Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 22. Ayet:
Ellezî ceale lekumul arda firâşen ves semâe binââ(binâen), ve enzele mines semâi mâen fe ahrece bihî mines semarâti
rızka
n lekum, fe lâ tec’alû lillâhi endâden ve entum ta’lemûn(tâ’lemune)....
Bəqərə Suresi, 22. Ayet:
1.
ellezî
: o ki, ki o
2.
ceale
: kıldı, yaptı
3.
lekum
: sizin için, size
4.
el arda
: arz, yeryüzü
Bəqərə Suresi, 25. Ayet:
Ve beşşirillezîne âmenû ve amilûs sâlihâti enne lehum cennâtin tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), kullemâ ruzikû minhâ min semeretin
rızka
n kâlû hâzellezî ruzıknâ min kabl(kablu) ve utû bihî muteşâbihâ(muteşâbihan), ve lehum fîhâ ezvâcun mutahharatun ve hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne)....
Bəqərə Suresi, 25. Ayet:
1.
ve beşşir
: ve müjdele
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler, îmân edenler
3.
ve amilû
: ve yaptılar
4.
Bəqərə Suresi, 25. Ayet:
İnanıp salih amellerde bulunanları müjdele: Gerçekten onlar için içlerinden / altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızk olarak bu ürünlerden (min semeretin rizkan) yedirildiğinde "Bu, daha önce de rızıklandığımızdır" derler. Bu onlara (dünyadakine) benzer (müteşabihe) olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler vardır ve onlar orada süresiz (halidun) kalıcıdırlar....
Ali-İmran Suresi, 37. Ayet:
Fe tekabbelehâ rabbuhâ bi kabûlin hasenin ve enbetehâ nebâten hasenen, ve keffelehâ zekeriyyâ kullemâ dehale aleyhâ zekeriyyal mihrâbe, vecede indehâ rızkâ(
rızka
n), kâle yâ meryemu ennâ leki hâzâ kâlet huve min indillâh(indillâhi), innallâhe yerzuku men yeşâu bi gayri hısâb(hısâbın). ...
Ali-İmran Suresi, 37. Ayet:
1.
fe tekabbele-hâ
: böylece onu kabul etti (buyurdu)
2.
rabbu-hâ
: onun Rabbi
3.
bi kabûlin hasenin
: güzel bir kabul ile
4.
v...
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: Gökleri ve yeri hiç yoktan yaratan,
rızka
muhtaç olanları doyuran, kendisi ise
rızka
muhtaç olmayan Allah'tan başkasını mı kendime veli edineyim? De ki: Bana, hakka teslim olanların ilki olmam emredildi ve 'Sakın müşriklerden olma' buyuruldu....
Hud Suresi, 88. Ayet:
Kâle yâ kavmi e reeytum in kuntu alâ beyyinetin min rabbî ve rezekanî minhu
rızka
n hasenâ(hasenen), ve mâ urîdu en uhâlifekum ilâ mâ enhâkum anh(anhu), in urîdu illel ıslâha mesteta’tu, ve mâ tevfîkî illâ billâh(billâhi), aleyhi tevekkeltu ve ileyhi unîb(unîbu)....
Hud Suresi, 88. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
yâ kavmi
: ey kavmim
3.
e reeytum
: sizin görüşünüz (bu) mu
4.
in kuntu
: eğer ben, isem
Yusif Suresi, 49. Ayet:
“Sonra bunun ardından insanların yağmura kavuşacağı bir yıl gelecek. O zaman (bol
rızka
kavuşup) şıra ve yağ sıkacaklar.”...
Rəd Suresi, 26. Ayet:
Allâhu yebsutur
rızka
li men yeşâu ve yakdir(yakdiru), ve ferihû bil hayâtid dunyâ, ve mal hayâtud dunyâ fîl âhıreti illâ metâ’u(metâun)....
Rəd Suresi, 26. Ayet:
1.
allâhu
: Allah
2.
yebsutu er
rızka
: rızkı genişletir
3.
li men yeşâu
: dilediği kimseye
4.
ve yakdiru
: ve dar...
İbrahim Suresi, 32. Ayet:
Allâhullezî halakas semâvâti vel arda ve enzele mines semâi mâen fe ahrece bihî mines semerâti
rızka
n lekum, ve sehhare lekumul fulke li tecriye fil bahri bi emrih(emrihî), ve sehhare lekumul enhâr(enhâra)....
İbrahim Suresi, 32. Ayet:
1.
allâhu ellezî
: Allah, ki o
2.
halaka es semâvâti
: semaları yarattı
3.
ve el arda
: ve yeryüzü, arz
4.
ve enzele
<...
Nəhl Suresi, 67. Ayet:
Ve min semerâtin nahîli vel a’nâbi tettehîzûne minhu sekeren ve
rızka
n hasenâ(hasenen), inne fî zâlike le âyeten li kavmin ya’kılûn(ya’kılûne)....
Nəhl Suresi, 67. Ayet:
1.
ve min semerâtin
: ve meyvelerden
2.
en nahîli
: hurma ağaçları
3.
ve el a'nâbi
: ve üzüm, bağlar
4.
tettehîzûne
Nəhl Suresi, 73. Ayet:
Ve ya’budûne min dûnillâhi mâ lâ yemliku lehum
rızka
n mines semâvâti vel ardı şey’en ve lâ yestetîûn(yestetîûne). ...
Nəhl Suresi, 73. Ayet:
1.
ve ya'budûne
: ve kulluk ediyorlar, tapıyorlar
2.
min dûni allâhi
: Allah'tan başka
3.
mâ
: şeye
4.
lâ yemliku
...
Nəhl Suresi, 73. Ayet:
Allah'ın dışında, kendileri için göklerden ve yerden hiç bir
rızka
, hiç bir şeye malik olmayan ve buna güçleri yetmeyen şeylere mi tapıyorlar?...
Nəhl Suresi, 73. Ayet:
Allahı bırakıp da kendilerine Göklerden ve Yerden zerrece bir
rızka
malik olmıyan ve olmak ıhtimali bulunmıyan şeylere tapıyorlar...
Nəhl Suresi, 73. Ayet:
Allah'ı bırakıp da göklerden ve yerden kendilerine verecek hiçbir
rızka
sahip olmayan ve olma ihtimali bulunmayan şeylere tapıyorlar....
Nəhl Suresi, 73. Ayet:
Müşrikler, Allah'ı bırakıp, göklerden ve yerden kendileri için hiçbir
rızka
sahip olmayan ve sahip olmaya da güçleri yetmeyen şeylere taparlar....
Nəhl Suresi, 73. Ayet:
Tanrı'nın dışında, kendileri için göklerden ve yerden hiç bir
rızka
, hiç bir şeye malik olmayan ve buna güçleri yetmeyen şeylere mi tapıyorlar?...
Nəhl Suresi, 73. Ayet:
(Müşrikler) Allâhı bırakıb da kendileri için ne göklerden, ne yerden hiç bir
rızka
, hiç bir şey'e mâlik olmayan ve buna güçleri dahi yetmeyen şeylere (putlara) taparlar. ...
Nəhl Suresi, 73. Ayet:
(Müşrikler) Allah’ı bırakıp da, kendileri için göklerden ve yerden hiçbir
rızka
mâlik olmayan ve (buna) güçleri de yetmeyen şeylere (putlara) tapıyorlar....
Nəhl Suresi, 73. Ayet:
Ve Allah'ın gayrı olup kendileri için ne göklerden ve ne de yerden birer
rızka
mâlik olmayan ve güçleri dahi yetmeyen şeylere ibadet ederler....
Nəhl Suresi, 73. Ayet:
Allah’ı bırakıp onlara göklerden ve yerden verecek hiç
rızka
sahip olmayan ve vermeye de gücü yetmeyenlere kulluk ediyorlar....
Nəhl Suresi, 75. Ayet:
Daraballâhu meselen abden memlûken lâ yakdiru alâ şey’in ve men razaknâhu minnâ
rızka
n hasenen fe huve yunfiku minhu sırren ve cehrâ(cehren), hel yestevûn(yestevûne), elhamdulillâh(elhamdulillâhi), bel ekseruhum lâ ya’lemûn(ya’lemûne). ...
Nəhl Suresi, 75. Ayet:
1.
darabe allâhu
: Allah (misal) verdi
2.
meselen
: bir misal, bir örnek
3.
abden
: bir kul
4.
memlûken
: sahip ol...
Nəhl Suresi, 75. Ayet:
Allah, size bir misal verir: Başkasının malı olan ve hiç bir şeye gücü yetmeyen bir köle ile tarafımızdan güzel bir
rızka
nail olup gizli veya açık infak eden; hiç bir olur mu? Hamd, Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler....
İsra Suresi, 30. Ayet:
İnne rabbeke yebsutur
rızka
li men yeşâu ve yakdir(yakdiru), innehu kâne bi ibâdihî habîran basîrâ(basîran)....
İsra Suresi, 30. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
rabbe-ke
: senin Rabbin
3.
yebsutu
: genişletir
4.
er
rızka
: rızık
Taha Suresi, 132. Ayet:
Ve’mur ehleke bis salâti vastabir aleyhâ, lâ nes’eluke rızkâ(
rızka
n), nahnu nerzukuk(nerzukuke), vel âkıbetu lit takvâ....
Taha Suresi, 132. Ayet:
1.
ve'mur (ve u'mur)
: ve emret
2.
ehle-ke
: senin ehlin, ailen, etrafındakiler
3.
bi es salâti
: namazı, namaz ile
4.
vastabir...
Həcc Suresi, 58. Ayet:
Vellezîne hâcerû fî sebîlillâhi summe kutilû ev mâtû le yerzukannehumullâhu
rızka
n hasenâ(hasenen), ve innallâhe le huve hayrur râzikîn(râzikîne)....
Həcc Suresi, 58. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve o kimseler, onlar
2.
hâcerû
: hicret ettiler
3.
fî sebîli allâhi
: Allah'ın yolunda
4.
summe
:...
Qəsəs Suresi, 57. Ayet:
Ve kâlû in nettebiıl hudâ meake nutehattaf min ardınâ, e ve lem numekkin lehum haremen âminen yucbâ ileyhi semerâtu kulli şey’in
rızka
n min ledunnâ ve lâkinne ekserehum lâ ya’lemûn(ya’lemûne). ...
Qəsəs Suresi, 57. Ayet:
1.
ve kâlû
: ve dediler
2.
in
: eğer
3.
nettebiı
: tâbî olursak, uyarsak
4.
el hudâ
: hidayet
Qəsəs Suresi, 82. Ayet:
Ve asbehallezîne temennev mekânehu bil emsi yekûlûne vey keennellâhe yebsutur
rızka
li men yeşâu min ıbâdihî ve yakdir(yakdiru), lev lâ en mennallâhu aleynâ le hasefe binâ, vey keennehu lâ yuflihul kâfirûn(kâfirûne)....
Qəsəs Suresi, 82. Ayet:
1.
ve asbeha
: ve sabahladı, oldu
2.
ellezîne
: onlar
3.
temennev
: temenni ettiler, dilediler
4.
mekâne-hu
: onun...
Ənkəbut Suresi, 17. Ayet:
İnnemâ ta’budûne min dûnillâhi evsânen ve tahlukûne ifkâ(ifken), innellezîne ta’budûne min dûnillâhi lâ yemlikûne lekum rızkân, febtegû indallâhir
rızka
va’budûhu veşkurû leh(lehu), ileyhi turceûn(turceûne)....
Ənkəbut Suresi, 17. Ayet:
1.
innemâ
: sadece, fakat
2.
ta'budûne
: tapıyorsunuz
3.
min dûnillâhi (min duni allâhi)
: Allah'tan başka
4.
evsânen
...
Ənkəbut Suresi, 17. Ayet:
Siz, Allahı bırakıp da sâde bir takım evsâna tapıyorsunuz ve yalan uyduruyorsunuz haberiniz olsun ki o sizin Allahdan beride ma'bud diye taptıklarınız sizin için bir
rızka
malik olamazlar, onun için rızkı Allah yanında arayın ve ona kulluk edip ona şükreyleyin, hep döndürülüb ona götürüleceksiniz...
Ənkəbut Suresi, 17. Ayet:
«Siz ancak Allah'ın gayrı olan putlara ibadet ediyorsunuz ve yalan uyduruyorsunuz, Allah'tan başka kendilerine tapındığınız şeyler, şüphe yok ki, sizin için bir
rızka
malik olamazlar. Artık rızkı Allah'ın indinde arayınız ve ona ibadet ediniz ve ona şükreyleyiniz, siz (ancak) O'na döndürüleceksiniz.»...
Ənkəbut Suresi, 60. Ayet:
Ve keeyyin min dâbbetin lâ tahmilu
rızka
hâ allâhu yerzukuhâ ve iyyâkum ve huves semîul alîm(alîmu)....
Ənkəbut Suresi, 60. Ayet:
1.
ve keeyyin
: ve nice
2.
min
: dan
3.
dâbbetin
: hayvan
4.
lâ tahmilu
: taşımaz
Ənkəbut Suresi, 62. Ayet:
Allâhu yebsutur
rızka
li men yeşâu min ibâdihî ve yakdiru leh(lehu), innallâhe bi kulli şey’in alîm(alîmun)....
Ənkəbut Suresi, 62. Ayet:
1.
allâhu
: Allah
2.
yebsutu
: genişletir
3.
er
rızka
: rızık
4.
li
: için, ...e
Rum Suresi, 28. Ayet:
Allah size kendinizden bir misal verdi: Elinizin altındaki köle ve hizmetçilerinizden, size verdiğimiz
rızka
ortak olup da sizinle eşit hale gelebilecek ve birbirinizi sayar gibi sayacağınız kimseler olur mu? Akıl eden bir topluluk için âyetleri Biz böyle açıklıyoruz....
Səba Suresi, 36. Ayet:
Kul inne rabbî yebsutur
rızka
limen yeşâu ve yakdiru ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne)....
Səba Suresi, 36. Ayet:
1.
kul
: de
2.
inne
: muhakkak
3.
rabbî
: benim Rabbim
4.
yebsutu
: genişletir
Səba Suresi, 39. Ayet:
Kul inne rabbî yebsutur
rızka
li men yeşâu min ibâdihî ve yakdiru leh(lehu), ve mâ enfaktum min şeyin fe huve yuhlifuh(yuhlifuhu), ve huve hayrur râzikîn(râzikîne)....
Səba Suresi, 39. Ayet:
1.
kul
: de
2.
inne
: muhakkak
3.
rabbî
: benim Rabbim
4.
yebsutu
: genişletir
Zümər Suresi, 52. Ayet:
E ve lem ya’lemû ennallâhe yebsutur
rızka
li men yeşâu ve yakdir(yakdiru), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yu’minûn(yu’minûne). ...
Zümər Suresi, 52. Ayet:
1.
e
: mi
2.
ve lem ya'lemû
: ve bilmiyorlar, bilmediler
3.
enne
: olduğunu
4.
allâhe
: Allah
Mömin Suresi, 13. Ayet:
Huvellezî yurîkum âyâtihî ve yunezzilu lekum mines semâi rızkâ(
rızka
n), ve mâ yetezekkeru illâ men yunîb(yunîbu). ...
Mömin Suresi, 13. Ayet:
1.
huve
: o
2.
ellezî
: ki o
3.
yurî-kum
: size gösteriyor
4.
âyâti-hi
: onun âyetleri
<...
Şura Suresi, 12. Ayet:
Lehu mekâlîdus semâvâti vel ard(ardı), yebsutur
rızka
li men yeşâu ve yakdir(yakdiru), innehu bi kulli şey’in alîm(alîmun)....
Şura Suresi, 12. Ayet:
1.
lehu
: onun
2.
mekâlîdu
: anahtarlar
3.
es semâvâti
: semalar, gökler
4.
ve el ardı
: ve arz, yeryüzü, yer
...
Şura Suresi, 27. Ayet:
Ve lev besetallâhur
rızka
li ibâdihî le begav fîl ardı ve lâkin yunezzilu bi kaderin mâ yeşâu, innehu bi ibâdihî habîrun basîr(basîrun)....
Şura Suresi, 27. Ayet:
1.
ve lev
: ve şâyet, eğer
2.
beseta
: genişletti
3.
allâhu
: Allah
4.
er
rızka
: rızık
...
Casiyə Suresi, 5. Ayet:
Ve geceyle gündüzün, birbiri ardınca gelip gitmesi ve Allah'ın, gökten,
rızka
âit yağmur yağdırıp da o sâyede ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesi ve rüzgârı dilediği yerden dilediği yere estirmesi, delillerdir akıl eden topluluğa....
Qaf Suresi, 11. Ayet:
Rızka
n lil ibâdi ve ahyeynâ bihî beldeten meytâ(meyten), kezâlikel hurûcu....
Qaf Suresi, 11. Ayet:
1.
rızka
n
: bir rızık olmak üzere
2.
li el ibâdi
: kullar için
3.
ve ahyeynâ
: ve dirilttik
4.
bi-hî
: onunla
...
Talaq Suresi, 11. Ayet:
Resûlen yetlû aleykum âyâtillâhi mubeyyinâtin li yuhricellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti minez zulumâti ilen nûr(nûri), ve men yû'min billâhi ve ya'mel sâlihan yudhilhu cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), kad ahsenallâhu lehu rızkâ(
rızka
n)....
Talaq Suresi, 11. Ayet:
1.
resûlen
: resûl
2.
yetlû
: okur, okuyor
3.
aleykum
: size
4.
âyâti allâhi
: Allah'ın âyetleri
Fəcr Suresi, 16. Ayet:
Ve emmâ izâ mebtelâhu fe kadere aleyhi
rızka
hu fe yekûlu rabbî ehânen(ehâneni)....
Fəcr Suresi, 16. Ayet:
1.
ve emmâ
: ve fakat
2.
izâ mâ
: ne zaman
3.
ibtelâ-hu
: onu imtihan etti
4.
fe
: böylece
Əhzab Suresi, 31. Ayet:
Ve men yaknut min kunne lillâhi ve resûlihi ve ta’mel sâlihan nu’tihâ ecrehâ merreteyni ve a’tednâ lehâ
rızka
n kerîmâ(kerîmen). ...
Əhzab Suresi, 31. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
yaknut
: kanitin olur, huşû ile bağlanır
3.
min kunne
: sizden (siz hanımlardan)
4.
lillâhi (li allâhi)
Vaqiə Suresi, 81. Ayet:
(81-82) Şimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz ve Allah’ın verdiği
rızka
O’nu yalanlayarak mı şükrediyorsunuz?...
Vaqiə Suresi, 82. Ayet:
Ve tec’alûne
rızka
kum ennekum tukezzibûn(tukezzibûne)....
Vaqiə Suresi, 82. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
tec'alûne
: siz kılıyorsunuz, yapıyorsunuz, ediniyorsunuz
3.
rizka-kum
: sizin rızkınız
4.
enne-kum
...
Vaqiə Suresi, 82. Ayet:
(81-82) Şimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz ve Allah’ın verdiği
rızka
O’nu yalanlayarak mı şükrediyorsunuz?...
Vaqiə Suresi, 82. Ayet:
Allah'ın verdiği
rızka
karşı şükrü, onu yalanlamakla mı yerine getiriyorsunuz?...
Vaqiə Suresi, 82. Ayet:
Allah'ın verdiği
rızka
karşı şükrü, onu yalanlamakla mı yerine getiriyorsunuz?...
Mülk Suresi, 21. Ayet:
Emmen hâzellezî yerzukukum in emseke
rızka
h(
rızka
hu), bel leccû fî utuvvin ve nufûr(nufûrın). ...
Mülk Suresi, 21. Ayet:
1.
em
: yoksa, veya, ya da
2.
men
: kişi, kimse, kim(ler)
3.
hâzâ ellezî
: o
4.
yerzuku-kum
: rızkınızı
...
Rum Suresi, 37. Ayet:
1.
e ve lem yerev
: ve görmüyorlar mı
2.
enne
: olduğunu
3.
allah
: Allah
4.
yebsutu
: genişletir
Rum Suresi, 37. Ayet:
EE ve lem yerev ennellâhe yebsutur
rızka
li men yeşâu ve yakdir(yakdiru), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yu’minûn(yu’minûne). ...
Ali-İmran Suresi, 39. Ayet:
Nida etdilər ona mələklər və o ayaq üstə diləyirdi mehrabda: «Həqiqətən Allah bəşarət verir sənə Yəhya ilə - təsdiq edir Allahdan olan kəlməni və seyyiddir və pəhrizkardır və salehlərdən olan nəbidir!»...
Bəqərə Suresi, 2. Ayet:
Barəsində heç bir şəkk-şübhə olmayan bu uca məqamlı kitab pəhrizkarlar (aşağıdakı beş xüsusiyyəti fitrət və ya peyğəmbərlərin dəvəti yolu ilə əldə etmiş kəslər) üçün hidayət mənbəyidir....
Bəqərə Suresi, 180. Ayet:
Sizin üçün belə yazılıb və qərara alınıb ki, birinizin ölümü çatan zaman, əgər özündən sonra bir mal qoyursa, öz ata-anası və yaxınları üçün (İslam şəriətində müəyyən edilmiş irsdən əlavə) gözəl bir tərzdə vəsiyyət etsin. (Bu hökm, vacib haqdan əlavə) pəhrizkarların öhdəsinə düşən bir haqdır....
Maidə Suresi, 14. Ayet:
«Biz xaçpərəstlərik (Allaha köməyə qalxırıq)» deyənlərdən (dünyada pəhrizkar olmaları, sözlərinin bir olması və dində parçalanmamaları barəsində) əhd-peyman aldıq. Onlar sonra xəbərdar edildikləri şeylərdən (İncilin tovhid məsələləri və İslam Peyğəmbərinin əlamətləri və sifətləri kimi təlimlərindən) olan layiqli pay(ların)ı unutdular. Buna görə də onların arasında Qiyamət gününədək düşmənçilik və kin yaratdıq. Tezliklə Allah onları etdiklərindən xəbərdar edəcəkdir....
Maidə Suresi, 46. Ayet:
Onların (qabaqkı peyğəmbərlərin) ardınca Məryəm oğlu İsanı göndərdik ki, o, özündən əvvəlki Tövratı təsdiqləyirdi. Və ona içində hidayət və nur olan, özündən əvvəlki Tövratı təsdiq edən və pəhrizkarlar üçün hidayət və nəsihət olan İncil verdik....
Tövbə Suresi, 7. Ayet:
Məscidül-Həramın yanında əhd-peyman bağladığınız kəslərdən başqa, müşriklərin Allahın yanında və Onun Peyğəmbərinin yanında necə əhd-peymanları ola bilər?! Buna görə də, nə qədər ki, onlar (Məscidül-Həramın yanında əhd-peyman bağladığınız müşriklər) sizinlə (olan əhdlərində) möhkəm durublar, siz də onlarla (olan əhdlərinizdə) möhkəm durun ki, həqiqətən, Allah pəhrizkarları sevir....