Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 138. Ayet:
Sıbgatallâh(sıbga
tallâhi
) ve men ahsenu minallâhi sıbgaten, ve nahnu lehu âbidûn(âbidûne)....
Bəqərə Suresi, 211. Ayet:
Sel benî isrâîle kem âteynâhum min âyetin beyyineh(beyyinetin), ve men yubeddil ni’me
tallâhi
min ba’di mâ câethu fe innallâhe şedîdul ikâb(ikâbi)....
Bəqərə Suresi, 211. Ayet:
1.
sel
: sor
2.
benî isrâîle
: İsrailoğulları
3.
kem
: kaç tane, nice
4.
âteynâ-hum
: onlara verdik
Bəqərə Suresi, 218. Ayet:
İnnellezîne âmenû vellezîne hâcerû ve câhedû fî sebîlillâhi, ulâike yercûne rahmetallâh(rahme
tallâhi
), vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun)....
Bəqərə Suresi, 231. Ayet:
Ve izâ tallaktumun nisâe fe belagne ecelehunne fe emsikûhunne bi ma’rûfin ev serrihûhunne bi ma’rûf(ma’rûfin), ve lâ tumsikûhunne dırâran li ta’tedû, ve men yef’al zâlike fe kad zaleme nefseh(nefsehu), ve lâ tettehızû âyâtillâhi huzuvâ(huzuven), vezkurû ni’me
tallâhi
aleykum ve mâ enzele aleykum minel kitâbi vel hikmeti yeızukum bih(bihî), vettekûllâhe va’lemû ennallâhe bi kulli şey’in alîm(alîmun)....
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Fe men hâcceke fîhi min ba’di mâ câeke minel ilmi fe kul teâlev ned’u ebnâenâ ve ebnâekum ve nisâenâ ve nisâekum ve enfusenâ ve enfusekum summe nebtehil fe nec’al la’ne
tallâhi
alel kâzibîn(kâzibîne). ...
Ali-İmran Suresi, 87. Ayet:
Ulâike cezâuhum enne aleyhim la’ne
tallâhi
vel melâiketi ven nâsi ecmaîn(ecmaîne). ...
Ali-İmran Suresi, 103. Ayet:
Va’tasımû bihablillâhi cemîân ve lâ teferrekû, vezkurû ni’me
tallâhi
aleykum iz kuntum a’dâen fe ellefe beyne kulûbikum fe asbahtum bi ni’metihî ihvânâ(ihvânen), ve kuntum alâ şefâ hufretin minen nâri fe enkazekum minhâ, kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihî leallekum tehtedûn(tehtedûne). ...
Maidə Suresi, 11. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenûzkurû ni’me
tallâhi
aleykum iz hemme kavmun en yebsutû ileykum eydiyehum fe keffe eydiyehum ankum, vettekûllâh(vettekûllâhe) ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn(mu’minûne)....
Maidə Suresi, 20. Ayet:
Ve iz kâle mûsâ li kavmihî yâ kavmizkurû ni’me
tallâhi
aleykum iz ceale fîkum enbiyâe ve cealekum mulûk(mulûken), ve âtâkum mâ lem yu’ti ehaden minel âlemîn(âlemîne)....
Maidə Suresi, 106. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû şehâdetu beynikum izâ hadara ehadekumul mevtu hînel vasiyyetisnâni zevâ adlin minkum ev âharâni min gayrikum in entum darabtum fîl ardı fe esâbetkum musîbetul mevt(mevti) tahbisûnehumâ min ba’dis salâti fe yuksîmâni billâhi in irtebtum lâ neşterî bihî semenen ve lev kâne zâ kurbâ ve lâ nektumu şehâde
tallâhi
innâ izen le minel âsimîn(âsimîne)....
Əraf Suresi, 32. Ayet:
Kul men harreme zîne
tallâhi
lletî ahrece li ibâdihî vet tayyibâti miner rızk(rızkı), kul hiye lillezîne âmenû fîl hayâtid dunyâ hâlisaten yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), kezâlike nufassılul âyâti li kavmin ya’lemûn(ya’lemûne)....
Əraf Suresi, 56. Ayet:
Ve lâ tufsidû fîl ardı ba'de ıslâhıhâ ved'ûhu havfen ve tamaâ(tamaân) inne rahme
tallâhi
karîbun minel muhsinîn(muhsinîne)....
Yusif Suresi, 73. Ayet:
Kâlû
tallâhi
lekad alimtum mâ ci’nâ li nufside fil ardı ve mâ kunnâ sârikîn(sârikîne)....
Yusif Suresi, 73. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
tallâhi
: Allah
3.
lekad
: andolsun ki
4.
alimtum
: siz bildiniz (biliyorsunuz)
Yusif Suresi, 73. Ayet:
(Kardeşler) dediler ki: "Tallahi! Gerçekten bilirsiniz ki biz buraya bozgunculuk için gelmedik. . . Hırsız da değiliz. "...
Yusif Suresi, 73. Ayet:
Tallahi, dediler: size muhakkak ma'lûmdur ki biz Arzda fesad çıkarmak için gelmedik, hırsızda değiliz....
Yusif Suresi, 85. Ayet:
Kâlû
tallâhi
tefteu tezkuru yûsufe hattâ tekûne haradan ev tekûne minel hâlikîn(hâlikîne)....
Yusif Suresi, 85. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
tallâhi
: Allah'a andolsun
3.
tefteu
: hâlâ devam ediyorsun
4.
tezkuru
: zikrediyorsun, anıyo...
Yusif Suresi, 85. Ayet:
Dediler ki: "Tallahi, sen hâlâ Yusuf'u anmaya devam ediyorsun. . . Nihayet ya hastalanıp eriyeceksin veya ölüp gideceksin bu dert yüzünden. "...
Yusif Suresi, 91. Ayet:
Kâlû
tallâhi
lekad âserekellâhu aleynâ ve in kunnâ le hâtıîn(hâtıîne)....
Yusif Suresi, 91. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
tallâhi
: Allah'a yemin olsun
3.
lekad
: andolsun ki
4.
âserekellâhu
: Allah seni tercih etmi...
Yusif Suresi, 91. Ayet:
(Kardeşler) dediler ki: "Tallahi! Andolsun ki Allâh seni bize üstün kılmıştır. . . Biz kesinlikle hata edenlerdik. "...
Yusif Suresi, 91. Ayet:
Dediler: tâllahi seni Allah, bize üstün kıldı, biz doğrusu büyük suç işlemiştik...
Yusif Suresi, 91. Ayet:
Kardeşleri de şöyle dediler: "Vallahi de, tallahi de Allah seni bize üstün kılmıştır. Doğrusu bizler suçlu idik!"...
Yusif Suresi, 95. Ayet:
Kâlû
tallâhi
inneke le fî dalâlikel kadîm(kadîmi). ...
Yusif Suresi, 95. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
tallâhi
: Allah'a yemin olsun
3.
inne-ke
: muhakkak, gerçekten sen
4.
le fî
: içindesin
<...
Yusif Suresi, 95. Ayet:
Dediler ki: "Tallahi! Muhakkak ki sen eski yanılgını yaşıyorsun. "...
Yusif Suresi, 95. Ayet:
Dediler: tallahi sen cidden eski şaşgınlığından berdevamsın...
İbrahim Suresi, 6. Ayet:
Ve iz kâle mûsâ li kavmihizkurû ni’me
tallâhi
aleykum iz encâkum min âli fir’avne yesûmûnekum sûel azâbi ve yuzebbihûne ebnâekum ve yestahyûne nisâekum, ve fî zâlikum belâun min rabbikum azîm(azîmun)....
İbrahim Suresi, 28. Ayet:
E lem tere ilellezîne beddelû ni’me
tallâhi
kufren ve ehallû kavmehum dârel bevâr(bevâri)....
İbrahim Suresi, 34. Ayet:
Ve âtâkum min kulli mâ se’eltumûh(se’eltumûhu), ve in teuddû ni’me
tallâhi
lâ tuhsûhâ,innel insâne le zalûmûn keffâr(keffârun)....
Nəhl Suresi, 18. Ayet:
Ve in teuddû ni’me
tallâhi
lâ tuhsûhâ, innallâhe le gafûrun rahîm(rahîmun). ...
Nəhl Suresi, 56. Ayet:
Ve yec’alûne li mâ lâ ya’lemûne nasîben mimmâ razaknâhum,
tallâhi
le tus’elunne ammâ kuntum tefterûn(tefterûne). ...
Nəhl Suresi, 56. Ayet:
1.
ve yec'alûne
: ve yapıyorlar (ayırıyorlar)
2.
li mâ
: şeyleri
3.
lâ ya'lemûne
: bilmiyorlar
4.
nasîben
: bir na...
Nəhl Suresi, 56. Ayet:
Kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden hayalî tanrılarına bir pay ayırırlar. . . Tallahi (hayret ihtiva eden yemin türü), yaptığınız uydurmalardan elbette sorgulanacaksınız!...
Nəhl Suresi, 56. Ayet:
Bir de bizim kendilerine merzuk kıldığımız şeylerden tutuyorlar ılim şanından olmıyan nesnelere bir nasîb ayırıyorlar, tallahi siz bu yaptığınız iftiralardan mutlak mes'ul olacaksınız...
Nəhl Suresi, 63. Ayet:
Tallâhi
lekad erselnâ ilâ umemin min kablike fe zeyyene lehumuş şeytânu a’mâlehum fe huve veliyyuhumul yevme ve lehum âzâbun elîm(elîmun)....
Nəhl Suresi, 63. Ayet:
1.
tallâhi
: Allah'a yemin olsun
2.
lekad
: andolsun
3.
erselnâ
: biz gönderdik
4.
ilâ umemin
: ümmetlere
Nəhl Suresi, 63. Ayet:
Tallahi. . . Andolsun ki, senden önceki ümmetlere de irsâl ettik de, şeytan onlara yaptıklarını süsledi (Rasûllerin bildirdiklerini inkâr ettiler)! O (şeytan - vehim) bugün (de) onların velîsidir. . . Onlar için acı bir azap vardır....
Nəhl Suresi, 63. Ayet:
Tallahi biz senden evvel bir çok ümmetlere Resuller gönderdik, buna karşı Şeytan onlara amellerini tezyin etti, bu gün de o onların veliysidir ve onlara elîm bir azâb var...
Nəhl Suresi, 83. Ayet:
Ya’rifûne ni’me
tallâhi
summe yunkirûnehâ ve ekseruhumul kâfirûn(kâfirûne)....
Nəhl Suresi, 114. Ayet:
Fe kulû mimmâ razakakumullâhu halâlen tayyiben veşkurû ni’me
tallâhi
in kuntum iyyâhu ta’budûn(ta’budûne). ...
Ənbiya Suresi, 57. Ayet:
Ve
tallâhi
le ekîdenne asnâmekum ba’de en tuvellû mudbirîn(mudbirîne). ...
Ənbiya Suresi, 57. Ayet:
1.
ve
tallâhi
: ve Allah'a andolsun, yemin olsun
2.
le ekîdenne
: mutlaka hile yapacağım
3.
asnâme-kum
: sizin putlarınız
4.
ba...
Ənbiya Suresi, 57. Ayet:
"Tallahi, arkanızı dönüp gittikten sonra, sizin putlarınıza mutlaka bir tuzak kuracağım. "...
Ənbiya Suresi, 57. Ayet:
Ve tallahi siz dönüp gittikten sonra putlarınıza lâbüdd bir tedbir yapacağım...
Nur Suresi, 7. Ayet:
Vel hâmisetu enne la’ne
tallâhi
aleyhi in kâne minel kâzibîn(kâzibîne)....
Şüəra Suresi, 96. Ayet:
(96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!"...
Şüəra Suresi, 97. Ayet:
Tallâhi
in kunnâ le fî dalâlin mubîn(mubînin)....
Şüəra Suresi, 97. Ayet:
1.
tallâhi
: Allah'a yemin olsun
2.
in kunnâ
: biz sadece olduk
3.
le
: elbette, mutlaka
4.
fî
: içinde
...
Şüəra Suresi, 97. Ayet:
"Tallahi, kesinlikle apaçık bir sapkınlık içinde imişiz!"...
Şüəra Suresi, 97. Ayet:
Tallahi biz doğrusu açık bir dalâl içinde imişiz...
Şüəra Suresi, 97. Ayet:
(96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!"...
Şüəra Suresi, 98. Ayet:
(96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!"...
Şüəra Suresi, 99. Ayet:
(96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!"...
Şüəra Suresi, 100. Ayet:
(96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!"...
Şüəra Suresi, 101. Ayet:
(96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!"...
Şüəra Suresi, 102. Ayet:
(96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!"...
Rum Suresi, 30. Ayet:
Fe ekim vecheke lid dîni hanîfâ(hanîfen), fıtra
tallâhi
lletî fataran nâse aleyhâ, lâ tebdîle li halkıllâh(halkıllâhi), zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne)....
Əhzab Suresi, 9. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenûzkurû ni’me
tallâhi
aleykum iz câetkum cunûdun fe erselnâ aleyhim rîhan ve cunûden lem terevhâ, ve kânallâhu bimâ ta’melûne basîrâ(basîren)....
Əhzab Suresi, 9. Ayet:
1.
yâ eyyu-hâ
: ey
2.
ellezîne
: o kimseler, onlar
3.
âmenû
: îmân edenler (Allah'a ulaşmayı dileyenler)
4.
uzkurû
Fatir Suresi, 3. Ayet:
Yâ eyyuhen nâsuzkurû ni’me
tallâhi
aleykum, hel min hâlikın gayrullâhi yerzukukum mines semâi vel ard(ardı), lâ ilâhe illâ huve fe ennâ tû’fekûn(tû’fekûne). ...
Fatir Suresi, 3. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
en nâsu
: insanlar
3.
uzkurû
: zikredin, anın
4.
ni'me
tallâhi
(ni'mete allâhi)
: Allah'ın ni'...
Saffat Suresi, 56. Ayet:
Kâle
tallâhi
in kidte le turdîn(turdîne). ...
Saffat Suresi, 56. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
tallâhi
: Allah'a yemin olsun
3.
in kidte
: az daha oluyordu
4.
le
: elbette, gerçekten
Saffat Suresi, 56. Ayet:
Dedi ki: "Tallahi, az kalsın beni de bu çukura yuvarlayacaktın. "...
Saffat Suresi, 56. Ayet:
Tallahi, der: doğrusu sen az daha beni helâk edecektin...
Saffat Suresi, 56. Ayet:
"
Tallâhi
, dedi, sen az daha beni de alçaltacaktın."...
Şəms Suresi, 13. Ayet:
Fe kâle lehum resûlullâhi nâka
tallâhi
ve sukyâhâ....
Əhzab Suresi, 38. Ayet:
Mâ kâne alen nebiyyi min harecin fîmâ faradallâhu leh, sunne
tallâhi
fîllezîne halev min kabl(kablu), ve kâne emrullâhi kaderen makdûrâ(makdûran)....
Əhzab Suresi, 38. Ayet:
1.
mâ kâne
: yoktur, olmadı
2.
alâ
: üzerine
3.
en nebiyyi
: nebî, peygamber
4.
min
: den, dan
Əhzab Suresi, 62. Ayet:
Sunne
tallâhi
fîllezîne halev min kabl(kablu), ve len tecide li sunnetillâhi tebdîlâ(tebdîlen)....
Mömin Suresi, 85. Ayet:
Fe lem yeku yenfeuhum îmânuhum lemmâ reev be’senâ, sunnetâllahilletî kad halet fî ibâdih(ibâdihî), ve hasire hunâlikel kâfirûn(kâfirûne). ...