Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Əhzab Suresi, 33. Ayet:
Evlərinizdə
oturun,
əvvəlki cahiliyyə dövründə olduğu kimi açıq-saçıq geyinməyin! Namazı qılın, zəkatı verin, Allaha və Onun Peyğəmbərinə itaət edin! Ey əhli-beyt! Həqiqətən, Allah sizdən pisliyi uzaqlaşdırmaq və sizi tərtəmiz etmək istəyir....
Bəqərə Suresi, 35. Ayet:
Demiştik ki: Ey Âdem, sen ve eşin cennette
oturun,
dilediğinizi bol bol yiyin. Ancak şu ağaca yaklaşmayın, yoksa haddini aşanlardan olursunuz....
Bəqərə Suresi, 35. Ayet:
Dedik ki: «Ey Âdem, sen ve eşin cennette
oturun,
ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.»...
Bəqərə Suresi, 35. Ayet:
Dedik ki: "Ey Âdem, sen ve eşin cennette
oturun,
ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zâlimlerden olursunuz!"...
Nisa Suresi, 59. Ayet:
Siz ey imana ermiş olanlar! Allaha, Peygambere ve aranızdan kendilerine otorite emanet edilmiş olanlara itaat edin; ve herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allaha ve Peygambere götürün, eğer Allaha ve Ahiret Gününe (gerçekten) inanıyorsanız. Bu (sizin için) en hayırlısıdır ve sonuç olarak da en iyisidir....
Əraf Suresi, 19. Ayet:
"Ey Adem! Sen ve eşin cennette
oturun,
dilediğiniz yerden yiyin ama şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa ikiniz de zalimlerden olursunuz."...
Əraf Suresi, 161. Ayet:
1.
ve iz kîle lehum
: ve onlara ... denilmişti
2.
uskunû
:
oturun,
yerleşin
3.
hâzihi el karyete
: bu şehir
4.
ve kulû
...
Əraf Suresi, 161. Ayet:
Onlara: 'Şu şehirde
oturun,
orada istediğiniz yerden yiyin, 'bağışlanma diliyoruz (:hitta)' deyin ve secde ederek kapıdan girin ki biz de hatalarınızı bağışlayalım. İyilik edenlere ise daha fazlasını vereceğiz' denilmişti....
Əraf Suresi, 161. Ayet:
Onlara: "Bu şehirde
oturun,
ondan istediğiniz yerden yeyin, 'dileğimiz bağışlanmadır' deyin ve kapısından secde ederek girin, (biz de) hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanların (armağanlarını) arttıracağız" denildiğinde,...
Əraf Suresi, 161. Ayet:
Onlara: «su sehirde
oturun,
diledigniz gibi yiyip icin, «affet!» deyin ve secde ederek kapisindan girin; Biz de yanilmalarinizi bagislariz. Iyi davrananlara daha da artiracagiz» denmisti....
Əraf Suresi, 161. Ayet:
Onlara: 'Şu şehirde
oturun,
dilediğiniz gibi yiyip için, 'affet!' deyin ve secde ederek kapısından girin; Biz de yanılmalarınızı bağışlarız. İyi davrananlara daha da artıracağız' denmişti....
Əraf Suresi, 161. Ayet:
Hatırla ki kendilerine, 'Bu şehirde
oturun,
oradan dilediğiniz gibi yiyin, dostça konuşun ve kapıdan alçak gönüllü olarak girin ki hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanlara fazlasını vereceğiz,' denildiğinde,...
Əraf Suresi, 161. Ayet:
Onlara: "Bu şehirde
oturun,
ondan istediğiniz yerden yiyin, 'dileğimiz bağışlanmadır' deyin ve kapısından secde ederek girin, (biz de) hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanların (armağanlarını) arttıracağız" denildiğinde,...
Əraf Suresi, 161. Ayet:
Hani onlara denilmişti ki: Şu şehirde
oturun,
dilediğiniz gibi yeyin, için. «Affet» deyin ve kapısından secde ederek girin ki; yanılmalarınızı bağışlayalım. İhsan edenlere daha da arttıracağız....
Əraf Suresi, 161. Ayet:
Onlara: «Bu şehirde
oturun,
ondan istediğiniz yerden yeyin, 'dileğimiz bağışlanmadır' deyin ve kapısından secde ederek girin, (biz de) hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanların (armağanlarını) arttıracağız» denildiğinde,...
Əraf Suresi, 161. Ayet:
Onlara şöyle denildi: Şu kentte
oturun,
orada istediğiniz yerden yiyin. 'Affet' diye yalvarın; kapıdan da secde ederek girin ki, hatalarınızı bağışlayalım. Güzel düşünüp güzel iş yapanlara daha fazlasını da vereceğiz....
Tövbə Suresi, 46. Ayet:
1.
ve lev
: ve eğer
2.
erâdû el hurûce
: çıkmak istediler
3.
le eaddû
: elbette hazırlık yaptılar
4.
lehu
: ona, o...
Tövbə Suresi, 46. Ayet:
Onlar eğer savaşa çıkmak isteselerdi, elbette bunun için bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah onların harekete geçmelerini istemedi de onları geri bıraktı ve onlara, “
Oturun,
oturan âcizlerle beraber” denildi....
Tövbə Suresi, 46. Ayet:
Eğer (onlar sefere) çıkmak dileselerdi elbette onun için bir hazırlıkları olurdu. Fakat Allâh onların sefere çıkmalarını gereksiz gördü de, onları sefere çıkarttırmadı: "
Oturun,
oturanlarla beraber" denildi....
Tövbə Suresi, 46. Ayet:
Eğer o münafıklar savaşa çıkmak isteselerdi, elbette bunun için bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah, davranmalarını kerih gördü de onları evlerinde alıkoydu ve kendilerine: “-
Oturun,
oturanlarla beraber” dendi....
Tövbə Suresi, 46. Ayet:
Eğer onlar savaşa çıkmayı isteselerdi, onun için bir takım hazırlıklarda bulunurlardı; ama Allah davranmalarını hoş görmedi de onları alıkoydu, «
oturun,
oturanlarla beraber» denildi....
Tövbə Suresi, 46. Ayet:
Eğer cihada çıkmayı isteselerdi, mutlaka onun için hazırlık görürlerdi, fakat Allah, davranmalarını istemedi de onları alıkoydu ve: «
Oturun,
oturanlarla beraber!» denildi....
Tövbə Suresi, 46. Ayet:
Eğer onlar gerçekten sefere çıkmak isteselerdi, elbette onun için hazırlık yaparlardı. Fakat Allah onların davranışlarını hoş görmeyip kendilerini engelledi ve kendilerine: "
Oturun,
oturanlarla beraber!" denildi....
Tövbə Suresi, 46. Ayet:
Sefere çıkmak isteselerdi elbette ki, bir sefer hazırlığına girişirlerdi. Ama Allah, harekete geçmelerini istemedi de onları yerlerine çiviledi ve "
oturun,
oturanlarla beraber" denildi....
Tövbə Suresi, 83. Ayet:
Sefere çıkma konusunda onlardan bir grubun senden izin isteyecekleri bir fırsatı ALLAH sana tekrar verse, 'Benimle birlikte ebediyyen harekata çıkmayacaksınız, ve benimle birlikte hiçbir düşmanla savaşmayacaksınız. Çünkü siz, ilk başta oturmayı seçmiştiniz. Öyle ise, geri kalanlarla beraber
oturun,
' de....
Yusif Suresi, 92. Ayet:
(92-93) Yusuf: «Bugun azarlanacak degilsiniz, Allah sizi bagislar. O, merhametlilerin merhametlisidir. Bu gomlegimi g
oturun,
babamin yuzune surun, gormege baslar; butun coluk cocugunuzla bana gelin» dedi. *...
Yusif Suresi, 92. Ayet:
(92-93) Yusuf: 'Bugün azarlanacak değilsiniz, Allah sizi bağışlar. O, merhametlilerin merhametlisidir. Bu gömleğimi götürün, babamın yüzüne sürün, görmeğe başlar; bütün çoluk çocuğunuzla bana gelin' dedi....
Yusif Suresi, 93. Ayet:
“Bu gömleğimi götürün, sonra da onu babamın yüzüne sürün. Görme hassası (geri) gelir. Ve ailenizin hepsini bana getirin.”...
Yusif Suresi, 93. Ayet:
Şu gömleğimi alın da götürün, babamın gözlerine sürün, iyileşir, görmeye başlar. Bütün âilenizle gelin buraya....
Yusif Suresi, 93. Ayet:
'Benim şu gömleğimi götürün, babamın yüzüne koyun, gözü açılır, görür. Bütün ailenizi buraya, bana getirin.' dedi....
Yusif Suresi, 93. Ayet:
(92-93) Yusuf: «Bugun azarlanacak degilsiniz, Allah sizi bagislar. O, merhametlilerin merhametlisidir. Bu gomlegimi g
oturun,
babamin yuzune surun, gormege baslar; butun coluk cocugunuzla bana gelin» dedi. *...
Yusif Suresi, 93. Ayet:
(92-93) Yusuf: 'Bugün azarlanacak değilsiniz, Allah sizi bağışlar. O, merhametlilerin merhametlisidir. Bu gömleğimi götürün, babamın yüzüne sürün, görmeğe başlar; bütün çoluk çocuğunuzla bana gelin' dedi....
Yusif Suresi, 93. Ayet:
“Şu benim gömleğimi götürün, babamın yüzüne sürün, görecek duruma gelir ve bütün âilenizle birlikte bana gelin. ”...
Yusif Suresi, 93. Ayet:
Bu gömleğimi götürün, babamın yüzüne sürün, görmeğe başlar; tüm ailenizle bana gelin, dedi....
Yusif Suresi, 93. Ayet:
"Şimdi benim şu gömleğimi götürün, babamın yüzüne koyun da gözü açılsın. Ve bütün âilenizle birlikte bana gelin."...
Yusif Suresi, 93. Ayet:
'Şu gömleğimi götürün, babamın yüzüne sürün de gözü açılsın. Sonra bütün ailenizle beraber gelin.'...
Yusif Suresi, 93. Ayet:
"Şu gömleğimi götürün, babamın yüzü üstüne koyun ki, gözü görür hale gelsin. Ve sonra da bütün ailenizle toplanıp bana gelin."...
İsra Suresi, 104. Ayet:
Bunun ardından İsrailoğullarına şöyle dedik: “Bu topraklarda
oturun,
ahiret va’di (kıyamet) gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz.”...
İsra Suresi, 104. Ayet:
Ve bundan sonra İsrailoğullarına dedik ki: Yeryüzünde
oturun,
eğleşin, âhiret hakkındaki vaadimizin yerine gelme zamânı çatınca hepinizi derleyip tapımıza getirirler....
İsra Suresi, 104. Ayet:
Ve onun ardından İsrailoğullarına söyledik: "O toprak (yurt)ta
oturun,
ahiret va'di geldiğinde hepinizi derleyip toplayacağız."...
İsra Suresi, 104. Ayet:
Sonra Israilogullarina: «Bu memlekette siz
oturun,
kiyamet koptugunda hepinizi bir araya getiririz.» dedik....
İsra Suresi, 104. Ayet:
Sonra İsrailoğullarına: 'Bu memlekette siz
oturun,
kıyamet koptuğunda hepinizi bir araya getiririz.' dedik....
İsra Suresi, 104. Ayet:
Ve onun ardından İsrailoğullarına söyledik: "O toprak (yurt)ta
oturun,
ahiret vaadi geldiğinde hepinizi derleyip toplayacağız."...
İsra Suresi, 104. Ayet:
Ve ondan sonra İsrailoğullarına dedi ki: «O yerde
oturun,
sonra ahiret vaadi gelince sizleri dürülüp toplanılmış bir halde (Mahşere) getireceğiz.»...
İsra Suresi, 104. Ayet:
İsrailoğullarına: -Ülkede
oturun,
ahiret vaadi geldiği zaman hepinizi bir araya getireceğiz. dedik....
İsra Suresi, 104. Ayet:
Onun ardından İsrâil oğullarına: "O ülkede
oturun,
âhiret zamanı gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz," dedik....
İsra Suresi, 104. Ayet:
Ve onun ardından İsrailoğullarına söyledik: «O toprak (yurt) ta
oturun,
ahiret va'di geldiğinde hepinizi derleyip toplayacağız.»...
Taha Suresi, 42. Ayet:
"Sen ve kardeşin, âyetlerimi götürün, beni anmakta gevşeklik etmeyin."...
Əhzab Suresi, 33. Ayet:
Evlerinizde
oturun,
eski cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a ve Resûlüne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor....
Əhzab Suresi, 33. Ayet:
Evlerinizde
oturun,
eski cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a ve Resûlüne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor....
Əhzab Suresi, 33. Ayet:
Evlerinizde
oturun,
ilk cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçılması gibi açılıp saçılmayın. Namaz kılın, zekat verin, Allah'a ve Peygamberine itaat edin. Ey ehl- i beyt (Ey Peygamberin ev halkı) şüphesiz Allah sizden pisliği giderip sizi tertemiz yapmak ister....
Əhzab Suresi, 33. Ayet:
Evlerinizde
oturun,
ilk cahiliyye devrinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Namaz kılın, zekat verin, Allah' a ve Rasulüne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt; Allah, muhakkak ki sizden eksikliği gidermek ve sizi tertemiz temizlemek ister....
Əhzab Suresi, 33. Ayet:
Evlerinizde sessizce
oturun,
eski cahiliye günlerindeki gibi cazibenizi sergilemeyin; namazlarınızda dikkatli ve devamlı olun, arındırıcı yükümlülüklerinizi ifa edin, Allah'a ve Elçisi'ne itaat edin. Ey (Peygamber'in) ev halkı, Allah sizden yalnızca çirkinlikleri gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor....
Əhzab Suresi, 33. Ayet:
Evlerinizde
oturun,
eski cahiliye zamanındaki gibi süslü püslü salınmayın. Namazı kılın, zekatı verin, Allah’a ve peygambere itaat edin. Ancak Allah sizden günah kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor, ey ev halkı !...
Əhzab Suresi, 33. Ayet:
Evlerinizde
oturun,
ilk câhiliye (çağı kadınları)nın açılıp kırıtması gibi açılıp kırıtmayın. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a ve Resûlüne itâ'at edin. Ey Ehl-i Beyt (ey peygamberin ev halkı), Allâh sizden, kiri gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor....
Əhzab Suresi, 33. Ayet:
Evlerinizde ağırbaşlılıkla
oturun,
eski Cahiliyet döneminin açılışı gibi açılıp saçılmayın, namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah'a ve Resulüne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt, Allah sizden her türlü pisliği gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor....
Həşr Suresi, 2. Ayet:
Kitab əhlindən kafir olanları ilk dəfə toplayıb öz diyarından çıxardan Odur. Siz onların çıxacaqlarını güman etmirdiniz. Onlar isə elə güman edirdilər ki, qalaları onları Allahdan qoruyacaqdır. Allah isə onları gözləmədikləri yerdən haqlayıb qəlblərinə qorxu saldı. Onlar evlərini həm öz əlləri, həm də möminlərin əlləri ilə dağıdırdılar. İbrət götürün, ey ağıl sahibləri!...
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allahın Öz Peyğəmbərinə kəndlərin əhalisindən verdiyi qənimətlər Allaha, Peyğəmbərə, qohum-əqrəbaya, yetimlərə, yoxsullara və müsafirlərə məxsus edilmişdir ki, o, aranızdakı zənginlərin dövləti olub qalmasın. Peyğəmbər sizə nə verirsə, onu götürün, nəyi də qadağan edirsə, ondan çəkinin. Allahdan qorxun. Həqiqətən, Allah şiddətli cəza verəndir....
Tövbə Suresi, 46. Ayet:
Əgər onlar savaşa çıxmaq istəsəydilər, əlbəttə, bunun üçün bir hazırlıq görərdilər. Lakin Allah onların hərəkətə keçmələrini istəmədi, onları geri saxladı və onlara: “
Oturun,
oturan acizlərlə birlikdə”, – deyildi....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allahın (fəth edilən) məmləkətlərin əhalisindən Öz peyğəmbərinə verdiyi qənimətlər Allah, peyğəmbər, yaxın kəslər, yetimlər, yoxsullar və yolçular üçündür. Belə ki, o qənimətlər içərinizdəki varlıların mal-dövləti olub qalmasın. Peyğəmbər sizə nə verdisə onu götürün, sizə nəyi qadağan etdisə də ondan özünüzü saxlayın. Allahdan qorxun, axı Allah şiddətli cəza verəndir....