Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 25. Ayet:
İman edip, salihatı yapanları; içlerinde ırmaklar akan cennetler ile müjdele. Onlara ne zaman yiyecek bir şey sunulsa: "Bu daha önce rızıklandığımız şeydir." derler. Oysa bu onlara benzer olarak verilmiştir. Onlar için arındırılmış eşler vardır. Ve onlar, orada kalıcıdırlar....
Bəqərə Suresi, 62. Ayet:
İman edenler, Yahudiler, Nasraniler ve Sabiiler; kim Allah'a ve Ahiret Günü'ne iman edip salihatı yaptı iseödüllerini Rabb'leri verecektir. Ve onlar için korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir....
Bəqərə Suresi, 82. Ayet:
İman edip, salihatı yapanlar Cennet ehlidirler. Ve onlar orada kalıcıdırlar....
Bəqərə Suresi, 277. Ayet:
İman edip, salihatı yapanların, salatı ikame edenlerin ve zekatı yapanların ödülleri kuşkusuz Rabb'lerinin yanındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir....
Ali-İmran Suresi, 57. Ayet:
İman edip salihatı yapanlara gelince: Allah, yaptıklarının karşılığını eksiksiz verecektir. Allah, haksızlık yapanları sevmez....
Nisa Suresi, 57. Ayet:
İman edip salihatı yapanları da altlarından ırmaklar akan Cennetlere koyacağız. Onlar, orada kesintisiz olarak sürekli kalıcıdırlar. Orada, kendileri için arındırılmış eşler vardır. Ve onları serin bir gölgeye yerleştireceğiz....
Nisa Suresi, 122. Ayet:
İman edip, salihatı yapanları, içinde kesintisiz ve ebedi olarak kalacakları, altlarından ırmaklar akan Cennetlere koyacağız. Allah'ın verdiği söz hakikattir. Allah'tan daha doğru sözlü kim olabilir?...
Nisa Suresi, 124. Ayet:
Erkek ve kadın; her kim Mü'min olarak salihatı yaparsa, işte onlar Cennet'e gireceklerdir. Ve onlara zerre kadar haksızlık edilmeyecektir....
Nisa Suresi, 173. Ayet:
Ama iman edip, salihatı yapan kimselerin, yaptıklarının karşılığı eksiksiz verilecektir. Ve Kendi fazlından daha da artıracaktır. Ama büyüklük taslayan ve kibirlenen kimselere gelince, onlara can yakıcı bir azap ile azap edecek. Ve onlar, Allah'tan başka ne bir yardımcı ne de bir veli bulabilirler....
Maidə Suresi, 9. Ayet:
Allah, iman edip salihatı yapanlara söz verdi, onlar için bağışlanma ve büyük bir karşılık vardır....
Maidə Suresi, 69. Ayet:
İman edenler, Yahudiler, Sabiiler ve Nasraniler; kim Allah'a ve Âhiret Günü'ne iman etti ve salihatı yaptı ise onlara korku yoktur ve üzülmeyeceklerdir de....
Maidə Suresi, 93. Ayet:
İman eden ve salihatı yapan kimselere; İman edip salihatı yaptıkları sürece takva sahipleri değilken yiyip içtiklerinden dolayı bir sorumluluk yoktur. Sonra takvalı olup, iman ettikleri, sonra takvalı olup iyilik yaptıkları takdirde, bilin ki Allah, muhsin olanları sever....
Əraf Suresi, 42. Ayet:
İman edip salihatı yapanlar- ki hiç kimseye gücünün yettiğinden başkasını yüklemeyiz- Onlar, orada sürekli kalacaklardır....
Yunus Suresi, 4. Ayet:
Hepinizin dönüşü O'nadır. Allah'ın sözü haktır. O, mahlukatı önce yaratır, sonra iman edip salihatı yapanlara adaletle karşılık vermek için tekrar yaratır. Kafirler ise küfürlerinden dolayı, kaynar sudan içecek ve onlara can yakıcı bir azap vardır....
Yunus Suresi, 9. Ayet:
İman edip, salihatı yapanlara gelince, imanlarından dolayı Rabb'leri onları doğru yola iletir ve içlerinden ırmaklar akan Na'im Cennetlerine koyar....
Hud Suresi, 11. Ayet:
Ancak sabredenler ve salihatı yapanlar hariç. İşte onlar için bağışlanma ve büyük bir ödül vardır....
Hud Suresi, 23. Ayet:
İman edip, salihatı yapanlar, Rabb'lerine içtenlikle bağlı olanlar; Cennet ehlidirler. Onlar, orada sürekli kalacaklardır....
Rəd Suresi, 29. Ayet:
İman eden ve salihatı yapanlara ne mutlu. Dönüş yerinin iyisi onlarındır....
İbrahim Suresi, 23. Ayet:
İman eden ve salihatı yapanlar, Rabb'lerinin izni ile içinde sürekli kalmak üzere içlerinden ırmaklar akan Cennetlere konulurlar. Oradaki yaşam temennileri "selam" dır....
Nəhl Suresi, 97. Ayet:
Erkek ve kadın, mü'min olarak kim salihatı yaparsa, ona hoş, temiz bir hayat yaşatırız. Kesinlikle yaptıklarının karşılığını daha iyisiyle veririz....
İsra Suresi, 9. Ayet:
Kuşkusuz bu Kur'an, en doğru yolu gösterir. Salihatı yapan müminlere kesinlikle büyük bir ödül olduğunu müjdeler....
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
Gerçek şu ki; iman edip salihatı yapanlara gelince, Biz, iyi bir iş yapan hiç kimsenin yaptığını karşılıksız bırakmayız....
Kəhf Suresi, 88. Ayet:
"Kim iman eder ve salihatı yaparsa, en iyi karşılık onundur. Biz, ona her türlü kolaylığı göstereceğiz."...
Kəhf Suresi, 107. Ayet:
İman edip, salihatı yapanların ikramı Firdevs Cennetleridir....
Kəhf Suresi, 110. Ayet:
De ki: "Ben de ancak sizin gibi bir beşerim. Sizden farkım; bana, ilahınızın ancak tek ilah olduğu vahyedilmiş olmasıdır. Onun için her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, salihatı yapsın ve Rabb'ine kullukta hiç kimseyi ortak koşmasın."...
Məryəm Suresi, 60. Ayet:
Ancak tevbe edip, iman eden ve salihatı yapanlar hariç. İşte onlar Cennet'e girecekler ve onlara hiçbir şekilde haksızlık yapılmayacaktır....
Məryəm Suresi, 96. Ayet:
İman eden ve salihatı yapanları, Rahman sevilenler kılacaktır....
Taha Suresi, 75. Ayet:
Ve kim O'na bir mümin olarak salihatı yapmış şekilde gelirse, işte böyle kimseler için yüksek makamlar vardır....
Taha Suresi, 82. Ayet:
Ben, tevbe eden, iman edip salihatı yapan, doğru yolda olan kimseyi kesinlikle bağışlarım....
Taha Suresi, 112. Ayet:
İnanan biri olarak salihatı yapan kimse ise haksızlığa uğramaktan da hakkının yeneceğinden de korkmaz....
Həcc Suresi, 14. Ayet:
Allah, iman eden ve salihatı yapanları altından ırmaklar akan Cennetlere koyacak. Kuşkusuz Allah, Dilediği Şeyi Yapar....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Allah, iman eden ve salihatı yapanları, içinden ırmaklar akan Cennetlere koyacak. Onlar, orada altından bilezikler ve inciler ile süslenirler. Elbiseleri ipektendir....
Həcc Suresi, 50. Ayet:
İman edip salihatı yapanlar için bağışlanma ve bol rızık vardır....
Həcc Suresi, 56. Ayet:
Egemenlik, İzin Günü tamamen Allah'a aittir, insanlar arasında yalnızca O hüküm verir. Artık iman eden ve salihatı yapanlar, nimet cennetlerindedirler....
Möminun Suresi, 51. Ayet:
Ey resuller! Helal ve temiz şeylerden yiyin. Ve salihatı yapın. Kuşkusuz yaptığınız şeyleri bilirim....
Nur Suresi, 55. Ayet:
Allah, sizden iman eden ve salihatı yapanlara, tıpkı kendilerinden öncekileri halife kıldığı gibi, kendilerini de yeryüzünde halife kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini mutlaka sağlamlaştıracağını ve endişelerinden sonra onları mutlaka güvene kavuşturacağını vaat etti. Onlar, Bana kulluk ederler ve hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Bundan sonra da kim küfrederse, işte onlar yoldan çıkanların ta kendileridir....
Furqan Suresi, 70. Ayet:
Ancak tevbe eden, iman edip salihatı yapanlar hariç. Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah, Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir....
Furqan Suresi, 71. Ayet:
Kim tevbe eder ve salihatı yaparsa, kuşkusuz o, bağışlanmış olarak Allah'a döner....
Şüəra Suresi, 227. Ayet:
Ancak inananlar, salihatı yapanlar, her zaman Allah'ın öğüdünü dinleyenler ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar hariç. Zulmedenler, nasıl bir alt üst oluşla, alt üst olacaklarını yakında bileceklerdir....
Qəsəs Suresi, 67. Ayet:
Fakat tevbe eden, iman eden ve salihatı yapan kimse, kurtuluşa erenlerden olacağını umabilir....
Qəsəs Suresi, 80. Ayet:
İlim verilmiş olanlar: "Size yazıklar olsun! İnanan ve salihatı yapan kimselere Allah'ın vereceği ödül daha hayırlıdır. Buna sabredenlerden başkası kavuşamaz." dediler....
Ənkəbut Suresi, 7. Ayet:
İnanan ve salihatı yapanların kötülüklerine mutlaka küfrederiz. Ve kesinlikle onlara yaptıklarından daha iyisi ile karşılık vereceğiz....
Ənkəbut Suresi, 9. Ayet:
İnanan ve salihatı yapanları da; kesinlikle salihlerin arasına katacağız....
Ənkəbut Suresi, 58. Ayet:
İnananları ve salihatı yapanları, içinde sürekli kalacakları Cennet'te; altından ırmaklar akan köşklere yerleştireceğiz. İyi işler yapanların ödülü ne güzeldir!...
Rum Suresi, 15. Ayet:
Fakat inananlar ve salihatı yapanlar, onlar güzel bir bahçede mutluluk içinde yaşayacaklardır....
Rum Suresi, 44. Ayet:
Kim küfrederse, küfrü kendi aleyhinedir. Kim salihatı yaparsa, onlar kendileri için iyi bir gelecek hazırlamış olurlar....
Rum Suresi, 45. Ayet:
İnanan ve salihatı yapanlara lütfundan karşılık verir. O, Kafirleri sevmez....
Loğman Suresi, 8. Ayet:
İman eden ve salihatı yapanlar için, Naim Cennet'ler vardır....
Səcdə Suresi, 12. Ayet:
Mücrimleri, Rabblerinin huzurunda başları öne eğilmiş olarak: "Rabb'imiz! Gördük ve dinledik, şimdi bizi dünyaya geri gönder de salihatı yapalım. Biz, artık kesin bir şekilde inandık." derlerken bir görsen!...
Səcdə Suresi, 19. Ayet:
İman eden ve salihatı yapanlar, işte onlar için, yapmış olduklarından dolayı konaklama yeri olarak Me'va Cennetleri var....
Səba Suresi, 4. Ayet:
O gün; iman edip, salihatı yapanları ödüllendirecektir. Onlar için bağışlanma ve cömertçe rızık vardır....
Səba Suresi, 11. Ayet:
Bedeni örten zırhlar yap. Bağlantılarını güzel şekilde tasarla. Salihatı yapın. Ben, yaptıklarınızı bütün gerçeğiyle görenim....
Səba Suresi, 37. Ayet:
Sizi, Bize yaklaştıracak olan, mallarınız ve evlatlarınız değildir. İnananlar ve salihatı yapanlar, işte onlara yaptıklarına karşılık kat kat ödül vardır. Ve onlar, yüksek makamlarda güven içindedirler....
Fatir Suresi, 7. Ayet:
Kafirler için şiddetli bir azap vardır. İnananlar ve salihatı yapanlar için bağışlanma ve büyük bir ödül vardır....
Sad Suresi, 24. Ayet:
"Gerçekten, senin koyununu kendi koyunlarına katmayı istemekle doğrusu sana haksızlık etmiştir. Ortakların çoğu, birbirlerine haksızlık ediyorlar. Ancak iman edenler ve salihatı yapanlar haksızlık etmezler. Ancak onlar da ne kadar azdır!" dedi. Davud, kendisini fitnelendirdiğimizi iyice anladı. Hemen Rabbinden bağışlanma diledi, ruku ederek, tam bir teslimiyetle Rabb'ine yöneldi....
Sad Suresi, 28. Ayet:
İman eden ve salihatı yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlarla bir tutar mıyız? Ya da takva sahiplerini facirlerle bir tutar mıyız?...
Mömin Suresi, 58. Ayet:
Kör ile gören bir değildir. İman edip salihatı yapanlar ile kötülük yapanlar da bir değildir. Ne kadar az düşünüyorsunuz?...
Fussilət Suresi, 8. Ayet:
İnanan ve salihatı yapanlar için minnet altında bırakmayan bir ödül vardır....
Fussilət Suresi, 33. Ayet:
Allah'a çağıran, salihatı yapan ve "Ben Müslüman olanlardanım." diyen kimseden daha iyi sözlü kim vardır?...
Fussilət Suresi, 46. Ayet:
Kim salihatı yaparsa kendisi için yapmış olur. Kim de bir kötülük yaparsa, kötülüğü kendisi içindir. Senin Rabb'in kullarına asla haksızlık yapmaz....
Şura Suresi, 22. Ayet:
Kazandıkları şeylerle karşı karşıya geldiklerinde, zalimlerin endişeye kapıldıklarını görürsün. İman edip salihatı yapanlar da Cennetlerin bahçelerindedirler. Onlar için Rabb'lerinin yanında istedikleri her şey vardır. İşte bu büyük ikramdır....
Şura Suresi, 23. Ayet:
İşte bu, Allah'ın, iman edip salihatı yapan kullarına müjdelediği şeydir. De ki: "Ben bu çağrıya karşılık "yakınlıkta sevgiden" başka sizden bir ücret istemiyorum. Her kim bir iyilik yaparsa, onun için iyilikleri artırırız. Allah, Çok Bağışlayıcı'dır, Çok Şükreden'dir....
Şura Suresi, 26. Ayet:
İman edip salihatı yapanların isteklerini kabul eder ve onlara lütfundan daha fazlasını verir. Kafirlere" ise şiddetli bir azap vardır....
Casiyə Suresi, 21. Ayet:
Yoksa Bizim, kötülük yapan kimselerle, iman edip, salihatı yapan kimseleri, hayatlarında ve ölümlerinde bir tutacağımızı mı sanıyorlar. Ne kötü yargıda bulunuyorlar!...
Casiyə Suresi, 30. Ayet:
İman eden ve salihatı yapan kimseleri Rabbleri rahmeti ile kuşatacaktır. İşte bu, büyük kurtuluşun ta kendisidir....
Məhəmməd Suresi, 2. Ayet:
İman eden, salihatı yapanlar ve Rabb'leri tarafından Muhammed'e indirilen "Hakk'a" inanan kimselere gelince, Allah onların kötülüklerini örtüp durumlarını düzeltecektir....
Məhəmməd Suresi, 12. Ayet:
Allah, iman edip salihatı yapanları, içinden ırmaklar akan Cennetlere yerleştirir. Kafirler ise her şeyden yararlanıp, hayvanların yediği gibi yerler. Onların varacakları yer ateştir....
Fəth Suresi, 29. Ayet:
Muhammed, Allah'ın Resulüdür. Onunla beraber olanlar, Kafirlere karşı sert, birbirlerine çok merhametlidirler. Onları; rüku ederken, secde ederken ve Allah'tan bağışlanma ve hoşnutluk isterlerken görürsün. Onların belirtileri, yüzlerindeki secde izleridir. İşte bunlar, onların Tevrat'taki örnekleridir. İncil'deki örnekleri de filizini yarıp çıkaran, sonra onu güçlendirerek kalınlaşıp, gövdesi üzerinde yükselen ekin gibidir. Bu, ekincilerin hoşuna gider. Allah, Kafirlere onlarla üzüntü ...
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Toplanma günü için sizi bir araya toplayacağı gün, işte o gün aldanma günüdür. Kim Allah'a iman eder ve salihatı yaparsa, Allah onun kötülüklerini örter ve onu içinde kesintisiz olarak, sürekli kalacağı, içinden nehirler akan Cennetlere koyar. İşte bu, büyük kurtuluştur....
Talaq Suresi, 11. Ayet:
İman eden ve salihatı yapan kimseleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için, Allah'ın apaçık olan ayetlerini size okuyan bir Resul gönderdi. Kim, Allah'a iman eder ve salih olanı yaparsa, Allah onu, içinden ırmaklar akan ve içinde kesintisiz olarak sürekli kalacakları Cennetlere koyar. Allah, onu en iyi şekilde rızıklandıracaktır....
İnşiqaq Suresi, 25. Ayet:
Ancak iman eden ve salihatı yapanlar hariç. Onlar için minnet altında bırakmayan bir ödül vardır....
Bürüc Suresi, 11. Ayet:
İnanan ve salihatı yapanlar için içinden nehirler akan Cennetler vardır. İşte bu, büyük kurtuluştur....
Tin Suresi, 6. Ayet:
Ancak iman eden ve salihatı yapanlar hariç. Onlar için minnet altında bırakmayan bir ödül vardır....
Beyyinə Suresi, 7. Ayet:
İman eden ve salihatı yapan kimseler; işte onlar yaratılanların hayırlı olanlarıdır....
Əsr Suresi, 3. Ayet:
Ancak inananlar, salihatı yapanlar, hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler hariç....
Bəqərə Suresi, 25. Ayet:
Ve beşşirillezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
enne lehum cennâtin tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), kullemâ ruzikû minhâ min semeretin rızkan kâlû hâzellezî ruzıknâ min kabl(kablu) ve utû bihî muteşâbihâ(muteşâbihan), ve lehum fîhâ ezvâcun mutahharatun ve hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne)....
Bəqərə Suresi, 25. Ayet:
1.
ve beşşir
: ve müjdele
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler, îmân edenler
3.
ve amilû
: ve yaptılar
4.
Bəqərə Suresi, 82. Ayet:
Vellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne)....
Bəqərə Suresi, 82. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve o kimseler, onlar
2.
âmenû
: âmenû oldular, îmân ettiler
3.
ve amilû es
sâlihâti
: ve ıslâh edici amel (nefs tezkiyesi) yaptılar
4.
...
Bəqərə Suresi, 277. Ayet:
İnnellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
ve ekâmûs salâte ve âtevûz zekâte lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne)....
Bəqərə Suresi, 277. Ayet:
1.
inne ellezîne
: muhakkak ki onlar,
2.
âmenû
: îmân ettiler, âmenû oldular
3.
ve amilû es
sâlihâti
: ve ıslâh edici amel yaptılar, nefs tez-
4.
...
Ali-İmran Suresi, 57. Ayet:
Ve emmellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
fe yuveffîhim ucûrehum vallâhu lâ yuhibbuz zâlimîn(zâlimîne). ...
Ali-İmran Suresi, 57. Ayet:
1.
ve emmâ
: ve lakin, fakat
2.
ellezîne
: o kimseler
3.
âmenû
: âmenû olan (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyen)
4.
ve amilû...
Nisa Suresi, 57. Ayet:
Vellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
se nudhıluhum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden). Lehum fîhâ ezvâcun mutahharatun, ve nudhıluhum zıllen zalîlâ(zalîlen)....
Nisa Suresi, 57. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
ellezîne
: onlar, olanlar
3.
âmenû
: âmenû oldular, îmân ettiler, yaşarken Allah’a ulaşmayı dilediler
4.
amilû es...
Nisa Suresi, 122. Ayet:
Vellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
se nudhiluhum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden). Va’dallâhi hakkâ(hakkan). Ve men asdaku minallâhi kîlâ(kîlen)....
Nisa Suresi, 122. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve onlar, ...olanlar
2.
âmenû
: amenu oldular, îmân ettiler, yaşarken Allah'a ulaşmayı dilediler
3.
ve amilû es
sâlihâti
: ve salih amel, nefsi tezkiye edici amel işlediler
Nisa Suresi, 124. Ayet:
Ve men ya’mel mines
sâlihâti
min zekerin ev unsâ ve huve mu’minun fe ulâike yedhulûnel cennete ve lâ yuzlemûne nakîrâ(nakîran)....
Nisa Suresi, 124. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
ya'mel
: amel eder, yapar
3.
min es
sâlihâti
: salih ameller ( nefsi tezkiye edici, ıslâh edici ameller)
4.
...
Nisa Suresi, 173. Ayet:
Fe emmâllezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
fe yuveffîhim ucûrahum ve yezîduhum min fadlihî, ve emmâllezînestenkefû vestekberû fe yuazzibuhum azâben elîmen, ve lâ yecidûne lehum min dûnillâhi veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîran)....
Nisa Suresi, 173. Ayet:
1.
fe
: fakat
2.
emmâ
: ama, ...ise
3.
ellezîne
: onlar, olanlar
4.
âmenû
: îmân ettiler, âmenû oldular, yaşarken ...
Maidə Suresi, 9. Ayet:
Veadellâhullezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
lehum magfiretun ve ecrun azîm(azîmun)....
Maidə Suresi, 9. Ayet:
1.
vaade allahu
: Allâh (cc). vaad etti
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar, yaşarken Allâh'a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler
3.
ve amilû es
sâlihâti
: ve ıslah edici amel yapanlar, nefs tezkiyesi yapanlar
...
Maidə Suresi, 93. Ayet:
Leyse alellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
cunâhun fîmâ taimû izâ mettekav ve âmenû ve amilûs
sâlihâti
summettekav ve âmenû summettekav ve ahsenû vallâhu yuhibbul muhsinîn(muhsinîne)....
Maidə Suresi, 93. Ayet:
1.
leyse
: yoktur, değil
2.
alâ ellezîne âmenû
: Allâh'a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenlerin üzerine
3.
ve amilû es
sâlihâti
: ve sâlih amel (nefsi ıslâh edici amel) yaptılar
Əraf Suresi, 42. Ayet:
Vellezîne âmenû ve amilus
sâlihâti
lâ nukellifu nefsen illâ vus'ahâ ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne)....
Əraf Suresi, 42. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olan, îmân eden kimseler (hayatta iken Allah'a ulaşmayı dileyenler)
3.
ve amilû es
sâlihâti
: ve salih amel işleyenler (nefs tezkiyesi yapanlar)
Yunus Suresi, 4. Ayet:
İleyhi merciukum cemîâ(cemîan), va'dallâhi hakkâ(hakkan), innehu yebdeul halka summe yuîduhu li yecziyellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
bil kıst(kıstı), vellezîne keferû lehum şerâbun min hamîmin ve azâbun elîmun bimâ kânû yekfurûn(yekfurûne). ...
Yunus Suresi, 4. Ayet:
1.
ileyhi
: ona
2.
merciu-kum
: sizin dönüşünüz (dönüş yeriniz)
3.
cemîan
: hepsi, topluca, toptan
4.
va'dallâhi (va'de allâhi)...
Yunus Suresi, 9. Ayet:
İnnellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
yehdîhim rabbuhum bi îmânihim, tecrî min tahtihimul enhâru fî cennâtin naîm(naîmi)....
Yunus Suresi, 9. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olan (Allah'a ölmeden önce ulaşmayı dileyen) kimseler
3.
ve amilû es
sâlihâti
: ve nefsi ıslâh edici ameller (nefs tezkiyesi) yapanlar
Hud Suresi, 11. Ayet:
İllellezîne saberû ve amilûs sâlihât(
sâlihâti
), ûlâike lehum magfiretun ve ecrun kebîr(kebîrun). ...
Hud Suresi, 11. Ayet:
1.
illâ ellezîne
: ancak o kimseler (onlar hariç)
2.
saberû
: sabredenler
3.
ve amilû es
sâlihâti
: ve ıslâh edici ameller yapanlar
4.
Hud Suresi, 23. Ayet:
İnnellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
ve ahbetû ilâ rabbihim ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne). ...
Hud Suresi, 23. Ayet:
1.
inne ellezîne
: muhakkak ki onlar
2.
âmenû
: ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dilediler
3.
ve amilû es
sâlihâti
: ve ıslâh edici amel (nefs tezkiyesi) yaptılar
Rəd Suresi, 29. Ayet:
Ellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
tûbâ lehum ve husnu meâb(meâbin)....
Rəd Suresi, 29. Ayet:
1.
ellezîne âmenû
: âmenû olan kimseler
2.
ve amilû es
sâlihâti
: ve salih amel işleyenler
3.
tûbâ
: çok güzel, en güzel, ne hoş, gözü aydın, ne mutlu
4.
İbrahim Suresi, 23. Ayet:
Ve udhilellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ bi izni rabbihim, tehıyyetuhum fîhâ selâm(selâmun)....
İbrahim Suresi, 23. Ayet:
1.
ve udhile
: ve dahil edilirler, konulurlar
2.
ellezîne
: o kimseler
3.
âmenû
: ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyenler, âmenû olanlar
4.
İsra Suresi, 9. Ayet:
İnne hâzel kur’âne yehdî lilletî hiye akvemu ve yubeşşirul mu’minînellezîne ya’melûnes
sâlihâti
enne lehum ecren kebîrâ(kebîren). ...
İsra Suresi, 9. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
hâzâ el kur'âne
: bu Kur'ân
3.
yehdî
: hidayete erdirir
4.
li elletî
: ki onu
Kəhf Suresi, 2. Ayet:
Kayyimen li yunzire be'sen şedîden min ledunhu ve yubeşşirel mu'minînellezîne ya'melûnes
sâlihâti
enne lehum ecren hasenâ(hasenen)....
Kəhf Suresi, 2. Ayet:
1.
kayyimen
: kayyum olarak, kıyâmete kadar devam ederek
2.
li yunzire
: uyarması için
3.
be'sen
: bir azapla
4.
şedîden
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
İnnellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
innâ lâ nudîu ecre men ahsene amelâ(amelen)....
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
1.
innellezîne (inne ellezîne)
: muhakkak o kimseler, onlar
2.
âmenû
: âmenû oldular, ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dilediler
3.
ve amilû es
sâlihâti
: ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptılar
Kəhf Suresi, 107. Ayet:
İnnellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
kânet lehum cennâtul firdevsi nuzulâ(nuzulen)....
Kəhf Suresi, 107. Ayet:
1.
innellezîne (inne ellezîne)
: muhakkak o kimseler, onlar
2.
âmenû
: Allah'a ulaşmayı dileyenler
3.
ve amilû es
sâlihâti
: ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanlar, işleyenler
Məryəm Suresi, 96. Ayet:
İnnellezîne âmenû ve amilus
sâlihâti
se yec’alu lehumur rahmânu vuddâ(vudden)....
Məryəm Suresi, 96. Ayet:
1.
inne ellezîne
: muhakkak ki onlar
2.
âmenû
: îmân edenler, âmenû olanlar
3.
ve amilu es
sâlihâti
: ve salih ameller (nefs tezkiyesi) yapanlar
4.
Taha Suresi, 75. Ayet:
Ve men ye’tihî mu’minen kad amiles
sâlihâti
fe ulâike lehumud derecâtul ulâ....
Taha Suresi, 75. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
ye'ti-hî
: ona gelir
3.
mu'minen
: mü'min olarak
4.
kad
: olmuştu
...
Taha Suresi, 112. Ayet:
Ve men ya’mel mines
sâlihâti
ve huve mu’minun fe lâ yehâfu zulmen ve lâ hadmâ(hadmen)....
Taha Suresi, 112. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
ya'mel
: amel eder
3.
min es
sâlihâti
: salih (nefsi ıslâh edici) amellerden
4.
ve huve
: ve...
Ənbiya Suresi, 94. Ayet:
Fe men ya’mel mines
sâlihâti
ve huve mu’minun fe lâ kufrâne li sa’yih(sa’yihî), ve innâ lehu kâtibûn(kâtibûne)....
Ənbiya Suresi, 94. Ayet:
1.
fe men
: o halde kim
2.
ya'mel
: yapar
3.
min es
sâlihâti
: salihat(tan) (nefs tezkiyesi)
4.
ve huve
: ve o
Həcc Suresi, 14. Ayet:
İnnallâhe yudhılullezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
cennâtin tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), innallâhe yef’alu mâ yurîd(yurîdu)....
Həcc Suresi, 14. Ayet:
1.
inne allâhe
: muhakkak Allah
2.
yudhılu
: dahil eder
3.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler)
4.
ve a...
Həcc Suresi, 23. Ayet:
İnnallâhe yudhılullezîne âmenû ve amilus
sâlihâti
cennâtin tecrî min tahtihel enhâru yuhallevne fîhâ min esâvira min zehebin ve lu’luâ(lu’luen), ve libâsuhum fîhâ harîr(harîrun)....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
1.
inne allâhe
: muhakkak Allah
2.
yudhılu ellezîne
: o kimseleri dahil eder
3.
âmenû
: âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler)
4.
Həcc Suresi, 50. Ayet:
Fellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
lehum magfiretun ve rızkun kerîm(kerîmun)....
Həcc Suresi, 50. Ayet:
1.
fe
: o zaman,
2.
ellezîne
: o kimseler, onlar
3.
âmenû
: âmenû olan, Allah'a ulaşmayı dileyen
4.
ve amilû es
sâlihâti
Həcc Suresi, 56. Ayet:
El mulku yevme izin lillâh(lillâhi), yahkumu beynehum, fellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
fî cennâtin naîm(naîmi). ...
Həcc Suresi, 56. Ayet:
1.
el mulku
: mülk, saltanat, idare
2.
yevme izin
: izin günü
3.
li allâhi
: Allah'a aittir, Allah'ındır
4.
yahkumu
Nur Suresi, 55. Ayet:
Vaadallâhullezîne âmenû minkum ve amilûs
sâlihâti
leyestahlifennehum fil ardı kemestahlefellezîne min kablihim, ve leyumekkinenne lehum dînehumullezîrtedâ lehum ve le yubeddilennehum min ba’di havfihim emnâ(emnen), ya’budûnenî lâ yuşrikûne bî şey’â(şey’en), ve men kefere ba’de zâlike fe ulâike humul fâsikûn(fâsikûne)....
Nur Suresi, 55. Ayet:
1.
vaadallâhu (vaade allâhu)
: Allah vaadetti
2.
ellezîne amenû
: Allah'a ulaşmayı dileyenler, âmenû olanlar
3.
min-kum
: sizden
4.
Şüəra Suresi, 227. Ayet:
İllellezîne âmenû ve amilus
sâlihâti
ve zekerûllâhe kesîran ventesarû min ba’di mâ zulimû, ve se ya’lemullezîne zalemû eyye munkalebin yenkalibûn(yenkalibûne)....
Şüəra Suresi, 227. Ayet:
1.
illellezîne (illâ ellezîne)
: onlar, o kimseler hariç
2.
âmenû
: âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler
3.
ve amilu es
sâlihâti
: ve salih amel işleyenler, nefs tezkiyesi yapanlar
Ənkəbut Suresi, 7. Ayet:
Vellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
le nukeffiranne anhum seyyiâtihim ve le necziyennehum ahsenellezî kânû ya’melûn(ya’melûne)....
Ənkəbut Suresi, 7. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
ellezîne
: onlar
3.
âmenû
: âmenû oldular (hayattayken Allah'a ulaşmayı dilediler)
4.
ve amilû es
sâlihâti
Ənkəbut Suresi, 9. Ayet:
Vellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
le nudhılennehum fîs sâlihîn(sâlihîne)....
Ənkəbut Suresi, 9. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
ellezîne
: o kimseler, onlar
3.
âmenû
: âmenû oldular (hayattayken Allah'a ulaşmayı dilediler)
4.
ve amilû es sâl...
Ənkəbut Suresi, 58. Ayet:
Vellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
le nubevviennehum minel cenneti gurafan tecrîmin tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ, ni’me ecrul âmilîn(âmilîne)....
Ənkəbut Suresi, 58. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve onlar
2.
âmenû
: âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler
3.
ve amilû es
sâlihâti
: ve salih amel işlediler, nefs tezkiyesi yaptılar
4...
Rum Suresi, 15. Ayet:
Fe emmellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
fe hum fî ravdatin yuhberun(yuhberune)....
Rum Suresi, 15. Ayet:
1.
fe
: artık, böylece
2.
emme
: ama, fakat
3.
ellezîne
: onlar
4.
âmenû
: âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyen...
Loğman Suresi, 8. Ayet:
İnnellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
lehum cennâtun na’îm(na’îmi)....
Loğman Suresi, 8. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
ellezîne
: o kimseler, onlar
3.
âmenû
: âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler
4.
ve amilû es
sâlihâti
...
Səcdə Suresi, 19. Ayet:
Emmellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
fe lehum cennâtul me’vâ nuzulen bi mâ kânû ya’melûn(ya’melûne)....
Səcdə Suresi, 19. Ayet:
1.
emmâ
: ama, fakat
2.
ellezîne
: o kimseler, onlar
3.
âmenû
: âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler
4.
ve amilû es sâlihâ...
Səba Suresi, 4. Ayet:
Li yecziyellezîne âmenû ve amilûs sâlihât(
sâlihâti
), ulâike lehum magfiretun ve rızkun kerîm(kerîmun)....
Səba Suresi, 4. Ayet:
1.
li
: için
2.
yecziye
: cezalandırır, mükâfat verir
3.
ellezîne
: o kimseler, onlar
4.
âmenû
: âmenû oldular, Al...
Fatir Suresi, 7. Ayet:
Ellezîne keferû lehum azâbun şedîd(şedîdun), vellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
lehum magfiretun ve ecrun kebîr(kebîrun)....
Fatir Suresi, 7. Ayet:
1.
ellezîne
: onlar
2.
keferû
: inkâr ettiler
3.
lehum
: onlara, onlar için vardır
4.
azâbun
: azap
Sad Suresi, 24. Ayet:
Kâle lekad zalemeke bi suâli na’cetike ilâ niâcih(niâcihî), ve inne kesîren minel huletâi le yebgî ba’duhum alâ ba’dın illellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
ve kalîlun mâ hum, ve zanne dâvûdu ennemâ fetennâhu festagfere rabbehu ve harre râkian ve enâb(enâbe). (SECDE ÂYETİ)...
Sad Suresi, 24. Ayet:
1.
bi suâli
: istemekle, isteyerek
2.
na'ceti-ke
: senin koyunun
3.
ilâ niâci-hi
: onun (kendi) koyunlarına
4.
ve inne
...
Sad Suresi, 28. Ayet:
Em nec’alullezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
kel mufsidîne fîl ardı em nec’alul muttekîne kel fuccâr(fuccâri)....
Sad Suresi, 28. Ayet:
1.
em
: yoksa, veya, hem de, ya da, hiç
2.
nec'alu
: biz, kıldık, yaptık
3.
ellezîne
: kimseler, onlar
4.
âmenû
: ...
Mömin Suresi, 58. Ayet:
Ve mâ yestevîl a’mâ vel basîru vellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
ve lel musîu, kalîlen mâ tetezekkerûn(tetezekkerûne)....
Mömin Suresi, 58. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
mâ
: değil
3.
yestevî
: müsavi, eşit, bir
4.
el a'mâ
: âmâ, kör
Fussilət Suresi, 8. Ayet:
İnnellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
lehum ecrun gayru memnûn(memnûnin). ...
Fussilət Suresi, 8. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
ellezîne
: onlar
3.
âmenû
: âmenû oldular (hayattayken Allah'a ulaşmayı dilediler)
4.
ve
: v...
Şura Suresi, 22. Ayet:
Terez zâlimîne muşfikîne mimmâ kesebû ve huve vâkıun bihim, vellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
fî ravdâtil cennât(cennâti), lehum mâ yeşâûne inde rabbihim zâlike huvel fadlul kebîr(kebîru)....
Şura Suresi, 22. Ayet:
1.
terâ
: görürsün
2.
ez zâlimîne
: zalimler
3.
muşfikîne
: korkanlar
4.
mimmâ (min mâ)
: şeyden
Şura Suresi, 23. Ayet:
Zâlikellezî yubeşşirullâhu ibâdehullezîne âmenû ve amilûs sâlihât(
sâlihâti
), kul lâ es’elukum aleyhi ecren illel meveddete fîl kurbâ ve men yakterif haseneten nezid lehu fîhâ husnâ(husnen), innellâhe gafûrun şekûr(şekûrun)....
Şura Suresi, 23. Ayet:
1.
zâlike
: işte bu
2.
ellezî
: onlar
3.
yubeşşiru
: müjdeliyor
4.
allâhu
: Allah
Şura Suresi, 26. Ayet:
Ve yestecîbullezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
ve yezîduhum min fadlih(fadlihî), vel kâfirûne lehum azâbun şedîd(şedîdun). ...
Şura Suresi, 26. Ayet:
1.
ve yestecîbu
: ve icabet eder, kabul eder
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler
3.
ve amilû es
sâlihâti
: ve nefsi ıslâh edici amel işleyen
Casiyə Suresi, 21. Ayet:
Em hasibellezînecterahûs seyyiâti en nec’alehum kellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
sevâen mahyâhum ve memâtuhum, sâe mâ yahkumûn(yahkumûne)....
Casiyə Suresi, 21. Ayet:
1.
em
: veya, yoksa
2.
hasibe
: hesap etti, zannetti
3.
ellezîne
: onlar
4.
icterahû
: yaptılar, işlediler
Casiyə Suresi, 30. Ayet:
Fe emmellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
fe yudhıluhum rabbuhum fî rahmetih(rahmetihî), zâlike huvel fevzul mubîn(mubînu)....
Casiyə Suresi, 30. Ayet:
1.
fe emmâ
: fakat
2.
ellezîne
: onlar
3.
âmenû
: âmenû oldular (Allah'a ulaşmayı dilediler)
4.
ve amilû es
sâlihâti
<...
Məhəmməd Suresi, 2. Ayet:
Vellezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
ve âmenû bi mâ nuzzile alâ muhammedin ve huvel hakku min rabbihim keffere anhum seyyiâtihim ve asleha bâlehum....
Məhəmməd Suresi, 2. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve onlar
2.
âmenû
: âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler
3.
ve amilû es
sâlihâti
: ve salih ameller yaptılar
4.
Məhəmməd Suresi, 12. Ayet:
İnnallâhe yudhılullezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
cennâtin tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), vellezîne keferû yetemetteûne ve ye’kulûne kemâ te’kulul en’âmu ven nâru mesven lehum....
Məhəmməd Suresi, 12. Ayet:
1.
inne allâhe
: muhakkak ki Allah
2.
yudhilu
: dahil eder, sokar, koyar
3.
ellezîne
: onlar
4.
âmenû
: Allah'a ul...
Fəth Suresi, 29. Ayet:
Muhammedun resûlullâh(resûlullâhi), vellezîne meahû eşiddâu alâl kuffâri ruhamâu beynehum terâhum rukkean succeden yebtegûne fadlen minallâhi ve rıdvânen sîmâhum fî vucûhihim min eseris sucûd(sucûdi), zâlike meseluhum fît tevrât(tevrâti), ve meseluhum fîl incîl(incîli), ke zer’in ahrace şat’ehu fe âzerehu festagleza festevâ alâ sûkıhî yu’cibuz zurrâa, li yagîza bihimul kuffâr(kuffâra), vaadallâhullezîne âmenû ve amilûs
sâlihâti
minhum magfiraten ve ecren azîmâ(azîmen)....
Fəth Suresi, 29. Ayet:
1.
muhammedun
: Hz. Muhammed (S.A.V)
2.
resûlu allâhi
: Allah'ın resûlü
3.
ve ellezîne
: ve onlar, olanlar
4.
mea-hu
<...