m! Bu, size bir ayet olarak, Allah'ın devesidir. Bırakın onu, Allah'ın toprağında otlasın; ona fenalık etmeyin, yoksa siz hemen azaba uğrarsınız'...
Hud Suresi, 67. Ayet:
(67-68) Zulmedenleri ise o korkunç ses tutuverdi de diyarlarında çökekaldılar. Sanki hiç orada yaşamamış gibi oldular, ortadan silindiler. Evet... inkâr etti Rabbini Semûd
milleti
. Evet, işte onun için defolup gitti Semûd
milleti
!...
Hud Suresi, 68. Ayet:
Sanki orada hic yasamamislardi. Bilin ki, Semud
milleti
Rabbi'ni inkar etmisti. Bilin ki, Semud
milleti
Allah'in rahmetinden uzaklasti. *...
Hud Suresi, 68. Ayet:
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki, Semud
milleti
Rabbini inkar etmişti. Bilin ki, Semud
milleti
Allah'ın rahmetinden uzaklaştı....
Hud Suresi, 68. Ayet:
(67-68) Zulmedenleri ise o korkunç ses tutuverdi de diyarlarında çökekaldılar. Sanki hiç orada yaşamamış gibi oldular, ortadan silindiler. Evet... inkâr etti Rabbini Semûd
milleti
. Evet, işte onun için defolup gitti Semûd
milleti
!...
Hud Suresi, 70. Ayet:
Ellerini ona uzatmadiklarini gorunce, durumlarini begenmedi ve icine korku dustu. Onlar, «Korkma, biz Lut
milleti
ne gonderildik» dediler....
Hud Suresi, 70. Ayet:
Ellerini ona uzatmadıklarını görünce, durumlarını beğenmedi ve içine korku düştü. Onlar, 'Korkma, biz Lut
milleti
ne gönderildik' dediler....
Hud Suresi, 74. Ayet:
Ibrahim'in korkusu gidip de mujde kendisine ulasinca, Lut
milleti
hakkinda elcilerimizle tartismaya giristi....
Hud Suresi, 74. Ayet:
İbrahim'in korkusu gidip de müjde kendisine ulaşınca, Lut
milleti
hakkında elçilerimizle tartışmaya girişti....
Hud Suresi, 78. Ayet:
Milleti
ona kosarak geldiler. Daha once kotu isler isliyorlardi. «Ey
milleti
m! Iste bunlar benim kizlarim, onlar sizin icin daha temizdir. (Size nikahliyabilirim!) Allah'tan sakinin, konuklarimin onunde beni rezil etmeyin. Icinizde akli basinda kimse yok mudur?» dedi....
Hud Suresi, 78. Ayet:
Milleti
ona koşarak geldiler. Daha önce kötü işler işliyorlardı. 'Ey
milleti
m! İşte bunlar benim kızlarım, onlar sizin için daha temizdir. (size nikahlıyabilirim!) Allah'tan sakının, konuklarımın önünde beni rezil etmeyin. İçinizde aklı başında kimse yok mudur?' dedi....
Hud Suresi, 84. Ayet:
Medyen halkina kardesleri µuayb'i gonderdik. µoyle dedi: «Ey
milleti
m! Allah'a kulluk edin; O'ndan baska tanriniz yoktur. Olcuyu tartiyi eksik tutmayin. Dogrusu ben sizi bolluk icinde goruyorum ve hakkinizda kusatici bir gunun azabindan korkuyorum.»...
Hud Suresi, 84. Ayet:
Medyen halkına kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Şöyle dedi: 'Ey
milleti
m! Allah'a kulluk edin; O'ndan başka tanrınız yoktur. Ölçüyü tartıyı eksik tutmayın. Doğrusu ben sizi bolluk içinde görüyorum ve hakkınızda kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum.'...
Hud Suresi, 85. Ayet:
«Ey
milleti
m! Olcuyu ve tartiyi tamami tamamina yapin; insanlara esyalarini eksik vermeyin; yeryuzunde bozgunculuk yaparak karisiklik cikarmayin.»...
Hud Suresi, 85. Ayet:
'Ey
milleti
m! Ölçüyü ve tartıyı tamamı tamamına yapın; insanlara eşyalarını eksik vermeyin; yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.'...
Hud Suresi, 88. Ayet:
«Ey
Milleti
m! Rabbimden benim bir belgem oldugu ve bana guzel bir rizik da verdigi halde, O'na karsi gelebilir miyim? Soylesenize! Size yasak ettigim seylerde, aykiri hareket etmek istemem; gucumun yettigi kadar islah etmekten baska bir dilegim yoktur. BasarÙm ancak Allah'tandÙr, O'na guvendim; O'na yoneliyorum» dedi....
Hud Suresi, 88. Ayet:
'Ey
Milleti
m! Rabbimden benim bir belgem olduğu ve bana güzel bir rızık da verdiği halde, O'na karşı gelebilir miyim? Söylesenize! Size yasak ettiğim şeylerde, aykırı hareket etmek istemem; gücümün yettiği kadar ıslah etmekten başka bir dileğim yoktur. Başarım ancak Allah'tandır, O'na güvendim; O'na yöneliyorum' dedi....
Hud Suresi, 89. Ayet:
«Ey
Milleti
m! Bana karsi gelmeniz, Nuh
milleti
ne veya Hud
milleti
ne yahut da Salih
milleti
ne gelen felaketin bir benzerini, sakin basiniza getirmesin. Lut
milleti
sizden uzak degildir.»...
Hud Suresi, 89. Ayet:
'Ey
Milleti
m! Bana karşı gelmeniz, Nuh
milleti
ne veya Hud
milleti
ne yahut da Salih
milleti
ne gelen felaketin bir benzerini, sakın başınıza getirmesin. Lut
milleti
sizden uzak değildir.'...
Hud Suresi, 92. Ayet:
«Ey
Milleti
m! Benim taraftarlarim size gore Allah'tan daha mi degerlidir ki Allah'a sirt cevirdiniz? Dogrusu Rabbim yaptiklarinizi bilgisiyle kusatmistir» dedi....
Hud Suresi, 92. Ayet:
'Ey
Milleti
m! Benim taraftarlarım size göre Allah'tan daha mı değerlidir ki Allah'a sırt çevirdiniz? Doğrusu Rabbim yaptıklarınızı bilgisiyle kuşatmıştır' dedi....
Hud Suresi, 92. Ayet:
Şuayb: "Ey
milleti
m! Demek akrabam sizin nazarınızda Allah Teâlâdan daha mı kıymetli ki siz O’nun buyruklarını arkanıza atıverdiniz. Ama şunu hiç unutmayın ki Rabbim, yaptığınız bütün şeyleri ilmi ile ihata etmektedir....
Hud Suresi, 93. Ayet:
«Ey
Milleti
m! Durumunuzun gerektirdigini yapin, dogrusu ben de yapacagim. Kime rezil edici bir azabin gelecegini, kimin yalanci oldugunu bileceksiniz. Gozleyin, dogrusu ben de sizinle beraber gozluyorum.»...
Hud Suresi, 93. Ayet:
'Ey
Milleti
m! Durumunuzun gerektirdiğini yapın, doğrusu ben de yapacağım. Kime rezil edici bir azabın geleceğini, kimin yalancı olduğunu bileceksiniz. Gözleyin, doğrusu ben de sizinle beraber gözlüyorum.'...
Hud Suresi, 93. Ayet:
Ey
milleti
m! Siz vargücünüzle elinizden geleni yapın, ben de vazifemi yapıyorum. Zelil ve perişan eden azabın kime geleceğini ve asıl yalancının kim olduğunu yakında bilip öğreneceksiniz. Gelecek azabı gözleyip bekleyin, ben de gözlüyorum!"...
Hud Suresi, 95. Ayet:
Sanki orada hic yasamamislardi. Bilin ki Semud
milleti
Allah'in rahmetinden uzaklastigi gibi Medyen halki da uzaklasti.*...
Hud Suresi, 95. Ayet:
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki Semud
milleti
Allah'ın rahmetinden uzaklaştığı gibi Medyen halkı da uzaklaştı....
Hud Suresi, 96. Ayet:
And ollsun ki, biz Musa' yi da âyetlerimizle ve açık-sağlam belge ile Fir'avn'a ve onun (
milleti
nin) ileri gelenlerine gönderdik. Bununla beraber onlar (o ileri gelenler) yine de Fir'avn'ın emrine uydular. Oysa Fir'avn'ın emri doğru ve sıhhatli değildi....
Hud Suresi, 97. Ayet:
And ollsun ki, biz Musa' yi da âyetlerimizle ve açık-sağlam belge ile Fir'avn'a ve onun (
milleti
nin) ileri gelenlerine gönderdik. Bununla beraber onlar (o ileri gelenler) yine de Fir'avn'ın emrine uydular. Oysa Fir'avn'ın emri doğru ve sıhhatli değildi....
Hud Suresi, 98. Ayet:
Firavun, kiyamet gununde
milleti
ne onculuk eder, onlari cehenneme goturur. Gittikleri yer ne kotu yerdir!...
Hud Suresi, 98. Ayet:
Firavun, kıyamet gününde
milleti
ne öncülük eder, onları cehenneme götürür. Gittikleri yer ne kötü yerdir!...
Yusif Suresi, 37. Ayet:
Yûsuf dedi ki: “Sizin yiyeceğiniz yemek size gelmeden önce, onun ne olduğunu bildiririm. Bu, bana Rabbimin öğrettiklerindendir. Ben, Allah’a inanmayan ve ahireti inkâr eden bir
milleti
n dinini bıraktım.”...
Yusif Suresi, 37. Ayet:
Yusuf: «Rabbimin bana ogrettigi bilgi ile, daha yiyeceginiz yemek gelmeden size onu yorumlarim. Dogrusu ben, Allah'a inanmayan ve ahireti inkar eden, bir
milleti
n dinini birakmisimdir....
Yusif Suresi, 37. Ayet:
Yusuf: 'Rabbimin bana öğrettiği bilgi ile, daha yiyeceğiniz yemek gelmeden size onu yorumlarım. Doğrusu ben, Allah'a inanmayan ve ahireti inkar eden, bir
milleti
n dinini bırakmışımdır....
Yusif Suresi, 37. Ayet:
Dedi ki: size merzuk olacağınız bir taam gelecek a her halde o gelmezden evvel ben size bunun ta'birini haber vermiş bulunurum, bu bana rabbımın ta'lim buyurduklarındandır, çünkü ben, Allaha inanmıyan ve hep Âhıreti inkâr edenlerden ıbaret bulunan bir kavmin
milleti
ni bıraktım...
Yusif Suresi, 37. Ayet:
Yusuf dedi ki; «Payınıza ayrılan yemek, henüz önünüze gelmeden önce onun ne olduğunu size bildirebilirim. Bu önsezi bana Allah'ın öğrettiği bilgilerdendir. Ben Allah'a inanmayan ve ahireti inkâr eden
milleti
n dininden çıktım.»...
Yusif Suresi, 37. Ayet:
Hazreti Yusuf da dedi ki: «İkinize merzûk olacağınız bir taam gelmez ki, illâ ben onu daha size gelmeden evvel haber veririm. Bunlar bana Rabbimin talim buyurmuş olduğu şeylerdendir. Şüphe yok ki, ben Allah Teâlâ'ya imân etmez olan bir kavmin
milleti
ni (dinini) terkettim ve onlar (evet), onlar ahireti münkir kimselerdir.»...
Yusif Suresi, 37. Ayet:
Yûsuf dedi ki: "Rızıklanacağınız herhangi bir yemek size gelmeden önce onun yorumunu ikinize mutlaka bildiririm." Bu, Rabbimin bana öğrettiği şeylerdendir. Ben, Allah'a inanmayan ve âhireti de tamamen inkâr eden bir toplumun
milleti
ni terk ettim."...
Yusif Suresi, 38. Ayet:
"Ben, atalarım İbrahim, İshak ve Yakup'un
milleti
ne (tevhid dinine) tâbi oldum. . . Allâh'a herhangi bir şeyi (nefsim dâhil) ortak koşmamız bizim için olacak şey değildir! Bu hem bizim üzerimize ve hem de insanlar üzerine Allâh'ın fazlındandır. Fakat insanların çoğunluğu (bu hakikati değerlendirip) şükretmezler. "...
Yusif Suresi, 38. Ayet:
«Ve babalarım İbrahim'in, İshak'ın ve Yakub'un
milleti
ne tâbi oldum. Bizim için Allah'a herhangi bir şeyden şerik edinmemiz doğru olamaz. Bu tevhid bizim üzerimize ve nâsın üzerine Allah Teâlâ'nın bir fazlıdır. Velâkin nâsın ekserisi şükretmezler.»...
Yusif Suresi, 38. Ayet:
"Ve atalarım İbrahim'in, İshak'ın, Yakub'un
milleti
ne uydum. Bizim herhangi birşeyi Allah'a ortak tutmamız söz konusu olamaz. İşte bu, Allah'ın bize ve diğer insanlara bir lütfudur. Ama insanların çokları şükretmiyorlar."...
Yusif Suresi, 76. Ayet:
1.
fe
: böylece, o zaman
2.
bedee
: başladı
3.
bi ev'ıyeti-him
: onların heybeleri
4.
kable
: önce
Yusif Suresi, 76. Ayet:
Böylece (aramaya) kardeşinin heybesinden önce onların ( diğer kardeşlerinin) heybeleri ile başladı. Sonra onu kardeşinin heybesinden çıkardı. Yusuf için işte böyle bir düzen hazırladık. Allah'ın dilemesi hariç Melik'in
milleti
nde (kurallarında) kardeşini (tutmak, alıkoymak) olmazdı. Dilediğimiz kimsenin derecelerini yükseltiriz. Ve bütün ilim sahiplerinin üstünde daha iyi bilen vardır....
Rəd Suresi, 7. Ayet:
Inkar edenler: «Rabbinden ona bir mucize indirilmeli degil miydi?» derler. Sen ancak bir uyaricisin. Her
milleti
n bir yol gostereni vardir. *...
Rəd Suresi, 7. Ayet:
İnkar edenler: 'Rabbinden ona bir mucize indirilmeli değil miydi?' derler. Sen ancak bir uyarıcısın. Her
milleti
n bir yol göstereni vardır....
Rəd Suresi, 11. Ayet:
İnsanın önünde ve arkasında, Allah’ın var ettiği ve koruduğu düzenin gereği olarak kendisini koruyan ve davranışlarını zapta geçiren günlük nöbet tutmakla görevli koruma melekleri ve zabıt kâtibi melekler vardır. Bir millet, sahip olduğu ilahî-insanî değerleri, benliğini, kendilerindeki yüksek hasletleri değiştirmedikçe, Allah o
milleti
n elinde olan nimetleri değiştirmez, sosyal, siyasî ve ekonomik düzenlerini bozmaz. Allah toplumların başına hak ettikleri bir felâket getirmek, onları cezalandır...
Rəd Suresi, 11. Ayet:
Ardinda ve onunde insanoglunu takip edenler vardir; Allah'in emriyle onu gozetirler. Bir millet kendini bozmadikca Allah onlarin durumunu degistirmez. Allah bir
milleti
n fenaligini dileyince artik onun onune gecilmez. Onlar icin Allah'tan baska hami de bulunmaz....
Rəd Suresi, 11. Ayet:
Ardında ve önünde insanoğlunu takip edenler vardır; Allah'ın emriyle onu gözetirler. Bir millet kendini bozmadıkça Allah onların durumunu değiştirmez. Allah bir
milleti
n fenalığını dileyince artık onun önüne geçilmez. Onlar için Allah'tan başka hamide bulunmaz....
İbrahim Suresi, 4. Ayet:
Allah’ın emirlerini iyice açıklasın diye, her Rasulü, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere, yalnız kendi
milleti
nin diliyle gönderdik. Bu sebeple Allah sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimselerin hak yoldan uzaklaşıp, dalâleti tercihlerine özgürlük tanır. Sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimseleri doğru yola da sevkeder. O kudretli, hikmet sahibi ve hükümrandır....
İbrahim Suresi, 4. Ayet:
Kendilerine apacik anlatabilsin diye, her peygamberi kendi
milleti
nin diliyle gonderdik. Allah diledigini saptirir ve diledigini de dogru yola eristirir; guclu olan, Hakim olan O'dur....
İbrahim Suresi, 4. Ayet:
Biz, her peygamberi, onlara açık-seçik anlatsınlar diye kendi
milleti
nin diliyle gönderdik. Artık Allah dilediğini saptırır; dilediğini doğru yola iletir....
İbrahim Suresi, 4. Ayet:
Kendilerine apaçık anlatabilsin diye, her peygamberi kendi
milleti
nin diliyle gönderdik. Allah dilediğini saptırır ve dilediğini de doğru yola eriştirir; güçlü olan, Hakim olan O'dur....
İbrahim Suresi, 4. Ayet:
Biz, her peygamberi kendi
milleti
nin diliyle gönderdik ki; onlara, apaçık anlatsın. Bundan sonra Allah; dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Ve O; Aziz'dir, Hakim'dir....
İbrahim Suresi, 4. Ayet:
Kendilerine apaçık anlatabilsin diye, her peygamberi kendi
milleti
nin diliyle gönderdik. Allah dilediğini sapıklıkta bırakır ve dilediğini de doğru yola çıkarır; güçlü olan, Hakim olan O’dur....
İbrahim Suresi, 4. Ayet:
Biz her peygamberi, kendi
milleti
nin lisanı ile gönderdik, ta ki onlara hakikatleri iyice açıklasın. Artık Allah dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir. O azîzdir, hakîmdir (mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir)....
İbrahim Suresi, 4. Ayet:
Biz herbir peygamberi, onlara dinlerini açıklasın diye, kendi
milleti
nin lisanıyla gönderdik. Sonra Allah dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir. O herşeyin mutlak galibi ve sonsuz hikmet sahibidir....
İbrahim Suresi, 5. Ayet:
And olsun ki Musa'yi ayetlerimizle, «
Milleti
ni karanliklardan aydinliga cikar ve Allah'in gunlerini onlara hatirlat» diye gondermistik. Bunlarda, cokca sabreden ve sukreden herkes icin dersler vardir....
İbrahim Suresi, 5. Ayet:
And olsun ki Musa'yı ayetlerimizle, '
Milleti
ni karanlıklardan aydınlığa çıkar ve Allah'ın günlerini onlara hatırlat' diye göndermiştik. Bunlarda, çokça sabreden ve şükreden herkes için dersler vardır....
İbrahim Suresi, 6. Ayet:
Musa,
milleti
ne dedi ki: «Allah'in size olan nimetlerini anin; size iskence eden, kadinlarinizi sag birakip ogullarinizi bogazlayan Firavun ailesinden sizi kurtardi; butun bunlarda Rabbinizden size buyuk bir imtihan vardir. *...
İbrahim Suresi, 6. Ayet:
Musa,
milleti
ne dedi ki: 'Allah'ın size olan nimetlerini anın; size işkence eden, kadınlarınızı sağ bırakıp oğullarınızı boğazlayan Firavun ailesinden sizi kurtardı; bütün bunlarda Rabbinizden size büyük bir imtihan vardır.'...
İbrahim Suresi, 13. Ayet:
Ve kâlellezîne keferû li rusulihim le nuhricennekum min ardınâ ev le teûdunne fî
milleti
nâ, fe evhâ ileyhim rabbuhum le nuhlikennez zâlimîn(zâlimîne)....
İbrahim Suresi, 13. Ayet:
1.
ve kâle
: ve dedi
2.
ellezîne keferû
: inkâr eden kimseler
3.
li rusuli-him
: resûllerini
4.
le nuhricenne-kum
...
İbrahim Suresi, 13. Ayet:
Küfredenler de resullerine dediler ki mutlak ve mutlak sizi toprağımızdan çıkarırız, yâhud ki
milleti
mize dönersiniz, rabları da onlara şöyle vahiy verdi ki muhakkak ve muhakkak zalimleri ihlâk edeceğiz...
İbrahim Suresi, 13. Ayet:
İnkar edenler de peygamberlerine dediler ki: «Ya mutlaka sizi toprağımızdan çıkaracağız yahut
milleti
mize dönersiniz!» Rableri de onlara şöyle vahyetti: «Kesinlikle zalimleri helak edeceğiz;...
İbrahim Suresi, 13. Ayet:
Ve kâfir olanlar, peygamberlerine dediler ki: «Elbette sizi yurdumuzdan çıkarırız, veyahut bizim
milleti
mize dönüverirsiniz.» Artık Rableri de onlara vahyetti ki: «Elbette biz o zalimleri helâk edeceğiz.»...
İbrahim Suresi, 13. Ayet:
Küfre sapanlar kendi resullerine şöyle dediler: "Ya tam bir biçimde bizim
milleti
mize dönersiniz yahut da sizi yurdumuzdan mutlaka çıkarırız." Rableri de onlara şunu vahyetti: "Zalimleri muhakkak helâk edeceğiz."...
Hicr Suresi, 14. Ayet:
(14-15) Kendilerine gökten bir kapı açsak, onlar da yukarı yükselip çıksalar yine de diyecekler ki, gözlerimize perde kapanmış, belki de biz büyülenmiş bir
milleti
z....
Hicr Suresi, 15. Ayet:
(14-15) Kendilerine gökten bir kapı açsak, onlar da yukarı yükselip çıksalar yine de diyecekler ki, gözlerimize perde kapanmış, belki de biz büyülenmiş bir
milleti
z....
Nəhl Suresi, 107. Ayet:
Bu, dunya hayatini ahirete tercih etmelerinden ve Allah'in da, inkarci
milleti
dogru yola eristirmemesinden oturu boyledir....
Nəhl Suresi, 107. Ayet:
Bu, dünya hayatını ahirete tercih etmelerinden ve Allah'ın da, inkarcı
milleti
doğru yola eriştirmemesinden ötürü böyledir....
Nəhl Suresi, 123. Ayet:
Sonra, biz sana: "Hanîf olarak İbrahim'in
milleti
ne (Din anlayışına) tâbi ol. . . O, müşriklerden olmadı" diye vahyettik....
Nəhl Suresi, 123. Ayet:
Sonra da sana vahyeyledik ki: hakperest (hanîf) olarak İbrahim
milleti
ne ittiba' et, o hiç bir zaman müşriklerden olmadı...
Nəhl Suresi, 123. Ayet:
Sonra sana vahyettik ki, İbrahim'in
milleti
ne nezih bir muvahhid olarak tâbi ol. Ve (O) asla müşriklerden olmadı....
Nəhl Suresi, 123. Ayet:
Daha sonra sana şunu vahyettik: Bir hanîf olarak İbrahim'in
milleti
ne uy! O, müşriklerden değildi....
İsra Suresi, 59. Ayet:
Bizi mucize gondermekten alikoyan, ancak, oncekilerin onlari yalanlamis olmalaridir. Semud
milleti
ne gozle gorulebilen bir mucize, bir disi deve vermistik de ona zulmetmislerdi. Oysa Biz mucizeleri yalniz korkutmak icin gondeririz....
İsra Suresi, 59. Ayet:
Bizi mucize göndermekten alıkoyan, ancak, öncekilerin onları yalanlamış olmalarıdır. Semud
milleti
ne gözle görülebilen bir mucize, bir dişi deve vermiştik de ona zulmetmişlerdi. Oysa Biz mucizeleri yalnız korkutmak için göndeririz....
Kəhf Suresi, 13. Ayet:
(13-15) Onlarin olayini sana Biz gercek olarak anlatiyoruz: Onlar Rablerine inanmis birkac gencti. Onlarin hidayetlerini artirmis ve kalblerini pekistirmistik. Durup, soyle demislerdi: «Rabbimiz goklerin ve yerin Rabbidir, O'nu birakip baska bir tanriya yalvarmayiz, yoksa and olsun ki, batil soz soylemis oluruz. su bizim
milleti
miz, Allah'i birakip O'ndan baska tanrilar edindiler. Onlarin gercek olduguna apacik delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a karsi yalan uydurandan daha zalim kimdir?»...
Kəhf Suresi, 13. Ayet:
(13-15) Onların olayını sana Biz gerçek olarak anlatıyoruz: Onlar Rablerine inanmış birkaç gençti. Onların hidayetlerini artırmış ve kalblerini pekiştirmiştik. Durup, şöyle demişlerdi: 'Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir, O'nu bırakıp başka bir tanrıya yalvarmayız, yoksa and olsun ki, batıl söz söylemiş oluruz. Şu bizim
milleti
miz, Allah'ı bırakıp O'ndan başka tanrılar edindiler. Onların gerçek olduğuna apaçık delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kimdir?'...
Kəhf Suresi, 14. Ayet:
(13-15) Onlarin olayini sana Biz gercek olarak anlatiyoruz: Onlar Rablerine inanmis birkac gencti. Onlarin hidayetlerini artirmis ve kalblerini pekistirmistik. Durup, soyle demislerdi: «Rabbimiz goklerin ve yerin Rabbidir, O'nu birakip baska bir tanriya yalvarmayiz, yoksa and olsun ki, batil soz soylemis oluruz. su bizim
milleti
miz, Allah'i birakip O'ndan baska tanrilar edindiler. Onlarin gercek olduguna apacik delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a karsi yalan uydurandan daha zalim kimdir?»...
Kəhf Suresi, 14. Ayet:
(13-15) Onların olayını sana Biz gerçek olarak anlatıyoruz: Onlar Rablerine inanmış birkaç gençti. Onların hidayetlerini artırmış ve kalblerini pekiştirmiştik. Durup, şöyle demişlerdi: 'Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir, O'nu bırakıp başka bir tanrıya yalvarmayız, yoksa and olsun ki, batıl söz söylemiş oluruz. Şu bizim
milleti
miz, Allah'ı bırakıp O'ndan başka tanrılar edindiler. Onların gerçek olduğuna apaçık delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kimdir?'...
Kəhf Suresi, 15. Ayet:
(13-15) Onlarin olayini sana Biz gercek olarak anlatiyoruz: Onlar Rablerine inanmis birkac gencti. Onlarin hidayetlerini artirmis ve kalblerini pekistirmistik. Durup, soyle demislerdi: «Rabbimiz goklerin ve yerin Rabbidir, O'nu birakip baska bir tanriya yalvarmayiz, yoksa and olsun ki, batil soz soylemis oluruz. su bizim
milleti
miz, Allah'i birakip O'ndan baska tanrilar edindiler. Onlarin gercek olduguna apacik delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a karsi yalan uydurandan daha zalim kimdir?»...
Kəhf Suresi, 15. Ayet:
İşte şu bizim
milleti
miz, Allah'tan başka ilâhlar edindiler; onların (ilâh) olduğuna karşılık açık delil ve belge getirselerdi ya.. Artık Allah'a karşı yalan uydurandan daha zâlim kim vardır?...
Kəhf Suresi, 15. Ayet:
(13-15) Onların olayını sana Biz gerçek olarak anlatıyoruz: Onlar Rablerine inanmış birkaç gençti. Onların hidayetlerini artırmış ve kalblerini pekiştirmiştik. Durup, şöyle demişlerdi: 'Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir, O'nu bırakıp başka bir tanrıya yalvarmayız, yoksa and olsun ki, batıl söz söylemiş oluruz. Şu bizim
milleti
miz, Allah'ı bırakıp O'ndan başka tanrılar edindiler. Onların gerçek olduğuna apaçık delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kimdir?'...
Kəhf Suresi, 20. Ayet:
İnnehum in yazherû aleykum yercumûkum ev yuîdûkum fî
milleti
him ve len tuflihû izen ebedâ(ebeden)....
Kəhf Suresi, 20. Ayet:
1.
inne-hum
: muhakkak onlar
2.
in yazherû
: gâlip gelirse
3.
aleykum
: sizin üzerinize, size
4.
yercumû-kum
: siz...
Kəhf Suresi, 20. Ayet:
"Çünkü onlar sizi ellerine geçirirlerse ya taşlayarak öldürürler yahut da sizi kendilerinin
milleti
ne döndürürler. O takdirde bir daha asla kurtulamazsınız."...
Məryəm Suresi, 11. Ayet:
Zekeriya bunun uzerine mabedden cikip
milleti
ne: «Sabah aksam Allah'i tesbih edin» diye isarette bulundu....
Məryəm Suresi, 11. Ayet:
Zekeriya bunun üzerine mabedden çıkıp
milleti
ne: 'Sabah akşam Allah'ı tesbih edin' diye işarette bulundu....
Məryəm Suresi, 97. Ayet:
Biz Kuran'i Allah'a karsi gelmekten sakinanlari mujdelemen ve inatci
milleti
uyarman icin senin dilinde indirerek kolaylastirdik....
Məryəm Suresi, 97. Ayet:
Biz Kuran'ı Allah'a karşı gelmekten sakınanları müjdelemen ve inatçı
milleti
uyarman için senin dilinde indirerek kolaylaştırdık....
Taha Suresi, 79. Ayet:
Firavun,
milleti
ni saptirdi, onlara dogru yolu gostermedi....
Taha Suresi, 79. Ayet:
Firavun,
milleti
ni saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi....
Taha Suresi, 83. Ayet:
«usa! Seni
milleti
nden daha cabuk gelmeye sevkeden nedir?» dedik....
Taha Suresi, 83. Ayet:
'Musa! Seni
milleti
nden daha çabuk gelmeye sevkeden nedir?' dedik....
Taha Suresi, 85. Ayet:
Allah: «Dogrusu Biz, senden sonra
milleti
ni sinadik; Samiri onlari saptirdi» dedi....
Taha Suresi, 85. Ayet:
Allah: 'Doğrusu Biz, senden sonra
milleti
ni sınadık; Samiri onları saptırdı' dedi....
Taha Suresi, 86. Ayet:
Musa,
milleti
ne kizgin ve uzgun olarak dondu. «Ey
milleti
m! Rabbiniz size guzel bir vaadde bulunmadi mi? Uzun bir zaman mi gecti, yoksa Rabbinizin gazabina mi ugramak istediniz de bana verdiginiz sozden caydiniz?» dedi....
Taha Suresi, 86. Ayet:
Musa,
milleti
ne kızgın ve üzgün olarak döndü. 'Ey
milleti
m! Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı? Uzun bir zaman mı geçti, yoksa Rabbinizin gazabına mı uğramak istediniz de bana verdiğiniz sözden caydınız?' dedi....
Taha Suresi, 86. Ayet:
Mûsâ derhal son derece kızgın ve üzgün olarak halkına döndü: "Ey
milleti
m! dedi, Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı? Verilen sözün üzerinden çok uzun süre mi geçti, yoksa Rabbinizin gazabının tepenize inmesini mi istiyorsunuz ki bana olan vâdinizden caydınız?"...
Taha Suresi, 87. Ayet:
Onlar: «Sana verdigimiz sozden kendi basimiza caymadik. O
milleti
n ziynet esyasindan bize yukler dolusu tasitildi. Biz onlari atese attik, ayni sekilde Samiri de atti» dediler....
Taha Suresi, 87. Ayet:
Onlar: 'Sana verdiğimiz sözden kendi başımıza caymadık. O
milleti
n ziynet eşyasından bize yükler dolusu taşıtıldı. Biz onları ateşe attık, aynı şekilde Samiri de attı' dediler....
Taha Suresi, 87. Ayet:
Dediler ki: "Kendi malımızla senin sözünden çıkmadık", fakat o
milleti
n (yani Mısırlıların) süs(eşyas)ından bize yükler yükletilmişti. Onları (ateşe) attık. Aynı şekilde Samiri de attı."...
Taha Suresi, 90. Ayet:
And olsun ki, Harun da onlara onceden: «Ey
milleti
m! Siz bu buzagi ile sinaniyorsunuz. Sizin gercek Rabbiniz Rahman'dir. Bana uyun, emrime itaat edin» demisti....
Taha Suresi, 90. Ayet:
And olsun ki, Harun da onlara önceden: 'Ey
milleti
m! Siz bu buzağı ile sınanıyorsunuz. Sizin gerçek Rabbiniz Rahman'dır. Bana uyun, emrime itaat edin' demişti....
Taha Suresi, 90. Ayet:
Doğrusu, Harun onlara, bundan önce: "Ey
milleti
m!" dedi, "siz bu heykel ile imtihana tâbi tutuldunuz. Şu kesindir ki sizin Rabbiniz Rahman’dır (çok şefkatli ve merhametlidir). O halde beni izleyin ve emrime itaat edin!"...
Ənbiya Suresi, 24. Ayet:
Yoksa onu bırakıp, kulları durumundakilerden ilâhlar mı edindiler? 'Kesin delilinizi getirin. İşte benimle beraber olanların,
milleti
min okunması ibadet olan övünç kaynağı Kur’ân’ı, işte benden öncekilerin kutsal kitapları.' de. Hayır onların çoğu gerekçeli, hikmete dayalı indirilen, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak kitabı, Kur’ân’ı bilmiyorlar. Bu sebeple Kur’ân’dan, tevhidden, Allah’ın Rasûlüne itaatten yüz çeviriyorlar, Kur’ân öğretimini, Kur’ân ilkelerini, şeriatı engelleyici tedbi...
Ənbiya Suresi, 52. Ayet:
Ibrahim, babasina ve
milleti
ne: «Bu tapinip durdugunuz heykeller nedir?» demisti....
Ənbiya Suresi, 52. Ayet:
İbrahim, babasına ve
milleti
ne: 'Bu tapınıp durduğunuz heykeller nedir?' demişti....
Ənbiya Suresi, 59. Ayet:
Milleti
: «Tanrilarimiza bunu kim yapti? Dogrusu o zalimlerden biridir» dediler....
Ənbiya Suresi, 59. Ayet:
Milleti
: 'Tanrılarımıza bunu kim yaptı? Doğrusu o zalimlerden biridir' dediler....
Ənbiya Suresi, 78. Ayet:
Davud ve Suleyman da
milleti
n koyunlarinin yayildigi bir ekin hakkinda hukum veriyorlarken, Biz onlarin hukmune sahiddik....
Ənbiya Suresi, 78. Ayet:
Davud ve Süleyman da
milleti
n koyunlarının yayıldığı bir ekin hakkında hüküm veriyorlarken, Biz onların hükmüne şahiddik....
Ənbiya Suresi, 78. Ayet:
Davud ve Süleyman'ı da (hatırla). Hani onlar ekin hakkında hüküm veriyorlardı. Hani
milleti
n koyunları (geceleyin) içinde yayılmıştı, biz onların hükmüne şahittik....
Ənbiya Suresi, 92. Ayet:
İşte bu, İslam
milleti
bir tek millet olarak sizin
milleti
nizdir. Rabbiniz de yalnız Benim; onun için hep Bana kulluk edin!...
Ənbiya Suresi, 92. Ayet:
İşte hiç şübhesiz bu sizin ümmetiniz (olan İslâm
Milleti
), tek bir ümmettir (tek bir dindir). Ben de sizin Rabbinizim; öyle ise bana kulluk edin!...
Ənbiya Suresi, 92. Ayet:
İşte bu sizin ümmetiniz (olan tevhid ve İslâm
milleti
), bir tek ümmettir. Rabbiniz de benim. Yalnız bana kulluk edin....
Həcc Suresi, 42. Ayet:
(42-44) Seni yalanci sayiyorlarsa bil ki, onlardan once Nuh
milleti
, Ad, Semud, Ibrahim
milleti
, Lut
milleti
ve Medyen halki da peygamberlerini yalanci saymis ve Musa da yalanlanmisti. Ama Ben, kafirlere once mehil verdim, sonra da onlari yakalayiverdim. beni tanimamak nasilmis grsunler....
Həcc Suresi, 42. Ayet:
(42-44) Seni yalancı sayıyorlarsa bil ki, onlardan önce Nuh
milleti
, Ad, Semud, İbrahim
milleti
, Lut
milleti
ve Medyen halkı da peygamberlerini yalancı saymış ve Musa da yalanlanmıştı. Ama Ben, kafirlere önce mehil verdim, sonra da onları yakalayıverdim; Beni tanımamak nasılmış görsünler....
Həcc Suresi, 43. Ayet:
(42-44) Seni yalanci sayiyorlarsa bil ki, onlardan once Nuh
milleti
, Ad, Semud, Ibrahim
milleti
, Lut
milleti
ve Medyen halki da peygamberlerini yalanci saymis ve Musa da yalanlanmisti. Ama Ben, kafirlere once mehil verdim, sonra da onlari yakalayiverdim. beni tanimamak nasilmis grsunler....
Həcc Suresi, 43. Ayet:
(42-44) Seni yalancı sayıyorlarsa bil ki, onlardan önce Nuh
milleti
, Ad, Semud, İbrahim
milleti
, Lut
milleti
ve Medyen halkı da peygamberlerini yalancı saymış ve Musa da yalanlanmıştı. Ama Ben, kafirlere önce mehil verdim, sonra da onları yakalayıverdim; Beni tanımamak nasılmış görsünler....
Həcc Suresi, 44. Ayet:
(42-44) Seni yalanci sayiyorlarsa bil ki, onlardan once Nuh
milleti
, Ad, Semud, Ibrahim
milleti
, Lut
milleti
ve Medyen halki da peygamberlerini yalanci saymis ve Musa da yalanlanmisti. Ama Ben, kafirlere once mehil verdim, sonra da onlari yakalayiverdim. beni tanimamak nasilmis grsunler....
Həcc Suresi, 44. Ayet:
(42-44) Seni yalancı sayıyorlarsa bil ki, onlardan önce Nuh
milleti
, Ad, Semud, İbrahim
milleti
, Lut
milleti
ve Medyen halkı da peygamberlerini yalancı saymış ve Musa da yalanlanmıştı. Ama Ben, kafirlere önce mehil verdim, sonra da onları yakalayıverdim; Beni tanımamak nasılmış görsünler....
Həcc Suresi, 78. Ayet:
Allâh için, O'nun Hak cihadı olarak, mücahede edin! O, sizi seçti ve Dinde size bir zorluk yüklemedi. . . Babanız İbrahim'in
milleti
nin (din anlayışıdır bu). . . Daha önce de şimdi de O, sizi "Müslimler = teslim olmuşlar" diye isimlendirdi ki, O (Sistemi "OKU"yan, vahdeti açıklayan) Rasûl (Hz. Muhammed s. a. v. ) sizin üzerinize bir şahit olsun, siz de insanlar üzerine şahitler olasınız! Artık salâtı ikame edin ve zekâtınızı verin; Esmâ'sıyla hakikatiniz olan Allâh'a tamamıyla bağlanın! O, Mevlâ...
Həcc Suresi, 78. Ayet:
Ve Allah uğruna hak cihâdiyle mücahede eyleyin, sizi o seçti, üzerinize dinde bir harec de yükletmedi, haydin babanız İbrahimin
milleti
ne, bundan evvel ve bunda size müsliman ismini o (Allah) taktı, ki Peygamber size karşı şâhid olsun, siz de bütün insanlara karşı şâhidler olasınız, haydin namazı kılın, zekâtı verin ve Allah'a sıkı tutunun ki mevlânız odur, artık ne güzel mevlâ, ne güzel nasîr!...
Həcc Suresi, 78. Ayet:
Allah uğrunda gerektiği gibi cihad edin! Sizi O seçti, üzerinize dinde hiçbir zorluk da yükletmedi. Haydi babanız İbrahim'in
milleti
ne! Bundan önce ve bunda (Kur'an'da) size müslüman adını o Allah verdi ki peygamber size şahid olsun, siz de bütün insanlara şahidler olasınız. Şu halde namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a sıkı tutunun ki, sahibiniz O'dur. Artık O ne güzel bir sahip, ne güzel bir yardımcıdır....
Həcc Suresi, 78. Ayet:
Ve Allah yolunda bihakkın cihad ile mücâhedede bulununuz. O sizi intihab etti ve sizin üzerinize dinde hiçbir güçlük kılmadı. Babanız İbrahim'in
milleti
gibi. O bundan evvel size müslümanlar ismini vermişti ve bunda da. Tâ ki Resûl sizin üzerinize şahit olsun ve siz de nâs üzerine şahitler olasınız. Artık namazı ikame ediniz ve zekâtı veriniz ve Allah'a sığının. O sizin mevlânızdır. İşte ne güzel mevlâ, ve ne güzel yardımcı....
Həcc Suresi, 78. Ayet:
Allah yolunda gereği gibi cihad edin. Sizi insanlar içinde bu emanete ehil bulup seçen O’dur. Din konusunda, size hiçbir zorluk da yüklemedi. Haydin öyleyse babanız İbrâhim’in
milleti
ne ve yoluna! Bundan önce de, bu Kur’ân’da da, size Müslüman adını veren O’dur. Ta ki Resul size şahid olsun, siz de diğer insanlar nezdinde Hakkın şahitleri olasınız. Haydin namazı hakkıyla ifa edin, zekâtı verin ve Allah’a sımsıkı bağlanın. O sizin biricik mevlanız, efendinizdir. O, ne güzel mevla ve ne güzel yard...
Həcc Suresi, 78. Ayet:
Allah uğrunda O'na yaraşır bir gayretle didinin. O sizi seçmiş ve dinde size hiçbir güçlük çıkarmamıştır. Babanız İbrahim'in
milleti
ni esas alın. Allah sizi, önceden de şu Kitap'ta da "Müslümanlar/Allah'a teslim olanlar" diye adlandırdı ki, resul sizin üzerinize bir tanık olsun, siz de insanlar üzerine tanıklar olasınız. O halde namazı kılın, zekâtı verin ve Allah'a sarılın. O'dur sizin Mevlâ'nız. Ne güzel Mevlâ'dır O, ne güzel yardımcıdır O!...
Möminun Suresi, 23. Ayet:
And olsun ki Nuh'u
milleti
ne gonderdik; onlara: «Ey
milleti
m! Allah'a kulluk edin; O'ndan baska tanriniz yoktur; sakinmaz misiniz?» dedi....
Möminun Suresi, 23. Ayet:
And olsun ki Nuh'u
milleti
ne gönderdik; onlara: 'Ey
milleti
m! Allah'a kulluk edin; O'ndan başka tanrınız yoktur; sakınmaz mısınız?' dedi....
Möminun Suresi, 24. Ayet:
(24-25)
Milleti
nin inkarci ileri gelenleri: «Bu, sizin gibi bir insandan baska birsey degildir. Sizden ustun olmak istiyor. Allah dilemis olsaydi melekler indirirdi. ilk atalarimizdan beri boyle birsey isitmedik. Bu adamda nedense biraz delilik var, bir sureye kadar onu gzetleyin» dediler....
Möminun Suresi, 24. Ayet:
(24-25)
Milleti
nin inkarcı ileri gelenleri: 'Bu, sizin gibi bir insandan başka birşey değildir. Sizden üstün olmak istiyor. Allah dilemiş olsaydı melekler indirirdi. İlk atalarımızdan beri böyle birşey işitmedik. Bu adamda nedense biraz delilik var, bir süreye kadar onu gözetleyin' dediler....
Möminun Suresi, 25. Ayet:
(24-25)
Milleti
nin inkarci ileri gelenleri: «Bu, sizin gibi bir insandan baska birsey degildir. Sizden ustun olmak istiyor. Allah dilemis olsaydi melekler indirirdi. ilk atalarimizdan beri boyle birsey isitmedik. Bu adamda nedense biraz delilik var, bir sureye kadar onu gzetleyin» dediler....
Möminun Suresi, 25. Ayet:
(24-25)
Milleti
nin inkarcı ileri gelenleri: 'Bu, sizin gibi bir insandan başka birşey değildir. Sizden üstün olmak istiyor. Allah dilemiş olsaydı melekler indirirdi. İlk atalarımızdan beri böyle birşey işitmedik. Bu adamda nedense biraz delilik var, bir süreye kadar onu gözetleyin' dediler....
Möminun Suresi, 33. Ayet:
Onun, inkarci ve ahirete kavusmayi yalanlayan
milleti
nin ileri gelenleri ki Biz onlara bu dunya hayatinda nimet vermistik soyle dediler: «Bu, yediginizden yiyen, ictiginizden icen sizin gibi bir insandan baska birsey degildir.»...
Möminun Suresi, 33. Ayet:
Onun, inkarcı ve ahirete kavuşmayı yalanlayan
milleti
nin ileri gelenleri ki Biz onlara bu dünya hayatında nimet vermiştik şöyle dediler: 'Bu, yediğinizden yiyen, içtiğinizden içen sizin gibi bir insandan başka birşey değildir.'...
Möminun Suresi, 93. Ayet:
(93-94) De ki: “Ey Rabbim! Onlara yöneltilen tehditleri bana mutlaka göstereceksen, beni o zalim
milleti
n içinde bulundurma.”...
Möminun Suresi, 93. Ayet:
(93-94) De ki: «Rabbim! Onlarin tehdit olunduklari seyi bana mutlaka gostereceksen, o zaman beni zalim
milleti
n icinde bulundurma Yarabbi....
Möminun Suresi, 93. Ayet:
(93-94) De ki: 'Rabbim! Onların tehdit olundukları şeyi bana mutlaka göstereceksen, o zaman beni zalim
milleti
n içinde bulundurma Yarabbi.'...
Möminun Suresi, 94. Ayet:
(93-94) De ki: “Ey Rabbim! Onlara yöneltilen tehditleri bana mutlaka göstereceksen, beni o zalim
milleti
n içinde bulundurma.”...
Möminun Suresi, 94. Ayet:
(93-94) De ki: «Rabbim! Onlarin tehdit olunduklari seyi bana mutlaka gostereceksen, o zaman beni zalim
milleti
n icinde bulundurma Yarabbi....
Möminun Suresi, 94. Ayet:
(93-94) De ki: 'Rabbim! Onların tehdit olundukları şeyi bana mutlaka göstereceksen, o zaman beni zalim
milleti
n içinde bulundurma Yarabbi.'...
Furqan Suresi, 30. Ayet:
Peygamber: «Ey Rabbim! Dogrusu
milleti
m bu Kuran'i terketmisti» der....
Furqan Suresi, 30. Ayet:
Peygamber: 'Ey Rabbim! Doğrusu
milleti
m bu Kuran'ı terketmişti' der....
Furqan Suresi, 36. Ayet:
«Ayetlerimizi yalanlayan millete gidin» dedik. Sonunda o
milleti
yerle bir ettik....
Furqan Suresi, 36. Ayet:
'Ayetlerimizi yalanlayan millete gidin' dedik. Sonunda o
milleti
yerle bir ettik....
Furqan Suresi, 37. Ayet:
Nuh
milleti
ni de, peygamberleri yalanladiklari zaman suda bogduk ve kendilerini insanlar icin bir ibret kildik. Zalimlere can yakici azap hazirlamisizdir....
Furqan Suresi, 37. Ayet:
Nuh
milleti
ni de, peygamberleri yalanladıkları zaman suda boğduk ve kendilerini insanlar için bir ibret kıldık. Zalimlere can yakıcı azap hazırlamışızdır....
Şüəra Suresi, 10. Ayet:
(10-11) Rabbin Musa'ya: «Haksizlik eden millete, Firavun'un
milleti
ne git» diye nida etmisti. «Haksizliktan sakinmazlar mi?»...
Şüəra Suresi, 10. Ayet:
(10-11) Hani bir zaman Rabbin, Musâ'ya : «Zulmü âdet edinen millete, Fir'avn'ın
milleti
ne git; artık (Allah'tan) korkup (inkâr ve azgınlıktan, haksızlık ve taşkınlıktan) sakınmıyacaklar mı ?» diye seslenmişti....
Şüəra Suresi, 10. Ayet:
(10-11) Rabbin Musa'ya: 'Haksızlık eden millete, Firavun'un
milleti
ne git' diye nida etmişti. 'Haksızlıktan sakınmazlar mı?'...
Şüəra Suresi, 11. Ayet:
(10-11) Rabbin Musa'ya: «Haksizlik eden millete, Firavun'un
milleti
ne git» diye nida etmisti. «Haksizliktan sakinmazlar mi?»...
Şüəra Suresi, 11. Ayet:
(10-11) Hani bir zaman Rabbin, Musâ'ya : «Zulmü âdet edinen millete, Fir'avn'ın
milleti
ne git; artık (Allah'tan) korkup (inkâr ve azgınlıktan, haksızlık ve taşkınlıktan) sakınmıyacaklar mı ?» diye seslenmişti....
Şüəra Suresi, 11. Ayet:
(10-11) Rabbin Musa'ya: 'Haksızlık eden millete, Firavun'un
milleti
ne git' diye nida etmişti. 'Haksızlıktan sakınmazlar mı?'...
Şüəra Suresi, 70. Ayet:
Ibrahim, babasina ve
milleti
ne: «Nelere tapiyorsunuz?» demisti....
Şüəra Suresi, 70. Ayet:
İbrahim, babasına ve
milleti
ne: 'Nelere tapıyorsunuz?' demişti....
Şüəra Suresi, 105. Ayet:
Nuh'un
milleti
peygamberlerini yalanladi....
Şüəra Suresi, 105. Ayet:
Nuh'un
milleti
peygamberlerini yalanladı....
Şüəra Suresi, 117. Ayet:
(117-11) 8 Nuh: «Rabbim!
Milleti
m beni yalanladi. Benimle onlarin arasinda Sen hukum ver. Beni ve beraberimdeki inananlari kurtar» dedi....
Şüəra Suresi, 117. Ayet:
Nûh : «Ey Rabbim !» dedi, «doğrusu
milleti
m beni yalanladı....
Şüəra Suresi, 117. Ayet:
(117-118) Nuh: 'Rabbim!
Milleti
m beni yalanladı. Benimle onların arasında Sen hüküm ver. Beni ve beraberimdeki inananları kurtar' dedi....
Şüəra Suresi, 118. Ayet:
(117-11) 8 Nuh: «Rabbim!
Milleti
m beni yalanladi. Benimle onlarin arasinda Sen hukum ver. Beni ve beraberimdeki inananlari kurtar» dedi....
Şüəra Suresi, 118. Ayet:
(117-118) Nuh: 'Rabbim!
Milleti
m beni yalanladı. Benimle onların arasında Sen hüküm ver. Beni ve beraberimdeki inananları kurtar' dedi....
Şüəra Suresi, 123. Ayet:
Ad
milleti
de peygamberleri yalanladi....
Şüəra Suresi, 123. Ayet:
Ad
milleti
de peygamberleri yalanladı....
Şüəra Suresi, 141. Ayet:
Semud
milleti
de peygamberleri yalanladi....
Şüəra Suresi, 141. Ayet:
Semud
milleti
de peygamberleri yalanladı....
Şüəra Suresi, 160. Ayet:
Lut
milleti
de peygamberleri yalanladi....
Şüəra Suresi, 160. Ayet:
Lut
milleti
de peygamberleri yalanladı....
Nəml Suresi, 10. Ayet:
(10-12) «egnegini at!» Musa, degneginin yilan gibi hareketler yaptigini gorunce, arkasina bakmadan donup kacti. «Ey Musa! Korkma; Benim katimda peygamberler korkmaz; yalniz haksizlik eden bunun disindadir. Kotu hali iyilige ceviren kimse bilsin ki Ben suphesiz bagslarim, merhamet ederim. Elini koynuna sok, Firavun ve
milleti
ne gnderilen dokuz mucizeden biri olarak kusursuz, bembeyaz ciksin. Gercekten onlar yoldan cikmis bir millettir.»...
Nəml Suresi, 10. Ayet:
(10-12) 'Değneğini at!' Musa, değneğinin yılan gibi hareketler yaptığını görünce, arkasına bakmadan dönüp kaçtı. 'Ey Musa! Korkma; Benim katımda peygamberler korkmaz; yalnız haksızlık eden bunun dışındadır. Kötü hali iyiliğe çeviren kimse bilsin ki Ben şüphesiz bağışlarım, merhamet ederim. Elini koynuna sok, Firavun ve
milleti
ne gönderilen dokuz mucizeden biri olarak kusursuz, bembeyaz çıksın. Gerçekten onlar yoldan çıkmış bir millettir.'...
Nəml Suresi, 11. Ayet:
(10-12) «egnegini at!» Musa, degneginin yilan gibi hareketler yaptigini gorunce, arkasina bakmadan donup kacti. «Ey Musa! Korkma; Benim katimda peygamberler korkmaz; yalniz haksizlik eden bunun disindadir. Kotu hali iyilige ceviren kimse bilsin ki Ben suphesiz bagslarim, merhamet ederim. Elini koynuna sok, Firavun ve
milleti
ne gnderilen dokuz mucizeden biri olarak kusursuz, bembeyaz ciksin. Gercekten onlar yoldan cikmis bir millettir.»...
Nəml Suresi, 11. Ayet:
(10-12) 'Değneğini at!' Musa, değneğinin yılan gibi hareketler yaptığını görünce, arkasına bakmadan dönüp kaçtı. 'Ey Musa! Korkma; Benim katımda peygamberler korkmaz; yalnız haksızlık eden bunun dışındadır. Kötü hali iyiliğe çeviren kimse bilsin ki Ben şüphesiz bağışlarım, merhamet ederim. Elini koynuna sok, Firavun ve
milleti
ne gönderilen dokuz mucizeden biri olarak kusursuz, bembeyaz çıksın. Gerçekten onlar yoldan çıkmış bir millettir.'...
Nəml Suresi, 12. Ayet:
(10-12) «egnegini at!» Musa, degneginin yilan gibi hareketler yaptigini gorunce, arkasina bakmadan donup kacti. «Ey Musa! Korkma; Benim katimda peygamberler korkmaz; yalniz haksizlik eden bunun disindadir. Kotu hali iyilige ceviren kimse bilsin ki Ben suphesiz bagslarim, merhamet ederim. Elini koynuna sok, Firavun ve
milleti
ne gnderilen dokuz mucizeden biri olarak kusursuz, bembeyaz ciksin. Gercekten onlar yoldan cikmis bir millettir.»...
Nəml Suresi, 12. Ayet:
(Ya Musâ!) Elini koynuna sok da kusursuz bembeyaz pırıl pırıl çıksın, tâ ki Fir'avn'a ve
milleti
ne sunacağın dokuz mu'cize içinde yer alsın. Çünkü gerçekten onlar Hakk'ın yolundan çıkmış bir millettir....
Nəml Suresi, 12. Ayet:
(10-12) 'Değneğini at!' Musa, değneğinin yılan gibi hareketler yaptığını görünce, arkasına bakmadan dönüp kaçtı. 'Ey Musa! Korkma; Benim katımda peygamberler korkmaz; yalnız haksızlık eden bunun dışındadır. Kötü hali iyiliğe çeviren kimse bilsin ki Ben şüphesiz bağışlarım, merhamet ederim. Elini koynuna sok, Firavun ve
milleti
ne gönderilen dokuz mucizeden biri olarak kusursuz, bembeyaz çıksın. Gerçekten onlar yoldan çıkmış bir millettir.'...
Nəml Suresi, 22. Ayet:
(22-26) Cok gecmeden Hudhud gelip Suleyman'a: «Senin bilmedigin bir seyi ogrendim. Sana Sebe'den dogru bir haber getirdim. Ora halkina hukmeden, herseyden kendisine bolca verilen ve buyuk bir tahta sahip olan bir kadin buldum; onun ve
milleti
nin Allah'i birakip gunese secde ettiklerini grdum. Gklerde ve yerde gizli olanlari ortaya koyan, gizlediginiz ve acikladiginiz seyleri bilen Allah'a secde etmemeleri icin seytan, kendilerine, yaptiklarini guzel gstermis, onlari dogru yoldan alikoymustur. Bu...
Nəml Suresi, 22. Ayet:
(22-26) Çok geçmeden Hüdhüd gelip Süleyman'a: 'Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe'den doğru bir haber getirdim. Ora halkına hükmeden, herşeyden kendisine bolca verilen ve büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum; onun ve
milleti
nin Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Göklerde ve yerde gizli olanları ortaya koyan, gizlediğiniz ve açıkladığınız şeyleri bilen Allah'a secde etmemeleri için şeytan, kendilerine, yaptıklarını güzel göstermiş, onları doğru yoldan alıkoymuştur....
Nəml Suresi, 22. Ayet:
(22-26) Çok geçmeden Hüdhüd gelip Süleyman'a: 'Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe'den doğru bir haber getirdim. Ora halkına hükmeden, herşeyden kendisine bolca verilen ve büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum; onun ve
milleti
nin Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Göklerde ve yerde gizli olanları ortaya koyan, gizlediğiniz ve açıkladığınız şeyleri bilen Allah'a secde etmemeleri için şeytan, kendilerine, yaptıklarını güzel göstermiş, onları doğru yoldan alıkoymuştur....
Nəml Suresi, 23. Ayet:
(22-26) Cok gecmeden Hudhud gelip Suleyman'a: «Senin bilmedigin bir seyi ogrendim. Sana Sebe'den dogru bir haber getirdim. Ora halkina hukmeden, herseyden kendisine bolca verilen ve buyuk bir tahta sahip olan bir kadin buldum; onun ve
milleti
nin Allah'i birakip gunese secde ettiklerini grdum. Gklerde ve yerde gizli olanlari ortaya koyan, gizlediginiz ve acikladiginiz seyleri bilen Allah'a secde etmemeleri icin seytan, kendilerine, yaptiklarini guzel gstermis, onlari dogru yoldan alikoymustur. Bu...
Nəml Suresi, 23. Ayet:
(22-26) Çok geçmeden Hüdhüd gelip Süleyman'a: 'Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe'den doğru bir haber getirdim. Ora halkına hükmeden, herşeyden kendisine bolca verilen ve büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum; onun ve
milleti
nin Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Göklerde ve yerde gizli olanları ortaya koyan, gizlediğiniz ve açıkladığınız şeyleri bilen Allah'a secde etmemeleri için şeytan, kendilerine, yaptıklarını güzel göstermiş, onları doğru yoldan alıkoymuştur....
Nəml Suresi, 24. Ayet:
(22-26) Cok gecmeden Hudhud gelip Suleyman'a: «Senin bilmedigin bir seyi ogrendim. Sana Sebe'den dogru bir haber getirdim. Ora halkina hukmeden, herseyden kendisine bolca verilen ve buyuk bir tahta sahip olan bir kadin buldum; onun ve
milleti
nin Allah'i birakip gunese secde ettiklerini grdum. Gklerde ve yerde gizli olanlari ortaya koyan, gizlediginiz ve acikladiginiz seyleri bilen Allah'a secde etmemeleri icin seytan, kendilerine, yaptiklarini guzel gstermis, onlari dogru yoldan alikoymustur. Bu...
Nəml Suresi, 24. Ayet:
Onu ve
milleti
ni, Allah'ı bırakıp Güneş'e secde ettiklerini gördüm. Şeytan onlara işlerini süslemiş de (onları doğru yoldan) alıkoymuştur; bu yüzden onlar da doğru yolu bulamıyorlar.»...
Nəml Suresi, 24. Ayet:
(22-26) Çok geçmeden Hüdhüd gelip Süleyman'a: 'Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe'den doğru bir haber getirdim. Ora halkına hükmeden, herşeyden kendisine bolca verilen ve büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum; onun ve
milleti
nin Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Göklerde ve yerde gizli olanları ortaya koyan, gizlediğiniz ve açıkladığınız şeyleri bilen Allah'a secde etmemeleri için şeytan, kendilerine, yaptıklarını güzel göstermiş, onları doğru yoldan alıkoymuştur....
Nəml Suresi, 25. Ayet:
(22-26) Cok gecmeden Hudhud gelip Suleyman'a: «Senin bilmedigin bir seyi ogrendim. Sana Sebe'den dogru bir haber getirdim. Ora halkina hukmeden, herseyden kendisine bolca verilen ve buyuk bir tahta sahip olan bir kadin buldum; onun ve
milleti
nin Allah'i birakip gunese secde ettiklerini grdum. Gklerde ve yerde gizli olanlari ortaya koyan, gizlediginiz ve acikladiginiz seyleri bilen Allah'a secde etmemeleri icin seytan, kendilerine, yaptiklarini guzel gstermis, onlari dogru yoldan alikoymustur. Bu...
Nəml Suresi, 25. Ayet:
(22-26) Çok geçmeden Hüdhüd gelip Süleyman'a: 'Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe'den doğru bir haber getirdim. Ora halkına hükmeden, herşeyden kendisine bolca verilen ve büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum; onun ve
milleti
nin Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Göklerde ve yerde gizli olanları ortaya koyan, gizlediğiniz ve açıkladığınız şeyleri bilen Allah'a secde etmemeleri için şeytan, kendilerine, yaptıklarını güzel göstermiş, onları doğru yoldan alıkoymuştur....
Nəml Suresi, 26. Ayet:
(22-26) Cok gecmeden Hudhud gelip Suleyman'a: «Senin bilmedigin bir seyi ogrendim. Sana Sebe'den dogru bir haber getirdim. Ora halkina hukmeden, herseyden kendisine bolca verilen ve buyuk bir tahta sahip olan bir kadin buldum; onun ve
milleti
nin Allah'i birakip gunese secde ettiklerini grdum. Gklerde ve yerde gizli olanlari ortaya koyan, gizlediginiz ve acikladiginiz seyleri bilen Allah'a secde etmemeleri icin seytan, kendilerine, yaptiklarini guzel gstermis, onlari dogru yoldan alikoymustur. Bu...
Nəml Suresi, 26. Ayet:
(22-26) Çok geçmeden Hüdhüd gelip Süleyman'a: 'Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe'den doğru bir haber getirdim. Ora halkına hükmeden, herşeyden kendisine bolca verilen ve büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum; onun ve
milleti
nin Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Göklerde ve yerde gizli olanları ortaya koyan, gizlediğiniz ve açıkladığınız şeyleri bilen Allah'a secde etmemeleri için şeytan, kendilerine, yaptıklarını güzel göstermiş, onları doğru yoldan alıkoymuştur....
Nəml Suresi, 33. Ayet:
Onlar: "Biz güçlü, kuvvetliyiz, savaşçı
milleti
z. Ama yetki sizindir, değerlendirip münasip gördüğünüz emri verin." dediler....
Nəml Suresi, 45. Ayet:
And olsun ki, Semud
milleti
ne kardesleri Salih'i «Allah'a kulluk ediniz» desin diye gonderdik. Hemen birbiriyle cekisen iki zumreye ayrildilar....
Nəml Suresi, 45. Ayet:
And olsun ki, Semud
milleti
ne kardeşleri Salih'i 'Allah'a kulluk ediniz' desin diye gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki zümreye ayrıldılar....
Nəml Suresi, 46. Ayet:
Salih: «Ey
milleti
m! Niye iyilikten once, acele kotuluk istiyorsunuz? Merhamet olunasiniz diye Allah'tan magfiret dileseniz olmaz mi?» dedi....
Nəml Suresi, 46. Ayet:
Salih: 'Ey
milleti
m! Niye iyilikten önce, acele kötülük istiyorsunuz? Merhamet olunasınız diye Allah'tan mağfiret dileseniz olmaz mı?' dedi....
Nəml Suresi, 54. Ayet:
Lut'u da gonderdik;
milleti
ne soyle dedi: «Goz gore gore bir hayasizlik mi yapiyorsunuz?»...
Nəml Suresi, 54. Ayet:
Lut'u da gönderdik;
milleti
ne şöyle dedi: 'Göz göre göre bir hayasızlık mı yapıyorsunuz?'...
Nəml Suresi, 56. Ayet:
Milleti
nin cevabi sadece: «Lut'un ailesini kasabanizdan cikarin, guya onlar temiz kalmaya calisan insanlarmis» demek oldu....
Nəml Suresi, 56. Ayet:
Bu uyarıya karşı
milleti
nin cevabı sadece şu olmuştu : «Lût ailesini kasabanızdan çıkarın ; çünkü onlar fazlaca temizlenip arınmaya özenen insanlardır.»...
Nəml Suresi, 56. Ayet:
Milleti
nin cevabı sadece: 'Lut'un ailesini kasabanızdan çıkarın, güya onlar temiz kalmaya çalışan insanlarmış' demek oldu....
Qəsəs Suresi, 46. Ayet:
Sen, Musa'ya hitap ettigimiz zaman Tur'un yaninda da degildin. Senden once kendilerine uyarici gelmeyen bir
milleti
uyarman icin, Rabbinden bir rahmet olarak gonderildin; belki dusunurler....
Qəsəs Suresi, 46. Ayet:
Ve biz (Musâ'ya) seslendiğimiz vakit sen Tûr'un yanında da bulunmuyordun. Senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmeyen bir
milleti
uyarman için Rabbından bir rahmet olarak gönderildin. Ola ki düşünüp öğüt alırlar....
Qəsəs Suresi, 50. Ayet:
Eger, Sana cevap veremezlerse, onlarin sadece heveslerine uyduklarini bil. Allah'tan bir yol gosterici olmadan hevesine uyandan daha sapik kim vardir? Allah zalim
milleti
suphesiz ki dogru yola eristirmez. *...
Qəsəs Suresi, 50. Ayet:
Eğer senin davetini kabul etmezlerse, bilmiş ol ki, onlar sadece heveslerine uyarlar. Allah'tan doğruyu gösterir belge olmaksızın sadece kendi hevesine uyan kimseden daha sapık ve şaşkın kim vardır? Şüphesiz ki Allah zâlim kavmi (
milleti
) doğru yola iletmez....
Qəsəs Suresi, 50. Ayet:
Eğer, sana cevap veremezlerse, onların sadece heveslerine uyduklarını bil. Allah'tan bir yol gösterici olmadan hevesine uyandan daha sapık kim vardır? Allah zalim
milleti
şüphesiz ki doğru yola eriştirmez....
Qəsəs Suresi, 76. Ayet:
(76-77) Karun, Musa'nin
milleti
ndendi; ama onlara karsi azdi. Biz ona, anahtarlarini guclu bir toplulugun zor tasidigi hazineler vermistik.
Milleti
ona: «Boburlenme, Allah suphesiz ki boburlenenleri sevmez. Allah'in sana verdigi seylerde, ahiret yurdunu gzet, dunyadaki payini da unutma; Allah'in sana yaptigi iyilik gibi, sen de iyilik yap; yeryuzunde bozgunculuk isteme; dogrusu Allah bozgunculari sevmez» demislerdi....
Qəsəs Suresi, 76. Ayet:
Şüphesiz ki, Karun, Musa'nın
milleti
nden idi. Onlara karşı azgınlık ve taşkınlıkta bulundu. Biz ona öyle hazineler verdik ki, anahtarlarını taşımak güçlü bir gruba bile ağır geliyordu. Hani kavmi ona dedi ki: «Şımarıp böbürlenme; Allah elbetteki şımarıp böbürlenenleri sevmez»....
Qəsəs Suresi, 76. Ayet:
(76-77) Karun, Musa'nın
milleti
ndendi; ama onlara karşı azdı. Biz ona, anahtarlarını güçlü bir topluluğun zor taşıdığı hazineler vermiştik.
Milleti
ona: 'Böbürlenme, Allah şüphesiz ki böbürlenenleri sevmez. Allah'ın sana verdiği şeylerde, ahiret yurdunu gözet, dünyadaki payını da unutma; Allah'ın sana yaptığı iyilik gibi, sen de iyilik yap; yeryüzünde bozgunculuk isteme; doğrusu Allah bozguncuları sevmez' demişlerdi....
Qəsəs Suresi, 77. Ayet:
(76-77) Karun, Musa'nin
milleti
ndendi; ama onlara karsi azdi. Biz ona, anahtarlarini guclu bir toplulugun zor tasidigi hazineler vermistik.
Milleti
ona: «Boburlenme, Allah suphesiz ki boburlenenleri sevmez. Allah'in sana verdigi seylerde, ahiret yurdunu gzet, dunyadaki payini da unutma; Allah'in sana yaptigi iyilik gibi, sen de iyilik yap; yeryuzunde bozgunculuk isteme; dogrusu Allah bozgunculari sevmez» demislerdi....
Qəsəs Suresi, 77. Ayet:
(76-77) Karun, Musa'nın
milleti
ndendi; ama onlara karşı azdı. Biz ona, anahtarlarını güçlü bir topluluğun zor taşıdığı hazineler vermiştik.
Milleti
ona: 'Böbürlenme, Allah şüphesiz ki böbürlenenleri sevmez. Allah'ın sana verdiği şeylerde, ahiret yurdunu gözet, dünyadaki payını da unutma; Allah'ın sana yaptığı iyilik gibi, sen de iyilik yap; yeryüzünde bozgunculuk isteme; doğrusu Allah bozguncuları sevmez' demişlerdi....
Qəsəs Suresi, 79. Ayet:
Karun, ihtisam icinde
milleti
nin karsisina cikti. Dunya hayatini isteyenler: «Karun'a verildigi giibi bizim de olsa; dogrusu o buyuk bir varlik sahibidir» demislerdi....
Qəsəs Suresi, 79. Ayet:
Karun, ihtişam içinde
milleti
nin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler: 'Karun'a verildiği gibi bizim de olsa; doğrusu o büyük bir varlık sahibidir' demişlerdi....
Ənkəbut Suresi, 14. Ayet:
And olsun ki, Nuh'u
milleti
ne gonderdik; aralarinda dokuz yuz elli yil kaldi. Sonunda onlar haksizlik yaparken, tufan onlari yakalayiverdi....
Ənkəbut Suresi, 14. Ayet:
And olsun ki, Nuh'u kendi
milleti
ne (uyarıcı peygamber olarak) gönderdik. Aralarında —elli yılı müstesna— bin yıl durdu. (Sonuç alamayınca) onlar zâlimler iken tufan kendilerini yakalayıverdi....
Ənkəbut Suresi, 14. Ayet:
And olsun ki, Nuh'u
milleti
ne gönderdik; aralarında bin seneden elli yıl eksik kaldı. Sonunda onlar haksızlık yaparken, tufan onları yakalayıverdi....
Ənkəbut Suresi, 16. Ayet:
Ibrahim'i de gonderdik.
Milleti
ne: «Allah'a kulluk edin, O'ndan sakinin; bilirseniz bu sizin icin daha iyidir» dedi....
Ənkəbut Suresi, 16. Ayet:
İbrahim'i de (uyarıcı olarak gönderdik). Hani bir vakit O,
milleti
ne demişti ki: «Allah'a ibâdet edin ve O'na karşı gelmekten sakının. Eğer bilirseniz bu sizin için hayırlıdır....
Ənkəbut Suresi, 16. Ayet:
İbrahim'i de gönderdik.
Milleti
ne: 'Allah'a kulluk edin, O'ndan sakının; bilirseniz bu sizin için daha iyidir' dedi....
Ənkəbut Suresi, 24. Ayet:
Ibrahim'in sozlerine
milleti
nin cevabi sadece: «Onu oldurun yahut yakin» demek oldu. Ama Allah onu atesten kurtardi. Dogrusu bunda, inanan kimseler icin dersler vardir....
Ənkəbut Suresi, 24. Ayet:
İbrahim'in sözlerine
milleti
nin cevabı sadece: 'Onu öldürün yahut yakın' demek oldu. Ama Allah onu ateşten kurtardı. Doğrusu bunda, inanan kimseler için dersler vardır....
Ənkəbut Suresi, 28. Ayet:
Lût'u da (gönderdik). O, kavmine demişti ki: Gerçekten siz, daha önce hiçbir
milleti
n yapmadığı bir hayâsızlığı yapıyorsunuz!...
Ənkəbut Suresi, 28. Ayet:
Lût’u da özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere kavmine peygamber olarak gönderdik. Hani kavmine: 'Siz, daha önce, hiçbir
milleti
n yapmadığı en büyük günahı, ayıbı, hayasızlığı yapıyorsunuz, sapık ilişkilerde bulunuyorsunuz' demişti....
Ənkəbut Suresi, 28. Ayet:
Lut da,
milleti
ne soyle demisti: «Dogrusu siz dunyalarda hic kimsenin sizden once yapmadigi bir hayasizligi yapiyorsunuz.»...
Ənkəbut Suresi, 28. Ayet:
Lut da,
milleti
ne şöyle demişti: 'Doğrusu siz dünyalarda hiç kimsenin sizden önce yapmadığı bir hayasızlığı yapıyorsunuz.'...
Ənkəbut Suresi, 28. Ayet:
Lût'u da (gönderdik). O, kavmine demişti ki: Gerçekten siz, daha önce hiçbir
milleti
n yapmadığı bir hayâsızlığı yapıyorsunuz!...
Ənkəbut Suresi, 28. Ayet:
Lut'u da gönderdik. O kavmine demişti ki: «Gerçekten siz, daha önce hiçbir
milleti
n yapmadığı bir hayasızlığı yapıyorsunuz!»...
Ənkəbut Suresi, 29. Ayet:
"Erkeklere yaklasiyor, yol kesiyor ve toplantilarinizda fena seyler yapmiyor musunuz?»
Milleti
nin cevabi: «Dogru sozlu isen bize Allah'in azabini getir» demek oldu....
Ənkəbut Suresi, 29. Ayet:
'Erkeklere yaklaşıyor, yol kesiyor ve toplantılarınızda fena şeyler yapmıyor musunuz?'
Milleti
nin cevabı: 'Doğru sözlü isen bize Allah'ın azabını getir' demek oldu....
Ənkəbut Suresi, 36. Ayet:
Medyen halkina kardesleri suayb'i gonderdek. O, «Ey
milleti
m! Allah'a kulluk edin, ahiret gunune umut besleyin. Yeryuzunde bozgunculuk yaparak karisiklik cikarmayin» dedi....
Ənkəbut Suresi, 36. Ayet:
Medyen halkına kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. O, 'Ey
milleti
m! Allah'a kulluk edin, ahiret gününe umut besleyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın' dedi....
Səcdə Suresi, 3. Ayet:
«Onu peygamberin kendisi uydurdu» diyorlar, oyle mi? Hayir; O, senden once peygamber gonderilmemis olan bir
milleti
uyarman icin sana Rabbinden gelen bir gercektir. Belki artik dogru yolu bulurlar....
Səcdə Suresi, 3. Ayet:
Yoksa O'nu (Peygamber) uydurdu mu diyorlar?! Hayır, senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmeyen bir
milleti
uyarman için O, Rabbından (indirilen) hakkın (gerçeğin ve doğru yolun) kendisidir. Ola ki doğru yolu bulurlar....
Səcdə Suresi, 3. Ayet:
'Onu peygamberin kendisi uydurdu' diyorlar, öyle mi? Hayır; O, senden önce peygamber gönderilmemiş olan bir
milleti
uyarman için sana Rabbinden gelen bir gerçektir. Belki artık doğru yolu bulurlar....
Yasin Suresi, 5. Ayet:
(5-6) Bu, babalari uyarilmadigindan gafil kalmis bir
milleti
uyarman icin guclu ve merhametli olan Allah'in indirdigi Kuran'dir....
Yasin Suresi, 5. Ayet:
(5-6) Bu, babaları uyarılmadığından gafil kalmış bir
milleti
uyarman için güçlü ve merhametli olan Allah'ın indirdiği Kuran'dır....
Yasin Suresi, 6. Ayet:
(5-6) Bu, babalari uyarilmadigindan gafil kalmis bir
milleti
uyarman icin guclu ve merhametli olan Allah'in indirdigi Kuran'dir....
Yasin Suresi, 6. Ayet:
Babaları uyarılmayan bir
milleti
—ki onlar gaflet içindedirler— uyarman içindir....
Yasin Suresi, 6. Ayet:
(5-6) Bu, babaları uyarılmadığından gafil kalmış bir
milleti
uyarman için güçlü ve merhametli olan Allah'ın indirdiği Kuran'dır....
Yasin Suresi, 20. Ayet:
sehrin obur ucundan kosarak bir adam gelmis ve soyle demisti: «Ey
Milleti
m! Gonderilen elcilere uyun.»...