Əraf Suresi, 86. Ayet: 'İman edenleri tehdit etmek, Allah yolundan, İslâm’a girmekten alıkoymak, İslâm’ı yaşamaya ve İslâmî faaliyetlere engel tedbirler almak, Allah yolunda tezat, tenakuz, pürüz, yalan, sapma aramak için her yolun başında oturmayın. Düşünün ve hatırlamaya çalışın, hani bir vakitler çok azdınız. Allah sizi çoğalttı, sizi güçlü ve zengin hale getirdi. Müfsitlerin, bozguncuların sonunun nasıl olduğuna ibret nazarıyla bakın, inceleyin.'...
Yusif Suresi, 109. Ayet: Senden önce özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendiğimiz peygamberler de, kesinlikle yerleşik toplum hayatı yaşayan insanlar arasından, kendilerine vahiy verdiğimiz liyâkatli ve güvenilir erkeklerdi. Kâfirler, yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler, incelesinler, ibret alsınlar. Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkara...
Nəhl Suresi, 36. Ayet: Andolsun ki biz:
'Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslüman olarak Allah’a teslim olun, saygıyla O’na kulluk ve ibadet edin, O’nun şeriatına bağlanın, O’na boyun eğin. Putlaştırılmış, zalim, azgın diktatörlerden, idarelerden, şeytanî güçlerden, tağuttansakınıp uzak durun.' diye emirleri tebliğ etmeleri için her millet içinde özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere bir Rasul görevlendirdik. Allah onlardan bir kısmını doğru yola sevketme lütfunda bulundu. Onlardan bir kısmı da hür iradeye, özgü...
Rum Suresi, 9. Ayet: Yeryüzünde gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna baksınlar. Onlar, kendilerinden daha güçlü idiler; (sular, madenler çıkarmak, ekin ekmek, ağaç dikmek için) toprağı (kazmış), alt üst etmişler ve onu, bunların imar ettiklerinden daha çok imar etmişlerdi. Onlara da elçileri, deliller getirmişti. Allâh onlara zulmedecek değildi. Fakat onlar, kendi kendilerine zulmediyorlardı....