Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Şüəra Suresi, 59. Ayet:
Beləcə, İsrail oğullarını
oraların
varisi etdik....
Bəqərə Suresi, 114. Ayet:
Alah'in mescidlerinde O'nun isminin anilmasini yasak eden ve oralarin yikilmasina calisan kimseden daha zalim kim vardir? Onlarin oralara korkmadan girememeleri gerekir. Dunyada rezillik onlaradir, ahirette buyuk azab da onlaradir....
Bəqərə Suresi, 114. Ayet:
Allah'ın mescidlerinde O'nun isminin anılmasını yasak eden ve
oraların
yıkılmasına çalışan kimseden daha zalim kim vardır? Onların oralara korkmadan girememeleri gerekir. Dünyada rezillik onlaradır, ahirette büyük azab da onlaradır....
Bəqərə Suresi, 114. Ayet:
ALLAH'ın mescidlerinde, O'nun isminin anılmasına engel olan ve
oraların
yıkılması için çalışan kimseden daha kötü kim olabilir? Halbuki onların oralara ancak korkarak girmeleri gerekir. Onlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük azap var....
Bəqərə Suresi, 114. Ayet:
Hem Allah’ın mescidlerini ki, içlerinde O’nun isminin zikredilmesini men' eden ve
oraların
harâb olması için çalışandan daha zâlim kim olabilir? İşte onlar ki, kendilerinin oralara, ancak korkan kimseler olarak girmeleri gerekirdi. Onlar için dünyada bir rezillik, yine onlar için âhirette (de pek) büyük bir azab vardır....
Bəqərə Suresi, 114. Ayet:
Allah’ın mescitlerinde Allah’ın adının anılmasını engelleyip
oraların
ıssız ve harap hale gelmesine çalışanlardan daha zalim kim olabilir? Bunlar oralara ancak korka korka girebilirler. Onlar için dünyada zillet, âhirette ise müthiş bir azap vardır....
Ənam Suresi, 123. Ayet:
(Mekkede olduğu gibi) her şehir ve kasabada da
oraların
günahkârlarını, o yerlerde hıylekârlık etsinler diye, büyük (tanınmış) adamlar (dan) yapdık. Halbuki onlar hıylekârlığı (başkasına değil) ancak kendilerine yaparlarda farkında olmazlar. ...
Əraf Suresi, 22. Ayet:
Boylece onlarin yanilmalarini sagladi. Agactan meyve tattiklarinda kendilerine ayip yerleri gorundu, cennet yapraklarindan oralarina ortmege koyuldular. Rableri onlara, «Ben sizi o agactan menetmemis miydim? seytanin size apacik bir dusman oldugunu soylememis miydim? diye seslendi....
Əraf Suresi, 22. Ayet:
Böylece ikisini de aldatıp saptırdı : Âdem ile eşi o ağaçtan tadınca, utanç yerleri açılıp ortaya çıktı. Cennet yapraklarından
oraların
ın üzerine koymaya başladılar. Rabları da onlara şöyle seslendi: «Ben ikinizi de o ağaçtan men'etmedim mi ve size, "şeytan mutlaka ikinize de açık bir düşmandır," demedim mi?»...
Əraf Suresi, 22. Ayet:
Böylece onların yanılmalarını sağladı. Ağaçtan meyve tattıklarında kendilerine ayıp yerleri göründü, cennet yapraklarından
oraların
a örtmeğe koyuldular. Rableri onlara, 'Ben sizi o ağaçtan menetmemiş miydim? Şeytanın size apaçık bir düşman olduğunu söylememiş miydim?' diye seslendi....
Əraf Suresi, 22. Ayet:
Böylece onları hile ile aldattı. Ağacın meyvesini tattıklarında ayıp yerleri kendilerine göründü. Cennet yapraklarından
oraların
a örtmeye başladılar. Rableri onlara: “Ben sizi o ağaçtan menetmemiş miydim? Şeytanın size apaçık bir düşman olduğunu söylememiş miydim?” diye nidâ etti....
Əraf Suresi, 101. Ayet:
İşte o ülkelerin haberlerinden bir kısmını sana böylece anlatıyoruz.
Oraların
halklarına peygamberlerimiz açık deliller, mûcizeler getirdiler. Fakat onlar iman etmediler. Çünkü ondan önce tekzip ve inkâr etmeyi âdet haline getirmişlerdi. Allah kâfirlerin kalplerini işte böyle mühürler!...
Hud Suresi, 82. Ayet:
(82-83) Buyrugumuz gelince oralarin altini ustune getirdik; uzerine Rabbinin katindan, isaretli olarak yigin yigin sert tas yagdirdik. Bunlar zalimlerden hicbir zaman uzak olmayacaktir.*...
Hud Suresi, 82. Ayet:
(82-83) Buyruğumuz gelince
oraların
altını üstüne getirdik; üzerine Rabbinin katından, işaretli olarak yığın yığın sert taş yağdırdık. Bunlar zalimlerden hiçbir zaman uzak olmayacaktır....
Hud Suresi, 83. Ayet:
(82-83) Buyrugumuz gelince oralarin altini ustune getirdik; uzerine Rabbinin katindan, isaretli olarak yigin yigin sert tas yagdirdik. Bunlar zalimlerden hicbir zaman uzak olmayacaktir.*...
Hud Suresi, 83. Ayet:
(82-83) Buyruğumuz gelince
oraların
altını üstüne getirdik; üzerine Rabbinin katından, işaretli olarak yığın yığın sert taş yağdırdık. Bunlar zalimlerden hiçbir zaman uzak olmayacaktır....
Kəhf Suresi, 59. Ayet:
İşte o şehirlerin harabeleri!..
Oraların
ahalileri zulümlerinde ısrar edince onları imha ettik. Onların helâkleri için de, bir vâde tayin ettik....
Ənbiya Suresi, 22. Ayet:
Halbuki gökte ve yerde, Allah’tan başka tanrılar bulunsaydı
oraların
nizamı bozulurdu. Demek ki o yüce arş ve hükümranlığın sahibi Allah, onların zanlarından, onların Allah’a reva gördükleri vasıflardan münezzehtir, yücedir!...
Həcc Suresi, 45. Ayet:
(Halkı) zalim olduğu için helak ettiğimiz nice kentler vardır ki şimdi
oraların
damları duvarlarının üstüne çökmüş haldedir. (Oralarda) nice kullanılmaz halde kuyu ve (bomboş bırakılmış) sağlam köşk vardır....
Zuxruf Suresi, 23. Ayet:
İşte böylece senden önce, uyarıcı bir resul gönderdiğimiz hiçbir şehir yoktur ki
oraların
varlıklı kişileri: "Biz babalarımızı bir dine bağlanmış gördük. Biz de onların izlerine uyduk!" demiş olmasınlar....
Nuh Suresi, 16. Ayet:
«Oralarinda aya aydinlik vermis ve gunesin isik sacmasini saglamistir.»...