Bəqərə Suresi, 177. Ayet: Yaxşı əməl heç də (ibadət vaxtı) üzünü günçıxana və günbatana tərəf çevirməkdən ibarət deyildir. Yaxşı əməl sahibi əslində Allaha, axirət gününə, mələklərə, kitaba (Allahın nazil etdiyi bütün ilahi kitablara) və peyğəmbərlərə inanan, (Allaha) məhəbbəti yolunda (və ya mal-dövlətini çox sevməsinə baxmayaraq) malını (kasıb) qohum-əqrəbaya, yetimlərə, yoxsullara, (pulu qurtarıb yolda qalan) müsafirə (yolçulara), dilənçilərə və qulların azad olunmasına sərf edən, namaz qılıb zəkat verən kimsələr, elə...
Bəqərə Suresi, 41. Ayet: Elinizdeki doğru bilgileri, Tevrat’taki doğru bilgileri tasdik edici olarak indirdiğime, Kur’ân’a iman edin. Onu inkâr edenlerin ilki, örneği, önderi siz olmayın. Âyetlerimi, servet, makam, mevki gibi geçici dünya menfaatlerine, birkaç pula değişmeyin. Bana, yalnız bana sığının, benim emirlerime yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun....
Bəqərə Suresi, 174. Ayet: Allah’ın indirdiği kitabın bir kısmını, Muhammed’in hak peygamber olduğu gerçeğini, ilâhî hükümleri gizleyenler; gizledikleri karşılığında, servet, makam, mevki gibi geçici dünya menfaati, bir kaç pul alanlar, işte onlar, karınlarını ateşle doyurmuş, bedenlerini ateşle beslemiş olurlar. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacaktır. Onları temize çıkarmayacak, vicdanlarını arındırmayacaktır. Onlara can yakıp inleten müthiş bir azap vardır....
Ali-İmran Suresi, 77. Ayet: Allah’a verdikleri taahhütlerini ve yeminlerini, servet, makam, mevki gibi geçici dünya menfaatlerine, birkaç pula değişenlerin, işte onların âhirette, ebedî yurtta nasipleri yoktur. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak, onların yüzüne de bakmayacaktır, onları günahlarından arındırmayacak, vicdanlarını temizlemeyecektir. Onlara can yakıp inleten müthiş bir azap vardır....
Ali-İmran Suresi, 187. Ayet: Allahın, kutsal kitaplarındaki emir ve hükümleri uygulamakla sorumlu tutulanlardan kesin bir söz, bir taahhüt aldığını onlara hatırlat: Onu, Muhammed’in hak peygamber olduğu, Kur’ân’ın Muhammed’e indirileceği ile ilgili Tevrat ve İncil’deki hükümleri mutlaka insanların iyiliği, kurtuluşu için açıklayacaksınız, bu hususu gizlemeyeceksiniz, buyurmuştu. Onlar taahhütlerini bozarak, sorumluluklarını yerine getirmediler, kitaplarındaki bu hükümleri büsbütün kulak arkası ettiler. Bunları servet, makam...
Ali-İmran Suresi, 199. Ayet: Ehl-i kitaptan bazıları, Allah’a iman ederler, size indirilene Kur’ân’a iman ederler, kendilerine indirilene, diğer kutsal kitaplara iman ederler. Bunu tam bir samimiyetle, Allah’a kulluk ve itaatin şuuruna erip saygı göstererek yaparlar. Allah’ın âyetlerini servet, makam, mevki gibi geçici dünya menfaatlerine, birkaç pula değişmezler. Onlar, işte onlar için Rableri katında mükâfatlar vardır. Allah hesabı çabuk görür....
Maidə Suresi, 44. Ayet: Biz içinde hak yolu aydınlatıcı bilgiler ve nur olan Tevrat’ı indirdik. Varlıklarını Allah’a teslim eden, İslâm’ı yaşayan müslüman olan peygamberler, yahudiliğin takipçilerine, Tevrat’taki kuralları esas alarak hüküm verirler, icraat yaparlardı. Allah’ın kitabını korumakla görevlendirilmeleri sebebiyle, kendilerini Rablerine adamış olan zâhitler ve âlimler de, Allah’ın kitabından, korumaya memur edildikleri, muhafaza edebildikleri kurallarla hüküm verirler, icraat yaparlardı. Hepsi de Tevrat’ı b...
Əraf Suresi, 22. Ayet: "Böylece onları aldatarak aşağılığa düşürdü. Onlar girift, çekişmenin kaynağı olan şeyin; malın-mülkün, paranın-pulun tadına varınca, hırsları, doyumsuzlukları devreye girdi ve mal-mülk, para-pul istifçiliğine başladılar. Rableri onlara seslendi: “Ben, size mal-mülk, para-pul tutkunu olmayı yasaklamadım mı ve size, ‘Bu şeytân, kesinlikle sizin için apaçık düşmandır’ demedim mi?” "...