Ali-İmran Suresi, 104. Ayet: İçinizden, iyiliğe, dünya ve âhiret için en hayırlı olana, İslâm’a, Kur’ân’a, Kuran ilkeleriyle yaşamaya davet eden; Kurân’ın ve sünnetin hükümlerini, meşrû olanı, İslâmî kurallarla örtüşen örfü, ilmî verileri, mü’minlerin tasvip etttiği, icrasında hayır gördüğü planları, programları, adaleti uygulayarak, kamu düzenini sağlayan, iyiliği emreden, şeriatın suç saydığı ve haram kıldığı, kamu vicdanının tasvip etmediği, mü’minlerin icrasında hayır görmediği şeyleri, bunların savunuculuğunu, sözcülüğ...
Əraf Suresi, 159. Ayet: Mûsâ’nın kavminden tutkun, teşkilâtlı, yetişmiş, mümtaz yönetici cemaatler ve müesseseler vardı ki, peygamberlerine gelen vahyi, peygamberlerinin tebliğini esas alarak halkı irşad eder, doğru yolu gösterirlerdi. Hakkı gözeterek adâletle, sosyal, siyasî, ekonomik ve idarî düzeni temin ederlerdi....
Əraf Suresi, 181. Ayet: Yarattıklarımız içinden hak kitap Kur’ân ile toplumda hakça bir düzen gerçekleştirmek için, hakkı, hayrı gözeterek doğru yolu gösteren, hakkı ayakta tutarak adâleti yerine getiren teşkilâtlı, tutkun, eğitimli, yetişmiş, uzman yönetici kadrolar, cemaatler, müesseseler (devlet) devamlı bulunmalıdır....
Ənfal Suresi, 73. Ayet: Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler, aslında birbirlerinin dostu, müttefikidirler, birbirlerinin haklarını menfaatlerini korurlar. Eğer siz de, öyle ittifaklar yapmaz, haklarınızı ve menfaatlerinizi koruyacak teşkilât ve otoriteye sahip olmaz, kamu görevlerini icrada müslümanlara yetki vermezseniz, ülkede, yeryüzünde temel hak ve özgürlükler tecavüze mâruz kalır, baskı, zulüm ve iş...
Nəhl Suresi, 120. Ayet: İbrâhim gerçekten Hakka ve tevhide yönelen, Allah’a boyun eğip itaat eden, uzun uzun kıyamda durarak namaz kılan, sorumluluk şuuruyla görevini yerine getiren saygılı, tutkun, teşkilatlı, yetişmiş, uzman cemaatlere, uzman müesseselere bedel, hayrı öğreten, benimsenecek eşsiz bir önderdi. Hiçbir zaman, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında, Allah’a ortak koşan, gizli şirki yaşayan, başka otoriteler de kabul eden müşriklerden olmadı....
Sad Suresi, 17. Ayet: Rasulüm, onların söyledikleri mantıksız, çirkin, incitici sözlere sabrederek mücadeleye devam et. Bizi ilâh tanıyan, candan müslüman, güç-kuvvet, devlet-teşkilat, iktidar ve ihsan sahibi, vakarlı, saygılı kulumuz Dâvûd’u, o kuvvet sahibi zâtı hatırlayarak insanlara anlat. O, hep zikir ve tesbih ile bize yönelmişti....