Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 30. Ayet:
Ve iz kâle
rabbu
ke lil melâiketi innî câilun fîl ardı halîfeh(halîfeten), kâlû e tec’alu fîhâ men yufsidu fîhâ ve yesfikud dimâ(dimâe), ve nahnu nusebbihu bi hamdike ve nukaddisu lek(leke), kâle innî a’lemu mâ lâ tâ’lemûn(tâ’lemûne)....
Bəqərə Suresi, 30. Ayet:
1.
ve iz kâle
: ve demişti
2.
rabbu
-ke
: senin Rabbin
3.
li el melâiketi
: meleklere
4.
innî
: muhakkak ki ben
Bəqərə Suresi, 124. Ayet:
Ve izibtelâ ibrâhîme
rabbu
hu bi kelimâtin fe etemmehun(etemmehunne), kâle innî câiluke lin nâsi imâmâ(imâmen), kâle ve min zurriyyetî kâle lâ yenâlu ahdiz zâlimîn(zâlimîne)....
Bəqərə Suresi, 124. Ayet:
1.
ve iz ibtelâ
: ve imtihan etmişti
2.
ibrâhîme
: İbrâhîm
3.
rabbu
-hu
: onun Rabbi
4.
bi kelimâtin
: kelimeler il...
Bəqərə Suresi, 131. Ayet:
İz kâle lehû
rabbu
hû eslim kâle eslemtu li rabbil âlemîn(âlemîne)....
Bəqərə Suresi, 131. Ayet:
1.
iz kâle
: dediği zaman, demişti
2.
lehu
: ona
3.
rabbu
-hu
: onun Rabbi
4.
eslim
: teslim ol
Bəqərə Suresi, 139. Ayet:
Kul e tuhâccûnenâ fîllâhi ve huve
rabbu
nâ ve
rabbu
kum, ve lenâ â’mâlunâ ve lekum a’mâlukum ve nahnu lehu muhlisûn(muhlisûne)....
Bəqərə Suresi, 139. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
e
: mı
3.
tuhâccûne-nâ
: bizimle mücâdele ediyorsunuz
4.
fî
: hakkında
Bəqərə Suresi, 226. Ayet:
Lillezîne yu’lûne min nisâihim te
rabbu
su erbaati eşhur(eşhurin), fe in fâû fe innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun)....
Bəqərə Suresi, 226. Ayet:
1.
lillezîne (li ellezîne)
: o kimseler için, onlar için, onlara
2.
yu'lûne
: (yaklaşmamaya) yemin ederler
3.
min nisâi-him
: kadınlarından (uzak olma)
4.<...
Ali-İmran Suresi, 37. Ayet:
Fe tekabbelehâ
rabbu
hâ bi kabûlin hasenin ve enbetehâ nebâten hasenen, ve keffelehâ zekeriyyâ kullemâ dehale aleyhâ zekeriyyal mihrâbe, vecede indehâ rızkâ(rızkan), kâle yâ meryemu ennâ leki hâzâ kâlet huve min indillâh(indillâhi), innallâhe yerzuku men yeşâu bi gayri hısâb(hısâbın). ...
Ali-İmran Suresi, 37. Ayet:
1.
fe tekabbele-hâ
: böylece onu kabul etti (buyurdu)
2.
rabbu
-hâ
: onun Rabbi
3.
bi kabûlin hasenin
: güzel bir kabul ile
4.
v...
Ali-İmran Suresi, 51. Ayet:
1.
inne allâhe
: muhakkak ki Allah
2.
rabbî
: benim Rabbim
3.
ve
rabbu
-kum
: ve sizin Rabbiniz
4.
fa'budû-hu
: o h...
Ali-İmran Suresi, 124. Ayet:
İz tekûlu lil mu’minîne e len yekfiyekum en yumiddekum
rabbu
kum bi selâseti âlâfin minel melâiketi munzelîn(munzelîne)....
Ali-İmran Suresi, 124. Ayet:
1.
iz tekûlu
: diyordun
2.
li el mu'minîne
: mü'minlere
3.
e len yekfiye-kum
: size kâfi gelmiyor mu?
4.
en yumidde-kum
Ali-İmran Suresi, 125. Ayet:
Belâ in tasbirû ve tettekû ve ye’tûkum min fevrihim hâzâ yumdidkum
rabbu
kum bi hamseti âlâfin minel melâiketi musevvimîn(musevvimîne). ...
Ali-İmran Suresi, 125. Ayet:
1.
belâ
: (olumsuz soruya, olumlu cevap verirken kullanılır) evet, hayır, bilakis
2.
in tasbirû
: eğer siz sabrederseniz
3.
ve tettekû
: ve takva sahibi olursanız
Ali-İmran Suresi, 195. Ayet:
Festecâbe lehum
rabbu
hum ennî lâ udîu amele âmilin minkum min zekerin ev unsâ, ba’dukum min ba’d(ba’dın), fellezîne hâcerû ve uhricû min diyârihim ve uzû fî sebîlî ve kâtelû ve kutilû le ukeffirenne anhum seyyiâtihim ve le udhılennehum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâr(enhâru), sevâben min indillâh(indillâhi) vallâhu indehû husnus sevâb(sevâbi)....
Ali-İmran Suresi, 195. Ayet:
1.
fe istecâbe
: o zaman, icabet etti, dualarına cevap verdi
2.
lehum
: onlara, onlar için
3.
rabbu
-hum
: onların Rabbi
4.
ennî...
Maidə Suresi, 24. Ayet:
Kâlû yâ mûsâ innâ len nedhulehâ ebeden mâ dâmû fîhâ fezheb ente ve
rabbu
ke fe kâtilâ innâ hâhunâ kâıdûn(kâıdûne)....
Maidə Suresi, 24. Ayet:
1.
kâlû yâ mûsâ
: ey Mûsâ dediler
2.
innâ len nedhule-hâ
: muhakkak ki biz, oraya asla girmeyiz
3.
ebeden
: ebediyyen, hiç bir zaman
4.
Maidə Suresi, 28. Ayet:
Kasem ederim ki sen beni öldürmek için bana el uzatsan da ben seni öldürmek için sana el uzatacak değilim, ben rabbülâlemîn olan Allahdan korkarım...
Maidə Suresi, 84. Ayet:
Ve mâ lenâ lâ nu’minu billâhi ve mâ câenâ minel hakkı ve natmeu en yudhılenâ
rabbu
nâ meal kavmis sâlihîn(sâlihîne)....
Maidə Suresi, 84. Ayet:
1.
ve mâ lenâ
: bize ne oluyor, niçin biz...
2.
lâ nu'minu bi allâhi
: Allah'a amenû olmayalım, yaşarken Allah'a ulaşmayı, teslim olmayı dilemeyelim
3.
ve mâ câe-nâ
: ve bize gelen şey
...
Maidə Suresi, 112. Ayet:
İz kâlel havâriyyûne yâ îsebne meryeme hel yestetîu
rabbu
ke en yunezzile aleynâ mâideten mines semâ(semâi) kâlettekullâhe in kuntum mu’minîn(mu’minîne)....
Maidə Suresi, 112. Ayet:
1.
iz kâle
: demişti
2.
el havâriyyûne
: havâriler
3.
yâ îsâ ibne meryeme
: ey Meryem oğlu Îsâ (as.)
4.
hel yestetîu
<...
Ənam Suresi, 45. Ayet:
Artık o zulmedib duran kavmin kökü kesilmişti, hamdolsun Allaha o rabbülâlemîyne...
Ənam Suresi, 54. Ayet:
Ve izâ câekellezîne yu’minûne bi âyâtinâ fe kul selâmun aleykum ketebe
rabbu
kum alâ nefsihir rahmete ennehu men amile minkum sûen bi cehâletin summe tâbe min ba’dihî ve asleha fe ennehu gafûrun rahîm(rahîmun)....
Ənam Suresi, 54. Ayet:
1.
ve izâ
: ve olduğu zaman
2.
câe-ke
: sana geldi
3.
ellezîne yu'minûne
: îmân eden kimseler
4.
bi âyâti-nâ
: âye...
Ənam Suresi, 71. Ayet:
De ki hiç biz Allahı bırakır da bize ne menfaat ne zarar yapamıyacak nesnelere yalvarır mıyız? ve Allah bizi hidayetine kavuşturmuş iken ardımıza döner miyiz? o avanak gibi ki Arzda şaşkın şaşkın dolaşırken kendini şeytanlar ayartıb uçuruma çekmekte, beride ise arkadaşları var bize gel diye onu doğru yola çağırıb duruyorlar, de ki her halde hidâyet Allah hidayeti ve biz şöyle emr edildik: Halıs müslim olalım rabbülâlemîne...
Ənam Suresi, 78. Ayet:
(78-79) Daha sonra güneşi doğarken görünce (iddianıza göre) "Rabbim, her hâlde budur, bu hepsinden daha büyük!" Batıp kaybolunca da: "Ey halkım, ben sizin Allah’a şerik koştuğunuz şeylerden berîyim." "Ben batıl dinlerden uzaklaşarak, yüzümü, gökleri ve yeri yaratan Rabbülâlemin’e yönelttim, ben asla sizin gibi müşrik değilim!" dedi....
Ənam Suresi, 79. Ayet:
(78-79) Daha sonra güneşi doğarken görünce (iddianıza göre) "Rabbim, her hâlde budur, bu hepsinden daha büyük!" Batıp kaybolunca da: "Ey halkım, ben sizin Allah’a şerik koştuğunuz şeylerden berîyim." "Ben batıl dinlerden uzaklaşarak, yüzümü, gökleri ve yeri yaratan Rabbülâlemin’e yönelttim, ben asla sizin gibi müşrik değilim!" dedi....
Ənam Suresi, 102. Ayet:
Zâlikumullâhu
rabbu
kum, lâ ilâhe illâ huve, hâliku kulli şey’in fa’budûh(fa’budûhu),ve huve alâ kulli şey’in vekîl(vekîlun)....
Ənam Suresi, 102. Ayet:
1.
zâlikum allâhu
: işte bu Allah
2.
rabbu
-kum
: sizin Rabbiniz
3.
lâ ilâhe
: ilâh yoktur
4.
illâ huve
: ondan baş...
Ənam Suresi, 112. Ayet:
Ve kezâlike cealnâ li kulli nebiyyin aduvven şeyâtînel insi vel cinni, yûhî ba’duhum ilâ ba’dın zuhrufel kavli gurûrâ(gurûran), ve lev şâe
rabbu
ke mâ fealûhu fe zerhum ve mâ yefterûn(yefterûne)....
Ənam Suresi, 112. Ayet:
1.
ve kezâlike
: ve böylece
2.
cealnâ
: kıldık
3.
li kulli
: hepsine
4.
nebiyyin
: peygamber
Ənam Suresi, 131. Ayet:
Zâlike en lem yekun
rabbu
ke muhlikel kurâ bi zulmin ve ehluhâ gâfilûn(gâfilûne). ...
Ənam Suresi, 131. Ayet:
1.
zâlike
: işte bu
2.
en lem yekun
: olmaması
3.
rabbu
-ke
: senin Rabbin
4.
muhlike
: helâk eden kişi, helâk edic...
Ənam Suresi, 132. Ayet:
Ve li kullin derecâtun mimmâ amilû, ve mâ
rabbu
kebi gâfilin ammâ ya’melûn(ya’melûne). ...
Ənam Suresi, 132. Ayet:
1.
ve li kullin
: ve herkes için vardır
2.
derecâtun
: dereceler
3.
mimmâ (min mâ)
: şeylerden
4.
amilû
: yaptılar...
Ənam Suresi, 133. Ayet:
Ve
rabbu
kel ganiyyu zur rahmeh(rahmeti), in yeşe’ yuzhibkum ve yestahlif min ba’dikum mâ yeşâu kemâ enşeekum min zurriyyeti kavmin âharîn(âharîne). ...
Ənam Suresi, 133. Ayet:
1.
ve
rabbu
-ke
: ve senin Rabbin
2.
el ganiyyu
: gani, zengin, ihtiyacı olmayan
3.
zu er rahmeti
: rahmet sahibi
4.
in yeşe'
Ənam Suresi, 147. Ayet:
Fe in kezzebûke fe kul
rabbu
kum zû rahmetin vâsi’ah(vâsi’atin), ve lâ yureddu be’suhu anil kavmil mucrimîn(mucrimîne)....
Ənam Suresi, 147. Ayet:
1.
fe in
: artık, bundan sonra eğer
2.
kezzebû-ke
: seni yalanladılar
3.
fe kul
: o zaman de
4.
rabbu
-kum
: sizin ...
Ənam Suresi, 151. Ayet:
Kul teâlev etlu mâ harreme
rabbu
kum aleykum ellâ tuşrikû bihî şey’â(şey’en), ve bil vâlideyni ihsânâ(ihsânen), ve lâ taktulû evlâdekum min imlak(imlakin), nahnu nerzukukum ve iyyâhum, ve lâ takrebûl fevâhışe mâ zahere minhâ ve mâ batan(batane), ve lâ taktulûn nefselletî harremallâhu illâ bil hakk(hakkı), zâlikum vassâkum bihî leallekum ta’kılûn(ta’kılûne)....
Ənam Suresi, 151. Ayet:
1.
kul
: de
2.
teâlev
: gelin
3.
etlu
: okuyayım
4.
mâ
: şeyler
Ənam Suresi, 158. Ayet:
Hel yanzurûne illâ en te’tiyehumul melâiketu ev ye’tiye
rabbu
ke ev ye’tiye ba’du âyâti rabbik(rabbike), yevme ye’tî ba’du âyâti rabbike lâ yenfeu nefsen îmânuhâ lem tekun âmenet min kablu ev kesebet fî îmânihâ hayrâ(hayran), kul intezırû innâ muntezırûn(muntezırûne)....
Ənam Suresi, 158. Ayet:
1.
hel
: ...mi?
2.
yanzurûne
: bakıyorlar, bekliyorlar
3.
illâ
: ancak, sadece mutlaka, illâ
4.
en te'tiye-hum
: o...
Ənam Suresi, 162. Ayet:
Benim, de: cidden namazım, ıbadetlerim, hayatım, mematım hep rabbül'âlemîn olan Allâh içindir...
Ənam Suresi, 162. Ayet:
(162-163) De ki: "Benim namazım da, her türlü ibadetlerim de, hayatım da ölümüm de hep Rabbülalemin olan Allah’a aittir. Eşi ortağı yoktur O’nun. Bana verilen emir budur. O’na ilk teslim olan da benim....
Ənam Suresi, 163. Ayet:
(162-163) De ki: "Benim namazım da, her türlü ibadetlerim de, hayatım da ölümüm de hep Rabbülalemin olan Allah’a aittir. Eşi ortağı yoktur O’nun. Bana verilen emir budur. O’na ilk teslim olan da benim....
Ənam Suresi, 164. Ayet:
Kul e gayrallâhi ebgî rabben ve huve
rabbu
kulli şey’(şey’in), ve lâ teksibu kullu nefsin illâ aleyh(aleyhâ), ve lâ teziru vâziretun vizre uhrâ, summe ilâ rabbikum merciukum fe yunebbiukum bimâ kuntum fîhi tahtelifûn(tahtelifûne)....
Ənam Suresi, 164. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
e gayrallâhi (e gayre allâhi )
: Allah'tan başka mı
3.
ebgî
: arayayım, isteyeyim
4.
rabben
...
Əraf Suresi, 20. Ayet:
Fe vesvese lehumuş şeytânu li yubdiye lehumâ mâ vuriye anhumâ min sev'âtihimâ ve kâle mâ nehâkumâ
rabbu
kumâ an hâzihiş şecereti illâ en tekûnâ melekeyni ev tekûnâ minel hâlidîn(hâlidîne)....
Əraf Suresi, 20. Ayet:
1.
fe
: o zaman, bunun üzerine
2.
vesvese
: vesvese verdi
3.
lehum eş şeytânu
: şeytan onlara
4.
li yubdiye
: açığ...
Əraf Suresi, 22. Ayet:
Fedellâhumâ bi gurûr(gurûrin), fe lemmâ zâkâş şecerete bedet lehumâ sev'âtuhumâ ve tafikâ yahsıfâni aleyhimâ min varakıl cenneh(cenneti), ve nâdâhumâ
rabbu
humâ e lem enhekumâ an tilkumeş şecereti ve ekul lekumâ inneş şeytâne lekumâ aduvvun mubîn(mubînun)....
Əraf Suresi, 22. Ayet:
1.
fe
: böylece, fakat
2.
dellâ
: o ikisine delillik, öncülük (önderlik) etti
3.
humâ
: ikisi
4.
bi gurûrin
: alda...
Əraf Suresi, 44. Ayet:
Ve nâdâ ashâbul cenneti ashâben nâri en kad vecednâ mâ vâadenâ
rabbu
nâ hakka(hakkan) fe hel vecedtum mâ vaade
rabbu
kum hakka(hakkan) kâlû neam fe ezzene muezzinun beynehum en lâ'netullâhi alez zâlimîn(zâlimîne). ...
Əraf Suresi, 44. Ayet:
1.
ve nâdâ
: ve seslendiler
2.
ashâbu el cenneti
: cennet ehli, halkı
3.
ashâbe en nâri
: ateş ehli, halkı
4.
en kad veced-nâ
Əraf Suresi, 54. Ayet:
İnne rabbekumullâhullezî halakas semâvâti vel arda fî sitteti eyyâmin summestevâ alel arşı, yugşîl leylen nehâre yatlubuhu hasîsen veş şemse vel kamere ven nucûme musahharâtin bi emrih(emrihi), e lâ lehul halku vel emr(emru), tebârekallâhu
rabbu
lâlemîn(âlemîne)....
Əraf Suresi, 54. Ayet:
1.
inne
: muhakkak ki
2.
rabbe-kum
: sizin Rabbiniz
3.
allâhu ellezî
: Allah'tır ki o
4.
halaka
: yarattı
Əraf Suresi, 54. Ayet:
Filvakı' rabbınız o Allahdır ki Gökleri ve Yeri altı gün içinde yarattı, sonra Ârş üzerine istiva buyurdu, geceyi gündüzü bürür, o onu kışkırtarak ta'kıb eyler, güneş ve ay ve bütün yıldızlar emrine müsahhar, bak halk onun, huküm onun, evet o rabbül'âlemin olan Allah ne ulu!.....
Əraf Suresi, 54. Ayet:
Rabbiniz o Allah’tır ki gökleri ve yeri altı günde yarattı. Sonra da arşa istiva buyurdu. O Allah ki geceyi, durmadan onu kovalayan gündüze bürür. Güneş, ay ve bütün yıldızlar hep O’nun buyruğu ile hareket ederler. İyi bilesiniz ki yaratmak da, emretmek yetkisi de O’na mahsustur. Evet o Rabbülâlemin olan Allah ne yücedir!...
Əraf Suresi, 61. Ayet:
Ey kavmim, dedi: bende hiç bir dalâlet yok ve lâkin ben rabbül'âlemîn tarafından bir Resulüm...
Əraf Suresi, 61. Ayet:
(61-63) "Ey halkım! dedi, bende hiçbir sapıklık yok, fakat ben Rabbülâlemin tarafından size bir elçiyim. Size Rabbimin mesajlarını tebliğ ediyorum, size öğüt veriyorum ve Allah tarafından gelen vahiy sayesinde, sizin bilemeyeceğiniz şeyleri biliyorum." "Kötülüklerden korunup Allah’ın merhametine nâil olmanız için, içinizden sizi uyaracak bir adam vasıtasıyla, Rabbinizden size bir buyruk gelmesine mi şaşıyorsunuz?"...
Əraf Suresi, 62. Ayet:
(61-63) "Ey halkım! dedi, bende hiçbir sapıklık yok, fakat ben Rabbülâlemin tarafından size bir elçiyim. Size Rabbimin mesajlarını tebliğ ediyorum, size öğüt veriyorum ve Allah tarafından gelen vahiy sayesinde, sizin bilemeyeceğiniz şeyleri biliyorum." "Kötülüklerden korunup Allah’ın merhametine nâil olmanız için, içinizden sizi uyaracak bir adam vasıtasıyla, Rabbinizden size bir buyruk gelmesine mi şaşıyorsunuz?"...
Əraf Suresi, 63. Ayet:
(61-63) "Ey halkım! dedi, bende hiçbir sapıklık yok, fakat ben Rabbülâlemin tarafından size bir elçiyim. Size Rabbimin mesajlarını tebliğ ediyorum, size öğüt veriyorum ve Allah tarafından gelen vahiy sayesinde, sizin bilemeyeceğiniz şeyleri biliyorum." "Kötülüklerden korunup Allah’ın merhametine nâil olmanız için, içinizden sizi uyaracak bir adam vasıtasıyla, Rabbinizden size bir buyruk gelmesine mi şaşıyorsunuz?"...
Əraf Suresi, 67. Ayet:
Ey kavmim, dedi: Bende hiç bir çılgınlık yok lâkin ben rabbül'âlemîn tarafından bir Resûlüm...
Əraf Suresi, 67. Ayet:
"Ey halkım!" dedi, "Bende çılgınlık, beyinsizlik yok, fakat ben sadece Rabbülâlemin tarafından size bir elçiyim."...
Əraf Suresi, 89. Ayet:
Kadiftereynâ alallâhi keziben in udnâ fî milletikum ba’de iz necceynallâhu minhâ, ve mâ yekûnu lenâ en neûde fîhâ illâ en yeşâallahu
rabbu
nâ, vesia
rabbu
nâ kulle şey’in ilmen, alallâhi tevekkelnâ, rabbeneftah beynenâ ve beyne kavminâ bil hakkı ve ente hayrul fâtihîn(fâtihîne)....
Əraf Suresi, 89. Ayet:
1.
kad ifterey-nâ
: iftira etmiş oluruz
2.
alâ allâhi
: Allah'a karşı
3.
keziben
: yalanla
4.
in udnâ
: eğer döner...
Əraf Suresi, 104. Ayet:
Musâ, ey Fir'avn! dedi: Bil ki ben rabbül'âlemîn tarafından bir Resulüm...
Əraf Suresi, 121. Ayet:
İyman ettik, dediler: o rabbül'âlemîne...
Əraf Suresi, 121. Ayet:
(121-122) "İman ettik!" dediler, "O Rabbül-âlemine, Mûsâ ve Harun’un Rabbine!"...
Əraf Suresi, 122. Ayet:
(121-122) "İman ettik!" dediler, "O Rabbül-âlemine, Mûsâ ve Harun’un Rabbine!"...
Əraf Suresi, 129. Ayet:
Kâlû ûzînâ min kabli en te’tiyenâ ve min ba’di mâ ci’tenâ, kâle asâ
rabbu
kum en yuhlike aduvvekum ve yestahlifekum fîl ardı fe yanzure keyfe ta’melûn(ta’melûne). ...
Əraf Suresi, 129. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
ûzînâ
: bize eziyet edildi
3.
min kabli
: ...’den önce
4.
en te'tiye-nâ
: senin bize gelmen
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Ve lemmâ câe mûsâ li mîkâtinâ ve kellemehu
rabbu
hu kâle rabbi erinî enzur ileyk(ileyke), kâle len terânî ve lakininzur ilel cebeli fe inistekarre mekânehu fe sevfe terânî fe lemmâ tecellâ
rabbu
hu lil cebeli cealehu dekkan ve harra mûsâ saıkan, fe lemmâ efaka kâle subhâneke tubtu ileyke ve ene evvelul mu’minîn(mu’minîne)....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
1.
ve lemmâ
: ve olduğu zaman, olunca
2.
câe mûsâ
: Musa (as) geldi
3.
li mîkâti-nâ
: mikâtımıza, belirlediğimiz zamanda
4.
ve ...
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Ve lemmâ sukıta fî eydîhim ve reev ennehum kad dallû kâlû le in lem yerhamnâ
rabbu
nâ ve yağfir lenâ le nekûnenne minel hâsirîn(hâsirîne)....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
1.
ve lemmâ
: ve olduğu zaman
2.
sukıta fî eydî-him
: ellerinin arasına düşürüldü (aklı başına geldi, yanıldığını anladı, pişman oldu)
3.
ve raev
: ve gördüler
Əraf Suresi, 167. Ayet:
Ve iz teezzene
rabbu
ke le yeb’asenne aleyhim ilâ yevmil kıyâmeti men yesûmuhum sûel azâb(azâbi), inne rabbeke le serîul ıkâbi ve innehu le gafûrun rahîm(rahîmun). ...
Əraf Suresi, 167. Ayet:
1.
ve iz teezzene
: ve bildirmişti
2.
rabbu
-ke
: senin Rabbin
3.
le yeb'asenne
: mutlaka gönderecek
4.
aleyhim
: o...
Əraf Suresi, 172. Ayet:
Ve iz ehaze
rabbu
ke min benî âdeme min zuhûrihim zurriyyetehum ve eşhedehum alâ enfusihim, e lestu birabbikum, kâlû belâ, şehidnâ, en tekûlû yevmel kıyâmeti innâ kunnâ an hâzâ gâfilîn(gâfilîne)....
Əraf Suresi, 172. Ayet:
1.
ve iz ehaze
: ve çıkardığı, aldığı zaman
2.
rabbu
-ke
: senin Rabbin
3.
min benî âdeme
: Âdemoğullarından
4.
min zuhûri-him
Ənfal Suresi, 5. Ayet:
Kemâ ahraceke
rabbu
ke min beytike bil hakkı ve inne ferîkan minel mu’minîne le kârihûn(kârihûne)....
Ənfal Suresi, 5. Ayet:
1.
kemâ
: durum, ..... gibi
2.
ahrace-ke
: seni çıkardı
3.
rabbu
-ke
: senin Rabbin
4.
min beyti-ke
: senin evinden...
Ənfal Suresi, 12. Ayet:
İz yûhî
rabbu
ke ilâl melâiketi ennî meakum fe sebbitûllezîne âmenû, se ulkî fî kulûbillezîne keferûr ru'be fadribû fevkal a'nâkı vadribû minhum kulle benân(benânin)....
Ənfal Suresi, 12. Ayet:
1.
iz yuhî
: vahyetmişti
2.
rabbu
-ke
: senin Rabbin
3.
ilâ el melâiketi
: meleklere
4.
ennî
: muhakkak ki ben
...
Tövbə Suresi, 21. Ayet:
Yubeşşiruhum
rabbu
hum bi rahmetin minhu ve rıdvânin ve cennâtin lehum fîhâ naîmun mukîm(mukîmun)....
Tövbə Suresi, 21. Ayet:
1.
yubeşşiru-hum
: onları müjdeler
2.
rabbu
-hum
: onların Rab'leri
3.
bi rahmetin
: bir rahmet ile
4.
min-hu
: ond...
Tövbə Suresi, 129. Ayet:
Fe in tevellev fe kul hasbiyallâh(hasbiyallâhu), lâ ilâhe illâ hûve, aleyhi tevekkeltu ve huve
rabbu
l arşil azîm(azîmi)....
Tövbə Suresi, 129. Ayet:
1.
fe in
: bundan sonra, eğer
2.
tevellev
: yüz çevirirler, dönerler
3.
fe kul
: o zaman de (ki)
4.
hasbiye allâhu
Yunus Suresi, 3. Ayet:
İnne rabbekumullâhullezî halakas semâvâti vel arda fî sitteti eyyâmin summestevâ alel arşi yudebbirul emr(emre), mâ min şefîin illâ min ba'di iznih(iznihî), zâlikumullâhu
rabbu
kum fa'budûh(fa'budûhu), e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne)....
Yunus Suresi, 3. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
rabbe-kum allâhu
: sizin Rabbiniz O Allah'tır
3.
ellezî halaka
: ki o yarattı
4.
es semâvâti
Yunus Suresi, 9. Ayet:
İnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti yehdîhim
rabbu
hum bi îmânihim, tecrî min tahtihimul enhâru fî cennâtin naîm(naîmi)....
Yunus Suresi, 9. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olan (Allah'a ölmeden önce ulaşmayı dileyen) kimseler
3.
ve amilû es sâlihâti
: ve nefsi ıslâh edici ameller (nefs tezkiyesi) yapanlar
Yunus Suresi, 32. Ayet:
Fe zâlikumullâhu
rabbu
kumul hakk(hakku), fe mâzâ ba'del hakkı illed dalâl(dalâlu), fe ennâ tusrafûn(tusrafûne)....
Yunus Suresi, 32. Ayet:
1.
fe
: o halde, öyleyse, artık
2.
zâlikum
: işte bu, işte o
3.
allâhu
: Allah'tır
4.
rabbu
-kum
: sizin Rabbiniz
Yunus Suresi, 37. Ayet:
Bu Kur'an Allahın mâsivasından uydurulamaz ve lâkin o, önündekinin bir tasdıkı ve kitabın tafsıyli olarak rabbül'âlemînden indirilmiştir, bunda hiç şüphe yoktur...
Yunus Suresi, 37. Ayet:
Bu Kur’ân, Allah tarafından gelmeyip başkası tarafından uydurulmuş olması asla mümkün değildir. Lâkin daha önce indirilen kitapları tasdik eder ve farz edilen hüküm ve hakikatleri açıklar. Onda şüphe edilecek hiçbir taraf yoktur. Rabbülâlemin tarafından gönderilmiştir....
Yunus Suresi, 40. Ayet:
Ve minhum men yu'minu bihî ve minhum men lâ yu'minu bih(bihi), ve
rabbu
ke a'lemu bil mufsidîn(mufsidîne). ...
Yunus Suresi, 40. Ayet:
1.
ve min-hum
: ve onlardan
2.
men yu'minu
: îmân eden, mü'min olan kimseler
3.
bi-hi
: ona
4.
ve min-hum
: ve onl...
Yunus Suresi, 99. Ayet:
Ve lev şâe
rabbu
ke le âmene men fîl ardı kulluhum cemîâ(cemîân), e fe ente tukrihun nâse hattâ yekûnu mu’minîn(mu’minîne)....
Yunus Suresi, 99. Ayet:
1.
rabbu
-ke
: senin Rabbin
2.
le âmene
: elbette îmân ederdi
3.
men
: o kimseler
4.
fî el ardı
: yeryüzünde
Hud Suresi, 34. Ayet:
Ve lâ yenfeukum nushî in eredtu en ensaha lekum in kânallâhu yurîdu en yugviyekum, huve
rabbu
kum ve ileyhi turceûn(turceûne). ...
Hud Suresi, 34. Ayet:
1.
ve lâ yenfeu-kum
: ve size fayda vermez
2.
nushî
: benim nasihatim
3.
in
: eğer
4.
eredtu
: istedim
<...
Hud Suresi, 107. Ayet:
Hâlidîne fîhâ mâ dâmetis semâvâtu vel'ardu illâ mâ şâe
rabbu
k(
rabbu
ke), inne rabbeke fe'âlun limâ yurîd(yurîdu)....
Hud Suresi, 107. Ayet:
1.
hâlidîne
: ebedî kalanlar
2.
fî-hâ
: onun içinde, orada
3.
mâ dâmeti
: devam ettikçe, durduğu müddetçe
4.
es semâvâtu
Hud Suresi, 108. Ayet:
Ve emmellezîne suidû fe fîl cenneti hâlidîne fîhâ mâ dâmetis semâvâtu vel ardu illâ mâ şâe
rabbu
k(
rabbu
ke), atâen gayre meczûz(meczûzin)....
Hud Suresi, 108. Ayet:
1.
ve emmâ
: ve fakat
2.
ellezîne suidû
: mutlu olanlar, said olanlar
3.
fe
: artık, böylece
4.
fî el cenneti
: ce...
Yusif Suresi, 6. Ayet:
Ve kezâlike yectebîke
rabbu
ke ve yu allimuke min te’vîlil ehâdîsi, ve yutimmu ni’metehu aleyke ve alâ âli ya’kûbe kemâ etemmehâ alâ ebeveyke min kablu ibrâhîme ve ishâk(ishâke), inne rabbeke alîmun hakîm(hakîmun).”...
Yusif Suresi, 6. Ayet:
1.
ve kezâlike
: ve böylece, işte böylece
2.
yectebî-ke
: seni seçecek
3.
rabbu
-ke
: senin Rabbin
4.
ve yuallimu-ke
Yusif Suresi, 34. Ayet:
Festecâbe lehu
rabbu
hu fe sarefe anhu keydehunn(keydehunne), innehu huves semîul alîm(alîmu)....
Yusif Suresi, 34. Ayet:
1.
fe istecâbe
: o zaman kabul etti, icabet etti
2.
lehu
: ona
3.
rabbu
-hu
: onun Rabbi
4.
fe sarefe
: böylece uza...
Rəd Suresi, 16. Ayet:
Kul men
rabbu
s semâvâti vel ard(ardı), kulillâh(kulillâhu), kul e fettehaztum min dûnihî evliyâe lâ yemlikûne li enfusihim nef’an ve lâ darrâ(darren), kul hel yestevil a’mâ vel basîru em hel testevîz zulumâtu ven nûr(nûru), em cealû lillâhi şurekâe halakû ke halkıhî fe teşâbehel halku aleyhim, kulillâhu hâliku kulli şey’in ve huvel vâhidul kahhâr(kahhâru)....
Rəd Suresi, 16. Ayet:
1.
kul
: de
2.
men
: kim
3.
rabbu
es semâvâti
: semaların (göklerin) Rabbi
4.
ve el ardı
: ve yer
İbrahim Suresi, 7. Ayet:
Ve iz te’ezzene
rabbu
kum le in şekertum le ezîdennekum ve le in kefertum inne azâbî le şedîd(şedîdun)....
İbrahim Suresi, 7. Ayet:
1.
ve iz te'ezzene
: ve bildirmişti, duyurmuştu
2.
rabbu
-kum
: sizin Rabbiniz
3.
le in
: eğer gerçekten
4.
şekertum
İbrahim Suresi, 13. Ayet:
Ve kâlellezîne keferû li rusulihim le nuhricennekum min ardınâ ev le teûdunne fî milletinâ, fe evhâ ileyhim
rabbu
hum le nuhlikennez zâlimîn(zâlimîne)....
İbrahim Suresi, 13. Ayet:
1.
ve kâle
: ve dedi
2.
ellezîne keferû
: inkâr eden kimseler
3.
li rusuli-him
: resûllerini
4.
le nuhricenne-kum
...
Hicr Suresi, 28. Ayet:
Ve iz kâle
rabbu
ke lil melâiketi innî hâlikun beşeren min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin)....
Hicr Suresi, 28. Ayet:
1.
ve iz kâle
: ve demişti
2.
rabbu
-ke
: senin Rabbin
3.
li el melâiketi
: meleklere
4.
in-nî
: muhakkak ben
<...
Nəhl Suresi, 24. Ayet:
Ve izâ kîle lehum mâ zâ enzele
rabbu
kum kâlû esâtîrul evvelîn(evvelîne)....
Nəhl Suresi, 24. Ayet: