Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Yunus Suresi, 91. Ayet:
İndimi (iman gətirdin)? Halbuki daha əvvəl (Allaha) üsyan etmişdin və fitnə-fəsad törədənlərdən idin. (Firon daha əvvəl Misirdə öz tanrılığını elan etmişdi. Onu tanrı kimi qəbul etməyənlərə isə şiddətli əzab verirdi. Xüsusilə də İsrail oğullarına əzab-əziyyət verir və onları qul kimi işlədirdi. Nəhayət, Musa peyğəmbərin və qardaşı Harun peyğəmbərin duaları Allah tərəfindən qəbul olunmuş və onlar öz qövmləri ilə birlikdə Fələstinə köçmək üçün Qızıl dənizin kənarına qədər gəlmişdilər. Əvvəlcə onl...
Duxan Suresi, 47. Ayet:
(Allah cəhənnəm mələklərinə belə buyuracaq:) “Onu tutun və cəhənnəmin
ortasına
sürükləyin!...
Duxan Suresi, 47. Ayet:
"Onu tutun! Cəhənnəmin
ortasına
sürükləyin."...
Möminun Suresi, 104. Ayet:
Cəhənnəm odu onların üzünü yandırar. Onlar orada (üst dodaqları başlarının tən
ortasına
, alt dodaqları isə göbəklərinə qədər uzanaraq) dişləri ağarmış vəziyyətdə durarlar....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
(Allah əzab mələklərinə buyurar: ) “Onu tutub Cəhənnəmin tən
ortasına
sürüyün!...
Duxan Suresi, 47. Ayet:
"Onu tutun! Cehennem'in
ortasına
sürükleyin."...
Nəml Suresi, 61. Ayet:
Yoksa, arzı bir mesken yapıp da ortasından ırmaklar akıtan, ona âid sabit dağlar yaratan ve iki denizin
ortasına
(acı ve tatlı suları birbirine karışmamak için) bir engel koyan mı (hayırlı)? Allah ile beraber bir ilâh mı var? Hayır, onların çoğu tevhidi bilmezler....
Sad Suresi, 22. Ayet:
Hani ansızın Davud'un yanına girmişlerdi de bu yüzden onlardan ürkmüştü. . . Dediler ki: "Korkma, biz iki davacıyız: Bazımız bazımıza (çoğul kapsamlı ifade) zulmetti. . . O hâlde aramızda HAKK olarak hükmet, haksızlık etme ve bizi yolun tam
ortasına
yönlendir. "...
Sad Suresi, 22. Ayet:
Onlar Davud'un yanına girdiklerinde kendilerinden korktu. Dediler ki: 'Korkma. (Biz) iki davacı(yız). Birimiz ötekine haksızlık etti. Sen aramızda hak ile hükmet, zulme sapma ve bizi yolun
ortasına
yönelt....
Sad Suresi, 22. Ayet:
Davud'a girdiklerinde, o, onlardan ürkmüştü; dediler ki: "Korkma, iki davacıyız, birimiz diğerimize haksızlıkta bulundu. Şimdi sen aramızda hak ile hükmet, kararında zulme sapma ve bizi doğru yolun
ortasına
yöneltip ilet."...
Sad Suresi, 22. Ayet:
O vakıt Davudun üzerine giriverdiler de onlardan telâşa düştü, korkma dediler: iki hasmız, ba'zımız ba'zımıza tecavüz etti, şimdi sen aramızda hakk ile hukmet ve aşırı gitme de bizi doğru yolun
ortasına
çıkar...
Sad Suresi, 22. Ayet:
O zaman Davud'un yanına giriverdiler de onlardan telaşa düştü. Ona «Korkma!» dediler, «biz iki davacıyız, birimiz diğerinin hakkına tecavüz etti. Şimdi sen aramızda doğrulukla hükmet ve aşırı gitme de bizi doğru yolun
ortasına
çıkar.»...
Sad Suresi, 22. Ayet:
Davud'un yanına giriverdiler de onlardan telaşe düştü. Ona «Korkma!» dediler, «biz iki davacıyız. Birimiz, birimize haksızlık etti. Şimdi sen aramızda hak ile hüküm ver ve aşırı gitme de bizi doğru yolun
ortasına
çıkar.»...
Sad Suresi, 22. Ayet:
Davud'a girdiklerinde, o, onlardan ürkmüştü; dediler ki: "Korkma, iki davacıyız, birimiz diğerimize haksızlıkta bulundu. Şimdi sen aramızda hak ile hükmet, kararında zulme sapma ve bizi doğru yolun
ortasına
yöneltip ilet."...
Sad Suresi, 22. Ayet:
O vakit Dâvudun karşısına girivermişlerdi de o, bunlardan telâşa düşmüşdü. «Korkma, dediler, (biz) iki da'vâcı (yız). Birimiz ötekimin hakkına) tecâvüz etdi. Şimdi sen aramızda adaletle hükmet. Aşırı gitme. Bizi doğru yolun
ortasına
çıkar». ...
Sad Suresi, 22. Ayet:
O vakit Dâvûd’un yanına girmişlerdi de (Dâvûd) onlardan ürkmüştü. Dediler ki: 'Korkma! (Biz) birbirimizin hakkına tecâvüz eden iki da'vâcıyız; şimdi (sen) aramızda hak ile hükmet; haksızlık etme ve bizi (doğru) yolun
ortasına
çıkar!'...
Sad Suresi, 22. Ayet:
Davud'un yanına girmişlerdi de o, kendilerinden ürkmüştü. Demişlerdi ki: Korkma, iki davacı; birimiz birimizin hakkına tecavüz etti. Sen, aramızda hak ile hüküm ver. Ve ondan ayrılma. Bizi, doğru yolun
ortasına
ilet....
Sad Suresi, 22. Ayet:
O vakit te ki, Dâvûd'un karşısına girmişlerdi de, onlardan korkuya düşmüştü. Dediler ki: «Korkma, iki davacı ki, bazımız bazısı üzerine tecavüz etmiş oldu. Artık sen aramızda hak ile hükmet, gadr etme ve bizi doğru yolun
ortasına
sevket.»...
Sad Suresi, 22. Ayet:
Dâvûd'un yanına girmişlerdi de (Dâvûd) onlardan korkmuştu: "Korkma, dediler, biz iki dâvâcıyız. Birimiz, ötekinin hakkına saldırdı. Şimdi sen aramızda hak ile hükmet, (adâletten ayrılıp bize) zulmetme. Bizi yolun
ortasına
(adâlete) götür."...
Sad Suresi, 22. Ayet:
Davud(un yanın)a girdiklerinde, o, onlardan ürkmüştü; onlar dediler ki: «Korkma, iki davacıyız, birimiz diğerimize haksızlıkta bulundu. Şimdi sen aramızda hak ile hükmet, kararında zulme sapma ve bizi doğru yolun
ortasına
yöneltip ilet.»...
Zümər Suresi, 40. Ayet:
kimi (bu dünyada) utanıp rezil olacağı bir azaba duçar olacak ve kimi de (öteki dünyada) kesintisiz bir azabın
ortasına
düşecek!"...
Duxan Suresi, 47. Ayet:
1.
huzû-hu
: onu tutun
2.
fe
: öylece, hemen
3.
i'tilû-hu
: onu sürükleyin
4.
ilâ sevâi
: ortaya,
ortasına
Duxan Suresi, 47. Ayet:
Onu tutun (yakalayın)! Hemen cehennemin
ortasına
sürükleyin....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
(Allah, görevli meleklere şöyle der:) “Tutun onu, cehennemin
ortasına
sürükleyin.”...
Duxan Suresi, 47. Ayet:
Tutun onu da sürüyün koca cehennemin ta
ortasına
....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
(Allah zebânilere emreder): Tutun onu! Cehennemin
ortasına
sürükleyin!...
Duxan Suresi, 47. Ayet:
"Tutun onu da yakan ateşin
ortasına
sürüyerek götürün. . . "...
Duxan Suresi, 47. Ayet:
Allah meleklere: 'Şunu tutun. Kaynayan, köpüren Cehennem’in
ortasına
sürükleyin.' buyurur....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
'Onu tutun, cehennemin
ortasına
sürükleyin....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
(Allah, cehennemdeki vazifeli meleklere o kâfir için şöyle buyurur): Onu yakalayın da sürükleyib cehennemin
ortasına
atın....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
(47-50) «ucluyu yakalayin, cehennemin ortasina surukleyin, sonra basina azap olarak kaynar su dokun» denir, sonra ona: «Tad bakalim, hani serefli olan, degerli olan yalniz sendin. Iste bu, suphelenip durdugunuz seydir» denir....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
Onu yakalayın da Cehennem'in
ortasına
sürükleyin....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
(47-50) 'Suçluyu yakalayın, cehennemin
ortasına
sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün' denir, sonra ona: 'Tad bakalım, hani şerefli olan, değerli olan yalnız sendin. İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir' denir....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
(47-50) (Allah zebânilere emreder): Tutun onu! Cehennemin
ortasına
sürükleyin! Sonra başına azap olarak kaynar su dökün! (ve deyin ki:) Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin! İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
Onu yakalayın ve cehennemin
ortasına
sürükleyin....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
Tutun onu da yaka paça doğru Cehennemin
ortasına
sürükleyin....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
Onu tutun da yaka paça, doğru cehennemin
ortasına
sürükleyin....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
Allah meleklere şöyle emreder. «Şunu tutun da Cehennem'in
ortasına
sürükleyin.»...
Duxan Suresi, 47. Ayet:
Tutun onu, cehennemin
ortasına
sürükleyin....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
(Zebanilere:) «Tutun onu da, (denilir), sürükleyerek cehennemin ta
ortasına
götürün». ...
Duxan Suresi, 47. Ayet:
(Sonra Zebânîlere şöyle emredilir:) 'Onu tutun da kendisini Cehennemin
ortasına
sürükleyin!'...
Duxan Suresi, 47. Ayet:
Yakalayın onu, cehennemin
ortasına
sürükleyin....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
(Ve emir gelecektir:) "Onu yakalayın (ey cehennem güçleri) ve yanan ateşin
ortasına
sürükleyin;...
Duxan Suresi, 47. Ayet:
Onu tutun da cehennemin tâ
ortasına
sürükleyin....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
"Tutun onu! Cehennemin
ortasına
sürükleyin!"...
Duxan Suresi, 47. Ayet:
-Onu tutun, cehennemin
ortasına
atın....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
(47-50) Allah Zebanîlere: "Tutun onu da" buyurur, "cehennemin ta
ortasına
sürükleyin. Sonra da başının üstünden kaynar su dökün!" ve deyin ki: "Tat bakalım! Hani üstündün, kudretliydin, asildin!" İşte hakkında şüphe ve mücadele ettiğiniz o gerçek budur....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
(Allâh, zebânilere emreder): "Tutun onu, cehennemin
ortasına
sürükleyin."...
Duxan Suresi, 47. Ayet:
Onu tutun, Cehennemin
ortasına
sürükleyin....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
"Tutun onu, cehennemin tam
ortasına
götürün!"...
Duxan Suresi, 48. Ayet:
(47-50) «ucluyu yakalayin, cehennemin ortasina surukleyin, sonra basina azap olarak kaynar su dokun» denir, sonra ona: «Tad bakalim, hani serefli olan, degerli olan yalniz sendin. Iste bu, suphelenip durdugunuz seydir» denir....
Duxan Suresi, 48. Ayet:
(47-50) 'Suçluyu yakalayın, cehennemin
ortasına
sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün' denir, sonra ona: 'Tad bakalım, hani şerefli olan, değerli olan yalnız sendin. İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir' denir....
Duxan Suresi, 48. Ayet:
(47-50) (Allah zebânilere emreder): Tutun onu! Cehennemin
ortasına
sürükleyin! Sonra başına azap olarak kaynar su dökün! (ve deyin ki:) Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin! İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir....
Duxan Suresi, 48. Ayet:
(47-50) Allah Zebanîlere: "Tutun onu da" buyurur, "cehennemin ta
ortasına
sürükleyin. Sonra da başının üstünden kaynar su dökün!" ve deyin ki: "Tat bakalım! Hani üstündün, kudretliydin, asildin!" İşte hakkında şüphe ve mücadele ettiğiniz o gerçek budur....
Duxan Suresi, 49. Ayet:
(47-50) «ucluyu yakalayin, cehennemin ortasina surukleyin, sonra basina azap olarak kaynar su dokun» denir, sonra ona: «Tad bakalim, hani serefli olan, degerli olan yalniz sendin. Iste bu, suphelenip durdugunuz seydir» denir....
Duxan Suresi, 49. Ayet:
(47-50) 'Suçluyu yakalayın, cehennemin
ortasına
sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün' denir, sonra ona: 'Tad bakalım, hani şerefli olan, değerli olan yalnız sendin. İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir' denir....
Duxan Suresi, 49. Ayet:
(47-50) (Allah zebânilere emreder): Tutun onu! Cehennemin
ortasına
sürükleyin! Sonra başına azap olarak kaynar su dökün! (ve deyin ki:) Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin! İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir....
Duxan Suresi, 49. Ayet:
(47-50) Allah Zebanîlere: "Tutun onu da" buyurur, "cehennemin ta
ortasına
sürükleyin. Sonra da başının üstünden kaynar su dökün!" ve deyin ki: "Tat bakalım! Hani üstündün, kudretliydin, asildin!" İşte hakkında şüphe ve mücadele ettiğiniz o gerçek budur....
Duxan Suresi, 50. Ayet:
(47-50) «ucluyu yakalayin, cehennemin ortasina surukleyin, sonra basina azap olarak kaynar su dokun» denir, sonra ona: «Tad bakalim, hani serefli olan, degerli olan yalniz sendin. Iste bu, suphelenip durdugunuz seydir» denir....
Duxan Suresi, 50. Ayet:
(47-50) 'Suçluyu yakalayın, cehennemin
ortasına
sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün' denir, sonra ona: 'Tad bakalım, hani şerefli olan, değerli olan yalnız sendin. İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir' denir....
Duxan Suresi, 50. Ayet:
(47-50) (Allah zebânilere emreder): Tutun onu! Cehennemin
ortasına
sürükleyin! Sonra başına azap olarak kaynar su dökün! (ve deyin ki:) Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin! İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir....
Duxan Suresi, 50. Ayet:
(47-50) Allah Zebanîlere: "Tutun onu da" buyurur, "cehennemin ta
ortasına
sürükleyin. Sonra da başının üstünden kaynar su dökün!" ve deyin ki: "Tat bakalım! Hani üstündün, kudretliydin, asildin!" İşte hakkında şüphe ve mücadele ettiğiniz o gerçek budur....
Zariyat Suresi, 40. Ayet:
Bunun üzerine, onu da ordusunu da yakalayıp suyun
ortasına
fırlattık. Kendi kendini kınayıp duruyordu....
İnfitar Suresi, 15. Ayet:
(bir ateş ki) Hesap Günü
ortasına
düşerler,...
Adiyat Suresi, 1. Ayet:
(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun
ortasına
dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür....
Adiyat Suresi, 1. Ayet:
(1-8) Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta
ortasına
girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür....
Adiyat Suresi, 2. Ayet:
(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun
ortasına
dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür....
Adiyat Suresi, 2. Ayet:
(1-8) Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta
ortasına
girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür....
Adiyat Suresi, 3. Ayet:
(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun
ortasına
dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür....
Adiyat Suresi, 3. Ayet:
(1-8) Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta
ortasına
girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür....
Adiyat Suresi, 4. Ayet:
(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun
ortasına
dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür....
Adiyat Suresi, 4. Ayet:
(1-8) Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta
ortasına
girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür....
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
1.
fe
: sonra
2.
vasatne
:
ortasına
daldılar
3.
bi-hî
: onunla
4.
cem'an
: topluluk
...
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
Sonra da onunla topluluğun
ortasına
daldılar....
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun
ortasına
dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür....
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
Derken düşman topluluğunun tâ
ortasına
dalanlara....
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
Derken orada bir topluluğun ta
ortasına
girenlere yemin ederim ki,...
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
Derken onunla bir topluluğun tam
ortasına
dalanlara ki,...
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
Böylece, o dem, düşman topluluğu
ortasına
girenlere ki,...
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
(1-8) Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta
ortasına
girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür....
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
o anda bir derneği ortalayanlara (topluluğun
ortasına
dalanlara) ki,...
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
Derken bir topluluğun
ortasına
dalanlara yemin ederim ki,...
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
Bununla bir topluluğun tâ
ortasına
girenlere (ya'nî atlara) ki, ...
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
Derken onunla, bir topluluğun
ortasına
dalanlara!...
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
Derken bir topluluğun
ortasına
dalanlara,...
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
Sonra onunla bir topluluğun
ortasına
girenlere (andolsun ki),...
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
O toz duman içinde bir topluluğun
ortasına
dalanlara andolsun ki!...
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
Topluluğun
ortasına
dalanlara .....
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
Derken düşman kuvvetinin
ortasına
dalan atların hakkı için ki:...
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
Derken bir topluluğun
ortasına
dalanlara....
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
Düşmanın
ortasına
dalanlara:...
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
Derken, onunla bir topluluğun
ortasına
dalanlara ki,...
Adiyat Suresi, 6. Ayet:
(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun
ortasına
dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür....
Adiyat Suresi, 6. Ayet:
(1-8) Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta
ortasına
girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür....
Adiyat Suresi, 7. Ayet:
(1-8) Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta
ortasına
girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür....
Adiyat Suresi, 8. Ayet:
(1-8) Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta
ortasına
girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür....
Saffat Suresi, 97. Ayet:
Dediler: "Şunun için bir bina yapın da bunu ateşin
ortasına
fırlatın!"...
Sad Suresi, 22. Ayet:
(22,23) Dâvûd'un yanına girdiklerinde o, onlardan korkuvermişti. Ona, “Korkma! Biz, iki davacıyız. Kimimiz, kimimize haksızlık etti. Şimdi sen aramızda hak ile hüküm ver, haksızlık etme ve bizi doğru yolun
ortasına
yönelt” dediler. Birisi de dedi ki: “İşte bu benim kardeşim. Onun doksan dokuz koyunu var, benim ise bir tek koyunum var. Böyle iken, ‘Onu da bana ver’ dedi ve konuşmada bana üstün geldi/tartışmada beni yendi.” ...
Sad Suresi, 23. Ayet:
(22,23) Dâvûd'un yanına girdiklerinde o, onlardan korkuvermişti. Ona, “Korkma! Biz, iki davacıyız. Kimimiz, kimimize haksızlık etti. Şimdi sen aramızda hak ile hüküm ver, haksızlık etme ve bizi doğru yolun
ortasına
yönelt” dediler. Birisi de dedi ki: “İşte bu benim kardeşim. Onun doksan dokuz koyunu var, benim ise bir tek koyunum var. Böyle iken, ‘Onu da bana ver’ dedi ve konuşmada bana üstün geldi/tartışmada beni yendi.” ...
Duxan Suresi, 47. Ayet:
(47,48) Tutun şunu da çılgınca yanan ateşin
ortasına
sürükleyin. Sonra onun başının üstüne kaynar su azabından dökün.”– –“...
Duxan Suresi, 48. Ayet:
(47,48) Tutun şunu da çılgınca yanan ateşin
ortasına
sürükleyin. Sonra onun başının üstüne kaynar su azabından dökün.”– –“...
Duxan Suresi, 47. Ayet:
Onu tutun! Dərhal cəhənnəmin
ortasına
sürüyün....
Duxan Suresi, 47. Ayet:
Onu tutub Cəhənnəmin
ortasına
sürüyün!...
Duxan Suresi, 47. Ayet:
Onu tutun və zorla cəhənnəmin
ortasına
çəkin....
Duxan Suresi, 48. Ayet:
(Allah vəzifəli mələklərə belə deyər:) “Tutun onu, cəhənnəmin
ortasına
sürüyün”....
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
və düşmən topluluğunun
ortasına
atılan...
Duxan Suresi, 47. Ayet:
(Cəhənnəm gözətçisinə əmr olunacaqdır): “Onu götürün və cəhənnəmin
ortasına
sürüyün,...
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
Orada (düşmən) dəstəsinin
ortasına
soxulanlara ki,...
Sad Suresi, 22. Ayet:
Davudun yanına daxil olduqları vaxt, o, onlardan qorxmuşdu. Ona, "Qorxma! Biz iki iddiaçıyıq. Hansımızsa hansımıza haqsızlıq etdik. İndi sən bizim aramızda ədalətlə qərar ver, haqsızlıq etmə və bizi doğru yolun
ortasına
istiqamətləndir." dedilər. ...
Duxan Suresi, 47. Ayet:
-"Tutun bunu, şiddətlə yanan atəşin
ortasına
sürüyün. ...