Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 50. Ayet:
Ve bir vakit sizin sebebinize denizi yardık, sizi necata çıkardık da Âli Fir'avni garkettik sizler bakıp duruyordunuz...
Ali-İmran Suresi, 42. Ayet:
Hani melekler Meryem'e şöyle demişti: "Yâ Meryem, muhakkak ki Allâh seni saflaştırıp (hakikatini hissettirip) seçti, seni (şirk - ikilik necasetinden) tertemiz kıldı ve dünyadaki (o çağdaki) bütün kadınlardan üstün kıldı!"...
Ali-İmran Suresi, 185. Ayet:
Her nefis ölümü tadıcıdır. Ve şüphe yok sizlere ecirleriniz Kıyamet gününde ödenecektir. Artık kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete girdirilirse
necâ
t bulmuş olur. Ve dünya hayatı ise bir aldatıcı metadan başka değildir....
Əraf Suresi, 64. Ayet:
Bunun üzerine onu tekzib ettiler, biz de kendisini ve ma'iyyetinde iyman edenleri gemide
necâ
ta erdirdik de âyetlerimizi tekzib edenleri garkeyledik, çünkü bunlar basıyretleri körelmiş bir kavm idiler...
Əraf Suresi, 72. Ayet:
Bunun üzerine kendisini ve ma'iyyetindekileri mahza tarafımızdan bir rahmet ile
necâ
ta erdirdik de o âyetlerimizi tekzib edib iyman etmiyenlerin kökünü kestik...
Əraf Suresi, 165. Ayet:
Vaktaki artık edilen nasıhatleri unuttular, o kötülükten nehy edenleri necata çıkarıb o zulm edenleri yaptıkları fısklar sebebiyle şiddetli bir azâba giriftar ettik...
Əraf Suresi, 165. Ayet:
Vaktâ ki onlar hatırlandırıldıklarını unuttular, kötülükten nehyedenleri
necâ
ta nâil ettik ve zulmedenleri de yapar oldukları fısklar sebebiyle şiddetli bir azap ile yakaladık....
Tövbə Suresi, 20. Ayet:
O zâtlar ki, imân ettiler ve muhâcerette bulundular ve Allah Teâlâ'nın yolunda mallarıyla, nefisleriyle cihada atıldılar. İnd-i İlâhide dereceleri pek büyüktür. Ve işte
necâ
ta erenler de onlardır....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah Teâlâ imân sahibi olan erkeklere ve kadınlara içinde ebedîyen kalıcılar olmak üzere altlarından ırmaklar akar cennetler ve Adn cennetlerinde pâk ikâmetgâhlar vaad buyurmuştur. Ve Allah Teâlâ tarafından olan bir rıza ise, daha büyüktür. İşte en büyük
necâ
t da budur....
Tövbə Suresi, 89. Ayet:
Allah Teâlâ onlar için altından ırmaklar akar cennetler hazırlamıştır. Orada ebedîyen kalıcılardır. İşte en büyük
necâ
t budur....
Tövbə Suresi, 100. Ayet:
Muhacirler ile Ensârdan ilk evvel (İslâmiyet'i kabul ile başkalarına) sabkedenler ve (onlara) ihsan ile tâbi olanlar var ya! Allah Teâlâ onlardan razı oldu, onlar da O'ndan razı oldular. Ve onlar için altından ırmaklar cereyan eden cennetler hazırladı. İçlerinde ebedîyyen baki olacaklardır. İşte bu, en büyük bir
necâ
ttır....
Yunus Suresi, 64. Ayet:
Onlar için dünya hayatında da ve ahirette de (tam bir) müjde vardır. Allah Teâlâ'nın kelimeleri için değişmek yoktur.İşte en büyük
necâ
t budur....
Yunus Suresi, 73. Ayet:
Bunun üzerine yine onu tekzib ettiler. Biz de onu ve beraberindekileri gemide
necâ
te çıkarıb bunları Yer yüzünün halifeleri kıldık, âyetlerimizi tekzib edenleri ise gark ettik, bak işte inzâr olunanların âkibeti nasıl oldu...
Yunus Suresi, 73. Ayet:
Yine o'nu tekzîp ettiler. Biz de O'nu ve O'nunla beraber gemide bulunanları
necâ
ta erdirdik ve onları halifeler kıldık. Bizim âyetlerimizi tekzîp edenleri de gark ettik. Artık bak! Korkutulmuş olanların akıbetleri nasıl oldu?...
Yunus Suresi, 92. Ayet:
'(Ey Fir'avun!) Bugün artık senin (boğulan) cesedine necat (kurtuluş) vereceğiz(sâhile atacağız) ki arkandan gelenlere bir ibret olasın!' Ve şübhesiz ki insanların çoğu, âyetlerimizden gerçekten gafil kimselerdir....
Yunus Suresi, 103. Ayet:
Sonra Biz peygamberlerimizi ve imân etmiş olanları kurtarırız. Böylece Bizim üzerimize bir haktır ki, mü'minleri
necâ
ta erdiririz....
Hud Suresi, 58. Ayet:
Emrimiz gelince Hûd'u ve onunla berâber bulunan inanmış kişileri, bizden bir rahmet olarak kurtardık ve onlara ağır bir azaptan necat verdik....
Hud Suresi, 66. Ayet:
Emrimiz gelince Sâlih'i ve onunla berâber bulunan inananları, bir rahmet olarak kurtardık ve o günün horluğundan necat verdik onlara. Şüphe yok ki Rabbin, çok kuvvetlidir, o, pek üstündür....
Hud Suresi, 66. Ayet:
Vaktâ ki emrimiz geldi, Sâlih'i ve O'nunla beraber imân etmiş olanları Bizden bir rahmet sebebiyle
necâ
ta erdirdik, hem de o günün mezelletinden (kurtardık). Şüphe yok ki çok kuvvetli, çok izzet sahibi olan, ancak senin o Rabbindir....
Hud Suresi, 94. Ayet:
Vaktâ ki emrimiz geldi. Şuayb'ı ve O'nunla beraber imân etmiş olanları Bizden bir rahmet ile
necâ
ta erdirdik ve zulmetmiş olanları ise bir korkunç gürültü yakaladı. Artık yurtlarında çökekalmışlar olarak sabahladılar....
Yusif Suresi, 42. Ayet:
Ve o ikisinden
necâ
ta ereceğini sanmış olduğuna dedi ki: «Beni efendinin yanında yâd et.» Fakat efendisine yâd etmeyi ona şeytan unutturdu ve artık zindanda senelerce kalıverdi....
Yusif Suresi, 45. Ayet:
Ve kâlellezî
necâ
minhumâ veddekere ba’de ummetin ene unebbiukum bi te’vîlihî fe ersilûn(ersilûni)....
Yusif Suresi, 45. Ayet:
1.
ve kâle
: ve dedi
2.
ellezî
necâ
: kurtulan kimse
3.
min humâ
: ikisinden
4.
ve inne-hâ
: ve sonradan (unutmuşk...
Yusif Suresi, 110. Ayet:
Nihayet Peygamberler ümidlerini kesecek hale geldikleri ve onlar yalana çıkarıldılar zannettikleri vakıt onlara nusratımız geldi de dilediklerimiz necata irdirildi, mücrimler güruhundan ise azâbımız giri döndürülmez...
Yusif Suresi, 110. Ayet:
Nihâyet o peygamberlerin ye'se düştükleri ve kendilerinin hakikaten yalana çıkarıldıklarını zanneyledikleri zaman onlara nusretimiz geliverdi. Artık dilediğimiz kimseler
necâ
ta erdirildi ve mücrimler olan kavimden ise azabımız geri döndürülmeyecektir....
Rəd Suresi, 18. Ayet:
Rablarının emrine icabet edenlere daha güzeli var, ona icabet etmiyenler ise Arzda bulunanın cemiisi bir misli de beraber kendilerinin olsa, hepsini fidyei necat olarak verirlerdi, işte onlar, hisabın kötüsü onlar içindir, me'vaları da Cehennemdir, ve o, ne fena yataktır...
Rəd Suresi, 29. Ayet:
O kimseler ki, imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular, fevz-ü
necâ
t onlara, dönüp gidilecek güzel bir yurd da onlara....
Kəhf Suresi, 58. Ayet:
Hem o mağrifeti çok rahmet sahibi rabbın onları kesibleriyle derhal muâhaze ediverecek olsa idi haklarında azâbı elbette ta'cil buyururdu, fakat onlar için bir mîy'âd vardır ki o gelince hiç bir çare-i necat bulamazlar...
Kəhf Suresi, 58. Ayet:
Ve Rabbin, mağfireti pek ziyâdedir, rahmet sahibidir. Eğer onları kazandıkları sebebiyle muaheze edecek olsa elbette onlar için azabı tacil ederdi. Fakat onlar için vaadedilmiş bir zaman vardır. Onun ötesinde bir mahall-i
necâ
t bulamazlar....
Məryəm Suresi, 72. Ayet:
Sonra müttakı olanlara necat veririz de zalimleri dizleri üstü bırakırız...
Məryəm Suresi, 72. Ayet:
Sonra ittikada bulunmuş olanları
necâ
ta erdiririz. Zalimleri de orada dizleri üstüne çökmüş bir halde bırakırız....
Ənbiya Suresi, 9. Ayet:
Sonra onlara olan va'de sadık olduk da kendilerini ve dilediklerimizi necata çıkarıp müsrifleri helâk ettik...
Ənbiya Suresi, 76. Ayet:
Ve Nûh'u (da Yâd et)! O vakit ki, o evvelce niyazda bulunmuştu. Biz de O'na icabet etmiş, nihâyet O'nu da, ehlini de pek büyük bir gamdan
necâ
ta erdirmiştik....
Ənbiya Suresi, 88. Ayet:
Artık Biz de O'nun duasına icabet ettik de O'nu gamdan kurtardık ve mü'minleri de böylece
necâ
ta erdiririz....
Möminun Suresi, 111. Ayet:
«Şüphe yok ki, bugün Ben onları sabrettikleri sebebiyle mükâfaata nâil ettim, muhakkak ki
necâ
ta ermiş olanlar da onlardır, onlar.»...
Nur Suresi, 52. Ayet:
Ve her kim Allah'a ve resûlüne itaat ederse ve Allah'tan korkarsa ve O'ndan takvâ ile sakınırsa işte
necâ
t bulacak olanlar, ancak bunlardır....
Şüəra Suresi, 65. Ayet:
Musâyı ve maıyyetindekileri tamamen necata çıkardık...
Şüəra Suresi, 65. Ayet:
Ve Mûsa'yı ve O'nunla beraber olanların cümlesini
necâ
ta erdirdik....
Şüəra Suresi, 118. Ayet:
Artık benimle onların arasını nasıl ayırd edeceksen et de bana ve beraberimdeki mü'minlere necat ver...
Şüəra Suresi, 118. Ayet:
«Artık benim aram ile onların aralarını bir feth ile fethet ve benimle beraber olan mü'minleri
necâ
ta erdir.»...
Şüəra Suresi, 119. Ayet:
Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri o dolu gemide necata çıkardık...
Şüəra Suresi, 119. Ayet:
Binaenaleyh O'nu ve O'nunla beraber dolmuş gemide bulunanları
necâ
ta erdirdik....
Şüəra Suresi, 169. Ayet:
«Ya Rabbi! Beni ve ehlimi onların yapar oldukları şeylerden
necâ
ta erdir.»...
Şüəra Suresi, 170. Ayet:
Artık O'nu ve ehlini tamamen
necâ
ta erdirdik....
Nəml Suresi, 53. Ayet:
Halbuki iyman edip korunur olanları necata çıkardık...
Nəml Suresi, 53. Ayet:
Halbuki imân edip fenalıktan sakınır olanları
necâ
ta erdirdik....
Nəml Suresi, 57. Ayet:
Bunun üzerine onu ve ehlini
necâ
ta çıkardık ancak karısını kalanlardan takdir etmiştik...
Nəml Suresi, 57. Ayet:
Binaenaleyh O'nu ve bütün hanedanını
necâ
ta erdirdik, zevcesi müstesna. Onu takdirimizle azapta bâki kalanlardan kıldık....
Qəsəs Suresi, 21. Ayet:
Bunun üzerine (Hazreti Mûsa da) oradan korkar ve gözetir olarak çıktı. «Yarabbi! beni o zalimlerden olan kavimden
necâ
ta erdir» dedi....
Qəsəs Suresi, 25. Ayet:
Derken ona, o iki (kadın)dan biri, utanır bir halde yürüyerek geldi, «Muhakkak babam seni çağırıyor, bizim için sulayıvermiş olduğunun ücretini sana ödemek için» deyiverdi. Vaktâ ki (Hazreti Mûsa da) ona geldi ve ona kıssayı hikaye etti. (O zât da) dedi ki: «Korkma, o zalimler olan kavimden
necâ
ta ermiş oldun.»...
Ənkəbut Suresi, 15. Ayet:
Binnetice onu ve gemi arkadaşlarını
necâ
ta çıkardık ve o gemiyi âlemlere bir âyet kıldık...
Ənkəbut Suresi, 15. Ayet:
Fakat Biz onu ve gemi arkadaşlarını
necâ
ta erdirdik ve onu (O hadiseyi) âlemler için bir ibret kıldık....
Ənkəbut Suresi, 33. Ayet:
Ve o vakit ki, elçilerimiz Lût'a geldi. Onlar ile kederlendi ve onlar sebebiyle takatı darlaştı. Ve dediler ki: «Korkma ve mahzûn olma, şüphe yok ki, seni ve ehlini
necâ
ta erdireceğiz, yalnız zevcen müstesna. O geride kalanlardan oldu.»...
Zümər Suresi, 61. Ayet:
Korunan müttekıyleri ise Allah muradlarınca necata çıkarır, onlara fenalık dokunmaz ve onlar değildir mahzun olacaklar...
Zümər Suresi, 61. Ayet:
Ve Allah, ittikada bulunmuş olanları calib-i felâh olan amelleri sebebiyle
necâ
ta erdirir, onlara kötülük dokunmaz ve onlar mahzun da olmazlar....
Mömin Suresi, 9. Ayet:
«Bir de onları (bu dünyâda) her türlü fenalıklardan koru. Sen kimi kötülüklerden korursan o gün muhakkak ki onu rahmet (ine mazhar) etmişsindir». Bu, en büyük necat ve seâdetin ta kendisidir. ...
Mömin Suresi, 9. Ayet:
Ve onları kötülüklerden koru ve her kimi o gün kötülüklerden korur isen ona muhakkak ki rahmet etmiş olursun ve işte büyük
necâ
t budur....
Mömin Suresi, 41. Ayet:
Ve yâ kavmi mâ lî ed’ûkum ilen
necâ
ti ve ted’ûnenî ilen nâr(nâri). ...
Mömin Suresi, 41. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
yâ
: ey
3.
kavmi
: kavmim
4.
mâ lî
: benim için nasıl (bir hal ki)
Mömin Suresi, 41. Ayet:
«Ve ey kavmim! Benim için ne var ki, ben sizi
necâ
ta dâvet ediyorum ve siz beni ateşe dâvet ediyorsunuz?»...
Fussilət Suresi, 18. Ayet:
Ve imân etmiş ve ittikâda bulunur olmuş olanları ise
necâ
ta erdirdik....
Duxan Suresi, 57. Ayet:
Rabbinden bir ihsan olarak. İşte budur, o pek büyük
necâ
t....
Fəth Suresi, 5. Ayet:
Tâ ki, mü'min olan erkekleri ve imânlı olan kadınları altlarından ırmaklar akar cennetlere, içlerinde ebedî kalıcılar olmak üzere girdirsin ve onlardan günahlarını setr buyursun ve bu ise Allah indinde pek büyük bir
necâ
t olmuştur....
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Biz gönderdik üzerlerine taşlar yağdıran, yalnız Lûtun ailesini necata çıkardık bir seher....
Hədid Suresi, 12. Ayet:
O gün mü'minleri, ve mü'mineleri göreceksin ki, nûrları önlerinde ve sağ taraflarından koşar. (Onlara denilecektir ki:) Bugün sizin müjdeniz cennetlerdir ki, onların altlarından ırmaklar cereyan eder, içlerinde ebedîyyen kalıcılarsınız, işte bu, en büyük bir
necâ
ttır....
Hədid Suresi, 15. Ayet:
İşte bugün ne sizden (ey münafıklar), ne de (zaahiren ve baatınen) küfredenlerden hiçbir fidye (-i necat) alınmaz. Sığınacağınız yer ateşdir, size yaraşan odur. O, ne kötü gidiş yeridir! ...
Hədid Suresi, 15. Ayet:
Artık bugün ne sizden (ey ehl-i nifak) ne de kâfir olan kimselerden fidye-i
necâ
t kabul edilmez. Sizlerin sığınacağınız yer, cehennemdir. Sizin için evlâ olan odur. Ve (O) ne kötü gidiş mahallidir!»...
Mücadilə Suresi, 22. Ayet:
Allah'a ve ahiret gününe imân eden hiçbir kavmi bulamazsın ki, Allah'a ve Resûlüne muhalefet eder kimseleri sevsinler. Velev ki babaları veya oğulları veya kardeşleri veya kabileleri olsunlar. Onlar o zâtlardır ki, (Allah) Onların kalblerinde imân yazmıştır. Ve onları kendisinden bir ruh ile teyid etmiştir ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere girdirecektir. Oralarda ebedîyyen kalıcılardır. Allah onlardan razı olmuştur, (onlar da) O'ndan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah'ın fırkasıdır...
Cümə Suresi, 10. Ayet:
Sonra namaz kılınmış olunca da artık yeryüzünde dağılın ve Allah'ın fazlından nâsip (arayın) ve Allah'ı çokça zikredin, tâ ki
necâ
ta erebilesiniz....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
O gün ki sizi toplanma günü için toplayıverir, işte o bir Tegâbün (bir kâr ve zarar) günüdür. Ve her kim Allah'a imân eder ve sâlih amellerde bulunursa onun günahlarını yarlığar ve altlarından ırmaklar akan cennetlere orada ebedîyyen kalıcılar olmak üzere girdirir. İşte en büyük
necâ
t odur....
Təhrim Suresi, 11. Ayet:
Allah, iyman edenlere de Firavnin hatununu bir mesel yaptı: O vakıt o hatun demişti ki: Ya rabbi! Nezdi ülûhiyyetinde benim için cennette bir ev yap ve beni Firavn'den ve onun amelinden kurtar, beni o zalimler kavmından necate çıkar!...
Haqqə Suresi, 11. Ayet:
(11-12) Şüphe yok ki, su taştığı zaman sizi o akan gemiye Biz yükledik. Onu (o
necâ
tı) sizin için bir ibret kılmamız için ve hıfzeden kulakların onu anlamaları için (öyle yaptık)....
Haqqə Suresi, 12. Ayet:
(11-12) Şüphe yok ki, su taştığı zaman sizi o akan gemiye Biz yükledik. Onu (o
necâ
tı) sizin için bir ibret kılmamız için ve hıfzeden kulakların onu anlamaları için (öyle yaptık)....
Məaric Suresi, 13. Ayet:
(13-14) Ve kendisini barındıran aşiretini (feda etsin). Ve yeryüzünde kim var ise, cümlesini fidye-i
necâ
t olarak versin de (sonra) bu fedakarlığı kendisini kurtarsın....
Məaric Suresi, 14. Ayet:
(13-14) Ve kendisini barındıran aşiretini (feda etsin). Ve yeryüzünde kim var ise, cümlesini fidye-i
necâ
t olarak versin de (sonra) bu fedakarlığı kendisini kurtarsın....
Nəbə Suresi, 31. Ayet:
Muhakkak ki, muttakîler için
necâ
t bulacak bir yer vardır....
Hud Suresi, 116. Ayet:
Şimdi sizden evvelki karnlardan bakıyye sahipleri Yer yüzünde fesaddan nehyeder olsalardı; lâkin onlardan necata irdirdiğimiz pek az kimselerden başka yok, o zulmetmekte bulunanlar ise şımartıldıkları refahın ardına düştüler ve hep mücrim oldular...
Hud Suresi, 116. Ayet:
Sizden evvelki asırlarda yeryüzünde fesattan nehyeder bir kısım fazilet sahipleri bulunmalı değil miydi? Ancak onlardan
necâ
ta erdirdiğimiz bir azı müstesna, ve o zulmedenler ise kendilerinin içinde bulundukları refaha (dünya varlığına) uydular ve günahkâr kimseler oldular....
Saffat Suresi, 133. Ayet:
(133-134) Ve muhakkak, Lût da elbette gönderilmiş peygamberlerdendir. O vakit O'nu ve ehlini
necâ
ta erdirdik....
Saffat Suresi, 134. Ayet:
(133-134) Ve muhakkak, Lût da elbette gönderilmiş peygamberlerdendir. O vakit O'nu ve ehlini
necâ
ta erdirdik....
Qələm Suresi, 35. Ayet:
E fe necalul muslimîne kel mucrimîn(mucrimîne)....