Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Zümər Suresi, 43. Ayet:
Yoxsa onlar Allahdan başqalarını özlərinə şəfaətçi qəbul etdilər? De: “Onlar heç bir şeyə malik
olmasalar
və heç nəyi dərk etməsələr də?”...
Ənfal Suresi, 34. Ayet:
Nə üçün onlar Məscidül-Hərama girməyə mane olduqları halda və onlar məscidin himayədarları
olmasalar
da, Allah onlara əzab verməsin? Halbuki oradakı övliyalar təqvalılardır. Lakin onların çoxu bilmir....
Yunus Suresi, 43. Ayet:
Onların arasında sənə baxanlar da var. Bəs sən korlara yol göstərəcəksən? Ehtiyatlı
olmasalar
!...
Həcc Suresi, 2. Ayet:
Gördüyünüz gün hər bir süd verən qadın süd verdiyini unudacaq. Hər hamilə qadın öz körpəsini düşür. İnsanları isə sərxoş
olmasalar
da, sərxoş kimi görürsən. Çünki Allahın əzabı çox şiddətlidir....
Qəsəs Suresi, 50. Ayet:
Lakin onlar sənə tabe
olmasalar
, bil ki, onlar öz nəfslərinə tabedirlər. Allahın hidayəti olmadan nəfsinin istəklərinə uyandan daha azğın kim ola bilər? Şübhəsiz ki, Allah zalım camaatı doğru yola yönəltməz....
Zümər Suresi, 43. Ayet:
Yoxsa onlar Allahdan başqa şəfaətçilərmi qəbul etdilər? De: “Onlar heç bir şeyə malik
olmasalar
və dərk etməsələr də?...
Zümər Suresi, 43. Ayet:
Yoksa Allah'ın yanı sıra şefaatçiler mi edindiler? De ki: "Onlar hiçbir şeye sahip
olmasalar
ve akıl etmeseler de mi?...
Yunus Suresi, 82. Ayet:
Tersine, kelimeleriyle ancak hakkın ortaya çıkmasını sağlar; günaha gömülüp giden insanlar bundan hoşnut
olmasalar
da!"...
Qəsəs Suresi, 47. Ayet:
Ve eğer elleriyle takdim ettikleri (yaptıkları) sebebiyle onlara bir musîbet isabet ederse: "Rabbimiz keşke bize bir resûl gönderseydin böylece biz, Senin âyetlerine tâbî olur ve mü'minlerden olurduk." diyecek
olmasalar
dı (seni Nebî-Resûl olarak göndermezdik)....
Qəsəs Suresi, 47. Ayet:
Kendi yaptıkları sebebiyle başlarına bir musibet gelip de, “Ey Rabbimiz! Bize bir Peygamber gönderseydin de âyetlerine uysaydık ve mü’minlerden olsaydık” diyecek
olmasalar
dı, seni peygamber olarak göndermezdik....
Qəsəs Suresi, 47. Ayet:
Bizzat kendi yaptıklarından dolayı başlarına bir musibet geldiğinde: Rabbimiz! Ne olurdu bize bir peygamber gönderseydin de, âyetlerine uysak ve müminlerden olsaydık! diyecek
olmasalar
dı (seni göndermezdik)....
Qəsəs Suresi, 47. Ayet:
Kendi elleriyle yaptıklarının sonucu olarak (Sünnetullah sonucu) onlara bir musibet isâbet ettiğinde: "Rabbimiz. . . Bari bize bir Rasûl irsâl etseydin de senin işaretlerine uysaydık ve iman edenlerden olsaydık" diyecek
olmasalar
dı (Rasûl irsâl etmezdik)....
Qəsəs Suresi, 47. Ayet:
Bizzat dünyada kendi yaptıklarından dolayı başlarına bir musibet geldiğinde: 'Rabbimiz, ne olurdu, bize özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere bir peygamber gönderseydin de, Rasullerine inen âyetlerine uysaydık, mü’minlerden olsaydık.' diyecek
olmasalar
dı, seni göndermezdik....
Qəsəs Suresi, 47. Ayet:
Kendi elleriyle yaptıklarından dolayı başlarına bir musibet geldiğinde: 'Rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin de, senin ayetlerine uysaydık ve mü'minlerden olsaydık' diyecek
olmasalar
dı (seni göndermezdik)....
Qəsəs Suresi, 47. Ayet:
Kendi ellerinin öne sürdükleri dolayısıyla, onlara bir musibet isabet ettiğinde: "Rabbimiz, bize de bir elçi gönderseydin de böylece senin ayetlerine uysaydık ve mü'minlerden olsaydık" diyecek
olmasalar
dı (seni göndermezdik)....
Qəsəs Suresi, 47. Ayet:
(Ey Rasûlüm, eğer Kureyş kavmine) yaptıkları inkâr ve isyan yüzünden (kıyamet günü) başlarına bir azab geldiği zaman: “- Ey Rabbimiz, bize bir peygamber göndereydin de ayetlerine uyub müminlerden olsaydık ya.” diyecek
olmasalar
dı, seni peygamber olarak göndermezdik. (Biz ancak onların özrünü kesmek için seni gönderdik)....
Qəsəs Suresi, 47. Ayet:
Bizzat kendi yaptıklarından dolayı başlarına bir musibet geldiğinde: Rabbimiz! Ne olurdu bize bir peygamber gönderseydin de, âyetlerine uysak ve müminlerden olsaydık! diyecek
olmasalar
dı (seni göndermezdik)....
Qəsəs Suresi, 47. Ayet:
(47-48) Ellerinin takdim eylediği günahlar yüzünden başlarına birer musîbet gelib de o vakıt «ya rabbenâ bize bir Resûl gönderseydin de âyetlerine uyup mü’minlerden olsakdı ya!» diyecek
olmasalar
dı! Fakat şimdi onlara tarafımızdan hak gelince “Musa’ya verilen gibisi verilse ya!” dediler, ya bundan evvel Mûsâya verilene küfretmediler mi? İki sihir tezâhür etti dediler ve biz hiçbirisine inanmayız dediler....
Qəsəs Suresi, 47. Ayet:
Bizzat kendi yaptıklarından dolayı başlarına bir musibet geldiğinde, «Rabbimiz! Ne olurdu bize bir peygamber gönderseydin de, âyetlerine uysak ve müminlerden olsaydık» diyecek
olmasalar
dı (seni göndermezdik)....
Qəsəs Suresi, 47. Ayet:
Kendi ellerinin öne sürdükleri dolayısıyla onlara bir musibet isabet ettiğinde: "Rabbimiz, bize de bir elçi gönderseydin de böylece senin ayetlerine uysaydık ve inançlılardan olsaydık" diyecek
olmasalar
dı (seni göndermezdik)....
Qəsəs Suresi, 47. Ayet:
Kendi elleri (ve ihtiyarları) ile öne sürdükleri (küfür ve zulüm) yüzünden onlara her hangi bir musîybet geldiği zaman: «Ey Rabbimiz, bize bir peygamber göndereydin de biz de âyetlerine ittiba edeydik, mü'minlerden olaydık ya» diyecek
olmasalar
dı... ...
Qəsəs Suresi, 47. Ayet:
Ellerinin takdîm ettiği şeyler (işlediği günahlar) yüzünden başlarına bir musîbet isabet edip de: 'Rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin de senin âyetlerine uyupmü’minlerden olsaydık!' diyecek
olmasalar
dı (biz seni göndermezdik)!...
Qəsəs Suresi, 47. Ayet:
Ve eğer kendi elleriyle takdim ettikleri (günahları) sebebiyle kendilerine bir musibet isabet edip de, «Ey Rabbimiz! Bize bir resûl göndermeli değil mi idin ki, artık âyetlerine tâbi olup da mü'minlerden olsa idik» diyecek
olmasalar
dı (onlara resûl gönderilmezdi)....
Qəsəs Suresi, 47. Ayet:
Kendi elleriyle yaptıkları (günâhları) yüzünden başlarına bir felâket geldiği zaman: "Ey Rabbimiz, bize bir elçi gönderseydin de âyetlerine uyup mü'minlerden olsaydık." diyecek
olmasalar
dı (seni göndermezdik. Bu bahanelerine fırsat vermemek için seni gönderdik)....
Qəsəs Suresi, 47. Ayet:
Kendi ellerinin öne sürdükleri dolayısıyla, onlara bir musibet isabet ettiğinde: «Rabbimiz, bize de bir peygamber gönderseydin de böylece biz de senin ayetlerine uysaydık ve mü'minlerden olsaydık» diyecek
olmasalar
dı (seni göndermezdik)....
Qəsəs Suresi, 48. Ayet:
(47-48) Ellerinin takdim eylediği günahlar yüzünden başlarına birer musîbet gelib de o vakıt «ya rabbenâ bize bir Resûl gönderseydin de âyetlerine uyup mü’minlerden olsakdı ya!» diyecek
olmasalar
dı! Fakat şimdi onlara tarafımızdan hak gelince “Musa’ya verilen gibisi verilse ya!” dediler, ya bundan evvel Mûsâya verilene küfretmediler mi? İki sihir tezâhür etti dediler ve biz hiçbirisine inanmayız dediler....
Zümər Suresi, 43. Ayet:
Yoksa onlar, Allah'tan başka şefaatçiler mi edindiler? De ki: "Onlar bir şeye (bir güce) malik
olmasalar
ve akıl etmeseler de mi?"...
Zuxruf Suresi, 33. Ayet:
Eğer bütün insanlar (kâfirlere verdiğimiz nimetlere bakıp küfürde birleşen) bir tek ümmet olacak
olmasalar
dı, Rahmân’ı inkâr edenlerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerine çıkacakları merdivenler yapardık....
Fəth Suresi, 25. Ayet:
Onlar inkar edenlerdir, sizi Kutsal Mescitten ve kurbanları yerine ulaşmaktan alıkoyanlardır. Kendilerini tanımadığınız için inciteceğiniz inanan erkekler ve inanan kadınlar bulunmasaydı ve böylece onlardan dolayı bilmeden kendinizi üzmeniz ihtimali olmasaydı... Böylece ALLAH dileyeni rahmetine sokar. Birbirleriyle karışmış halde
olmasalar
dı onlardan inkar edenleri acı bir azapla cezalandırırdık....
Zümər Suresi, 43. Ayet:
Yoxsa onlar Allahdan başqalarını özlərinə şəfaətçilərmi etdilər? De ki: ‘Hətta onlar bir şeyə (bir gücə) malik
olmasalar
və dərk etməsələr belə?’...
Zümər Suresi, 43. Ayet:
Yoxsa onlar Allahın yerinə şəfaətçilər (şəafətçi adlandırdıqları bütlər) götürüblər? De: «Hətta heç nəyə malik
olmasalar
və heç nə dərk etməsələr belə (yenə onları şəfaətçi hesab edirsiniz)?!»...
Zümər Suresi, 43. Ayet:
Yoxsa onlar Allahdan başqalarını (özlərinə) havadar tutdular? De: “Hətta heç bir şeyə sahib
olmasalar
da, düşünmək qabiliyyətləri olmasadamı (onları havadar tutarlar)?"...
Zümər Suresi, 43. Ayet:
Yoxsa onlar, Allahın altındakılardan özlərinə dəstəkçi, köməkçi, şəfaətçilər tapdılar? De ki: "Onlar heç bir şeyə qabir
olmasalar
və [heç bir şeyi] dərk etməsələr də belə edəcəksinizmi?"...