Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 61. Ayet:
Hani; siz, Ey Musa, biz bir çeşit yemeğe elbette dayanamayız. Rabbına dua et de bizim için yerde yetişen samısak, sebze, acur, mercimek ve soğan bitirsin, demiştiniz, Musa da; siz bayağı olan şeyle hayırlı olanı değiştirmek mi istiyorsunuz? Öyleyse bir şehre inin, istediğiniz şeyler vardır, demişti....
Bəqərə Suresi, 68. Ayet:
Bizim için Rabbına duâ et de o sığırın durumunu açıkça bize bildirsin, demişlerdi. Mûsâ: “- Allah buyuruyor ki, o ne çok yaşlı, ne de pek genç, ikisi ortası bir dinç sığırdır. Artık emrolunduğunuz şeyi yapın.” demişti....
Bəqərə Suresi, 68. Ayet:
Onlar, Bizim için Rabbına dua et de onu bize iyice bildirsin, demişlerdi. Musa da: Allah, o, ne çok kart, ne de çok körpedir. İkisi ortası dinç bir sığırdır, buyuruyor. Artık emrolunduğunuz şeyi yapın, demişti....
Bəqərə Suresi, 69. Ayet:
Dediler ki: Bizim için Rabbına dua et de onun ne renk olduğunu bize iyice açıklasın. O da: Rabbım diyor ki: O bakanları rahatlatacak sapsarı renkli bir inektir, demişti....
Bəqərə Suresi, 70. Ayet:
Dediler ki: Rabbına dua et, bize açıkça niteliğnin ne olduğunu bildirsin. Çünkü bizce sığırlar birbirine benziyor. Allah dilerse biz elbette hidayete erenlerden oluruz....
Bəqərə Suresi, 131. Ayet:
Hani, Rabbı ona; teslim ol buyurduğu zaman, o da, alemlerin Rabbına teslim oldum, demişti....
Ali-İmran Suresi, 7. Ayet:
Huvellezî enzele aleykel kitâbe minhu âyâtun muhkemâtun hunne ummul kitâbi ve uharu muteşâbihât(muteşâbihâtun), fe emmâllezîne fî kulûbihim zeygun fe yettebiûne mâ teşâbehe minhubtigâel fitneti vebtigâe te’vîlihi, ve mâ ya’lemu te’vîlehû illâllâh(illâllâhu), ver râsihûne fîl ilmi yekûlûne âmennâ bihî, kullun min indi
rabbinâ
, ve mâ yezzekkeru illâ ulûl elbâb(elbâbi)....
Ali-İmran Suresi, 38. Ayet:
O aralık Zekeriyya rabbına dua etti: Yarab! dedi: Bana ledünnünden bir temiz zürriyyet ihsan eyle şüphesiz ki sen duayı işidensin...
Ali-İmran Suresi, 38. Ayet:
Orada Zekeriyya Rabbına dua etti: Rabbım; bana katından temiz bir şey bahşet. Muhakkak Sen duayı işitensin....
Ali-İmran Suresi, 43. Ayet:
Ya Meryem! rabbına divan dur, ve secdeye kapan ve rükû' edenlerle beraber rükûa var...
Nisa Suresi, 65. Ayet:
Yok, yok rabbına kasem ederim ki onlar aralarında çıkan çapraşık işlerde seni hakem yapıb sonra da verdiğin hukümden nefislerinden hiç bir darlık duymaksızın tam bir teslimiyyetle teslim olmadıkça iyman etmiş olmazlar...
Nisa Suresi, 65. Ayet:
Hayır, Rabbına andolsun ki; aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem ta'yin edip sonra haklarında verdiği hükümden dolayı içlerinde bir sıkıntı duymadan kendilerini tamamen teslim etmedikçe iman etmiş olmazlar....
Ənam Suresi, 23. Ayet:
Summe lem tekun fitnetuhum illâ en kâlû vallâhi
rabbinâ
mâ kunnâ muşrikîn(muşrikîne)....
Ənam Suresi, 27. Ayet:
Ve lev terâ iz vukıfû alen nâri fe kâlû yâ leytenâ nureddu ve lâ nukezzibe bi âyâti
rabbinâ
ve nekûne minel mu’minîn(mu’minîne)....
Ənam Suresi, 30. Ayet:
Ve lev terâ iz vukıfû alâ rabbihim, kâle e leyse hâzâ bil hakk(hakkı), kâlû belâ ve
rabbinâ
, kâle fe zûkûl azâbe bimâ kuntum tekfurûn(tekfurûne)....
Ənam Suresi, 71. Ayet:
De ki: Allah'ı bırakıp da bize fayda ve zarar veremeyen şeylere mi yalvaralım? Allah bizi hidayete erdirdikten sonra arkadaşları; bize gel, diye doğru yola çağırırken; şeytanların saptırıp şaşkın bir halde çöle düşürmek istedikleri kimse gibi ökçelerimizin üstünden gerisin geri mi dönelim? De ki: Allah'ın hidayeti, asıl hidayetin kendisidir. Ve biz; alemlerin Rabbına teslim olmakla emrolunduk....
Əraf Suresi, 43. Ayet:
Ve neza'nâ mâ fî sudûrihim min gıllin tecrî min tahtihimul enhâr(enhâru), ve kâlûl hamdu lillâhillezî hedânâ li hâzâ ve mâ kunnâ li nehtediye levlâ en hedânallâh(hedânallâhu), lekad câet rusulu
rabbinâ
bil hakk(hakkı), ve nûdû en tilkumul cennetu ûristumûhâ bimâ kuntum ta'melûn(ta'melûne)....
Əraf Suresi, 53. Ayet:
Hel yanzurûne illâ te'vîleh(te'vîlehu), yevme ye'tî te'vîluhu yekûlullezîne nesûhu min kablu kad câet rusulu
rabbinâ
bil hakk(hakkı), fe hel lenâ min şufeâe fe yeşfeû lenâ ev nureddu fe na'mele gayrellezî kunnâ na'mel(na'melu), kad hasirû enfusehum ve dalle anhum mâ kânû yefterûn(yefterûne)....
Əraf Suresi, 121. Ayet:
Dediler ki: Alemlerin Rabbına iman ettik....
Əraf Suresi, 122. Ayet:
Musâ ve Harunun rabbına...
Əraf Suresi, 122. Ayet:
Musa ve Harun'un Rabbına....
Əraf Suresi, 125. Ayet:
Kâlû innâ ilâ
rabbinâ
munkalibûn(munkalibûne). ...
Əraf Suresi, 126. Ayet:
Ve mâ tenkımu minnâ illâ en âmennâ bi âyâti
rabbinâ
lemmâ câetnâ, rabbenâ efrıg aleynâ sabren ve teveffenâ muslimîn(muslimîne)....
Əraf Suresi, 134. Ayet:
Vaktaki azab üzerlerine çöktü, ya Musâ! dediler: Bizim için rabbına dua et, sana olan ahdi hurmetine, eğer bizden bu azâbı sıyırırsan kasem olsun ki sana kat'iyyen iyman ederiz ve Beni İsraîli seninle beraber mutlak göndeririz...
Əraf Suresi, 134. Ayet:
Üzerlerine azab çökünce, dediler ki: Ey Musa, sana olan ahdine göre Rabbına dua et. Eğer bu azabı bizden kaldırırsan; andolsun ki, sana inanacağız ve İsrailoğullarını seninle birlikte göndereceğiz....
Əraf Suresi, 205. Ayet:
Rabbına; içinden yalvararak ve korkarak, yüksek olmayan bir sesle sabah akşam zikret. Ve gafillerden olma....
Hud Suresi, 45. Ayet:
Nûh, Rabbına (yanık bir yürekle) seslendi «Rabbim ! Doğrusu oğlum benim ailemdendi. Şüphesiz ki senin va'din haktır ve sen hükmedenlerin en iyi hükmedenisin» dedi....
Hud Suresi, 45. Ayet:
Nuh, rabbına nidâ etti de ya rabb: dedi elbette oğlum benim ehlimdendir ve elbette senin va'din haktır ve sen ahkemülhâkimînsin...
Hud Suresi, 45. Ayet:
Nuh Rabbına yakardı ve: Ey Rabbım; oğlum benim ailemdendi, ama Senin vaadin haktır. Ve sen; hakimlerin en iyi hükmedenisin, dedi....
Hicr Suresi, 92. Ayet:
Rabbına andolsun ki; onların hepsine birden mutlaka soracağız;...
Hicr Suresi, 98. Ayet:
O halde Rabbına hamdile tesbih et ve secdekârlardan ol...
Hicr Suresi, 99. Ayet:
Ve Rabbına kulluk yap tâ sana o yâkîn gelene kadar...
Hicr Suresi, 99. Ayet:
Ve sana yakin gelinceye kadar Rabbına ibadet et....
İsra Suresi, 27. Ayet:
Çünkü saçıp savuranlar Şeytanın ıhvanıdırlar, Şeytan ise rabbına çok nankör bulunuyor...
İsra Suresi, 27. Ayet:
Muhakkak ki saçıp savuranlar, şeytanlarla kardeş olmuşlardır. Şeytan ise Rabbına pek nankördür....
İsra Suresi, 108. Ayet:
Ve yekûlûne subhâne
rabbinâ
in kâne va’du
rabbinâ
le mef’ûlâ(mef’ûlen)....
Kəhf Suresi, 28. Ayet:
Sabah akşam Allah'ın rızasını dileyerek Rabbına duâ edip yönelenlerle beraber kendine sabretme gücünü ver. Dünya hayatının süsünü isteyerek gözlerini onlardan (hakka gönül veren kimsesiz fakir mü'minlerden) ayırma ve bir de kalbini bizi anmaktan gaflete düşürdüğümüz, hevesinin peşine takılmış kimseye uyma. Zaten o işinde sınırı aşmıştır....
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
Arkadaşı da ona muhavere ederek: dedi ki: sen o rabbına küfür mü ediyorsun ki seni bir topraktan sonra bir nutfeden yarattı, sonra da seni bir adam seviyyesine getirdi...
Kəhf Suresi, 48. Ayet:
Ve hepsi saffolarak Rabbına arz edilmişlerdir, işte buyurur celâlim hakkı için ilk def'a yarattığımız gibi bize geldiniz, fakat size hiç bir mev'id yapmıyacağız zuummetmiştiniz değilmi...
Kəhf Suresi, 48. Ayet:
Saflar halinde Rabbına sunulduklarında onlara: Andolsun ki; sizi ilk kez yarattığımız gibi Bize geldiniz. Sizi toplamak için bir söz vermediğimizi iddia etmiştiniz değil mi?...
Kəhf Suresi, 87. Ayet:
De ki: Kim zulmederse, ona azâb edeceğiz; sonra da o Rabbına döndürülür. O da ona görülmedik bir azâb ile azâb eder....
Kəhf Suresi, 87. Ayet:
Dedi: her kim haksızlık ederse onu muhakkak ta'zib ederiz, sonra rabbına iade olunur, o da onu görülmedik bir azâba çeker...
Kəhf Suresi, 87. Ayet:
Dedi ki: Kim zulmederse; ona, azab edeceğiz. Sonra Rabbına döndürülür ve Rabbı; onu, görülmemiş bir azaba uğratır....
Kəhf Suresi, 110. Ayet:
De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım, (şu farkla ki) ilâhınızın bir tek ilâh olduğu bana vahyolundu. Artık kim Rabbine kavuşmayı arzu ederse, iyi-yararlı amelde bulunsun ve Rabbına ibâdette (kullukta) hiçbir ortak tutmasın....
Kəhf Suresi, 110. Ayet:
De ki: Ben de ancak sizin gibi bir beşerim. Yalnız bana tanrınızın tek bir tanrı olduğu vahyediliyor. Artık kim, Rabbına kavuşmayı arzu ediyorsa salih bir amel işlesin. Ve Rabbına ibadette hiç kimseyi ortak koşmasın....
Məryəm Suresi, 3. Ayet:
O vakıt ki rabbına nida etmişti, gizli bir nida...
Məryəm Suresi, 3. Ayet:
Hani o; Rabbına içinden yalvarmıştı....
Məryəm Suresi, 68. Ayet:
Rabbına and olsun ki, onları şeytanlarla beraber mutlaka diriltipkaldıracağız ve biraraya getirip toplayacağız. Sonra da onları Cehennemin etrafında dizüstü hazır bulunduracağız....
Məryəm Suresi, 68. Ayet:
Evet rabbına kasem ederim ki biz onları ve o Şeytanları muhakkak ve muhakkak mahşere toplıyacağız, sonra onları muhakkak ve muhakkak dizleri üstü Cehennemin etrafına ihzar eyliyeceğiz...
Məryəm Suresi, 68. Ayet:
Rabbına andolsun ki; Biz, onları da, şeytanları da beraber mutlaka haşr edeceğiz. Sonra cehennemin yanında diz çöktürerek hazır bulunduracağız....
Taha Suresi, 44. Ayet:
Ona yumuşak söz söyleyin; ola ki öğüt alır ya da (âlemlerin Rabbına saygı duyup) korkar....
Taha Suresi, 70. Ayet:
(Hak ortaya çıkınca) sihirbazlar secdeye kapandılar ve biz Harun ile Musa'nın Rabbına imân ettik, dediler....
Taha Suresi, 70. Ayet:
Binnetice bütün sihirbazlar secdeye kapandılar, Harun ile Musânın rabbına iyman ettik dediler...
Taha Suresi, 70. Ayet:
Sonunda sihirbazlar secdeye kapanarak dediler ki: Biz, Musa ve Harun'un Rabbına inandık....
Taha Suresi, 73. Ayet:
İnnâ âmennâ bi
rabbinâ
li yagfire lenâ hatâyânâ ve mâ ekrehtenâ aleyhi mines sihr(sihri), vallâhu hayrun ve ebkâ....
Taha Suresi, 74. Ayet:
Her kim rabbına mücrim olarak varırsa şüphesiz ki ona Cehennem var onda ne ölür ne dirilir...
Taha Suresi, 74. Ayet:
Kim Rabbına suçlu olarak gelirse; şüphesiz ki cehennem onun içindir. Orada ne ölür, ne de yaşar....
Taha Suresi, 121. Ayet:
Bunun üzerine Âdem'le eşi o ağaçtan yediler. Bu sebeple edep yerleri açılıverdi. Üzerlerini Cennet yapraklarıyla örtmeğe başladılar ve böylece Âdem, Rabbına karşı geldi de şaşırıp kaldı....
Taha Suresi, 121. Ayet:
Bunun üzerine ikisi de ondan yediler, derhal kendilerine kötü yerleri açılıverdi ve üzerlerine Cennet yaprağından yamamağa başladılar ve Âdem rabbına asîy oldu da şaşkın düştü...
Taha Suresi, 121. Ayet:
Bunun üzerine ikisi de ondan yediler. Hemen ayıp yerleri açıldı. Üzerlerine cennet yapraklarından yamamaya başladılar. Adem, Rabbına karşı geldi de şaşkın düştü....
Taha Suresi, 130. Ayet:
O halde dediklerine sabret de rabbına hamdile tesbih eyle; güneş doğmadan evvel, gece saatlerinde de tesbih et gündüzün etrafında da, ki rızaya irebilesin...
Ənbiya Suresi, 83. Ayet:
Eyyûb'u da an, hani bir vakit o, Rabbına şöyle (boyun eğip) seslenmişti : «Doğrusu dert ve maraz bana gelip sürtündü. Sen ise merhamet edenlerin en çok merhametlisisin.»...
Ənbiya Suresi, 83. Ayet:
Eyyubu da, zira «enni messeniyed durru ve ente erhamur rahimîn» diye rabbına nidâ etti...
Ənbiya Suresi, 83. Ayet:
Eyyub'a da. Hani Rabbına niyaz etmiş: Bu dert beni sarıverdi. Sen, merhametlilerin merhametlisisin, demişti....
Ənbiya Suresi, 89. Ayet:
Zekeriyyâ'yı da an, hani bir vakit o, «Rabbim, beni tek başıma bırakma ; sen ki vârislerin en hayırlısısın,» diyerek Rabbına duâ edip yalvarmıştı....
Ənbiya Suresi, 89. Ayet:
Zekeriyyayı da; hani rabbına «rabbi la tezerni ferden ve ente hayrul varisin» diye nidâ etmişti...
Ənbiya Suresi, 89. Ayet:
Zekeriyya'ya da. Hani o, Rabbına niyaz etmiş ve Rabbım; beni tek başıma bırakma. Sen, varislerin en hayırlısısın, demişti....
Həcc Suresi, 67. Ayet:
Her ümmete (kendi çağlarında) ayrı bir ibâdet yolu sunduk ki onlar o yolda ibâdet ederler. O halde bu konuda seninle tartışmasınlar. Sen Rabbına davet etmeye bak. Şüphesiz ki sen dosdoğru yolda bulunuyorsundur....
Həcc Suresi, 67. Ayet:
Biz her ümmet için bir ıbadet yolu yapmışızdır ki onlar onun âbidleridir, binaenaleyh emirde sana aslâ münazea etmesinler ve rabbına da'vet et, çünkü sen cidden hakka götüren doğru bir yol üzerindesin...
Həcc Suresi, 67. Ayet:
Her ümmete; yerine getirmeleri gerekli ibadetler koyduk. Öyle ise işte seninle çekişmesinler, Rabbına davet et. Şüphesiz ki sen; dosdoğru bir hidayet üzeresin....
Furqan Suresi, 45. Ayet:
Bakmaz mısın rabbına? Gölgeyi nasıl uzatmakta? Dilese idi elbet onu sâkin de kılardı, sonra nasıl Güneşi, ona delil kılmışız?...
Furqan Suresi, 55. Ayet:
Allah'ı bırakıp kendilerine ne yarar, ne de zarar veremiyen başka şeylere tapıyorlar. Zaten kâfir, Rabbına karşı (İblîs'e ve nefse) arka çıkar....
Furqan Suresi, 55. Ayet:
Allah'ı bırakıp kendilerine fayda veya zarar veremeyen şeylere ibadet ederler. Kafir; Rabbına karşı duranın yardımcısıdır....
Furqan Suresi, 57. Ayet:
«Ben buna karşı sizden bir ecir değil, ancak rabbına bir yol tutmak istiyen kimseler istiyorum» de...
Şüəra Suresi, 47. Ayet:
(47-48) «Biz âlemlerin Rabbına, Musâ ve Harun'un Rabbına inandık» dediler....
Şüəra Suresi, 47. Ayet:
Dediler ki: Biz, alemlerin Rabbına inandık....
Şüəra Suresi, 48. Ayet:
(47-48) «Biz âlemlerin Rabbına, Musâ ve Harun'un Rabbına inandık» dediler....
Şüəra Suresi, 48. Ayet:
Musâ ve Hârunun rabbına» dediler...
Şüəra Suresi, 48. Ayet:
Musa ve Harun'un Rabbına....
Şüəra Suresi, 50. Ayet:
Kâlû lâ dayra innâ ilâ
rabbinâ
munkalibûn(munkalibûne)....
Şüəra Suresi, 109. Ayet:
Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum ; benim hizmetimin karşılığı ancak âlemlerin Rabbına aittir....
Şüəra Suresi, 109. Ayet:
Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak alemlerin Rabbına aittir....
Şüəra Suresi, 127. Ayet:
Buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum ; benim (hizmetimin) karşılığı ancak âlemlerin Rabbına aittir....
Şüəra Suresi, 127. Ayet:
Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak alemlerin Rabbına aittir....
Şüəra Suresi, 145. Ayet:
Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim (hizmetimin) mükâfatı ancak âlemlerin Rabbına aittir....
Şüəra Suresi, 145. Ayet:
Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, ancak alemlerin Rabbına aittir....
Şüəra Suresi, 164. Ayet:
Bu (hizmete) karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Benim hizmetimin karşılığı ancak âlemlerin Rabbına aittir....
Şüəra Suresi, 164. Ayet:
Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, ancak alemlerin Rabbına aittir....
Şüəra Suresi, 180. Ayet:
Bu (hizmetime) karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Benim (hizmetimin) karşılığı ancak âlemlerin Rabbına aittir....
Şüəra Suresi, 180. Ayet:
Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, ancak alemlerin Rabbına aittir....
Nəml Suresi, 91. Ayet:
Ben ancak hürmete lâyık gördüğü bu şehrin (Mekke'nin) Rabbına ibâdetle emrolundum. Her şey O'na aittir ve ben Müslümanlardan olmakla, Kur'ân okumakla da emrolundum. Artık kim doğru yolu bulup seçerse, o ancak kendi lehine bulmuş olur; kim de sapıtırsa, de ki: Ben ancak (kötü ve tehlikeli sonucu haber veren) uyarıcılardanım....
Nəml Suresi, 91. Ayet:
Ben sâde emrolundum ki şu beldenin şanına hurmet veren, her şey de kendisinin olan rabbına ıbadet edeyim, hem emrolundum ki halîs müslimînden olayım...
Nəml Suresi, 91. Ayet:
Ben; ancak bu şehrin Rabbına kulluk etmekle emrolundum. O, burayı harem kılmıştır ve her şey O'nundur. Ben, müslümanlardan olmakla emrolundum....
Nəml Suresi, 92. Ayet:
Ben ancak hürmete lâyık gördüğü bu şehrin (Mekke'nin) Rabbına ibâdetle emrolundum. Her şey O'na aittir ve ben Müslümanlardan olmakla, Kur'ân okumakla da emrolundum. Artık kim doğru yolu bulup seçerse, o ancak kendi lehine bulmuş olur; kim de sapıtırsa, de ki: Ben ancak (kötü ve tehlikeli sonucu haber veren) uyarıcılardanım....
Qəsəs Suresi, 53. Ayet:
Ve izâ yutlâ aleyhim kâlû âmennâ bihî innehul hakku min
rabbinâ
innâ kunnâ min kablihî muslimîn(muslimîne)....
Qəsəs Suresi, 87. Ayet:
Sana indirildikten sonra sakın onlar seni Allah'ın âyetlerinden alıkoymasınlar. Rabbına (insanları) davete devam et; sakın Allah'a ortak koşanlardan olma !...
Qəsəs Suresi, 87. Ayet:
Ve sakın sana indirildikten sonra Allahın âyatından seni çevirmesinler, hemen rabbına davet et ve sakın müşriklerden olma...
Qəsəs Suresi, 87. Ayet:
Allah'ın ayetleri sana indirildikten sonra, sakın seni onlardan alıkoymasınlar. Rabbına davet et ve sakın müşriklerden olma....
Saffat Suresi, 31. Ayet:
Fe hakka aleynâ kavlu
rabbinâ
innâ le zâıkûn(zâıkûne). ...
Sad Suresi, 24. Ayet:
Dedi ki: doğrusu senin bir koyununu kendi koyunlarına istemesiyle sana zulmetmiş ve hakıkaten karışıkların çoğu birbirlerine tecavüz ediyorlar, ancak iyman edib de salâh istiyenler başka, onlar da pek az, ve sanmıştı ki Davud kendisine sırf bir fitne yaptık, hemen rabbına istiğfar etti ve rükû' ederek yere kapanıb tevbe ile rücu' etti...
Sad Suresi, 41. Ayet:
Kulumuz Eyyûb'u da an. Hani o, Rabbına şöyle seslenmişti: «Şeytan elbette bana sıkıntı, yorgunluk ve işkence dokundurdu.»...
Sad Suresi, 41. Ayet:
Kulumuz Eyyubu da an, o vakıt ki rabbına şöyle nidâ etmişti: «bak, bana meşakkat ve elem ile bana Şeytan dokundu.»...
Sad Suresi, 41. Ayet:
Kulumuz Eyyub'u da hatırla. Hani Rabbına: Doğrusu şeytan bana yorgunluk ve azab verdi, diye seslenmişti....
Zümər Suresi, 8. Ayet:
İnsana bir sıkıntı ve zarar dokunduğu zaman Rabbına içten yönelerek duâ eder. Sonra kendi katından ona bir nîmet verince, daha önce Allah'a ettiği duayı unutur. Yolundan saptırmak için de Allah'a eşler, ortaklar ve benzerler koşar. De ki: Az bir süre küfrünle yararlanıp geçin. Çünkü gerçekten ateşliklerdensin....
Zümər Suresi, 8. Ayet:
İnsana bir sıkıntı dokunduğu vakıt rabbına öyle duâ eder ki bütün gönlünü ona vererek, sonra kendisine tarafından bir ni'met lûtfediverdiği zaman da önceden ona duâ ettiği hali unutur da yolundan sapıtmak için Allaha menendler koşmağa başlar, de ki, küfrünle biraz zevk et, çünkü sen o ateşliklerdensin...
Zümər Suresi, 8. Ayet:
İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman Rabbına yönelerek O'na yalvarır. Sonra O, kendi katından ona bir nimet verince; önceden O'na yalvarmış olduğunu unutuverir. Ve Allah'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koşar. De ki: Küfrünle biraz eğlenedur. Muhakkak ki sen, ateş yaranındansın....
Zümər Suresi, 75. Ayet:
Meleklerin, Arş'ın etrafını çevirmiş bir halde Rablarını hamd ile tesbîh ettiklerini görürsün. İnsanlar arasında ise hakk ile hükmolunmuştur. Âlemlerin Rabbına hamd olsun ! denilir....
Mömin Suresi, 26. Ayet:
Fir'avn, «beni bırakın da Musa'yı öldüreyim, varsın o Rabbına yalvara dursun. Doğrusu ben onun, dininizi değiştirmesinden veya yeryüzünde fesad çıkarmasından korkuyorum,» dedi....
Mömin Suresi, 26. Ayet:
Bir de Fir'avn: bırakın beni, dedi: öldüreyim Musâyı da o rabbına duâ etsin, zira ben onun dininizi değiştirmesinden ve yâhud Arzda bir fesad çıkarmasından korkuyorum...
Mömin Suresi, 26. Ayet:
Firavun demişti ki: Bırakın beni de Musa'yı öldüreyim. O ise Rabbına yalvaradursun. Onun, sizin dininizi değiştirmesinden veya yeryüzünde fesad çıkarmasından korkuyorum....
Mömin Suresi, 55. Ayet:
O halde (Ey Peygamber!) sabret. Şüphesiz ki Allah'ın va'di haktır. Günahının bağışlanmasını dile ve akşam-sabah Rabbına hamd ile tesbîh et.....
Mömin Suresi, 55. Ayet:
O halde sabret, çünkü Allahın va'di haktır hem günahına istiğfar ve akşam, sabah rabbına hamdiyle tesbih et...
Mömin Suresi, 65. Ayet:
O hep diridir. O'ndan başka tanrı yoktur. Dini O'na hâlis kılarak kulluk edip yalvarın. Âlemlerin Rabbına hamd olsun....
Mömin Suresi, 66. Ayet:
De ki: Sizin Allah'tan başka taptıklarınıza tapmaktan, bana Rabbımdan gelen açık belgelere göre kesinlikle men'edilmişimdir ve ben âlemlerin Rabbına teslimiyet göstermekle emrolundum....
Mömin Suresi, 66. Ayet:
De ki: Rabbımdan bana apaçık deliller geldiği için sizin Allah'tan başka ibadet ettiklerinize ibadet etmekten nehyolundum. Ve alemlerin Rabbına teslim olmakla emrolundum....
Mömin Suresi, 66. Ayet:
De ki: “Bana Rabbimden kesin deliller gelince ben sizin Allah’tan başka taptıklarınıza ibadet etmekten nehyedildim. Ve bana âlemlerin Rabbına teslim olmam emredildi.”...
Zuxruf Suresi, 14. Ayet:
Ve innâ ilâ
rabbinâ
le munkalibûn(munkalibûne)....
Zuxruf Suresi, 49. Ayet:
Böyle iken, «ey sihirbaz büyücü !» dediler. «Sana verdiği sözü gereği, Rabbına bizim için duâ edip yalvar, bizler elbette doğru yola geleceğiz.»...
Zuxruf Suresi, 49. Ayet:
Bu halde diyorlardı ki: gel ey sâhir! bizim için rabbına bir duâ et, sende olan ahdi hurmetine, çünkü biz artık yola geleceğiz...
Zuxruf Suresi, 49. Ayet:
Ve dediler ki: Ey sihirbaz; sana verdiği ahde göre Rabbına bizim için dua et. Muhakkak biz, hidayete eriştirilmiş olacağız....
Duxan Suresi, 22. Ayet:
Sonra da Rabbına, «bunlar suçlu günahkâr bir millettir,» diye duâ etti....
Duxan Suresi, 22. Ayet:
Sonra rabbına duâ etti: bak bunlar mücrim bir kavim dedi...
Duxan Suresi, 22. Ayet:
Bunlar, suçlu bir kavimdir, diyerek Rabbına dua etti....
Əhqaf Suresi, 34. Ayet:
Ve yevme yu’redullezîne keferû alen nâr(nâri),e leyse hâzâ bil hakk(hakkı), kâlû belâ ve
rabbinâ
, kâle fe zûkûl azâbe bi mâ kuntum tekfurûn(tekfurûne)....
Əhqaf Suresi, 34. Ayet:
1.
ve yevme
: ve o gün
2.
yu'redullezîne
: sunulacakları o kimselerin
3.
keferû
: inkâr eden
4.
alen nâri
: ateşe<...
Zariyat Suresi, 23. Ayet:
İşte o Göğün ve Yerin rabbına kasem ederim ki o şübhesiz haktır sizin nâtık olmanız gibi...
Zariyat Suresi, 23. Ayet:
Göğün ve yerin Rabbına andolsun ki; bu, sizin konuşmanız gibi kesin ve gerçektir....
Tur Suresi, 48. Ayet:
Hem rabbının hukmüne sabret çünkü sen bizim nezaretimiz altındasın, kalktığın sırada rabbına hamd ile tesbih eyle,...
Nəcm Suresi, 42. Ayet:
Ve elbette son varış Rabbınadır....
Nəcm Suresi, 42. Ayet:
Ve elbette nihayet rabbına gidilecek...
Nəcm Suresi, 42. Ayet:
Muhakkak ki en son varış, Rabbınadır....
Qəmər Suresi, 10. Ayet:
O da Rabbına yalvarıp, «yenilgiye uğradım, bana yardım et!» diye duâ etti....
Qəmər Suresi, 10. Ayet:
O da nihayet rabbına duâ etti, ben dedi, mağlûbum, hemen nusratını ver...
Qəmər Suresi, 10. Ayet:
O da Rabbına yalvarmış: Ben; yenildim, bana yardım et, demişti....
Talaq Suresi, 1. Ayet:
Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınız vakit, iddetlerini (ay hallerini ve bekleme sürelerini) dikkate alarak boşayın ve iddeti sayın. Rabbına Allah'tan korkun ; kadınları evlerinden çıkarmayın; kendileri de çıkmasınlar. Ancak açık bir hayasızlıkta bulunanları müstesna. Bunlar Allah'ın belirlediği sınırlardır. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, gerçekten o kendine haksızlık etmiş olur. Bilmezsin bunun ardından Allah'ın, (barışıp anlaşma gibi) bir durum meydana getirmesi umulur....
Mülk Suresi, 6. Ayet:
Kendilerinin rabbına küfredenler için de Cehennem azâbı vardır, ona gidiş de ne fena akibettir...
Qələm Suresi, 29. Ayet:
Kâlû subhâne
rabbinâ
innâ kunnâ zâlimîn(zâlimîne)....
Məaric Suresi, 40. Ayet:
(40-41) Hayır, (İlâhî sünnet onların sandığı gibi değildir). Doğuların ve batıların Rabbına and içerim ki, elbette bizim onların yerine kendilerinden hayırlısını getirmeğe kudretimiz yeter ve bizim önümüze de geçilmez....
Məaric Suresi, 40. Ayet:
Doğuların ve Batıların Rabbına yemin ederim ki, şüphesiz Biz; gücü yetenleriz....
Məaric Suresi, 41. Ayet:
(40-41) Hayır, (İlâhî sünnet onların sandığı gibi değildir). Doğuların ve batıların Rabbına and içerim ki, elbette bizim onların yerine kendilerinden hayırlısını getirmeğe kudretimiz yeter ve bizim önümüze de geçilmez....
Cin Suresi, 2. Ayet:
Yehdî iler ruşdi fe âmennâ bih(bihî), ve len nuşrike bi
rabbinâ
ehadâ(ehaden)....
Cin Suresi, 3. Ayet:
Ve ennehu teâlâ ceddu
rabbinâ
mettehaze sâhıbeten ve lâ veledâ(veleden)....
Cin Suresi, 13. Ayet:
Şüphesiz ki, biz doğru yolu gösteren (Kur'ân)ı kulak verip dinlediğimizde ona imân ettik. Artık kim Rabbına imân ederse, ne (ecrinin) eksileceğinden, ne de haksızlığa uğrayacağından korkusu olmaz.....
Cin Suresi, 13. Ayet:
Ve doğrusu biz o hidayet rehberini dinlediğimizde ona iyman ettik, her kim o rabbına iyman ederse artık ne hakkı yenmek ne de istiylâ olunmak korkusu kalmaz...
Cin Suresi, 13. Ayet:
Doğrusu biz, hidayeti işittiğimizde ona inandık. Kim Rabbına iman ederse; o, ecrinin eksiltilmesinden ve kendisine haksızlık edilmesinden korkmaz....
Müzzəmmil Suresi, 19. Ayet:
Gerçekten bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbına giden bir yol edinir....
Müzzəmmil Suresi, 19. Ayet:
İşte bu bir tezkiredir, artık dileyen rabbına bir yol tutar...
Müzzəmmil Suresi, 19. Ayet:
Muhakkak ki bu; bir öğüttür. Dileyen, Rabbına doğru bir yol edinir....
Qiyamə Suresi, 12. Ayet:
Rabbınadır ancak o gün karar...
Qiyamə Suresi, 23. Ayet:
Rabbına nâzır...
Qiyamə Suresi, 30. Ayet:
O gün sevk, ancak Rabbına doğru olacak....
Qiyamə Suresi, 30. Ayet:
Rabbınadır o gün yalnız mesak...
Qiyamə Suresi, 30. Ayet:
O gün; sevk, yalnız Rabbınadır....
İnsan Suresi, 10. Ayet:
İnnâ nehâfu min
rabbinâ
yevmen abûsen kamtarîrâ(kamtarîren)....
İnsan Suresi, 26. Ayet:
Gecenin bir bölümünde O'na (Rabbına) secde et ve geceleyin uzun bir süre O'nu tesbîhe devam eyle....
İnsan Suresi, 29. Ayet:
Şüphesiz ki bu bir öğüttür. Artık isteyen Rabbına bir yol tutar....
İnsan Suresi, 29. Ayet:
İşte bu bir tezkiredir, dileyen rabbına bir yol tutar...
İnsan Suresi, 29. Ayet:
Şüphesiz ki bu, bir öğüttür. Dileyen Rabbına bir yol tutar....
Nəbə Suresi, 39. Ayet:
İşte hakk olan gün, budur. Arzu eden kimse Rabbına bir varış yolu edinsin !...
Nəbə Suresi, 39. Ayet:
O gün ki haktır, o halde dileyen Rabbına varacak bir yüz edinsin...
Nəbə Suresi, 39. Ayet:
İşte bu; hak gündür. Dileyen Rabbına doğru bir yol edinir....
Naziat Suresi, 19. Ayet:
Sana, Rabbına giden doğru yolu göstereyim de derin bir saygıyla korkup eğilesin.»...
Naziat Suresi, 19. Ayet:
Ve rabbına irşad edeyim de seni saygılanasın?...
Naziat Suresi, 19. Ayet:
Rabbına giden yolu göstereyim de O'ndan korkasın....
Naziat Suresi, 44. Ayet:
Onun kopuş ânının bilgisi Rabbına dayanıp noktalanır....
Naziat Suresi, 44. Ayet:
Rabbınadır onun müntehası...
Naziat Suresi, 44. Ayet:
En sonunda o, ancak Rabbına aittir....
İnfitar Suresi, 6. Ayet:
Ey insan! O çok şanlı lütuf ve iyiliği bol Rabbına karşı seni aldatan nedir ?...
İnfitar Suresi, 6. Ayet:
Ey insan! Ne mağrur etti seni o kerîm Rabbına?...
İnfitar Suresi, 6. Ayet:
Ey insan; keremi bol Rabbına karşı seni ne aldattı?...
İnşiqaq Suresi, 2. Ayet:
Ve Rabbına boyun eğdiğinde. Ki o, zaten boyun eğecektir....
İnşiqaq Suresi, 5. Ayet:
Ve Rabbına boyun eğdiğinde. Ki o, zaten boyun eğecektir....
İnşiqaq Suresi, 6. Ayet:
Ey insan! Sen cidden (ölüp) Rabbına gidinceye kadar durmadan didinip koşturursun ve sonunda O'na kavuşursun....
İnşiqaq Suresi, 6. Ayet:
Ey o insan! Sen cidden rabbına doğru çabalar da çabalar nihâyet ona mülâkî olursun...
Fəcr Suresi, 28. Ayet:
(27-28) Ey emîn ve tatmin olmuş nefs (ruh)! Sen O'ndan, O da senden razı olduğun halde dön Rabbına....
Fəcr Suresi, 28. Ayet:
Sen dön o rabbına hem râdıye olarak hem merdıyye de...
Fəcr Suresi, 28. Ayet:
Dön Rabbına. Sen O'ndan hoşnud, O da senden razı olarak....
İnşirah Suresi, 8. Ayet:
Ve yalnız Rabbına rağbet et; hep O'na yönel....
İnşirah Suresi, 8. Ayet:
Ve ancak rabbına rağbet et, hep ona doğrul...
İnşirah Suresi, 8. Ayet:
Ve Rabbına koş....
Ələq Suresi, 8. Ayet:
Şüphesiz ki dönüş ancak Rabbınadır....
Ələq Suresi, 8. Ayet:
Her halde nihayet rabbınadır dönüş...
Ələq Suresi, 8. Ayet:
Dönüş, şüphesiz ancak Rabbınadır....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Onların mükâfatı rableri ındinde altından ırmaklar akar Cennetlerdir, onlar içinde ebediyyen muhalled olacaklar, Allah onlardan hoşnud, onlar da ondan hoşnud, bu işte rabbına haşyet duyanlara...
Adiyat Suresi, 6. Ayet:
İnsan cidden Rabbına karşı oldukça nankördür....
Adiyat Suresi, 6. Ayet:
Gerçekten insan; Rabbına karşı çok nankördür....
Qureyş Suresi, 3. Ayet:
Bu evin Rabbına ibadet etsinler....
Nəsr Suresi, 3. Ayet:
Artık tesbîh et Rabbına hamdiyle ve mağfiretini dile, muhakkak ki o bir tevvab bulunuyor...
Fələq Suresi, 1. Ayet:
De ki: Sığınırım Rabbına o Felakın...
Nas Suresi, 1. Ayet:
(1-2-3-4-5-6) De ki: İnsanların Rabbına, insanların (yegâne) hükümdarına, insanların Tanrısına: Cinlerden ve insanlardan, insanların kalblerine vesvese verip (Allah anılınca da) sinsice geri çekilen vesve-secinin şerrinden sığınırım.....
Nas Suresi, 1. Ayet:
De ki sığınırım Rabbına nâsın...
Nas Suresi, 1. Ayet:
De ki: İnsanların Rabbına sığınırım,...
Nas Suresi, 2. Ayet:
(1-2-3-4-5-6) De ki: İnsanların Rabbına, insanların (yegâne) hükümdarına, insanların Tanrısına: Cinlerden ve insanlardan, insanların kalblerine vesvese verip (Allah anılınca da) sinsice geri çekilen vesve-secinin şerrinden sığınırım.....
Nas Suresi, 3. Ayet:
(1-2-3-4-5-6) De ki: İnsanların Rabbına, insanların (yegâne) hükümdarına, insanların Tanrısına: Cinlerden ve insanlardan, insanların kalblerine vesvese verip (Allah anılınca da) sinsice geri çekilen vesve-secinin şerrinden sığınırım.....
Nas Suresi, 4. Ayet:
(1-2-3-4-5-6) De ki: İnsanların Rabbına, insanların (yegâne) hükümdarına, insanların Tanrısına: Cinlerden ve insanlardan, insanların kalblerine vesvese verip (Allah anılınca da) sinsice geri çekilen vesve-secinin şerrinden sığınırım.....
Nas Suresi, 5. Ayet:
(1-2-3-4-5-6) De ki: İnsanların Rabbına, insanların (yegâne) hükümdarına, insanların Tanrısına: Cinlerden ve insanlardan, insanların kalblerine vesvese verip (Allah anılınca da) sinsice geri çekilen vesve-secinin şerrinden sığınırım.....
Nas Suresi, 6. Ayet:
(1-2-3-4-5-6) De ki: İnsanların Rabbına, insanların (yegâne) hükümdarına, insanların Tanrısına: Cinlerden ve insanlardan, insanların kalblerine vesvese verip (Allah anılınca da) sinsice geri çekilen vesve-secinin şerrinden sığınırım.....
Saffat Suresi, 84. Ayet:
Hani O, Rabbına arınmış, esenliğe ermiş bir gönül ile geldi....
Saffat Suresi, 84. Ayet:
Çünkü rabbına selîm bir kalb ile geldi...
Saffat Suresi, 84. Ayet:
Çünkü Rabbına selim bir kalb ile gelmişti....
Saffat Suresi, 149. Ayet:
Şimdi sor o seninkilere: rabbına kızlar, onlara oğullar öyle mi?...
Saffat Suresi, 180. Ayet:
Tesbiyh o ızzetin sahibi rabbına onların vasıflarından...
Qaf Suresi, 39. Ayet:
O halde onların lâflarına karşı sabret de rabbına hamd ile tesbih eyle güneş doğmadan evvel ve batmadan evvel...
Vaqiə Suresi, 96. Ayet:
Haydi tesbih et Rabbına azîm ismiyle...
Qələm Suresi, 32. Ayet:
Asâ rabbunâ en yubdilenâ hayren minhâ innâ ilâ
rabbinâ
râgıbûn(râgıbûne)....
Qələm Suresi, 48. Ayet:
Sen, Rabbının hükmünü sabırla bekle de, o balığın arkadaşı (Yunus) gibi olma. Hani o öfkeye kapılıp üzüntü içinde (Rabbına) seslenip duâ etmişti....
Qələm Suresi, 48. Ayet:
Sen; Rabbının hükmüne sabret ve balık sahibi gibi olma. Hani o; gamla dolu olarak, Rabbına seslenmişti....
Fəcr Suresi, 27. Ayet:
Ey o rabbına muti' olan nefs-i mutmeinne!...
Fəcr Suresi, 27. Ayet:
(27-28) Ey emîn ve tatmin olmuş nefs (ruh)! Sen O'ndan, O da senden razı olduğun halde dön Rabbına....