Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 120. Ayet:
Ve len
terdâ
ankel yahûdu ve len nasârâ hattâ tettebia milletehum kul inne hudâllâhi huvel hudâ ve leinitteba’te ehvâehum ba’dellezî câeke minel ilmi, mâ leke minallâhi min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin)....
Bəqərə Suresi, 120. Ayet:
1.
ve len
terdâ
: ve asla razı olmaz
2.
an-ke
: senden
3.
el yahûdu
: yahudi
4.
ve lâ en nasârâ
: ve hristiyanlar ...
Bəqərə Suresi, 144. Ayet:
Kad nerâ tekallube vechike fîs semâi, fe le nuvelliyenneke kıbleten
terdâ
hâ, fe velli vecheke şatral mescidil harâm(harâmi), ve haysu mâ kuntum fe vellû vucûhekum şatrah(şatrahu), ve innellezîne ûtûl kitâbe le ya’lemûne ennehul hakku min rabbihim ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ya’melûn(ya’melûne)....
Bəqərə Suresi, 144. Ayet:
1.
kad
: muhakkak, olmuştu
2.
nerâ
: görüyoruz
3.
tekallube
: çeviriyorsun
4.
vechi-ke
: yüzünü
Bəqərə Suresi, 282. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû izâ tedâyentum bi deynin ilâ ecelin musemmen fektubûh(fektubûhu), velyektub beynekum kâtibun bil adl(adli), ve lâ ye’be kâtibun en yektube kemâ allemehullâhu felyektub, velyumlilillezî aleyhil hakku velyettekıllâhe rabbehû ve lâ yebhas minhu şey’â(şey’en), fe in kânellezî aleyhil hakku sefîhan ev daîfen ev lâ yestatîu en yumille huve felyumlil veliyyuhu bil adl(adli), vesteşhidû şehîdeyni min ricâlikum, fe in lem yekûnâ raculeyni fe raculun vemraetâni mimmen terdavne mineş...
Bəqərə Suresi, 282. Ayet:
1.
yâ eyyuhe
: ey
2.
ellezîne
: onlar
3.
âmenû
: âmenû oldular (Allah'a ulaşmayı dilediler) îmân ettiler
4.
izâ
: ...
Tövbə Suresi, 24. Ayet:
Kul in kâne âbâukum ve ebnâukum ve ıhvânukum ve ezvâcukum ve aşîretukum ve emvâlunıktereftumûhâ ve ticâratun tahşevne kesâdehâ ve mesâkinu terdavnehâ ehabbe ileykum minallâhi ve resûlihî ve cihâdin fî sebîlihî fe terabbesû hattâ ye'tiyallâhu bi emrihî, vallâhu lâ yehdîl kavmel fasikîn(fasikîne)....
Tövbə Suresi, 24. Ayet:
1.
kul
: de (ki)
2.
in kâne
: eğer oldu ise
3.
âbâu-kum
: babalarınız
4.
ve ebnâu-kum
: ve oğullarınız
<...
Tövbə Suresi, 96. Ayet:
Yahlifûne lekum li terdav anhum, fe in terdav anhum fe innallâhe lâ yerdâ anil kavmil fâsikîn(fâsikîne)....
Tövbə Suresi, 96. Ayet:
1.
yahlifûne
: yemin ederler
2.
lekum
: size
3.
li terdav
: sizin razı olmanız için
4.
an-hum
: onlardan
...
Taha Suresi, 16. Ayet:
Fe lâ yesuddenneke anhâ men lâ yu’minu bihâ vettebea hevâhu fe
terdâ
....
Taha Suresi, 16. Ayet:
1.
fe
: öyleyse
2.
lâ yesuddenne-ke
: seni alıkoymasın, seni men etmesin
3.
an-hâ
: ondan
4.
men lâ yu'minu
: inan...
Taha Suresi, 84. Ayet:
Kâle hum ulâi alâ eserî ve aciltu ileyke rabbi li
terdâ
....
Taha Suresi, 84. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
hum
: onlar
3.
ulâi
: onlar
4.
alâ eserî
: benim izim üzerinde
Taha Suresi, 130. Ayet:
Fasbir alâ mâ yekûlûne ve sebbih bi hamdi rabbike kable tulûış şemsi ve kable gurûbihâ, ve min ânâil leyli fe sebbih ve etrâfen nehâri lealleke
terdâ
....
Taha Suresi, 130. Ayet:
1.
fasbir (fe ısbir)
: artık sabret
2.
alâ
: üzerine, ...e
3.
mâ yekûlûne
: onların söyledikleri şey(ler)
4.
ve sebbih
...
Nəml Suresi, 19. Ayet:
Fe tebesseme dâhıken min kavlihâ ve kâle rabbi evzı’nî en eşkure ni’metekelletî en’amte aleyye ve alâ vâlideyye ve en a’mele salihan
terdâ
hu ve edhılnî bi rahmetike fî ibâdikes sâlihîn(sâlihîne). ...
Nəml Suresi, 19. Ayet:
1.
fe
: o zaman, bunun üzerine
2.
tebesseme
: tebessüm etti
3.
dâhıken
: gülerek
4.
min kavli-hâ
: onun sözüne
Əhqaf Suresi, 15. Ayet:
Ve vassaynel insâne bi vâlideyhi ihsânâ(ihsânen), hamelethu ummuhu kurhen ve vadaathu kurhâ(kurhan), ve hamluhu ve fisâluhu selâsûne şehrâ(şehren), hattâ izâ belega eşuddehu ve belega erbaîne seneten kâle rabbi evzı’nî en eşkure ni’metekelletî en’amte aleyye ve alâ vâlideyye ve en a’mele sâlihan
terdâ
hu ve aslıh lî fî zurriyyetî, innî tubtu ileyke ve innî minel muslimîn(muslimîne)....
Əhqaf Suresi, 15. Ayet:
1.
ve vassay-nâ
: ve vasiyet ettik
2.
el insâne
: insan
3.
bi vâlidey-hi
: anne ve babasına
4.
ihsânen
: ihsanla d...
Duha Suresi, 5. Ayet:
Ve le sevfe yu’tîke rabbuke fe
terdâ
....
Duha Suresi, 5. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
le
: elbette, mutlaka
3.
sevfe
: yakında olacak
4.
yu'tî-ke
: sana verecek, ihsan edecek
<...