Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Nəml Suresi, 28. Ayet:
Mənim bu məktubumu apar və onlara at! Sonra da bir kənara çəkil və bax gör nə cavab verəcəklər!”...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
"Mənim bu məktubumu götür və onlara çatdır. Sonra kənara çəkil və onların necə reaksiya verəcəyinə baxın."...
Nəml Suresi, 30. Ayet:
"Süleymanın məktubudur. Rəhməti bol və fasiləsiz olan Allahın adı ilə başlayır."...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
Mənim bu məktubumu aparıb (göydən) onlara at, sonra yaxın bir yerə çəkilib dur, bax gör nə cavab verəcəklər!”...
Nəml Suresi, 29. Ayet:
(Səba hökmdarı Bəlqis Süleymanın məktubunu alıb oxuyandan sonra) dedi: “Ey əyanlar! Mənə çox hörmətli bir məktub göndərildi (atıldı)....
Nəml Suresi, 28. Ayet:
"Bu mektubumu götür, onlara ilet. Sonra bir kenara çekilip ne tepki vereceklerini gözle."...
Nəml Suresi, 30. Ayet:
"O, Süleyman'ın mektubudur. Rahmeti Bol ve Kesintisiz olan Allah'ın adıyla başlıyor."...
Bəqərə Suresi, 54. Ayet:
Ve iz kâle mûsâ li kavmihî yâ kavmi innekum zalemtum enfusekum bittihâzikumul icle fe
tûbû
ilâ bâriikum faktulû enfusekum zâlikum hayrun lekum inde bâriikum fe tâbe aleykum innehu huvet tevvâbur rahîm(rahîmu)....
Bəqərə Suresi, 54. Ayet:
1.
ve iz kâle
: ve demişti
2.
mûsâ
: Musa
3.
li kavmi-hi
: kendi kavmine
4.
yâ
: ey
Bəqərə Suresi, 79. Ayet:
Fe veylun lillezîne yektubûnel kitâbe bi eydîhim summe yekûlûne hâzâ min indillâhi li yeşterû bihî semenen kalîlâ(kalîlen), fe veylun lehum mimmâ ketebet eydîhim ve veylun lehum mimmâ yeksibûn(yeksibûne)....
Bəqərə Suresi, 79. Ayet:
1.
fe
: artık
2.
veylun
: yazıklar olsun, vay haline
3.
lillezîne (li ellezîne)
: o kimselere, onlara
4.
yektubûne
Bəqərə Suresi, 160. Ayet:
İllellezîne tâbû ve aslahû ve beyyenû fe ulâike etûbu aleyhim, ve enet tevvâbur rahîm(rahîmu)....
Bəqərə Suresi, 160. Ayet:
1.
illâ
: ancak, sadece
2.
ellezîne
: o kimseler, onlar
3.
tâbû
: tövbe ettiler
4.
ve
: ve
Bəqərə Suresi, 282. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû izâ tedâyentum bi deynin ilâ ecelin musemmen fektubûh(fektubûhu), velyektub beynekum kâtibun bil adl(adli), ve lâ ye’be kâtibun en yektube kemâ allemehullâhu felyektub, velyumlilillezî aleyhil hakku velyettekıllâhe rabbehû ve lâ yebhas minhu şey’â(şey’en), fe in kânellezî aleyhil hakku sefîhan ev daîfen ev lâ yestatîu en yumille huve felyumlil veliyyuhu bil adl(adli), vesteşhidû şehîdeyni min ricâlikum, fe in lem yekûnâ raculeyni fe raculun vemraetâni mimmen terdavne mineş...
Bəqərə Suresi, 282. Ayet:
1.
yâ eyyuhe
: ey
2.
ellezîne
: onlar
3.
âmenû
: âmenû oldular (Allah'a ulaşmayı dilediler) îmân ettiler
4.
izâ
: ...
Ali-İmran Suresi, 181. Ayet:
Lekad semiallâhu kavlellezîne kâlû innallâhe fakîrun ve nahnu agniyâu se nektubu mâ kâlû ve katlehumul enbiyâe bi gayri hakkın, ve nekûlu zûkû azâbel harîk(harîki)....
Ali-İmran Suresi, 181. Ayet:
1.
lekad
: andolsun
2.
semia allâhu
: Allah işitti
3.
kavle ellezîne
: onların sözlerini
4.
kâlû
: dediler
Nisa Suresi, 17. Ayet:
İnnemât tevbetu alâllâhi lillezîne ya’melûnes sûe bi cehâletin summe ye
tûbû
ne min karîbin fe ulâike yetûbullâhu aleyhim. Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen)....
Nisa Suresi, 17. Ayet:
1.
innemâ
: fakat, ancak, sadece
2.
et tevbetu
: tövbe
3.
alâ allâhi
: Allah'a
4.
li ellezîne
: onlar için
Nisa Suresi, 81. Ayet:
Ve yekûlûne tâatun, fe izâ berazû min indike beyyete tâifetun minhum gayrallezî tekûl(tekûlu). Vallâhu yektubu mâ yubeyyitûn(yubeyyitûne), fe a’rıd anhum ve tevekkel alâllâh(alâllâhi). Ve kefâ billâhi vekîlâ(vekîlen)....
Nisa Suresi, 81. Ayet:
1.
ve yekûlûne
: ve diyorlar
2.
tâatun
: itaat, bağlılık, kabul etme
3.
fe
: sonra
4.
izâ berazû
: ayrıldıkları za...
Maidə Suresi, 39. Ayet:
Fe men tâbe min ba’di zulmihî ve aslaha fe innallâhe yetûbu aleyh(aleyhi) innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun)....
Maidə Suresi, 39. Ayet:
1.
fe men tâbe
: artık kim tövbe ederse (kişinin mürşid önünde tövbesi)
2.
min ba'di zulmi-hi
: yaptığı zulumden, haksızlıktan sonra
3.
ve aslaha
: ve ıslah oldu, düzeldi
Maidə Suresi, 74. Ayet:
E fe lâ ye
tûbû
ne ilâllâhi ve yestagfirûneh(yestagfirûnehu) vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun)....
Maidə Suresi, 74. Ayet:
1.
e fe lâ ye
tûbû
ne
: hâlâ tövbe etmiyorlar mı?
2.
ilâ allâhi
: Allâh'a (cc.)
3.
ve yestagfirûne-hu
: ve O'na istiğfar ediyorlar, O'ndan mağfiret diliyorlar
<...
Əraf Suresi, 156. Ayet:
Vektub lenâ fî hâzihid dunyâ haseneten ve fîl âhıreti innâ hudnâ ileyk(ileyke), kâle azâbî usîbu bihî men eşâu ve rahmetî vesiat kulle şey’(şey’in), fe se ektubuhâ lillezîne yettekûne ve yu’tûnez zekâte vellezîne hum bi âyâtinâ yu’minûn(yu’minûne)....
Əraf Suresi, 156. Ayet:
1.
vektub (ve uktub)
: ve yaz
2.
lenâ
: bize
3.
fî hâzihi ed dunyâ
: bu dünyada
4.
haseneten
: hasene, iyilik (der...
Tövbə Suresi, 15. Ayet:
Ve yuzhib gayza kulûbihim, ve yetûbullâhu alâ men yeşâu, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun)....
Tövbə Suresi, 15. Ayet:
1.
ve yuzhib
: ve giderir
2.
gayza
: öfke, gayz
3.
kulûbi-him
: onların kalpleri
4.
ve yetûbu allâhu
: ve Allah tö...
Tövbə Suresi, 27. Ayet:
Summe yetûbullâhu min ba'di zâlike alâ men yeşâu, vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun)....
Tövbə Suresi, 27. Ayet:
1.
summe
: sonra, daha sonra
2.
yetûbu allâhu
: Allah tövbesini kabul eder
3.
min ba'di zâlike
: bundan sonra
4.
alâ men yeşâu<...
Tövbə Suresi, 74. Ayet:
Yahlifûne billâhi mâ kâlû, ve lekad kâlû kelimetel kufri ve keferû ba’de islâmihim ve hemmû bi mâ lem yenâlû, ve mâ nekamû illâ en agnâhumullâhu ve resûluhu min fadlihi, fe in ye
tûbû
yeku hayran lehum, ve in yetevellev yuazzibhumullâhu azâben elîmen fîd dunyâ vel âhirah(âhirati), ve mâ lehum fîl ardı min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin)....
Tövbə Suresi, 74. Ayet:
1.
yahlifûne
: yemin ediyorlar
2.
bi allâhi
: Allah'a
3.
mâ kâlû
: söylemediler
4.
ve lekad
: ve andolsun ki
<...
Tövbə Suresi, 106. Ayet:
Ve âharûne murcevne li emrillâhi immâ yuazzibuhum ve immâ yetûbu aleyhim, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun)....
Tövbə Suresi, 106. Ayet:
1.
ve âharûne
: ve diğerleri
2.
murcevne
: ertelenmiş olanlar, tehir edilmiş olanlar
3.
li emri allâhi
: Allah'ın emri için
4.
...
Tövbə Suresi, 118. Ayet:
Ve alâs selâsetillezîne hullifû, hattâ izâ dâkat aleyhimul ardu bimâ rahubet ve dâkat aleyhim enfusuhum ve zannû en lâ melcee minallâhi illâ ileyhi, summe tâbe aleyhim li ye
tûbû
, innallâhe huvet tevvâbur rahîm(rahîmu)....
Tövbə Suresi, 118. Ayet:
1.
ve alâ es selâseti
: ve üç (kişi) de
2.
ellezîne hullifû
: geri bırakılan kişiler
3.
hattâ
: hatta
4.
izâ dâkat aleyhim
<...
Tövbə Suresi, 126. Ayet:
E ve lâ yerevne ennehum yuftenûne fî kulli âmin merraten ev merrateyni summe lâ ye
tûbû
ne ve lâ hum yezzekkerûn(yezzekkerûne)....
Tövbə Suresi, 126. Ayet:
1.
e ve lâ yerevne
: ve onlar görmüyorlar mı?
2.
enne-hum
: onların, ... olduğunu, olduklarını
3.
yuftenûne
: imtihan ediliyorlar
4.
Yunus Suresi, 21. Ayet:
Ve izâ ezaknen nâse rahmeten min ba'di darrâe messethum izâ lehum mekrun fî âyâtinâ, kulillâhu esrau mekrâ(mekren), inne rusulenâ yektubûne mâ temkurûn(temkurûne). ...
Yunus Suresi, 21. Ayet:
1.
ve izâ ezak-nâ en nâse
: ve insanlara tattırdığımız zaman
2.
rahmeten
: bir rahmet
3.
min ba'di
: ...den sonra
4.
darrâe
...
Hud Suresi, 3. Ayet:
Ve enistagfirû rabbekum summe
tûbû
ileyhi yumetti’kum metâan hasenen ilâ ecelin musemmen ve yu’ti kulle zî fadlin fadleh(fadlehu), ve in tevellev fe innî ehâfu aleykum azâbe yevmin kebîr(kebîrin)....
Hud Suresi, 3. Ayet:
1.
ve en istagfirû
: ve mağrifet istemeniz
2.
rabbe-kum
: sizin Rabbinizden
3.
summe
: sonra
4.
tûbû
: tövbe edin<...
Hud Suresi, 52. Ayet:
Ve yâ kavmistagfirû rabbekum summe
tûbû
ileyhi yursilis semâe aleykum midrâran ve yezidkum kuvveten ilâ kuvvetikum ve lâ tetevellev mucrimîn(mucrimîne). ...
Hud Suresi, 52. Ayet:
1.
ve yâ kavmi istagfirû
: ve, ey kavmim mağfiret isteyin (dileyin)
2.
rabbe-kum
: Rabbinizin
3.
summe
: sonra
4.
tûbû
...
Hud Suresi, 61. Ayet:
Ve ilâ semûde ehâhum sâlihâ(sâlihan), kâle yâ kavmi'budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), huve enşeekum minel ardı vesta'merekum fîhâ festâgfirûhu summe
tûbû
ileyh(ileyhi), inne rabbî karîbun mucîb(mucîbun). ...
Hud Suresi, 61. Ayet:
1.
ve ilâ semûde
: ve Semud kavmine
2.
ehâ-hum
: onların kardeşi
3.
sâlihan
: Salih
4.
kâle
: dedi
Hud Suresi, 90. Ayet:
Vestagfirû rabbekum summe
tûbû
ileyh(ileyhi), inne rabbî rahîmun vedûd(vedûdun)....
Hud Suresi, 90. Ayet:
1.
ve istagfirû
: ve mağfiret dileyin, isteyin
2.
rabbe-kum
: Rabbinizin
3.
summe
: sonra
4.
tûbû
: tövbe edin (re...
Məryəm Suresi, 79. Ayet:
Kellâ, se nektubu mâ yekûlu ve nemuddu lehu minel azâbi meddâ(medden)....
Məryəm Suresi, 79. Ayet:
1.
kellâ
: hayır, asla, öyle değil
2.
se nektubu
: biz yazacağız (yazıyoruz)
3.
mâ yekûlu
: söylediği şeyleri
4.
ve nemuddu
...
Nur Suresi, 31. Ayet:
Ve kul lil mu’minâti yagdudne min ebsârihinne ve yahfazne furûcehunne, ve lâ yubdîne zînetehunneillâ mâ zahera minhâ, vel yadribne bi humurihinne alâ cuyûbihinne, ve lâ yubdîne zînetehunne illâ li buûletihinne ev âbâihinne ev âbâi buûletihinne ev ebnâihinne ev ebnâi buûletihinne ev ıhvânihinne ev benî ıhvânihinne ev benî ehavâtihinne ev nisâihinne ev mâ meleket eymânuhunne evit tâbiîne gayri ulîl irbeti miner ricâli evit tıflillezîne lem yazharû alâ avrâtin nisâi, ve lâ yadribne bi erculihinne l...
Nur Suresi, 31. Ayet:
1.
ve kul
: ve de
2.
li el mu'minâti
: mü'min kadınlara
3.
yagdudne
: çeksinler, indirsinler
4.
min ebsâri-hinne
:...
Furqan Suresi, 71. Ayet:
Ve men tâbe ve amile sâlihan fe innehu yetûbu ilâllâhi metâbâ(metâben)....
Furqan Suresi, 71. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
tâbe
: tövbe etti
3.
ve amile sâlihan
: ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptı
4.
fe
: böylece...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(27-28) "Bakalım, dedi Süleyman, doğru mu söyledin, yoksa yalancının teki misin, bunu anlayacağız. Sen şimdi şu mektubumu götür, bırak onların yanına, sonra onlardan biraz uzaklaş ve ne yapacaklarını gözle."...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
1.
izheb bi
(izheb)
: götür
: (git)
2.
kitâbî
: benim kitabım, benim yazım, benim mektubum
3.
hâzâ
: bu
4.
fe
...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
Bu yazımı (mektubumu) götür, böylece onlara (onu) at (ulaştır). Sonra onlardan (geri) dön, neye dönecekler (ne cevap verecekler) bak!...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
“Benim şu mektubumu götür onlara at, sonra da yanlarından ayrıl ve ne sonuca varacaklarına bak.”...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
Git, şu mektubumu götür, ver onlara, sonra biraz çekil onlardan, bak bakalım, ne cevap verecekler?...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
Şu mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak....
Nəml Suresi, 28. Ayet:
"Şu mektubumu götür onlara bırak! Sonra bir kenara çekil de bak bakalım, hangi anlayışta olacaklar?"...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
'Şu mektubumu götür, onlara bırak. Sonra bir kenara çekil. Ne sonuca varacaklarını dikkatlice takip et.'...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
Şu mektubumu götür, onu kendilerine bırak; sonra onlardan biraz uzaklaş da bak ki neye başvuruyorlar.'...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
"Bu mektubumla git, onu kendilerine bırak sonra onlardan (biraz) uzaklaş, böylelikle bir bakıver, neye başvuracaklar?"...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
Bu mektubumu götür de bırak onlara. Sonra yanlarından çekil de bak, ne neticeye varacaklar.”...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
«Şimdi bu mektubumu götür de onların yanına bıraktıktan sonra geri çekil, nasıl bir sonuca varacaklarına bir bak!»...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
Şu mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak....
Nəml Suresi, 28. Ayet:
'Şu mektubumu onlara götürüp ilet ve sonra bir yana çekilip tepkilerini gözle.'...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
Şu mektubumu götür bırak onlara, sonra dön kendilerinden de bak ne neticeye varacaklar...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
Şu mektubumu götür onlara bırak; sonra geri çekil de, ne sonuca varacaklarına bak!»...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
«Şu mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak.»...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
Şu mektubumu götürüp onlara at, sonra seni göremeyecekleri bir yere çekil de bak bakalım ne gibi bir sonuca varacaklar?...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
"Bu mektubumla git, onu kendilerine bırak sonra onlardan (biraz) uzaklaş böylelikle bir bakıver, neye başvuracaklar?"...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
«Şu mektubumu götür, onu kendilerine bırak. Sonra onlardan biraz çekil de bak neye dönecekler»? ...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
'Bu mektûbumu götür de kendilerine bırak; sonra onlardan (biraz öteye) çekil de, ne (netîce)ye varacaklarına bak!'...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
"Al bu mektubumu onlara götür; sonra bir kenara çekilip onları kendi hallerine bırak ve bak bakalım, nasıl bir sonuca varacaklar"....
Nəml Suresi, 28. Ayet:
«Şu mektubum ile git, hemen onlara bırak, sonra onlardan çekil de bak ki, neye varacaklar?»...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
“Şu mektubumu götür, onlara at! Sonra bir yana çekil de, ne neticeye varacaklar bir bak!”...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
Bu mektubumu götür ve onlara ilet, sonra onlardan biraz ayrıl ve neye başvuracaklarına bak!...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
(27-28) "Bakalım, dedi Süleyman, doğru mu söyledin, yoksa yalancının teki misin, bunu anlayacağız. Sen şimdi şu mektubumu götür, bırak onların yanına, sonra onlardan biraz uzaklaş ve ne yapacaklarını gözle."...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
"Bu mektubumu götür, onlara at, sonra onlardan biraz öteye çekil de bak, neye başvuruyorlar (ne yapacaklar)."...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
«Bu mektubumla git, onu kendilerine bırak, sonra onlardan (biraz) uzaklaş, böylelikle bir bakıver, neye başvuracaklar?»...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
'Şu mektubumu götür, onlara bırak; sonra bir kenara çekil ve ne yapacaklarına bak.'...
Nəml Suresi, 29. Ayet:
(Süleyman'ın mektubunu alan Sebe melikesi,) "Beyler, ulular! Bana çok önemli bir mektup bırakıldı" dedi....
Nəml Suresi, 29. Ayet:
Mektubu alan Sebe’ kraliçesi: 'Beyler! Bana çok önemli bir mektup bırakıldı.' dedi....
Nəml Suresi, 29. Ayet:
(Hüdhüd'ün mektubu götürüp bırakmasından sonra Saba melikesi Belkıs:) Dedi ki: "Ey önde gelenler gerçekten bana oldukça önemli bir mektup bırakıldı."...
Nəml Suresi, 29. Ayet:
(Süleyman'ın mektubunu alan Sebe' melikesi,) «Beyler, ulular! Bana çok önemli bir mektup bırakıldı» dedi....
Nəml Suresi, 29. Ayet:
(Süleyman'ın mektubunu alan Sebe melikesi): «Beyler, ulular! Bana çok önemli bir mektup bırakıldı» dedi....
Nəml Suresi, 29. Ayet:
(Hüdhüd'ün mektubu götürüp bırakmasından sonra Saba melikesi Belkıs:) Dedi ki: "Ey önde gelenler gerçekten bana oldukça önemli bir mektup bırakıldı."...
Nəml Suresi, 29. Ayet:
(Mektûbu alan Sebe’ Melîkesi:) 'Ey ileri gelenler! Doğrusu bana (pek) şerefli bir mektub bırakıldı!' dedi....
Nəml Suresi, 29. Ayet:
(Sebe Melikesi Süleyman'ın mektubunu alınca,) "Siz ey soylular!" dedi, "Bana çok önemli bir mektup gönderildi....
Nəml Suresi, 29. Ayet:
(Hüdhüd mektubu atınca, Sebe Kraliçesi:) -Ey ileri gelenler, bana çok önemli bir mektup atıldı....
Nəml Suresi, 29. Ayet:
(Hüdhüd'ün mektubu götürüp kendisine attığı Seba melikesi Belkis) Danışmanlarına dedi ki: "Ey ileri gelenler, bana çok önemli bir mektup bırakıldı."...
Nəml Suresi, 29. Ayet:
(Hüdhüd'ün mektubu götürüp bırakmasından sonra Saba melikesi Belkıs:) Dedi ki: «Ey önde gelenler, gerçekten bana oldukça önemli bir mektup bırakıldı.»...
Nəml Suresi, 30. Ayet:
O, muhakkak ki Süleyman’dandır ve o (mektubun ilk satırı) bismillâhirrahmânirrahîm’dir....
Yasin Suresi, 12. Ayet:
İnnâ nahnu nuhyil mevtâ ve nektubu mâ kaddemû ve âsârehum ve kulle şey’in ahsaynâhu fî imâmin mubîn(mubînin). ...
Yasin Suresi, 12. Ayet:
1.
innâ
: muhakkak ki biz
2.
nahnu
: biz
3.
nuhyi
: diriltiriz
4.
el mevtâ
: ölüler
Tur Suresi, 41. Ayet:
Em indehumul gaybu fe hum yektubûn(yektubûne)....
Tur Suresi, 41. Ayet:
1.
em
: veya, yoksa, yahut ... mı
2.
indehum(u)
: onların yanında
3.
el gaybu
: gayb
4.
fe
: böylece, ve de
Mümtahinə Suresi, 1. Ayet:
Ey iman edenler! Düşmanlarımı ve düşmanlarınızı dostlar edinmeyin. Siz, onlara (mektubla bağlılık ve) sevgi yolluyorsunuz; halbuki onlar, Kur’an’dan size geleni inkâr ettiler. Rabbiniz olan Allah’a iman ediyorsunuz diye, size ve Peygamberi (Mekke’den) çıkarıyorlardı. Eğer sizler, benim yolumda ve rızam uğrunda cihad için (Mekke’den Medine’ye) çıktınızsa, (düşmanlarımı ve düşmanlarınızı dost edinmeyin). Siz, sevgi göstererek, onlara sır veriyorsunuz; halbuki ben, sizin gizlediklerinizi de, açıkla...
Təhrim Suresi, 8. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû
tûbû
ilâllâhi tevbeten nasûhâ(nasûhan), asâ rabbukum en yukeffire ankum seyyiâtikum ve yudhilekum cennâtin tecrî min tahtihel enhâru, yevme lâ yuhzîllâhun nebiyye vellezîne âmenû meah(meahu), nûruhum yes'â beyne eydîhim ve bi eymânihim yekûlûne rabbenâ etmim lenâ nûrenâ vagfir lenâ, inneke alâ kulli şey'in kadîr(kadîrun)....
Təhrim Suresi, 8. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar
3.
tûbû
: tövbe edin
4.
ilâ allâhi
: Allah'a
Bürüc Suresi, 10. Ayet:
İnnellezîne fetenul mu’minîne vel mu’minâti summe lem ye
tûbû
fe lehum azâbu cehenneme ve lehum azâbul harîk(harîkı). ...
Bürüc Suresi, 10. Ayet:
1.
inne
: muhakkak ki
2.
ellezîne
: onlar, ..... olanlar
3.
fetenû
: fitne, kötülük, işkence yaptılar
4.
el mu'minîne
...
Beyyinə Suresi, 3. Ayet:
Fîhâ kutubun kayyimeh(kayyimetun)....
Beyyinə Suresi, 3. Ayet:
1.
fî-hâ
: orada, içinde vardır
2.
kutubun
: kitaplar
3.
kayyimetun
: temel, değişmez hükümler yazılı
...
Zuxruf Suresi, 80. Ayet:
Em yahsebûne ennâ lâ nesmeu sırrehum ve necvâhum, belâ ve rusulunâ ledeyhim yektubûn(yektubûne)....
Zuxruf Suresi, 80. Ayet:
1.
em
: yoksa mı
2.
yahsebûne
: zannediyorlar
3.
ennâ
: olduğumuzu
4.
lâ nesmeu
: biz işitmeyiz
Qələm Suresi, 47. Ayet:
Em inde humul gaybu fehum yektubûn(yektubûne)....
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(27,28) Süleymân dedi ki: “Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız. Şu mektubumu götür, onu kendilerine bırak, sonra onlardan biraz geri çekil de bak, neye dönecekler.” ...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
(27,28) Süleymân dedi ki: “Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız. Şu mektubumu götür, onu kendilerine bırak, sonra onlardan biraz geri çekil de bak, neye dönecekler.” ...
Nəml Suresi, 29. Ayet:
(29-31) Süleymân'ın mektubunu alan Sebe melikesi: “Ey ileri gelenler! Şüphesiz ki bana kesinlikle çok saygın/şerefli bir mektup bırakıldı. Şüphesiz ki o mektup, Süleymân'dandır ve ‘Bana karşı büyüklük taslamayın, teslimiyet göstererek/Müslüman olarak bana gelin!’ diye yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden, engin merhamet sahibi Allah adınadır” dedi. ...
Nəml Suresi, 30. Ayet:
(29-31) Süleymân'ın mektubunu alan Sebe melikesi: “Ey ileri gelenler! Şüphesiz ki bana kesinlikle çok saygın/şerefli bir mektup bırakıldı. Şüphesiz ki o mektup, Süleymân'dandır ve ‘Bana karşı büyüklük taslamayın, teslimiyet göstererek/Müslüman olarak bana gelin!’ diye yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden, engin merhamet sahibi Allah adınadır” dedi. ...
Nəml Suresi, 31. Ayet:
(29-31) Süleymân'ın mektubunu alan Sebe melikesi: “Ey ileri gelenler! Şüphesiz ki bana kesinlikle çok saygın/şerefli bir mektup bırakıldı. Şüphesiz ki o mektup, Süleymân'dandır ve ‘Bana karşı büyüklük taslamayın, teslimiyet göstererek/Müslüman olarak bana gelin!’ diye yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden, engin merhamet sahibi Allah adınadır” dedi. ...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
Bu məktubumu apar, beləcə onlara (tərəf) at. Sonra onlardan uzaqlaş, bax gör, nə cavab verəcəklər!...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
Mənim bu məktubumu apar onların yanına at. Sonra bir qədər uzaqda dur və bax gör nə cavab verəcəklər!”...
Nur Suresi, 33. Ayet:
Qoy evlənməyə imkanı olmayanlar, Allah öz lütfü ilə onları varlandırana qədər, ismətlərini qorusunlar. Sahib olduğunuz kölələrdən (özünün azad olmasına dair sizdən) yazılı məktub istəyənlərə, – əgər onlarda bir xeyir görürsünüzsə – istədikləri məktubu yazıb verin. Allahın sizə verdiyi maldan onlara da verin. Əgər kənizləriniz ismətlərini qorumaq istəsələr, fani dünya malı əldə edəcəksiniz deyə onları zinakarlığa məcbur etməyin. Kim onları (bu işə) məcbur etsə, (bilsin ki), onlar məcbur edildikdə...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
«Mənim bu məktubumu apar və onların tərəfinə at, sonra onlardan uzaqlaş (aralan), bax gör ki, (fikir mübadiləsi zamanı) nə danışırlar»....
Nəml Suresi, 29. Ayet:
(Hüd-hüd məktubu Səba mələkəsinə atdıqda, mələkə) dedi: «Ey əyanlar və böyüklər, mənim üçün çox dəyərli və hörmətli bir məktub atılmışdır»....
Müddəssir Suresi, 53. Ayet:
Belə deyil (qəbul etməmələrinin səbəbi məktubun gəlməməsi deyil), əslində onlar axirətdən qorxmurlar....
Nəml Suresi, 28. Ayet:
“Mənim bu məktubumu apar onlara at, sonra da onlardan yayınıb bir kənara çəkil və bax gör nə nəticəyə gələcəklər”....
Nəml Suresi, 28. Ayet:
Mənim bu məktubumu apar və onların üstünə at, sonra oradan geri dön və gör nə cavab verəcəklər."...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
Bu məktubumu apar, onlara ver, sonra bir az geri çəkil, bax gör nəyə dönəcəklər."...
Nəml Suresi, 29. Ayet:
Süleymanın məktubunu alan Səba mələkəsi: "Ey əyanlar! Şübhəsiz ki, mənə həqiqətən çox hörmətli/şərəfli bir məktub verildi. ...