Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Göydə bürclər yaradan, orada bir çıraq (günəş) və
nurlu
ay xəlq edən Allah çox ucadır!...
Yunus Suresi, 5. Ayet:
Günəşi
nurlu
, ayı
nurlu
edən, illərin sayını və hesabını biləsiniz deyə, məsafələri təyin edən Odur. Allah bunları ancaq haqq olaraq yaratmışdır. O, ayələrini bilən bir qövm üçün müfəssəl izah edir....
Əhzab Suresi, 51. Ayet:
İstədiyinizi təxirə salıb, istədiyinizi özünüzlə apara bilərsiniz. Onların qoyub getdikləri şeylərdən istədiyinizi özünüzlə götürməyin eybi yoxdur. Bu ən uyğundur. Bu, onların gözlərinin
nurlu
olması, qəmgin olmaması və onlara verdiyin şeydən razı qalması üçün ən münasibdir. Allah sizin qəlblərinizdə olanı bilir. Allah Biləndir, Rəhmlidir....
Yunus Suresi, 5. Ayet:
Günəşi işıqlı (parlaq), ayı
nurlu
edən, illərin sayını və hesabı biləsiniz deyə, ay üçün mənzillər müəyyən edən məhz Odur. Allah bunları ancaq haqq olaraq yaratdı. O, ayələrini anlayıb bilən bir tayfa üçün belə müfəssəl izah edər!...
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Səmada bürclər yaradan, orada bir çıraq (günəş) və
nurlu
ay vücuda gətirən (Allah) nə qədər (uca, nə qədər) uludur!...
Əhzab Suresi, 46. Ayet:
(Biz səni) Allahın izni ilə Ona tərəf çağıran və
nurlu
bir çıraq olaraq göndərdik!...
Furqan Suresi, 72. Ayet:
Onlar, yalan yere tanıklık etmezler. Boş ve anlamsız bir şeyle karşılaştıkları zaman, o
nurlu
ve erdemlice oradan uzaklaşırlar....
Bəqərə Suresi, 61. Ayet:
Hani siz: 'Ya Mûsâ, tek çeşit yemeğe asla katlanmayacağız. Bizim için, yaratan, yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden Rabbine dua ederek iste. Yerin bitirdiği yenilebilecek bitkilerden, sebzesinden, hıyarından acurundan, kabağından, tahılından, sarmısağından, mercimeğinden, soğanından çıkarsın.' demiştiniz de Mûsâ: 'Daha hayırlı ve o
nurlu
olan bu yaşadığımız hayatı bırakarak, aşağılandığınız bir hayata mı dönmek istiyorsunuz? Mısır’a inin, orada sizin ...
Bəqərə Suresi, 61. Ayet:
Ve bir zamanlar yine size: "Ey Musa, doğrusu biz bir çeşit yiyecekle yetinemeyiz, öyleyse Rabbine dua et de bize topraktan yetişen ürünler, sebze, salatalık, sarımsak, mercimek, soğan (gibi ürünler) çıkarsın" demiştiniz. (Musa): "Daha hayırlı (ve o
nurlu
) olan durumu daha aşağılık olanla mı değiştirmek istiyorsunuz? O halde, utanç içinde Mısır'a dönün; orada istediğiniz şeylere kavuşabilirsiniz!" demişti. Böylece, onlara yoksulluk, düşkünlük damgası vuruldu ve Allah'ın gazabına uğradılar. Bütün b...
Bəqərə Suresi, 209. Ayet:
Size bunca beyyineler geldikten sonra yine kayarsanız eyi bilin ki Allah çok o
nurlu
bir hakîmdir...
Bəqərə Suresi, 209. Ayet:
Sizlere bunca açık deliller geldikten sonra yine kayarsanız iyi biliniz ki, Allah çok o
nurlu
bir hikmet sahibidir....
Bəqərə Suresi, 273. Ayet:
ALLAH yolundaki çalışmasından ötürü özgürlükleri kısıtlanarak göç etme imkanından yoksun bırakılmış ihtiyaç sahiplerine verin. Onları tanımayanlar, o
nurlu
tavırlarından ötürü onları zengin sanır. Onları yüzlerinden tanırsın. Halktan yardım dilenmezler. Ettiğiniz her iyiliği ALLAH bilir....
Ali-İmran Suresi, 39. Ayet:
Tapınakta durmuş namaz kılıyorken melekler ona, 'ALLAH seni, ALLAH'ın Sözünü doğrulayacak, o
nurlu
, iffetli ve erdemli bir peygamber olan Yahya ile müjdeliyor,' diye seslendiler....
Ali-İmran Suresi, 45. Ayet:
Hani Melekler, dediler ki: "Meryem, doğrusu Allah kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir. Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih'tir. O, dünyada ve ahirette 'seçkin, o
nurlu
, saygındır' ve (Allah'a) yakın kılınanlardandır.."...
Ali-İmran Suresi, 45. Ayet:
Hani melekler, dediler ki; "Meryem, doğrusu Tanrı kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir. Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih'dir. O, dünyada ve ahirette 'seçkin, o
nurlu
, saygındır' ve (Tanrı'ya) yakın kılınanlardandır.."...
Ali-İmran Suresi, 45. Ayet:
Hani Melekler, dedi ki: «Meryem, doğrusu Allah, kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir. Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih'tir. O, dünyada da, ahirette de 'seçkin, o
nurlu
, saygın' ve (Allah'a) yakın kılınanlardandır.»...
Ali-İmran Suresi, 184. Ayet:
1.
fe in kezzebûke
: artık seni yalanlarlarsa
2.
fe kad kuzzibe
: oysa, halbuki, öyle ki yalanlanmıştı
3.
rusulun
: resûller, elçiler
4.
Ali-İmran Suresi, 184. Ayet:
Artık seni yalanlarlarsa (üzülme), halbuki, senden önceki, açık belgeler, yazılı sayfalar ve
nurlu
kitaplar getiren resûller de yalanlanmıştı....
Ali-İmran Suresi, 184. Ayet:
Onlar, seni yalanladılarsa; senden önce açık deliller olarak; kutsal bilgilerle,
nurlu
- aydınlatıcı bilgilerle gelmiş Rasûlleri de yalanlamışlardı....
Ali-İmran Suresi, 184. Ayet:
(Rasûlüm), şimdi seni tekzip ettilerse (yalanladılarsa), senden önce o açık mûcizeleri, hikmetli sahifeleri ve
nurlu
kitabı getiren peygamberler de tekzip olundu....
Ali-İmran Suresi, 184. Ayet:
Şimdi seni tekzib ettilerse senden evvel de bir çok Resuller tekzib olundu ki o beyyineler ve o hikmetli sahifeler, ve o
nurlu
kitab ile gelmişlerdi...
Ali-İmran Suresi, 184. Ayet:
Şimdi seni yalanladılarsa, senden önce de o apaçık delillerle o hikmetli sayfalarla ve o
nurlu
kitapla gelmiş olan bir çok peygamberler yalanlandı....
Ali-İmran Suresi, 184. Ayet:
Seni yalanladılarsa senden önce açık mucizeler, sahifeler ve
nurlu
kitabı getirenler de yalanlanmıştı....
Ali-İmran Suresi, 184. Ayet:
İmdi seni tekzîp ederlerse şüphe yok senden evvel de peygamberler tekzîp olunmuşlardı ki, beyyineler ile, hikmet dolu sahifeler ve nûrlu kitap ile gelmişlerdi....
Ali-İmran Suresi, 184. Ayet:
Eğer onlar senin nübüvvetini yalan saydılarsa, üzülme! Zaten senden önce açık deliller, mûcizeler, sahîfeler ve
nurlu
kitaplar getiren nice resullere de yalancı denilmişti....
Ali-İmran Suresi, 184. Ayet:
Onlar seni yalanladılarsa, senden önce de apaçık delillerle, hikmet dolu sayfalar ve
nurlu
kitaplarla gelen nice peygamberler de yalanlanmıştı....
Nisa Suresi, 31. Ayet:
Size yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin kusurlarınızı örteriz ve sizi 'o
nurlu
-üstün' bir makama sokarız....
Nisa Suresi, 31. Ayet:
Büyük yasaklardan kaçınırsanız günahlarınızı örter ve sizi o
nurlu
bir girişle kabul ederiz...
Nisa Suresi, 31. Ayet:
Eğer size yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız, küçük günahlarınızı bağışlar ve sizi o
nurlu
bir konuta yerleştiririz....
Nisa Suresi, 31. Ayet:
Size yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin kusurlarınızı örteriz (keffir) ve sizi 'o
nurlu
-üstün' bir makama sokarız....
Nisa Suresi, 31. Ayet:
Size yasaklananların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin kusurlarınızı örteriz ve sizi o
nurlu
ve üstün bir makama girdiririz....
Nisa Suresi, 31. Ayet:
Size yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin kusurlarınızı örteriz ve sizi 'o
nurlu
-üstün' bir makama sokarız....
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve o
nurlu
durlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir....
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı alçak gönüllü (şefkatli), kâfirlere karşı o
nurlu
ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar (hiçbir kimsenin kınamasına aldırmazlar). Bu, Allah'ın, dilediğine verdiği lütfudur. Allah'ın lütfu ve ilmi geniştir....
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Ey iman edenler. . . Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allâh (onun yerine) öyle bir topluluk getirir ki, (O) onları sever, (onlar da) O'nu severler. . . İman edenlere karşı alçak gönüllü, hakikati inkâr edenlere karşı o
nurlu
durlar. (Onlar) hiçbir kınayanın kınamasından korkmaksızın, Allâh uğruna mücahede ederler. . . Bu Allâh'ın fazlıdır ki, onu dilediğine verir. . . Allâh Vasi'dir, Aliym'dir....
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Ey iman nimetine kavuşanlar, sizden kimler dininden döner, şerîatından vazgeçer, medeniyetini terkeder, yaratılışına uygun değerlerin yaşandığı hayatî yoldan saparsa Allah onların yerine, sevdiği ve kendisini seven, mü’minlere karşı alçak gönüllü, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlere karşı o
nurlu
ve İslâm’ın izzetine sahip, başları dik, kudretli, hükümran bir kavim getirecektir. Onlar,...
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, kendisinin onları sevdiği onların da kendisini sevdiği, mü'minlere karşı alçakgönüllü, kâfirlere karşı o
nurlu
ve güçlü, Allah yolunda cihad eden ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmayan bir topluluk getirecektir. Bu Allah'ın bir lütfudur ki, onu dilediğine verir. Allah'ın lütfu ve nimeti geniştir, O bilendir....
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Ey iman edenler, içinizden kim dininden geri döner (irtidat eder)se, Allah (yerine) kendisinin onları sevdiği, onların da kendisini sevdiği, mü'minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı ise 'güçlü ve o
nurlu
', Allah yolunda cihad eden ve kınayıcının kınamasından korkmayan bir topluluk getirir. Bu, Allah'ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir....
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Ey iman edenler! İçinizden kim dininden dönerse, şunu bilsin: Allah onun yerine öyle bir kavim getirecek ki, Allah onları sever; onlar da Allah’ı severler, müminlere karşı yumuşak gönüllü, kâfirlere karşı o
nurlu
ve başları yukardadır; Allah yolunda mücadele ederler, dil uzatanın kınamasından korkmazlar. İşte bu, Allah’ın ihsanıdır. Onu dilediği kimseye verir. Allah’ın ihsânı geniştir, her şeyi bilendir....
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı alçak gönüllü (şefkatli), kâfirlere karşı o
nurlu
ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar (hiçbir kimsenin kınamasına aldırmazlar). Bu, Allah'ın, dilediğine verdiği lütfudur. Allah'ın lütfu ve ilmi geniştir....
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, bilsin ki Allah yakında öyle bir toplum getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah'ı severler; müminlere karşı yumuşak, kâfirlere karşı da o
nurlu
ve şiddetlidirler; Allah yolunda mücahede eder, hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. Bu, Allah'ın bir lütfudur, onu dilediğine verir. Allah, geniş ihsan sahibidir, her şeyi çok iyi bilendir....
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Ey müminler, içinizden kim dininden dönerse bilsin ki, yakında Allah öyle bir grup ortaya çıkaracak ki, Allah onları sevdiği gibi onlar da O'nu severler, bunlar müminlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı o
nurlu
davranırlar, Allah yolunda cihad ederler, hiç kimsenin yergisinden ve kınamasından çekinmezler. Bu Allah'ın bağışıdır, onu dilediğine verir. Allah'ın lütfu geniştir, O herşeyi bilir....
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Ey inananlar, içinizden kim dininden geri döner (irtidat eder)se, Tanrı (yerine) kendisinin onları sevdiği, onların da kendisini sevdiği, inançlılara karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı ise 'güçlü ve o
nurlu
', Tanrı yolunda cihad eden ve kınayıcının kınamasından korkmayan bir topluluk getirir. Bu, Tanrı'nın bir fazlıdır, onu dilediğine verir. Tanrı (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir....
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Ey îman edenler, içinizden kim dininden dönerse Allah — mü' minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı o
nurlu
ve zorlu, kendisinin onları seveceği, onların da kendisini seveceği — bir kavm getirir ki onlar Allah yolunda savaşırlar ve hiç bîr kınayanın kınamasından (dedi kodusundan) çekinmezler. Bu, Allahın lutf-ü inayetidir ki onu kime dilerse ona verir. Allah ihsanı bol olan, en çok bilendir. ...
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Siz ey imana ermiş olanlar! Eğer imanınızı kaybederseniz, Allah, zaman içinde (sizin yerinize) Onun sevdiği ve Onu seven insanlar geçirecektir; müminlere karşı alçak gönüllü, hakikati inkar edenlere karşı o
nurlu
; Allah yolunda üstün çaba gösteren ve kendilerini kınayabilecek kimselerin kınamasından korkmayan (insanlar): Bu, Allahın dilediğine bağışladığı lütfudur. Allah (lütfunda) sınırsızdır ve her şeyi bilendir....
Maidə Suresi, 54. Ayet:
-Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki ), Allah (onların yerine) sevdiği bir toplum getirir. Onlar da Allah’ı severler. Müminlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı o
nurlu
, Allah yolunda cihat eder ve kınayıcıların kınamasından korkmazlar, işte bu, Allah’ın dilediğine verdiği bol nimetidir. Allah kuşatandır, bilendir....
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse bilsin ki,Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allahı severler. Onlar müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı o
nurlu
ve zorludurlar. Allah yolunda mücahede eder ve bu hususta dil uzatan hiçbir kimsenin ayıplamasından korkmazlar. İşte bu, Allah’ın öyle bir lütfudur ki dilediğine verir. Allah vâsi ve alîmdir (ihsanı boldur, her şeyi hakkıyla bilir)....
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Ey inananlar, sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allâh, yakında öyle bir toplum getirecek ki (O) onları sever, onlar da O'nu severler. Mü'minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı o
nurlu
ve şiddetlidirler. Allâh yolunda cihâd ederler, hiçbir kınayıcının kınamasından korkmazlar. Bu, Allâh'ın bir lutfudur, onu dilediğine verir. Allâh'(ın lutfu) geniştir, (O), bilendir....
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Ey iman edenler, içinizden kim dininden geri döner(irtidat eder) se, Allah (yerine), kendisinin onları sevdiği, onların da kendisini sevdiği, mü'minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı ise 'güçlü ve o
nurlu
,' Allah yolunda cihad eden ve kınayıcının kınamasından korkmayan bir topluluk getirir. Bu, Allah'ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir....
Tövbə Suresi, 128. Ayet:
Yemin olsun, içinizden size o
nurlu
bir resul gelmiştir. Sizi rahatsız eden şey onu da üzer. Çok düşkündür size. Müminlere ise daha şefkatli, daha merhametlidir....
Yunus Suresi, 5. Ayet:
Gunesi isikli ve ayi
nurlu
yapan; yillarin sayisini ve hesabi bilmeniz icin, aya konak yerleri duzenleyen O'dur. Allah bunlari ancak gercege gore yaratmistir; bilen millete ayetleri uzun uzadiya acikliyor....
Yunus Suresi, 5. Ayet:
Güneşi ışıklı ve ayı
nurlu
yapan; yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için, aya konak yerleri düzenleyen O'dur. Allah bunları ancak gerçeğe göre yaratmıştır; bilen millete ayetleri uzun uzadıya açıklıyor....
Yunus Suresi, 93. Ayet:
İsrail oğullarına o
nurlu
bir yer bağışladık ve onlara güzel rızıklar verdik. Fakat, kendilerine ilim geldikten sonra ayrılığa düştüler. Rabbin, diriliş günü, ayrılığa düştükleri konuda aralarında hüküm verecektir...
Hud Suresi, 5. Ayet:
Bak onlar O'ndan gizlenmek için göğüslerini büküyorlar! Evet, ama onlar örtülerine bürünürlürken, Allah onların neyi gizlediklerini ve neyi açığa vurduklarını bilir çünkü O bütün sinelerin özünü bilir!...
Hud Suresi, 66. Ayet:
Emrimiz gelince Salih’i ve beraberindeki müminleri, katımızdan bir rahmet ile o günün aşağılatıcı azabından kurtardık. Kuşkusuz Rabbin, güçlüdür, o
nurlu
dur....
Hud Suresi, 92. Ayet:
Dedi: "Ey toplumum! Sizce kabilem Allah'tan daha mı güçlü ve o
nurlu
! Allah'ı arkanıza atıp dışlanmış hale getirdiniz. Rabbim, yapıp ettiklerinizi çepeçevre kuşatmıştır."...
İsra Suresi, 70. Ayet:
Gerçek şu ki, Biz Ademoğullarını üstün ve o
nurlu
kıldık; karada ve denizde onların ulaşımını sağladık; temiz besinlerle onları rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın pek çoğundan üstün tuttuk:...
İsra Suresi, 79. Ayet:
Fazladan bir kredi olarak geceleyin meditasyonda bulun ki Rabbin seni o
nurlu
bir makama yükseltsin...
Kəhf Suresi, 34. Ayet:
Adamın başka bir geliri de vardı. Bu yüzden, arkadaşlarıyla konuştuğu bir sırada ona şöyle demişti: "Ben, malca senden zengin, insan unsuru bakımından da güçlü ve o
nurlu
yum."...
Məryəm Suresi, 50. Ayet:
Onlara rahmetimizden verdik. Onlara, doğru ve o
nurlu
bir dil bağışladık....
Məryəm Suresi, 85. Ayet:
Allah'tan yana sorumluluk bilinci taşıyanları, o
nurlu
konuklar olarak O sınırsız rahmet Sahibi'nin huzurunda topladığımız Gün,...
Taha Suresi, 22. Ayet:
1.
vadmum
: ve koy
2.
yede-ke
: elini
3.
ilâ cenâhı-ke
: yan tarafına
4.
tahruc
: çıkar
...
Taha Suresi, 22. Ayet:
Elini, (koynunun) yan tarafına koy (sok). Başka bir âyet (mucize) olarak, kusursuz (lekesiz) ve beyaz (
nurlu
) olarak çıkar....
Ənbiya Suresi, 26. Ayet:
'Rahman bir çocuk edindi,' dediler. O yücedir. Oysa onlar o
nurlu
kullardır....
Ənbiya Suresi, 26. Ayet:
Müşrikler «Rahman olan Allah evlat edindi» dediler. Haşa! O böyle bir şeyden münezzehtir. Tersine melekler, o
nurlu
kullardır....
Həcc Suresi, 8. Ayet:
Ve insanlardan (öyle) kimseler vardır ki; bir ilme, bir hidayetçiye ve
nurlu
(aydınlatıcı) bir kitaba sahip olmaksızın Allah hakkında mücâdele eder....
Həcc Suresi, 18. Ayet:
Göklerdeki ve yerdeki akıllı ve sorumlu varlıklar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların çoğu Allah’a secde ediyor, görmüyor musun? Birçoğu da hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahipken, sana ve Kur’ân’a itibar etmedikleri için gerekçeli olarak azâbı hak etmiştir. Allah kimi hor ve hakir kılarsa, alçaltırsa, artık onu o
nurlu
, şerefli, mutlu hale getirecek kimse yoktur. Allah, sünnetinin, düzeninin yasalarını koyuyor; yasalarını, iradesinin tecellisine uygun icraya devam...
Həcc Suresi, 18. Ayet:
Göklerde ve yerde bulunan kimselerin, güneşin, ayın, yıldızların, dağların, ağaçların, hayvanların ve insanlardan bir çok kişinin ALLAH'a secde ettiklerini (boyun eğdiklerini) görmez misin? Bir çok kişi de azabı hakketmiştir. ALLAH'ın alçalttığını hiç kimse o
nurlu
kılamaz. ALLAH dilediğini yapar....
Həcc Suresi, 50. Ayet:
İman edip iyi ameller işleyenler için bağışlanma ve o
nurlu
rızık vardır....
Nur Suresi, 26. Ayet:
Kötü kadınlar, kötü erkeklere ve kötü erkekler, kötü kadınlara yakıştıkları gibi, temiz kadınlar, temiz erkeklere ve temiz erkekler, temiz kadınlara yakışırlar. Temizler, kötülerin kendilerine yönelik dedikodularından uzaktırlar. Bunları, Allah'ın bağışlayıcılığı ve o
nurlu
rızık beklemektedir....
Nur Suresi, 28. Ayet:
Eğer kapısını çaldığında evde hiç kimse yoksa size izin verilmedikçe içeriye girmeyiniz. Eğer size «geri dönün» denirse geri dönünüz. Böylesi, sizin için daha o
nurlu
bir harekettir. Hiç kuşkusuz Allah, ne yaparsanız onu bilir....
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Gökte burçları var eden, onların içinde bir çerağ (güneş) ve
nurlu
bir ay barındıran Allah, yüceler yücesidir....
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Gökte burçlar kılan, onların içinde bir aydınlık ve
nurlu
bir ay vareden (Allah) ne yücedir....
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Ne yücedir O Allah ki, gökte burçlar (gezegenler) yaratmış ve içerisine bir kandil (güneş), bir de
nurlu
ay koymuştur....
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Gökte burçları var eden, onların içinde bir çerağ (güneş) ve
nurlu
bir ay barındıran Allah, yüceler yücesidir....
Furqan Suresi, 61. Ayet:
ne yücedir o ki Semâda burclar yapmış, hem içlerinde bir kandil, bir de nûrlu bir ay asmış...
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Ne kutlu, ne yücedir, O ki gökte burçlar yaptı, içlerinde bir kandil, bir de
nurlu
bir ay astı!...
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Gökte burçları var eden, onların içinde bir kandil (güneş) ve
nurlu
bir ay barındıran Allah, yüceler yücesidir....
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Gökte burçlar kılan, onların içinde bir aydınlık ve
nurlu
bir ay vareden (Tanrı) ne yücedir....
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Gökde burçlar yaratan, onların içinde bir çerağ ve
nurlu
bir ay barındıran (Allah) ın şânı ne yücedir! ...
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Gökte burçlar yaratan, orada ışık saçan güneşi ve
nurlu
ay'ı vâreden Allah, yüceler yücesidir....
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Gökte burçlar yaratan, onların içinde bir kandil (güneş) ve
nurlu
bir ay yerleştiren Allah, yüceler yücesidir, hayır ve ihsanı sınırsızdır....
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Gökte burçlar kılan, onların içinde bir aydınlık ve
nurlu
bir ay vareden (Allah) ne yücedir....
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Şânı ne yücedir Onun ki, gökyüzünde burçlar yaratmış, onda bir kandil ile
nurlu
bir ay yerleştirmiştir....
Furqan Suresi, 72. Ayet:
Onlar ki, yalana, aslı olmayan şeye şahitlik yapmazlar. . . Boş sözlere, dedi-koduya rastladıklarında da (onlara katılmayıp) o
nurlu
olarak geçip giderler....
Furqan Suresi, 72. Ayet:
Onlar yalancı şahitlik etmezler ve yararsız bir şeye rastladıklarında o
nurlu
bir şekilde (yüz çevirip) geçerler....
Furqan Suresi, 72. Ayet:
Ki onlar, yalan şahidlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman o
nurlu
olarak geçenlerdir....
Furqan Suresi, 72. Ayet:
Ki onlar, yalan şahidlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman o
nurlu
olarak geçenlerdir....
Furqan Suresi, 72. Ayet:
Ki onlar, yalan şahidlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman o
nurlu
olarak geçenlerdir....
Şüəra Suresi, 33. Ayet:
1.
ve nezea
: ve çıkardı
2.
yede-hu
: elini
3.
fe izâ
: o zaman, böylece
4.
hiye
: o
Şüəra Suresi, 33. Ayet:
Ve elini çıkardı. İşte o zaman onu seyredenler için o, bembeyaz (
nurlu
) oldu....
Nəml Suresi, 12. Ayet:
1.
ve edhıl
: ve dahil et, sok
2.
yede-ke
: elini
3.
fî ceybi-ke
: koynuna
4.
tahruc
: çıkar
Nəml Suresi, 29. Ayet:
(Kadın lider) dedi, 'Ey konseyim, bana o
nurlu
bir mektup gelmiş bulunuyor.'...
Nəml Suresi, 34. Ayet:
(34-35) Melike: «Dogrusu hukumdarlar bir sehre girdikleri zaman orasini bozarlar, o
nurlu
kimselerini asagilik yaparlar. Iste boyle davranirlar. Ben onlara bir hediye gondereyim de, elcilerin ne ile doneceklerine bakayim» dedi....
Nəml Suresi, 34. Ayet:
(34-35) Melike: 'Doğrusu hükümdarlar bir şehre girdikleri zaman orasını bozarlar, o
nurlu
kimselerini aşağılık yaparlar. İşte böyle davranırlar. Ben onlara bir hediye göndereyim de, elçilerin ne ile döneceklerine bakayım' dedi....
Nəml Suresi, 34. Ayet:
(Kadın lider) dedi ki, 'Krallar girdikleri ülkeleri bozarlar ve onların o
nurlu
halkını aşağılarlar. Böyle davranırlar.'...
Nəml Suresi, 34. Ayet:
(Melike:) "Gerçek şu ki, krallar bir ülkeye girdiklerinde orayı tarümar ederler; oranın soylu ve o
nurlu
insanlarını aşağılarlar. İstilacıların davranış tarzı (her zaman) böyledir....
Nəml Suresi, 34. Ayet:
Melike dedi: "Şu bir gerçek ki krallar bir kente/bir memlekete girdiler mi, orada bozgun çıkarırlar; oranın o
nurlu
insanlarını zelil, sefil ederler. İşte böyle yaparlar."...
Nəml Suresi, 35. Ayet:
(34-35) Melike: «Dogrusu hukumdarlar bir sehre girdikleri zaman orasini bozarlar, o
nurlu
kimselerini asagilik yaparlar. Iste boyle davranirlar. Ben onlara bir hediye gondereyim de, elcilerin ne ile doneceklerine bakayim» dedi....
Nəml Suresi, 35. Ayet:
(34-35) Melike: 'Doğrusu hükümdarlar bir şehre girdikleri zaman orasını bozarlar, o
nurlu
kimselerini aşağılık yaparlar. İşte böyle davranırlar. Ben onlara bir hediye göndereyim de, elçilerin ne ile döneceklerine bakayım' dedi....
Səba Suresi, 4. Ayet:
Amaç, iman edip iyi ameller işleyenleri ödüllendirmektir. Onları bağışlanma ve o
nurlu
bir rızık beklemektedir....
Səba Suresi, 4. Ayet:
Amaç, iman edip iyi ameller işleyenleri ödüllendirmektir. Onları bağışlanma ve o
nurlu
bir rızık beklemektedir....
Fatir Suresi, 25. Ayet:
(Ey Rasûlüm, üzülme. Kureyşliler) seni tekzip ediyorlarsa onlardan öncekiler de (peygamberlerini) tekzip etmişlerdi. Onlara, peygamberleri mucizelerle, suhuf ile
nurlu
kitap ile (Tevrat ve İncil ile) gelmişlerdi....
Fatir Suresi, 25. Ayet:
Eger seni yalanci sayiyorlarsa bil ki, onlardan oncekiler de yalanlamislardi. Peygamberleri onlara belgeler, sayfalar ve
nurlu
kitaplar getirmislerdi....
Fatir Suresi, 25. Ayet:
Eğer seni yalancı sayıyorlarsa bil ki, onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Peygamberleri onlara belgeler, sayfalar ve
nurlu
kitaplar getirmişlerdi....
Fatir Suresi, 25. Ayet:
Seni tekzib ediyorlarsa bunlardan evvelkiler de tekzib etmişlerdi, onlara Peygamberleri beyyinelerle, suhuflarla ve
nurlu
kitab ile gelmişlerdi...
Fatir Suresi, 25. Ayet:
Seni yalanlıyorlarsa, bunlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Onlara peygamberleri, mucizeler, sayfalar ve
nurlu
kitapla gelmişlerdi....
Fatir Suresi, 25. Ayet:
Şayet seni yalanlarlarsa, onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Peygamberleri onlara açık delillerle, sayfalarla ve
nurlu
bir kitap ile gelmişlerdi....
Duxan Suresi, 17. Ayet:
Kudretimize yemin olsun ki, onlardan önce Firavun'un kavmini de ince bir imtihana çektik de, asil ve o
nurlu
bir resul geldi onlara....
Duxan Suresi, 49. Ayet:
"(Azabı) Tad; çünkü sen, (kendince) üstün, o
nurlu
ydun."...
Duxan Suresi, 49. Ayet:
(Azabı) Tad; çünkü sen, (kendince) üstün, o
nurlu
ydun....
Duxan Suresi, 49. Ayet:
«(Azabı) Tad; çünkü sen, (kendince) üstün, o
nurlu
ydun.»...
Duxan Suresi, 49. Ayet:
"Tat bakalım! Hani sen o
nurlu
ydun, seçkindin."...
Fəth Suresi, 3. Ayet:
Ve Allah, sana 'üstün ve o
nurlu
' bir zaferle yardım etsin....
Fəth Suresi, 3. Ayet:
Ve Tanrı, sana 'üstün ve o
nurlu
' bir zaferle yardım etsin....
Fəth Suresi, 3. Ayet:
Ve Allah, sana 'üstün ve o
nurlu
' bir zaferle yardım etsin....
Qəmər Suresi, 42. Ayet:
Ayetlerimizin tümünü yalanladılar da biz de onları o
nurlu
ve güçlü birine yaraşır bir yakalayışla yakaladık....
Qəmər Suresi, 55. Ayet:
Güçlü Kralın yanında o
nurlu
makamlardadırlar....
Rəhman Suresi, 27. Ayet:
Sadece Görkemli ve O
nurlu
Rabbinin varlığı kalıcıdır....
Rəhman Suresi, 31. Ayet:
Ey ağırlıklı ve o
nurlu
iki toplum/ey insan ve cin toplulukları! Sizinle de meşgul olacağız....
Vaqiə Suresi, 77. Ayet:
Bu, o
nurlu
bir Kuran'dır....
Hədid Suresi, 11. Ayet:
Allah'a güzel bir borç verecek olan kimdir? Artık Allah, bunu onun için kat kat arttırır. Onun için 'kerim (üstün ve o
nurlu
) bir ecir' vardır....
Hədid Suresi, 11. Ayet:
Tanrı'ya güzel bir borç verecek olan kimdir? Artık Tanrı, bunu onun için kat kat arttırır. Onun için kerim (üstün ve o
nurlu
) bir ecir vardır....
Hədid Suresi, 11. Ayet:
Allah'a güzel bir borç verecek olan kimdir? Artık Allah, bunu kendisi için kat kat arttırır. Onun için 'oldukça üstün ve o
nurlu
(kerim)' bir ecir vardır....
Hədid Suresi, 18. Ayet:
Gerçek şu ki, sadaka veren erkekler ile sadaka veren kadınlar ve Allah'a güzel bir borç verenler; onlar için kat kat arttırılır ve 'kerim (üstün ve o
nurlu
)' olan ecir de onlarındır....
Hədid Suresi, 18. Ayet:
Gerçek şu ki, sadaka veren erkekler ile sadaka veren kadınlar ve Allah'a güzel bir borç verenler; onlar için kat kat arttırılır ve 'üstün ve o
nurlu
(kerim)' olan ecir de onlarındır....
Əbəsə Suresi, 13. Ayet:
O
nurlu
kitaplardadır,...
Əbəsə Suresi, 16. Ayet:
O
nurlu
ve güzel huylu (elçiler)....
Əbəsə Suresi, 38. Ayet:
1.
vucûhun
: yüzler vardır
2.
yevme izin
: izin günü, o gün
3.
musfiratun
:
nurlu
, parlak, aydın
...
Təkvir Suresi, 19. Ayet:
Bu, o
nurlu
bir elçinin sözüdür....
İnfitar Suresi, 6. Ayet:
Ey insan, seni O
nurlu
olan Rabbine karşı aldatan nedir?...
İnfitar Suresi, 11. Ayet:
Onlar o
nurlu
kayıtçılardır....
Rəhman Suresi, 78. Ayet:
Görkemli ve O
nurlu
Rabbinin ismi ne yücedir!...
İsra Suresi, 23. Ayet:
(23,24) "Ve senin Rabbin kesin olarak, Kendisinden başkasına kul olmamanızı, anne ve babayı iyileştirmeyi- güzelleştirmeyi karar altına aldı. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlığa ererse, sakın onlara “Öf” deme, onları azarlama; onlara çok duyarlı davran. Ve ikisine de o
nurlu
, tatlı ve güzel söz söyle. Ve merhametinden dolayı onlar için alçak gönüllülük kanatlarını indir. Ve de ki: “Rabbim! Onların beni küçükten eğitip görgülü biri olarak yetiştirdikleri gibi, onlara rahmet et.”...
İsra Suresi, 24. Ayet:
(23,24) "Ve senin Rabbin kesin olarak, Kendisinden başkasına kul olmamanızı, anne ve babayı iyileştirmeyi- güzelleştirmeyi karar altına aldı. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlığa ererse, sakın onlara “Öf” deme, onları azarlama; onlara çok duyarlı davran. Ve ikisine de o
nurlu
, tatlı ve güzel söz söyle. Ve merhametinden dolayı onlar için alçak gönüllülük kanatlarını indir. Ve de ki: “Rabbim! Onların beni küçükten eğitip görgülü biri olarak yetiştirdikleri gibi, onlara rahmet et.”...
Bəqərə Suresi, 56. Ayet:
Sonra Biz, kendinize verilen nimetlerin karşılığını ödersiniz diye sizi ölümünüzün ardından dirilttik/zilletten kurtarıp o
nurlu
duruma getirdik. ...
Maidə Suresi, 54. Ayet:
"Ey iman etmiş kimseler! Sizden kim dininden dönerse, bilsin ki Allah yakında mü’minlere karşı yumuşak, kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimselere karşı da o
nurlu
ve şiddetli bir toplum getirir ki Allah, onları sever, onlar da O'nu severler; onlar, Allah yolunda çaba harcarlar ve hiçbir kınayıcının kınamasından korkmazlar. Bu, Allah'ın dilediğine verdiği bir armağandır. Allah, bilgisi ve rahmeti geniş ve sınırsız olandır, çok iyi bilendir. "...
Ali-İmran Suresi, 184. Ayet:
Artıq səni yalanlayarlarsa (kədərlənmə) halbuki, səndən öncəki açıq-aşkar dəlillər, yazılı səhifələr və
nurlu
kitablar gətirən rəsullar da yalanlanmışdı....
Həcc Suresi, 8. Ayet:
İnsanlardan elə kəslər vardır ki, bir elmə, bir hidayətçiyə və
nurlu
bir kitaba sahib olmadan Allah haqqında mübahisə edər....
Şüəra Suresi, 33. Ayet:
Əlini çıxartdı. O zaman onu seyr edənlər üçün o ağappaq (
nurlu
) oldu....
Qiyamə Suresi, 22. Ayet:
İzn günü
nurlu
üzlər vardır....
Əbəsə Suresi, 38. Ayet:
O gün parlayan (
nurlu
) üzlər vardır....
Yunus Suresi, 5. Ayet:
Günəşi işıqlı, ayı
nurlu
edən, illərin sayını və hesabı biləsiniz deyə ona mənzillər (səfhələr) müəyyən edən Odur. Allah bunları yalnız haqq naminə yaratmışdır. O, ayələri bilən adamlara (belə) izah edir....
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Səmada bürclər qoyan və orada günəş və
nurlu
bir ay yaradan (Allah) nə qədər xeyirxahdır....
Ali-İmran Suresi, 184. Ayet:
Və əgər yalançı saysalar səni, fəqət yalançı saymışdılar səndən qabaqkı rəsulları, hansı ki, gəldilər aydın bəyanatlarla və Zəburla və
nurlu
kitabla....
Yunus Suresi, 5. Ayet:
O Odur ki, etdi şəmsi ziyalı və qəməri
nurlu
və ona mənzillər təyin etdi, ta illərin sayını və hesabını biləsiniz. Allah bunları haqq olaraq yaratdı. Fəsillərlə edir ayətlərini bilən qoum üçün....
Həcc Suresi, 8. Ayet:
İnsanlardan var kim ki, Allah barəsində mücadilə edir elmsiz və hidayətsiz və
nurlu
kitabsız...
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Pakdır, böyük və şanı ucadır – Odur ki, etdi səmada bürclər və etdi onda işıqlı çıraq və
nurlu
qəmər. ...
Loğman Suresi, 20. Ayet:
Ə, görmürsünüzmü, Allah ram etdi sizin üçün nə ki, səmalarda və nə ki, ərzdə var? Və yağdırdı sizin üzərinizə zahirdə və batində olan nemətini. Insanlardan var elə kəslər ki, mücadilə edirlər Allah barəsində elmsiz və hidayətsiz və
nurlu
kitabsız....
Əhzab Suresi, 46. Ayet:
və Allaha tərəf çağırış edən Onun izni ilə və
nurlu
çıraq olaraq....
Fatir Suresi, 25. Ayet:
Əgər səni yalançı saysalar, fəqət yalançı saydılar o kəslər ki, onlardan qabaq var idilər. Gəldi onlara rəsulları onların aydın bəyanatlarla və zəburla və
nurlu
kitabla....
Nuh Suresi, 16. Ayet:
Etdi onlarda qəməri
nurlu
və etdi şəmsi şölə saçan çıraq...
Yunus Suresi, 5. Ayet:
Günəşi işıqlı və ayı (günəşin şüaları ilə)
nurlu
edən və illərin (qəməri illərinin) sayını və hesabı (işlərinizin vaxtını) biləsiniz deyə onun üçün (yer kürəsi ətrafında fırlanmasında) mənzillər müəyyənləşdirən Odur. Allah onları yalnız haqq (məqsəd) üçün yaratdı. O, (Öz) ayə və nişanələri(ni) bilən bir dəstə üçün hərtərəfli (həm xarici aləmdə, həm də söz ilə) açıqlayır....
Taha Suresi, 22. Ayet:
Əlini qoltuğunun altına qoy (və çıxar), onda heç bir qüsur olmadan digər bir nişanə və möcüzə olaraq ağ və
nurlu
çıxsın....
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah göylərin və yerin nurudur (onları nurlandıran, onların əhalisini doğru yola yönəldən və onların işlərini idarə edəndir). Onun nurunun (din və kitabının) məsəli içində çox işıqlı bir çıraq olan çıraqqabı kimidir. Həmin çıraq şüşənin içindədir və o şüşə ulduz kimi parlaq və
nurlu
dur. O çıraq (məkan baxımından) nə (günəşin əsr çağı saçdığı) şərqə, nə də (sübh çağı saçdığı) qərbə məxsus olmayan (əksinə günəşin həmişə saçdığı bir məkanda olan) çox bərəkətli bir zeytun ağacından (onun yağı ilə) ...
Şüəra Suresi, 33. Ayet:
Və əlini (qoynunun altından) çıxardanda, o, baxanlara qəflətən (gözqamaşdırıcı) ağappaq və
nurlu
göründü....
Qəsəs Suresi, 48. Ayet:
Beləliklə, Bizim tərəfimizdən onlara (müşriklərə) (Peyğəmbər və) haqq (olan kitab) gəldikdə (onlar) dedilər: «Musaya verilənin (Tövratın birdəfəlik nazil olunması, əsa və ağ, parlaq,
nurlu
əl möcüzələrinin) bənzəri nə üçün ona verilməmişdir?!» Məgər bu müşriklər bundan öncə Musaya veriləni inkar etməmişdilərmi? Dedilər: «(Bu Tövrat və Qur’an) iki sehrdir (cadudur) ki, bir-birlərinə arxa olmuşlar. Biz hər ikisini inkar edirik». (Və məgər o müşriklər bundan öncə Musaya verdiyimizi inkar etməmişlər...
Qələm Suresi, 1. Ayet:
Nun. (Bu Allah və Onun Rəsulu arasında olan bir rəmzdir. Bu kitab həmin bu hərflərdən təşkil olunmuşdur, amma bəşərin onun bənzərini gətirmək qüdrəti yoxdur. Bu kitabın möhkəm ayələri və bu cür mütəşabih ayələri vardır.) And olsun (qələmlərin üzərində yazdığı)
nurlu
Lövhi – Məhfuza və (qələmin batrılaraq yazdığı) mürəkkəbə və hər hansı bir sulu cövhərə. And olsun qələmə (Lövhi – Məhfuzda yazan ilk qələmə, hesablayıcı mələklərin qələminə və pak insanların qələminə) və qələmlə yazılanlara (elmlər;...
Şəms Suresi, 3. Ayet:
And olsun yeri işıqlı, havanı
nurlu
və günəşi görünən edən zaman gündüzə....