Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Yunus Suresi, 61. Ayet:
(Ey Peyğəmbər!) Sən hansı işlə məşğul
olsan,
nə vaxt Qurandan bir şey oxusan, (ey möminlər!) siz nə iş görsəniz, o işlərə daldığınız zaman şübhəsiz ki, Biz sizə şahidik. Nə yerdə, nə də göydə zərrə qədər bir şey Rəbbindən gizli qalmaz. Ondan daha kiçik və daha böyük elə bir şey yoxdur ki, açıq-aydın kitabda (lövhi-məhfuzda) olmasın....
Ənam Suresi, 116. Ayet:
Əgər yer üzündəkilərin çoxuna tabe
olsan,
onlar səni Allahın yolundan azdırarlar. Onlar ancaq zənnə uyar və yalan danışarlar....
Bəqərə Suresi, 145. Ayet:
Kitab verilənlərə hansı ayəni gətirsən də, onlar sənin göstərişinə tabe olmazlar. Sən onların qibləsinə tabe olmayacaqsan. Onlar da bir-birinin qibləsinə uymurlar. Əgər sənə verilən bütün elmdən sonra onların nəfslərinə tabe
olsan,
zalımlardan olarsan....
Ənam Suresi, 116. Ayet:
Əgər yer üzündə olanların əksəriyyətinə tabe
olsan,
onlar səni Allahın yolundan azdırarlar. Onlar ancaq zənnə tabe olurlar və ancaq güman edirlər....
Yunus Suresi, 15. Ayet:
(Müşriklərə) ayələrimiz açıq-aydın oxunduğu zaman (qiyamət günü haqq–hesab üçün) Bizimlə qarşılaşacaqlarına ümid etməyənlər: “Bundan ayrı bir Quran gətir və ya onu dəyişdir!” – deyərlər. Onlara de: “Mən onu özbaşına (istədiyim kimi) dəyişə bilmərəm. Mən ancaq mənə gələn vəhyə tabe oluram. Əgər Rəbbimə asi
olsan,
(müsibəti) böyük günün (qiyamət gününün) əzabından qorxuram”....
Məryəm Suresi, 26. Ayet:
(Xurmadan və sudan) ye-iç, (belə bir uşaq doğduğuna görə) gözün aydın olsun. Əgər (səndən bu uşaq barəsində soruşan) bir adam görəcək
olsan,
belə de: “Mən Rəhman yolunda oruc (sükut orucu) tutmağı nəzir eləmişəm, ona görə də bu gün heç kəslə danışmayacağam!”...
Tövbə Suresi, 65. Ayet:
Eğer onlara soracak
olsan,
"Biz sadece lafa dalmış şakalaşıyorduk." derler. De ki: "Allah ile mi, O'nun ayetleri ve Resulü ile mi alay ediyordunuz?"...
Ali-İmran Suresi, 75. Ayet:
Kitap Ehlinden öylesi vardır ki, kendisine yükler dolusu emanet bıraksan, onu sana geri verir. Onlardan öylesi de vardır ki, bir dinar bile emanet edecek
olsan,
tepesine dikilmedikçe onu sana ödemez. Buna sebep de, 'Kitap Ehli olmayanlar hakkında yaptıklarımızdan sorumlu tutulmayız' demeleridir. Böylece, Allah hakkında bile bile yalan söylüyorlar....
Ənfal Suresi, 63. Ayet:
(İman edenlerin) kalplerini, verdiği paylaşım sevgisi ile tek kalp gibi yapmıştır! Şayet sen yeryüzünde ne varsa toptan bağışlamış
olsan,
onların kalplerinin arasını birleştiremezsin. . . Fakat Allâh onların arasını ülfetle birleştirdi. . . Muhakkak ki O, Aziyz'dir, Hakiym'dir....
Tövbə Suresi, 65. Ayet:
Kendilerine (yaptıkları maskaralığı) soracak
olsan,
yeminle derler ki, «Biz sadece (lâfa) dalıp eğleniyorduk». De ki: Siz Allah ile, âyetleriyle ve Peygamberiyle mi eğlenip duruyordunuz ?...
Tövbə Suresi, 65. Ayet:
Ve andolsun ki, onlardan soracak
olsan,
«Elbette biz ancak söze dalmış şakalaşıyorduk» diyeceklerdir. De ki: «Siz Allah ile mi ve onun âyetleriyle ve Resûlü ile mi eğleniyorsunuz?»...
Tövbə Suresi, 65. Ayet:
Onlara soracak
olsan,
'Biz öylesine dalmış eğleniyorduk' derler. De ki: Allah ile, Onun âyetleriyle ve Resulü ile mi eğleniyorsunuz?...
Tövbə Suresi, 80. Ayet:
Onlar için istiğfarda bulun veya onlar için istiğfarda bulunma. Eğer onlar için yetmiş defa mağfiret taleb edecek
olsan,
elbette Allah Teâlâ onlara mağfiret etmeyecektir. Çünkü onlar Allah Teâlâ'yı ve Resûlünü inkar ettiler. Allah Teâlâ ise fâsıklar olan bir kavme hidâyet etmez....
Yunus Suresi, 61. Ayet:
Sen hangi işte
olsan,
o işe dair Kur'ân'dan ne okuyacak
olsan,
yahut siz ne iş yapsanız, siz ona dalıp gittiğinizde Biz size şahidizdir. Ne yerde, ne de gökte, zerre ağırlığınca birşey bile Rabbinden gizli kalmaz. Bundan küçük olsun, büyük olsun, ne varsa hepsi apaçık bir kitapta yazılmıştır....
Hud Suresi, 7. Ayet:
O sizi denemek, hanginizin amelinin daha güzel olduğunu ortaya çıkarmak için gökleri ve yeri altı gün (devir)de yarattı ki Arş'ı da su üstünde idi. Eğer onlara, öldükten sonra dirilip kalkacaksınız, diyecek
olsan,
o küfredenler, «elbette bu açık bir sihirden başkası değildir!» diyecekler....
Hud Suresi, 7. Ayet:
Sizi sınavdan geçirerek hanginizin daha iyi işler yapacağınızı belirlemek için gökleri ve yeri altı günde yaratan O'dur. Bu yaratılış süreci sırasında O'nun Arş'ı su üzerinde idi. Böyleyken eğer kâfirlere «Öldükten sonra dirileceksiniz» diyecek
olsan,
«Bu iddia, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir» diyeceklerdir....
Hud Suresi, 7. Ayet:
O’nun arşı su üzerinde iken hanginiz daha güzel çalışacak diye denemek için gökleri ve yeri altı aşamada / günde yaratan O’dur. Şayet sen: -Kesinlikle siz, öldükten sonra yine dirileceksiniz, demiş
olsan,
inkar edenler: -Bu apaçık büyüden /aldatmadan başka bir şey değildir, derler....
Ənkəbut Suresi, 61. Ayet:
Onlara 'Kimdir gökleri ve yeri yaratan, Güneşi ve Ayı emrine boyun eğdiren?' diye soracak
olsan,
'Allah'tır' diyecekler. Öyleyse nasıl oluyor da tersleri dönüveriyor?...
Ənkəbut Suresi, 63. Ayet:
Andolsun, eğer onlara, “Gökten yağmuru kim indirip de onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti?” diye soracak
olsan,
mutlaka, “Allah” diyeceklerdir. De ki: “Hamd Allah’a mahsustur.” Fakat onların çoğu akıllarını kullanmazlar....
Ənkəbut Suresi, 63. Ayet:
Onlara 'Kimdir gökten bir su indirip de ölmüş yeryüzünü onunla dirilten?' diye soracak
olsan,
'Allah'tır' diyecekler. De ki: Hamd Allah'a mahsustur. Fakat çoğu aklını kullanmıyor....
Loğman Suresi, 25. Ayet:
Andolsun onlara; "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye soracak
olsan,
tartışmasız; "Allah" diyecekler. De ki; "Hamd Allah'ındır." Hayır, onların çoğu bilmezler....
Loğman Suresi, 25. Ayet:
And olsun ki, onlara, «gökleri ve yeri kim yarattı ?» diye soracak
olsan,
«elbette Allah...» diyecekler. De ki: Allah'a hamd olsun ! Ama onların çoğu bilmezler....
Loğman Suresi, 25. Ayet:
Andolsun onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye soracak
olsan,
tartışmasız "Tanrı" diyecekler. De ki: "Hamd Tanrı'nındır." Hayır, onların çoğu bilmezler....
Loğman Suresi, 25. Ayet:
Andolsun onlara; «Gökleri ve yeri kim yarattı?» diye soracak
olsan,
hiç tartışmasız; «Allah» diyecekler. De ki; «Hamd Allah'ındır.» Hayır, onların çoğu bilmezler....
Səba Suresi, 31. Ayet:
Ve kâfir olanlar dediler ki: «Elbette biz ne Kur'an'a inanırız ve ne de onun önündekine.» Eğer o zalimleri Rablerinin huzurunda tevkif edilmiş oldukları zaman görecek
olsan,
(pek acaib bir manzara görmüş olursun) bazısı bazısına söz çevirir. Zayıf sayılmış olanlar kendilerini büyük görmüş olanlara der ki: «Eğer siz olmasa idiniz, elbette biz mü'minler olmuş olurduk.»...
Sad Suresi, 85. Ayet:
«And
olsan,
senden ve içlerinde sana tabi olacak olanlardan tümüyle cehennemi dolduracağım.»...
Zümər Suresi, 38. Ayet:
Andolsun, onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye soracak
olsan,
elbette "Allah" diyecekler. De ki: "Gördünüz mü, haber verin; Allah'tan başka taptıklarınız, eğer Allah bana bir zarar dileyecek olsa, O'nun zararını kaldırabilirler mi? Ya da bana bir rahmet vermeyi istese, O'nun rahmetini tutup önleyebilecekler mi" De ki: "Allah, bana yeter. Tevekkül edecek olanlar, O'na tevekkül etsinler."...
Zümər Suresi, 38. Ayet:
And olsun ki, onlara : «Gökleri ve yeri kim yarattı?» diye soracak
olsan,
şüphen olmasın ki, «Allah...» derler. De ki: Gördünüz ya, Allah'ı bırakarak taptıklarınız, Allah bana bir zarar ve sıkıntı vermeyi dilerse, onlar o sıkıntıyı kaldırabilirler mi ? Veya bana bir rahmet (kapısı açmayı) dilerse, onlar O'nun rahmetini tutup engel olabilirler mi ? De ki: Allah bana yeter. Güvenip dayananlar ancak O'na güvenip dayansınlar....
Zümər Suresi, 38. Ayet:
Andolsun, onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye soracak
olsan,
elbette "Tanrı" diyecekler. De ki: "Gördünüz mü, haber verin; Tanrı'dan başka taptıklarınız, eğer Tanrı bana bir zarar dileyecek olsa, O'nun zararını kaldırabilirler mi? Ya da bana bir rahmet vermeyi istese, O'nun rahmetini tutup önleyebilecekler mi?" De ki: "Tanrı, bana yeter. Tevekkül edecek olanlar, O'na tevekkül etsinler."...
Zümər Suresi, 38. Ayet:
Andolsun, onlara: «Gökleri ve yeri kim yarattı?» diye soracak
olsan,
elbette «Allah» diyecekler. De ki: «Gördünüz mü, haber verin; Allah'tan başka tapmakta olduklarınız, eğer Allah bana bir zarar dileyecek olsa, O'nun zararını onlar kaldırabilirler mi? Ya da bana bir rahmet vermeyi istese, O'nun rahmetini onlar tutup önleyebilecekler mi» De ki: «Allah, bana yeter. Tevekkül edecek olanlar, O'na tevekkül etsinler.»...
Zümər Suresi, 38. Ayet:
Onlara 'Gökleri ve yeri kim yarattı?' diye soracak
olsan,
'Allah' diyecekler. De ki: O zaman söyleyin bana, eğer Allah bana bir zarar vermek istese, Allah'tan başka yakardıklarınız Onun verdiği zararı giderebilir mi? Veya O benim için bir rahmet murad etse, Onun rahmetine engel olabilirler mi? De ki: Allah bana yeter; tevekkül edecekler Ona tevekkül etsin....
Zuxruf Suresi, 9. Ayet:
Andolsun, onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye soracak
olsan,
tartışmasız: "Onları üstün ve güçlü (aziz) olan, bilen (Allah) yarattı" diyecekler....
Zuxruf Suresi, 9. Ayet:
Andolsun, onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye soracak
olsan,
tartışmasız: "Onları üstün ve güçlü (aziz) olan, bilen (Tanrı) yarattı" diyecekler....
Zuxruf Suresi, 9. Ayet:
Andolsun, onlara: «Gökleri ve yeri kim yarattı?» diye soracak
olsan,
tartışmasız: «Onları üstün ve güçlü (aziz) olan, bilen (Allah) yarattı» diyecekler....
Zuxruf Suresi, 9. Ayet:
Onlara 'Gökleri ve yeri kim yarattı?' diye soracak
olsan,
diyecekler ki: 'Kudreti herşeye üstün olan ve ilmi herşeyi kuşatan yarattı.'...
Zuxruf Suresi, 87. Ayet:
Andolsun, onlara: "Kendilerini kim yarattı?" diye soracak
olsan,
elbette: "Allah" diyecekler. Öyleyse nasıl olur da çevriliyorlar?...
Zuxruf Suresi, 87. Ayet:
Eğer onlara kendilerini kimin yarattığını soracak
olsan,
elbette «Allah...» derler. O halde nasıl (Hakk'tan, O'na kulluktan) döndürülüyorlar ?!...
Zuxruf Suresi, 87. Ayet:
Andolsun onlara: "Kendilerini kim yarattı?" diye soracak
olsan,
elbette: "Tanrı" diyecekler. Öyleyse nasıl olur da çevriliyorlar?...
Zuxruf Suresi, 87. Ayet:
Andolsun, onlara: «Kendilerini kim yarattı?» diye soracak
olsan,
tartışmasız: «Allah» diyecekler. Öyleyse nasıl olur da çevriliyorlar?...
Zümər Suresi, 38. Ayet:
Ve sen, gerçekten onlara: “O gökleri ve yeri kim oluşturdu?” diye sormuş
olsan,
kesinlikle “Allah!” diyeceklerdir. De ki: “Öyleyse Allah'ın astlarından çağırdıklarınızı hiç düşündünüz mü? Eğer Allah, bana bir zarar vermek istediyse, onlar O'nun zararını giderebilen kimseler midirler? Yahut bana bir rahmet dilediyse, onlar O'nun rahmetini engelleyebilen kimseler midirler? De ki: “Allah, bana yeter. Sonucu bırakanlar, yalnızca O'na sonucu bıraksınlar.” ...
Bəqərə Suresi, 120. Ayet:
Sen onların milletine tâbi oluncaya kadar senden ne Yahudiler ne de Nasranîler asla hoşnut olmazlar. De ki: «Asıl hüda, Allah'ın hidâyetidir.» Eğer sen sana gelen ilimlerden sonra, onların hevâlarına uyacak
olsan,
yemin olsun ki senin için Allah tarafından ne bir yar bulunur ne de bir yardımcı....
Bəqərə Suresi, 120. Ayet:
Sen onların milletlerine tabi olmadıkça yahudiler de hıristiyanlar da senden asla hoşnut olmazlar. De ki: «Her halde yol Allah yoludur.» Şanım hakkı için sana vahiyle gelen bu kadar bilgiden sonra, faraza onların arzularına uyacak
olsan,
Allah'tan sana ne bir dost, ne de bir yardımcı bulunur....
Rum Suresi, 58. Ayet:
And olsun ki bu Kuran'da insanlar icin her turlu misali vermisizdir. Bununla beraber, eger sen onlara bir mucize getirmis
olsan,
inkar edenler: «Siz ancak batil seyler ortaya atanlarsiniz» derler....
Rum Suresi, 58. Ayet:
And olsun ki bu Kuran'da insanlar için her türlü misali vermişizdir. Bununla beraber, eğer sen onlara bir mucize getirmiş
olsan,
inkar edenler: 'Siz ancak batıl şeyler ortaya atanlarsınız' derler....
Maidə Suresi, 42. Ayet:
Yalan danışmaq üçün dinləyənlər, çox haram yeyənlər sonra da (Tövratın hökmünə razı olmayıb) əgər sənin yanına gələrlərsə, o təqdirdə onların arasında hökm ver və ya onlardan üz çevir. Əgər onlardan üz çevirəcək
olsan,
artıq sənə əsla (heç) bir şeylə zərər verə bilməzlər. Əgər aralarında hökm edəcək
olsan,
o təqdirdə ədalət ilə hökm et. Şübhəsiz ki, Allah ədalətli olanları sevər....
Yunus Suresi, 94. Ayet:
Bundan sonra əgər sənə endirdiyimiz şey haqqında şübhə içində
olsan,
o zaman səndən öncə kitabı oxuyan kimsələrdən soruş. And olsun ki, sənə Rəbbindən haqq gəldi. Elə isə əsla şübhə edənlərdən olma....
Rəd Suresi, 37. Ayet:
Beləliklə Onu ərəbcə bir hökm olaraq nazil etdik. Sənə elmdən bu qədər şey gəldikdən sonra əgər onların həvəslərinə tabe
olsan,
əlbəttə sənin üçün Allahdan başqa bir dost və bir qoruyucu yoxdur....
Yunus Suresi, 61. Ayet:
Sən hansı bir işdə
olsan,
Qurandan nə oxusan, siz nə iş görsəniz, başınız ona qarışarkən Biz sizə şahid olarıq. Nə yerdə, nə də göydə zərrə qədər bir şey Rəbbindən gizli qalmaz. Bundan daha kiçiyi və daha böyüyü yoxdur ki, açıq-aydın Yazıda (Lövhi-Məhfuzda) olmasın....
Maidə Suresi, 42. Ayet:
Onlar yalana həvəslə qulaq asanlar və daima haram yeyənlərdir. Əgər onlar sənin yanına gəlsələr, aralarında hökm ver və ya onlardan üz çevir. Əgər onlardan üz çevirsən, sənə heç bir şeylə zərər verə bilməzlər. Əgər onların arasında hökm verməli
olsan,
ədalətlə hökm ver. Şübhəsiz ki, Allah ədalətli olanları sevir....
Rəd Suresi, 37. Ayet:
Beləliklə biz onu (Quranı) ərəbcə bir qanun olaraq nazil etdik. Əgər sənə gələn bu elmdən sonra onların istəklərinə tabe
olsan,
səni Allahdan nə bir himayə edən, nə də bir qoruyan olar....
Bəqərə Suresi, 120. Ayet:
Sən yəhudi və xristianların dinlərinə tabe olmayınca, onlar heç vaxt səndən razı qalmayacaqlar. De: «Həqiqətən (əsl) hidayət yalnız Allahın hidayətidir». Əgər sənə gələn elmdən sonra, onların nəfsi istəklərinə tabe
olsan,
Allah tərəfindən sənin üçün əsla bir başçı və yardımçı olmayacaqdır....
Bəqərə Suresi, 145. Ayet:
Şübhəsiz, sən kitab əhli üçün hər nişanə və dəlil gətirsən də onlar sənin qiblənə tabe olmayacaqlar və sən də heç vaxt onların qibləsinə tabe olmayacaqsan. Həmçinin onların bəzisi digərinin qibləsinə tabe olmayacaqdır. Əgər sənə verilmiş o elmdən sonra onların istəklərinə tabe
olsan,
onda şübhəsiz ki, zalımlardan olacaqsan....
Ənam Suresi, 116. Ayet:
Əgər (din işlərində) yer üzündəki insanların çoxuna tabe
olsan,
səni Allahın yolundan azdırarlar. Onlar yalnız zənn və gümanın arxasınca gedirlər və ancaq təxmin edirlər....
Yunus Suresi, 61. Ayet:
Hər hansı halda və işdə
olsan,
Onun tərəfindən Qur’andan hər hansı bir hissəni oxusan və (boynunda ilahi vəzifə olan siz bəndələr) hər nə iş görsəniz, ona məşğul olduğunuz zaman Biz orada hazır və sizə şahidik. Və nə yerdə və nə göydə zərrə ağırlığı qədər də bir şey sənin Rəbbin(in zat, qüdrət və elminin əhatəsin)dən gizli deyildir. Və ondan (zərrədən) nə kiçik və nə böyük bir şey yoxdur ki, aşkar kitabda (əşyaların həqiqətlərinin əks olunduğu və Allah dərgahına yaxın olanların gözləri önündə aş...
Bəqərə Suresi, 120. Ayet:
Sən dinlərinə tabe olmadıqca nə yəhudilər, nə də xristianlar əsla səndən razı olmazlar. De ki: “Allahın yolu əsl doğru yoldur”. Sənə gələn elmdən sonra əgər onların arzu və istəklərinə tabe
olsan,
bil ki, Allahdan sənə nə bir dost, nə də yardımçı var....
Ənam Suresi, 116. Ayet:
Əgər yer üzündəkilərin çoxuna tabe
olsan,
səni Allah yolundan azdırarlar. Onlar ancaq zənnə uyurlar və onlar ancaq yalan uydururlar....
İsra Suresi, 28. Ayet:
Əgər Rəbbindən ümidlə gözlədiyin bir rəhməti istəmək üçün onlardan üz döndərməli
olsan,
o zaman onlara yumşaq bir söz söylə....
Bəqərə Suresi, 120. Ayet:
Nə qədər ki, sən onların dini ardınca getməmisən, nə yəhudilər, nə də xaçpərəstlər səndən razı qalmayacaqlar. De: "Doğru yol ancaq Allahın yoludur." Sənə bilik gəldikdən sonra onların həva-həvəsinə uymuş
olsan,
Allahdan sənə nə himayəçi, nə də havadar olar....
Nisa Suresi, 102. Ayet:
Əgər sən onların [əsgərlərin] arasında olub onlara pişnamaz
olsan,
qoy onların bir dəstəsi silahlarını götürərək səninlə birlikdə namaza dursun. Bunlar səcdə edəndə (o biriləri) arxanızda olsunlar. (Sonra) namaz qılmamış o biri dəstə gəlib ehtiyatlarını tutaraq və silahlarını götürərək səninlə birlikdə namaza dursun. Kafirlər istərlər ki, siz silah və sürsatınızdan qafil olasınız ki, onlar da üzərinizə basqın etsinlər. Əgər yağış sizə əziyyət versə və ya siz xəstə olsanız, silahlarınızı yerə qoy...
Maidə Suresi, 42. Ayet:
Onlar daim yalana qulaq asır və daim haram şeylər yeyirlər. Əgər onlar yanına gəlsələr, onların arasında hökm ver və ya onlardan üz çevir. Onlardan üz çevirmiş
olsan,
onlar heç nə ilə sənə zərər toxundura bilməzlər. Əgər hökm versən, onda aralarında ədalətlə hökm ver. Əlbəttə ki, Allah ədalətli kəsləri sevir....
Yunus Suresi, 61. Ayet:
Sən hansı bir vəziyyətdə
olsan,
Qurandan nəyi oxusan, siz hansı işi görsəniz, başınız bunlara qarışan zaman (bilin ki) Biz sizə şahidik. Nə yerdə, nə göydə bir misqal zərrə belə sənin Rəbbinin nəzərindən qaçmaz və bundan elə bir kiçiyi, elə bir böyüyü yoxdur ki, o, aydın Kitabda olmasın....
Ənam Suresi, 116. Ayet:
Və əgər yer üzündə olanların əksəriyyətinə tabe
olsan,
onlar səni Allah yolundan azdırarlar. Çünki onlar yalnız "zənn"ə qapılırlar və yalnızca yalan danışırlar....