Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
İsra Suresi, 34. Ayet:
Həddi-büluğa çatana qədər yetimin malına yalnız yaxşı niyyətlə yaxınlaşın! Verdiyiniz sözü yerinə yetirin! Şübhəsiz ki, verilmiş söz (sözün
sahibi)
sorğu-sual olunacaqdır....
Ali-İmran Suresi, 79. Ayet:
Heç bir kəsə yaraşmaz ki, Allah ona kitab, hikmət və peyğəmbərlik bəxş etdikdən sonra o, insanlara: “Allahı buraxıb mənə qul olun!” – desin. Əksinə, o: “Öyrətdiyiniz kitabın və öyrəndiyiniz şeyin sayəsində rəbbani (mükəmməl elm və əməl, gözəl əxlaq və itaət
sahibi)
olun!” - deyər....
Nəml Suresi, 26. Ayet:
O böyük ərşin Rəbbi (
sahibi)
olan Allahdan başqa heç bir tanrı yoxdur!”...
Möminun Suresi, 86. Ayet:
De: “Yeddi (qat) göyün Rəbbi, o (böyük) əzəmətli ərşin Rəbbi (
sahibi)
kimdir?”...
Rəhman Suresi, 17. Ayet:
İki məşriqin və iki məğribin Rəbbi (günəşin və ayın yazda və qışda çıxıb batdığı yerlərin
sahibi)
Odur....
Cümə Suresi, 1. Ayet:
Göylərdə və yerdə nə varsa, (hamısı) mülkün (yer-göy mülkünün) hökmdarı (
sahibi)
, müqəddəs (pak), yenilməz qüvvət, hikmət sahibi olan Allahı təqdis edib Onun şəninə təriflər deyər!...
Bəqərə Suresi, 30. Ayet:
Rabbin meleklere: "Ben arzda (bedende) bir halife (Esmâ mertebesinin farkındalığıyla yaşayan şuur
sahibi)
meydana getireceğim" dedi. Onlar da: "Orada fesat çıkarıp kan döken birini mi meydana getireceksin; biz seni hamdinle (bizde açığa çıkardığın varlığını değerlendirme hâliyle) tespih (her an yeni hâle dönüşen isteğine kulluk ederek) ve kudsiyetini (her türlü eksiklikten berî oluşunu) dillendirmiyor muyuz?" dediler. (Buyurdu): "BEN sizin bilmediklerinizin Aliymiyim!. . "...
Bəqərə Suresi, 209. Ayet:
Artık size beyyineler geldikten sonra eğer hâlâ (Allah'a ulaşan yoldan) saparsanız, o zaman Allah'ın azîz (üstün), Hakîm (hüküm
sahibi)
olduğunu bilin!...
Bəqərə Suresi, 255. Ayet:
Allâh O, tanrı yoktur sadece HÛ! Hayy ve Kayyum (yegâne hayat olan ve her şeyi kendi isimlerinin anlamı ile ilminde oluşturan - devam ettiren); O'nda ne uyuklama (âlemlerden bir an için olsun ayrılık), ne de uyku (yaratılmışları kendi hâline bırakıp kendi Zâtî dünyasına çekilme) söz konusudur. Semâlarda ve arzda (âlemlerdeki tümel ilim ve fiiller boyutunda) ne varsa hepsi O'nundur. Nefsinin hakikati olan Esmâ mertebesinden açığa çıkan kuvve olmaksızın (biiznihi) O'nun indînde kim şefaat edebilir...
Bəqərə Suresi, 255. Ayet:
Allah, O’ndan başka ilah yoktur. Diri (hayat
sahibi)
ve yaratıklarının üzerinde gözeticidir. O’nu bir uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerde olanların hepsi O'nundur. O'nun izni olmadan yanında kim şefaat edebilir? Önlerinde ve arkalarında olanı bilir. O’nun ilminden -dilediği kadarı hariç- hiçbir şey kavrayamazlar. O’nun otoritesi, gökleri ve yeri kaplamıştır. Onları koruyup gözetmek O’na asla ağır gelmez. O, çok yücedir, çok büyüktür....
Ali-İmran Suresi, 18. Ayet:
Allah’tan başka tanrı bulunmadığına şahid bizzat Allah’tır. Bütün melekler, hak ve adaletten ayrılmayan ilim adamları da bu gerçeğe, aziz ve hakîm (mutlak galip, tam hüküm ve hikmet
sahibi)
Allah’tan başka tanrı olmadığına şahittirler....
Ali-İmran Suresi, 126. Ayet:
Allah bu imdadı sırf size müjde olsun ve kalpleriniz bununla müsterih olsun diye yaptı. Nusret ve zafer, ancak (mutlak galip, tam hüküm ve hikmet
sahibi)
, azîz ve hakîm olan Allah tarafından gelir....
Nisa Suresi, 172. Ayet:
Mesih ve yakınlaştırılmış (yüksek derece
sahibi)
melekler, Allah'a kul olmaktan kesinlikle çekimser kalmazlar. Kim O'na ibadet etmeye 'karşı çekimser' davranırsa ve büyüklenme gösterirse (bilmeli ki,) onların tümünü huzurunda toplayacaktır....
Nisa Suresi, 172. Ayet:
Mesih ve yakınlaştırılmış (yüksek derece
sahibi)
melekler, Tanrı'ya kul olmaktan kesinlikle çekimser kalmazlar. Kim O'na ibadet etmeye 'karşı çekimser' davranırsa ve büyüklenme gösterirse (bilmeli ki,) onların tümünü huzurunda toplayacaktır....
Nisa Suresi, 172. Ayet:
Mesih de, yakınlaştırılmış (yüksek derece
sahibi)
melekler de, Allah'a kul olmaktan kesinlikle çekimser kalmazlar. Kim O'na ibadet etmeğe karşı çekimser davranırsa ve büyüklenme gösterirse (bilmeli ki,) onların tümünü huzurunda toplayacaktır....
Maidə Suresi, 116. Ayet:
(116-118) Hem Allah Teâlâ: "Ey Meryem oğlu İsa!" Sen mi insanlara "Beni ve annemi Allah’tan başka iki tanrı edinin" dedin? sorguladığı vakit o şöyle diyecek: "Hâşa! Sen şerikden ve her noksandan münezzehsin Ya Rabbî! Hakkım olmayan bir şeyi söylemem doğru olmaz, bana yakışmaz." "Hem söylediysem malûmundur elbet. Benim varlığımda olan her şeyi Sen bilirsin, ama ben Sen’in Zatında olanı bilemem. Bütün gaybleri hakkıyla bilen ancak Sen’sin." "Sen ne emrettinse ben onlara, bundan başka bir şey söyle...
Maidə Suresi, 117. Ayet:
(116-118) Hem Allah Teâlâ: "Ey Meryem oğlu İsa!" Sen mi insanlara "Beni ve annemi Allah’tan başka iki tanrı edinin" dedin? sorguladığı vakit o şöyle diyecek: "Hâşa! Sen şerikden ve her noksandan münezzehsin Ya Rabbî! Hakkım olmayan bir şeyi söylemem doğru olmaz, bana yakışmaz." "Hem söylediysem malûmundur elbet. Benim varlığımda olan her şeyi Sen bilirsin, ama ben Sen’in Zatında olanı bilemem. Bütün gaybleri hakkıyla bilen ancak Sen’sin." "Sen ne emrettinse ben onlara, bundan başka bir şey söyle...
Maidə Suresi, 118. Ayet:
(116-118) Hem Allah Teâlâ: "Ey Meryem oğlu İsa!" Sen mi insanlara "Beni ve annemi Allah’tan başka iki tanrı edinin" dedin? sorguladığı vakit o şöyle diyecek: "Hâşa! Sen şerikden ve her noksandan münezzehsin Ya Rabbî! Hakkım olmayan bir şeyi söylemem doğru olmaz, bana yakışmaz." "Hem söylediysem malûmundur elbet. Benim varlığımda olan her şeyi Sen bilirsin, ama ben Sen’in Zatında olanı bilemem. Bütün gaybleri hakkıyla bilen ancak Sen’sin." "Sen ne emrettinse ben onlara, bundan başka bir şey söyle...
Ənam Suresi, 18. Ayet:
O, kullarının üstünde kahhardır (yegâne gâlip), ve O, hakîmdir (hikmet
sahibi)
, herşeyden haberdardır (habîrdir)....
Ənam Suresi, 83. Ayet:
Ve işte bunlar, İbrâhîm'e, kavmine karşı verdiğimiz delillerimizdir. Dilediğimiz kimselerin derecelerini artırırız. Muhakkak ki; senin Rabbin hakîm (hükmün ve hikmetin
sahibi)
dir, alîmdir (en iyi bilendir)....
Ənam Suresi, 103. Ayet:
Gözler O'nu görmez, O gözleri görür; O latif (gözle görülmez veya lutuf sâhibi), herşeyi haber alandır....
Ənam Suresi, 133. Ayet:
Rabbin Ğaniyy'dir, ZürRahmet (rahmet
sahibi)
'dir. . . Eğer dilerse sizi ortadan kaldırır; sizden sonra dilediklerini halife kılar. . . Başka bir halkın zürriyetinden sizi inşa ettiği gibi!...
Ənfal Suresi, 10. Ayet:
Ve Allah, (bu yardımı) sadece bir müjde ve onunla kalplerinizin tatmin (mutmain) olması için yaptı (başka bir şey için yapmadı). Allah'ın katından başka yardım (yeri) yoktur (yardım ancak Allah'ın katındandır). Muhakkak ki Allah, Azîz (üstün izzet
sahibi)
ve Hakîm'dir (hikmet sahibi, hüküm
sahibi)
....
Ənfal Suresi, 49. Ayet:
Münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunan kimseler şöyle diyorlardı: “Bunları, kendilerinin dîni aldattı.” Ve kim Allah'a tevekkül ederse o taktirde Allah, muhakkak ki Azîz (en üstün) ve Hakîm'dir (hüküm
sahibi)
dir....
Tövbə Suresi, 15. Ayet:
Ve onların kalplerindeki öfkeyi giderir. Ve Allah, dilediği kimsenin tövbesini kabul eder. Ve Allah; Alîm'dir (bilen), Hakîm'dir (hikmet sahibi, hüküm
sahibi)
....
Tövbə Suresi, 97. Ayet:
1.
el a'râbu
: bedevî (göçebe) Araplar
2.
eşeddu
: daha şiddetlidir
3.
kufran
: küfür, inkâr bakımından
4.
ve nifâkan
...
Tövbə Suresi, 97. Ayet:
Bedevî Araplar, küfür (inkâr) ve nifak bakımından daha şiddetlidir. Allah'ın Resûl'üne indirdiği şeylerin sınırlarını bilmemeye daha yatkındırlar. Ve Allah; Alîm (en iyi bilen)'dir, Hakîm (hikmet sahibi, hüküm
sahibi)
'dir....
Tövbə Suresi, 106. Ayet:
Ve diğerleri, Allah'ın emri için ertelenmiştir. Onları ya azaplandırır ya da onların tövbesini kabul eder. Ve Allah; Alîm'dir (en iyi bilen), Hakîm'dir (hüküm veren, hikmet
sahibi)
....
Tövbə Suresi, 110. Ayet:
Onların yapmış oldukları bina, kalplerinde, kalpleri parçalanana kadar, bir nifak ve şüphe olarak devam edecek (zail olmayacak). Ve Allah; Alîm (en iyi bilen)''dir, Hakîm (hüküm veren ve hikmet
sahibi)
''dir....
Yunus Suresi, 31. Ayet:
De ki: “Semadan ve arzdan sizi kim rızıklandırıyor? Veya işitmenin (işitme duyusunun) ve görmenin (görme hassasının) meliki (
sahibi)
kimdir? Ve canlıyı (diriyi) cansızdan (ölüden) çıkaran ve cansızı (ölüyü) canlıdan (diriden) çıkaran kimdir? Ve işi (yaratıp, yöneten) düzenleyip idare eden kimdir?” O zaman: “Allah” diyecekler. Öyleyse: “Hâlâ takva sahibi olmayacak mısınız?” de....
Yunus Suresi, 107. Ayet:
Ve eğer Allah, sana bir zarar (bir darlık) dokundurursa, artık onu, O'ndan (Allah'tan) başka giderecek kimse yoktur. Ve eğer sana (senin için) bir hayır isterse, o taktirde O'nun fazlını geri çevirecek kimse yoktur. O'nu kullarından dilediği kimseye isabet ettirir. Ve O; Gafûr'dur (mağfiret eden), Rahîm'dir (rahmet nurunun
sahibi)
....
Hud Suresi, 1. Ayet:
Elif, lâm, râ. (Bu), âyetleri muhkem kılınmış (sağlamlaştırılmış), sonra Hakîm (hüküm sahibi, hikmet
sahibi)
ve Habîr (herşeyden haberdar) Olan'ın katından fasıl, fasıl açıklanmış bir Kitap'tır....
Yusif Suresi, 6. Ayet:
Ve işte böylece, Rabbin seni seçecek ve sözlerin (olayların) tevîlini (yorumunu) sana öğretecek. Sana ve Yakûb (A.S)'ın ailesine de, (tıpkı) daha önce ataların İbrâhîm (A.S) ve İshak (A.S)'a (ni'metini) tamamladığı gibi, ni'metini tamamlayacak. Muhakkak ki senin Rabbin, Alîm (en iyi bilen)dir, Hakîm (hüküm veren hikmet
sahibi)
dir....
Yusif Suresi, 39. Ayet:
Ey zindan arkadaşlarım! Birbirlerinden farklı değişik rabbler mi daha hayırlıdır yoksa kahhar (mutlak güç
sahibi)
olan tek Allah mı?...
Yusif Suresi, 75. Ayet:
(Kardeşler) dediler ki: "Onun cezası: (Melik'in su tası) kimin yükü içinde bulunursa o (yükün
sahibi)
tutuklanır. . . Zâlimleri işte böyle cezalandırırız!"...
Yusif Suresi, 83. Ayet:
Yâkub (A.S) şöyle dedi: "Hayır, sizin nefsiniz sizi bu işe teşvik etti.” Artık bundan sonrası güzel (bir) sabırdır. Umulur ki; Allah, onların hepsini bana getirir. Muhakkak ki; O Alîm (en iyi bilen) ve Hakîm (hikmet ve hüküm
sahibi)
olandır....
Yusif Suresi, 100. Ayet:
Ve anne babasını tahtın üstüne çıkarttı. Ona secde ederek eğildiler. Yusuf (A.S) şöyle dedi: “Ey babacığım! Bu, daha önceki rüyamın yorumudur. Rabbim onu hakikat kıldı (gerçekleştirdi). Ve beni zindandan çıkardığı zaman bana en güzelini yaptı (Benim için en güzelini dizayn etti). Ve şeytan, benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra sizi çölden getirdi. Muhakkak ki; benim Rabbim, dilediğine lütuf sahibidir. Alîm (en iyi bilen) ve Hakîm (en iyi hüküm veren, hikmet
sahibi)
olan muhakkak ki; “O” ...
Rəd Suresi, 9. Ayet:
Algılanamayan ve algılananın Aliym'idir! Kebiyr'dir (sonsuz mânâlar büyüklüğü
sahibi)
, Mütealiy'dir (yüceliği her şeyi ihâta eder)....
Rəd Suresi, 16. Ayet:
De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allah'tır." De ki: "Öyleyse, O'nu bırakıp kendilerine bile yarar da, zarar da sağlamaya güç yetiremeyen birtakım veliler mi (tanrılar) edindiniz?" De ki: "Hiç görmeyen (a'ma) ile gören (basiret
sahibi)
eşit olabilir mi? Veya karanlıklarla nur eşit olabilir mi?" Yoksa Allah'a, O'nun yaratması gibi yaratan ortaklar buldular da, bu yaratma, kendilerince birbirine mi benzeşti? De ki: "Allah, her şeyin yaratıcısıdır ve O, tektir, kahredici olandır."...
Rəd Suresi, 16. Ayet:
De ki: "Göklerin ve yerin rabbi kimdir?" De ki: "Tanrı'dır." De ki: "Öyleyse, O'nu bırakıp kendilerine bile yarar da, zarar da sağlamaya güç yetiremeyen birtakım veliler mi (tanrılar) edindiniz?" De ki: "Hiç görmeyen (a'ma) ile gören (basiret
sahibi)
eşit olabilir mi? Veya karanlıklarla nur eşit olabilir mi?" Yoksa Tanrı'ya, O'nun yaratması gibi yaratan ortaklar buldular da, bu yaratma, kendilerince birbirine mi benzeşti? De ki: "Tanrı, her şeyin yaratıcısıdır ve O, tektir, kahredici olandır."...
Rəd Suresi, 16. Ayet:
De ki: «Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?» De ki: «Allah'tır.» De ki: «Öyleyse, O'nu bırakıp kendilerine bile yarar da, zarar da sağlamaya güç yetiremiyen birtakım veliler mi (tanrılar) edindiniz?» De ki: «Hiç görmeyen (a'ma) ile gören (basiret
sahibi)
eşit olabilir mi? Veya karanlıklarla nur eşit olabilir mi?» Yoksa Allah'a, O'nun yaratması gibi yaratan ortaklar buldular da, bu yaratma, kendilerince birbirine mi benzeşti? De ki: «Allah, her şeyin yaratıcısıdır ve O, tektir, kahredici olandır.»...
İbrahim Suresi, 48. Ayet:
O gün, yer başka yere çevrilir, gökler de (başka göklere)! Ve (herkes) Vâhid (bir olan), Kahhâr (kahredici üstünlük sâhibi) olan Allah’ın huzûruna çıkarlar!...
Nəhl Suresi, 43. Ayet:
1.
ve mâ erselnâ
: ve biz göndermedik
2.
min kabli-ke
: senden önce
3.
illâ
: den başka
4.
ricâlen
: erkekler, ada...
Nəhl Suresi, 78. Ayet:
Ve Allah, sizi bir şey bilmiyor halde annelerinizin karnından çıkardı. Ve sizi, işitme hassası, görme hassası ve idrak etme hassası (
sahibi)
kıldı. Umulur ki; böylece şükredersiniz....
Nəhl Suresi, 92. Ayet:
Ve ipliğini sağlamca büküp yaptıktan sonra çözüp bozan kadın gibi olmayın. Bir ümmetin diğer bir ümmetten daha ziyâde (servet, kuvvet
sahibi)
olduğu için yeminlerinizi aranızda bir fesada âlet ittihaz edersiniz. Şüphesiz ki, Allah Teâlâ sizi bununla imtihan eder ve elbette kendisinden ihtilâf eder olduğunuz şeyi size Kıyamet gününde açıkça beyan edecektir....
İsra Suresi, 33. Ayet:
1.
ve lâ taktulû
: ve öldürmeyin
2.
en nefselletî (en nefse elletî)
: bir kişi, ki o(nu)
3.
harremallâhu
: Allah haram kıldı
4.
İsra Suresi, 33. Ayet:
Allah'ın haram kıldığı bir nefsi (kişiyi), haksız yere öldürmeyin! Kim mazlum olarak (haksız yere) öldürülürse, o taktirde onun velîsini sultan (hak
sahibi)
kıldık. Artık öldürmede haddi aşmasın. Çünkü o, yardım görmüş olandır....
İsra Suresi, 36. Ayet:
Ve senin için kendisine bilgi olmayan bir şeyin arkasına düşme. Şüphe yok ki kulak, göz, gönül, hepsinden (
sahibi)
sorulmuş olacaktır....
İsra Suresi, 52. Ayet:
O (yüce kudret
sahibi)
sizi çağıracağı gün övgüyle koşacaksınız ve (kabillerinizde ya da Dünya'da) pek az bir süre kaldığınızı sanacaksınız....
Kəhf Suresi, 34. Ayet:
Böylece (bu bahçenin
sahibi)
bolluk içinde ürün kaldırıyordu. Ama (bir gün) bu adam komşusuyla tartışırken söz arasında ona: "Benim malım mülküm senden çok; nüfusça da senden daha güçlü, daha ilerdeyim!" dedi....
Kəhf Suresi, 58. Ayet:
Rabbin Ğafûr ve zür Rahmet'tir (Rahmet
sahibi)
! Eğer kazandıklarının sonuçlarını hemen yaşatmayı dilemiş olsaydı, elbette azabı (vefat ettirmeyi) çabuklaştırırdı! Ancak onlar için vadedilen bir zaman vardır ki, ona ulaşmamaları mümkün değildir....
Kəhf Suresi, 83. Ayet:
1.
ve yes'elûne-ke
: ve sana sorarlar
2.
an zi el karneyni
: Zülkarneyn'den (iki karn
sahibi)
3.
kul
: de, söyle
4.
se etlû
...
Taha Suresi, 109. Ayet:
İzin günü, Rahmân'ın kendisine izin verdiği ve sözünden razı olduğu (tasarruf rızasının
sahibi)
kimseden başkasının şefaati bir fayda vermez....
Nur Suresi, 32. Ayet:
İçinizden evli olmayanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden salih olanları evlendirin. Eğer fakir iseler Allah onları lütfuyla zengin eder. Allah geniş (nimet
sahibi)
dir, bilendir....
Nur Suresi, 32. Ayet:
İçinizde evli olmayanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden salih olanları evlendirin. Eğer fakir iseler Allah, kendi fazlından onları zengin eder. Allah geniş (nimet
sahibi)
dir, bilendir....
Nur Suresi, 32. Ayet:
İçinizde evli olmayanları (eyama), kölelerinizden ve cariyelerinizden salih olanları ile evlendirin. Eğer fakir iseler, Tanrı kendi fazlından onları zengin eder. Tanrı geniş (nimet
sahibi)
dir, bilendir....
Nur Suresi, 32. Ayet:
İçinizde evli olmayanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden salih olanları evlendirin. Eğer fakir iseler Allah, kendi fazlından onları zengin eder. Allah geniş (nimet
sahibi)
dir, bilendir....
Furqan Suresi, 54. Ayet:
Ve insanı bir sudan yaratıp onu, neseb ve sihriyyet (
sahibi)
kılan O'dur. Senin Rabbin güç yetirendir....
Furqan Suresi, 54. Ayet:
Ve insanı bir sudan yaratıp onu, neseb ve sihriyyet (
sahibi)
kılan O'dur. Senin rabbin güç yetirendir....
Furqan Suresi, 54. Ayet:
Ve yine, sudan bir insan yaratan, sonra onu neseb ve hısım (akrabâ sâhibi) kılan O’dur. Ve Rabbin, Kadîr (herşeye gücü yeten)dir....
Furqan Suresi, 54. Ayet:
Ve insanı bir sudan yaratıp onu, neseb ve sihr(iyyet
sahibi)
kılan O'dur. Senin Rabbin güç yetirendir....
Nəml Suresi, 3. Ayet:
1.
ellezîne
: ki onlar
2.
yukîmûne
: ikame ederler
3.
es salâte
: namaz
4.
ve yu'tûne
: ve verirler
Nəml Suresi, 3. Ayet:
Onlar, namazı ikame ederler, zekâtı verirler ve onlar ki, onlar ahirete yakîn (
sahibi)
olarak inanırlar....
Nəml Suresi, 6. Ayet:
Muhakkak ki, (Bu) Kur'ân, sana mutlaka Hakîm (hüküm ve hikmet
sahibi)
ve Alîm Olan'ın katından (gizli ilminden) ilka ediliyor (ulaştırılıyor)....
Nəml Suresi, 9. Ayet:
Ey Musa! Muhakkak ki Ben, Azîz (yüce), Hakîm (hüküm ve hikmet
sahibi)
olan Allah'ım....
Nəml Suresi, 40. Ayet:
Yanında kitaptan (az-çok) bilgisi bulunan biri ise şöyle dedi: «Sen gözünü açıp kapamadan onu sana getiririm» derken Süleyman onu (melikenin tahtını) yanında karar kılmış bir halde görünce dedi ki: «Bu, Rabbimin lütf-u kereminden (bana verilen bir nîmet) dir ki şükür mü edeceğim, nankörlükte mi bulunacağım diye beni deniyor. Tabiî kim şükrederse, o ancak kendi lehine şükretmiş olur; kim de nankörlük ederse elbette Rabbim ganiy (=her şeyden müstağnidir, kimsenin şükrüne ihtiyacı yoktur; ama herke...
Qəsəs Suresi, 79. Ayet:
Derken, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzu edenler: «Ah ne olurdu, şu Karun'a verilen gibisi bizim de olsa; o gerçekten büyük bir bahtiyar (varlık
sahibi)
!» dediler....
Ənkəbut Suresi, 38. Ayet:
Âd ve Semûd’u da (helâk ettik); (onların başına ne geldiği, harâb olmuş)meskenlerinden size elbette belli olmaktadır. Şeytan onlara amellerini süslü gösterdi de onları yoldan çıkardı; hâlbuki (onlar, esâsen) bakıp görebilecek (akıl sâhibi) kimselerdi....
Ənkəbut Suresi, 42. Ayet:
Muhakkak ki Allah, onların, O'ndan (Kendinden) başka taptıkları şeyleri bilir. Ve O; Azîz'dir (çok yüce) Hakîm'dir (hüküm ve hikmet
sahibi)
....
Rum Suresi, 27. Ayet:
Ve O, O'dur ki ilk yaratışı başlatır ve sonra onu iade eder (eski haline döndürür). Bu, O'nun için çok kolaydır. Göklerde ve yerde yücelik sıfatı, O'nundur (O'na aittir). Ve O; Azîz'dir (çok yüce), Hakîm'dir (hikmet ve hüküm
sahibi)
....
Rum Suresi, 28. Ayet:
O size kendi hayatınızdan örnek getirir: Sağ elinizin sahip olduğu kimseleri size verdiğimiz rızık üzerinde (tam yetki
sahibi)
ortaklarınız olarak görmeye ve böylece (onlarla) bu hakkı eşit olarak paylaşmaya razı olur musunuz? Ve (daha güçlü olan) emsallerinizden korktuğunuz gibi onlar(a danışmadan o hakkı kullanmak)tan korkar mısınız? İşte akıllarını kullanan insanlara mesajlarımızı böylece açıklarız....
Loğman Suresi, 9. Ayet:
(Onlar) orada ebediyyen kalacak olanlardır. Allah'ın vaadi haktır. Ve O; Azîz'dir (yüce), Hakîm'dir (hüküm ve hikmet
sahibi)
....
Loğman Suresi, 16. Ayet:
Ey yavrum! Muhakkak ki o (amelin), bir hardal tanesi kadar dahi olsa ve o, bir kaya içinde veya göklerde veya yerde bile olsa, Allah onu, (kıyâmet günü hayat filminde karşına) getirir. Muhakkak ki Allah; Lâtif'tir (lütuf
sahibi)
, Habîr'dir (haberdar olan)....
Loğman Suresi, 16. Ayet:
(Lokman,) "Ey yavrucuğum!" (diye devam etti) "Ortada yalnızca hardal tanesi kadar bir şey de olsa, (yaptıklarınız) bir kayanın içinde (saklı) da bulunsa, yahut gökler(in tepesin)de ve yer(in derinliklerin)de de olsa Allah onu aydınlığa çıkarır: çünkü Allah, kuşkusuz, akıl sır ermez bir (hikmet
Sahibi)
dir ve her şeyden haberdardır....
Loğman Suresi, 27. Ayet:
Ve eğer arzda (yeryüzünde) bulunan ağaçlar kalem olsaydı ve denizler (mürekkep olsaydı) ve ondan sonra, onun yedi katı daha deniz eklenseydi, Allah'ın kelimeleri tükenmezdi. Muhakkak ki Allah; Azîz'dir (çok yüce), Hakîm'dir (hüküm ve hikmet
sahibi)
....
Əhzab Suresi, 1. Ayet:
Ey Nebî (Peygamber), Allah'a karşı takva sahibi ol! Ve kâfirlere ve münafıklara itaat etme! Muhakkak ki Allah; Alîm'dir (en iyi bilen), Hakîm'dir (hüküm ve hikmet
sahibi)
....
Səba Suresi, 1. Ayet:
Hamd, göklerde ve yerde olan varlıklar kendisine ait olan Allah'a aittir. Ve hamd, ahirette de O'na aittir. Ve O, Hakîm'dir (hikmet ve hüküm
sahibi)
, Habîr'dir (herşeyden haberdar olan)....
Səba Suresi, 27. Ayet:
De ki: "Ortaklığa ilhak (dahil) ettiğiniz ortakları (Allah'a şirk koştuğunuz putları) bana gösterin. Olamaz, hayır (onlar Allah'a ortak olamazlar). O Allah ki; Azîz'dir (üstün, yüce), Hakîm'dir (hüküm ve hikmet
sahibi)
....
Fatir Suresi, 2. Ayet:
Allah, rahmetinden insanlar için ne açarsa (genişletirse), o taktirde onu tutacak yoktur. Ve neyi tutarsa, artık O'ndan sonra onu gönderecek (serbest bırakacak) da yoktur. Ve O; Azîz'dir (üstün, yüce), Hakîm'dir (hüküm ve hikmet
sahibi)
....
Fatir Suresi, 17. Ayet:
Bu, Aziyz (karşı konulmaz kuvve
sahibi)
Allâh'a (sorun) değildir....
Fatir Suresi, 32. Ayet:
Sonra kullarımızdan süzüp seçtiklerimizi Hakikat ve Sünnetullah bilgisine vâris kıldık! Onlardan kimi nefsine zulmedicidir (hakikat bilgisinin hakkını vererek yaşayamaz). . . Onlardan kimi muktesiddir (arada, kâh hakikatini hisseder kâh bedenselliğe düşer). . . Onlardan kimi de Bi-iznillah (Esmâ açığa çıkışının elvermesiyle) hayırlar - yaşantıları ile öne geçendir. . . İşte bu büyük lütuf, üstünlüktür! Not: Bu âyeti açıklayan bir hadis-i şerif: Ebud Derda r. a. dedi ki, Hz. Rasûlullah'ı şu âyeti...
Yasin Suresi, 2. Ayet:
Hakîm (hüküm ve hikmet
sahibi)
Kur'ân'a andolsun....
Zümər Suresi, 1. Ayet:
Bu Kitab'ın indirilişi, Azîz (yüce ve üstün) ve Hakîm (hikmet ve hüküm
sahibi)
olan Allah tarafındandır....
Zümər Suresi, 1. Ayet:
Bu kitabın vahyolunup parça parça indirilmesi, azîz ve hakîm (mutlak galip, tam hüküm ve hikmet
sahibi)
Allah tarafındandır....
Zümər Suresi, 33. Ayet:
Doğruyu getiren ve doğrulayanlara gelince; işte onlar muttaki (takva
sahibi)
olanlardır....
Zümər Suresi, 33. Ayet:
Doğruyu getiren ve doğrulayanlara gelince; işte onlar muttaki (takva
sahibi)
olanlardır....
Fussilət Suresi, 41. Ayet:
(41-42) Kendilerine gelen bu şanı yüce dersi inkâr edenler elbette cezadan kurtulamazlar. Halbuki o eşsiz ve pek kıymetli bir kitaptır. Öyle bir kitaptır ki batıl ona ne önünden, ne ardından, hiç bir taraftan yol bulamaz.(Tam hüküm ve hikmet sahibi, bütün hamdlerin ve övgülerin
sahibi)
o Hakîm ve Hamîd tarafından indirilmiştir....
Fussilət Suresi, 42. Ayet:
Bâtıl, O'nun önünden ve arkasından O'na ulaşamaz. Hakîm (hüküm ve hikmet
sahibi)
ve Hamîd (Kendisine hamdedilen) (Allah) tarafından indirilmiştir....
Fussilət Suresi, 42. Ayet:
(41-42) Kendilerine gelen bu şanı yüce dersi inkâr edenler elbette cezadan kurtulamazlar. Halbuki o eşsiz ve pek kıymetli bir kitaptır. Öyle bir kitaptır ki batıl ona ne önünden, ne ardından, hiç bir taraftan yol bulamaz.(Tam hüküm ve hikmet sahibi, bütün hamdlerin ve övgülerin
sahibi)
o Hakîm ve Hamîd tarafından indirilmiştir....
Şura Suresi, 3. Ayet:
(O üstün kudret, tam hüküm ve hikmet
sahibi)
azîz ve hakîm olan Allah, böylece sana da, senden önceki resullere de buyruklarını vahyeder....
Zuxruf Suresi, 9. Ayet:
Onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorarsan, mutlaka: "Onları o Azîz ve Hakîm (O mutlak galip, tam hüküm ve hikmet
sahibi)
yarattı." derler....
Casiyə Suresi, 2. Ayet:
Bu kitabın indirilmesi o (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet
sahibi)
azîz ve hakîm Allah tarafındandır....
Casiyə Suresi, 28. Ayet:
Ve (Ey Rasûlüm), sen her ümmeti toplanmış bir halde göreceksin. Her ümmet (her din
sahibi)
amelinin yazılı bulunduğu deftere çağrılacak. (Onlara denir ki:) Bugün o işlediğiniz amellerin cezası size verilecek....
Əhqaf Suresi, 2. Ayet:
Bu kitabın indirilmesi, (o üstün kudret, tam hüküm ve hikmet
sahibi)
, azîz ve hakîm Allah tarafındandır....
Əhqaf Suresi, 35. Ayet:
(Ey Resûlüm!) O hâlde, ülü’l-azm (sebat sâhibi) peygamberlerin sabrettiği gibi, (sen de) sabret! Ve onlar (o inkâr edenler) hakkında acele etme! Onlar va'd olunup durdukları(azâbları)nı görecekleri gün, sanki (dünyada) sâdece gündüzün bir saati kadar kalmış gibidirler. (Bu) bir tebliğdir! Hiç fâsıklar topluluğundan başkası helâk edilir mi?...
Qəmər Suresi, 28. Ayet:
Ve onlara, kesinlikle suyun aralarında (bir gün kendilerine, bir gün deveye olarak) taksimli olduğunu haber ver! Herbir içimde (orada) hazır olacak kişi (o sıra sâhibi)dir!...
Qəmər Suresi, 28. Ayet:
(28-29) Ve onlara haber ver ki, «Muhakkak su, onların aralarında taksimlidir. Her bir içiş için (nöbetinde
sahibi)
hazır bulunmuş olacaktır.» Artık arkadaşlarını çağırdılar. O da alacağını aldı da (deveyi) sihirleyip öldürdü....
Qəmər Suresi, 29. Ayet:
(28-29) Ve onlara haber ver ki, «Muhakkak su, onların aralarında taksimlidir. Her bir içiş için (nöbetinde
sahibi)
hazır bulunmuş olacaktır.» Artık arkadaşlarını çağırdılar. O da alacağını aldı da (deveyi) sihirleyip öldürdü....
Rəhman Suresi, 1. Ayet:
Rahmân (El Esmâ ül Hüsnâ ile işaret edilen tüm özelliklerin
sahibi)
,...
Nuh Suresi, 26. Ayet:
Nuh demişti ki: «Ey Rabbim, yeryüzünde (yurt
sahibi)
hiçbir kimse bırakma!»...
Mürsəlat Suresi, 23. Ayet:
İşte Biz, böyle takdir ettik. Bunu takdir edenler ne güzel (kudret
sahibi)
....
Əhzab Suresi, 34. Ayet:
Ve evlerinizde Allah'ın âyetlerinden okunanları ve hikmeti zikredin. Muhakkak ki Allah; Lâtif'tir (lütuf
sahibi)
, Habîr'dir (herşeyden haberdar)....
Əhzab Suresi, 69. Ayet:
Ey iman edenler, sizler o Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın! Eziyet ettiler de Allah onu onların dediklerinden temize çıkardı. O, Allah katında yüzlü (itibar
sahibi)
idi....
Zuxruf Suresi, 68. Ayet:
Ey benim (Allah için sevişen takva
sahibi)
kullarım! Bugün size hiç bir korku yoktur; ve siz mahzun da olmıyacaksınız....
Təğabun Suresi, 18. Ayet:
1.
âlimu
: bilen
2.
el gaybi
: gayb, bilinmeyen, görünmeyen
3.
ve eş şehâdeti
: ve hristiyanlar
4.
el azîzu
: azîz...
Təğabun Suresi, 18. Ayet:
Gaybı da, müşahede edilebileni de bilen, Aziz (üstün ve güçlü), Hakim (hüküm ve hikmet
sahibi)
dir....
Təğabun Suresi, 18. Ayet:
Gaybı da, müşahede edilebileni de bilen, Aziz (üstün ve güçlü), Hakim (hüküm ve hikmet
sahibi)
dir....
Təğabun Suresi, 18. Ayet:
Gaybı da, müşahede edilebileni de bilen, Aziz (üstün ve güçlü), Hakim (hüküm ve hikmet
sahibi)
olandır....
Qələm Suresi, 41. Ayet:
Yoksa onların (hüküm sâhibi) ortakları mı var? Eğer (iddiâlarında) doğru kimselerse, haydi ortaklarını getirsinler!...
Rum Suresi, 28. Ayet:
O size kendinizden bir örnek verir: Otoriteniz altında bulunan kimseleri, size verdiğimiz servet üzerinde (söz
sahibi)
ortaklar olarak görüp onlarla (otoritenizi) eşit olarak paylaşır; size denk (statüde) olanlardan çekindiğiniz gibi onlardan da çekinir misiniz? İşte Biz, akleden bir topluluğa ayetlerimizi böyle açıklarız....
Bəqərə Suresi, 209. Ayet:
Artıq sizə bəyyinələr gəldikdən sonra əgər hələ (Allaha doğru gedən yoldan) sapsanız, o zaman Allahın Əziz, Hakim (hökm
sahibi)
olduğunu bilin!...
Ali-İmran Suresi, 26. Ayet:
De ki: ‘Mülkün Maliki (
sahibi)
olan Allahım. Mülkü dilədiyinə verərsən və dilədiyindən mülkü alarsan. Dilədiyini əziz edərsən və dilədiyini zəlil edərsən. ‘Xeyir’ sənin əlindədir. Şübhəsiz ki, sən hər şeyə qadirsən....
Ənam Suresi, 18. Ayet:
O, qullarının üstündə Qəhhardır (yeganə qalib) və O, Hakimdir (hökm və hikmət
sahibi)
, hər şeydən xəbərdardır (Xəbirdir)....
Ənfal Suresi, 49. Ayet:
Münafiqlər və qəlblərində xəstəlik olan kəslər belə deyirdilər: ‘Bunları dinləri aldatdı.’ Kim Allaha təvəkkül etsə, o təqdirdə Allah şübhəsiz ki, Əziz (ən üstün) və Hakimdir (hökm
sahibi)
....
Tövbə Suresi, 15. Ayet:
Onların qəlblərindəki qəzəbi aradan qaldırar. Allah dilədiyi kimsənin tövbəsini qəbul edər. Allah Alimdir, Hakimdir (hökm və hikmət
sahibi)
....
Tövbə Suresi, 106. Ayet:
Digərləri Allahın əmri üçün təxirə salınmışdır. Onları ya əzablandırar ya da onların tövbəsini qəbul edər. Allah Alimdir, Hakimdir (hökm və hikmət
sahibi)
....
Yunus Suresi, 31. Ayet:
De ki: ‘Səmadan və yerdən sizə ruzi verən kimdir ? Yaxud eşitmənin (eşitmə xassəsinin) və görmənin (görmə xassəsinin) Məliki (
sahibi)
kimdir? Canlını (dirini) cansızdan (ölüdən) çıxaran və cansızı (ölünü) canlıdan (diridən) çıxaran kimdir? İşi təşkil edib idarə edən kimdir?’ O zaman: ‘Allah’ deyəcəklər. Elə isə: ‘Hələ təqva sahibi olmayacaqsınızmı?’ de....
Yunus Suresi, 107. Ayet:
Əgər Allah sənə bir zərər (bir darlıq) toxundursa, artıq onu Ondan (Allahdan) başqa aradan qaldıracaq kimsə yoxdur. Əgər sənə (sənin üçün) bir xeyir istəsə, o təqdirdə Onun fəzlini geri qaytaracaq kimsə yoxdur. Onu qullarından dilədiyi kimsəyə isabət etdirər. O, Ğafurdur, Rəhimdir (rəhmət nurunun
sahibi)
....
Yusif Suresi, 83. Ayet:
Yaqub (ə.s) belə dedi: ‘Xeyr, sizin nəfsiniz sizi bu işə sövq etdi.’ Artıq bundan sonrası gözəl bir səbirdir. Ola bilsin ki, Allah onların hamısını mənə gətirər. Şübhəsiz ki, O Alim və Hakim (hökm və hikmət
sahibi)
olandır....
Taha Suresi, 109. Ayet:
İzn günü Rəhmanın özünə izn verdiyi və sözündən razı olduğu (təsərrüf rizasının
sahibi)
kimsədən başqasının şəfaəti bir fayda verməz....
Nəml Suresi, 3. Ayet:
Onlar namazı qılarlar, zəkatı verərlər və onlar ki, axirətə yəqin (
sahibi)
olaraq inanarlar....
Nəml Suresi, 6. Ayet:
Şübhəsiz ki, (Bu) Quran, sənə mütləq Hakim (hökm və hikmət
sahibi)
və Alim Olanın dərgahından təlqin edilir (çatdırılır)....
Ənkəbut Suresi, 42. Ayet:
Şübhəsiz ki, Allah onların Ondan (Allahdan) başqa tapındıqları şeyləri bilir. O, Əzizdir, Hakimdir (hökm və hikmət
sahibi)
....
Rum Suresi, 27. Ayet:
O, Odur ki, ilk yaradılışı başladar və sonra onu geriyə çevirər (öncəki halına döndərər). Bu, Onun üçün çox asandır. Göylərdə və yerdə ucalıq sifəti Ona aiddir. O, Əzizdir, Hakimdir (hökm və hikmət
sahibi)
....
Loğman Suresi, 16. Ayet:
Ey övladım! Şübhəsiz ki, o (əməlin), bir xardal dənəsi qədər də olsa və o, bir qaya içində və ya göylərdə və ya yerdə belə olsa, Allah onu (qiyamət günü həyat filmində qarşına) gətirər. Şübhəsiz ki, Allah Lətifdir (lütf
sahibi)
, Xəbirdir (xəbərdar olan)....
Yasin Suresi, 2. Ayet:
Hakim (hökm və hikmət
sahibi)
Qurana and olsun....
Mürsəlat Suresi, 23. Ayet:
Biz, belə təqdir etdik. Bunu təqdir edənlər nə gözəl (qüdrət
sahibi)
...
Bəqərə Suresi, 189. Ayet:
Səndən yeni doğan aylar barəsində soruşurlar. De: “Bunlar insanlar və həcc üçün vaxt ölçüləridir”. Evlərə arxa tərəfindən daxil olmağınız yaxşı əməl deyildir. Lakin yaxşı əməl (
sahibi)
Allahdan qorxan şəxsdir. Evlərə qapılarından daxil olun! Allahdan qorxun ki, bəlkə nicat tapasınız....
Bəqərə Suresi, 253. Ayet:
Bu peyğəmbərlərdən (adları çəkilən) bəzilərini bəzilərindən üstün etdik. Onlardan eləsi var ki, Allah onunla danışıb (Musa kimi) və bəzilərini bir neçə dərəcə ucaldıb (ulul-əzm peyğəmbərlər kimi). Və Məryəm oğlu İsaya aydın dəlillər (aşkar möcüzələr) əta etdik və onu «Ruhul-Qudus» ilə qüvvətləndirdik. Əgər Allah qəti şəkildə istəsəydi, onlardan sonra (tarix boyu) gələnlər (onların ümmətləri) onlara gəlmiş (bütün bu) aydın dəlillərdən sonra bir-birləri ilə vuruşmazdılar. Lakin ixtilafa düşdülər. ...
Bəqərə Suresi, 261. Ayet:
Mallarını Allah yolunda xərcləyənlərin (bu xərclərinin) misalı yeddi sünbül cücərdən və sünbüllərinin hər birində yüz (ədəd) dən olan toxum kimidir. (Deməli Allah yolunda sərf edilən hər bir şeyin yeddi yüz qat mükafatı vardır.) Allah istədiyi (və hikmətinin tələb etdiyi) şəxs üçün neçə qat artırır. Allah geniş (vücud, qüdrət və rəhmət
sahibi)
və biləndir....
Bəqərə Suresi, 268. Ayet:
Şeytan (hər dəfə mallarınızı Allah yolunda xərclədiyiniz zaman) sizə yoxsulluq vəd edir və (xəsislik və sairə kimi) pis işləri əmr edir. Allah isə sizə Öz tərəfindən bağışlanmaq və xeyir-bərəkət vədəsi verir. Allah geniş (vücud, qüdrət və rəhmət
sahibi)
və (hər şeyi) biləndir....
Hud Suresi, 27. Ayet:
Beləliklə, onun qövmünün küfr edən böyük və başçıları dedilər: «Biz səni yalnız özümüz kimi bir bəşər görürük (sən nə mələksən, nə də maddi baxımdan və məqam cəhətdən bir üstünlük
sahibi)
. Və sənə bizim nanəciblərimizdən başqa l (onlar da) fikirləşmədən və elə ilk baxışda l tabe olan bir kəs görmürük. Həmçinin sizdə özümüzdən heç bir üstünlük görmürük, əksinə, sizi yalançı hesab edirik.»...
Qəmər Suresi, 28. Ayet:
Və onları suyun onların arasında bölünməsindən (bir gün onların, bir gün də dəvənin olmasından) xəbərdar et. Hər növbədə orada (növbə
sahibi)
olacaqdır....
Rəhman Suresi, 1. Ayet:
Rəhman (dünyada maddi və mənəvi nemətləri həm möminlərə, həm də kafirlərə şamil olan, axirətdə isə yalnız möminləri əhatə edəcək geniş mərhəmət
sahibi)
olan Allah! (Onun nemətlərinin bəziləri ibarətdir:)...
Bürüc Suresi, 15. Ayet:
(O,) ərşin sahibi (varlıq aləmində hökm
sahibi)
və (zat və sifətləri baxımdan) şanlı – şövkətlidir....