Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Tövbə Suresi, 46. Ayet:
Əgər onlar (cihada) çıxmaq istəsəydilər, əlbəttə, ona hazırlıq görərdilər. Lakin Allah onların çıxmalarını istəmədi. Buna görə də onlara mane oldu. (
Onlara:)
“(Evlərində) oturanlarla birlikdə oturun!” - deyildi....
Nisa Suresi, 141. Ayet:
Allahdan sizə bir qələbə nəsib olarsa, sizi kənardan izləyənlər (münafiqlər) belə deyərlər: “Biz də sizinlə birlikdə deyildikmi?” Əgər kafirlərə (zəfər) nəsib olarsa, (bu dəfə
onlara:)
“Biz (müharibədə) üstünlüyünüzü təmin edib sizi möminlərdən qorumadıqmı?” - deyərlər. Qiyamət günü Allah sizin aranızda hökm verəcək və kafirlərə, möminlərin əleyhinə bir yol verməyəcəkdir....
Qəsəs Suresi, 64. Ayet:
(
Onlara:)
“Çağırın şəriklərinizi!” - deyiləcək. Onlar da dərhal onları çağıracaq, ancaq onlar cavab verməyəcəklər və əzabı görəcəklər. Kaş onlar (dünyada) doğru yola yönələydilər....
Ənkəbut Suresi, 55. Ayet:
O gün əzab onları həm üstlərindən, həm də ayaqlarının altından bürüyəcək və (əzab mələyi
onlara:)
“Etdiklərinizin cəzasını dadın!” - deyəcəkdir....
Həcc Suresi, 22. Ayet:
(Kafirlər) oradan – (Cəhənnəmdə düşdükləri) qəmdən qurtarmaq istədikcə, yenidən ora qaytarılar və (
onlara:)
“Dadın atəşin əzabını!” (deyilər)....
Bəqərə Suresi, 30. Ayet:
(Ey Habîbim!) Bir zaman Rabbin, meleklere: 'Şübhesiz ki ben, yeryüzünde (insanı)bir halîfe kılacak olanım' buyurmuştu; (melekler:) 'Orada fesad çıkaracak ve orada kanlar dökecek bir kimse mi kılacaksın? Hâlbuki biz, hamdin ile (seni) tesbîh ediyoruz ve seni takdîs ediyoruz' dediler. (Rabbin de
onlara:)
'Sizin bilemeyeceğiniz şeyleri, şübhesiz ki ben bilirim!' buyurdu....
Bəqərə Suresi, 60. Ayet:
Musa (çölde) kavmi için su istemişti de biz ona: Değneğinle taşa vur! demiştik. Derhal (taştan) oniki kaynak fışkırdı. Her bölük, içeceği kaynağı bildi. (
Onlara:)
Allah'ın rızkından yeyin, için, sakın yeryüzünde bozgunculuk etmeyin, dedik....
Bəqərə Suresi, 60. Ayet:
Musa (çölde) kavmi için su istemişti de biz ona: Değneğinle taşa vur! demiştik. Derhal (taştan) oniki kaynak fışkırdı. Her bölük, içeceği kaynağı bildi. (
Onlara:)
Allah'ın rızkından yeyin, için, sakın yeryüzünde bozgunculuk etmeyin, dedik....
Bəqərə Suresi, 61. Ayet:
Yine bir vakit şöyle demiştiniz: 'Ey Mûsâ! (Biz) tek bir yemeğe (kudret helvası ile bıldırcına) aslâ sabredemeyeceğiz; bizim için Rabbi ne duâ et de, bize ye rin bitirdiği şeylerden, sebzesinden, hıyarından, buğ da yından, mer ci me ğinden ve soğa nından çıkar sın!' (Mûsâ da
onlara:)
'O hayırlı olanı, bu daha aşa ğı olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? (Öyle ise) bir şehre inin, (çünki kendiniz için) iste diğiniz şeyler (orada) elbette vardır' dedi. Böylece üzerlerine zillet ve meskenet (yoksullu...
Bəqərə Suresi, 94. Ayet:
(Ey Muhammed,
onlara:)
Şayet (iddia ettiğiniz gibi) ahiret yurdu Allah katında diğer insanlara değil de yalnızca size aitse ve bu iddianızda doğru iseniz haydi ölümü temenni edin (bakalım), de....
Bəqərə Suresi, 94. Ayet:
(Ey Muhammed,
onlara:)
Şayet (iddia ettiğiniz gibi) ahiret yurdu Allah katında diğer insanlara değil de yalnızca size aitse ve bu iddianızda doğru iseniz haydi ölümü temenni edin (bakalım), de....
Maidə Suresi, 112. Ayet:
Hani bir vakit de Havariler, «Ey Meryem oğlu İsâ ! Rabbin gökten üzerimize bir sofra indirebilir mi ? (veya sen Rabbin'den böyle bir istekte bulunabilir misin?)» demişlerdi. (Bunun üzerine İsâ
onlara:)
«Eğer mü'minler iseniz Allah'tan korkup (ilâhî sınırları aşmaktan, O'nun hakkında şüphe etmekten) sakının,» demişti....
Ənam Suresi, 30. Ayet:
Nihâyet Rablerinin huzûrunda durduruldukları zaman (onları) bir görsen! (Rableri
onlara:)
'Bu (dirilmeniz) gerçek değil mi?' buyuracak. (Onlar:) 'Rabbimize yemîn olsun ki, evet!' diyecekler. (Rableri de:) 'Öyle ise, inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı tadın azâbı!' buyuracak....
Ənam Suresi, 130. Ayet:
(O gün
onlara:)
'Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden, size âyetlerimi anlatan ve sizi bu gününüzle karşılaşmaktan korkutan peygamberler gelmedi mi?' (denilecek de onlar:) 'Kendi aleyhimize şâhidlik ederiz (ki geldi)!' diyecekler; dünya hayâtı onları aldatmıştı ve gerçekten kendilerinin kâfir kimseler olduklarına dâir kendi aleyhlerine şâhidlik ettiler....
Əraf Suresi, 38. Ayet:
(Allah
onlara:)
'Sizden önce gelip geçmiş cin ve insan ümmetleri arasında (siz de)ateşe girin!' buyurur. Ne zaman (Cehennem’e) bir ümmet girse, kendi (din) kardeşine(yoldaşına) lâ'net eder. Nihâyet hep berâber orada birbiri ardınca toplandıkları zaman, sonrakiler öncekiler için: 'Rabbimiz! Bunlar bizi dalâlete düşürdüler; bu yüzden onlara ateşten kat kat azab ver!' derler. (Allah da:) '(Siz de dâhil) herkes için kat kat (azab)vardır; fakat siz (kimin ne azab çekeceğini) bilmezsiniz!' buyurur....
Əraf Suresi, 49. Ayet:
Bir vakit haklarında, 'Allah rahmetini asla böylelerine ulaştırmaz! diye kestirip attığınız kimseler, işte bunlar, (bu onurlandırılmış kimseler) mi? (Oysa, bakın, şimdi
onlara:)
"girin cennete; size korku yok, hüzün de duymayacaksınız! (diye sesleniliyor)"....
Əraf Suresi, 73. Ayet:
Semud (toplumuna da) kardeşleri Salih'i (gönderdik. Salih
onlara:)
«Ey kavmim, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka ilahınız yoktur. Size Rabbinizden apaçık bir belge (mucize) gelmiştir: Allah'ın bu dişi devesi size bir belgedir; onu salıverin de Allah'ın arzında otlasın, ona bir kötülükle dokunmayın, sonra sizi acıklı bir azab yakalar» dedi....
Əraf Suresi, 85. Ayet:
Medyen (toplumuna da) kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik. Şuayb
onlara:)
Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka ilahınız yoktur. Size Rabbinizden apaçık bir belge (mucize) gelmiştir. Ölçüyü ve tartıyı tam tutun, insanların (hakları olan mallarını) eşyasını değerinden düşürüp eksiltmeyin ve düzene (ıslaha) konulmasından sonra yeryüzünde bozgunculuk (fesad) çıkarmayın. Bu sizin için daha hayırlıdır, eğer inanıyorsanız."...
Əraf Suresi, 85. Ayet:
Medyen (toplumuna da) kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik. Şuayb
onlara:)
Dedi ki: «Ey kavmim, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka ilahınız yoktur. Size Rabbinizden apaçık bir belge (mucize) gelmiştir. Ölçüyü ve tartıyı tam tutun, insanların (hakları olan mallarını) eşyasını değerinden düşürüp eksiltmeyin ve düzene (ıslaha) konulmasından sonra yeryüzünde bozgunculuk (fesad) çıkarmayın. Bu sizin için daha hayırlıdır, eğer inanıyorsanız.»...
Əraf Suresi, 171. Ayet:
Hani dağı sanki bir gölgelikmiş gibi onların üstüne kaldırmıştık da üzerlerine düşecek sanmışlardı. (
Onlara:)
“Size verdiğimiz Kitab’a sımsıkı sarılın ve onun içindekileri hatırlayın ki, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız” demiştik....
Əraf Suresi, 171. Ayet:
Bir zaman (Tûr) dağı(nı), bir gölgelikmiş gibi üzerlerine kaldırmıştık da, gerçekten onu (üstlerine düştü düşecek) olan bir şey zannetmişlerdi. (
Onlara:)
'Size verdiğimizi(Kitâb’ı) kuvvetle tutun ve içinde olanları hatırlayın, tâ ki (ona muhâlefetten) sakınasınız!'(diye emretmiştik)....
Tövbə Suresi, 2. Ayet:
(Duyur
onlara:)
"Yeryüzünde dört ay daha (serbestçe) dolaşın, fakat bilin ki, asla Allahın gözetiminden kaçamazsınız; ve (yine bilin ki,) Allah hakkı tanımaya yanaşmayan kimseleri, er geç utanç içinde bırakacaktır....
Tövbə Suresi, 46. Ayet:
Eğer (cihâda) çıkmak isteselerdi, elbette onun için bir hazırlık (bir tedbir)hazırlarlardı; fakat Allah onların (cihâda) çıkmaya kalkmalarını çirkin gördü de onları (oşereften) alıkoydu; (
onlara:)
'(Evlerinde) oturan (kadın)larla berâber oturun!' denildi....
Hud Suresi, 25. Ayet:
Andolsun, biz Nuh'u kavmine gönderdik. (
Onlara:)
"Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıp korkutucuyum."...
Hud Suresi, 25. Ayet:
Andolsun, biz Nuh'u kavmine gönderdik. (
Onlara:)
"Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıp korkutucuyum."...
Hud Suresi, 25. Ayet:
Andolsun, biz Nuh'u kavmine gönderdik. (
Onlara:)
«Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıp korkutucuyum.»...
Hud Suresi, 61. Ayet:
Semud (toplumuna da) soydaşları Salih'i gönderdik.(Salih
onlara:)
"Ey kavmim! (Yalnızca) Allah'a kulluk edin!" dedi, "(Çünkü) sizin O'ndan başka tanrınız yok. Sizi topraktan yaratıp geliştiren, orayı bayındır kılmanızı sağlayan O'dur. Bunun içindir ki, artık günahlarınızdan ötürü Rabbinizden bağışlanma dileyin ve sonra da tevbe ve pişmanlık içinde O'na yönelin, çünkü, benim Rabbim, (Kendisine yönelen herkese) her zaman yakınlık gösterir, (dualara) cevap verir!"...
Hud Suresi, 84. Ayet:
Ve Medyen halkına da kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik.
Onlara:)
"Ey kavmim! (yalnızca) Allah'a kulluk edin!" dedi, "(Çünkü) sizin O'ndan başka tanrınız yok. Ve (birbirinizle olan alışverişinizde) ölçüyü tartıyı eksik tutmayın. Gerçi (şimdi) sizi refah ve zenginlik içinde görüyorum; ama, doğrusu sizin için, (dehşetiyle) kuşatacak bir Gün'ün azabından korkuyorum!...
İbrahim Suresi, 44. Ayet:
Bunun içindir ki, insanları, azabın başlarına geleceği Gün için uyar; o Gün ki, zulmedenler: "Ey Rabbimiz!" derler, "Bize kısa bir süre daha ver ki Senin çağrına icabet edelim; Senin elçilerine uyup peşlerinden gidelim!" (Fakat Allah da
onlara:)
"Siz bir vakitler kıyamet gibi, ceza gibi bir şeyin sizin için sözkonusu olmadığına yemin edip durmuyor muydunuz?" (diye karşılık verecektir)....
Hicr Suresi, 46. Ayet:
(
Onlara:)
'Oraya (o Cennete, sekiz kapısından) selâmetle ve emniyette olan kimseler olarak girin!' (denilir)....
Hicr Suresi, 61. Ayet:
(61-62) Nihâyet elçiler Lût âilesine geldiğinde, (Lût
onlara:)
'Doğrusu siz (buralarda pek) tanınmamış bir topluluksunuz' dedi....
Hicr Suresi, 62. Ayet:
(61-62) Nihâyet elçiler Lût âilesine geldiğinde, (Lût
onlara:)
'Doğrusu siz (buralarda pek) tanınmamış bir topluluksunuz' dedi....
Kəhf Suresi, 48. Ayet:
Ve (hepsi) sıra sıra Rabbinin huzûruna arz olunmuş (çıkarılmış)lardır. (
Onlara:)
'And olsun ki, sizi ilk def'a yarattığımız gibi (çıplak ve hiçbir şeye sâhip olmayarak) bize geldiniz. Hayır! Size (söylenenlerin gerçekleşeceği) bir va'd zamânı(nı) aslâ ta'yîn etmediğimizi sanmıştınız, değil mi?' (denir)....
Taha Suresi, 86. Ayet:
Bunun üzerine Musa öfke ve üzüntüyle dolu olarak kavminin yanına döndü (Ve
onlara:)
"Ey kavmim!" diye çıkıştı, "Rabbiniz size güzel bir söz vermemiş miydi? Peki, bu söz(ün gerçekleşmesi) size çok mu uzak göründü? Yoksa, Rabbinizin gazabına uğramanıza mı karar verildi ki bana verdiğiniz sözden böyle döndünüz?"...
Ənbiya Suresi, 13. Ayet:
(
Onlara:)
«Kaçmayın, içinde bulunduğunuz refaha, yurdlarında dönün, çünkü sorguya çekileceksiniz» (denildi). ...
Ənbiya Suresi, 98. Ayet:
(O gün
onlara:)
"Gerçek şu ki, siz ve Allah'ın yerine tapınıp durduğunuz bütün o (düzmece) şeyler cehennemin yakıtısınız: varacağınız yer orasıdır" denecek....
Həcc Suresi, 22. Ayet:
Ne zaman ordan, sarsıcı üzüntüden çıkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (
onlara:)
"Yakıcı azabı tadın" (denir)....
Həcc Suresi, 22. Ayet:
Ne zaman oradan, sarsıcı üzüntüden çıkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (
onlara:)
"Yakıcı azabı tadın" (denir)....
Həcc Suresi, 22. Ayet:
ve kendi boğuntuları içinde (kıvranıp dururken) bu durumdan ne zaman kurtulmaya çalışsalar her seferinde yeniden (aynı boğuntuya) sokulacaklar ve (
onlara:)
"Tadın (bu) yakıcı azabı (sonuna kadar)!" (denecek)....
Həcc Suresi, 22. Ayet:
Ne zaman ordan, sarsıcı üzüntüden çıkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (
onlara:)
«Yakıcı azabı tadın!» (denir)....
Möminun Suresi, 65. Ayet:
(Fakat
onlara:)
"Boşuna yalvarıp yakarmayın bugün; çünkü, Bizden asla yardım görecek değilsiniz!" (denecektir)....
Möminun Suresi, 105. Ayet:
(Ve Allah
onlara:)
"Mesajlarım size ulaştırılmamış mıydı ve siz de onları yalanlayıp durmamış mıydınız?" (diyecek)....
Möminun Suresi, 108. Ayet:
(Fakat Allah
onlara:)
"Kalın kaldığınız yerde (bu bayağılığınızla)! Ve Benimle bir daha asla konuşmayın!" diyecek....
Nəml Suresi, 90. Ayet:
Kim bir kötülükle gelirse, artık onlar da ateşe yüzükoyun atılır (ve
onlara:)
"Yaptıklarınızdan başkasıyla mı cezalandırılıyorsunuz?" (denir)....
Nəml Suresi, 90. Ayet:
Kim bir kötülükle gelirse, artık onlar da ateşe yüzükoyun atılır (ve
onlara:)
"Yaptıklarınızdan başkasıyla mı cezalandırılıyorsunuz?" denir....
Nəml Suresi, 90. Ayet:
Kim de bir kötülükle gelirse, artık onlar da ateşe yüzükoyun atılır (ve
onlara:)
«Yapmakta olduklarınızdan başkasıyla mı cezalandırılıyorsunuz?» (denir)....
Qəsəs Suresi, 12. Ayet:
Biz daha evvel ona süt analar (ın sütünü emmeyi) haram etmişdik. Bunun üzerine (hemşiresi
onlara:)
«Sizin için onun bakımını te'mîn edecek, kendileri buna hayırhah olacak bir aaile hakkında size delâletde bulunayım mı?» dedi. ...
Qəsəs Suresi, 12. Ayet:
Ve Biz daha ilk günden o'nun (Mısırlı) süt annelerin memesini yadırgamasını sağladık; ve (kız kardeşi bu durumu öğrenince,
onlara:)
"Size o'nun bakımını sizin adınıza üzerine alabilecek ve o'nu güzelce eğitip yetiştirecek bir aile göstereyim mi?" dedi....
Qəsəs Suresi, 23. Ayet:
Ve Medyen suyuna varınca, (kuyunun) başında (hayvanlarını) sulayan bir insan topluluğu buldu; onların gerisinde de (hayvanlarını sudan) men' etmekte olan iki kadın (iki genç kız) buldu. (
Onlara:)
'Bu hâliniz nedir?' dedi. (Onlar:) 'Çobanlar (sulayıp) gitmeden(biz hayvanlarımızı) sulamayız; babamız da yaşlı bir ihtiyardır (onları sulayamaz)' dediler....
Qəsəs Suresi, 23. Ayet:
Derken, Medyen'in su kuyularına vardı ve orada (hayvanlarını) suvaran kalabalık bir grup insanla karşılaştı; ve onlardan biraz ötede kendi hayvanlarını uzakta tutmaya çalışan iki kadın gördü. (
Onlara:)
"Arzunuz nedir?" diye sordu. "Bu çobanlar işlerini bitirip uzaklaşmadıkça biz (hayvanlarımızı) suvaramıyoruz; çünkü (biz kadınız ve) babamız da pek yaşlı" diye cevap verdiler....
Qəsəs Suresi, 78. Ayet:
(Karun,
onlara:)
"Bu (servet) bendeki bilgi sayesinde bana verildi!" diye karşılık verdi. Oysa, Allah'ın, ondan önceki kuşaklardan, ondan daha güçlü ve ondan daha fazla servet toplamış nicelerini (kendilerini büyüklük duygusuna kaptırmaları yüzünden) yok ettiğini bilmiyor muydu (sanki)? Ama, şu var ki, suçluluğu kesinleşmiş olanlara (artık) günahlarından sual olunmaz!.....
Səba Suresi, 15. Ayet:
Andolsun, Sebe' kavmi için oturduğu yerlerde büyük bir ibret vardır. Biri sağda, diğeri solda iki bahçeleri vardı. (
Onlara:)
Rabbinizin rızkından yeyin ve O'na şükredin. İşte güzel bir memleket ve çok bağışlayan bir Rab!...
Səba Suresi, 15. Ayet:
Andolsun, Sebe' kavmi için oturduğu yerlerde büyük bir ibret vardır. Biri sağda, diğeri solda iki bahçeleri vardı. (
Onlara:)
Rabbinizin rızkından yeyin ve O'na şükredin. İşte güzel bir memleket ve çok bağışlayan bir Rab!...
Səba Suresi, 15. Ayet:
Andolsun ki «Sebe'» (kavmini) n sakin olduğu yerde (de) bir ibret vardı. (Her ev) sağdan, soldan iki (şer) cennet (bağçe ile muhacir idi). (
Onlara:)
«Rabbinizin rızkından yeyin, Ona şükredin. Çok güzel (temiz) bir belde. Rab (şükredenleri) cidden yarlığayıcıdır» (denilmişdi). ...
Səba Suresi, 15. Ayet:
Celâlim hakkı için, Sebe’ (kavmi) için oturdukları yerde bir ibret vardı. (Oturdukları yeri) sağdan ve soldan (çevreleyen) iki bahçe (vardı). (
Onlara:)
'Rabbinizin rızkından yiyin de O’na şükredin! (İşte) hoş bir memleket ve çok bağışlayıcı bir Rab!' (denilmişti.)...
Fatir Suresi, 37. Ayet:
Onlar orada şöyle feryâd ederler: 'Rabbimiz! Bizi (bu Cehennemden) çıkar ki(dünyada) işlemekte olduğumuz (günahlar)dan başka, sâlih bir amel işleyelim!' (
Onlara:)
'Sizi, ibret alacak bir kimsenin, kendisinde ibret alacağı (bir süre) kadar yaşatmadık mı? Size(bu günün dehşetinden haber veren) korkutucu da geldi. Öyle ise tadın (azâbı)! Artık zâlimler için hiçbir yardımcı yoktur' (denilir)....
Zümər Suresi, 72. Ayet:
(
Onlara:)
'İçinde ebediyen kalıcı kimseler olarak Cehennemin kapılarından girin!' denilir. Artık kibirlenenlerin yeri ne fenâdır!...
Mömin Suresi, 50. Ayet:
Bekçiler, «size peygamberleriniz açık belgeler ve mu'cizelerle gelmediler mi ?» derler. Onlar, «evet geldiler,» diye cevap verirler. (Bunun üzerine bekçiler
onlara:)
«Öyle ise kendiniz duâ edin,» derler. Kâfirlerin duası elbette boş ve neticesizdir....
Mömin Suresi, 74. Ayet:
Allah'ın yanısıra (ilahlık yakıştırdıklarınız)?" (Şöyle) cevap verecekler: "Onlar bizi yüzüstü bıraktılar; daha doğrusu, geçmişte yalvarıp sığındıklarımız, aslında hiç yoklardı!" (Ve
onlara:)
"İşte Allah hakikati inkar edenleri böyle şaşırtır; (denilecektir,)...
Zuxruf Suresi, 24. Ayet:
(Peygamberleri
onlara:)
'(Ben) size, atalarınızı üzerinde bulduğunuz şeyden daha doğrusunu getirmiş olsam da mı?' dedi. (Onlar:) 'Doğrusu biz, kendisiyle gönderildiğiniz şeyi inkâr edicileriz' dediler....
Zuxruf Suresi, 46. Ayet:
And olsun ki biz, Musa'yı açık belge ve mu'cizelerle Fir'avn'a ve ileri gelen yandaşlarına peygamber olarak gönderdik. (O da
onlara:)
«Şüphesiz ki ben, âlemlerin Rabbı'nın peygamberiyim ve elçisiyim,» dedi....
Duxan Suresi, 19. Ayet:
Ve (Mûsâ
onlara:)
'Allah’a karşı üstünlük taslamayın! Çünki ben size apaçık bir delil (mu'cize) getiriyorum' diye (da'vette bulundu)....
Əhqaf Suresi, 20. Ayet:
Hakikati inkara şartlanmış olanlar ateşin karşısına getirilecekleri Gün, (
onlara:)
"Bütün güzel şeyler(deki payınızı) dünya hayatında tükettiniz, (öteki dünyayı hiç düşünmeden) onlarla sefa sürdünüz!" denilecektir, "O halde, bugün yeryüzünde küstahça büyüklük tasladığınız ve haklı olan her şeye karşı mücadele ettiğiniz için ve yaptığınız bütün sapkınlıkların karşılığı olarak aşağılanma cezası ile cezalandırılacaksınız!"...
Zariyat Suresi, 14. Ayet:
(Zebâniler
onlara:)
'Tadın azâbınızı! Kendisini acele istemekte olduğunuz şey,(işte) budur!' (derler.)...
Tur Suresi, 19. Ayet:
(Ve
onlara:)
"Yapmış olduklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyip için,...
Qəmər Suresi, 48. Ayet:
O gün yüzleri üstü ateşin içine sürüklenirler. (
Onlara:)
'Sakarın (Cehennemin)dokunuşunu tadın!' (denilir.)...
Hədid Suresi, 13. Ayet:
O gün münâfık erkeklerle münâfık kadınlar, îmân edenlere diyecek ki: 'Bizi (de)bekleyin (ve bize biraz bakın) da nûrunuzdan faydalanalım!' (
Onlara:)
'(Yapabiliyorsanız)arkanıza (dünyaya) dönün de bir nûr arayın!' denilir. Derken aralarına, kapısı bulunan bir sur çekilir. Onun iç tarafı ki onda rahmet vardır, dış tarafına gelince o cihetten azab vardır....
Təhrim Suresi, 7. Ayet:
(Cehenneme giderlerken
onlara:)
«Ey kâfirler, bu gün (bîhûde) özür dilemeyin. Siz ancak yapmakda olduğunuzun cezasını çekeceksiniz» (denilir). ...
İnsan Suresi, 22. Ayet:
(Ve
onlara:)
"Bunlar sizin ödüllerinizdir, çünkü (hayatta iken) yaptığınız işler (Allah'ın) rızasını kazanmıştır!" (denilecek.)...
Mürsəlat Suresi, 43. Ayet:
(ve
onlara:)
"(Hayatta iken) yaptıklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyip için!" denilecek....
Tövbə Suresi, 35. Ayet:
O gün bu (yığdıqları sərvətlər) Cəhənnəm odunda qızdırılacaq və bununla onların alınlarına, böyürlərinə və kürəklərinə damğa vurulacaq və (
onlara:)
“Budur özünüz üçün yığdıqlarınız. Elə isə dadın yığdıqlarınızı!”(– deyiləcəkdir.)...
Əhqaf Suresi, 34. Ayet:
Kafirlər Odun qarşısına gətiriləcəkləri gün (
onlara:)
“Məgər bu, həqiqət deyilmi?”– (deyiləcəkdir.) Onlar: “Bəli, Rəbbimizə and olsun ki, (həqiqətdir!)”– deyəcəklər. (Allah) (da): “Küfr etdiyinizə görə dadın əzabı!”– deyəcəkdir....
Səba Suresi, 15. Ayet:
Səba (qəbiləsinin) yaşadığı yerdə nişanə – (biri) sağda, (digəri də) solda olan iki bağça var idi. (
Onlara:)
“Rəbbinizin ruzisindən yeyin və Ona şükür edin. Gözəl diyar və Bağışlayan Rəbb!”(– deyilmişdi)...
Zümər Suresi, 72. Ayet:
(
Onlara:)
“İçində əbədi qalacağınız Cəhənnəmin qapılarına girin!”– deyiləcək. Təkəbbürlülərin yeri necə də pisdir!...
Hədid Suresi, 12. Ayet:
O gün sən mömin kişilərin və mömin qadınların nurunun onların önlərindən və sağ tərəflərindən yayıldığını görəcəksən. (
Onlara:)
“Bu gün sizin müjdəniz (ağacları )altından çaylar axan Cənnət bağlarıdır. Siz orada əbədi qalacaqsınız!”– (deyiləcək.) Bu, böyük uğurdur....
Əraf Suresi, 171. Ayet:
Bir vaxt dağı sanki bir kölgə kimi onların üstünə qaldırmışdıq, üstlərinə düşəcəyini sanmışdılar. (
Onlara:)
“Sizə verdiyimiz Kitaba möhkəm sarılın və onun içindəkiləri xatırlayın ki, Allaha qarşı gəlməkdən çəkinəsiniz”, – demişdik....
Yunus Suresi, 51. Ayet:
(
Onlara:)
“Əzab gəldikdən sonramı Ona iman etdiniz yoxsa indimi? Halbuki siz onun tez gəlməsini istəyirdiniz”, (– deyiləcək.)...
Furqan Suresi, 14. Ayet:
(
Onlara:)
“Bu gün bir dəfə yox olmağı istəməyin, dəfələrlə yox olmağı istəyin!” (– deyilər.)...
Nəml Suresi, 90. Ayet:
Kim də pis əməllə gəlsə, üzü üstə oda atılar. (
Onlara:)
“Sadəcə etdiklərinizin qarşılığını görürsünüz”, (– deyilər.)...