Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
İbrahim Suresi, 24. Ayet:
Allahın, gözəl bir
sözü,
kökü (yerdə) sabit duran, budaqları isə göydə olan gözəl bir ağaca bənzədərək necə bir misal çəkdiyini görmədinmi?!...
Saffat Suresi, 10. Ayet:
Ancaq (şeytanlar içərisində mələklərin söhbətlərindən bir
sözü,
bir xəbəri) çırpışdıran (oğrun-oğrun öyrənən) olsa, onu da dərhal yandırıb-yaxan bir ulduz (hər şeyi dəlib keçən bir məşəl) təqib edər....
Qaf Suresi, 41. Ayet:
(Ya Peyğəmbər!) Carçının yaxın bir yerdən car çəkəcəyi gün (deyilən
sözü,
surun səsini) dinlə! (O gün İsrafil uca səslə: “Ey köhnəlmiş sümüklər, ey bir-birindən ayrılmış oynaqlar, ey əprimiş ətlər, ey dağılmış saçlar! Allah sizə haqq-hesab gününə gəlmək üçün yenidən birləşməyi buyurur!” – deyəcək və suru ikinci dəfə üfürəcəkdir)....
Bəqərə Suresi, 59. Ayet:
Fakat zalimler,
sözü,
söylenenden başka bir şekle soktular. O zalimlere, doğru yoldan sapmalarına karşılık gökten bir azap indirdik....
Bəqərə Suresi, 27. Ayet:
Onlar, Allah’a verdikleri
sözü,
pekiştirilmesinden sonra bozan, Allah’ın korunmasını emrettiği bağları (iman, akrabalık, beşerî ve ahlâkî bütün ilişkileri) koparan ve yeryüzünde bozgunculuk yapan kimselerdir. İşte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir....
Bəqərə Suresi, 59. Ayet:
Fakat zulmedenler,
sözü,
kendilerine söylenen şekilden başka bir şekle sokmuşlar, değiştirmişlerdi. Biz de zulmedenlere, kötülükte bulunduklarından dolayı gökten bir azap indirivermiştik....
Bəqərə Suresi, 59. Ayet:
Amma o zâlimler, kendilerine söylenmiş olan
sözü,
başka bir sözle değiştirdiler. (Hıtta kelimesini alaya alarak buğday mânâsına olan hınta'ya çevirdiler). Biz de o zâlimlere, yoldan çıkmalarından dolayı, gökten korkunç bir azap indirmiştik....
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan bir kısmı vardır ki, onun bu dünya hayatına ait fasih sözü hoşuna gider ve
sözü,
kalbinde olana uygundur, diye yemin ederek Allah’ı şahid tutar. Halbuki o, düşmanların en şiddetlisidir....
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan öylesi var ki, dünyâ hayâtına dair
sözü,
senin hoşuna gider. Kalbinde olan (samimi düşüncelerini söylediğin)e Allâh'ı şâhid tutar. Oysa o, hasımların en yamanıdır....
Ali-İmran Suresi, 45. Ayet:
Melekler demisti ki: «Ey Meryem! Allah sana, Kendinden bir sozu, adi Meryem oglu Isa olan Mesihi, dunya ve ahirette serefli ve Allah'a yakin kilinanlardan olarak mujdeler"....
Ali-İmran Suresi, 45. Ayet:
Melekler demişti ki: 'Ey Meryem! Allah sana, Kendinden bir
sözü,
adı Meryem oğlu İsa olan Mesihi, dünya ve ahirette şerefli ve Allah'a yakın kılınanlardan olarak müjdeler'....
Ali-İmran Suresi, 81. Ayet:
Allahın peygamberlerden, ümmetlerinden şu kesin
sözü,
taahhüdü aldığını insanlara hatırlat: 'Ben size kitapları ve hikmeti, peygamberliği, sağlıklı ve ahlâklı yaşama bilgisini, peygamberinizin sünnetini verdikten sonra, size, ellerinizdeki doğru bilgileri, kutsal kitaplardaki bilgileri tasdik eden bir Rasûl geldiğinde, ona, mutlaka inanıp yardım etmelisiniz. Bunu kabul ediyor musunuz? Bu şartlarla, sorumluluk gerektiren emirlerimi, hükümlerimi yerine getireceğinize dair söz veriyor musunuz?' ded...
Ali-İmran Suresi, 187. Ayet:
Hani Allah, kendilerine kitap verilenlerden, “Onu (Kitabı) mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz” diye sağlam söz almıştı. Fakat onlar verdikleri
sözü,
arkalarına atıp onu az bir karşılığa değiştiler. Yaptıkları bu alışveriş ne kadar kötüdür!...
Nisa Suresi, 42. Ayet:
Kâfîrler ve resûle asi olanlar (karşı gelen kimseler), o izin günü (kıyâmet günü) kendilerinin yerle bir olmalarını temenni ederler. Ve (inkâr ettikleri hiçbir)
sözü,
Allah'tan gizleyemezler....
Nisa Suresi, 108. Ayet:
İnsanlardan gizlerler de Allah'tan gizlemezler. Halbuki Allah'ın razı olmayacağı
sözü,
geceleyin uydurup düzdükleri zaman da Allah onlarla beraberdir. Allah; yapacakları herşeyi kuşatıcıdır....
Nisa Suresi, 120. Ayet:
(Şeytân) Onlara söz verir, umut verir, fakat şeytânın onlara
sözü,
aldatmadan başka bir şey değildir....
Nisa Suresi, 155. Ayet:
Verdikleri kesin
sözü,
taahhüdü bozmaları, sözlerinden dönmeleri; Allah’ın âyetlerini inkâr etmeleri, haklı bir sebep ortada yokken peygamberleri öldürmeleri, 'Kalplerimiz, kafalarımız Hakka kapalıdır, Allah’a verdiği taahhüdü yemiştir, kaşarlaşmıştır' demeleri, aslında, küfürleri sebebiyle Allah’ın kalplerini, kafalarını anlayışsız hale getirmesindendir. Azıcık bir kesimi, çok az şeye iman edecekler....
Ənam Suresi, 115. Ayet:
Rabbinin
sözü,
doğruluk ve adalet bakımından tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur. O işitendir, bilendir....
Ənam Suresi, 115. Ayet:
Rabbinin
sözü,
Kur’ân, şeriatın kuralları, Allah’ın koyduğu, sosyal, siyasî, ekonomik ve idarî düzen, haklar ve sorumluluklar, Allah’ın peygamberine yardımı ve zaferler, mükâfat ve ceza ile ilgili bilgiler, ibret verici kıssalar doğru ve adâlet ölçüleri içinde tamamlandı. Onun sözlerini düzeltmeye, değiştirmeye kimsenin gücü yetmez. Onların yerini tutacak sözleri, kanunları da kimse koyamaz. O her şeyi duyurur, ilmi her şeyi kucaklar....
Ənam Suresi, 115. Ayet:
Rabbinin
sözü,
doğruluk bakımından da, adalet bakımından da tastamamdır. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O, işitendir, bilendir....
Ənam Suresi, 115. Ayet:
Rabbinin sozu, dogruluk ve adaletle tamamlandi. O'nun sozlerini degistirebilecek yoktur. O, isitir ve bilir....
Ənam Suresi, 115. Ayet:
Rabbinin
sözü,
doğruluk ve adaletle tamamlandı. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O, işitir ve bilir....
Ənam Suresi, 115. Ayet:
Rabbinin
sözü,
doğruluk ve adalet bakımından tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur. O işitendir, bilendir....
Ənam Suresi, 115. Ayet:
Rabbinin
sözü,
doğrulukça da adaletçe de tam kemalindedir. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O, işitendir, bilendir....
Ənam Suresi, 115. Ayet:
rabbinin
sözü,
doğruluk bakımından da, adalet bakımından da tastamamdır. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O işitendir, bilendir....
Ənam Suresi, 115. Ayet:
Rabbinin
sözü,
doğruluk ve adalet bakımından tamdır. O’nun sözlerini değiştirebilecek hiç bir şey yoktur. O, işitendir, bilendir....
Ənam Suresi, 115. Ayet:
Rabbinin
sözü,
doğruluk ve adalet bakımından tam kemalindedir. O’nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O hakkıyla işitir ve bilir....
Ənam Suresi, 115. Ayet:
Rabbinin
sözü,
doğruluk bakımından da, adalet bakımından da tastamamdır. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O, işitendir, bilendir....
Əraf Suresi, 137. Ayet:
Hor görülüp güçsüz bırakılmış topluluğu, içinde bereketler oluşturduğumuz yeryüzünün doğularına ve batılarına mirasçı kıldık. . . Rabbinin İsrailoğullarına olan o en güzel
sözü,
sabretmeleri sonucu yerine geldi. Firavun ve halkının yapageldikleri şeyleri ve dikip yükselttiklerini de yerle bir ettik!...
Əraf Suresi, 137. Ayet:
Temel hak ve hürriyetleri kısıtlanmış, baskıcı, zâlim idareler tarafından kahır altında ezilmekte olan kavmi, yeryüzünün, bereketle donattığımız doğularına ve batılarına mirasçı kıldık. Rabbinin İsrâiloğulları’na verdiği o güzel
sözü,
va’di, sabırla mücadeleye devam etmeleri sebebiyle gerçekleşti. Firavun’un ve kavminin yapageldikleri mâmur yerleri, fabrikaları ve sanat eserlerini, yükselttikleri köşkleri ve diktikleri bahçeleri yerle bir ettik....
Əraf Suresi, 137. Ayet:
Ve küçümsenip hırpalanan kavmi de feyiz ve bereketli kıldığımız yerin (arz-ı mev'ûd'un) doğularına, batılarına vâris kıldık. Rabbin, İsrail oğullarına olan o güzel
sözü,
sabretmelerine karşılık tam anlamıyla gerçekleştirdi. Fir'avn ile kavminin yapageldikleri eserlerini ve yükselttikleri köşklerini yıkıp yok ettik....
Əraf Suresi, 162. Ayet:
Onlardan zulmedenler hemen
sözü,
kendilerine söylenenden başka şekle soktular. Biz de zulmetmelerine karşılık üzerlerine gökten bir azab gönderdik....
Əraf Suresi, 162. Ayet:
Fakat onlardan zalim olanlar,
sözü,
kendilerine söylenenden başkasıyla değiştirdiler. Biz de zulmetmelerinden ötürü üzerlerine gökten bir azap gönderdik....
Əraf Suresi, 162. Ayet:
Onlardan bilfiil zulmedenler,
sözü,
kendilerine söylenenden başka (söz) ile değiştirdiler. . . Bu yüzden zulümlerinin karşılığı olarak semâdan azap irsâl ettik....
Əraf Suresi, 162. Ayet:
Fakat onlardan zalim olanlar,
sözü,
kendilerine söylenenden başkasıyla değiştirdiler. Biz de zulmetmelerinden ötürü üzerlerine gökten bir azap gönderdik....
Əraf Suresi, 162. Ayet:
İçlerinden zulmedenler, (söylediğimiz)
sözü,
kendilerine söylenmeyen bir sözle değiştirdiler. Biz de haksızlık ettiklerinden dolayı üzerlerine gökten bir azâb gönderdik....
Əraf Suresi, 162. Ayet:
Onların zulme sapanları,
sözü,
kendilerine söylenenin dışında bir sözle değiştirdiler. Bunun üzerine biz de üzerlerine gökten bir pislik azabı saldık; çünkü zulmediyorlardı....
Tövbə Suresi, 40. Ayet:
Gerçekten Allâh O'na yardım etmiştir, siz O'na yardım etmeseniz de! Hani hakikat bilgisini inkâr edenler O'nu (yurdundan) çıkmak zorunda bıraktıklarında; O, ikinin ikincisi (iki kişiden biri) idi! Hani onlar (Hz. Rasûlullah ve Hz. Ebu Bekr) mağarada idiler. . . Hani arkadaşına: "Mahzun olma, muhakkak ki Allâh bizimle beraberdir (mâiyet sırrına işaret ediyordu)" diyordu. . . Allâh, sekinetini (güven duygusuyla oluşan sakinlik) O'nun üzerine inzâl etmiş ve O'nu görmediğiniz ordularla desteklemişti...
Tövbə Suresi, 111. Ayet:
ALLAH inananların canlarını ve mallarını cennet karşılığında satın almıştır. ALLAH yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler. Bu, O'nun Tevrat'ta, İncil'de ve Kuran'da verdiği bir sözdür. Verdiği
sözü,
ALLAH'tan daha iyi kim yerine getirebilir? Öyleyse bu alışverişinizden dolayı sevinin. En büyük başarı budur....
Yunus Suresi, 33. Ayet:
1.
kezâlike
: böylece
2.
hakkat
: gerçekleşmiştir
3.
kelimetu
:
sözü,
kelimesi
4.
rabbi-ke
: senin Rabbin
Yunus Suresi, 33. Ayet:
Rabbinin yoldan çıkanlar hakkındaki, “Onlar artık imana gelmezler”
sözü,
işte böylece gerçekleşmiştir....
Yunus Suresi, 33. Ayet:
Böylece Rabbinin, yoldan çıkanlar için söylediği: "Onlar inanmazlar."
sözü,
gerçekleşti....
Yunus Suresi, 64. Ayet:
1.
lehum el buşrâ
: onlara müjde vardır
2.
fî el hayâti ed dunyâ
: dünya hayatında
3.
ve fî el âhıreti
: ve ahirette
4.
lâ tebd...
Hud Suresi, 97. Ayet:
Onu Firavun'a ve kavminin ileri gelenlerine göndermiştik; ama onlar Firavun'un sözünü tuttular. Oysa Firavun'un
sözü,
kimseyi doğru yola çıkarmıyordu....
Rəd Suresi, 25. Ayet:
Allah’a verdikleri
sözü,
pekiştirilmesinden sonra bozanlar, Allah’ın korunmasını emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) koparanlar ve yeryüzünde fesat çıkaranlar var ya; işte lânet onlara, yurdun kötüsü (cehennem) de onlaradır....
Rəd Suresi, 25. Ayet:
Allah'a verdikleri
sözü,
onu kesin olarak onayladıktan sonra bozanlar, Allah'ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi kesip koparanlar ve yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar; işte onlar, lanet onlar içindir ve yurdun kötü olanı da onlar içindir....
Rəd Suresi, 25. Ayet:
Allah'a verdikleri
sözü,
sağlam-güvenli bir and ile pekiştirdikten sonra bozanlar ve Allah'ın ulaştırılmasını emrettiğini koparanlar ve yeryüzünde fesâd çıkaranlar var ya, işte lanet onlaradır ve onlar için kötü bir yurt vardır....
Rəd Suresi, 25. Ayet:
Tanrı'ya verdikleri
sözü,
onu kesin olarak onayladıktan sonra bozanlar, Tanrı'nın ulaştırılmasını buyurduğunu kesip koparanlar ve yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar; işte onlar, lanet onlar içindir ve yurdun kötü olanı da onlar içindir....
Rəd Suresi, 25. Ayet:
Allah’ın birleştirilmesini emrettiğini ayırarak ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak; Allah’a verdiği
sözü,
ant içtikten sonra bozanlar, işte lanet onlaradır. En kötü yurt / cehennem onlarındır....
Rəd Suresi, 25. Ayet:
Allah'a verdikleri
sözü,
onu kesin olarak onayladıktan sonra bozanlar, Allah'ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi kesip koparanlar ve yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar; işte onlar, lanet onlar içindir ve yurdun kötü olanı da onlar içindir....
Rəd Suresi, 25. Ayet:
Allah'a verdikleri
sözü,
onu antlaşma haline getirdikten sonra bozanlar, Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi parçalayanlar ve yeryüzünde bozgun çıkaranlara gelince, böyleleri için lanet var. Yurdun en kötüsü de onların olacak....
İbrahim Suresi, 24. Ayet:
Görmedin mi Allah nasıl bir misal getirdi: Güzel bir
sözü,
kökü (yerde) sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaca (benzetti)....
İbrahim Suresi, 24. Ayet:
Görmedin mi Allah nasıl bir misal getirdi: Güzel bir
sözü,
kökü (yerde) sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaca (benzetti)....
İbrahim Suresi, 24. Ayet:
Gördün ya Allah hoş bir
sözü,
kökü sabit, dalı gökte güzel bir ağaca benzeterek nasıl temsil yaptı?...
Nəhl Suresi, 91. Ayet:
(Allah ruhunuzu, vechinizi, nefsinizi ve iradenizi teslim etme konusunda) sizinle ahdleştiği zaman Allah'ın ahdini ifa edin (yerine getirin). Onu, sağlamlaştırdıktan (hidayete erdikten ve nefsinizi tezkiye ettikten) sonra yeminleri bozmayın (ruhunuzu Allah'a ulaştırdıktan ve nefsinizi tezkiye ettikten sonra dalâlete düşmeyin). Ve siz, Allah'ı üzerinize kefil kılmıştınız (Allahû Tealâ, sizi hidayete erdirerek, ruhunuzu Kendisine ulaştırarak verdiği
sözü,
kefaletini yerine getirmişti). Muhakkak ki...
Nəhl Suresi, 95. Ayet:
Allah’a verdiğiniz
sözü,
taahhüdü servet, makam, mevki gibi geçici dünya menfaatlerine, birkaç pula değişmeyin. Eğer bilirseniz, Allah katındakiler sizin için daha hayırlıdır....
Nəhl Suresi, 95. Ayet:
Allah dına verdiğiniz
sözü,
yaptığınız andlaşmayı az bir pahaya değiştirmeyin. Eğer bilirseniz, Allah yanında olan sizin için daha hayırlıdır....
İsra Suresi, 34. Ayet:
Yetim malına da —rüşde erinceye kadar— en güzel ve uygun şeklin dışında yaklaşmayın. Verilen
sözü,
yapılan sözleşmeyi yerine getirin. Çünkü verilen söz ve yapılan sözleşmede mutlaka sorumluluk vardır....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Rahman'ın kulları için söz verdiği, duyular ötesi Adn cennetlerine... O'nun
sözü,
kuşkusuz yerine gelecektir....
Məryəm Suresi, 62. Ayet:
Onlar orada, taahhüde sadakatsizlik lafı-
sözü,
boş, lüzumsuz sözler işitmezler. Birbirlerinin selâmını, Rablerinin selâmet ve güven ilânını, hoşlarına giden şeyler duyarlar. Onların orada sabah erken ve akşama doğru rızıkları da hazırdır....
Taha Suresi, 129. Ayet:
Rabbinin söylenmiş bir
sözü,
takdîr edilmiş bir hükmü olmasaydı ve o hükmün muayyen bir zamânı bulunmasaydı onlara da azap gelip çetıverirdi....
Nur Suresi, 9. Ayet:
Bu durumda kadının beşinci
sözü,
suçlayan erkek doğru söyleyenlerdense, "Allah'ın gazabının kendisi üzerine olması"nı söylemekten ibarettir....
Nur Suresi, 51. Ayet:
Aralarında hükmetmesi için Allah'a ve Peygamberine çağrıldıkları zaman inananların
sözü,
ancak duyduk ve itâat ettik sözüdür, böyle der onlar ve onlardır kurtulanların, muratlarına erenlerin ta kendileri....
Nur Suresi, 51. Ayet:
Aralarında hükmetmesi için Allah'a ve Rasulüne çağrıldıkları zaman; mü'minlerin
sözü,
sadece: İşittik ve itaat ettik, demekten ibarettir. Ve işte onlar, felaha erenlerin kendileridir....
Nur Suresi, 51. Ayet:
Aralarında hüküm vermek için Allah'a ve Resulüne çağırıldıkları zaman, mü'minlerin
sözü,
ancak 'İşittik ve itaat ettik' demekten ibarettir. İşte onlar kurtuluşa erenlerin tâ kendileridir....
Qəsəs Suresi, 51. Ayet:
Ve andolsun öğüt alsınlar diye
sözü,
birbiri ardınca âyet âyet ulayıp indirmedeyiz....
Saffat Suresi, 31. Ayet:
Bunu için Rabbımızın
sözü,
üzerimize hak oldu. Doğrusu biz, tadacak olanlarız....
Zümər Suresi, 32. Ayet:
Allah adına yalan uydurandan, kendisine gelen doğru
sözü,
Kur’ân’ı yalanlayandan daha zâlim kim olabilir? Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler için Cehennemde devamlı ikamet yeri mi yok?...
Zümər Suresi, 33. Ayet:
Doğru söz ile, Kur’ân ile gelen ve doğru
sözü,
Kur’ân’ı tasdik edenler, onlar, işte onlar Allah’a sığınanlar, emirlerine yapışanlar, günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minlerdir....
Mömin Suresi, 6. Ayet:
Ve işte böylece Rabbinin "onların mutlaka (muhakkak) ateş ehli olduğu"
sözü,
kâfirlerin üzerine hak oldu....
Fussilət Suresi, 25. Ayet:
Onlara yakın arkadaşlar musallat etmiştik de onlara önlerindekini ve arkalarındakini süslü göstermişlerdi. Kendilerinden önce geçmiş cin ve insan toplumlarına gerçekleşen azap
sözü,
bunlar üzerine de gerçekleşmişti de, onlar, hüsrana uğrayanlar olmuşlardı....
Zuxruf Suresi, 28. Ayet:
Bu
sözü,
ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, insanlar (onun dinine) dönsünler....
Zuxruf Suresi, 28. Ayet:
Ibrahim ardindan geleceklere bu sozu, devamli kalacak bir miras olarak birakti. Artik belki dogru yola donerler....
Zuxruf Suresi, 28. Ayet:
İbrahim ardından geleceklere bu
sözü,
devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı. Artık belki doğru yola dönerler....
Zuxruf Suresi, 28. Ayet:
Bu
sözü,
ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, insanlar (onun dinine) dönsünler....
Zuxruf Suresi, 28. Ayet:
O, bu
sözü,
soyu arkasında kalan bir kelime yaptı ki, tevhide dönsünler....
Zuxruf Suresi, 28. Ayet:
İbrahim, bu
sözü,
ardından gelecek olanlara devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, onlar doğru yola dönsünler....
Zuxruf Suresi, 28. Ayet:
Bu
sözü,
ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı. Artık belki doğru yola dönerler....
Hucurat Suresi, 2. Ayet:
Ey âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler)! Seslerinizi peygamber'in sesi'nden fazla yükseltmeyin. Ve o'na
sözü,
birbirinize bağırdığınız gibi bağırarak söylemeyin. Siz farkında olmadan amelleriniz heba olur....
Nəcm Suresi, 4. Ayet:
Sözü,
ancak vahyedilen şeyden ibaret....
Təhrim Suresi, 3. Ayet:
Ve hani Peygamber, eşlerinden birine gizli bir şey söylemişti de o, bu
sözü,
başkasına haber verince ve Allah da bunu, Peygambere açınca Peygamber, bu olayın bir kısmını söylemiş, bir kısmındansa vazgeçmiş, söylememişti. Peygamber, bunu eşine haber verince o, kim haber verdi bunu sana demişti, o da demişti ki: Her şeyi bilen haber verdi bana, her şeyden haberdar olan....
İnsan Suresi, 7. Ayet:
Allah’ın kulları, verdikleri
sözü,
adaklarını yerine getirirler. Şerri, dehşeti salgın haline gelen bir günden korkarlar....
Yasin Suresi, 76. Ayet:
1.
fe
: artık
2.
lâ yahzun-ke
: seni mahzun etmesin
3.
kavlu-hum
: onların
sözü,
sözleri
4.
innâ
: muhakkak biz
Yasin Suresi, 76. Ayet:
O halde (Ey Rasûlüm), o kâfirlerin
sözü,
(tekzibi) seni mahzun etmesin. Biz, onların (içlerinde) gizlediklerini de, açığa vurduklarını da biliriz....
Yasin Suresi, 76. Ayet:
(Habîbim, yâ Muhammed!) Öyle ise onların
sözü,
seni üzmesin! Şübhesiz ki biz,(onlar) neyi gizlerler ve neyi açıklarlarsa biliriz....
Qələm Suresi, 44. Ayet:
Bu
sözü,
Kur’ân’ı yalanlayanları bana bırak. Onları bilmedikleri, farkına varmadıkları yerlerden kademe kademe alçaltacağız, azâba yaklaştıracağız....
Qələm Suresi, 44. Ayet:
(44-45) O halde sen bu şerefli
sözü,
Kur’ân’ı yalan sayanı Bana bırak! Biz onları, bilmedikleri, farkına varmadıkları bir yerden, yavaş yavaş azaba yaklaştırırız. Ben onlara mühlet veriyorum! Doğrusu Ben’im düzenim, pek sağlamdır....
Qələm Suresi, 45. Ayet:
(44-45) O halde sen bu şerefli
sözü,
Kur’ân’ı yalan sayanı Bana bırak! Biz onları, bilmedikleri, farkına varmadıkları bir yerden, yavaş yavaş azaba yaklaştırırız. Ben onlara mühlet veriyorum! Doğrusu Ben’im düzenim, pek sağlamdır....
Əraf Suresi, 137. Ayet:
O zaafa uğratıla gelmiş/ güçsüzleştirilmiş olan toplumu da bereketlendirdiğimiz yerin her tarafına mirasçı yaptık. Ve böylece Rabbinin, İsrâîloğulları'na olan o pek güzel
sözü,
sabretmeleri nedeniyle yerine geldi. Biz de Firavun ile toplumunun yapageldikleri sınâî eserlerini ve yükseltmekte oldukları şeyleri yerlebir ettik. ...
Əraf Suresi, 162. Ayet:
"Sonra onların içinden bir kısım yanlış; kendi zararlarına iş yapanlar,
sözü,
kendilerine söylenenden başka söze değiştirdiler. Biz de yanlış; kendi zararlarına iş yaptıklarından dolayı üzerlerine gökten bir ceza gönderiverdik. "...
Zuxruf Suresi, 28. Ayet:
İbrâhîm bu
sözü,
onların dönmesi için ardından gelecek olanlara devamlı kalacak bir söz yaptı.– ...
Bəqərə Suresi, 59. Ayet:
"Bunun üzerine o şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan kimseler,
sözü,
kendilerine söylenildiğinden başka bir şekle değiştirdiler. Biz de yapmış oldukları hak yoldan çıkış karşılığında o şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan kimselerin üstüne gökten bir azap indirdik. *** "...
Zümər Suresi, 71. Ayet:
Hakikat bilgisini inkâr edenler de sınıflar hâlinde cehenneme sevkolunmuştur. . . Nihayet oraya geldiklerinde, onun kapıları açıldı ve onun bekçileri onlara: "Sizden, Rabbinizin işaretlerini size bildiren, bu sürece kavuşacağınız hakkında sizi uyaran Rasûller gelmedi mi?" dedi. . . Dediler ki: "Evet". . . Ne var ki, azap
sözü,
hakikat bilgisini inkâr edenler üzerine gerçekleşmiştir. "...
Əraf Suresi, 162. Ayet:
Beləcə onlardan zülm edənlər
sözü,
onlara deyiləndən başqa bir sözlə dəyişdirdilər. Bunun üzərinə etmiş olduqları zülmlər səbəbiylə, səmadan onların üzərinə bir əzab göndərdik....
Qəsəs Suresi, 51. Ayet:
?lb?tt?, v?sil? etdik onlar ucun sozu, ola ki, onlar yad etsinl?r! ...
Yusif Suresi, 35. Ayet:
O zaman, (Yusufun günahsızlıq) nişanələri(ni - şahidin
sözü,
köynəyin arxadan cırılması və onun mənəvi saflığı kimi dəlilləri) gördükdən sonra onu müəyyən bir müddətə qədər zindana salmaq qərarına gəldilər....
Yunus Suresi, 33. Ayet:
Rəbbinin yoldan çıxanlar haqqındakı “Onlar daha imana gəlməzlər”
sözü,
bax belə gerçək oldu....
Əraf Suresi, 162. Ayet:
Sonra onların arasından bir dəstə yanlış; öz ziyanına iş görən kəslər, onlara deyilən
sözü,
başqa bir sözlə dəyişdirdilər. Biz də yanlış; öz ziyanına iş gördükləri üçün onların üstünə göydən bir cəza göndərdik....
Zuxruf Suresi, 28. Ayet:
İbrahim bu
sözü,
sonra gələcək olanlar üçün həmişəlik qalacaq bir söz etdi ki, bəlkə qayıdalar.-...