Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Nisa Suresi, 61. Ayet:
Onlardan, ne zaman Allah'ın indirdiğine ve Resul'üne gelmeleri is
tense
, o münafıkların, senden tam bir uzaklaşma ile uazaklaştıklarını görürsün....
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Fakat onların üzerlerine, her bir taraftan girilip kuşatılsalardı ve sonra da fitne çıkarmaları is
tense
ydi, tereddüt etmeksizin bunu hemen yerine getirirlerdi....
Bəqərə Suresi, 44. Ayet:
E te’murûnen nâse bil birri ve
tense
vne enfusekum ve entum tetlûnel kitâb(kitâbe) e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne)....
Bəqərə Suresi, 44. Ayet:
1.
e
: mi
2.
te'murûne
: emrediyorsunuz
3.
en nâse
: insanlar
4.
bi el birri
: birr'i, ebrar olmayı, maddî-manevî<...
Bəqərə Suresi, 44. Ayet:
İnsanlara iyiliği (birr) buyururken kendinizi (enfüseküm) unutuyor musunuz? (
tense
vne) Üstelik kitabı da okuyorsunuz (tetlunelkitab). Akletmez misiniz?...
Bəqərə Suresi, 237. Ayet:
Ve in tallaktumûhunne min kabli en temessûhunne ve kadfaradtum lehunne farîdaten fe nısfu mâ faradtum illâen ya’fûne ev ya’fuvellezî bi yedihî ukdetun nikâh(nikâhı), ve en ta’fû akrabu lit takvâ ve lâ
tense
vul fadla beynekum innallâhe bi mâ ta’melûne basîr(basîrun)....
Bəqərə Suresi, 237. Ayet:
1.
ve in tallaktumû-hunne
: ve eğer onları boşarsanız
2.
min kabli
: önceden, daha önce
3.
en temessû-hunne
: onlara dokunmanız
4.
Nisa Suresi, 92. Ayet:
Bir muminin diger mumini yanlislik disinda oldurmesi asla caiz degildir. Bir mumini yanlislikla oldurenin, bir mumin koleyi azad etmesi ve oldurulenin ailesi bagislamadikca, ona diyet odemesi gerekir. Eger o mumin, size dusman bir topluluktan ise mumin bir koleyi azad etmek gerekir. µayet aranizda anlasma olan bir millet
tense
, ailesine diyet odemek ve mumin bir koleyi azat etmek gerekir. Bulamayana, Allah tarafindan tevbesinin kabulu icin, ard arda iki ay oruc tutmak gerekir. Allah bilendir. Hak...
Nisa Suresi, 92. Ayet:
Bir müminin diğer mümini yanlışlık dışında öldürmesi asla caiz değildir. Bir mümini yanlışlıkla öldürenin, bir mümin köleyi azad etmesi ve öldürülenin ailesi bağışlamadıkça, ona diyet ödemesi gerekir. Eğer o mümin, size düşman bir topluluktan ise mümin bir köleyi azad etmek gerekir. Şayet aranızda anlaşma olan bir millet
tense
, ailesine diyet ödemek ve mümin bir köleyi azat etmek gerekir. Bulamayana, Allah tarafından tevbesinin kabulü için, ard arda iki ay oruç tutmak gerekir. Allah bilendir. Hak...
Maidə Suresi, 24. Ayet:
(İsrâiloğulları:) 'Ey Mûsâ! Doğrusu biz, (onlar) orada bulundukları müddetçe, oraya ebedî olarak aslâ girmeyiz; onun için sen, Rabbinle git, artık (onlarla) ikiniz savaşın, doğrusu biz (onlarla harb etmek
tense
) burada (bu Tih Sahrâsında) oturacak olan kimseleriz' dediler....
Ənam Suresi, 41. Ayet:
Bel iyyâhu ted’ûne fe yekşifu mâ ted’ûne ileyhi in şâe ve
tense
vne mâ tuşrikûn(tuşrikûne)....
Ənam Suresi, 41. Ayet:
1.
bel
: hayır (bilâkis)
2.
iyyâ-hu
: sadece, yalnızca O'na
3.
ted'ûne
: dua edersiniz, yalvarırsınız
4.
fe yekşifu
Tövbə Suresi, 38. Ayet:
Ey inananlar, size ne oldu ki: "Allâh yolunda topluca savaşa çıkın!" dendiği zaman yere çakılıp kaldınız? âhiret
tense
dünyâ hayâtına mı râzı oldunuz? Ama dünyâ hayâtının geçimi, âhiretin yanında pek azdır....
Qəsəs Suresi, 77. Ayet:
Vebtegı fîmâ âtâkellâhud dârel âhırete ve lâ
tense
nasîbekemined dunyâ ve ahsin kemâ ahsenallâhu ileyke ve lâ tebgıl fesâde fîl ard(ardı), innallâhe lâ yuhıbbul mufsidîn(mufsidîne)....
Qəsəs Suresi, 77. Ayet:
1.
vebtegı (ve ibtegı)
: ve iste
2.
fî
: de (onda)
3.
mâ
: şey
4.
âtâkellâhu (âtâ-ke allâhu)
: Allah sana verdi
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Ve eğer onların üzerine, onun (şehrin) her tarafından girilseydi ve sonra da fitne (çıkarmaları) is
tense
ydi, mutlaka ona (fitneye, karışıklığa) gelirlerdi (fitne çıkarırlardı). Pek azı hariç, orada kalmazlardı....
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Eğer Medine’nin her tarafından üzerlerine gelinse ve orada karışıklık çıkarmaları is
tense
ydi, onu mutlaka yaparlardı; o konuda fazla gecikmezlerdi....
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Eğer şehrin etrafından girilip onların üstlerine varılsaydı da şirk koşmaları is
tense
ydi hemen işe girişirler ve şehirde pek az bir müddet kalırlardı....
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Medine'nin her yanından üzerlerine saldırılsaydı da, o zaman savaşmaları is
tense
ydi, şüphesiz hemen savaşa katılırlar ve evlerinde pek eğlenmezlerdi....
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Eğer onun (şehrin) çevresinden evlerine zorla girilmiş olsaydı, sonra da onlardan dinlerinden dönmeleri is
tense
ydi, onu mutlaka uygularlardı (münafıklar - ikiyüzlüler). . ....
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Medine’nin her tarafından üzerlerine saldırılsaydı da, o zaman İslâm’dan dönmeleri, müslümanlarla savaşmaları is
tense
ydi, şüphesiz hemen savaşa katılırlar, evlerinde pek eğlenmezlerdi....
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Eğer (Medine'nin) etrafından üzerlerine girilmiş olsaydı da sonra kendilerinden karışıklık (çıkarmaları) is
tense
ydi buna mutlaka girişir, bunu yapmakta pek fazla gecikmezlerdi....
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Eger Medine'nin etrafindan uzerlerine varilmis olsa, sonra da kendilerinden fitne cikarmalari is
tense
hemen buna girisip derhal yapmaktan geri kalmazlardi....
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Eğer üzerinize (şehrin) etrafından girilse ve sonra da fitne çıkarmaları is
tense
, vakit kaybetmeden onu hemen yapar ve yurtlarında pek az bir süre eyleşirlerdi....
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Eğer Medine'nin etrafından üzerlerine varılmış olsa, sonra da kendilerinden fitne çıkarmaları is
tense
hemen buna girişip derhal yapmaktan geri kalmazlardı....
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Medine'nin her yanından üzerlerine saldırılsaydı da, o zaman savaşmaları is
tense
ydi, şüphesiz hemen savaşa katılırlar ve evlerinde pek eğlenmezlerdi....
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Orası işgal edilse ve düşmana katılmaları is
tense
ydi pek tereddüt etmeden onlara katılırlardı....
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Eğer Medine'nin etrafından üzerlerine saldırılsaydı, sonra da kendilerinden dinlerinden dönmeleri is
tense
, çok azı hariç hemen dinlerinden dönerlerdi....
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Eğer (Medînenin) etrafından üzerlerine girilmiş olub da sonra kendilerinden fitne (çıkarmaları) is
tense
ydi muhakkak ki bunu hemen yaparlar, bundan pek az (bir zamandan) fazla geri kalmazlardı. ...
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Hem (Medîne’nin) etrâfından üzerlerine girilseydi de sonra kendilerinden (o münâfıklardan) fitne (çıkarmaları, dinden çıkmaları) is
tense
ydi, mutlaka bunu yaparlardı ve bunda fazla gecikmezlerdi....
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Şayet onlara onun çevrelerinden varılmış olsaydı da fitne çıkarmaları is
tense
ydi, hemen buna girişirler ve derhal yapmaktan geri durmazlardı....
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Eğer şehirleri saldırıya uğrasaydı ve (düşman tarafından) fitne çıkarmaları is
tense
ydi, (ikiyüzlüler) hiç tereddüt etmeden bunu hemen yaparlardı;...
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Eğer Medine'nin her yanından üzerlerine saldırılsaydı, sonra kendilerinden fitne çıkarmaları is
tense
ydi, hemen buna girişip derhal yapmaktan geri kalmazlardı....
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Eğer, etraflarından evlerine girilseydi, sonra da fitne çıkarmaları is
tense
ydi, hemen işe girişirlerdi. Ama evlerinde de çok az bir zaman kalabilirlerdi....
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Demek Medine’nin her tarafından hücum edilseydi ve kendilerinden İslâm’dan dönmeleri is
tense
ydi, hiç tereddüt etmeksizin, bunu derhal yapacaklardı!...
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Eğer (Medine'nin) her yanından onların üzerine giril(ip saldırıl)saydı da kendilerinden (halka) baskı ve işkence yapmaları is
tense
ydi bunu yaparlardı; bunu yapmakta fazla gecikmezlerdi....
Əhzab Suresi, 14. Ayet:
Eğer Medine'nin her yanından üzerlerine gelinseydi de onların kent içinde fitne çıkarmaları is
tense
ydi, onu mutlaka yaparlardı; o konuda fazla gecikmezlerdi....
Şəms Suresi, 10. Ayet:
Onu (kötülüklerin kirleriyle) ör
tense
kaybetmiştir....
Şəms Suresi, 10. Ayet:
Onu kirletip ör
tense
kayba uğramıştır....