Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 164. Ayet:
Göklerin ve yerin yaradılışında, gece ile gündüzün birbirlerini ardı sıra takip etmesinde; insanların yararlanmaları için denizde yüzen gemilerde, Allah'ın gökten indirip, onunla ölü toprağa hayat vererek, orada her türlü canlının yaşamasını sağladığı suda, rüzgarın yönlendirilmesinde, emre hazır bulutların yer ile gök arasında hareket ettirilmesinde aklını kullanan bir halk için birçok kanıt vardır....
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Aldığı haberin kötülüğünden, insanların yüzüne bakamaz olur! Bu zillete karşı onu yanında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün! Dikkat edin, verdikleri hüküm ne kötüdür!...
Nuh Suresi, 18. Ayet:
"Sonra sizi toprağa döndürecek ve ardından bir çıkışla oradan çıkaracak."...
Təkvir Suresi, 8. Ayet:
O diri diri toprağa gömülen kıza sorulduğu zaman;...
Bəqərə Suresi, 35. Ayet:
Ve kulnâ yâ âdemuskun ente ve zevcukel cennete ve kulâ minhâ ragaden haysu şi’tumâ ve lâ takrabâ hâzihiş şecerete fe tekûnâ minez zâlimîn(zâlimîne)....
Bəqərə Suresi, 35. Ayet:
1.
ve kulnâ
: ve biz dedik
2.
yâ
: ey
3.
âdemu
: Âdem
4.
uskun
: iskân ol, otur, yerleş
...
Bəqərə Suresi, 58. Ayet:
Ve iz kulnâdhulû hâzihil karyete fe kulû minhâ haysu şi’tum ragaden vedhulûl bâbe succeden ve kûlû hıttatun nagfir lekum hatâyâkum ve senezîdul muhsinîn(muhsinîne)....
Bəqərə Suresi, 58. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
iz
: olmuştu, olduğu zaman
3.
kulnâ
: dedik
4.
udhulû
: girin
Bəqərə Suresi, 164. Ayet:
Kuşkusuz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbirini takip edişinde; insanlara faydalı yüklerle denizlerde seyreden gemilerde; Allah'ın gökten indirerek onunla ölü toprağa can verdiği ve her çeşit canlının çoğalmasını sağladığı yağmurlarda; rüzgarların (yönünün) değişmesinde ve gökle yer arasında kendileri için tayin edilmiş belirli güzergahlarda akan bulutlarda: (bütün bunlarda) düşünüp, akıllarını kullananlar için mesajlar vardır....
Nisa Suresi, 42. Ayet:
Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler, peygamberin emirlerini dinlemeyenler, sünnetine riayet etmeyenler o gün toprağa karışmayı, hak ile yeksan olmayı temenni ederler. Hiçbir haberi, hiçbir sözü Allah’tan gizleyemezler....
Nisa Suresi, 42. Ayet:
Bir gündür ki o, küfre sapıp resule isyan edenler toprağa karışıp gitmeyi isteyecekler ve Allah'tan hiçbir sözü gizleyemeyecekler....
Nisa Suresi, 43. Ayet:
Ey âmenû olanlar! Sarhoş iken, ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüp iken, yolcu olmanız hariç, gusül abdesti alıncaya kadar, namaza yaklaşmayın! Eğer hasta iseniz veya yolculukta iseniz veya sizden biriniz tuvaletten gelmişse veya kadınlara dokunmuş fakat su bulamamışsanız, o taktirde temiz toprağa teyemmüm edin, sonra onu yüzlerinize ve ellerinize mesh edin (sürün). Muhakkak ki Allah, günahları affeden, mağfiret edendir....
Nisa Suresi, 43. Ayet:
Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar, bir de -yolcu olmanız durumu müstesna- cünüp iken yıkanıncaya kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya yolculukta bulunursanız, veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince ya da eşlerinizle cinsel ilişkide bulunup, su da bulamazsanız o zaman temiz bir toprağa yönelip, (niyet ederek onunla) yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Şüphesiz Allah, çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır....
Nisa Suresi, 43. Ayet:
Ey iman edenler, kendinizi bilmez bir hâldeyken (sarhoşken), ne dediğinizin bilincinde olacağınız zamana kadar ve bir de yolculukta olmanız hariç, cünüp iken, boy abdesti alıncaya kadar, salâta (namaza) yaklaşmayın. Eğer hasta olmuşsanız veya bir yolculuktaysanız veya sizden biri def'i hâcetten gelirse yahut cinsel ilişkide bulunmuşsanız, (boy abdesti alacak) su da bulamamışsanız, (o vakit) temiz toprağa teyemmüm edin. . . (Şöyle ki) yüzlerinizi ve ellerinizi mesh edin. . . Muhakkak ki Allâh Afü...
Nisa Suresi, 43. Ayet:
Ey iman edenler! Siz sarhoşken ne söylediğinizi bilinceye kadar, bir de cünub iken-yolcu olmanız müstesna- gusül yapmadıkça namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya bir yolculukta bulunursanız, yahut sizden biriniz ayak yolundan gelirse, yahutta kadınlara dokunup da bir su bulamazsanız o vakit pâk bir toprağa teyemmüm edin; yüzlerinize ve ellerinize (dirseklerinize kadar) sürün. Şüphesiz ki Allah çok afvedici, çok bağışlayıcıdır. (Bakara, ve Maide 91. âyetlere bak.)...
Nisa Suresi, 43. Ayet:
Ey Inananlar! Sarhosken, ne dediginizi bilene kadar, cunubken, yolcu olan mustesna gusledene kadar namaza yaklasmayin. Eger hasta veya yolculukta iseniz yahut biriniz ayak yolundan gelmisseniz veya kadinlara yaklasmissaniz ve bu durumlarda su bulamamissaniz tertemiz bir topraga teyemmum edin, yuzlerinize ve ellerinize surun. Allah affeder ve bagislar....
Nisa Suresi, 43. Ayet:
Ey imân edenler! Sarhoş iken —ne dediğinizi bilinceye kadar— cünüp iken, —yoldan geçmeniz müstesna— gusledinceye kadar namaza (ve mescide) yaklaşmayın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz, sizden biriniz tabiî ihtiyacını gidermekten gelmişse veya kadınlara dokunmuşsanız, bu durumda su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edip yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz ki Allah çok affedici ve çok bağışlayıcıdır....
Nisa Suresi, 43. Ayet:
Ey İnananlar! Sarhoşken, ne dediğinizi bilene kadar, cünübken, yolcu olan müstesna gusledene kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz yahut biriniz ayak yolundan gelmişseniz veya kadınlara yaklaşmışsanız ve bu durumlarda su bulamamışsanız tertemiz bir toprağa teyemmüm edin, yüzlerinize ve ellerinize sürün. Allah affeder ve bağışlar....
Nisa Suresi, 43. Ayet:
İnananlar! Sarhoşken, ne dediğinizi bilinceye kadar, yolcu olanlar hariç cinsel ilişkiden sonra yıkanıncaya kadar namaza durmayın. Hasta veya yolcu iseniz, yahut biriniz tuvaletten gelmişse, yahut kadınlarla cinsel ilişkiye girmiş olup da su bulamamışsanız, temiz ve kuru bir toprağa dokunup yüzünüze ve ellerinize sürerek teyemmüm edin. ALLAH Affeder, Bağışlar....
Nisa Suresi, 43. Ayet:
Ey o bütün iman edenler! Sarhoş iken namaza yaklaşmayın: Söylediğinizi bilinceye kadar, cünüb iken de -yoldan geçmeniz başka- guslünüzü edinceye kadar, ve eğer hasta olur veya seferde bulunursanız veya biriniz hacet yerinden gelir veya kadınlara dokunursanız da suya güç yetiremezseniz o zaman temiz bir toprağa teyemmüm edin: Niyyetle yüzünüze ve ellerinize mesheyleyin, cidden Allah afvi çok bir gafur bulunuyor...
Nisa Suresi, 43. Ayet:
Ey iman edenler, sarhoşken ne söylediğinizi bilinceye kadar; cünüp iken de -yolcu olmanız hariç- guslünüzü edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz hacet yerinden gelir veya kadınlara dokunup da su bulamazsanız o zaman temiz bir toprağa teyemmüm edin; niyetle yüzünüze ve ellerinize sürün. Gerçekten Allah çok affedici ve günahları bağışlayıcıdır....
Nisa Suresi, 43. Ayet:
Ey iman edenler! Sarhoşken, ne söylediğinizi bilinceye kadar, bir de cünüpken -yolcu olmanız müstesna- gusül yapmadıkça namaza yaklaşmayın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz, yahut herhangi biriniz ayak yolundan gelmişse veya kadınlara yaklaşmışsanız ve bu durumlarda su bulamamışsanız pak bir toprağa teyemmüm edin, yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz ki Allah, çok affedici, çok bağışlayıcıdır....
Nisa Suresi, 43. Ayet:
Ey îman edenler, siz, serhoşken, ne söyleyeceğinizi bitinceye ve cünüb iken de - yolcu olmanız müstesna - gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur, ya bir sefer üzerinde bulunursanız, yahud sizden biriniz ayak yolundan gelirse, yahud da kadınlara dokunub da bir su bulamazsanız o vakit temiz bir toprağa teyemmüm edin; yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şübhesiz Allah çok afvedici, çok yarlığayıcıdır. ...
Nisa Suresi, 43. Ayet:
Ey îmân edenler! Siz sarhoş iken ne söylemekte olduğunuzu bilinceye kadar, cünüb iken de yolcu olan(larınız) müstesnâ, gusledinceye kadar namaza yaklaşmayın! Fakat hasta(olur) veya bir yolculukta bulunur iseniz veya biriniz def'-i hâcetten gelir (abdesti bozulur)sa veya kadınlara dokunursanız, artık (abdest veya gusül almanızı gerektiren bu hâllerde) su bulamazsanız, o vakit temiz bir toprağa teyemmüm edin; sonra yüzlerinizi ve (dirseklere kadar) ellerinizi meshedin! Şübhesiz ki Allah, Afüvv (ço...
Nisa Suresi, 43. Ayet:
Ey iman edenler; sarhoşken, ne söylediğinizi bilinceye kadar, bir de cünübken -yolcu olmanız müstesnagusül yapmadıkça namaza yaklaşmayın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz, yahut herhangi biriniz heladan gelirse veya kadınlara yaklaşıp da su bulamazsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin, yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz ki Allah; Afüvv ve Gafur olandır....
Nisa Suresi, 43. Ayet:
Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye, cünüp iken de -yoldan geçmeniz dışında- gusledinceye kadar mescide yaklaşmayın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz, veya tuvaletten gelmiş yahut hanımlarınızla yatmış olur da gusledecek su bulamazsanız, O vakit temiz toprağa teyemmüm edin, arınmak niyetiyle yüzünüze ve ellerinize meshedin. Muhakkak ki Allah afüv ve gafurdur (af ve mağfireti boldur)....
Nisa Suresi, 43. Ayet:
Ey inananlar, sarhoşken namaza yaklaşmayın ki ne dediğinizi bilesiniz. Yoldan geçici olmanız dışında, cünüp iken de yıkanıncaya kadar (namaza yaklaşmayın). Eğer hasta, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz tuvaletten gelmişse, yahut da kadınlara dokunmuşsanız (bu durumlarda) su bulamadığınız takdirde temiz toprağa teyemmüm edin: (Toprağı) yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz Allâh, çok affeden, çok bağışlayandır....
Nisa Suresi, 100. Ayet:
Ve men yuhâcir fî sebîlillâhi yecid fîl ardı mu
râga
men kesîran veseah(veseaten). Ve men yahruc min beytihî muhâciran ilâllâhi ve resûlihî summe yudrikhul mevtu fe kad vakaa ecruhu alâllâh(alâllâhi). Ve kânallâhu gafûran rahîmâ(rahîmen)....
Nisa Suresi, 100. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
yuhâcir
: hicret eder, göç eder
3.
fî
: ...'da
4.
sebîli allâhi
: Allah'ın yolu
Maidə Suresi, 6. Ayet:
Ey âmenû olanlar (Allah'a yaşarken ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler)! Namaza kalktığınız zaman yüzlerinize ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın ve başlarınıza meshedin ve ayaklarınızı da topuklarınıza kadar yıkayın. Eğer cünüp iseniz o taktirde iyice yıkanıp temizlenin (boy abdesti alın). Eğer hasta veya yolcu iseniz veya biriniz tuvaletten gelmişse veya kadınlara dokunmuş (temas etmiş) ise, eğer su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa teyemmüm edin. Ve de ondan yüzlerinize ve ellerin...
Maidə Suresi, 6. Ayet:
Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz, iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah, size herhangi bir güçlük çıkarm...
Maidə Suresi, 6. Ayet:
Ey iman edenler. . . Salâta doğrulduğunuzda yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi su ile yıkayın; başlarınızı mesh edin ve iki topuğunuza kadar ayaklarınızı da yıkayın. . . Eğer cünüp iseniz bütün vücudunuzu yıkayın. . . Eğer hasta olmuşsanız veya bir sefer üzere iseniz veya sizden biri tuvalet ihtiyacını gidermiş olarak gelirse yahut kadınlarla yatmışsanız, su da bulamamışsanız; temiz toprağa teyemmüm edin. . . Yüzlerinizi ve ellerinizi ondan mesh edin. . . Allâh size güçlük oluşturmak dil...
Maidə Suresi, 6. Ayet:
Ey Inananlar! Namaza kalktiginizda yuzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi, -baslarinizi meshedip- topuk kemiklerine kadar ayaklarinizi yikayin. Eger cunupseniz yikanip temizlenin; sayet hasta veya yolculukta iseniz veya ayak yolundan gelmisseniz yahut kadinlara yaklasmissaniz ve su bulamamissaniz temiz bir topraga teyemmum edin, yuzlerinizi, ellerinizi onunla meshedin. Allah sizi zorlamak istemez, Allah sizi aritip uzerinize olan nimetini tamamlamak ister ki sukredesiniz....
Maidə Suresi, 6. Ayet:
Ey İnananlar! Namaza kalktığınızda yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi, -başlarınızı meshedip- topuk kemiklerine kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüpseniz yıkanıp temizlenin; şayet hasta veya yolculukta iseniz veya ayak yolundan gelmişseniz yahut kadınlara yaklaşmışsanız ve su bulamamışsanız temiz bir toprağa teyemmüm edin, yüzlerinizi, ellerinizi onunla meshedin. Allah sizi zorlamak istemez, Allah sizi arıtıp üzerinize olan nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz....
Maidə Suresi, 6. Ayet:
İnananlar! Namaza kalktığınız zaman: Yüzünüzü yıkayın, ellerinizi dirseklere kadar yıkayın, başınızı sıvazlayın, ve ayaklarınızı da topuklara kadar (sıvazlayın/yıkayın). Cinsel ilişkide bulunmuşsanız yıkanınız. Hasta veya yolcu iseniz, yahut tuvaletten gelmiş, yahut kadınlarla cinsel ilişkide bulunmuş ve su bulamamışsanız, temiz bir toprağa yönelip yüzünüzü ve kollarınızı onunla sıvazlayın. ALLAH size güçlük çıkarmak istemez. Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor. Olu...
Maidə Suresi, 6. Ayet:
Ey o bütün iyman edenler! Namaza kalkacağınız vakit yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi ve başlarınıza mesh edib her iki topuğa kadar ayaklarınızı yıkayın, cünübseniz tas tamam yıkanın, eğer hasta veya seferde olursunuz veya biriniz hacet yerinden gelir veya kadınlara dokunursunuz da suya gücünüz yetmezse o vakit de temiz bir toprağa teyemmüm edin: niyyetle ondan yüzlerinize ve ellerinize mesh eyleyin, Allahın muradı sizi sıkıntıya koşmak değil ve lâkin o sizi pam pâk etmek ve üzerinizdek...
Maidə Suresi, 6. Ayet:
Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı meshedin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin. Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin. Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve şükredesini...
Maidə Suresi, 6. Ayet:
Ey iman edenler, namaza kalktığınızda yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi, -başlarınızı meshedip– topuk kemiklerine kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüpseniz temizlenin; şayet hasta veya yolculukta iseniz ya da ayak yolundan gelmişseniz yahut kadınlara yaklaşmışsanız ve su bulamamışsanız temiz bir toprağa teyemmüm edin, yüzlerinizi, ellerinizi onunla meshedin. Allah sizi zorlamak istemez, Allah sizi arıtıp üzerinize olan nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz....
Maidə Suresi, 6. Ayet:
Ey îmân edenler! Namaza kalktığınız zaman, artık yüzlerinizi ve dir seklere kadar ellerinizi yı ka yın; başlarınızı ise meshedin; topuklara kadar da ayaklarınızı (yıkayın)! Bununla be râber cünüb iseniz hemen (ta mâ men) yıkanıp temizlenin!Fakat hasta olur veya bir yolculukta (bulunur) iseniz veya içinizden biri def'-i hâcetten gelir (abdesti bozulur)sa veya kadınlara dokunursanız, artık (abdest veya gusül almanızı gerektiren bu hâllerde) su bulamazsanız, o vakit temiz bir toprağa teyem müm edin...
Maidə Suresi, 6. Ayet:
Siz ey imana ermiş olanlar! Namaz kılacağınız zaman yüzünüzü, ellerinizi ve dirseklere kadar kollarınızı yıkayın ve (ıslak) ellerinizi başınızın üzerine hafifçe sürün ve bileklere kadar ayaklarınızı (yıkayın). Eğer boy abdestini gerektiren bir halde iseniz kendinizi temizleyin. Ama eğer hasta iseniz yahut seyahatteyseniz yahut tabii ihtiyacınızı gidermişseniz yahut bir kadınla birlikte olmuşsanız ve su bulamıyorsanız, o zaman, temiz toprağa ellerinizi sürün ve onunla yüzünüzü ve kollarınızı hafi...
Maidə Suresi, 6. Ayet:
Ey iman edenler! Namaza kalkmak istediğinizde yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı meshedip topuklarınızla birlikte ayaklarınızı da yıkayın. Cünüp iseniz tastamam yıkanın (boy abdesti alın). Eğer hasta veya yolcu iseniz veya tuvaletten gelmişseniz, yahut kadınlarla münasebette bulunmuş olup da su bulamazsanız temiz toprağa teyemmüm edin, (mânen arınma niyeti ile) ondan yüzlerinize ve ellerinize meshedin. Allah size güçlük çıkarmak istemez, fakat şükredesiniz diye sizi ...
Maidə Suresi, 6. Ayet:
Ey inananlar, namaza dur(mak iste)diğiniz zaman yıkayın: yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerizi; meshedin: başlarınızı ve topuklara kadar ayaklarınızı. Eğer cünüp iseniz tam temizlenin. Hasta, yahut yolcu iseniz, yahut biriniz tuvaletten gelmişse, ya da kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız temiz toprağa teyemmüm edin; ondan yüzlerinize ve ellerinize sürün. Allâh size güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve size olan ni'metini tamamlamak istiyor ki, şükredesiniz....
Maidə Suresi, 21. Ayet:
“Ey kavmim! Allah’ın size yazdığı kutsal toprağa girin. Sakın ardınıza dönmeyin. Yoksa ziyana uğrayanlar olursunuz.”...
Maidə Suresi, 21. Ayet:
Ey kavmim! Allah'ın size (vatan olarak) yazdığı mukaddes toprağa girin ve arkanıza dönmeyin, yoksa kaybederek dönmüş olursunuz....
Maidə Suresi, 21. Ayet:
Ey milletim! Allah'ın size yazdığı [4] kutsal toprağa girin, geriye dönmeyin; yoksa zarar edenler olursunuz.'...
Maidə Suresi, 21. Ayet:
Ey kavmim! Allah'ın size (vatan olarak) yazdığı mukaddes toprağa girin ve arkanıza dönmeyin, yoksa kaybederek dönmüş olursunuz....
Maidə Suresi, 21. Ayet:
'Halkım! ALLAH'ın size ayırdığı kutsal toprağa girin. Geri dönmeyin, yoksa kaybedersiniz.'...
Maidə Suresi, 21. Ayet:
«Ey kavmim, Allah'ın size yazdığı kutsal toprağa girin, geriye dönmeyin, yoksa kayba uğrarsınız.»...
Maidə Suresi, 21. Ayet:
"Ey kavmim, Allâh'ın size yaz(ıp nasibet)diği Kutsal Toprağa girin, arkanıza dönmeyin, yoksa kaybedersiniz!"...
Maidə Suresi, 21. Ayet:
"Ey toplumum! Allah'ın sizin için yazdığı kutsal toprağa girin, arkanıza dönmeyin; yoksa hüsrana uğramışlar durumuna düşersiniz."...
Maidə Suresi, 31. Ayet:
Bunun üzerine Allâh, kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini göstermek için, toprağı eşeleyen bir karga bâ'setti. . . (Kabil) kendi kendine söylendi: "Yazıklar olsun bana! Şu karga kadar olmaktan âcizim ki kardeşimin cesedini toprağa gömmeyi düşünemedim!" Artık pişmanlık duyanlardan olmuştu....
Maidə Suresi, 45. Ayet:
Hem Tevrat’ta onlara şu hükmü de farz kıldık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş karşılıktır. Hülasa bütün yaralamalar birbirine kısas edilir. Fakat kim bu kısas hakkından feragat edip bağışlarsa bu, kendi günahları için keffaret olur. Kim Allah’ın indirdiği ahkâm ile hükmetmezse işte onlar tam zalimdirler....
Əraf Suresi, 57. Ayet:
O, rahmetinin bir ön müjdesi olarak rüzgarları gönderendir. Toplanıp yüklendikten sonra ağır bulutları ölü bir toprağa süreriz. Onunla su indirir ve onunla her çeşit ürünü çıkarırız. Ölüleri de böyle çıkarırız. Belki bundan bir öğüt alırsınız....
Əraf Suresi, 100. Ayet:
Eski sahiplerinden sonra bu toprağa varis olanlara hala şu gerçek belli olmadı mı ki: Eğer dilemiş olsaydık onların da günahlarını başlarına çarpardık! Kalplerinin üzerini mühürleriz de onlar gerçeği işitmezler....
Əraf Suresi, 100. Ayet:
(Geçmiştekilerin başlarına gelenler), sâhiplerinden sonra şu toprağa vâris olanları yola getirmedi mi (hâlâ anlamadılar mı) ki biz dilesek, kendilerini de günâhlarıyle cezâlandırırız ve kalblerini mühürleriz, artık hiç işitmezler....
Əraf Suresi, 119. Ayet:
Oracıkta yenildiler ve hor, hakir bir halde yaptıklarından fe
râga
t ettiler....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Ve Musa belirlediğimiz vakitte, belirlediğimiz yere (Sina Dağına) varınca, Rabbi onunla konuştu. (Musa da:) "Ey Rabbim" dedi, "göster bana (Kendini) ki seni göreyim!" (Allah): "Beni asla göremezsin. Ama yine de (istersen) şu dağa bir bak; eğer o öylece yerinde kalırsa, o zaman, ancak o zaman, beni görebilirsin!" Ve Rabbi şavkını dağa gösterir göstermez onu toza toprağa çevirdi; ve Musa da bayılıp düştü; uyanıp kendine geldiği zaman "Ne sınırsız bir yücelik seninki? Pişmanlık içinde sana sığınıyo...
Əraf Suresi, 176. Ayet:
Dileseydik onu ayetlerimizle yükseltirdik. Fakat o, toprağa yapışmakta direndi ve hevesinin ardına takıldı. Onun durumu, üstüne varsan da bıraksan da dili dışarda soluyan huysuz bir köpeğin durumuna benzer. Ayetlerimizi yalanlayan toplulukların durumu işte böyledir. Bu olayı aktar, olur ki düşünürler....
Tövbə Suresi, 120. Ayet:
Gerek Medineliler'e ve gerekse çevrelerinde yaşayan Bedeviler'e savaşta peygamberden geri kalmak ve kendi canlarının kaygısını onun canının kaygısının önüne geçirmek yakışmaz. Çünkü Allah yolunda çekecekleri her susuzluk, katlanacakları her yorgunluk, karşılaşacakları her açlık, kâfirleri öfkelendirecek her bir karış toprağa ayak basmaları; düşmanın zararına kazanacakları her tür başarı karşılığında mutlaka hesaplarına iyi amel yazılır. Hiç şüphesiz Allah, iyi işler yapanları ödülsüz bırakmaz....
Yusif Suresi, 21. Ayet:
Onu satın alan Mısırlı, karısına şöyle dedi: "Ona iyi bak, kendisine güzel bir yer hazırla. Bize yararı dokunabilir. Belki de evlat ediniriz onu." İşte bu şekilde biz Yûsuf'a yeryüzünde imkân verip o toprağa yerleştirdik ki, ona olayların/haberlerin yorumunu öğretelim. Allah, kendi emrine Gâlib'dir/kendi emrine hükmeder. Ama insanların çokları bilmiyorlar....
Yusif Suresi, 73. Ayet:
Kardeşler dediler: "Vallahi, siz de iyi biliyorsunuz ki, biz bu toprağa bozgunculuk yapmak için gelmedik, hırsız da değiliz biz."...
Rəd Suresi, 5. Ayet:
Fakat eğer (Allah'ın yarattığı bu harikalara) şaşıyorsanız inkarcıların şu sözlerine de şaşın: "Nasıl yani! Biz toza toprağa karıştıktan sonra (yeniden hayata dönmek üzre) bir kez daha mı yaratılacağız?" İşte (bunu söyleyenler) Rablerini inkara kalkışan kimselerdir; işte böyleleri boyunlarında (kendi davranışlarının bir sonucu olarak) bukağılar taşıyan kimselerdir; ve işte böyleleri, yerleşip kalmak üzere ateşe girecek olan kimselerdir....
Rəd Suresi, 41. Ayet:
Bizim o toprağa gelip nasıl onu, uçlarından eksilttiğimizi görmediler mi? Hüküm veren Allah'tır. O'nun hükmünün ardına düşüp onu iptal edecek yoktur. O, hesabı çabuk görendir....
İbrahim Suresi, 14. Ayet:
"Ve onların ardından o toprağa mutlaka sizi yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkan, tehdidimden korkan için böyledir."...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
1.
yetevârâ (vârâ) (te-vârâ)
: gizlenir (gizledi, örttü) (gizlendi)
2.
min el kavmi
: kavimden
3.
min sûi
: kötülükten, kötülüğünden
4.
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Müjdelendiği şeyin kötülüğünden (dolayı) kavminden gizlenir. Onu zelillikle tutsun mu yoksa onu toprağa mı gömsün? Verdikleri hüküm ne kötü (öyle) değil mi?...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisine verilen kötü müjde (!) yüzünden halktan gizlenir. Şimdi onu, aşağılanmış olarak yanında tutacak mı, yoksa toprağa mı gömecek? Bak, ne kötü hüküm veriyorlar!...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Müjdelendiği kötü şey yüzünden, kavminden gizlenir; onu horlukla yaşatacak mı, yoksa toprağa mı gömecek, buna dalar. Bilin ki hükmettikleri şey, ne de kötüdür....
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu, aşağılık duygusu içinde yanında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün! Bakın ki, verdikleri hüküm ne kadar kötüdür!...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisi ile müjdelendiği şeyin (ona göre) kötülüğünden (dolayı), halkından gizlenir. . . (Kız çocuğu oldu diye) horlanmayı göze alıp onu tutacak mı; yoksa onu toprağın içinde gizleyip saklayacak mı (diri diri toprağa mı gömecek)? Kesinlikle biline ki, hükmettikleri şey çok kötüdür!...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisine verilen bu kötü haberden dolayı kavminden gizlenir. Onu, aşağılık duygusu içinde yanında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün? Yazıklar olsun, verdikleri hüküm ne kadar kötüdür....
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı topluluktan gizlenir. Aşağılığa katlanıp onu tutsun mu yoksa toprağa mı gömsün? Bak ne kadar kötü hüküm veriyorlar!...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı topluluktan gizlenir; onu aşağılanarak tutacak mı, yoksa toprağa gömecek mi? Bak, verdikleri hüküm ne kötüdür?...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Verilen müjdenin bıraktığı kötü tesirle utanıp kavminden gizleniyor; acaba o çocuğu zillet ve horluğa katlanarak saklayacak mı, yoksa toprağa mı gömecek? Bak ki, hüküm verdikleri şeyler ne kötü!......
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisine verilen kotu mujde yuzunden, halktan gizlenmeye calisir; onu utana utana tutsun mu, yoksa tapraga mi gomsun? Ne kotu hukmediyorlar!...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisine verilen o kötü müjdeden dolayı kavminden gizlenmeye çalışır: Ancak (gönüllü) görünmeye katlanıp onu tutacak mı, yoksa toprağa gömerek gizleyecek mi ? (Bir bak) ne fena yargıda bulunuyorlar!...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisine verilen kötü müjde yüzünden, halktan gizlenmeye çalışır; onu utana utana tutsun mu, yoksa toprağa mı gömsün? Ne kötü hükmediyorlar!...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu, aşağılık duygusu içinde yanında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün! Bakın ki, verdikleri hüküm ne kadar kötüdür!...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisine müjdelenen 'kötülükten' utanarak halkından kendini gizlemeye çalışır. Şimdi onu utana utana tutsun mu, yoksa toprağa mı gömsün! Ne kötü yargıda bulunuyorlar....
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Verilen müjdenin sui te'siriyle kavminden gizleniyor, hakaret üzere onu tutacak mı? Yoksa toprağa mı gömecek? Bak ne fena hukümler veriyorlar...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Verilen müjdenin kötü etkisiyle kavminden gizleniyor. Onu, hakarete katlanıp sağ mı bırakacak, yoksa toprağa mı gömecek? Bak, ne fena hükümler veriyorlar!...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisine verilen müjdenin kötülüğü, dolayısıyla kavminden gizlenir. Şimdi acaba o çocuğu zillet ve horluğa katlanarak saklayacak mı? Yoksa toprağa mı gömecek? Dikkat edin verdikleri hüküm ne kötüdür!...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Aldığı kara haberden dolayı tanıdıklarına görünmekten kaçınır. Aşağılanmaya katlanarak onu alıkoysun mu, yoksa toprağa mı gömsün diye düşünür. Baksana, ne kötü hüküm veriyorlar!...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı topluluktan gizlenir; onu aşağılanarak tutacak mı, yoksa toprağa gömecek mi? Bak, verdikleri hüküm ne kötüdür?...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Verilen müjdenin te'siriyle kavmden gizlenir. O (doğa) nı (sağ bırakıb) hakaaretle mi tutacak, yoksa onu toprağa mı gömecek (kendi kendine düşünür) Bak, hükmedegeldikleri (bu) şey ne kötüdür! ...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisine verilen (müjden)in (kendince) kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu zillet altında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün (diye düşünür)! Bak, hükmediyor oldukları şey ne kötüdür!...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisine verilen kötü müjde yüzünden halktan gizlenmeye çalışır. Utana utana onu tutsun mu, yoksa toprağa mı gömsün? Bakın ne kötü hükmediyorlar....
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
kendisine verilen bu kötü müjdeden ötürü -bu zillete/bu küçük düşmeye rağmen, şimdi onu acaba tutsun mu, yoksa toprağa mı gömsün (diye düşünerek)- kıyı bucak insanlardan kaçar. Yazıklar olsun, izledikleri düşünce tarzı ne kadar kötü!...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Müjdelendiği şeyin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu zillet üzere tutacak mı, yoksa onu toprağa mı gömecek? diye düşünürdü. Bak ne fena şey ile hükmediyorlar!...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenmeye çalışır. O çocuğu utanç içinde yanında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün? Dikkat edin, verdikleri hüküm ne kadar kötü!...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisine verilen kötü müjdeden dolayı halktan gizlenmeye çalışır. Utana utana onu tutsun/yaşatsın mı; yoksa toprağa mı gömsün? Dikkat et, verdikleri hüküm ne kötüdür!...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Müjdelendiği bu kötü haberin etkisiyle utanıp eşinden dostundan saklanmaya çalışır.Şimdi ne yapsın:Hor, hakir, itilip kakılan bir bela olarak onu hayatta mı bıraksın, yoksa toprağa mı gömsün, ne yapsın? diye kara kara düşünür!Dikkat ediniz, ne fena hükümlerdi verdikleri bu hükümler!...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. (Şimdi ne yapsın) onu, hakaretle tutsun mu yoksa onu toprağa mı gömsün! Bak, ne kötü hüküm veriyorlar!...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı topluluktan gizlenir; onu aşağılanarak tutacak mı, yoksa toprağa gömecek mi? Bak, verdikleri hüküm ne kötüdür?...
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
Kendisine verilen müjdenin utancıyla kavminden saklanır. Zilletine katlanıp onu elinde mi tutsun, yoksa toprağa mı gömsün? Bakın, ne kötü birşeye hükmediyorlar!...
Nəhl Suresi, 65. Ayet:
Gökten su indirip onunla, kuruyup katılaştıktan sonra toprağa yeniden hayat veren Allah'tır. Şüphesiz bu olguda dinlemeye niyetli olanlar için bir ders vardır....
Nəhl Suresi, 110. Ayet:
Bir de, temel hak ve hürriyetlerinin engellenerek, baskı, zulüm ve işkenceye mâruz kalmalarının ardından, memleketlerinden, özgürce Allah’a kulluk ve ibadet etmek, güç ve gönül birliği yapmak için hicret edip, Allah yolunda hayatlarını ortaya koyarak, konuşarak, yazarak, hesapsız servet harcayarak cihad edenlerin, cihadın sıkıntılarına, güçlüklerine, şer’î sorumluluklara katlananların yanında senin Rabbin vardır. Senin Rabbin bu feragat ve fedakârlıktan sonra, onları koruma kalkanına alır, onlar...
Nəhl Suresi, 112. Ayet:
Ve daraballâhu meselen karyeten kânet âmineten mutmainneten ye’tîhâ rızkuhâ ragaden min kulli mekânin fe keferet bi en’umillâhi fe ezâkahallâhu libâsel cûi vel havfi bimâ kânû yasnaûn(yasnaûne)....
Nəhl Suresi, 112. Ayet:
1.
ve darabe allâhu
: ve Allah misal verdi
2.
meselen
: bir misal, örnek
3.
karyeten
: bir şehir (halkı)
4.
kânet
...
İsra Suresi, 49. Ayet:
Ve onlar (bir de şöyle) diyorlar: "Demek biz kemiğe, toza toprağa dönüştükten sonra, gerçekten yepyeni bir yaratma eylemiyle diriltileceğiz, öyle mi?"...
İsra Suresi, 49. Ayet:
Bir de diyorlar ki: 'Biz kemik olup toza toprağa karıştıktan sonra mı yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?'...
İsra Suresi, 98. Ayet:
Bu, onların mesajlarımızı inkar ederek ve "Demek, biz kemiğe, toza toprağa dönüştükten sonra gerçekten yepyeni bir yaratma eylemiyle diriltileceğiz, öyle mi?" diyerek hak ettikleri bir karşılık olacak....
İsra Suresi, 98. Ayet:
Bu onların cezasıdır; çünkü onlar âyetlerimizi inkâr etmişler ve 'Biz kemik olup toza toprağa karıştıktan sonra mı yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?' demişlerdi....
Kəhf Suresi, 8. Ayet:
Şu bir gerçektir ki, yeryüzündeki cezbedici güzelliği olan her şeyi kuru bir toprağa dönüştüreceğiz....
Kəhf Suresi, 8. Ayet:
Onun üzerindeki herşeyi Biz toza toprağa çevireceğiz....
Kəhf Suresi, 40. Ayet:
'Rabbim, belki senin bahçenden daha iyisini bana verir ve olur ki bahçene gökten bir felaket gönderir de kupkuru bir toprağa dönüşür....
Kəhf Suresi, 40. Ayet:
'Fakat bakarsın, Rabbim bana senin bağından daha hayırlısını verir; senin bağına ise gökten bir âfet indirir de orası kıraç bir toprağa dönüşür....
Taha Suresi, 97. Ayet:
(Musa:) "Git artık" dedi (ona), "ama şunu bil ki, bundan böyle hayat boyunca 'Bana dokunmayın! demekten ibaret olacaktır senin payına düşen! (Öte dünyada ise) hiç kuşkusuz, kaçıp kurtulamayacağın bir yazgı beklemektedir seni! Şimdi bak, kendini her şeyinle adayarak tapındığın şu düzmece tanrına: onu nasıl yakacağız ve sonra toza toprağa çevirip nasıl denize savuracağız!...
Taha Suresi, 105. Ayet:
Ve sana (Kıyamet Günü'nde) dağları(n ne olacağını) soracaklar. O zaman (onlara) de ki: "Rabbim onları toza toprağa çevirip savuracak,...
Ənbiya Suresi, 71. Ayet:
Biz onu da Lût'u da kurtarıp içinde âlemlere bereketler sakladığımız toprağa ulaştırdık....
Ənbiya Suresi, 81. Ayet:
Ve Süleyman'a kasırgayı boyun eğdirdik. İçini bereketlerle doldurduğumuz toprağa doğru onun emriyle akıp giderdi. Her şeyi bilenleriz biz....
Möminun Suresi, 18. Ayet:
Gökten bir hesap, bir plan dâhilinde, ölçülü, düzenli bir şekilde biz su indirdik. Onu arza, toprağa biz yerleştirdik. Bizim onu gidermeye, yok etmeye de elbet gücümüz yeter....
Möminun Suresi, 35. Ayet:
Bu (adam) size ölüp de toza toprağa ve kemiğe dönüştükten sonra (yeni bir hayata) kavuşturulacağınızı mı vaad ediyor?...
Möminun Suresi, 82. Ayet:
"Biz öldükten, toza toprağa, kemiğe dönüştükten sonra, yeniden diriltileceğiz, öyle mi?" derler....
Möminun Suresi, 82. Ayet:
Dediler ki: 'Ölüp de toprağa karıştıktan, kemik yığınına dönüştükten sonra mı tekrar diriltileceğiz?...
Nur Suresi, 22. Ayet:
İçinizden faziletli ve servet sahibi kimseler akrabaya, yoksullara, Allah yolunda göç edenlere (mallarından) vermeyeceklerine yemin etmesinler; bağışlasınlar; feragat göstersinler. Allah'ın sizi bağışlamasını arzulamaz mısınız? Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir....
Nur Suresi, 22. Ayet:
İçinizden faziletli ve servet sahibi kimseler akrabaya, yoksullara, Allah yolunda göç edenlere (mallarından) vermeyeceklerine yemin etmesinler; bağışlasınlar; feragat göstersinler. Allah'ın sizi bağışlamasını arzulamaz mısınız? Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir....
Nur Suresi, 22. Ayet:
İçinizden faziletli ve servet sahibi kimseler akrabaya, yoksullara, Allah yolunda göç edenlere (mallarından) vermeyeceklerine yemin etmesinler; bağışlasınlar, feragat göstersinler. Allah'ın sizi bağışlamasını arzulamaz mısınız? Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir....
Furqan Suresi, 23. Ayet:
Çünkü, Biz (o Gün) bütün o edip eyledikleri işlerin üzerine varacak ve onları toza toprağa çevireceğiz;...
Furqan Suresi, 48. Ayet:
(48-49) Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O'dur. Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik....
Furqan Suresi, 48. Ayet:
(48-49) Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O'dur. Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik....
Furqan Suresi, 49. Ayet:
(48-49) Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O'dur. Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik....
Furqan Suresi, 49. Ayet:
Ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanların ve insanların su ihtiyacını karşılamak için gökten su indirdik....
Furqan Suresi, 49. Ayet:
(48-49) Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O'dur. Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik....
Furqan Suresi, 49. Ayet:
Ki biz (o suyla) ölü toprağa can verelim, yarattığımız nice hayvanlara ve insanlara su sağlayalım, diye....
Furqan Suresi, 49. Ayet:
Onunla ölü bir toprağa can verelim, yaratdığımız hayvanları ve bir çok insanları onunla sıvaralım diye. ...
Furqan Suresi, 49. Ayet:
Ki o su ile ölü toprağa can verelim, yarattığımız hayvanları ve birçok insanları onunla sulayalım....
Ənkəbut Suresi, 63. Ayet:
Ve hep olduğu gibi, şayet onlara da: "Gökten yağmuru boşaltıp ölü toprağa tekrar hayat veren kimdir?" diye sorarsan, hiç tereddüt etmeden, "Allah'tır!" derler. De ki: "(O halde) Hamd (yalnız) Allah'a mahsustur!" Fakat onların çoğu akıllarını kullanmazlar:...
Rum Suresi, 19. Ayet:
O, ölüden diri (nutfeden insan ve yumurtadan hayvan) çıkarır ve diriden de ölü (insandan nutfe, kuştan yumurta, yahud hayattan sonra ölüm) çıkarır. Toprağa, ölümünden (kuruduktan) sonra hayat verir; (onda nebatlar bitirir). Siz de kabirlerinizden böyle (öldükten sonra diriltilip) çıkarılacaksınız....
Rum Suresi, 19. Ayet:
O ölüden diri çıkarır, diriden ölü çıkarır ve toprağa ölümünden sonra hayat verir, sizler de işte öyle çıkarılacaksınız...
Rum Suresi, 19. Ayet:
O ölüden diri çıkarır diriden de ölü çıkarır ve toprağa ölümünden sonra hayat verir. Sizler de işte öyle çıkarılacaksınız....
Rum Suresi, 19. Ayet:
O, ölüden diri çıkarır, diriden ölü çıkarır ve toprağa ölümünden sonra hayat verir. Sizler de işte öyle çıkarılacaksınız....
Rum Suresi, 19. Ayet:
O, cansızdan canlıyı çıkarır. Canlıdan da cansızı çıkarır. Ölümünden sonra toprağa hayat verir. İşte siz de böyle çıkartılacaksınız....
Rum Suresi, 19. Ayet:
O, ölüden diriyi çıkarır, diriden ölüyü çıkarır ve ölmüş toprağa hayat verir. İşte siz de öldükten sonra böylece diriltileceksiniz....
Rum Suresi, 19. Ayet:
Diriyi ölüden çıkarır O, ölüyü diriden çıkarır. Ölümünün ardından toprağa hayat verir. Siz de işte böyle çıkarılacaksınız....
Rum Suresi, 24. Ayet:
Gözünüzün önünde size korku ve ümit veren şimşekler çaktırması ve gökten yağmur yağdırıp bununla ölü toprağa can vermesi (de) O'nun mucizevi işaretlerinden biridir; akıllarını kullananlar için bundan alınacak dersler vardır!...
Rum Suresi, 24. Ayet:
O’nun delillerinden biri de: Gâh korku, gâh ümit vermek için size şimşeği göstermesi, gökten bir su indirip ölmüş toprağa onun sayesinde hayat vermesidir. Elbette bunda aklını çalıştıran kimseler için ibretler vardır....
Səcdə Suresi, 10. Ayet:
Ve dediler ki: "Biz yerde (toprağın içinde) (toprağa) karıştığımız zaman biz mutlaka yeni bir yaratılış içinde mi olacağız?" Hayır, onlar, Rab'lerine mülâki olmayı (ulaşmayı) inkâr edenlerdir....
Səcdə Suresi, 10. Ayet:
Bir de (kıyameti inkâr edenler): “- Arzda, toprağa karışıb kaybolduğumuzda mı; cidden biz mi, yeni bir yaratılışta olacağız?” dediler. Doğrusu onlar, Rablerinin huzuruna varacaklarını inkâr eden kâfirlerdir....
Səcdə Suresi, 10. Ayet:
Puta tapanlar: «Topraga karisip yok olduktan sonra yeniden mi yaratilacagiz?» derler. Evet; onlar, Rab'lerine kavusmayi inkar edenlerdir....
Səcdə Suresi, 10. Ayet:
Dediler ki: Yeryüzünde toprağa karışıp belirsiz hale geldiğimizde mi yeniden yaratılacağız ? Hayır, (onlar buna inanmamakla) Rablarına kavuşmayı inkâr ediyorlar....
Səcdə Suresi, 10. Ayet:
Puta tapanlar: 'Toprağa karışıp yok olduktan sonra yeniden mi yaratılacağız?' derler. Evet; onlar, Rab'lerine kavuşmayı inkar edenlerdir....
Səcdə Suresi, 10. Ayet:
Ve, 'Biz toprağa karışıp kaybolduktan sonra yeniden mi yaratılacağız?' dediler. Doğrusu, onlar Rab'leri ile kavuşmayı inkar edenlerdir....
Səcdə Suresi, 10. Ayet:
Puta tapanlar: «Biz yerde toprağa karışıp yok olduktan sonra yeniden mi yaratılacağız?» derler. Doğrusu onlar Rabb'ine kavuşmayı inkâr edenlerdir....
Səcdə Suresi, 10. Ayet:
Dediler ki: Toprağa karışıp yok olduktan sonra mı, biz, yeniden yaratılacağız. Evet onlar; Rabblarına kavuşmayı inkar edenlerdir....
Səcdə Suresi, 27. Ayet:
Kupkuru yerlere, toprağa suyu ulaştırdığımızda, hayvanlarının ve kendilerinin yiyeceği ekini, sebzeyi ve otu çıkardığımızı, yetiştirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ da görmeyecekler mi?...
Səcdə Suresi, 27. Ayet:
Görmüyorlar mı; biz, suyu çorak toprağa sürüyoruz da onunla ekin bitiriyoruz; ondan hayvanları, kendileri yemektedir? Yine de görmüyorlar mı?...
Səcdə Suresi, 27. Ayet:
Kıraç toprağa suyu sürerek onların ve çiftlik hayvanlarının yediği ekinleri çıkardığımızı kavramazlar mı? Görmezler mi?...
Səcdə Suresi, 27. Ayet:
Görmüyorlar mı; biz, suyu çorak toprağa sürüyoruz da onunla ekin bitiryoruz; ondan hayvanları, kendileri yemektedir? Yine de görmüyorlar mı?...
Səcdə Suresi, 27. Ayet:
Görmüyorlar mı; biz, suyu çorak toprağa sürüyoruz da onunla ekin bitiriyoruz; ondan hayvanları da, kendileri de yemektedir? Yine de görmüyorlar mı?...
Səcdə Suresi, 27. Ayet:
Görmediler mi ki biz, çorak toprağa suyu salıyoruz da onunla ekinler çıkarıyoruz; hem hayvanları yiyor ondan hem kendileri. Hâlâ görmüyorlar mı?...
Əhzab Suresi, 27. Ayet:
Onların yerlerine, yurtlarına, mallarına ve henüz ayak basmadığınız bir toprağa sizi mirasçı kıldı. Allah her şeye güç yetirendir....
Əhzab Suresi, 27. Ayet:
Sizi onların yerlerine, yurtlarına, mallarına ve henüz ayak basmadığımız bir toprağa mirasçı kıldı. Allah'ın her şeye gücü yeter....
Səba Suresi, 2. Ayet:
O, toprağa giren ve ondan çıkan her şeyi, gökten inen ve ona yükselen her şeyi bilir. O, tek başına, rahmet kaynağıdır, mağfiret sahibidir....
Fatir Suresi, 9. Ayet:
Allah, rüzgârları gönderendir. Onlar da bulutları hareket ettirir. Biz de bulutları ölü bir toprağa sürer ve onunla ölümünden sonra yeryüzünü diriltiriz. İşte ölümden sonra diriliş de böyledir....
Fatir Suresi, 9. Ayet:
Rüzgârları gönderip de bulutu harekete geçiren Allah'tır. Biz onu ölü bir bölgeye göndeririz de ölümünden sonra toprağa onunla hayat veririz. Ölülerin yeniden dirilmesi de böyle olacaktır....
Fatir Suresi, 9. Ayet:
Rüzgârları gönderip de bulutu harekete geçiren Allah'tır. Biz onu ölü bir bölgeye göndeririz de ölümünden sonra toprağa onunla hayat veririz. Ölülerin yeniden dirilmesi de böyle olacaktır....
Fatir Suresi, 9. Ayet:
ALLAH, bulutları karıştıran rüzgarları gönderendir. Daha sonra onları ölü bir toprağa süreriz de ölümünden sonra toprağı diriltiriz. Diriliş de böyledir....
Fatir Suresi, 9. Ayet:
Allah rüzgârları salıverib de bulut (ları) harekete getirmekde olandır. Derken biz onu ölü bir toprağa sürüb onunla yeri, ölümünün ardından, canlandırmışadır. İşte (ölülerin) dirilme (si) de böyledir. ...
Fatir Suresi, 9. Ayet:
Ve (hatırlayın) bulutları yükseltmek için rüzgarları gönderen Allah'tır; sonra Biz onları çorak beldelere sürükler ve cansız toprağa hayat veririz. Yeniden dirilme de işte böyle olacaktır....
Fatir Suresi, 9. Ayet:
Allah odur ki, rüzgârları gönderdi. Rüzgârlar bir bulut kaldırır. Derken onu ölü bir beldeye sevk ettik de ölümünden sonra toprağa onunla hayat verdik. İşte ölümünden sonra dirilme de böyledir....
Yasin Suresi, 33. Ayet:
Onlar, ölü toprağa can vermemizde ve beslenmeleri için topraktan ürünler çıkarmamızda (yaratma ve diriltme gücümüzün) işaretini görürler;...
Fussilət Suresi, 39. Ayet:
Onun ayetlerinden biri de şudur: -Yeryüzünü kupkuru görürsün, üzerine su indirdiğimiz zaman, harekete geçer ve kabarır. Toprağa böyle hayat veren, ölüleri de diriltecektir. O’nun her şeye gücü yeter....
Zuxruf Suresi, 11. Ayet:
O'dur gökten gerekli miktarda suyu tekrar tekrar indiren; işte, Biz (nasıl) onunla ölü toprağa hayat veriyorsak, siz de böyle (öldükten sonra) yeniden sahneye çıkarılacaksınız....
Casiyə Suresi, 5. Ayet:
Gece ile gündüzün birbirini izlemesinde ve Allah'ın göklerden indirip onunla cansız toprağa hayat verdiği rızık imkanlarında ve rüzgarların değişmesinde, (bütün bunlarda) akıllarını kullanan insanlar için mesajlar vardır....
Qaf Suresi, 2. Ayet:
(2-3) Hayır, içlerinden kendilerine uyarıcı bir peygamberin gelmesine şaştılar da, kâfirler: «Bu şaşılacak şey!» dediler. «Biz öldüğümüz ve toprağa dönüştüğümüz zaman (tekrar dirilecek miyiz) ? Bu, uzak çok uzak bir dönüş!....
Qaf Suresi, 3. Ayet:
(2-3) Hayır, içlerinden kendilerine uyarıcı bir peygamberin gelmesine şaştılar da, kâfirler: «Bu şaşılacak şey!» dediler. «Biz öldüğümüz ve toprağa dönüştüğümüz zaman (tekrar dirilecek miyiz) ? Bu, uzak çok uzak bir dönüş!....
Qaf Suresi, 4. Ayet:
Onlardan kimlerin olup topraga karistigini biliyoruz. Katimizda her seyi unutulmaktan koruyan bir kitap vardir....
Qaf Suresi, 4. Ayet:
Onlardan kimlerin ölüp toprağa karıştığını biliyoruz. Katımızda her şeyi unutulmaktan koruyan bir kitap vardır....
Qaf Suresi, 10. Ayet:
(10-11) Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir....
Qaf Suresi, 10. Ayet:
(10-11) Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir....
Qaf Suresi, 11. Ayet:
(10-11) Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir....
Qaf Suresi, 11. Ayet:
(10-11) Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir....
Qaf Suresi, 11. Ayet:
Bunları kullara rızık olması için (yetiştirmekteyiz). O su ile ölü bir toprağa can verdik, işte hayata çıkış da böyledir....
Qaf Suresi, 11. Ayet:
insanlara tahsis edilmiş rızk olarak; ve bun(lar)la ölü toprağa hayat veririz; işte (insanın) ölümden (sonra) yeniden vücuda gelmesi de böyle (olacak)tır....
Qaf Suresi, 11. Ayet:
Kullarına rızık olmak üzere ve biz o su ile ölü bir toprağa can verdik. İşte insanların çıkışı (dirilmesi) de böyledir....
Qaf Suresi, 11. Ayet:
Bütün bunlar kullarımıza rızık vermek içindir. Hem o su ile ölü toprağa hayat verdik. İşte ölmüş insanların mezarlarından çıkışı da böyle olacaktır....
Zariyat Suresi, 26. Ayet:
Fe
râga
ilâ ehlihî fe câe bi iclin semînin....
Zariyat Suresi, 26. Ayet:
1.
fe
: sonra, bunun üzerine, hemen
2.
râga
: gizlice gidip geldi
3.
ilâ ehli-hî
: ailesine, ailesinin yanına
4.
fe
Zariyat Suresi, 42. Ayet:
Rastgeldiği her şeyi toz toprağa çeviriyordu....
Vaqiə Suresi, 63. Ayet:
Toprağa ektiğiniz tohumu hiç düşündünüz mü?...
Hədid Suresi, 4. Ayet:
O, gökleri ve yeri altı çağda yaratmış ve kudret ve egemenlik tahtına oturmuştur. O, hem toprağa giren ve ondan çıkan her şeyi, hem de gökten inen ve ona yükselenleri bilir. Nerede olursanız olun O sizinle beraberdir; ve Allah bütün yaptıklarınızı görmektedir....
Hədid Suresi, 17. Ayet:
Biliniz ki, Allah, ölmüş toprağa hayat verir. Size ayetlerimizi açıkladık ki, üzerlerinde düşünesiniz....
Hədid Suresi, 17. Ayet:
(Ama) bilin ki Allah cansız hale gelen toprağa yeniden hayat verir! Ve aklınızı kullanabilesiniz diye mesajlarımızı sizin için kolay anlaşılır kıldık....
Hədid Suresi, 17. Ayet:
Bilin ki Allah, toprağa ölümünden sonra hayat verir. Ayetleri size açık seçik bildiriyoruz ki, aklınızı işletebilesiniz....
Qələm Suresi, 20. Ayet:
Böylece bahçe, (anızı) yakılmış toprağa döndü....
Nuh Suresi, 18. Ayet:
Sonra sizi oraya (toprağa) döndürecek ve bir çıkarışla sizi (oradan) çıkaracak....
Nuh Suresi, 18. Ayet:
Sonra sizi toprağa iade edecek. Sizi yeniden topraktan dehşetli bir şekilde çıkaracaktır....
Əbəsə Suresi, 40. Ayet:
1.
ve vucûhun
: ve yüzler vardır
2.
yevme izin
: izin günü, o gün
3.
aleyhâ
: onun üzeri
4.
gaberatun
: toz bürünm...
Əbəsə Suresi, 40. Ayet:
Ve o gün (izin günü), üzeri tozlu (toza toprağa bulanmış) yüzler vardır....
Əbəsə Suresi, 40. Ayet:
O gün, bazı yüzler de toza toprağa bulanmıştır....
Əbəsə Suresi, 40. Ayet:
Yüzler de vardır toza toprağa bulanmış,...
Əbəsə Suresi, 40. Ayet:
Kimi yüzler de o gün toza toprağa bulanmış,...
Əbəsə Suresi, 40. Ayet:
Ve yüzler vardır o gün toza toprağa bulanmış....
Təkvir Suresi, 8. Ayet:
1.
ve izâ
: ve olduğu zaman
2.
el mev'ûdetu
: diri olarak toprağa gömülen kız çocuğu
3.
suilet
: soruldu
...
Təkvir Suresi, 8. Ayet:
Ve diri olarak toprağa gömülen kız çocuğuna sorulduğu zaman....
Təkvir Suresi, 8. Ayet:
Diri diri toprağa gömülen kıza, sorulduğunda,...
Təkvir Suresi, 8. Ayet:
Diri diri toprağa gömülen (kız çocuklara) sorulduğunda,...
Təkvir Suresi, 8. Ayet:
Diri diri toprağa gömülen kıza sorulduğunda, kişi öğrenip bilecektir....
Təkvir Suresi, 8. Ayet:
Ve 'diri diri toprağa gömülen kızcağıza' sorulduğu zaman:...
Təkvir Suresi, 8. Ayet:
(8-9) Diri olarak (toprağa) gömülen kız, hangi günahla öldürüldü? sorulduğu zaman....
Təkvir Suresi, 8. Ayet:
(8-9) Diri diri toprağa gömülen kıza, hangi günah sebebiyle öldürüldüğü sorulduğunda,...
Təkvir Suresi, 8. Ayet:
Diri diri toprağa gömülen kıza sorulduğunda,...
Təkvir Suresi, 8. Ayet:
Ve sorulduğu zaman o diri diri toprağa gömülen kıza;...
Təkvir Suresi, 8. Ayet:
Ve 'diri diri toprağa gömülen kızcağıza' sorulduğu zaman:...
Təkvir Suresi, 8. Ayet:
(8-9) Diri diri toprağa gömülen kıza, hangi günahtan dolayı öldürüldüğü sorulduğu zaman!...
Təkvir Suresi, 8. Ayet:
Diri diri toprağa gömülen kız çocuğuna sorulduğu zaman....
Təkvir Suresi, 8. Ayet:
Ve sorulduğu zaman o diri diri toprağa gömülen kıza:...
Təkvir Suresi, 8. Ayet:
Ve 'diri olarak toprağa gömülen kızcağıza' sorulduğu zaman:...
Təkvir Suresi, 9. Ayet:
(8-9) Diri olarak (toprağa) gömülen kız, hangi günahla öldürüldü? sorulduğu zaman....
Təkvir Suresi, 9. Ayet:
(8-9) Diri diri toprağa gömülen kıza, hangi günah sebebiyle öldürüldüğü sorulduğunda,...
Təkvir Suresi, 9. Ayet:
(8-9) Diri diri toprağa gömülen kıza, hangi günahtan dolayı öldürüldüğü sorulduğu zaman!...
Tariq Suresi, 12. Ayet:
Çatlayan toprağa andolsun ki.....
Əla Suresi, 5. Ayet:
(Sonunda da) onu simsiyah çer - çöp (toprağa atılacak ceset) kıldı....
Ğaşiyə Suresi, 20. Ayet:
Ve toprağa, nasıl yayılmış?...
Bələd Suresi, 14. Ayet:
(14-16) Yahut, aclik gununde, yakini olan bir oksuzu, yahut topraga serilmis bir yoksulu doyurmaktir....
Bələd Suresi, 14. Ayet:
(14-16) Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır....
Bələd Suresi, 15. Ayet:
(14-16) Yahut, aclik gununde, yakini olan bir oksuzu, yahut topraga serilmis bir yoksulu doyurmaktir....
Bələd Suresi, 15. Ayet:
(14-16) Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır....
Bələd Suresi, 16. Ayet:
Yahut toprağa uzanıp kalmış yoksula yedirip doyurmaktır....
Bələd Suresi, 16. Ayet:
Veya aç, açık, toprağa bulanmış çevresi, çaresi olmayan yoksulları doyurmaktır....
Bələd Suresi, 16. Ayet:
(14-16) Yahut, aclik gununde, yakini olan bir oksuzu, yahut topraga serilmis bir yoksulu doyurmaktir....
Bələd Suresi, 16. Ayet:
(14-16) Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır....
Bələd Suresi, 16. Ayet:
yahut toprağa uzanıp kalmış olan (yabancı) bir yoksulu,...
Bələd Suresi, 16. Ayet:
Veya toza toprağa bulanmış yoksula....
Şəms Suresi, 14. Ayet:
Onu (Allâh Rasûlünü) yalanladılar da onu (dişi deveyi) vahşice öldürdüler! Bunun üzerine Rableri, suçları yüzünden onları toprağa gömdü de orayı düzledi!...
Saffat Suresi, 91. Ayet:
Fe
râga
ilâ âlihetihim fe kâle e lâ te’kulûn(te’kulûne). ...
Saffat Suresi, 91. Ayet:
1.
fe
râga
ilâ
: ile ilgilendi
2.
âliheti-him
: onların ilâhları
3.
fe
: ve, öyleyse yani
4.
kâle
: dedi
...
Saffat Suresi, 93. Ayet:
Fe
râga
aleyhim darben bil yemîn(yemîni). ...
Saffat Suresi, 93. Ayet:
1.
fe
râga
: ilgilendi, boşalttı, devirdi
2.
aleyhim
: onları
3.
darben
: vurarak
4.
bi el yemîni
: sağ eli ile
Nəhl Suresi, 59. Ayet:
"Kendisine verilen haberin/müjdenin kötülüğünden dolayı toplumundan gizlenir; aşağılık ve horluğa rağmen kızı yanında mı tutsun yoksa toprağa mı gömsün! Dikkat edin, onların verdikleri hüküm/töreleri ne kötüdür! "...
Ənbiya Suresi, 81. Ayet:
Ve Süleymân'a, içinde bolluklar oluşturduğumuz toprağa doğru o'nun emriyle akıp giden kasırga hâlindeki rüzgârı boyun eğdirdik. Ve Biz her şeyi bilenleriz. ...
Nisa Suresi, 42. Ayet:
İnkâr eden ve Elçi'ye isyan eden kimseler, o gün toprağa karışıp gitmeyi isterler. Allah'tan hiçbir sözü gizleyemezler de. ...
Nisa Suresi, 43. Ayet:
"Ey iman etmiş kişiler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüb iken de –yolcu olanlar bu hükmün dışındadır– yıkandırılıncaya kadar, salâta [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumlarına] yaklaşmayın/ toplum içine çıkmayın. Eğer hasta iseniz veya yolculukta bulunursanız veyahut biriniz tuvaletten geldiyse veya kadınlarla temaslaştıysa, su da bulamamışsanız o zaman, hemen tertemiz bir toprağa yönelin. Sonra da yüzlerinizi ve ellerinizi el ile silin. Şüphes...
Maidə Suresi, 6. Ayet:
"Ey iman etmiş kişiler! Salâta [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumlarına] doğru kalktığınız/toplum içine çıktığınız zaman, hemen yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı ve iki topuğa kadar ayaklarınızı el ile silin. Ve eğer cünüp/aşırı şehvet nedeniyle aklınız başında olmayacak durumda iseniz temizlik üstüne temizlik yapın [cinsel ilişkiye girin, orgazm olun ve yıkanın]. Ve eğer hasta iseniz yahut yolculukta iseniz yahut sizden birisi tuv...
Maidə Suresi, 20. Ayet:
(20,21) Ve hani Mûsâ, toplumuna: “Ey toplumum! Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani Allah, içinizden peygamberler gönderdi. Sizi de hükümdarlar kıldı. Ve âlemlerden hiçbir kimseye vermediğini size verdi. Ey toplumum! Allah'ın size yazdığı temizlenmiş toprağa girin, geriye dönmeyin, yoksa kayba uğrayanlar olarak dönersiniz” dedi. ...
Maidə Suresi, 21. Ayet:
(20,21) Ve hani Mûsâ, toplumuna: “Ey toplumum! Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani Allah, içinizden peygamberler gönderdi. Sizi de hükümdarlar kıldı. Ve âlemlerden hiçbir kimseye vermediğini size verdi. Ey toplumum! Allah'ın size yazdığı temizlenmiş toprağa girin, geriye dönmeyin, yoksa kayba uğrayanlar olarak dönersiniz” dedi. ...
Rum Suresi, 24. Ayet:
Sizlere korkuyla ümidi bir arada yaşatmak için çakan şimşeği de göstermesi de, gökten bir su indirip onunla ölü toprağa hayat vermesi de O'nun mucizevi işaretlerinden biridir: Şüphesiz bunda da akleden bir topluluk için alınacak bir ders mutlaka vardır....
Rum Suresi, 50. Ayet:
İşte (ey insanoğlu,) bunlar Allah'ın rahmetinin işaretleridir; (bak,) ölü toprağa nasıl can veriyor! İşte ölüye tekrar can veren de (Allah)tır; zaten O, her şeyi yapmaya kadirdir!...
Rum Suresi, 50. Ayet:
Haydi (ey insan)! Dön de bir bak Allah'ın rahmetinin sonuçlarına: ölü toprağa nasıl da can veriyor! İşte bunu yapan ölüleri diriltenin ta kendisidir: zira O'nun güç ve kudreti her şeye yeter....
Rum Suresi, 50. Ayet:
İşte bak, Allah’ın rahmetinin eserlerine! Ölmüş toprağa nasıl hayat veriyor! İşte bunları yapan kim ise, ölüleri de O diriltecektir. O, her şeye hakkıyla kadirdir....
Səcdə Suresi, 27. Ayet:
Kıraç toprağa suyu sevk edip de onunla kendilerinin ve hayvanlarının beslendiği bitkiler çıkardığımızı nasıl görmezler? Peki ama, daha da mı görmeyecekler?...
Vaqiə Suresi, 47. Ayet:
ve "Ne yani" demiştiler, "biz ölüp gittikten, toza toprağa karışmış bir iskelet halini aldıktan sonra tekrar mı diriltileceğiz?...
Vaqiə Suresi, 63. Ayet:
Hiç toprağa ektiğiniz tohumu düşündünüz mü?...
Qələm Suresi, 20. Ayet:
Beləliklə, bağça (kövşəni) yandırılmış toprağa döndü....
Taha Suresi, 135. Ayet:
De ki: "Hər kəs gözləyir. Siz də gözləyin. Şübhəsiz ki, düz yolun sahiblərinin kimlər olduğunu və kimlərin yönləndirildiyi doğru yolu tapdığını tezliklə; olacak o vaqiə olduğu zaman -ki o vaqiənin olması haqqında yalan söyləyən yoxdur. O vaqiə, alçaldandır, ucaldandır- yer üzü şiddətlə hərəkətə gəlib sarsıldığı və dağlar xırdalanıb toza-toprağa çevrildiyi zaman və sizlər üç yoldaş zümrəyə bölündüyünüz zaman biləcəksiniz....
Qəsəs Suresi, 61. Ayet:
Belə isə, Bizim gözəl bir vəd verdiyimiz və o vədə qovuşan kimsə, bəsit dünya həyatının qazancını əldə edən və sonra qiyamət günündə hüzurumuza gətirilən/hüzurumuzda farağat saxlanan kimsə ilə eyni ola bilərmi?...
Vaqiə Suresi, 5. Ayet:
və dağlar xırdalanıb toza-toprağa çevrildiyi zaman ...