Nur Suresi, 31. Ayet: Mömin qadınlara de ki, gözlərini diksinlər və iffətlərini qorusunlar. Təbii görünməsi lazım olandan başqa zinətlərini aşkara çıxarmamalıdırlar. Pərdələri ilə sinələrini örtsünlər. Onların bəzəkləri; Onların ərləri, ataları, ərlərinin ataları, oğulları, ərinin oğulları, qardaşları, qardaşlarının oğulları, bacılarının oğulları, and içdikləri kişi qulluqçular istisna olmaqla, bütün qadınlar övrətlərini açmamalıdırlar. , qadınlara ehtiyacı olmayanlar və qadınların övrət yerlərindən hələ xəbəri olmay...
Mücadilə Suresi, 22. Ayet: Allah'a ve Ahiret Günü'ne iman eden bir halkın, Allah'a ve O'nun Resul'üne karşı haddi aşanlara karşı sevgi duyduklarına tanık olamazsın; isterse bunlar, babaları, çocukları, kardeşleri veya akrabaları olsun. Onlar, Allah'ın kalplerine iman yazdığı ve kendilerini, kendinden bir ruh ile desteklediği kimselerdir. Allah, onları içinden ırmaklar akan Cennetlere koyacaktır. Onlar, orada sürekli kalacak olanlardır. Allah, onlardan hoşnut oldu, onlar da O'ndan hoşnut oldular. İşte onlar, All...
Bəqərə Suresi, 143. Ayet: Böylece biz sizi, insanlara şahid (ve örnek) olmanız için orta bir ümmet kıldık; Peygamber de üzerinizde bir şahid olsun. Senin üzerinde bulunduğun (yönü, Ka'be'yi) kıble yapmamız, elçiye uyanları, topukları üzerinde gerisin geri dönenlerden ayırdetmek içindir. Doğrusu (bu,) Allah'ın hidayete ilettiklerinin dışında kalanlar için büyük (bir yük)tür. Allah, imanınızı boşa çıkaracak değildir. Şüphesiz, Allah, insanlara şefkat edendir, esirgeyendir....
Bəqərə Suresi, 143. Ayet: Böylece biz sizi, insanlara şahid (ve örnek) olmanız için vasat bir ümmet kıldık; peygamber de üzerinizde bir şahid olsun. Senin üzerinde bulunduğun (yönü, Kâ'be'yi) kıble yapmamız, peygambere uyanları, iki topuğu üzerinde gerisin geri dönenlerden ayırdetmek içindir. Doğrusu (bu,) Allah'ın hidayete ulaştırdıklarının dışında kalanlar için büyük (bir yük) tür. Allah, imanınızı boşa çıkaracak değildir. Şüphesiz, Allah, insanlara şefkat edendir, esirgeyendir....
Bəqərə Suresi, 282. Ayet: Ey iman edenler, belirli bir vade ile birbirinize borçlandığınız zaman ihmal etmeyin, alacak-borç ilişkisini yazın.
Aranızda, yazı yazmayı bilen birisi adaletten ayrılmadan yazsın. Yazı bilen birisi, Allah’ın kendisine lütfederek yazı öğrettiği gibi, resmî-ticarî belgelerdeki usül ve geleneklere göre, adalet ve hakkaniyet ölçüleri içinde, yazmaktan kaçınmasın, yazsın.
Üzerinde sorumluluk olan kimse, borçlu da yazdırsın. Günahlardan korunup Allah’a, Rabbine sığınsın, emirlerine yapışsın. Borcunu,...
Bəqərə Suresi, 282. Ayet: Ey iman edenler, muayyen bir vâde ile birbirinize borçlandığınız zaman, onu yazın (sened yapın). Aranızda bir yazıcı da doğrulukla onu yazsın. Kâtip, Allah’ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan kaçınmasın, yazsın. Üzerinde (başkasına ait) hak olan kimse, borcunu ikrar ederek yazdırsın ve Rabbi olan Allah’dan korksun, o hakdan (borcundan) hiç bir şeyi eksik etmesin. Eğer üzerine hak bulunan kimse (borçlu), akılsız, bunamış olursa, yahud kendisi söyleyip yazdıramıyacaksa velisi dosdoğru söyleyip y...
Ənam Suresi, 45. Ayet: Böylece baskıyı, zulmü, işkenceyi, isyanı, inkârı, haksızlığı, Allah yolunu ve Allah yolundaki faaliyetleri engellemeyi alışkanlık haline getiren zâlim bir kavmin kökü kazındı, Yaratan, yaşama kabiliyeti gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden âlemlerin, bütün varlıkların Rabbi Allah’a hamdolsun....
Əraf Suresi, 43. Ayet: Orada, onların kalplerindeki kini, kötü düşünceleri söküp atarız. Cennette, konaklarının altlarından ırmaklar akar. Onlar:
'Bu nimete kavuşmamız için bize aydınlatıcı bilgiler veren Allah’a hamdolsun. Allah bize doğru yolu göstermeseydi, kendiliğimizden doğru yolu bulamazdık. Rabbimizin Rasulleri, gerekçeli, hikmete dayalı indirilen kitaplarla, toplumda hakça düzeni gerçekleştirmek için gelmişler.' derler. Onlara:
'İşte size cennet: İşlemiş olduğunuz devamlı, amaçla örtüşen niyete dayalı, bilinç...
Tövbə Suresi, 6. Ayet: Eğer ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında, Allah’a ortak koşan müşriklerden biri güvence ve himaye isterse onu koru kolla ki, Allah’ın kelâmını dinlemeye, anlamaya fırsatı olsun.
Sonra onu, kendisini güvenlik içinde hissedeceği yere kadar sağ salim ulaştır. Böyle muamele, Allah’ın dini İslâm ile ilgili, hayır ve şer ile ilgili bilgi sahibi olmayan kavimlerin, İslâmî otoriteyi tanıma vesilesidir....
Kəhf Suresi, 1. Ayet: Allah’ı ilâh tanıyan, candan müslüman olarak Allah’a bağlanan, saygılı kuluna, Muhammed’e, kitabı, Kur’ân’ı indiren, ona tezat, tenakuz, pürüz, yalan, bâtıl ve çapraşıklık karıştırmayan, onda haktan, doğrudan ayrılmayan Allah’a hamdolsun....
Kəhf Suresi, 2. Ayet: Kendi tarafından ağır bir cezaya maruz kalacakları konusunda insanları uyarmak, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçiren, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayan, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olan, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyen mü’minlere güzel mükâfatlar bulunduğunu müjdelemek için, Kur’ân’ı, hakkı bâtıldan ayıran, doğru ve sağlam...