Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 69. Ayet:
1.
kâlû ûd'u
: dua et dediler
2.
lenâ rabbe-ke
: bizim için Rabbine
3.
yubeyyin
: açıklasın
4.
lenâ
: bize
Bəqərə Suresi, 69. Ayet:
(Yine) şöyle demişlerdi: “- Bizim için Rabbine duâ et de, onun rengi nedir? bize açıklasın. “Mûsâ da: “-Rabbim buyuruyor ki, o , bakanlara ferahlık verecek altın sarısı gibi bir sığırdır.” demişti....
Bəqərə Suresi, 69. Ayet:
(Tekrar) şöyle söyledilerdi: «Bizim için Rabbine duâ et de onun donu (rengi) nedir, bize tam açıklasın». O da : («Rabbim) diyor ki: o, bakanlara ferahlık verecek sapsarı bir inekdir» demişdi. ...
Bəqərə Suresi, 248. Ayet:
1.
ve kâle
: ve dedi
2.
lehum
: onlara
3.
nebiyyu-hum
: onların peygamberi
4.
inne
: muhakkak ki, şüphesiz
Bəqərə Suresi, 248. Ayet:
Peygamberleri onlara: Onun hükümdarlığının alâmeti, Tabut'un size gelmesidir. Meleklerin taşıdığı o Tabut'un içinde Rabbinizden size bir ferahlık ve sükûnet, Musa ve Harun hanedanlarının bıraktıklarından bir kalıntı vardır. Eğer inanmış kimseler iseniz sizin için bunda şüphesiz bir alâmet vardır, dedi....
Bəqərə Suresi, 248. Ayet:
Nebileri onlara dedi ki: "Muhakkak ki onun hükümranlığının işareti, o tabutun (kalbin - şuurun) size gelmesidir. Ki onun içinde Rabbinizden bir sekine (iç huzuru - ferahlık), Musa ve Harun neslinden bir geriye kalan (ilim) vardır. Onu melâike (nefsinizdeki Esmâ kuvveleri) getirecektir. Muhakkak ki bunda kesin açık bir işaret vardır, eğer iman ehli iseniz. "...
Bəqərə Suresi, 248. Ayet:
Peygamberleri onlara şunu da söylemişti: 'Onun krallığının, komutanlığının alâmeti size o ahit sandığının gelmesi olacaktır. Onda Rabbinizin ilâhî kudretinin bir tecellisi, bir huzur, kalplerinize bir ferahlık; Mûsâ ve Hârûn ailelerinin bıraktıkları eşyalardan Tevrat parçaları, asâ ve levhalar, vesaire vardır. Onu melekler getirecektir. Eğer inanmış kimseler iseniz bunda sizin için kesinlikle bir ibret, bir ikaz vardır....
Bəqərə Suresi, 248. Ayet:
Peygamberleri onlara: 'Onun hükümdarlığının belgesi, size, içinde Rabbinizden bir ferahlık ve Musa ailesiyle Harun ailesinin geriye bıraktıklarından arta kalanların bulunduğu ve meleklerin taşıdığı Tabut'un gelmesidir. Eğer iman ediyorsanız, bunda sizin için bir delil vardır' dedi....
Bəqərə Suresi, 248. Ayet:
Peygamberleri onlara: Onun hükümdarlığının alâmeti, Tabut'un size gelmesidir. Meleklerin taşıdığı o Tabut'un içinde Rabbinizden size bir ferahlık ve sükûnet, Musa ve Harun hanedanlarının bıraktıklarından bir kalıntı vardır. Eğer inanmış kimseler iseniz sizin için bunda şüphesiz bir alâmet vardır, dedi....
Bəqərə Suresi, 248. Ayet:
Ve yine onlara Peygamberleri, şöyle dedi: -O’nun, hükümdarlığının alameti sandığın size gelmesidir. Onun içinde Rabbiniz'den bir ferahlık ve Musa ailesinin ve Harun ailesinin geriye bıraktıklarından bir kalıntı vardır. Onu melekler taşımaktadır. Eğer inanıyorsanız, bunda sizin için kesin bir alâmet vardır....
Ali-İmran Suresi, 120. Ayet:
Size bir ferahlığın, bir nimetin ulaşması onları üzer. Bir fenalığın gelmesine ise, âdeta bayılırlar. Şayet siz sabreder ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, onların tuzakları size hiçbir zarar veremez. Çünkü Allah, elbette onların yaptıklarını (ilmiyle, kudretiyle) kuşatmıştır....
Ali-İmran Suresi, 134. Ayet:
O sakınanlar, ferahlıkta, darlıkta mallarını yoksullara harcayanlar, öfkelerini yenenler ve insanları affedenlerdir ve Allah, ihsânda bulunanları sever....
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
Onlar Allah'tan gelen bir nîmeti, fazl-u keremi ve Allah'ın mü'minlerin mükâfatını zay'etmiyeceğini de müjdeliyerek ferahlık duyarlar....
Nisa Suresi, 100. Ayet:
Allah yolunda yurdundan göçen, yeryüzünde barınacak birçok yerler bulur, ferahlığa erer ve kim, Allah ve Peygamberi uğrunda evinden çıkıp hicret eder de sonra ona ölüm gelip çatarsa onun ecri Allah'a aittir ve Allah suçları örter rahîmdir....
Ənam Suresi, 125. Ayet:
Allah kimi hidâyete erdirmek isterse, gönlünü İslâm’a açarak ferahlık verir. Kimin de, hak yoldan uzaklaşmasına, dalâleti tercihine özgürlük tanımak isterse, sanki güçlükle göğe yükselirken nefes almakta zorlandığı gibi, artan oranda o kimsenin göğsünü sıkmaya, bunaltmaya devam eder. Allah inanmayacakların boyunlarına, pis, kâfir, lânetli ve ceza mahkûmu yaftasını takarak işte böyle sıkıntıya sokar....
Əraf Suresi, 95. Ayet:
1.
summe
: sonra
2.
beddel-nâ
: değiştirdik
3.
mekâne es seyyieti
: kötülüğün yerini
4.
el hasenete
: iyilik
<...
Əraf Suresi, 95. Ayet:
Sonra seyyiatin yerini hasenatla değiştirdik. Ne zaman ki çoğaldılar ve şöyle dediler. “Babalarımıza da şiddetli darlık ve ferahlık dokunmuştu. (Allah'tan bilmediler, ders almadılar). Bunun üzerine onları farkına varmadan (şuurunda değilken) aniden aldık.”...
Əraf Suresi, 95. Ayet:
Sonra da bu tür kötülüğü iyiliğe çevirmişizdir, o kadar ki. çoğalmışlar ve «doğrusu atalarımıza da (bu gibi) sıkıntı ve darlık dokunmuş, bolluk ve ferahlığa kavuşmuşlardı» demişlerdi de o sebepten haberleri olmadan ansızın onları tutup (mahvetmiştik)....
Tövbə Suresi, 14. Ayet:
Onlarla savaşın. Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın, onları rezil rüsvay etsin. Size yardım ederek onlara galip kılsın. Mü’min toplumun gönüllerine ferahlık versin....
Yunus Suresi, 21. Ayet:
Kendilerine dokunan bir sıkıntıdan sonra, insanlara bir rahmet (ferahlık ve mutluluk) tattırdığımız zaman, bir de bakarsın ki âyetlerimiz hakkında onların bir tuzakları (birtakım tertipleri ve asılsız iddiaları) vardır. De ki: “Allah, daha çabuk tuzak kurar.” Şüphesiz elçilerimiz (melekler) kurmakta olduğunuz tuzakları yazıyorlar....
Yunus Suresi, 21. Ayet:
İnsanlara dokunan bir sıkıntı ve dertten sonra onlara bir rahmet (= genişlik, ferahlık ve bolluk) tattırdığımız zaman, âyetlerimiz hakkında (bir de bakarsın) yalan-dolan düzerler. De ki: Allah (yalan-dolana) karşılık vermekte daha çabuktur. Çünkü elçilerimiz (olan melekler) sizin kurduğunuz yalan-dolanı yazmaktadırlar....
Yunus Suresi, 22. Ayet:
Sizi karada da, denizde de gezdiren O'dur. O kadar ki gemide bulunduğunuz bir sırada, gemiler, okşayıcı hoş bir hava içinde seyredip yol alırken, yolcular da bununla ferahlık ve neşe duyarlarken ansızın şiddetli bir fırtına gelir de dalgalar her yandan onlara yönelir, derken ta mamen kuşatılıp (yok olacaklarını) sanırlar ve (bu korku ve telâş içinde) ihlâs üzere dini Allah'a has kılıp O'na duâ ederler, «eğer bizi bundan kurtarırsa herhalde şükredenlerden oluruz !» diye yalvarırlar....
Yusif Suresi, 70. Ayet:
Fe lemmâ cehhezehum bi cehâzihim ceales sikâyete fî
rahli
ahîhi, summe ezzene muezzinun eyyetuhel îru innekum le sârikûn(sârikûne)....
Yusif Suresi, 70. Ayet:
1.
fe lemmâ
: artık, böylece, olduğu zaman
2.
cehheze-hum
: onları hazırladı
3.
bi cehâzi-him
: onların yüklerini
4.
ceale
<...
Yusif Suresi, 75. Ayet:
Kâlû cezâuhu men vucide fî
rahli
hî fe huve cezâuh(cezâuhu), kezâlike neczîz zâlimîn(zâlimîne)....
Yusif Suresi, 75. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
cezâu-hu
: onun cezası
3.
men vucide
: kimde bulunursa
4.
fî
rahli
hi
: onun yükünde, yükü içi...
Yusif Suresi, 87. Ayet:
1.
yâ beniyye izhebû
: ey oğullarım, gidiniz
2.
fe
: artık
3.
tehassesû
: iyice araştırın
4.
min yûsufe
: Yusuf'ta...
Yusif Suresi, 87. Ayet:
Ey oğullarım, gidin ve Yusuf'u ve onun kardeşini iyice araştırın! Allah'ın vereceği ferahlıktan umut kesmeyin. Muhakkak ki; kâfirler (onu inkâr edenler) kavminden başkası, Allah'ın vereceği ferahlıktan umut kesmez....
Nəhl Suresi, 66. Ayet:
Ve muhakkak ki, sizin için (sağmal) hayvanlarda da (çıkarılacak) bir ders vardır: hayvanın karnında, (bedeninden) atılacak artıklarla kan arasından (salgılanan) ve içenlere lezzet ve ferahlık veren katıksız süt içiriyoruz size....
Taha Suresi, 25. Ayet:
Mûsâ, dedi ki: “Rabbim! Gönlüme ferahlık ver.”...
Taha Suresi, 25. Ayet:
Mûsâ: 'Rabbim, gönlüme ferahlık ver' dedi....
Möminun Suresi, 53. Ayet:
İşlerini aralarında bölük bölük ayırdılar. Her grup kendi yanında olanla ferahlıyor....
Nəml Suresi, 36. Ayet:
Bunun üzerine gönderilen hediye Süleyman’a vardığı zaman, Süleyman dedi ki: “- Siz, bana mal ile yardım mı ediyorsunuz? Bakın, Allah’ın bana verdiği (mülk ve nübüvvet), size verdiğinden daha hayırlı ve faziletlidir. Doğrusu siz hediyenize güvenip ferahlık duyuyorsunuz....
Nəml Suresi, 36. Ayet:
Bunun üzerine gönderilen hediye Süleyman’a vardığı zaman, Süleyman dedi ki: “- Siz, bana mal ile yardım mı ediyorsunuz? Bakın, Allah’ın bana verdiği (mülk ve nübüvvet), size verdiğinden daha hayırlı ve faziletlidir. Doğrusu siz hediyenize güvenip ferahlık duyuyorsunuz....
Zümər Suresi, 22. Ayet:
Kalpleri kararmış, katılaşmış, kafaları kalınlaşmış, yüzlerinin nuru silinmiş kimseler, Allah’ın kafalarını, gönüllerini İslâm’a açarak ferahlık verdiği, Rablerinden gelen bir nûra, Kur’ân’a kavuşmuş olan kimseler gibi midir? Allah’ı zikirden, Allah’ın övünç kaynağı Kur’ân’ından ve namazdan uzak, kalpleri katılaşmış, kafaları kalınlaşmış olanların vay haline! Onlar başlarına buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet ve bozuk düzen içindedirler....
Qəmər Suresi, 54. Ayet:
(54-55) Allah'a karsi gelmekten sakinanlar, guclu hukumdarin katinda, yuksek bir derecede, cennetlerde fe
rahli
k ve aydinlik icindedirler. *...
Qəmər Suresi, 54. Ayet:
(54-55) Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, güçlü hükümdarın katında, yüksek bir derecede, cennetlerde ferahlık ve aydınlık içindedirler....
Qəmər Suresi, 55. Ayet:
(54-55) Allah'a karsi gelmekten sakinanlar, guclu hukumdarin katinda, yuksek bir derecede, cennetlerde fe
rahli
k ve aydinlik icindedirler. *...
Qəmər Suresi, 55. Ayet:
(54-55) Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, güçlü hükümdarın katında, yüksek bir derecede, cennetlerde ferahlık ve aydınlık içindedirler....
Vaqiə Suresi, 89. Ayet:
O taktirde, ferahlık, huzur, güzel kokulu bitkiler ve naim cenneti vardır....
Vaqiə Suresi, 89. Ayet:
(ona) ravh (rahmet, ferahlık, daimi bir hayat), güzel bir rızık ve Naim cenneti vardır....
Təğabun Suresi, 11. Ayet:
Allah’ın koyduğu düzenin yasalarına uygun olarak iradesi tecelli etmeden kimsenin başına bir musibet, bir belâ, bir felâket gelmez. Kim Allah’a, Allah’ın izni olmadan başına bir felâket gelmeyeceğine iman ederse, Allah sabırlı davranma ve haline razı olma konusunda onun kalbine, aklına aydınlık ve ferahlık verir. Her şey Allah’ın ilmi, planı, iradesi dâhilinde gerçekleşmektedir....
Yusif Suresi, 86. Ayet:
(86,87) "Ya‘kûb dedi ki: “Ben, içimi doldurup taşan özlemimi, kederimi Allah'a şikâyet ediyorum. Ve ben Allah tarafından sizin bilmediğiniz şeyleri biliyorum. Ey oğullarım! Gidin de Yûsuf'u ve kardeşini araştırın. Allah'ın vereceği ferahlıktan ümit kesmeyin, kesinlikle kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenler toplumundan başkası Allah'ın vereceği ferahlıktan ümit kesmez.” *** "...
Yusif Suresi, 87. Ayet:
(86,87) "Ya‘kûb dedi ki: “Ben, içimi doldurup taşan özlemimi, kederimi Allah'a şikâyet ediyorum. Ve ben Allah tarafından sizin bilmediğiniz şeyleri biliyorum. Ey oğullarım! Gidin de Yûsuf'u ve kardeşini araştırın. Allah'ın vereceği ferahlıktan ümit kesmeyin, kesinlikle kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenler toplumundan başkası Allah'ın vereceği ferahlıktan ümit kesmez.” *** "...
Rum Suresi, 36. Ayet:
İnsanlara bir rahmet (ferahlık ve genişlik) tattırdığımız zaman, onunla sevinirler. Kendilerine ellerinin kazanıp öne sürdüğü bir kötülük dokununca bir de bakarsın ümitsizliğe kapılırlar....
Əraf Suresi, 95. Ayet:
Sonra seyyiatın (günahın) yerini həsənatla (yaxşılıqla, savabla) dəyişdirdik. Nə zaman ki, çoxaldılar və belə dedilər. ‘Atalarımıza da şiddətli darlıq və fərahlıq (firavanlıq, xeyir) üz vermişdi. (Allahdan bilmədilər, dərs almadılar). Bunun üzərinə onları özləri də bilmədən yaxaladıq.’...