Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Fatihə Suresi, 4. Ayet:
Din hükümlerinin (Sünnetullah) yaşanmakta olduğu sonsuz sürecin Mâlik - Melik'idir....
Bəqərə Suresi, 2. Ayet:
Hakkında şüphe edilmesi mümkün olmayan o Hakikat ve Sünnetullah BİLGİsi (KİTAP), korunmak isteyenlere gerçeği idrak etme kaynağıdır....
Bəqərə Suresi, 101. Ayet:
Kendilerine Kitap (bilgi) verilenlerden bir grup, beraberlerinde olanı tasdik eden Allâh indînden bir Rasûl gelince (Yahudi olmadığı için), Kitabullahı (Hakikat bilgisini ve Sünnetullah'ı) arkalarına attılar, işin hakikatini bilmiyormuşçasına....
Bəqərə Suresi, 121. Ayet:
Kendilerine Kitap (Sünnetullah bilgisi) verilmiş olanlar onu hakkıyla okuyup değerlendirirler. . . İşte bunlar Ona iman edenlerdir. Her kim de Onu inkâr ederse, hüsrana uğrayanlardan olur (hakikatini inkâr ettiği için)....
Bəqərə Suresi, 144. Ayet:
Biz, vechinin semâda takallüb ettiğini (Hakk'ı müşahede âleminde hâlden hâle girdiğini) görmekteyiz. ("Hakk'ın vechi ne yana dönersen orada" gerçeğince, niçin illâ Kudüs'e bağlı kalayım, İbrahim'le davet ettiği Kâbe varken, düşüncesi. ) Artık seni razı olacağın bir kıbleye elbette döndüreceğiz. O hâlde vechini (yüzünü - Hakk'ı müşahedeni) Mescid-i Haram'a (Kâbe - içi mutlak yokluk - gayb olana) döndür. Ve nerede olursanız olunuz "vech"lerinizi O'nun tarafına döndürün. Muhakkak ki kendilerine Kit...
Bəqərə Suresi, 151. Ayet:
Nitekim, içinizden (hakikati dillendirmek üzere) Rasûl irsâl ettik (açığa çıkardık); âyetlerimizi (varlığın hakikati oluşumuza dair işaretleri) size tilavet ediyor (okuyup anlatıyor), sizi arındırıyor ve Kitabı (hakikat ve Sünnetullah bilgisini), Hikmeti (varlığın oluş sistem ve düzenini, oluş mekanizmasını) ve bilmediklerinizi öğretiyor....
Bəqərə Suresi, 170. Ayet:
Onlara: "Allâh'ın inzâl ettiğine (varlığın ve varlığınızın Allâh Esmâ'sı olduğuna ve Sünnetullah bilgisine) iman edin" denildiğinde onlar: "Hayır, babalarımız neye tâbi ise biz de onların tâbi olduklarına (dışsal tanrısallığa) uyarız" derler. . . Ya babaları gerçeğe akıl erdiremeyen hakikati bulamamış kişidiyseler?...
Bəqərə Suresi, 174. Ayet:
Onlar ki, Allâh'ın Kitaptan inzâl ettiğini (varlığın hakikati ve Sünnetullah bilgisini) gizleyip, onu (hakikatlerini) az bir paraya (dünyasal değere) satarlar; işte onlar bâtınlarını (dünyalarını) ateşten (yakıcı) başka bir şeyle doldurmuş olmazlar. Kıyamet sürecinde Allâh onlarla konuşmaz ve onları tezkiye etmez. Onlar için feci azap vardır....
Bəqərə Suresi, 176. Ayet:
Bundan dolayıdır ki, (biennAllah) Allâh, ilmindeki, varlığın hakikati ve Sünnetullah bilgisinin açığa çıkmış hâli olan evren içre evrenler ilmini (Kitap) bizâtihi Hak olarak (bilHakk) inzâl etmiştir. Muhakkak ki Kitapta (bu bilgide - oluşta) ihtilaf edenler (bu gerçeğe karşı çıkanlar) kesinlikle gerçekten çok uzağa (şikakı baiyd) düşmüşlerdir....
Bəqərə Suresi, 177. Ayet:
Vechlerinizi (yüzünüzü veya şuurunuzu) doğuya veya batıya (varlığın hakikati veya sistem bilgisine) çevirmeniz BİRR (işin hakikatini yaşamak) değildir. Asıl BİRR, "B" işareti anlamıyla Allâh'a iman edip, gelecekte yaşanacak sürece, melâikeye (algılanıp fark edilemeyen varlığın hakikati olan Allâh Esmâ'sının kuvvelerine), Kitaba (varlığın hakikati ve Sünnetullah'a), Nebilere iman eden; Allâh sevgisiyle malı, akrabaya, yetimlere, miskinlere, yolda kalmışlara (yuvasından - vatanından ayrı düşmüş), ...
Bəqərə Suresi, 213. Ayet:
Bütün insanlar bir zamanlar tek bir topluluk idi. Müjdeleyici ve uyarıcı olarak Allâh, Nebileri bâ's etti (nübüvvet kemâlâtını onlarda açığa çıkardı). Onlar yanı sıra, ayrılığa düştükleri konularda aralarında hükmetmek için, Hak olarak Kitabı (hakikat ve Sünnetullah bilgisini) inzâl etti. Kendilerine Kitap verilmiş olanlar, apaçık deliller gelmesine rağmen, kıskançlık yüzünden onda ihtilafa düştüler. Allâh, biiznihi (nefslerindeki Esmâ bileşiminin elvermesiyle) iman edenleri, onların ayrılığa dü...
Bəqərə Suresi, 256. Ayet:
"DİN"de (Allâh yaratısı sistem ve düzeni {Sünnetullah} kabul konusunda) zorlama yoktur! Rüşd (Hakikat en olgun hâliyle) ortaya çıkmış, sapık fikirlerden ayrılmıştır. Kim Tagut'u (gerçekte var olmayıp vehim yollu var sanılan kuvvelere tapınmayı) terk eder, (varlığını oluşturan) Allâh'a (Esmâ'sına) iman ederse, kesinlikle o kopması mümkün olmayan, hakikatindeki sağlam bir kulpa yapışmış olur. Allâh Semi' ve Aliym'dir....
Ali-İmran Suresi, 3. Ayet:
Senin ellerin arasındaki, geçmişten gelen Hak bilgileri tasdikleyen bu Kitabı (Hakikat ve Sünnetullah bilgisini), Hakk'ın ta kendisi olarak, inzâl etti (bilincinde açığa çıkardı). Tevrat (Musa'ya gelen vahiyler) ve İncil'i (İsa'ya vahyolanı) de inzâl etmişti....
Ali-İmran Suresi, 20. Ayet:
Eğer seninle tartışırlarsa de ki: "Vechim Allâh'a teslimdir; bana tâbi olanların da!" Hakikat - Sünnetullah bilgisi verilmiş olanlar ile ümmî olanlara (bu bilgiden habersiz olanlar - müşriklere) de ki: "Siz de İslâm'ı kabul ettiniz mi?. . " Eğer teslim olurlarsa hakikati kabullenmiş olurlar. Ama yüz çevirirlerse, işin onlara tebliğden ibarettir. Allâh, kullarındaki Esmâ'sının sonucu olarak da Basıyr'dir (değerlendirendir)....
Nisa Suresi, 54. Ayet:
Yoksa o insanlara, Allâh'ın fazlından verdiklerini hazmedemeyip, haset mi ediyorlar? Gerçekten biz Âl-i İbrahim'e hakikat bilgisi ve Hikmet (Sünnetullah ilmi) verdik. Hem de aziym bir mülk verdik....
Nisa Suresi, 59. Ayet:
Ey iman edenler! Allâh'a itaat edin, Rasûle itaat edin ve sizden Ulül Emr'e de (Hakikat ve Sünnetullah bilgisine sahip olarak hüküm verme yetisine sahip olana). . . Bir şey hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde -şayet Allâh'a ve gelecekte yaşanacak sonsuz sürece iman ediyorsanız- onu Allâh'a ve Rasûlüne döndürün. . . Bu hem daha hayırlı ve hem de tevil olarak (işin aslına, uygunluğuna ulaşma bakımından) daha güzeldir....
Nisa Suresi, 113. Ayet:
Eğer senin üzerinde Allâh fazlı ve "HÛ"viyetinin rahmeti olmasaydı, onlardan bir taife seni saptırmaya elbette yeltenirdi. . . (Oysa) onlar ancak kendilerini saptırırlar! Sana hiçbir zarar veremezler! Allâh sana Kitabı (Hakikat bilgisini) ve Hikmeti (Din ilmini, Sünnetullah marifetini) inzâl etmiş (Esmâ boyutundan bilincine ulaştırmış) ve bilmediğini sana öğretmiştir. . . Allâh'ın sana lütfu Aziym'dir....
Nisa Suresi, 123. Ayet:
(Sünnetullah - Allâh sistem ve düzeni) ne sizin kuruntularınıza ne de kendilerine daha önce hakikat bilgisi verilmiş (de onu değerlendirememiş) olanların kuruntularına göre değildir! Kim bir kötülük yaparsa onun sonuçlarını yaşar! (Artık bundan sonra da) Allâh dûnunda olan ne bir hâmi ne de bir yardımcı bulabilir!...
Maidə Suresi, 15. Ayet:
Ey hakikat bilgisi verilmiş olanlar. . . Hakikat bilgisinden gizlediklerinizin birçoğunu size açıklayan ve birçoğunu (gizlemenizi de) affeden Rasûlümüz geldi. . . Gerçekten size Allâh'tan bir Nur ve Kitab-ı Mubiyn (açık seçik Sünnetullah bilgisi) gelmiştir....
Maidə Suresi, 48. Ayet:
Sana da, kendinden önce inzâl olmuş hakikat bilgilerini tasdik eden ve onlar üzerine koruyucu, şahit, hâkim olan, Hakk'ı ihtiva eden hakikat (Sünnetullah bilgisini) inzâl ettik. . . O hâlde onların aralarında Allâh'ın inzâl ettiği ile hükmet. . . Hak'tan sana geleni bırakıp, onların boş heves ve arzularına tâbi olma. . . Sizden her biriniz için bir şir'at (yaşam ortam ve şartlarına göre kurallar) ve bir minhac (zamanla değişmesi mümkün olmayan realiteler üzerine kurulmuş sistem) oluşturduk. . . ...
Ənam Suresi, 89. Ayet:
İşte Onlar, kendilerine Kitap (Hakikat ve Sünnetullah BİLGİsi), Hüküm ve Nübüvvet verdiğimiz kimselerdir. . . Eğer onlar (halk) bu verdiklerimizi inkâr ederlerse; bütün bunları inkâr etmeyecek bir halkı onlara vekîl kılarız....
Ənam Suresi, 114. Ayet:
O, size hakikat ve Sünnetullah BİLGİsini (Kitabı) tafsilâtlı olarak inzâl etmişken, Allâh'tan gayrı bir hakem mi arayayım? Kendilerine Kitap verdiklerimiz, O'nun Rabbinden Hak olarak nüzûl edildiğini bilirler. . . Sakın şüphe edenlerden olma!...
Ənam Suresi, 154. Ayet:
Sonra, Musa'ya Hakikat ve Sünnetullah BİLGİsini, hüda (hidâyet) ve rahmet olarak, muhsin olanlar üzerine de (nimetimizi) tamamlamak ve her şeyi açıklamak için verdik. . . Ki böylece onlar, Rablerine kavuşacaklarına iman etsinler....
Ənam Suresi, 155. Ayet:
İşte bu inzâl ettiğimiz de, bereketli Hakikat ve Sünnetullah BİLGİsidir! O'na tâbi olun ve ittika edin ki, size rahmet edilsin....
Əraf Suresi, 2. Ayet:
Sana inzâl edilen bu Hakikat ve Sünnetullah BİLGİsi (Kitap), Onunla, (iman etmeyenleri) uyarman ve iman edenlere (neye - nasıl iman edip, neleri yapmaları konusunda) öğüt vermen içindir. . . Artık içinde, bundan dolayı bir sıkıntı olmasın....
Əraf Suresi, 51. Ayet:
Onlar, Din anlayışlarını (hakikat ve sistem - Sünnetullah ilmini) eğlence ve oyuna çevirmiş, (sefil) dünya hayatına aldanmış kimselerdir. . . Onlar bugünlerine kavuşacaklarını unuttukları gibi; delillerimizi nasıl bile bile inkâr ediyorlardıysa; biz de bugün onları unuturuz!...
Əraf Suresi, 185. Ayet:
1.
e ve lem yanzurû
: bakmıyorlar mı, bakmazlar mı
2.
fî
: içinde, ...de, hakkında, ...’a
3.
melekûti
: nizam, saltanat, idare, mülkiyet,
sunnetul
lah
4.
Əraf Suresi, 185. Ayet:
Onlar yerlerin, göklerin hükümranlığına (sünnetullaha, idaresine) ve Allah'ın yarattığı şeylere ve ecellerinin yaklaşmış olması ihtimaline bakmıyorlar mı? Ondan sonra artık hangi söze inanırlar (mü'min olurlar)....
Ənfal Suresi, 38. Ayet:
Kul lillezîne keferû in yentehû yugfer lehum mâ kad selef(selefe), ve in yeûdû fe kad madat
sunnetul
evvelîn(evvelîne)....
Tövbə Suresi, 29. Ayet:
BİLGİ (kitap) verilenlerden, Allâh'a ve gelecekte (ölüm ötesi) yaşayacakları sürece iman etmeyen, Allâh'ın ve Rasûlünün haram kıldığını haram saymayan ve Hak Din anlayışını (Hakikat ve Sünnetullah Bilgilerini) din edinmeyenlerle, aşağılanmış olarak kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın....
Tövbə Suresi, 33. Ayet:
"HÛ" ki, Rasûlünü hakikatin ta kendisi olarak ve Hak Din (geçerli Sünnetullah, sistem bilgisi) ile irsâl etti, bütün din anlayışlarının üstüne geçirmek için. . . İsterse müşriklerin hoşuna gitmesin!...
Hud Suresi, 20. Ayet:
Onlar arzda âciz bırakıcılar olmadılar (Sünnetulah'ı geçersiz kılamazlar; herkes yaptığının sonucunu kesinlikle yaşayacaktır). . . Onların Allâh dûnunda velîleri de yoktur. . . Onlara azap kat kat olur. . . (Zira onlar) algılayamadılar ve basîretleriyle değerlendiremediler....
Rəd Suresi, 1. Ayet:
Eliif, Lââm, Miim, Raa. . . Bunlar Kitap'ın (nâzil Hakikat ve Sünnetullah BİLGİsinin) işaretleridir. . . (O BİLGİ) Rabbinden sana inzâl olunan Hak'tır. . . Ne var ki insanların çoğunluğu iman etmezler....
Rəd Suresi, 13. Ayet:
Ra'd (gök gürültüsü - İnsan-ı Kâmil'in düşünsel boyutta keşfettikleri {salsal-i ceres, Abdülkerîm Ciylî, İnsan-ı Kâmil}) O'nun Hamdı olarak tespih eder; Melekler (kâinatta - insanda mevcut kuvveler) ise O'nun hükümranlığı altında (tespih eder - kulluklarını yerine getirir). . . Onlar, Allâh hakkında (benlikten kaynaklanan fikirle) mücadele edip dururlarken; (O) yıldırımları (hakikati bilgisinin çarpmasını) irsâl eder de, onlarla, dilediğine bunu yaşatır! O, Şediyd ül Mıhal'dır (şiddetle uygulana...
Rəd Suresi, 42. Ayet:
Onlardan öncekiler de mekr (hile - tuzak) yapmıştı. . . Mekrin tümü Allâh'a aittir (mekrleri ile Sünnetullah'ta mekre uğradılar). . . Her nefsin getirisinin ne olduğunu Bilir! Hakikati inkâr edenler de görecek bakalım, yurdun geleceği kimindir....
İbrahim Suresi, 1. Ayet:
Eliif, Lââm, Ra. . . Sana inzâl ettiğimiz (hakikat ve Sünnetullah) BİLGİ(si) (kitap), insanları, varlıklarını meydana getiren El Esmâ bileşimlerinin elvermesi hâlinde (Bi-izni Rabbihim), karanlıklardan (cehaletten) Nur'a (ilme) ve Aziyz (hükmü karşı konulmaz olarak yerine gelen) ve Hamiyd'in (sadece kendi kendini değerlendiren) yoluna çıkarman içindir....
İbrahim Suresi, 33. Ayet:
1.
ve sehhare
: ve boyun eğdirdi, emre amade kıldı, musahhar kıldı
2.
lekum
: sizin için
3.
eş şemse
: güneş
4.
ve el kamere
İbrahim Suresi, 33. Ayet:
Ve ikisi de (adetleri üzere sünnetullah ile) devamlı hareket halinde olan güneşi ve ay'ı size musahhar kıldı. Geceyi ve gündüzü de size musahhar kıldı....
Hicr Suresi, 1. Ayet:
Elif, Lââm, Ra. . . Bunlar O BİLGİnin (Hakikat ve Sünnetullah), Kurân'ın apaçık işaretleridir....
Hicr Suresi, 13. Ayet:
Lâ yu’minûne bihî ve kad halet
sunnetul
evvelîn(evvelîne)....
Hicr Suresi, 35. Ayet:
"Muhakkak ki, Sünnetullah gerçeğinin açığa çıkma sürecine kadar lânet (hakikatini yaşamaktan uzak düşme) senin üzerinedir. "...
Hicr Suresi, 39. Ayet:
(İblis) dedi ki: "Rabbim! Bende açığa çıkan Esmâ'n sonucu azdırman yüzünden, yemin ederim ki, arzda (bedenli yaşamlarında) onlara (suçları; Sünnetullah'a göre perdelilik oluşturan fiilleri) süsleyeceğim ve onları toptan azdıracağım. "...
Hicr Suresi, 87. Ayet:
Gerçek ki, biz sana, Seb-ü Mesânî'yi (yedi zâtî sıfatınla hakikati değerlendirme kuvvesini) ve Kur'ân-ı Aziym'i (hakikat ve Sünnetullah BİLGİsini) verdik....
Hicr Suresi, 94. Ayet:
Emrolunduğunu (hakikat ve Sünnetullah bilgisini) açıkla ve müşriklerden yüz çevir!...
Nəhl Suresi, 87. Ayet:
O gün, uydurdukları (kurguladıkları, hayal ürünü) şeyler kendilerinden kaybolup gitmiş; Allâh'a (sistemin - Sünnetullah'ın gerçeklerine) teslim olmuşlardır!...
Nəhl Suresi, 112. Ayet:
Allâh bir şehri misal verdi: Güvenli ve mutlu idi. . . Onun yaşam gıdası her taraftan bol bol geliyordu. . . Fakat o (halk) Allâh nimetlerine nankörlük etti (Sünnetullah gereği perdelilik oluşturan, fiiller yaptı). . . Allâh da kendilerine yapıp-ürettikleri dolayısıyla açlık ve korku libasını tattırdı....
İsra Suresi, 58. Ayet:
Hiçbir ülke yoktur ki, kıyamet sürecinden önce, biz onun yok edicileri yahut da şiddetli bir azap ile azap edicileri olmayalım! İşte bu, Kitap'ta (İLİM mertebesinde - Sünnetullah'ta - levhi mahfuz'da) detaylarıyla yazılmıştır....
İsra Suresi, 77. Ayet:
Senden önce de gönderdiğimiz resûllerimizin sünneti (sünnetullah: Allah'ın kanunu) budur. Ve sünnetimizde (kanunumuzda) bir değişiklik bulamazsın....
Kəhf Suresi, 1. Ayet:
HAMD o Allâh'a mahsustur ki, kuluna Hakikat ve Sünnetullah BİLGİsini (KİTAP), kendisinde hiçbir tutarsızlık olmaksızın inzâl etti....
Kəhf Suresi, 55. Ayet:
Ve mâ menean nâse en yu’minû iz câe humul hudâ ve yestagfirû rabbehum illâ en te’tiyehum
sunnetul
evvelîne ev ye’tiyehumul azâbu kubulâ(kubulen)....
Nur Suresi, 25. Ayet:
O süreçte Allâh kendilerine (Sünnetullah gereği) yaptıklarının sonucunu tamamıyla yaşatacaktır; bilecekler ki Allâh, apaçık Hakk'ın ta kendisidir....
Şüəra Suresi, 2. Ayet:
Bunlar apaçık ortada olan BİLGİnin (Sünnetullah'ın) işaretleridir....
Nəml Suresi, 1. Ayet:
Ta, Siin. . . İşte bunlar Kurân'ın (hakikat ve Sünnetullah BİLGİsinin) ve Kitab-ı Mubiyn'in (apaçık ortada olan Evrenin {KİTAP} sistem ve düzeninin) işaretleridir....
Qəsəs Suresi, 47. Ayet:
Kendi elleriyle yaptıklarının sonucu olarak (Sünnetullah sonucu) onlara bir musibet isâbet ettiğinde: "Rabbimiz. . . Bari bize bir Rasûl irsâl etseydin de senin işaretlerine uysaydık ve iman edenlerden olsaydık" diyecek olmasalardı (Rasûl irsâl etmezdik)....
Qəsəs Suresi, 85. Ayet:
Kurân'ı (Hakikat bilgisi ve Sünnetullah'a uymayı) sana farz kılan, şüphesiz ki seni nihai hedefine de ulaştıracaktır! De ki: "Rabbim daha iyi bilir kimin Hakikat rehberi olarak geldiğini ve kimin apaçık sapık inanç içinde olduğunu. "...
Qəsəs Suresi, 86. Ayet:
Kitabın (Hakikat ve Sünnetullah BİLGİsinin) sende açığa çıkarılacağını ummuyordun; Rabbinden bir rahmet oldu! Sakın hakikat bilgisini inkâr edenlere arka çıkma!...
Ənkəbut Suresi, 45. Ayet:
Sana vahyolunan BİLGİ'yi (Kitap) oku, bildir; salâtı ikame et. . . Kesinlikle salât fahşadan (kendini beden kabulünün getirisi olan aşırı davranışlardan) ve münkerden (Sünnetullah'a ters düşüren şeylerden) uzaklaştırır. . . Elbette ki Allâh zikri (hatırlanışı) Ekber'dir (Ekberiyeti hissettirir)! Allâh ne hâlde olduğunuzu bilir....
Ənkəbut Suresi, 47. Ayet:
Böylece sana Kitabı (Hakikat ve Sünnetullah bilgisini) inzâl ettik. . . Kendilerine Kitap verdiklerimiz (hakikatleri olarak) O'na iman ederler. . . İşte bunlardan, O'na (hakikatlerine) iman eden kimse de vardır. . . İşaretlerimizi sadece hakikat bilgisini inkâr edenler (kilitlenmişler) bile bile inkâr eder....
Rum Suresi, 30. Ayet:
Vechini (şuurunu) Hanîf olarak (tanrıya tapınmaksızın, Allâh'a şirk koşmaksızın) o Tek Din'e yönelt! O Allâh Fıtratı'na (beynin ana çalışma sistem ve mekanizması) ki, insanları onun üzerine (o ana sistem ve mekanizmayla) yaratmıştır! Allâh yaratışında değişme olmaz! İşte bu, Din-i Kayyim'dir (sonsuz geçerli Sistem, Sünnetullah'tır). . . Ne var ki insanların çoğunluğu (bu gerçeği) bilmezler....
Loğman Suresi, 33. Ayet:
Ey insanlar! Rabbinizden (size yaptıklarınızın karşılığını - sonucunu kesinlikle yaşatacağı için) korunun; babanın evladından, evladın da babasından hiçbir yararı olmayacağı süreçten dehşet duyun! Muhakkak ki Allâh'ın vaadi haktır! Dünya yaşamı sakın sizi aldatmasın. . . O çok aldatıcı da (vehme tabi bilinciniz) Allâh'la (O sizin hakikatinizdir, size bir şey olmaz diye) sizi aldatmasın (Sünnetullah'ı görmekten perdelemesin)!...
Səcdə Suresi, 2. Ayet:
Kendisinde kuşku olmayan Hakikat ve Sünnetullah BİLGİsi (Kitap), Rabb-ül âlemîn'den ("İnsan"ların Rabbinden) inzâl olmuştur! (Kurân'da pek çok yerde âlemler kelimesi ile "insan"lara işaret edilmiştir. Bu iyi incelenmeli ve dikkatle düşünülmeli. )...
Fatir Suresi, 31. Ayet:
Hakikat ve Sünnetullah BİLGİSİ'nden (Kitaptan) sana vahyettiğimiz, kendinden öncekini tasdik eden olarak Hakk'ın ta kendisidir! Muhakkak ki Allâh, Esmâ'sıyla kullarının varlığında olarak Habiyr'dir, Basıyr'dir....
Fatir Suresi, 32. Ayet:
Sonra kullarımızdan süzüp seçtiklerimizi Hakikat ve Sünnetullah bilgisine vâris kıldık! Onlardan kimi nefsine zulmedicidir (hakikat bilgisinin hakkını vererek yaşayamaz). . . Onlardan kimi muktesiddir (arada, kâh hakikatini hisseder kâh bedenselliğe düşer). . . Onlardan kimi de Bi-iznillah (Esmâ açığa çıkışının elvermesiyle) hayırlar - yaşantıları ile öne geçendir. . . İşte bu büyük lütuf, üstünlüktür! Not: Bu âyeti açıklayan bir hadis-i şerif: Ebud Derda r. a. dedi ki, Hz. Rasûlullah'ı şu âyeti...
Fatir Suresi, 43. Ayet:
Arzda kibirlenerek (benlikle) ve kötülüğün mekrini (hilelerini) kurarak (uzaklaştılar). . . Kötülüğün mekri ise sadece oluşturanları kuşatır! Acaba onlar, öncekilerin tâbi olduğu sünnetten (Allâh sistem ve düzeninden) başkasını mı bekliyorlar? Sünnetullah için bir alternatif asla bulamazsın! Sünnetullah'ta bir değişme asla bulamazsın!...
Yasin Suresi, 6. Ayet:
Ataları uyarılmamış, bu yüzden (hakikatlerinden, Sünnetullah'tan) kozalı olarak yaşayan bir toplumu uyarman için....
Mömin Suresi, 2. Ayet:
O BİLGİ'nin (Hakikat ve Sünnetullah hakkında) tenzîli (tafsile indirme), Aziyz ve Aliym olan Allâh'tandır!...
Şura Suresi, 17. Ayet:
Allâh (O'dur) ki, Hak olarak Hakikat ve Sünnetullâh BİLGİsini ve Mîzanı (muhakeme kuvvesini) inzâl etti. . . Ne bilirsin, belki O Saat (ölümü tadacakları an) yakındır!...
Şura Suresi, 52. Ayet:
Böylece sana hükmümüzden ruh (Esmâ mânâlarını şuurunda hissetmeyi) vahyettik. . . Sen, Hakikat ve Sünnetullâh BİLGİsi nedir, iman neyedir bilmezdin! Ne var ki, biz Onu (ruhu), kendisiyle hakikate erdirdiğimiz nûr (ilim) olarak meydana getirdik, kullarımızdan dilediğimize! Muhakkak ki sen de kesinlikle hakikate (sırat-ı müstakime) yönlendirirsin!...
Duxan Suresi, 2. Ayet:
Kitab-ı Mubiyn (apaçık Sünnetullâh ve hakikati Bilgisi)....
Casiyə Suresi, 12. Ayet:
Allâh ki, O'nun lütfundan istemeniz ve şükretmeniz için, hükmü olarak (Sünnetullâh'ı gereği) gemilerin (beyinlerin yaşamı) akıp gitmesi için, denizi (ilimleri) size (şuur) hizmetle işlevlendirdi!...
Casiyə Suresi, 16. Ayet:
Andolsun ki İsrailoğullarına Hakikat ve Sünnetullâh BİLGİsini, Hikmeti ve Nübüvveti verdik, onları tertemiz yaşam gıdalarıyla besledik ve kendilerini (bunlardan yoksun) âlemlere (insanlara) üstün tuttuk....
Casiyə Suresi, 17. Ayet:
Onlara hükmümüzden apaçık deliller (Sünnetullâh bilgileri) de verdik. . . (Onlar) kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık (benlik duygusu) yüzünden ayrılığa düştüler! Rabbin, ihtilafa düştükleri hususta kıyamet sürecinde aralarında hüküm verecektir....
Fəth Suresi, 23. Ayet:
Bu süregelen Sünnetullâh'tır! Sünnetullâh'ta asla değişme bulamazsın!...
Fəth Suresi, 28. Ayet:
O, Rasûlünü, hakikatin dillenişi olarak (bil-HÜDA) ve Hak Din (Esmâ'nın açığa çıkışı sistemi ve düzeni olan Sünnetullâh realitesi anlayışı) ile irsâl etti ki, O'nu tüm din anlayışlarına üstün kılsın! (Varlıklarında) Şehiyd olarak Allâh yeter....
Vaqiə Suresi, 56. Ayet:
Din (sistemin - Sünnetullâh'ın gerçekliğinin fark edildiği) gününde, onların nüzûlü (onlarda açığa çıkacak olan) işte budur!...
Hədid Suresi, 25. Ayet:
Andolsun ki Rasûllerimizi apaçık deliller olarak irsâl ettik ve onlarla birlikte Hakikat ve Sünnetullâh BİLGİsini ve mîzanı da (muhakeme - dengeleme) inzâl ettik ki, insanlar kıst'ı (adaleti) ayakta tutsunlar! Kendisinde şiddetli bir güç bulunan ve insanlar için faydaları olan (kanda mevcut; mağma - insan bedenindeki demir ilişkisi?) Hadiyd'i (demir) de inzâl ettik ki Allâh, kendisine ve Rasûllerine gayblarında kimin yardım ettiğini bilsin. Muhakkak ki Allâh Kaviyy'dir, Aziyz'dir....
Hədid Suresi, 26. Ayet:
Andolsun ki Nuh'u ve İbrahim'i irsâl ettik. . . Nübüvvet'i ve Kitabı (Hakikat ve Sünnetulah BİLGİsini) onların zürriyetleri içinde oluşturduk! Onlardan hakikate eren vardır. . . (Ama) onlardan çoğu inancı bozuk kişilerdir!...
Səff Suresi, 9. Ayet:
O ki, bütün din anlayışlarına üstün kılmak için Rasûlünü Hak - hakikat olarak ve Hak Din (mutlak sistem ve Sünnetullâh bilgisi) ile irsâl etti! Velev ki şirk koşanlar hoşlanmasa!...
Cümə Suresi, 2. Ayet:
O ki, ümmîler içinde kendilerinden Rasûl bâ's etti ki; onlara O'nun işaretlerini okuyan, onları saflaştıran ve onlara Kitabı (hakikat ve Sünnetullâh BİLGİsi) ve Hikmeti (oluşum sistemi bilgisi) öğretsin. Oysa onlar daha önce apaçık bir inanç sapıklığı içindeydiler....
Qələm Suresi, 1. Ayet:
Nun (Ulûhiyet ilmi) ve Kalem'e (ilmi açığa çıkaran) ve satır satır yazdıklarına (ilmin gereğini tüm detaylarıyla Sünnetullâh olarak yaratana) kasem ederim ki. . ....
Qələm Suresi, 10. Ayet:
UYMA! Çokça yemin eden (Allâh'tan ve Sünnetullâh'tan kozalı olduğu için) basit, düşüncesiz her kişiye;...
Müddəssir Suresi, 46. Ayet:
"Din sürecini de (Sünnetulah'ı - yapılanların sonucunun kesinlikle yaşanacağı realitesini) reddederdik!"...
Nəbə Suresi, 22. Ayet:
Tuğyan edenler (azgınlar; zâlimler, Sünnetullâh'a göre korunma çalışmaları yapmayanlar) için yerleşim alanıdır!...
Mutəffifin Suresi, 10. Ayet:
O süreçte (Sünnetullâh'ı) yalanlayanların vay hâline!...
Leyl Suresi, 10. Ayet:
Ona en zoru (hakikatten ve Sünnetullâh'tan perdeli yaşamayı) kolaylaştırırız!...
Tin Suresi, 7. Ayet:
Bundan sonra dini (hakikat ve Sünnetullâh apaçık ortada iken) sana yalanlattıracak ne olabilir?...
Maun Suresi, 1. Ayet:
Gördün mü dinini (Sünnetullâh'ı) yalanlayan şu kimseyi?...
Əhzab Suresi, 38. Ayet:
Allâh'ın kendisine zorunlu kıldıklarında O Nebi'ye sorumluluk yoktur! Bu, önceden geçmişler içinde de Sünnetullah'tır. . . Allâh'ın hükmü, planlanmış (yerine gelmesi kesin) bir kaderdir!...
Əhzab Suresi, 62. Ayet:
Bu, önceden geçmişler içinde de Sünnetullah'tır. . . Sünnetullah'ın değişecek alternatifi asla yoktur!...
Mömin Suresi, 85. Ayet:
Fakat hışmımızı gördükten sonra onların iman etmeleri kendilerine fayda vermedi! Bu, geçmişten beri uygulanan kulları hakkındaki Sünnetullah'tır! Hakikat bilgisini inkâr edenler (hakikatlerinden, Sünnetullah'tan perdeliler) işte bundan dolayı hüsrana uğradı!...
Vaqiə Suresi, 87. Ayet:
Eğer sözünüzde sadıksanız, onu (ölümü) geri çevirsenize (Sünnetullâh yoksa yapın bunu)!...
Qələm Suresi, 38. Ayet:
Ki ondaki keyfinize göre hükümler sizindir (zannınızca Sünnetullâh'a da tâbi değilsiniz)!...