Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Ali-İmran Suresi, 55. Ayet:
O zaman Allah buyurdu: “Ey İsa, həqiqətən, Mən sənin
ruhunu
alacağam və səni Öz dərgahıma qaldırıb kafirlərdən uzaqlaşdıracağam. Sənə tabe olanları da qiyamət gününə qədər kafirlərdən üstün tutacağam.Sonra qayıdışınız Mənədir və ixtilaf etdiyiniz şeylər barəsində aranızda hökm verəcəyəm!”...
Nisa Suresi, 159. Ayet:
Kitab əhlindən olan hər bir kəs ölümündən əvvəl mütləq ona (İsaya) iman gətirəcəkdir. Qiyamət günü isə o (İsa) onlara şahidlik edəcəkdir. (Allah İsa peyğəmbəri yəhudilərdən qorumuş və Öz dərgahına qaldırmışdır. Ancaq bunun necə və nə zaman olduğu barəsində müxtəlif fikirlər vardır. İslam alimlərinin əksəriyyətinə görə, Allah onu, mənəvi səmalardakı xüsusi bir mənzilə qaldırmış və qiyamətdən əvvəl onu təkrar dünyaya göndərəcəkdir. O zaman kitab əhlindən olan hər kəs onun peyğəmbər olduğunu qəbu...
Zümər Suresi, 42. Ayet:
Allah əcəlləri çatdığı zaman insanların canlarını alar, ölməyənlərin canlarını da yuxuda (müvəqqəti olaraq) alar. Yuxuda ikən ölümünə hökm verdiyinin
ruhunu
saxlayar (canını alar), digərlərini isə müəyyən bir vaxta qədər (həyata) geri qaytarar. Həqiqətən, düşünən insanlar üçün bunda ibrətlər vardır....
Mömin Suresi, 15. Ayet:
O, dərəcələri yüksəldəndir, Ərşin sahibidir. O, Öz əmrinin
ruhunu
qullarından istədiyi kəsə göndərir ki, insanları “məclis günü” ilə xəbərdar etsin....
Qaf Suresi, 16. Ayet:
And içirik ki, insanı biz yaratdıq. Biz onun
ruhunu
n ona nə pıçıldadığını bilirik. Biz ona “həbl-i verid”dən daha yaxınıq....
Fatihə Suresi, 4. Ayet:
1.
mâliki
: malik, sahip
2.
yevmid dîne (yevme ed dîne)
: dîn günü,
(kişinin mürşidine ulaştığı ve
ruhunu
n Allah'a doğru yola çıktığı gün)
...
Bəqərə Suresi, 27. Ayet:
1.
ellezîne
: onlar
2.
yenkudûne
: nakzederler, bozarlar
3.
ahdallâhi (ahdi allâhi)
: Allah'ın ahdi
4.
min ba'di
:...
Bəqərə Suresi, 132. Ayet:
Bu dini, İbrâhim oğullarına tekrar tekrar tavsiye etti. Yâkub da: 'Ey benim oğullarım, Allah bu dini, İslâm’ı sizin için seçti. Kesinlikle, İslâm’ı yaşayan müslümanlar olarak
ruhunu
zu teslim edin' diye tekrar tekrar tavsiyede bulundu....
Bəqərə Suresi, 151. Ayet:
Nitekim içinizden size bir peygamber gönderdik, sizi (
ruhunu
zun yüceliğiyle ters düşen, insanlığınızın ölçüsünü zedeleyen, ebedî mutluluğunuza engel olan her kötü şeyden) temizler; size kitap ve hikmeti öğretir; size bilmediğiniz şeyleri öğretip belletir....
Bəqərə Suresi, 223. Ayet:
1.
nisâu-kum
: sizin kadınlarınız
2.
harsun
: tarla
3.
lekum
: sizin için, sizin
4.
fe
: o zaman, artık, o halde
Bəqərə Suresi, 258. Ayet:
Baksana ona: O, kendine Allah meliklik verdi diye İbrahime rabbı hakkında huccet yarışına kalkana, İbrahim ona «benim rabbım o kadirı kayyumdur ki hem diriltir hem öldürür» dediği vakit «ben diriltirim ve öldürürüm» demişti, İbrahim: «Allah güneşi Meşrıktan getiriyor, haydi sen onu Mağribden getir» deyiverince o küfreden herif dona kaldı, öyle ya: Allah zalimler gü
ruhunu
muvaffak etmez...
Bəqərə Suresi, 258. Ayet:
Allah kendisine mülk (-ü saltanat) verdiği için (şımararak) İbrâhîm ile, Rabbi hakkında, çekişeni görmedin mi? Hani İbrahim: «Benim Rabbim hem diriltir, hem öldürür» deyince o: «Ben de diriltir, öldürürüm» demişdi. İbrâhîm: «Allah güneşi doğudan getiriyor. Haydi sen de onu batıdan getir» deyince ise o kâfir şaşırıb (ve tutulub) kalmışdı. Allah zaalimler gü
ruhunu
muvaffak etmez. ...
Bəqərə Suresi, 258. Ayet:
Allah kendisine mülk verdiği için, Rabbı hakkında İbrahim ile tartışanı görmedin mi? Hani Rabbım öldüren ve diriltendir, deyince , o; ben de diriltir ve öldürürüm, demişti. İbrahim: Allah güneşi doğudan getirir. Haydi sen de onu batıdan getir, deyince o küfreden herif, apışıp kaldı. Allah, zalimler gü
ruhunu
hidayete erdirmez....
Bəqərə Suresi, 258. Ayet:
Allah kendisine hükümranlık verdi diye, Rabbi hakkında İbrahim ile tartışmaya gireni (Nemrut'u) görmedin mi? İşte o zaman İbrahim: “Benim Rabbim diriltir ve öldürür. ” demişti. O da: “Ben de diriltir ve öldürürüm. ” dedi. İbrahim: “Şüphesiz ki Allah güneşi doğudan getiriyor, sen de onu batıdan getir!” deyince inkâr eden adam şaşırıp kaldı. Allah zâlimler gürûhunu hidayete erdirmez....
Bəqərə Suresi, 264. Ayet:
Ey o bütün iman edenler! sadakalarınızı başa kakmak, gönül kırmakla boşa gidermeyin: O herif gibi ki nasa gösteriş için malını dağıtır da ne Allaha inanır ne Ahıret gününe, artık onun meseli bir kaya meseline benzer ki üzerinde bir az toprak varmış, derken şiddetli bir sağanak inmişde onu yap yalçın etmiş bırakıvermiş: Öyleler kesiblerinden hiç bir şey istifade edemezler, Allah kâfirler gü
ruhunu
doğru yola çıkarmaz...
Bəqərə Suresi, 264. Ayet:
Ey iman edenler; Allah'a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara gösteriş için malını harcayan kimse gibi sadakalarınızı başa kakma ve eziyet etmekle heder etmeyin, O gösteriş yapanın hali; üzerinde toprak bulunan kayanınki gibidir. Şiddetli bir yağmur isabet ettiğnde onu katı bir taş halinde bırakır. Onlar kazandıklarından hiç bir şey elde edemezler. Allah kafirler gü
ruhunu
hidayete erdirmez....
Bəqərə Suresi, 264. Ayet:
Ey iman edenler! Allah'a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara gösteriş için malını harcayan kimse gibi sadakalarınızı başa kakmak ve eziyet etmek suretiyle boşa çıkarmayın. O gösteriş yapanın durumu, üzerinde biraz toprak bulunan kayaya benzer. Şiddetli bir sağanak isabet eder de onu sert bir kaya halinde bırakıverir (Toprağı gider, kaya kalır). Kazandıklarından hiçbir şey elde edemez. Allah kâfirler gürûhunu hidayete erdirmez....
Ali-İmran Suresi, 30. Ayet:
O gün her nefs, hayırdan ne yaptıysa onu hazır olarak bulur (hayat filminde tüm yaptıklarını görür). Ve kötülükten ne yaptı ise, onunla kendisi arasında uzak bir mesafe olmasını temenni eder. Ve Allah sizi, kendisinden sakındırır (Takva sahibi olmanızı, ölmeden önce,
ruhunu
zu Allah'a ulaştırmanızı ister). Ve Allah kullarına karşı Raûf'tur....
Ali-İmran Suresi, 55. Ayet:
Hani Allah Îsâ’ya: 'Ey Îsâ, ecelin gelince
ruhunu
alıp ölümünü ben gerçekleştireceğim. Sana yapılan iftiralarla ilgili muhakemeyi huzurumda alenî yapacağım. Seni inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin karalamalarından, iftiralarından arındırıp, temize çıkaracağım' buyurmuştu. 'Ya Muhammed, kıyamete kadar, sana tâbi olan müslümanları, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin üstünde tu...
Ali-İmran Suresi, 55. Ayet:
O vakit Allah şöyle buyurdu : «Ey İsâ ! elbette seni eceline yetireceğim (vakti saati gelince
ruhunu
alacağım); seni kendime yükselteceğim ve seni inkarcılardan temizleyeceğim. Hem sana uyanları, kıyamete kadar o küfredenlerin üstünde tutacağım. Sonra da dönüşünüz banadır; ihtilâfa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim.»...
Ali-İmran Suresi, 73. Ayet:
Ve (Ehli Kitap): “Sizin dîninize tâbî olandan başkasına inanmayın.” (dediler). (Habibim onlara) De ki: “Muhakkak ki hidayet Allah'a ulaşmaktır. (İnsanın
ruhunu
n ölmeden önce Allah'a ulaşmasıdır.) Size verilenin bir benzerinin, bir başkasına verilmesidir.” Yoksa onlar, Rabbiniz'in huzurunda, sizinle çekişiyorlar mı? (Onlara) De ki: “Muhakkak ki fazl Allah'ın elindedir. Onu dilediğine verir.” Ve Allah, Vâsi'dir (ilmi geniştir, herşeyi kapsar), Alîm'dir (en iyi bilendir)....
Ali-İmran Suresi, 86. Ayet:
nasıl muvaffak eder Allah? bir kavmi ki kendilerine beyyineler gelmiş ve Peygamberin hakk olduğuna şehadet getirmişler iken imanlarının arkasından nankörlük edib küfre sapmışlardır, halbuki Allah zalimler gü
ruhunu
muvaffak etmez...
Ali-İmran Suresi, 86. Ayet:
İnandıktan, Peygamber'in hak olduğuna şehadet ettikten ve kendilerine açık deliller geldikten sonra, inkâra sapan bir milleti Allah nasıl doğru yola eriştirir? Allah zalimler gü
ruhunu
doğru yola iletmez....
Ali-İmran Suresi, 86. Ayet:
Kendilerine apaçık deliller gelmiş, o peygamberin şübhesiz bir hak olduğuna şâhidlik de etmişler iken îmanlarının arkasından küfre sapan bir kavmi Allah nasıl hidâyete erdirir (Muvaffak eder)? Allah zaalimler gü
ruhunu
hidâyete götürmez. ...
Ali-İmran Suresi, 86. Ayet:
İman ettikten, peygamberlerin hak olduğunu gördükten ve kendilerine apaçık deliller geldikten sonra küfre sapan bir kavmi, Allah nasıl hidayete eriştirir? Ve Allah, zalimler gü
ruhunu
hidayete iletmez....
Ali-İmran Suresi, 86. Ayet:
İmân ettiklerinden ve resûlün hak olduğuna şehâdette bulunduklarından sonra ve kendilerine açık deliller gelmiş olduğu halde kâfir olan bir kavmi Allah Teâlâ nasıl hidâyete erdirir? Halbuki, Allah Teâlâ zalimler gürûhunu hidâyete erdirmez....
Ali-İmran Suresi, 86. Ayet:
Kendilerine kesin ve açık deliller gelmiş ve Resulün hak peygamber olduğuna şehadet etmiş iken, imanlarından sonra küfre sapan bir topluluğu hiç Allah hidâyete erdirir mi? Yok, yok! Allah, zalimler gü
ruhunu
cennete giden yola koymaz, emellerine kavuşturmaz....
Ali-İmran Suresi, 102. Ayet:
Ey iman nimetine kavuşanlar, müttakî olmanın bütün icaplarını yerine getirerek, takva esaslarını hayata geçirerek lâyıkı vechile Allah’a sığının, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp kendinizi Allah’ın azabından koruyun. Kesinlikle İslâm’ı yaşayan müslüman olarak
ruhunu
zu teslim edin....
Nisa Suresi, 38. Ayet:
Ve onlar, mallarını insanlara gösteriş için infâk ederler, Allah'a ve ahiret gününe (insan
ruhunu
n hayatta iken Allah'a ulaştığı sonraki güne) inanmazlar. Ve kim şeytanı kendisine yakın arkadaş edinirse, işte bu kötü bir arkadaşlıktır....
Nisa Suresi, 71. Ayet:
Ey âmenû olanlar (ölmeden önce
ruhunu
Allah'a ulaştırmayı dileyenler)! Silahlarınızı alın. Artık bölük bölük veya toplu olarak savaşa çıkın....
Nisa Suresi, 144. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey (seslenme edatı)
2.
ellezîne
: onlar, ... olanlar
3.
âmenû
: amenu oldular, îmân ettiler, ölmeden önce
ruhunu
Allah'a ulaştırmayı dilediler
...
Nisa Suresi, 144. Ayet:
Ey âmenû olanlar (ölmeden önce
ruhunu
Allah'a ulaştırmayı dileyenler)! Mü'minlerden başkasını, kâfirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinize Allah'a apaçık bir delil kılmak mı istiyorsunuz?...
Nisa Suresi, 158. Ayet:
Aksine Allah, eceli gelince onun ölümünü gerçekleştirip
ruhunu
aldı. Ona yapılan iftiralarla ilgili muhakemeyi, huzurunda alenî yapmayı hükme bağladı. Allah kudretli, hikmet sahibi ve hükümrandır....
Nisa Suresi, 170. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
en nâsu
: insanlar
3.
kad
: olmuştur
4.
câe-kum
: size geldi
Nisa Suresi, 170. Ayet:
Ey insanlar! Resûl size Rabbiniz'den hak ile gelmişti. Öyleyse âmenû olun (ölmeden önce
ruhunu
zu Allah'a ulaştırmayı dileyin), (bu) sizin için hayırlıdır. Ve şayet inkâr etseniz bile yeryüzünde ve göklerde olanlar (herşey) muhakkak ki Allah'ındır. Ve Allah Alîm'dir (en iyi bilendir), Hakîm'dir (hüküm ve hikmet sahibidir)....
Nisa Suresi, 173. Ayet:
Fakat âmenû olan (ölmeden önce
ruhunu
Allah'a ulaştırmayı dileyen) ve ıslâh edici amel (nefs tezkiyesi) yapanlara ise, onların ecirleri (mükâfatları), onlara ödenir ve (Allah), onlara kendi fazlından daha da artırır. Ve (kulluk etmekten) çekinen ve kibirlenen kimselere ise, “elîm azap” ile azap edilir. Ve onlar, kendileri için Allah'tan başka bir dost ve bir yardımcı bulamazlar....
Nisa Suresi, 175. Ayet:
Böylece Allah'a âmenû olanları (ölmeden önce
ruhunu
Allah'a ulaştırmayı dileyenleri) ve O'na (Allah'a) sarılanları ise, (Allah) kendinden bir rahmetin ve fazlın içine koyacak ve onları, kendisine ulaştıran “Sıratı Mustakîm”e hidayet edecektir (ulaştıracaktır)....
Maidə Suresi, 11. Ayet:
Ey âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler)! Allah'ın sizin üzerinizdeki ni'metini hatırlayın; bir kavim size ellerini uzatmaya kalktığı zaman (Allah) onların ellerini sizden çekmişti. Ve Allah'a karşı takva sahibi olun (
ruhunu
zu, vechinizi (fizik vücudunuzu), nefsinizi ve iradenizi Allah'a teslim edin)! Mü'minler artık Allah'a tevekkül etsinler (güvensinler)....
Maidə Suresi, 25. Ayet:
(Musa) : «Yârab, ben kendimle kardeşimden başkasına mâlik olmuyorum. Artık bizim aramızla o faasıklar gü
ruhunu
n arasını sen ayır» dedi. ...
Maidə Suresi, 25. Ayet:
Demişti ki: Rabbım; ben, ancak kendime ve kardeşime sahibim. Artık bizimle fasıklar gü
ruhunu
n arasını ayır....
Maidə Suresi, 25. Ayet:
Musa: “Rabbim! Ben ancak kendime ve kardeşime söz geçirebiliyorum. Artık bizimle, yoldan çıkmış bu fâsıklar gü
ruhunu
n arasını ayır. ” dedi....
Maidə Suresi, 26. Ayet:
Buyurdu ki: «Şüphesiz orası onların üzerine kırk yıl haram kılınmıştır. O yerde mütehayyirane bir halde dolaşıp duracaklardır. Artık o fâsıklar gürûhunun haline acıma.»...
Maidə Suresi, 51. Ayet:
Ey iman edenler, yahudi ve hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden her kim ki, onları dost edinirse; o da, onlardandır. Şüphesiz ki Allah, zalimler gü
ruhunu
hidayete erdirmez....
Maidə Suresi, 51. Ayet:
Ey iman edenler! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, o onlardandır. Şüphesiz ki Allah zâlimler gürûhunu hidayete erdirmez....
Maidə Suresi, 67. Ayet:
Ey peygamber, Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer yapmazsan (Allahın) elçiliğini tebliğ (ve ifâ) etmiş olmazsın. Allah seni insanlardan koruyacakdır. Şübhesiz ki Allah kâfirler gü
ruhunu
muvaffak etmez. ...
Maidə Suresi, 67. Ayet:
Ey Peygamber; Rabbından sana indirileni tebliğ et. Eğer yapmazsan; O'nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah; seni insanlardan korur. Muhakkak ki Allah; kafirler gü
ruhunu
hidayete erdirmez....
Maidə Suresi, 67. Ayet:
Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah kâfirler gürûhunu hidayete erdirmez....
Maidə Suresi, 108. Ayet:
bu işte şehadeti olduğu gibi eda etmelerine veya yeminlerinden sonra yeminlerinin reddedilmesinden korkmalarına en yakın bir çaredir, Allahdan korkun ve eyi dinleyin, çünkü Allah fasıklar gü
ruhunu
doğru yola çıkarmaz...
Maidə Suresi, 108. Ayet:
(Yemînin mirasçılara reddi hakkındaki) bu (huküm) şahidliği (üstünüze aldığınız) vech ile (dosdoğru) îfâ etmelerine, yahud yeminlerinden sonra yeminlerin (mirasçılara tevcih ve) reddedileceğinden korkmalarına daha yakındır. Allahdan korkun, (emirlerini) dinleyin. Allah, faasıklar gü
ruhunu
muvaffak etmez. ...
Maidə Suresi, 108. Ayet:
Bu, şehadeti gereği gibi yapmalarına veya yeminden sonra yeminlerinin reddedileceğinden korkmalarına daha yakındır. Allah'tan korkun ve dinleyin. Allah fasıklar gü
ruhunu
hidayete erdirmez....
Maidə Suresi, 108. Ayet:
Bu veçhile şehâdet, şehâdeti layık-ı veçhile eda etmelerine veya yeminlerinden sonra yeminlerinin reddedilmesinden korkmalarına en yakın bir çaredir. Allah Teâlâ'dan korkunuz ve dinleyiniz. Allah Teâlâ fâsıklar gürûhunu hidâyete erdirmez....
Maidə Suresi, 108. Ayet:
Bu, şâhitliği gereği gibi yapmalarına veya yeminden sonra yeminlerin reddedilmemesinden korkmalarına daha yakındır. Allah'tan korkun ve dinleyin! Allah fâsıklar gürûhunu hidayete erdirmez....
Maidə Suresi, 108. Ayet:
Bu usul, şahitliği tam gerektiği şekilde yapmaları, yahut yeminlerinden sonra başka şahitlerin şahitliklerine başvurma sonucunda, yalan söylediklerinin ortaya çıkması sebebiyle, yeminlerinin reddedileceğinden korkmalarını sağlama bakımından en uygun çaredir. Allah’a karşı gelmekten sakının ve Allah’ın hükmünü dinleyip itaat edin. Allah, din yolundan çıkan fasıklar gürûhunu, emellerine kavuşturmaz....
Ənam Suresi, 31. Ayet:
1.
kad hasire
: hüsrana düştüler
2.
ellezîne
: o kimseler
3.
kezzebû
: yalanladılar
4.
bi likâi allâhi
: Allah'a m...
Ənam Suresi, 31. Ayet:
Allah'a mülâki olmayı (ölmeden evvel, dünya hayatını yaşarken
ruhunu
Allah'a ulaştırmayı) yalanlayan kimseler hüsrana düştüler. O saat aniden onlara gelince, sırtlarında yüklerini taşıyarak: “Orada (dünyada) aşırı gittiğimiz şeyler üzerine (günahlar sebebiyle) bize yazıklar olsun.” dediler. Yüklendikleri şey ne kötü, (öyle) değil mi?...
Ənam Suresi, 45. Ayet:
Böylece, alemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun ki, zalimler gü
ruhunu
n arkası kesildi, soyu kurudu....
Ənam Suresi, 45. Ayet:
İşte bu suretle, zulm edenler gü
ruhunu
n ardı arkası kesilmişdi. Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allahındır. ...
Ənam Suresi, 45. Ayet:
Ve böylece zulmedenler gü
ruhunu
n kökü kesilmişti. Hamd, alemlerin Rabbı olan Allah'a mahsustur....
Ənam Suresi, 61. Ayet:
O, kulları üstünde yegâne kudret ve tasarruf sahibidir. Sizin üzerinizde koruyucu melekler, korumalar görevlendirir. Nihâyet herhangi birinize ölüm gelip çatınca da, elçilerimiz, görevli meleklerimiz onun
ruhunu
alarak ölümünü gerçekleştirirler. Onlar görevde kusur etmezler....
Ənam Suresi, 61. Ayet:
Kulların üstünde galip O’dur ve üzerinize amellerinizi yazan Hafeze melekleri gönderir. Sonunda, sizden birinize ölüm geldiği vakit, gönderdiğimiz melekler (elçilerimiz) onun
ruhunu
alırlar ve onlar, (melekler) görevlerinde noksanlık etmezler....
Ənam Suresi, 61. Ayet:
O, kullarının üzerine (yegâne) kahr-u galebe (ve tasarruf) saahibidir. Size bekçi (melek) ler yolluyor. Nihayet her hangi birinize ölüm geldi mi (o) elçilerimiz, onlar artık ve eksik bir şey yapmaksızın, onun
ruhunu
alırlar. ...
Ənam Suresi, 61. Ayet:
Ve o kullarının üzerinde kahirdir. Ve sizin üzerinize hafaza meleklerini gönderir. Nihâyet sizden birinize ölüm gelince onun
ruhunu
Bizim gönderdiğimiz melekler kabzederler, ve onlar vazifelerinde kusur etmezler....
Ənam Suresi, 61. Ayet:
O kullarının üstünde de tek hâkimdir. O üzerinize, hareketlerinizi kaydeden hafaza meleklerini gönderir. Nihayet sizden birine ölüm vakti geldiğinde elçilerimiz hiç geciktirmeksizin ve hiçbir işi aksatmaksızın onun
ruhunu
alırlar....
Ənam Suresi, 93. Ayet:
Allah'a karşı yalan uyduran, yahut kendisine hiçbir şey vahyolunmadığı halde: «bana vahyedildi» diyen ve: «Allah'ın indirdiği gibi bir kitap da ben indireceğim» diye iddiada bulunandan daha zalim kim olabilir? O zalimlerin halini ölüm şiddeti içindeyken bir görsen! Melekler onlara ellerini uzatırlar ve: «
Ruhunu
zu teslim edin. Bugün, Allah'a karşı haksız şeyler söylediğinizden ve O'nun âyetlerine karşı böbürlenmenizden dolayı alçaltıcı bir azapla cezalandıralacaksınız» derler....
Ənam Suresi, 144. Ayet:
Ve deveden iki, sığırdan iki, de ki: İki erkeği mi haram kıldı? Yoksa iki dişiyi mi? Yoksa iki dişinin rahimlerinin müştemil olduklarını mı? Yoksa Allah size bu tahrîmi ferman buyururken şâhidler miydiniz? Öyle bigayri ilmin nası idlâl için uydurduğu yalanı Allâha isnâd edenlerden daha zalim kim olabilir? Her halde Allah zalimler gü
ruhunu
doğru yola çıkarmaz...
Ənam Suresi, 144. Ayet:
Deveden de iki, sığırdan da iki. De ki: İki erkeği mi, iki dişiyi mi veya iki dişinin rahimlerinde bulunanı mı haram kıldı? Yoksa Allah; size bunları buyururken, siz orada mı idiniz? İnsanları bilgisizce saptırmak için Allah'a karşı yalan uyduranlardan daha zalim kimdir? Muhakkak ki Allah; zalimler gü
ruhunu
hidayete erdirmez....
Ənam Suresi, 144. Ayet:
Deveden de iki çift sığırdan da iki çift (yarattı). De ki: «İki erkeği mi haram kıldı, yoksa iki dişiyi mi? Yoksa iki dişinin rahîmlerinin muhtevi olduklarını mı? Yoksa siz Allah Teâlâ bununla size tavsiyede bulunduğu zaman hazırlar mı idiniz?» Artık nâsı bilmeksizin saptırmak için Allah Teâlâ'ya karşı yalan yere iftirada bulunan kimseden daha zalim kim vardır? Şüphe yok ki Allah Teâlâ zalimler gürûhunu hidâyete erdirmez....
Ənam Suresi, 144. Ayet:
Ve deveden iki, sığırdan iki. De ki: "İki erkeği mi, iki dişiyi mi, yoksa iki dişinin rahimlerinde bulunan yavruları mı haram kıldı?Yoksa Allah size bu yasaklamayı yaptığında siz orada hazır ve şahit mi idiniz?İlimsiz olarak insanları saptırmak için uydurduğu yalanı Allah’a mal edenden daha zalim kimse bulunabilir mi? Allah elbette o zalimler gü
ruhunu
muvaffak etmez, emellerine kavuşturmaz....
Əraf Suresi, 176. Ayet:
Eğer dileseydik onu bu (âyetler) le yükseltirdik. Fakat o, yere saplandı, hevâsına uydu. Artık onun sıfatı o köpeğin haali gibidir ki üstüne varsan dilini sarkıtıb solur, yahud kendi haaline bıraksan yine dilini uzatıb solur. İşte âyetlerimizi yalan sayanlar gü
ruhunu
n sıfatı budur. Artık sen (Habîbim) kıssayı (onlara) anlat. Belki iyice düşünürler. ...
Əraf Suresi, 177. Ayet:
Âyetlerimizi yalanlayarak sırf kendilerine zulm etmekde olanlar gü
ruhunu
n haali ne kötüdür! ...
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
Eğer anlaşmadan sonra yeminlerini bozarlar, bir de dininize hücum ederlerse, artık kâfir gü
ruhunu
n o öncüleri ile savaşın.Çünkü onların gerçekte artık yeminleri ve ahitleri kalmamıştır. Umulur ki, hiç değilse bu durumda, inkâr ve tecavüzlerinden vazgeçerler....
Tövbə Suresi, 19. Ayet:
Yoksa siz, hacılara su temin etmeyi ve Mescid-i Haram'da umreciliği, Allah'a ve ahiret gününe inanıp da Allah yolunda cihad edenin işi gibi mi tuttunuz? Bunlar, Allah katında eşit olmazlar. Allah, zalimler gü
ruhunu
doğru yola iletmez....
Tövbə Suresi, 19. Ayet:
Hacılara su sağlamayı ve Kâbe'yi onarıp şenlendirmeyi, ahiret gününe inanmakla ve Allah yolunda cihad etmekle bir mi tutuyorsunuz? Bunlar Allah katında bir değildirler. Allah zalimler gü
ruhunu
doğru yola iletmez....
Tövbə Suresi, 19. Ayet:
Siz; hacılara su vermeyi, Mescid-i Haram'ı tamir etmeyi; Allah'a ve ahiret gününe inanan ve Allah yolunda cihad edenle bir mi tuttunuz? Bunlar, Allah katında bir olamazlar. Ve Allah; zalimler gü
ruhunu
hidayete erdirmez....
Tövbə Suresi, 19. Ayet:
Siz hacılara su dağıtma işi ile Mescid-i haram'ı onarma işini; Allah'a ve ahiret gününe inananla, Allah yolunda cihad edenle bir mi tutuyorsunuz? Halbuki onlar Allah katında eşit değildirler. Allah zâlimler gürûhunu hidayete erdirmez....
Tövbə Suresi, 19. Ayet:
Siz hacca gelenlere su dağıtma ve Mescid-i Haramı mâmur etme işini, Allah’a ve âhiret gününe iman edip Allah yolunda cihad eden müminin işi ile bir mi tutuyorsunuz?Bunlar Allah indinde eşit olmazlar. Allah o zalimler gürûhunu hidâyet etmez, umduklarına eriştirmez....
Tövbə Suresi, 24. Ayet:
Eğer, de: babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, kadınlarınız, hısımınız, kabileniz, elinize geçirdiğiniz mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir ticaret, hoşunuza giden meskenler size Allah ve Resulünden ve onun yolunda cihaddan daha sevgili ise artık, Allahın emri gelinciye kadar bekleyin, Allah öyle fasıkler gü
ruhunu
hidayete irdirmez...
Tövbə Suresi, 24. Ayet:
De ki: «Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, kadınlarınız, aşiretiniz, ele geçirdiğiniz mallar, kesat gitmesinden korktuğunuz bir ticaret ve hoşunuza giden evler size Allah ve peygamberinden ve onun yolunda cihaddan daha sevimli ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah öyle fasıklar gü
ruhunu
doğru yola erdirmez....
Tövbə Suresi, 24. Ayet:
De ki; «Eğer babalarınızı, evlâtlarınızı, kardeşlerinizi, eşlerinizi, hısım akrabanızı, kazandığınız malları, bozulmasından korktuğunuz ticareti ve hoşunuza giden evleri, konakları Allah'dan, Peygamber'den ve Allah yolunda cihad etmekten daha çok seviyorsanız Allah emrini gerçekleştirinceye, yapacağını yapıncaya kadar bekleyiniz. Allah yoldan çıkmışlar gü
ruhunu
doğru yola iletmez.»...
Tövbə Suresi, 24. Ayet:
De ki: «Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, kabileniz, elinize geçirdiğiniz mallar, kesâd (a uğramasın) dan korka geldiğiniz bir ticâret ve hoşunuza gitmekte olan meskenler size Allahdan, Onun peygamberinden ve Onun yolundaki bir cihâddan daha sevgili ise, artık Allahın emri gelinceye kadar bekleye durun. Allah faasıklar gü
ruhunu
hidâyete erdirmez. ...
Tövbə Suresi, 24. Ayet:
De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, kabileniz, elinize geçirdiğiniz mallar, durgunluğa uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşunuza giden evler, size Allah'tan vve peygamberden ve Allah yolunda cihaddan daha sevimli ise; o zaman Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. Ve Allah; fasıklar gü
ruhunu
hidayete erdirmez....
Tövbə Suresi, 24. Ayet:
Resulüm! De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız, kazandığınız mallar, durgunluğa uğramasından korktuğunuz alış-verişler, hoşunuza gitmekte olan meskenler, size Allah'tan ve O'nun Peygamber'inden, Allah yolunda cihaddan daha sevgili iseler, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah fâsıklar gürûhunu hidayete erdirip doğru yola iletmez. ”...
Tövbə Suresi, 24. Ayet:
De ki: "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım ve akrabanız, ter dökerek kazandığınız mallar, kesada uğramasından endişe ettiğiniz ticaret, hoşunuza giden konaklar, size Allah’tan ve Resulünden ve O’nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ve önemli ise... O halde Allah emrini gönderinceye kadar bekleyin!Allah öyle fâsıklar gü
ruhunu
hidâyet etmez, umduklarına eriştirmez....
Tövbə Suresi, 37. Ayet:
Haram aylardaki savaş yasağını başka aylara aktarmak, ertelemek kâfirlikte daha ileri gitmektir. Kâfirler bu yolla sapıklığa sürüklenirler. Onlar Allah'ın haram kıldığı ayları sayıca denk getirmek için bu ertelemeyi bir yıl helâl sayarlarken, bir sonraki yıl haram kabul ederler. Böylece Allah'ın haram kıldığını helâl saymış olurlar. Yaptıkları çirkin işler kendilerine güzel gösterildi. Allah kâfirler gü
ruhunu
kesinlikle doğru yola iletmez....
Tövbə Suresi, 37. Ayet:
(Haram ayları) gecikdirmek ancak küfürde bir artış (sebebedir. Onunla kâfirler şaşırtılır, onlar bunu bir yıl halâl, bir yıl haram sayarlar ki Allahın haram kıldığına sayıca uysunlar da (varsın) Allahın haram etdiğini halâl kılmış olsunlar! Bu suretle de onların amellerinin kötülüğü kendilerine süslenib güzel gösterildi. Allah o kâfirler gü
ruhunu
hidâyete erdirmez. ...
Tövbə Suresi, 37. Ayet:
Nesi; ancak küfürde bir artıştır. Onunla kafirler şaşırtılırlar. Bunu bir yıl helal, bir yıl haram sayarlar ki, Allah'ın haram kıldığına sayıca uysunlar da Allah'ın haram ettiğini helal kılmış olsunlar. Böylece onların amellerinin kötülüğü kendilerine süslenip güzel gösterildi. Allah; kafirler gü
ruhunu
hidayete erdirmez....
Tövbə Suresi, 37. Ayet:
Haram ayları geciktirmek, küfrü artırmaktan başka bir şey değildir. Çünkü onunla kâfir olanlar saptırılır. Bunu bir yıl helâl, bir yıl da haram sayarlar ki, Allah'ın haram kıldığına sayıca uysunlar da Allah'ın haram ettiğini helâl kılmış olsunlar. Onların kötü işleri kendilerine güzel gösterildi. Allah kâfirler gürûhunu hidayete erdirmez....
Tövbə Suresi, 37. Ayet:
Hürmetli ayların yerlerini değiştirip ertelemek, sadece kâfirlikte ileri gitmektir. Öyle yapmakla, kâfirler büsbütün şaşırtılırlar. Allah’ın hürmetli kıldığı sayıya denk getirmek üzere onu bir yıl helâl, bir yıl hürmetli sayarlar ve böylece Allah’ın haram kıldığını helâl kabul ederler. Kötü işleri kendilerine süslenip güzel gösterildi. Allah kâfirler gü
ruhunu
hidâyet etmez, umduklarına eriştirmez....
Tövbə Suresi, 38. Ayet:
Ey âmenû olanlar (ölmeden evvel Allah'a ulaşmaya inananlar)! Size ne oldu? Size, “Allah'ın yolunda cihada çıkın (nefsinizle cihad ederek,
ruhunu
zu Allah'a ulaştırın) (düşmanlarınızla, kâfirlerle cihad edin).” denildiği zaman, siz (bulunduğunuz) yere meyledip kaldınız (
ruhunu
z Allah'a doğru yola çıkmadı) (İslâm ordusu içinde savaşa katılmadınız). Ahiretten (
ruhunu
zu Allah'a ulaştırmaktan) (vazgeçip) dünya hayatına mı razı oldunuz? Dünya hayatının metaı (malı, faydası), ahiretten (ruhu Allah'a ula...
Tövbə Suresi, 39. Ayet:
Sefere çıkmanız (Allah'a ulaşmak için
ruhunu
zu Sıratı Mustakîm'e ulaştırmanız) hariç, (savaşa gönüllü olarak katılmadığınız taktirde) size elîm bir azapla azap eder. Ve sizden başka bir kavimle (sizi) değiştirir. O'na hiçbir şeyle zarar veremezsiniz. Ve Allah, herşeye kaadirdir....
Tövbə Suresi, 66. Ayet:
(Bîhude) özür dilemiye kalkmayın. Siz îman (etdiğinizi ikramdan sonra küfretdiniz. içinizden bir zümreyi afvetsek bile (diğer) bir gü
ruhunu
— onlar mücrim (cürümlerinde musir) kimseler oldukları için — azâblandıracağız. ...
Tövbə Suresi, 80. Ayet:
Onlar için ister af dile, ister dileme, onlar adına yetmiş kere (istediğin kadar çok) af dilesen de Allah onları kesinlikle affetmez. Sebebine gelince, onlar Allah'ı ve peygamberini tanımadılar, Allah yoldan çıkmışlar gü
ruhunu
doğru yola iletmez....
Tövbə Suresi, 80. Ayet:
Onlar için ister mağfiret dile, ister mağfiret dileme. Onlar için yetmiş defa mağfiret dilesen de Allah onları bağişlamayacaktır. Bu, Allah'ı ve Peygamberini inkar etmelerindendir. Allah; fasıklar gü
ruhunu
hidayete erdirmez....
Tövbə Suresi, 80. Ayet:
Resulüm! Onlar için ister mağfiret dile, ister dileme. Onlar için yetmiş defa af dilesen de Allah onları aslâ bağışlamayacaktır. Bu, onların Allah'ı ve Peygamber'ini inkâr etmelerinden ötürüdür. Çünkü Allah, fâsıklar gürûhunu hidayete erdirmez....
Tövbə Suresi, 80. Ayet:
Onlar için sen ister Allah’tan af dile, ister dileme. Yetmiş kere bile istiğfar etsen, Allah onları asla affetmeyecektir. Evet, böyle! Çünkü onlar Allah’ı ve Resulünü tanımayıp karşı geldiler. Allah da böylesi fâsıklar gü
ruhunu
hidâyet etmez, emellerine kavuşturmaz....
Tövbə Suresi, 109. Ayet:
O halde binasını Allah korkusu ve Allah rızası üzerine kurmuş olan mı hayırlıdır, yoksa binasını seyl bıçığında sarkan bir yarın kenarına kurup da onunla beraber cehenneme yuvarlanan mı? Allah zalimler gü
ruhunu
hidayete erdirmez...
Tövbə Suresi, 109. Ayet:
O halde binasını Allah korkusu ve Allah rızası üzerine kurmuş olan mı hayırlıdır, yoksa binasını yıkılmak üzere olan bir uçurumun kenarına kurup da onunla birlikte cehenneme yuvarlanan mı daha hayırlı? Allah, zalimler gü
ruhunu
hidayete erdirmez....
Tövbə Suresi, 109. Ayet:
Yapısını Allah korkusu ve hoşnutluğu temeli üzerine kuran mı hayırlıdır, yoksa yapısını kaymak üzere olan bir yarın üzerine kurup da o yarla birlikte cehenneme kayan kimse mi hayırlıdır? Allah zalimler gü
ruhunu
doğru yola iletmez....
Tövbə Suresi, 109. Ayet:
Binasını Allah korkusu ve rızası üzerine kuran kimse mi daha hayırlıdır, yoksa binasını bir yar kenarına kurup da onunla birlikte kendisini de cehennem ateşine yuvarlanan kimse mi? Allah, zalimler gü
ruhunu
hidayete erdirmez....
Tövbə Suresi, 109. Ayet:
Binasını Allah korkusu ve rızâsı üzerine kuran kimse mi hayırlıdır, yoksa binasını çökecek bir yar kıyısına kurup da onunla birlikte kendisi de cehennem ateşine yuvarlanıp giden kimse mi hayırlıdır? Allah zâlimler gürûhunu hidayete erdirmez....
Tövbə Suresi, 109. Ayet:
Binasını, Allah’a karşı gelmekten sakınma ve Onun rızasını kazanma temelleri üzerine kuran kimse mi hayırlıdır;yoksa yapısını, yıkılmak üzere olan bir uçurum kenarına kurarak onunla beraber cehenneme yuvarlanan mı? Allah zalimler gürûhunu hidâyet etmez, umduklarına eriştirmez....
Yunus Suresi, 4. Ayet:
Hepiniz topluca O'na rücu edeceksiniz (O'na rücu; mekânsal değil boyutsal olur; hakikatinde müşahede anlamında). . . Allâh'ın, kesin uygulayacağıdır bu! Muhakkak ki O, halkı ibda eder (Esmâ'sından Mubdi' ismi anlamına göre, tüm yaratılmışları, muradı doğrultusunda topluca ve birimselliksiz yaratır; "ORİJİN BENLİK"), sonra (birimsellik boyutunda) iman edip imanın gereği fiilleri açığa çıkaranları (OLUŞMUŞ BENLİK) hak ettiklerine göre cezalandırmak (yani kendisinden açığa çıkanın sonuçlarını yaşat...
Yunus Suresi, 13. Ayet:
Andolsun ki (ey Mekkeliler) sizden evvelki devirler (de geçmiş ümmetler) i — peygamberleri kendilerine apaçık deliller (ve mu'cizeler) getirdikleri halde (onları yalana çıkarmak, hakka karşı dâima kuvvet istimal etmek suretiyle) zulm etdikleri, îmana gelmeyecekleri (sabit olduğu) için — helak etmişizdir. İşte günahkârlar gü
ruhunu
biz böyle cezalandırırız. ...
Yunus Suresi, 13. Ayet:
Sizden önceki devirlerde geçen nice ümmetleri,Peygamberleri kendilerine açık deliller (mûcizeler) getirdikleri halde, zulmedip iman etmedikleri için imha ettik. İşte suçlular gü
ruhunu
Biz böyle cezalandırırız....
Yunus Suresi, 46. Ayet:
Onları tehdit ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana göstersek de, göstermeden senin
ruhunu
alarak ölümünü gerçekleştirsek de neticede, hesap vermek üzere, bizim huzurumuza getirilecekler. Sonunda, onların alenî-gizli bütün davranışlarını şâhit olarak Allah ortaya getirecektir....
Yunus Suresi, 46. Ayet:
Onlara, soz verdigimiz azabin bir kisimini ya dunyada sana gosteririz, veya senin
ruhunu
aliriz da nasil olsa onlarin donusu Bizedir; (ahirette gorursun.) Allah onlarin yaptiklarina sahiddir....
Yunus Suresi, 46. Ayet:
Onlara va'dettiğimiz azabın bir kısmını ya sana göstereceğiz, ya da (göstermeden) senin
ruhunu
tutup alacağız; (her iki durumda da) onların dönüşü yalnız bizedir. Sonra Allah onların yapageldiklerine şahittir....
Yunus Suresi, 46. Ayet:
Onlara, söz verdiğimiz azabın bir kısmını ya dünyada sana gösteririz, veya senin
ruhunu
alırız da nasıl olsa onların dönüşü Bizedir; (ahirette görürsün) Allah onların yaptıklarına şahiddir....
Yunus Suresi, 46. Ayet:
Onlara va'dettiğimizin bir kısmını sana hemen göstersek de yahut senin
ruhunu
alsak da onların dönüşü Bizedir. Sonra Allah onların ne yapacaklarına da şahittir!...
Yunus Suresi, 46. Ayet:
Onlara vaadettiğimiz şeyin bazısını sana göstersek de veya (henüz göstermeden) senin
ruhunu
kabzetsek de herhalde onların dönüşü Bizedir. Sonra Allah Teâlâ onların ne yapacakları üzerine şahittir....
Yunus Suresi, 85. Ayet:
Onlar da dediler ki; «Biz Allah'a dayandık ey Rabbimiz, zalimler gü
ruhunu
n bizi sapıklıklarına gerekçe göstermelerine meydan verme....
Yunus Suresi, 85. Ayet:
Onlar da dediler ki: “Biz Allah'a güvendik. Ey Rabbimiz! Bizi zâlimler gürûhunun fitnesine maruz bırakma!...
Yunus Suresi, 85. Ayet:
'Biz Allah'a tevekkül ettik,' dediler. 'Rabbimiz, bizi o zalimler gü
ruhunu
n fitnesiyle sınama....
Yunus Suresi, 104. Ayet:
'Ey insanlar, benim dinimden, şeriatımdan şüpheniz varsa, şunu bilin ki, Allah’ı bırakıp, kulları durumundaki taptıklarınıza, ben kulluk ve ibadet etmeyeceğim. Fakat ben, sizin
ruhunu
zu alarak ölümünüzü gerçekleştirecek olan Allah’ı ilâh tanıyacak, candan müslüman olarak Allah’a bağlanacak, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet edeceğim. Bana mü’minlerden olmam emredildi' diye ilan et....
Yunus Suresi, 104. Ayet:
(104-106) De ki: "Ey insanlar! Eğer benim dinimden şüphede iseniz, iyi bilin ki, ben sizin Allah’tan başka ibadet ettiğiniz şeylere asla ibadet etmem; lâkin sadece ve sadece, sizin
ruhunu
zu teslim alacak olan Allah’a ibadet ederim. Bana müminlerden olmam emredildi ve "yüzünü, özünü Allah’ı bir tanıyarak dine ver ve sakın müşriklerden olma." "Sakın Allah’tan başka, sana ne fayda ne zarar vermeyecek olan putlara yalvarma, şayet böyle yaparsan, o takdirde kesinlikle zalimlerden olursun" diye talima...
Yunus Suresi, 105. Ayet:
(104-106) De ki: "Ey insanlar! Eğer benim dinimden şüphede iseniz, iyi bilin ki, ben sizin Allah’tan başka ibadet ettiğiniz şeylere asla ibadet etmem; lâkin sadece ve sadece, sizin
ruhunu
zu teslim alacak olan Allah’a ibadet ederim. Bana müminlerden olmam emredildi ve "yüzünü, özünü Allah’ı bir tanıyarak dine ver ve sakın müşriklerden olma." "Sakın Allah’tan başka, sana ne fayda ne zarar vermeyecek olan putlara yalvarma, şayet böyle yaparsan, o takdirde kesinlikle zalimlerden olursun" diye talima...
Yunus Suresi, 106. Ayet:
(104-106) De ki: "Ey insanlar! Eğer benim dinimden şüphede iseniz, iyi bilin ki, ben sizin Allah’tan başka ibadet ettiğiniz şeylere asla ibadet etmem; lâkin sadece ve sadece, sizin
ruhunu
zu teslim alacak olan Allah’a ibadet ederim. Bana müminlerden olmam emredildi ve "yüzünü, özünü Allah’ı bir tanıyarak dine ver ve sakın müşriklerden olma." "Sakın Allah’tan başka, sana ne fayda ne zarar vermeyecek olan putlara yalvarma, şayet böyle yaparsan, o takdirde kesinlikle zalimlerden olursun" diye talima...
Hud Suresi, 19. Ayet:
Onlar ki; Allah'ın yolundan (kişinin mürşidine ulaşmasına mani olarak
ruhunu
n, vücudundan ayrılarak Allah'a ulaştıran Sıratı Mustakîm'e ulaşmasına engel oldukları için) saptırırlar. Ve onu (ruhun ölmeden Allah'a ulaşmasını) eğmek ve bükmek isterler (gerçek kavramından uzaklaştırmak isterler). Onlar, ahireti (ruhun ölmeden Allah'a ulaşmasını) inkâr edenlerdir....
Rəd Suresi, 2. Ayet:
Görmekte olduğunuz semaları (gök katlarını) direksiz olarak yükselten Allah'tır. Sonra arşa istiva etti. Ve Güneş'i ve Ay'ı emri altına aldı. Hepsi belirlenmiş bir süreye kadar akıp gider. İşleri düzenleyip idare eder. Âyetleri ayrı ayrı açıklar ki; böylece Rabbinize mülâki olmaya (ölmeden evvel
ruhunu
zu Allah'a ulaştırmaya) yakîn hasıl edersiniz....
Rəd Suresi, 11. Ayet:
Onları (o kavimdekileri), önünden ve arkasından (önden arkaya doğru uzanan) takip edenler (devrin imamlarını koruyan muhafız melekler) vardır. Allah'ın emrinden olup, onları korurlar. Muhakkak ki; Allah, onlar nefslerinde olan şeyi (hidayette kalma konusundaki niyetlerini) bozmadıkça, bir kavimde olan şeyi bozmaz (devrin imamının
ruhunu
başlarının üzerinden almaz). Ve Allah, bir kavme ceza vermeyi dilediği zaman, artık onu reddedecek (mani olacak kimse) yoktur. Ve onlar için, ondan başka koruyan...
Rəd Suresi, 40. Ayet:
Onlara va’dettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de, (göstermeden) senin
ruhunu
alsak da senin görevin sadece tebliğ etmektir. Hesap görmek ise bize aittir....
Rəd Suresi, 40. Ayet:
Onlara yaptığımız vaatlerin, tehditlerin bir kısmını sana göstersek veya ondan önce senin
ruhunu
alarak ölümünü gerçekleştirsek bile, sana ancak Allah’ın emirlerini tebliğ etmek düşer. Hesap yalnız bizim huzurumuzda görülecektir....
Rəd Suresi, 40. Ayet:
Onlara va'dettiğimiz azabın ya bir kısmını sana gösteririz ya da (göstermeden) senin
ruhunu
tutup alırız. Sana düşen ancak tebliğdir; bize de hesap görmek düşer....
Rəd Suresi, 40. Ayet:
Ya onları uyardığımız birtakım belaların bir kısmını sana gösterir, ya da bundan önce senin
ruhunu
teslim alırız, fark etmez. Zira senin görevin sadece tebliğ etmektir, hesap görmek ise Bize aittir....
Hicr Suresi, 99. Ayet:
Kesin iman edilecek hakikatlerle yüz yüze gelme vaktine kadar, imanın hazzı, Hakka’l-yakîn huzuru
ruhunu
kaplayacak tarzda Allah’ı ilâh tanı, candan müslüman olarak Allah’a teslim ol, saygıyla Rabbine kulluk ve ibadete devam et, O’nun şeriatına bağlan, O’na boyun eğ....
Nəhl Suresi, 2. Ayet:
1.
yunezzilu
: indirir
2.
el melâikete
: melekler
3.
bi er rûhi
: ruh ile
4.
min emri-hi
: onun emrinden
...
Nəhl Suresi, 2. Ayet:
Kullarından dilediği üzerine kişi “Benden başka ilâh yoktur.” tarzında uyarmaları için melekleri, emrinden ruh ile beraber indirir. Öyleyse Bana karşı takva sahibi olun (
ruhunu
zu ölmeden evvel Bana ulaştırın)....
Nəhl Suresi, 91. Ayet:
(Allah
ruhunu
zu, vechinizi, nefsinizi ve iradenizi teslim etme konusunda) sizinle ahdleştiği zaman Allah'ın ahdini ifa edin (yerine getirin). Onu, sağlamlaştırdıktan (hidayete erdikten ve nefsinizi tezkiye ettikten) sonra yeminleri bozmayın (
ruhunu
zu Allah'a ulaştırdıktan ve nefsinizi tezkiye ettikten sonra dalâlete düşmeyin). Ve siz, Allah'ı üzerinize kefil kılmıştınız (Allahû Tealâ, sizi hidayete erdirerek,
ruhunu
zu Kendisine ulaştırarak verdiği sözü, kefaletini yerine getirmişti). Muhakkak ki...
Nəhl Suresi, 104. Ayet:
Muhakkak ki Allah, Allah'ın âyetlerine inanmayanları (îmân etmeyenleri) hidayete erdirmez (onların
ruhunu
Kendisine ulaştırmaz). Ve onlar için elîm azap vardır....
Nəhl Suresi, 107. Ayet:
Bunun sebebi: çünkü onlar Dünya hayatı sevmiş âhırete tercih etmişlerdir, Allah da kâfirler gü
ruhunu
doğru yola çıkarmaz...
Nəhl Suresi, 107. Ayet:
Bunun sebebi, onların dünya hayatını sevip onu ahirete tercih etmiş olmalarıdır; Allah da kafirler gü
ruhunu
doğru yola çıkarmaz....
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
Muhakkak ki âmenû olanlar (ölmeden önce
ruhunu
Allah'a ulaştırmayı dileyenler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanlar, Biz kesinlikle en güzel amel işleyen kimselerin ecrini (karşılığını) zayi etmeyiz....
Məryəm Suresi, 97. Ayet:
Ey Muhammed, kötülükten sakınanları müjdeleyesin ve inatçılar gü
ruhunu
uyarasın diye biz bu Kur'an'ı ana dilinde indirerek onu kolay anlamanı sağladık....
Möminun Suresi, 41. Ayet:
Derken korkunç bir ses onları bastırıverdi. Adalet yerini buldu. Onları sel süprüntüsüne çevirdik. Zalimler gü
ruhunu
n canı cehenneme!...
Möminun Suresi, 94. Ayet:
«O halde, Rabbim, beni zaalimler gü
ruhunu
n içinde bırakma». ...
Möminun Suresi, 94. Ayet:
Rabbım, o zaman beni zalimler gü
ruhunu
n içinde bulundurma....
Qəsəs Suresi, 21. Ayet:
Hemen oradan ayrılıp, hep etrafını kontrol ederek endişe içinde şehirden çıktı ve:"Şu zalimler gü
ruhunu
n elinden beni halas eyle ya Rabbî!" diye yalvardı....
Qəsəs Suresi, 50. Ayet:
Yine sana icâbet etmek istemezlerse artık bil ki onlar sırf kendi hevaları peşinde gidiyorlar, halbuki Allahdan bir doğru delil olmaksızın mücerred kendi hevası peşinde giden kimselerden daha şaşkın kim olabilir? Muhakkak ki Allah zâlimler gü
ruhunu
muvaffak etmez...
Qəsəs Suresi, 50. Ayet:
(Bu kerre de) sana icabet (senin teklîfini kabul) etmek istemezlerse bil ki onlar sırf kendi hevalarının arkasında gitmekdedirler. Halbuki Allahdan dosdoğru bir delîl olmaksızın (dînde yalınız) kendi havasına uyandan daha sapık kimdir? Şübhe yok ki Allah zaalimler gü
ruhunu
muvaffak etmez. ...
Qəsəs Suresi, 50. Ayet:
Şayet sana cevab vermezlerse, bil ki; onlar, sırf kendi heveslerine uymaktadırlar. Halbuki Allah'tan bir hidayet olmaksızın kendi hevesine uyandan daha sapık kim vardır. Muhakkak ki Allah; zalimler gü
ruhunu
hidayete erdirmez....
Qəsəs Suresi, 50. Ayet:
Şayet sana cevap veremezlerse bil ki, onlar sırf kendi heveslerine uymaktadırlar. Halbuki Allah'tan bir hidayet olmaksızın kendi hevesine uyandan daha sapık kim vardır? Muhakkak ki Allah, zâlimler gürûhunu elbette hidayete erdirmez....
Qəsəs Suresi, 56. Ayet:
Muhakkak ki sen, sevdiğin kişiyi hidayete erdiremezsin (onun
ruhunu
Allah'a ulaştıramazsın). Fakat Allah, dilediğini hidayete erdirir. Ve O, muhtedileri (hidayete erenleri) daha iyi bilir....
Loğman Suresi, 10. Ayet:
Semâları, dayanağı olmaksızın (Bi-gayrı amed) yarattı (direkt olarak Esmâ mânâları olarak vardır - varlığın ilim - şuur boyutu); sizin (benlik bilincinizin oluşması ve) sarsılmamanız için arza (bedende) sâbit dağlar (organlar) ilka etti ve orada (bedende) her DABBEDEN (hayvani özellikler) oluşturdu. . . Semâdan (şuurdan) bir su (ilim - kendi hakikatini kavrama bilinci) inzâl ettik de onda tümüyle kerîm eşini (ölüm ötesi yaşam kişiliğini -
ruhunu
) oluşturduk....
Loğman Suresi, 15. Ayet:
Ve bilgin olmayan bir şey hakkında, şirk koşman için seninle mücâdele ederlerse, ikisine de itaat etme! Ve dünyada onlara güzellikle sahip ol. Bana yönelenlerin (
ruhunu
Allah'a ulaştırmayı dileyenlerin) yoluna tâbî ol. Sonra dönüşünüz Banadır. O zaman yaptığınız şeyleri size haber vereceğim....
Səcdə Suresi, 11. Ayet:
'Sizinle ilgili görevlendirilen ölüm meleği
ruhunu
zu alarak ölümlerinizi gerçekleştirecek. Sonra Rabbinizin huzuruna götürülüp hesaba çekileceksiniz.' de....
Səcdə Suresi, 11. Ayet:
De ki: Sizin (
ruhunu
zu almaya) görevli kılınan Ölüm Meleği canınızı alır, sonra da Rabbınıza döndürülürsünüz....
Səcdə Suresi, 23. Ayet:
Ve andolsun ki Musa (A.S)'a kitap verdik. Bundan sonra sen, O'na (Allah'a) mülâki olmaktan (hayattayken
ruhunu
Allah'a ulaştırmaktan) şüphe içinde olma. Ve O'nu (Tevrat'ı) İsrailoğulları için hidayet rehberi (Allah'a ulaştırıcı) kıldık....
Səba Suresi, 21. Ayet:
Ve onun (iblisin) onlar üzerinde bir sultanlığı (nüfuzu, tesiri) yoktu. Ahirete (hayatta iken
ruhunu
Allah'a ulaştırmaya) inanan kişi ile ondan (Allah'a ulaşmaktan) şüphe içinde olanları bilmemiz için (iblisle onları imtihan ettik). Ve senin Rabbin herşeyi hıfzedendir....
Fatir Suresi, 6. Ayet:
Çünkü şeytan sizin bir düşmanınızdır. Onun için siz de onu bir düşman tutun O, (kendisine tâbi' olan) gü
ruhunu
ancak alevli cehennemin yaranından olmaları için da'veteder. ...
Sad Suresi, 30. Ayet:
1.
ve vehebnâ
: ve biz bağışladık
2.
li dâvûde
: Davut'a
3.
suleymâne
: Süleyman
4.
ni'me
: ne güzel
Sad Suresi, 44. Ayet:
1.
ve huz
: ve al
2.
bi yedi-ke
: eline
3.
dıgsen
: yaş ve kuru karışık ot demeti
4.
fadrib (fe ıdrib)
: sonra vur...
Sad Suresi, 44. Ayet:
Ve (Ey Eyüp!) eline bir demet sap al onunla vur, yeminini bozma. Muhakkak ki Biz, onu sabırlı bulduk. Ne iyi bir kuldu. Muhakkak ki o, Allah'a ulaşmıştı (
ruhunu
ölmeden evvel Allah'a ulaştırıp teslim etmişti)....
Zümər Suresi, 42. Ayet:
Allah, ölüm zamânında, ölenin rûhunu alır, ölmeyecek kişinin de uyuduğu zaman; ölümü mukadder olanın rûhunu, gerçekten de geri vermez, öbürünün rûhunuysa yollar muayyen ve mukadder bir zamana dek; şüphe yok ki bunda, düşünen topluluğa bir delil var....
Zümər Suresi, 42. Ayet:
Allah, ölecekleri zaman canlarını alır; ölmeyeni de uykusunda (bir tür ölüme sokar). Böylece, kendisi hakkında ölüm kararı verilmiş olanı(n
ruhunu
) tutar, öbürüsünü ise adı konulmuş bir ecele kadar salıverir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır....
Zümər Suresi, 42. Ayet:
Tanrı, ölecekleri zaman canlarını alır; ölmeyeni de uykusunda (bir tür ölüme sokar). Böylece, kendisi hakkında ölüm kararı verilmiş olanı(n
ruhunu
) tutar, öbürünü ise adı konulmuş bir ecele kadar salıverir. Şüphesiz bunda, düşünen bir kavim için gerçekten ayetler vardır....
Zümər Suresi, 42. Ayet:
Allah öleceklerin ölümleri anında, ölmeyeceklerin de uykuları esnasında ruhlarını alır. Ölmelerine hükmettiği kimselerin
ruhunu
yanında tutar, diğerlerini belli bir süreye kadar (bedenlerine) gönderir. Şüphesiz ki bunda iyi düşünen kimseler için âyetler (öğütler ve ibretler) vardır....
Zümər Suresi, 42. Ayet:
Allah, ölümleri vaktinde canları alır; ölmeyeni de uykusunda (bir tür ölüme sokar). Böylece, kendisi hakkında ölüm kararı verilmiş olanı(n
ruhunu
) tutar, öbürüsünü ise adı konulmuş bir ecele kadar salıverir. Şüphesiz bunda, düşünebilmekte olan bir kavim için gerçekten ayetler vardır....
Zümər Suresi, 42. Ayet:
Ölüm sırasında Allah ruhları alır. Ölmemiş olanların ruhlarını ise uykularında alır; sonra, ölümüne hükmettiği kimsenin
ruhunu
tutar, diğerlerini de belirlenmiş bir ecele kadar geri gönderir. Tefekkür edecek bir topluluk için bunda âyetler vardır....
Zümər Suresi, 54. Ayet:
Ve Rabbinize (Allah'a) yönelin (
ruhunu
zu Allah'a ulaştırmayı dileyin)! Ve size azap gelmeden önce O'na (Allah'a) teslim olun (
ruhunu
zu, vechinizi, nefsinizi, iradenizi Allah'a teslim edin). (Yoksa) sonra yardım olunmazsınız....
Mömin Suresi, 15. Ayet:
Dereceleri yükselten ve arşın sahibi olan Allah, kullarından (Kendisine ulaştırmayı) dilediği kişinin (Allah'a ulaşmayı dilediği için Allah'ın da Kendisine ulaştırmayı dilediği kişinin) üzerine (başının üzerine) Allah'a ulaşma gününün geldiğini (o kişinin ruhuna) ihtar etmek için, emrinden (Allah'ın emrini tebliğ edecek) bir ruh (devrin imamının
ruhunu
) ulaştırır....
Şura Suresi, 13. Ayet:
(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh'a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm'e, Hz. Musa'ya ve Hz. İsa'ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah'a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O'na yöneleni, Kendisine ulaştırır (
ruhunu
hayatta iken Kendisine ulaştırır)....
Əhqaf Suresi, 10. Ayet:
De ki: «Bana haber verin, eğer (bu Kur'an) Allah tarafından (gönderilmiş) olup da siz (buna rağmen) onu (inkâr ile) küfr ediyorsanız ve İsrâîl oğullarından bir şâhid de onun benzerine (istinaden) buna şâhidlik etmiş, îman etmiş olduğu halde siz (îman etmeyi) kibrinize yediremiyorsanız (zulmetmiş olmaz mısınız?). Şübhe yok ki Allah, o zaalimler gü
ruhunu
muvaffak etmez». ...
Əhqaf Suresi, 10. Ayet:
De ki: Şayet Allah katından ise ve siz de onu inkar etmişseniz, İsrailoğullarından birisi de bunu böyle olduğuna dair şehadet edip inandığı halde siz yine de büyüklük taslamışsanız, zulmetmiş olmaz mısınız? Muhakkak ki Allah; zalimler gü
ruhunu
hidayete erdirmez....
Əhqaf Suresi, 10. Ayet:
De ki: Söyleyin bana, ya bu Kur'ân Allah katından geldiği halde siz onu inkâr etmişseniz, üstelik İsrailoğullarından bir şahit de onun benzeri bir kitaba dayanarak onun doğruluğuna tanıklık etmiş ve ona iman etmiş, ama siz yine ona iman etmeyi kibrinize yedirememişseniz? Hiç şüphe yok ki, Allah zalimler gü
ruhunu
amaçlarına ulaştırmaz....
Əhqaf Suresi, 25. Ayet:
«O, Rabbinin emriyle her şey'i helak edecekdir». İşte onlar o haale geldiler ki meskenlerinden başka bir şey görünmez oldu. İşte günahkârlar gü
ruhunu
biz böyle cezalandırırız. ...
Əhqaf Suresi, 25. Ayet:
Rabbının emri ile her şeyi yıkar. Bunun üzerine onların meskenlerinden başka bir şey görünmez oldu. İşte biz, suçlular gü
ruhunu
böylece cezalandırırız....
Əhqaf Suresi, 25. Ayet:
'Rabbinin emriyle herşeyi yerle bir eder.' Nitekim öyle bir helâk oldular ki, meskenlerinden başka birşey görünmez oldu. Mücrimler gü
ruhunu
Biz böyle cezalandırırız....
Nəcm Suresi, 27. Ayet:
Muhakkak ki ahirete (Allah'a
ruhunu
ulaştırmaya ve kıyâmet gününe) inanmayanlar, melekleri mutlaka dişi isimlerle isimlendiriyorlar....
Nəcm Suresi, 34. Ayet:
ve (kendi
ruhunu
n temizliği için kendisinden) bu kadar az ve bu kadar gönülsüzce vereni?...
Həşr Suresi, 4. Ayet:
Çünkü onlar, kendilerini kopardılar Allâh'tan ve Rasûlünden! Kim Allâh'a bağını kopartır (hakikati olan Esmâ özelliklerini -
ruhunu
- şuur varlık olarak sonsuz yaşayacağını inkâr ederse, kendini toprak olacak beden kabul ederse), muhakkak ki Allâh "Şediyd'ül Ikab"dır (azabı çok şiddetlidir)!...
Səff Suresi, 2. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar (ölmeden önce
ruhunu
Allah'a ulaştırmayı dileyenler)
3.
lime
: niçin
4.
tek...
Səff Suresi, 5. Ayet:
Ve hani bir vakıt Musâ kavmına şöyle demişti: Ey kavmim! Benim size Allahın Resulü olduğumu bildiğiniz halde niçin bana ezâ ediyorsunuz? Sonra vakta ki yamıklık ettiler Allah da kalblerini yamılttı, öyle ya Allah fasıklar gü
ruhunu
doğru yola çıkarmaz....
Səff Suresi, 5. Ayet:
Hani bir zaman Musa kavmine: «Ey kavmim, benim size (gönderilmiş) Allah'ın peygamberi olduğumu bildiğiniz halde niçin bana eziyet ediyorsunuz?» demişti. Sonra onlar yamukluk edince, Allah'da kalplerini yamulttu. Öyle ya, Allah fasıklar gü
ruhunu
doğru yola çıkarmaz!...
Səff Suresi, 5. Ayet:
Hani Musa, kavmine demişti ki: Ey kavmim, niçin bana eziyet verirsiniz? Halbuki benim size gerçekten Allah'ın rasulü olduğumu biliyorsunuz. Fakat onlar yoldan sapınca; Allah da onların kalblerini saptırmıştı. Ve Allah; fasıklar gü
ruhunu
hidayete erdirmez....
Səff Suresi, 5. Ayet:
Bir zamanlar Musa kavmine: "Ey kavmim! Beni niçin incitiyorsunuz? Halbuki benim, Allah'ın size gönderdiği bir peygamberi olduğumu biliyorsunuz!" demişti. Onlar yoldan sapınca, Allah da onların kalplerini saptırmıştı. Allah fâsıklar gürûhunu doğru yola iletip hidayete erdirmez....
Səff Suresi, 7. Ayet:
İslâma da'vet olunurken Allaha karşı yalan uydurandan daha zâlim de kim olabilir! Allah da zâlimler gü
ruhunu
muvaffak etmez...
Səff Suresi, 7. Ayet:
Kendisi İslama da'vet edilib dururken, Allaha karşı yalan uydurandan daha zaalim kimdir? Allah zaalimler gü
ruhunu
muvaffak etmez. ...
Səff Suresi, 7. Ayet:
İslama çağrıldığı halde. Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kimdir? Allah; zalimler gü
ruhunu
hidayete erdirmez....
Səff Suresi, 7. Ayet:
İslâm'a dâvet edilirken Allah'a karşı yalan uydurandan daha zâlim kim olabilir? Allah zâlimler gürûhunu hidayete erdirmez....
Səff Suresi, 7. Ayet:
Kendisi İslâma çağırıldığı halde Allah adına yalan uydurandan daha zalim kim vardır? Allah o zalimler gü
ruhunu
amaçlarına eriştirmez....
Cümə Suresi, 5. Ayet:
Kendilerine Tevrat yükletilen sonra onu hâmil olmıyan kişilerin meseli, cildlerle kitab taşıyan eşeğin haline benzer, Allahın âyetlerini tekzib eden kavmın meseli ne çirkin! Allah zalimler gü
ruhunu
doğru yola çıkarmaz....
Cümə Suresi, 5. Ayet:
Kendilerine Tevrat yükletilib de sonra onu taşımayanların haali koca koca kitablar taşıyan eşeğin haali gibidir. Allahın âyetlerini yalan sayan kavmin vasfı ne kötüdür! Allah zaalimler gü
ruhunu
muvaffak etmez. ...
Cümə Suresi, 5. Ayet:
Kendilerine Tevrat yükletildiği halde onu taşıyamayanların misali; koca koca kitablar taşıyan eşeğin misalidir. Allah'ın ayetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne de kötüdür. Ve Allah; zalimler gü
ruhunu
hidayete erdirmez....
Cümə Suresi, 5. Ayet:
Kendilerine Tevrat yükletildiği halde, onu taşımayanların (onunla amel etmeyenlerin) durumu, koca koca kitaplar taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah'ın âyetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür! Allah zâlimler gürûhunu hidayete erdirmez....
Münafiqun Suresi, 6. Ayet:
Onlar için istiğfar etsen de etmesen de aleyhlerinde müsavidir, Allah onlara aslâ mağfiret etmez ve Allah fâsıklar gürühunu doğru yola çıkarmaz...
Münafiqun Suresi, 6. Ayet:
Onlar için bağışlanma dilesen de dilemesen de haklarında aynıdır; Allah, onları asla bağışlamaz ve Allah fasıklar gü
ruhunu
doğru yola çıkarmaz....
Münafiqun Suresi, 6. Ayet:
Onlar için mağfiret dilesen de, mağfiret dilemesen de birdir. Allah, onları katiyyen bağışlamayacaktır. Muhakkak ki Allah; fasıklar gü
ruhunu
hidayete erdirmez...
Münafiqun Suresi, 6. Ayet:
Onlar için af dilesen de birdir, dilemesen de. Allah onları bağışlayacak değildir. Çünkü Allah o yoldan çıkmışlar gü
ruhunu
emellerine ulaştırmaz....
Müzzəmmil Suresi, 19. Ayet:
Muhakkak ki bu, hatırlatmadır (öğüttür). Artık kim dilerse, Rabbine (ölmeden önce
ruhunu
) ulaştıran bir yol ittihaz eder (yol edinir)....
İnfitar Suresi, 7. Ayet:
O ki seni yarattı (izhar etti), seni tesviye etti (beynini, bilincini ve
ruhunu
oluşturacak şekilde meydana getirdi), seni tam dengeli yaptı!...
İnfitar Suresi, 10. Ayet:
Muhakkak ki (her düşüncenizi beyninizden
ruhunu
za) kaydediciler olduğu hâlde....
İnşiqaq Suresi, 6. Ayet:
Ey insan! Muhakkak ki sen, Rabbine doğru (yola çıkarak) cehd ile (nefsinle) cihad edersin. Sonunda O'na mülâki olursun (
ruhunu
Allah'a ilka edersin, ulaştırırsın)....
Fəcr Suresi, 29. Ayet:
(Ey fizik vücut!) O zaman, (nefsini tezkiye ettiğin ve
ruhunu
Allah'a ulaştırdığın zaman Bana kul olursun) kullarımın arasına gir....
Mömin Suresi, 77. Ayet:
Sabrederek mücadeleye devam et. Allah’ın va’di haktır, doğrudur. Onları tehdit ettiğimiz azâbın bir kısmını, ya sana gösteririz, yahut senin
ruhunu
daha önce alarak ölümünü gerçekleştiririz. Nasıl olsa bizim huzurumuza getirilerek hesaba çekilecekler....
Mömin Suresi, 77. Ayet:
Artık sabret. Allah'ın vaadi, şüphe yok ki, hakdır. Onlara olan vaadimizin bazısını sana göstereceğiz veya senin
ruhunu
alacağız, nihâyet Bize döndürüleceklerdir....
Mömin Suresi, 77. Ayet:
Sabret! Çünkü Allah’ın vâdi gerçektir. Biz onlara vâd ettiğimizin bir kısmını sana göstersek de, yahut senin
ruhunu
yanımıza alsak da, onlar mutlaka sonunda dönüp huzurumuza geleceklerdir....
Zariyat Suresi, 53. Ayet:
Hepsi de bunu birbirine tavsiye mi etdiler?! Hayır, onlar (umumiyyetle) azgınlar gü
ruhunu
n ta kendileridir. ...
Maidə Suresi, 11. Ayet:
Ey amənu olanlar (Allaha təslim olmağı diləyənlər)! Allahın sizin üzərinizdəki nemətini xatırlayın. Bir qövm sizə əllərini uzatmağa qalxdığı zaman (Allah) onların əllərini sizdən çəkmişdi. Allaha qarşı təqva sahibi olun (
ruhunu
zu, vəchinizi, nəfsinizi və iradənizi Allaha təslim edin)! Möminlər artıq Allaha təvəkkül etsinlər (güvənsinlər)....
Zümər Suresi, 54. Ayet:
Rəbbinizə yönəlin! Sizə əzab gəlmədən öncə Allaha təslim olun (
ruhunu
zu, vücudunuzu, nəfsinizi, iradənizi Allaha təslim edin). Sonra sizə yardım olunmaz....
Bəqərə Suresi, 151. Ayet:
(Bu qiblənin təyin edilməsi də) sizin aranızda (mələk və cinlərdən deyil) özünüzdən (cins və dili sizinlə bir olan), sizə daim Bizim (tovhid) nişanə və ayələrimizi oxuyan, sizi(n
ruhunu
zu) paklaşdıran, inkişaf etdirən, sizə (səma) kitabı(nı) və hikməti (şəriət hökmlərini və əqli maarifi), eləcə də əvvəllər bilmədiyiniz şeyləri öyrədən (insanı) peyğəmbər göndərdiyimiz kimi (nemətdir)....
Bəqərə Suresi, 183. Ayet:
Ey iman gətirənlər, sizdən əvvəlkilərə yazıldığı kimi sizə (də) oruc yazıldı və qərara alındı, (ki,) bəlkə (
ruhunu
z qüvvətlənsin və nəfsi istəklərdən) çəkinəsiniz....
Ənam Suresi, 60. Ayet:
Odur gecə sizin
ruhunu
zu alan, gündüz kəsb etdiyinizi bilən, sonra müəyyən (edilmiş) müddətin (ömür müddətinizin) başa çatması üçün sizi gündüz qaldıran! Sonra sizin qayıdışınız Ona tərəfdir. Həmin vaxt O, sizi əməllərinizdən xəbərdar edəcəkdir....
Ənam Suresi, 61. Ayet:
Odur bəndələri üzərində qalib və hakim! Sizin (cism və
ruhunu
zu qorumaq üçün) üzərinizə gözətçilər göndərir, nəhayət sizdən birinizin ölümü yetişəndə, Bizim elçilərimiz (Əzrail və köməkçiləri) onun canını alırlar. Onlar (həmin can alan mələklər öz vəzifələrini yerinə yetirməkdə) əsla səhlənkarlıq etməzlər....
Yunus Suresi, 46. Ayet:
Və əgər onlara vəd etdiklərimizin bəzisini (onların dünyəvi cəzalarını) sənə göstərsək, yaxud sənin
ruhunu
(ondan qabaq) alsaq (qəm yemə, çünki onların axirət cəzalarını görəcəksən, ona görə ki,) onların dönüşü Bizə tərəfdir. Sonra Allah onların etdiklərinə şahiddir....
Yusif Suresi, 7. Ayet:
Həqiqətən Yusufda (onun özündə
ruhunu
n əzəməti, insani keyfiyyətlərinin kamilliyi və peyğəmbərlik məqamı baxımından) və qardaşlarında (onunla qardaşlarının başına gələnlərdə) soruşanlar üçün (ibrət və hidayət) nişanələr(i) vardır....
Nəhl Suresi, 70. Ayet:
Allah sizi yaratdı, sonra sizin
ruhunu
zu alacaqdır. Sizdən bəzisi (ağıl və cismin qüdrəti baxımından) ömrünün ən rəzil mərhələsinə qaytarılar ki, elmdən sonra bir şey bilməsin. Həqiqətən Allah çox bilən və qüdrətlidir....
İsra Suresi, 99. Ayet:
Məgər onlar göyləri və yeri yaradan Allahın onlar(ın dünyadakı cismləri) kimisini (axirətdə də) yaratmağa (və onların eynilə Bərzəx
ruhunu
ora daxil etməyə) qadir olduğunu və (həmçinin) onlar üçün (dünya həyatında və Qiyamət gününədək Bərzəxdə) barəsində heç bir şəkk-şübhə olmayan müəyyən bir müddət qoymasını bilmədilər?! Lakin bu zalımlar inkar və küfrdən başqa hər bir şeydən boyun qaçırdılar....
Kəhf Suresi, 81. Ayet:
Beləliklə, Rəbblərinin onlara paklıqda (
ruhunu
n küfr və itaətsizlikdən pak olması baxımından) daha yaxşı və mərhəmət və mehribanlıqda daha yaxın (olan bir övlad) əvəz verməsini istədik....
Səcdə Suresi, 11. Ayet:
(Ya Peyğəmbər!) de: «Sizə müvəkkil olan ölüm mələyi sizi(n varlığınızın bütün həqiqətini təşkil edən
ruhunu
zu) kamil surətdə (bədəninizdən) alar (ayırar), (ruh qalar və bədən isə torpağa çevrilər), sonra (Qiyamətdə, həmin bədənin qəlibində) öz Rəbbinizin hüzuruna qaytarılacaqsınız!»...
Zümər Suresi, 42. Ayet:
Ölüm zamanı insanların
ruhunu
(onunla bədən arasında heç bir əlaqənin qalmadığı şəkildə) tamamilə, ölməmiş kəsdən isə yuxuda (zahiri əlaqənin kəsildiyi, batini əlaqənin isə qaldığı naqis şəkildə) alan (həqiqətən) Allahdır. Beləliklə ölümünü qətiləşdirdiyi ruhu (Bərzəx aləmində) saxlayır, o birini isə müəyyən müddətədək (bədənə) göndərir. Şübhəsiz, bunda (bu işdə) düşünənlər üçün (Allahın qüdrət və hikməti və Qiyamətin gəlməsi barəsində) nişanələr vardır....
Nuh Suresi, 18. Ayet:
«Sonra sizi(n cisminizi yenə) onun (yerin) köksünə qaytaracaq və yenidən xas bir tərzdə çıxaracaqdır. (Qiyamət günü onun parçalanmış zərrələrini (hissəciklərini) yığaraq dünyadakı şəklə salacaq və Bərzəx
ruhunu
ona daxil edəcəkdir)»....
Müddəssir Suresi, 4. Ayet:
Və libaslarını pak et (bədəninin libasını nəcislərdən və
ruhunu
haramlardan pak et və zövcələrini küfr və fisqdən paklandır)....
Qiyamə Suresi, 27. Ayet:
Və (can verənin başına toplananlar) deyərlər: «Şəfa verən təbib kimdir (varmı)? (Və mələklər deyərlər: «Kimdir onun
ruhunu
yuxarı aparan? Rəhmət mələyi, ya qəzəb?)»...
Mürsəlat Suresi, 3. Ayet:
And olsun xüsusi bir tərzlə yayan mələklərə (həyat
ruhunu
canlılara, ruzini dirilərə, vəhyi peyğəmbərlərə və əməl dəftərlərini Məhşər əhlinə yetirən mələklərə),...
İnşiqaq Suresi, 19. Ayet:
Şübhəsiz, siz haldan-hala düşəcəksiniz! (Dünyada cisminizin təkamül yolu nütfə halından ölüm halına kimi otuz haldan çoxdur.
Ruhunu
zun təkamül yolu isə İslamı qəbul etməkdən İlahi yaxınlıq olan kamaladəkdir. Dünyadan sonra Bərzəxə daxil olmaq, Qiyamətə keçmək və onun duracaqlarından Cənnətə və Cəhənnəmə daxil olmağa qədər yol gedəcəksiniz)....
Leyl Suresi, 18. Ayet:
O kəs ki, paklanmaq (və
ruhunu
n kamala yetməsi üçün) öz malını (Allah yolunda) verir...
Tin Suresi, 4. Ayet:
Həqiqətən, Biz insanı(n cismini və
ruhunu
) ən gözəl bir biçimdə yaratdıq (ona düzgün qamət, mütənasib üzvlər, düşünən beyin və fəzilətlərə qadir olan bir ruh verdik)....
Tövbə Suresi, 109. Ayet:
Binasını təqva (Allaha qarşı gəlməkdən çəkinmək) və Onun razılığını qazanmaq üzərində quran kəs daha xeyirlidir, yoxsa binasını çökmək üzrə olan bir yerin kənarında qurub onunla birlikdə özü də cəhənnəm atəşinə yuvarlanan kəs? Allah zalımlar gü
ruhunu
doğru yola yönəltməz....
Rəd Suresi, 40. Ayet:
Onlara vəd etdiyimiz əzabın bir qismini sənə göstərsək də, (göstərmədən) sənin
ruhunu
alsaq da, sənin vəzifən yalnız təbliğ etməkdir. Haqq-hesab çəkmək isə bizə aiddir....
Əhqaf Suresi, 10. Ayet:
De ki: “Nə düşünürsünüz? Əgər bu, Allah qatındandırsa və siz onu inkar etmisinizsə, İsrail oğullarından bir şahid də bunun bənzərinə (Tövratda görərək) şahidlik edib inandığı halda siz yenə də təkəbbür göstərmisinizsə (haqsızlıq etmiş olmazsınızmı?). Şübhəsiz, Allah zalımlar gü
ruhunu
doğru yola yönəltməz”....