Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Rəd Suresi, 5. Ayet:
(Ey Rəsulum!) Əgər (kafirlərə) təəccüblənirsənsə, (bil ki,) əslində təəccüblü olan onların “Biz torpaq olduqdan sonra yenidənmi yaradılacağıq?”
sözüdür.
Onlar Rəbbini inkar edənlərdir. (Axirət günü) onların boyunlarına zəncir vurulacaq. Onlar cəhənnəm əhlidirlər və orada əbədi qalacaqlar....
Təkvir Suresi, 19. Ayet:
O (Quran), dəyərli bir elçinin (Cəbrailin)
sözüdür.
...
Həcc Suresi, 72. Ayet:
Onlara açıq-aydın ayələrimiz oxunduğu zaman o kafirlərin üzündə qəzəb olduğunu görərsən. Ayələrimizi onlara oxuyanlara az qala hücum edəcəklər. De: "Sizə bundan daha pisini xəbər verimmi? Od! Bu, Allahın kafirlərə
sözüdür.
O, necə də pis yerdir!"...
Rum Suresi, 6. Ayet:
Bu, Allahın
sözüdür.
Allah vədinə xilaf çıxmaz. Amma insanların çoxunun bundan xəbəri yoxdur....
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Şübhəsiz ki, bu, Rəsulun şərəfli
sözüdür.
...
Həcc Suresi, 72. Ayet:
Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman, o Kafirlerin yüzlerindeki hoşnutsuzluğu görürsün. Nerede ise kendilerine ayetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. De ki: "Size bundan daha kötüsünü haber vereyim mi? Ateş! Allah'ın Kafirlere
sözüdür.
O, ne kötü bir varış yeridir."...
Rum Suresi, 6. Ayet:
Bu, Allah'ın
sözüdür.
Allah verdiği sözden dönmez. Fakat insanların çoğu bunun bilincinde değildirler....
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Kuşkusuz o, şerefli bir Resul
sözüdür.
...
Tövbə Suresi, 40. Ayet:
Siz ona yardım etmezseniz, ALLAH ona yardım etmişti. (Örneğin) kafirler onu, ikinin ikincisi olarak çıkarmışlardı. Hani ikisi mağarada iken, arkadaşına, 'Üzülme, ALLAH bizimle beraberdir,' diyordu... ALLAH ona huzur ve güven indirdi; görmediğiniz ordularla destekleyerek inkarcıların sözünü alçalttı. Yüce olan, yalnızca ALLAH'ın
sözüdür.
ALLAH Üstündür, Bilgedir....
Tövbə Suresi, 40. Ayet:
Peygamber'e yardım etmezseniz, biliniz ki, kâfirler O'nu Mekke'den çıkardıklarında iki kişiden biri olarak mağaradayken Allah O'na yardım etmişti. Hani O arkadaşına «Üzülme, Allah bizimle beraberdir» diyordu. Allah O'nun kalbine güven duygusu indirmiş, kendisini göremediğiniz askerler ile desteklemiş, böylece kâfirlerin sözünü alçaltmıştı. Yüce olan Allah'ın
sözüdür.
Allah üstün iradelidir ve her yaptığı yerindedir....
Tövbə Suresi, 40. Ayet:
Eğer ona (Muhammed’e) yardım etmezseniz o takdirde (bilin ki), muhakkak o inkâr edenler, (Ebû Bekir’le berâber) iki kişiden biri olarak onu (Mekke’den) çıkardıklarında Allah ona yardım etmişti. O zaman o ikisi mağaradaydılar da hani arkadaşına: 'Üzülme, şübhesiz ki Allah bizimle berâberdir!' diyordu. Artık Allah, ona sekînetini (kalblerine sükûnet ve huzur veren rahmetini) indirmiş, sizin görmediğiniz ordularla da ona (Resûlüne)kuvvet vermiş ve inkâr edenlerin sözünü (küfür da'vâlarını) en alçak...
Tövbə Suresi, 40. Ayet:
Eğer siz o(Hak elçisi)ne yardım etmezseniz, iyi bilin ki, Allâh ona yardım etmişti: Hani yalnız iki kişiden biri olduğu halde, inkâr edenler kendisini (Mekke'den) çıkardıkları sırada ikisi mağarada iken arkadaşına "Üzülme, Allâh bizimle beraberdir!" diyordu. (İşte o zaman) Allâh (ona yardım etti) onun üzerine sekine(huzûr ve güven duygu)sunu indirdi ve onu, sizin görmediğiniz askerlerle destekledi; inanmayanların sözünü alçattı. Yüce olan, yalnız Allâh'ın
sözüdür.
Allâh dâimâ üstündür, hüküm ve ...
Yunus Suresi, 10. Ayet:
Oradaki duaları, «Allah'ım! Sen her türlü noksanlıktan münezzehsin»
sözüdür.
Sağlık ve esenlik temennileri ise, «Selâmadır. Dualarının sonu ise «Hamd ( = Her türlü güzel övgü), âlemlerin Rabbi Allah'adır.»...
Rəd Suresi, 5. Ayet:
Eğer şaşıyorsan, asıl şaşılacak şey, onların : «Biz toprak olunca mı yeni bir halk (canlı yaratık) olacağız ?»
sözüdür.
İşte bunlar Rablarını tanımıyanlardır ve bunlardır boyunlarında demir halka olanlar! işte bunlardır Cehennem yârânı. Orada devamlı kalıcılard'r bunlar....
İbrahim Suresi, 23. Ayet:
İnananlar ve iyi iş işleyenler, kıyılarından ırmaklar akan cennetlere alınırlar, orada, Rablerinin izniyle ebedî kalırlar. Orada birbirlerine iltifatları, esenlik size
sözüdür.
...
Möminun Suresi, 100. Ayet:
Belki ben, terkettiğim doğru işleri yaparım. Asla, o sadece söyleyenin bir
sözüdür.
Onların arkalarında yeniden diriltilecekeri güne kadar bir engel vardır....
Nur Suresi, 51. Ayet:
Aralarındaki davalarda Allah'ın ve Peygamberin vereceği hükme uymaya çağırılan mü'minlerin söyleyebilecekleri tek söz «Duyduk ve uyduk»
sözüdür.
İşte mutlu sona erenler onlardır....
Furqan Suresi, 16. Ayet:
Onlar orada ebedi olarak dilediklerini elde ederler. Bu, Rabbin'in mutlak surette gerçekleşecek
sözüdür.
...
Rum Suresi, 6. Ayet:
Bu Allah’ın
sözüdür.
Allah, sözünden asla dönmez. Fakat, insanların çoğu bunu bilmez....
Zümər Suresi, 20. Ayet:
Ancak Rab'lerini sayanlar için üstüste kurulmuş köşkler vardır; altlarından ırmaklar akar. ALLAH'ın
sözüdür.
Kuşkusuz ALLAH sözünden caymaz...
Haqqə Suresi, 38. Ayet:
(38-40) Görebildiklerinize ve göremediklerinize yemin ederim ki, o (Kur’an), hiç şüphesiz çok şerefli bir elçinin (Allah’tan alıp tebliğ ettiği)
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 39. Ayet:
(38-40) Görebildiklerinize ve göremediklerinize yemin ederim ki, o (Kur’an), hiç şüphesiz çok şerefli bir elçinin (Allah’tan alıp tebliğ ettiği)
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Muhakkak ki o, gerçekten Kerim Resûl'ün
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
(38-40) Görebildiklerinize ve göremediklerinize yemin ederim ki, o (Kur’an), hiç şüphesiz çok şerefli bir elçinin (Allah’tan alıp tebliğ ettiği)
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Hiç şüphesiz o (Kur'an), çok şerefli bir elçinin
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Muhakkak ki o (Kur'an), şerefli bir elçinin
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Hiç şüphesiz o (Kur'an), şerefli bir elçinin kesin
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Şüphesiz bu (söz) şerefli saygıdeğer bir elçinin
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Hiç şüphesiz o (Kur'an), çok şerefli bir elçinin
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
O (Kur'an), elbette şerefli bir peygamberin
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Hiç şüphesiz o (Kuran) Şerefli bir elçinin kesin
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Muhakkak o (Kur'an) Allah indinde çok şerefli peygamberin katî
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Şübhesiz ki o (Kur’ân), çok şerefli bir elçinin (peygamberin, vahiyden ibâret)
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Muhakkak o; şerefli bir elçinin kat'i
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Kur'an elbette şerefli bir peygamberin
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Şüphesiz o, şerefli bir elçinin
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Bu Kur’ân, pek kerim bir Resulün
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Ki, o (Kur'ân) elbette değerli bir elçinin
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Hiç şüphesiz o (Kur'an), şerefli bir elçinin kesin
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Ki o, çok soylu bir elçinin
sözüdür.
...
Müddəssir Suresi, 25. Ayet:
Bu olsa olsa ancak bir insanın
sözüdür.
...
Müddəssir Suresi, 25. Ayet:
“Bu, ancak insan
sözüdür.
”...
Müddəssir Suresi, 25. Ayet:
Muhakkak bu (kimsenin söylediği söz), bir insan
sözüdür.
”...
Müddəssir Suresi, 25. Ayet:
'Bu sadece bir insan
sözüdür.
'...
Müddəssir Suresi, 25. Ayet:
«Bu, sadece bir insan
sözüdür.
»...
Müddəssir Suresi, 25. Ayet:
O kesinlikle insan
sözüdür.
»...
Müddəssir Suresi, 25. Ayet:
'Bu ancak, bir insan
sözüdür.
'...
Müddəssir Suresi, 25. Ayet:
Bu; ancak bir insan
sözüdür.
...
Müddəssir Suresi, 25. Ayet:
"Bu, sadece, bir insan
sözüdür.
"...
Təkvir Suresi, 19. Ayet:
Muhakkak ki O (Kur'ân), gerçekten Kerim Resûl'ün
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 19. Ayet:
Şüphe yok ki Kur'ân, büyük bir elçinin
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 19. Ayet:
Muhakkak ki o (Kur'an), şerefli bir elçinin
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 19. Ayet:
(19-20) Muhakkak o (Kur'ân), yüce şerefli, Arş'ın sahibi yanında güçlü ve kudretli bir elçinin
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 19. Ayet:
Bu, onurlu bir elçinin
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 19. Ayet:
Kuşkusuz o Kur'an, değerli bir elçinin
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 19. Ayet:
Şüphesiz o şerefli bir elçinin
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 19. Ayet:
Şüphesiz ki bu; şerefli bir elçinin
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 19. Ayet:
Şüphesiz o, şerefli bir elçinin
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 19. Ayet:
(Andolsun bunlara) Ki o, değerli bir elçinin (Cebrâil'in)
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 19. Ayet:
Ki o, çok değerli bir elçinin
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 20. Ayet:
(19-20) Muhakkak o (Kur'ân), yüce şerefli, Arş'ın sahibi yanında güçlü ve kudretli bir elçinin
sözüdür.
...
Yasin Suresi, 58. Ayet:
Onlara, rahîm Rabden söylenen söz de, "esenlik size"
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 15. Ayet:
(15-21) Kur’ân'ı dinlememek için saklananların, kaçanların durumunu, gerçeği örtbas etmenin-cehaletin gidişini, aydınlığın- reşitliğin gelişini kanıt gösteririm ki kuşkusuz bu, güçlü, Arş'ın/en büyük tahtın sahibi'nin yanında çok değer verilen, itaat edilen, güvenilen değerli bir elçi
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 16. Ayet:
(15-21) Kur’ân'ı dinlememek için saklananların, kaçanların durumunu, gerçeği örtbas etmenin-cehaletin gidişini, aydınlığın- reşitliğin gelişini kanıt gösteririm ki kuşkusuz bu, güçlü, Arş'ın/en büyük tahtın sahibi'nin yanında çok değer verilen, itaat edilen, güvenilen değerli bir elçi
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 17. Ayet:
(15-21) Kur’ân'ı dinlememek için saklananların, kaçanların durumunu, gerçeği örtbas etmenin-cehaletin gidişini, aydınlığın- reşitliğin gelişini kanıt gösteririm ki kuşkusuz bu, güçlü, Arş'ın/en büyük tahtın sahibi'nin yanında çok değer verilen, itaat edilen, güvenilen değerli bir elçi
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 18. Ayet:
(15-21) Kur’ân'ı dinlememek için saklananların, kaçanların durumunu, gerçeği örtbas etmenin-cehaletin gidişini, aydınlığın- reşitliğin gelişini kanıt gösteririm ki kuşkusuz bu, güçlü, Arş'ın/en büyük tahtın sahibi'nin yanında çok değer verilen, itaat edilen, güvenilen değerli bir elçi
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 19. Ayet:
(15-21) Kur’ân'ı dinlememek için saklananların, kaçanların durumunu, gerçeği örtbas etmenin-cehaletin gidişini, aydınlığın- reşitliğin gelişini kanıt gösteririm ki kuşkusuz bu, güçlü, Arş'ın/en büyük tahtın sahibi'nin yanında çok değer verilen, itaat edilen, güvenilen değerli bir elçi
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 20. Ayet:
(15-21) Kur’ân'ı dinlememek için saklananların, kaçanların durumunu, gerçeği örtbas etmenin-cehaletin gidişini, aydınlığın- reşitliğin gelişini kanıt gösteririm ki kuşkusuz bu, güçlü, Arş'ın/en büyük tahtın sahibi'nin yanında çok değer verilen, itaat edilen, güvenilen değerli bir elçi
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 21. Ayet:
(15-21) Kur’ân'ı dinlememek için saklananların, kaçanların durumunu, gerçeği örtbas etmenin-cehaletin gidişini, aydınlığın- reşitliğin gelişini kanıt gösteririm ki kuşkusuz bu, güçlü, Arş'ın/en büyük tahtın sahibi'nin yanında çok değer verilen, itaat edilen, güvenilen değerli bir elçi
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 38. Ayet:
(38-43) Artık gördüklerinize ve görmediklerinize kasem olsun ki şüphesiz Kur’ân, şerefli bir Elçi
sözüdür.
Ve o, bir şair sözü değildir. –Siz ne az inanıyorsunuz!– Bir kâhin sözü de değildir. –Siz ne az düşünüyorsunuz/öğütleniyorsunuz!– Kur’ân, âlemlerin Rabbinden indirilmedir. ...
Haqqə Suresi, 39. Ayet:
(38-43) Artık gördüklerinize ve görmediklerinize kasem olsun ki şüphesiz Kur’ân, şerefli bir Elçi
sözüdür.
Ve o, bir şair sözü değildir. –Siz ne az inanıyorsunuz!– Bir kâhin sözü de değildir. –Siz ne az düşünüyorsunuz/öğütleniyorsunuz!– Kur’ân, âlemlerin Rabbinden indirilmedir. ...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
(38-43) Artık gördüklerinize ve görmediklerinize kasem olsun ki şüphesiz Kur’ân, şerefli bir Elçi
sözüdür.
Ve o, bir şair sözü değildir. –Siz ne az inanıyorsunuz!– Bir kâhin sözü de değildir. –Siz ne az düşünüyorsunuz/öğütleniyorsunuz!– Kur’ân, âlemlerin Rabbinden indirilmedir. ...
Haqqə Suresi, 41. Ayet:
(38-43) Artık gördüklerinize ve görmediklerinize kasem olsun ki şüphesiz Kur’ân, şerefli bir Elçi
sözüdür.
Ve o, bir şair sözü değildir. –Siz ne az inanıyorsunuz!– Bir kâhin sözü de değildir. –Siz ne az düşünüyorsunuz/öğütleniyorsunuz!– Kur’ân, âlemlerin Rabbinden indirilmedir. ...
Haqqə Suresi, 42. Ayet:
(38-43) Artık gördüklerinize ve görmediklerinize kasem olsun ki şüphesiz Kur’ân, şerefli bir Elçi
sözüdür.
Ve o, bir şair sözü değildir. –Siz ne az inanıyorsunuz!– Bir kâhin sözü de değildir. –Siz ne az düşünüyorsunuz/öğütleniyorsunuz!– Kur’ân, âlemlerin Rabbinden indirilmedir. ...
Haqqə Suresi, 43. Ayet:
(38-43) Artık gördüklerinize ve görmediklerinize kasem olsun ki şüphesiz Kur’ân, şerefli bir Elçi
sözüdür.
Ve o, bir şair sözü değildir. –Siz ne az inanıyorsunuz!– Bir kâhin sözü de değildir. –Siz ne az düşünüyorsunuz/öğütleniyorsunuz!– Kur’ân, âlemlerin Rabbinden indirilmedir. ...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Şübhəsiz ki, o, həqiqətən Kərim (möhtərəm) Rəsulun
sözüdür.
...
Müddəssir Suresi, 25. Ayet:
Bu olsa-olsa, ancaq bir insanın
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 19. Ayet:
Şübhəsiz ki, Quran həqiqətən Kərim Rəsulun
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 19. Ayet:
Həqiqətən, bu, möhtərəm Elçimizin
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Bu, möhtərəm bir Elçinin
sözüdür.
...
Ənbiya Suresi, 24. Ayet:
Onlar Allahın yerinə məbudlar götürüblər? De: «Dəlil-sübutunuzu gətirin. Bu (tovhidə dəvət və şirkin batil olması) mənimlə olanların və məndən qabaq olmuş kəslərin (peyğəmbərlərin) dilinin
sözüdür.
(Müşriklər dəlil-sübut və məntiq əhli deyildirlər,) əksinə, onların çoxu haqqı tanımırlar və buna görə də (ondan) üz döndərirlər.»...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
Bu (Qur’an) şübhəsiz, möhtərəm bir elçinin (Cəbrailin və Peyğəmbərin)
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
and içirəm ki, o (Qur`an) heç şübhəsiz, çox şərəfli bir elçinin (Allahdan alıb təbliğ etdiyi)
sözüdür.
...
Haqqə Suresi, 40. Ayet:
şübhəsiz ki, Quran, şərəfli bir Elçi
sözüdür.
...
Təkvir Suresi, 19. Ayet:
dəyərli bir elçinin
sözüdür.
...