Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman gətirənlər, sizdən olmayanları
sirdaş
tutmayın! Onlar sizə pislik etməkdən əl çəkməz və sizin çətinliyə düşməyinizi istəyərlər. Düşmənçilikləri də ağızlarından (çıxan sözlərdən) aşkar olur. Ürəklərində gizlətdikləri (düşmənçilik) isə daha böyükdür. Əgər düşünüb anlayırsınızsa, ayələri artıq sizə izah etmişik....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman gətirənlər! Bir-birinizdən başqa heç kəsi
sirdaş
qəbul etməyin. Onlar sizə zərər verməkdən çəkinmirlər; Düzdür, kinlərini ağızları ilə bildirirlər, amma ürəklərində gizlətdikləri kin daha böyükdür. Əgər düşünsəniz, ayələrimizi sizə açıqladıq....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman gətirənlər! Özündən başqasını özünüzə
sirdaş
(dost) tutmayın. Onlar sizin barənizdə fitnə-fəsad törətməkdən əl çəkməzlər, sizin (zərərə və) əziyyətə düşməyinizi istəyirlər. Həqiqətən, onların sizə qarşı olan ədavəti ağızlarından çıxan sözlərdən aşkar olur. Amma ürəklərində gizlətdikləri (düşmənçilik) isə daha böyükdür. Əgər düşünüb dərk edirsinizsə, (onların sizə bəslədikləri ədavət barəsindəki) ayələri artıq sizə izah etdik....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler! Birbirinizden başkasını, kendinize sırdaş edinmeyin. Onlar, size zarar vermekten geri durmazlar, sizin sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçi, kinlerini ağızları ile dışa vuruyorlar, ancak kalplerinde gizledikleri kin daha büyüktür. Eğer aklınızı kullanırsanız, ayetlerimizi size açık açık bildirdik....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa siz, Allah'ın içinizden cihat edip, Allah'tan, Resul'ünden ve Mü'minlerden başkasını sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan, kendi halinize bırakılacağınızı mı sandınız? Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar, îmân edenler
3.
lâ tettehızû
: edinmeyin
4.
bitâneten
: sırda...
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey âmenû olanlar! Kendinizden (mü'minlerden) başkalarını sırdaş edinmeyin. Onlar sizi fesada düşürmekten geri kalmazlar ve size sıkıntı verecek şeyleri temenni ettiler. Kin ve öfkeleri ağızlarından (sözlerinden) belli olmuştur. Göğüslerinde gizledikleri şey (kinleri) daha da büyüktür. Akıl etmiş olsaydınız, size âyetleri açıklamıştık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler! Sizden olmayanlardan hiçbir sırdaş edinmeyin. Onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar. Hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz size âyetleri açıkladık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, âyetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler! Kendinizden olmayanı sırdaş edinmeyin. Onlar aranızda fesat çıkarmaktan geri durmazlar. Size sıkıntı verecek şeylerden hoşlanırlar. Kinleri ağızlarından taşmaktadır. Kalplerinin gizlediğiyse daha büyüktür. Eğer akıl ediyorsanız size ayetleri açıkladık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler, sizden olmayanları sırdaş edinmeyin. Onlar size kötülük ve zarar vermeye çalışıyor, size zorlu bir sıkıntı verecek şeyden hoşlanırlar. Buğz (ve düşmanlıkları) ağızlarından dışa vurmuştur, sinelerinin gizli tuttukları ise, daha büyüktür. Size ayetlerimizi açıkladık; belki akıl erdirirsiniz....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey Inananlar! Sizden olmayani sirdas edinmeyin, onlar sizi sasirtmaktan geri durmazlar, sikintiya dusmenizi isterler. Onlarin ofkesi agizlarindan tasmaktadir, kablerinin gizledigi ise daha buyuktur. Eger aklediyorsaniz, suphesiz size ayetleri acikladik....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey imân edenler! Kendinizden başkasını dost ve sırdaş edinmeyin. Onlar sizi şaşırtıp bozmakta kusur etmezler. Sıkıntıya düşmenizi çok arzu ederler. Size olan aşırı kin ve düşmanlıkları ağızlarından taşıp ortaya çıkmıştır. Kalblerinin gizlediği (kin ve düşmanlık) daha büyüktür. Eğer aklınızı kullanırsanız size âyetlerimizi yeterince açıkladık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey İnananlar! Sizden olmayanı sırdaş edinmeyin, onlar sizi şaşırtmaktan geri durmazlar, sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların öfkesi ağızlarından taşmaktadır, kalblerinin gizlediği ise daha büyüktür. Eğer aklediyorsanız, şüphesiz size ayetleri açıkladık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, âyetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
İnananlar, size kötülük etmekten geri durmayan, sizin sıkıntıya düşmenizi isteyen kimseleri sırdaş edinmeyin. Ağızlarından kin ve nefret taşmaktadır. Göğüslerinde gizledikleri ise daha büyük. Size ayetleri açıkladık; düşünürseniz,...
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler! Kendi dışınızdakilerden sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Kin ve düşmanlıkları ağızlarından taşmaktadır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Düşünürseniz, biz size âyetleri açıkladık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey müminler, kendinizden başkasını sırdaş ve dost edinmeyiniz. Olanca güçleri ile size zarar dokundurmaya, dirliğinizi bozmaya çalışırlar, karşılaştığınız her sıkıntı onları sevindirir. Gerçi kinleri ağızlarından taşmıştır ama kalplerinde saklı tuttukları kin daha büyüktür. Eğer düşünecek olursanız size ayetlerimizi açık açık anlattık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey inananlar, sizden olmayanları sırdaş edinmeyin. Onlar size kötülük ve zarar vermeye çalışıyor; size zorlu bir sıkıntı verecek şeyden hoşlanırlar. Buğz (ve düşmanlıkları) ağızlarından dışa vurmuştur, sinelerinin gizli tuttukları ise daha büyüktür. Size ayetleri açıkladık; belki akledersiniz....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey îman edenler, kendi (din kardeş) ferinizden başkasını (dost ve) sırdaş edinmeyin. (Çünkü) onlar size şer ve fesâd yapmakda hiç kusur etmezler, size sıkıntı verecek şey (ler) i arzu ederler. Hakikat, onların (kîn ve) buğzları ağızlarından (taşıb) meydana vurmuşdur. Göğüslerinde gizlemekde oldukları (düşmanlık) ise daha büyükdür. Size âyetlerimizi (kat'î suretde) açıkladık, eğer düşünürseniz. ...
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey îmân edenler! Kendinizden başkasını sırdaş edinmeyin; onlar size fesad çıkarmakta kusûr etmezler. (Her zaman) sıkıntıya düşmenizi istediler. Doğrusu kinleri ağızlarından taşmıştır (hep aleyhinizde konuşurlar). Sînelerinin gizlediği (kin ve düşmanlık)ise daha büyüktür. Eğer akıl erdirirseniz, doğrusu âyetlerimizi size iyice açıkladık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler! Sizden olmayan kimseleri sakın sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten aslâ geri kalmazlar. Size sıkıntı verecek şeyleri isteyip dururlar. Öfkeleri ağızlarından taşmaktadır. Kalplerinin gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz, âyetleri size açıklamış bulunuyoruz....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
- Ey iman edenler, sizden olmayanı sırdaş edinmeyin. Zira onlar size ellerinden gelen her türlü kötülüğü yaparlar, size sıkıntı verecek şeyleri arzu ederler. Kinleri / öfkeleri ağızlarından taşmaktadır. İçlerinde gizledikleri (nefret) ise daha da büyüktür. Eğer aklınızı kullanıyorsanız işte size ayetleri açıkladık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler! Siz Müslümanlardan başkasını sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size şer ve fesat çıkarmada ellerinden geleni bırakmazlar. Dâima sizin sıkıntıya düşmenizi isterler. Size olan düşmanlıkları, zaten ağızlarından taşıp meydana çıkmıştır. Kalplerinin gizlediği düşmanlık ise daha fazladır. Âyetlerimizi size iyice açıkladık. (Eğer akıllarınızı kullanırsanız, onlardan yararlanırsınız)....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler, kendinizden olmayanı sırdaş edinmeyin. Onlar size kötülük ve zarar vermeye çalışırlar, size zorlu bir sıkıntı verecek şeyden hoşlanırlar. Buğz (ve düşmanlıkları) ağızlarından dışa vurmuştur, sinelerinin gizli tuttukları ise, daha büyüktür. Size ayetlerimizi açıkladık; belki akıl erdirirsiniz....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman sahipleri! Kendi dışınızdakilerden/seviyenizin altındakilerden bir kimseyi sırdaş edinmeyin. Sizi sarpa sardırıp perişan etmekten çekinmezler. Size sıkıntı verecek şeyi pek severler. Ağızlarından nefret ve öfke taşmaktadır. Göğüslerinin saklamakta olduğu ise daha büyüktür. Eğer aklınızı işletirseniz Allah size ayetlerini açık-seçik göstermiştir....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
1.
em
: yoksa
2.
hasibtum
: siz hesap ettiniz, zannettiniz
3.
en tutrekû
: terkedileceğinizi, bırakılacağınızı
4.
ve lemmâ
<...
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa; Allah içinizden, Allah’tan, Resûlünden ve mü’minlerden başkasını kendilerine sırdaş edinmeksizin cihad edenleri ayırt etmeden bırakılacağınızı mı sandınız? Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa, Allah, sizden, cihad edip Allah, peygamber ve müminlerden başkasını kendilerine sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa siz, Allâh sizden mücahede edenleri, Allâh'tan ve Rasûlünden ve iman edenlerden başkasını velî (sırdaş, dost) edinmeyenleri ortaya çıkarmadan bırakılacağınızı mı sandınız? Allâh yapmakta olduğunuz şeylere Habiyr'dir (nefsinizdeki Habiyr ismi mânâsı ile)....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa kendi halinize bırakılacağınızı mı sandınız? Allah’ın içinizden hayatlarını ortaya koyarak, konuşarak, yazarak, hesapsız servet harcayarak cihad edenleri; Allah’tan, Rasûlünden başka ve mü’minlerin dışında, kimselere sığınmayan, dost ve sırdaş tutmayan ve başka hâmîler aramayanları ortaya çıkarmadan, onları tesbit etmeden bırakılacağınızı mı sandınız? Allah, işlediğiniz, gizli-açık bütün amellerinizden haberdardır....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa siz, Allah içinizden cihad edenleri ve Allah'tan, Peygamberinden ve mü'minlerden başkasını kendisine sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan öyle kendi halinize bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Allah, icinizden cihat edenleri; Allah'tan, peygamberinden ve inananlardan baska sirdas edinmeyenleri ortaya cikarmadan sizi kendi halinize birakacak mi zannediyorsunuz? Allah islediklerinizden haberdardir. *...
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa siz, içinizden cihâd edenleri; Allah'tan Peygamberinden ve mü'minlerden başkasını dost ve sırdaş edinmiyenleri kendi ilmiyle ayırd etmeden, Allah'ın sizi kendi hâlinize terkedeceğini mi sanırsınız ? Allah yapageldiğiniz şeylerden haberlidir....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Allah, içinizden cihat edenleri; Allah'tan, peygamberinden ve inananlardan başka sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan sizi kendi halinize bırakacak mı zannediyorsunuz? Allah işlediklerinizden haberdardır....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa, Allah, sizden, cihad edip Allah, peygamber ve müminlerden başkasını kendilerine sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa Allah içinizdeki cihad edenleri ve Allah'dan, Peygamber'den, müminlerden başka hiç kimseyi sırdaş edinmeyenleri belirlemeden sizi kendi halinize bırakacak mı sandınız? Allah yaptığınız her işten haberdardır....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa (siz), içinizden cihâd edenleri ve Allah’dan, Resûlünden ve mü’minlerden başkasını sırdaş edinmeyenleri Allah ortaya çıkarmadan, kendi hâlinize bırakılacağınızı mı sandınız? Hâlbuki Allah, ne yaparsanız hakkıyla haberdardır....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa siz, içinizden cihad edip Allah'tan, peygamberinden ve mü'minlerden başkasını sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan sizi kendi halinize bırakacak mı sandınız? Allah, işlediklerinizden haberdardır....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa siz, Allah içinizden cihad edenleri ve Allah'tan, Peygamber'inden ve müminlerden başkasını kendisine sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Allah, içinizden cihad edenleri; Allah’tan, peygamberinden ve müminlerden başkasını sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan sizi bırakacak mı zannettiniz? Allah işlediklerinizden haberdardır....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa siz, Allah sizden mücahede edenlerle Allah’tan, Resulünden ve müminlerden başkasını sırdaş edinmeyenleri iyice ortaya çıkarmadan, kendi halinize bırakılacağınızı mı zannettiniz? Halbuki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa siz, Allâh içinizden cihâd eden ve Allah'tan, Elçisinden ve mü'minlerden başkasını kendisine sırdaş edinmeyenleri bilmeden, bırakılacağınızı mı sandınız? Allâh yaptıklarınızı haber almaktadır....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
İçinizden cihad eden ve Allah ile Resulünden ve mü'minlerden başkasını sırdaş edinmeyenleri Allah ayırt etmeden kendi halinize bırakılacağınızı mı sandınız? Sizin bütün yaptıklarınızdan Allah haberdardır....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Allah; içinizden cihat edenleri, Allah'tan, resulünden ve müminlerden başkasını kendisine sırdaş edinmeyenleri belirlemedikçe, bırakılacağınızı mı sandınız? Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır....
Kəhf Suresi, 50. Ayet:
Ve (hatırla ki) Biz meleklere "Adem'in önünde yere kapanın!" dediğimiz zaman, İblis dışında, onların hepsi yere kapanmıştı. (İblis) görünmeyen varlıklardan biriydi; ve böylece Rabbinin buyruğu dışına çıktı. Peki, yine de onu ve avanesini kendinize dostlar/sırdaşlar edinecek misiniz, hem de onlar sizin düşmanlarınız olduğu halde? Zalimler adına bu ne kötü bir mübadeledir!...
Mücadilə Suresi, 7. Ayet:
Görmez misin? Allah hem göklerdekini, hem yerdekini hep bilir. Herhangi bir üç sırdaşın, bir fısıltısı oluyor mu, mutlak O (Allah) dördüncüleridir. (Bütün fısıltılarını bilir); beş kişinin oluyor mu, mutlak O, altıncılarıdır; bunlardan (şu sayılanlardan sayıca) daha az, daha çok oluyor mu, muhakkak O, her nerede olsalar, onlarla beraberdir (her şeylerini bilir). Sonra bütün yaptıklarını, kıyamet günü, kendilerine haber verir. Haberiniz olsun ki, Allah, her şeyi (noksansız) bilir....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman etmiş kimseler! Kendi seviyenizde olmayanlardan sırdaş/sıkı arkadaş edinmeyin. Onlar, size fenalık etmekten geri kalmazlar. Onlar, sıkıntıya düşmenizi istediler. Kesinlikle kinleri ağızlarından dışa vurmuştur. Göğüslerinde gizledikleri şeyler de daha büyüktür. Eğer siz, aklınızı kullanacaksanız, Biz, sizin için âyetleri/alâmetleri/göstergeleri kesinlikle açığa koymuşuzdur. ...
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Sizden çaba harcayanları, Allah'ın Elçisi'nden ve inananların astlarından sırdaş/ can dostu edinmeyenleri Allah bildirmeden/ işaretleyip göstermeden bırakılacağınızı mı sandınız? Ve Allah, yaptıklarınızdan çok iyi haberi olandır. ...
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey amənu olanlar! Özünüzdən (möminlərdən) başqasını
sirdaş
tutmayın. Onlar sizi fitnə-fəsada salmaqdan əl çəkməzlər və sizin sıxıntıya düşməyinizi istəyərlər. Kin və nifrətləri ağızlarından (sözlərindən) bəlli olmuşdur. Sinələrində gizlətdikləri şey (kinləri) daha da böyükdür. Ağıl işlətmiş olsaydınız, sizə ayələri açıqlamışdıq....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoxsa elə hesab edirsiniz ki, Allah sizlərdən cihad edənləri, Allahdan, Onun Elçisindən və möminlərdən başqasını özlərinə
sirdaş
tutmayanları sınamadan siz sərbəst buraxılacaqsınız? Allah nə etdiklərinizdən xəbərdardır....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman gətirənlər! Siz-lərdən olmayanı özünüzə
sirdaş
tutmayın. Onlar sizə qarşı fəsad törətməkdən əl çəkməzlər, sizin sıxıntıya düşməyinizi istəyərlər. Düşmənçilikləri onların ağızlarından (çıxan sözlərdən) bəllidir. Kökslərində gizlətdikləri (düşmənçilik) isə daha böyükdür. Əgər anlayırsınızsa, Biz ayələri artıq sizə bəyan etdik....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman g?tir?nl?r, ozunuzd?n basqas?n? ozunuz? sirdas dost etm?yin. Onlar sizin bar?nizd? hec bir fitn?-f?saddan c?kinmir v? ?ziyy?t? dusm?yinizi cox ist?yirl?r. Dusm?ncilik (el?) ag?zlar?ndan (sozl?rind?n) b?llidir v? sin?l?rind? gizl?tdikl?ri daha boyukdur. ?g?r dusunursunuzs?, biz sizin ucun (onlar?n hal?n?n) nisan?l?ri(ni) b?yan etdik....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoxsa Allahın sizlərdən cihad edənləri və Allahdan, Onun Peyğəmbərindən və möminlərdən başqasını özlərinə
sirdaş
etməyənləri hələ aydınlaşdırıb üzə çıxarmadığı halda (onlar haqqında olan əzəli elmi gerçəkləşməmiş öz başınıza) buraxılacağınızı zənn edirsiniz? Allah əməllərinizdən xəbərdardır....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edənlər! Sizdən olmayan heç kimi
sirdaş
tutmayın. Onlar sizə pislik etməkdən əsla əl çəkməzlər. Hey sıxıntıya düçar olmağınızı istəyərlər. Onların kinləri danışıqlarından bəlli olur. Qəlblərində gizlədikləri isə daha böyükdür. Əgər düşünürsünüzsə, sizə ayələri açıqladıq....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoxsa Allah aranızdan, Allahdan, Rəsulundan və möminlərdən başqasını özlərinə
sirdaş
tutmadan cihad edənləri ayırd etmədən buraxılacağınızı sandınız? Allah etdiklərinizdən haqqı ilə xəbərdardır....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman gətirənlər! Özünüzdən başqaları sizi başdan çıxarmaq üçün heç nəyi əsirgəmədikləri halda siz onları özünüzə
sirdaş
etməyin. Onlar sizin bəlaya düçar olmanızı istəyirdilər. Düşmənçilikləri ağızlarından (çıxan sözlərdən) görünmüşdür. Onların ürəklərində gizlətdikləri şeylər isə daha böyükdür. Əgər dərk edirsinizsə, Biz ayələri sizə artıq bəyan etdik....
Həcc Suresi, 13. Ayet:
zərəri xeyrindən daha yaxın olana ibadət edər. Nə pis bir himayəçi, nə pis bir
sirdaş
!...
Haqqə Suresi, 35. Ayet:
Buna görə də bu gün burada onun bir
sirdaş
ı yoxdur....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman etmiş kəslər! Öz səviyyənizdə olmayanlardan özünüzə
sirdaş
/möhkəm dost tutmayın. Onlar sizə pislik etməkdən geri qalmazlar. Onlar, çətinliyə düşməyinizi istədilər. Həqiqətən ədavətləri ağızlarından [çölə çıxıb] məlum olmaqdadır. Sinələrində gizlətdikləri şeylər isə daha böyükdür. Əgər siz ağlınızı işlətsəniz, Biz sizin üçün ayələri/nişanələri/işarətləri həqiqətən bəyan etmişik....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoxsa elə güman edirsiniz ki, Allahın, Elçisinin və inananların altındakılardan [özünə]
sirdaş
/can yoldaşı qəbul etməyənləri Allah [aydınlaşdırıb] bildirməmiş/işarələyib göstərməmiş sərbsət buraxılacaqsınız? Və Allah, işlədiyiniz əməllərdən çox yaxşı xəbərdardır....