Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Biz yer üzünü
toplanma
yeri etmədikmi -...
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Bax, Biz evi insanlar üçün
toplanma
yeri və əmin-amanlıq yeri etdik. “İbrahimin yerindən özünüz üçün bir ibadət yeri tutun”. dedik. İbrahim və İsmaildən: “Evimi təvaf edənlər, orada toplaşanlar, rüku və səcdə edənlər üçün pak edin”. söz verdik....
Qiyamə Suresi, 17. Ayet:
Şübhəsiz ki, onun
toplanma
sı və oxunması Bizə məxsusdur....
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Məgər biz yeri
toplanma
yeri etmədikmi?...
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Hani Biz, Beyt'i insanlar için
toplanma
yeri ve güvenli bir yer kıldık. "İbrahim'in makamından kendinize bir salat yeri edinin." dedik. İbrahim ve İsmail'den, "Evimi tavaf edenler, kendilerini adamak amacıyla orda toplananlar, "rüku ve secde edenler" için temiz tutun." diye söz aldık....
Taha Suresi, 59. Ayet:
"Sizinle buluşma zamanı, ziynet günü insanların
toplanma
zamanı olan kuşluk vakti olsun." dedi....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Kentlerin anası ve civarındakileri, geleceği kesin olan
toplanma
günü ile uyarman için sana Arapça bir Kur'an vahyettik. Onların bir kısmı Cennet'tedir, bir kısmı da alevli ateştedir....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Toplanma
günü için sizi bir araya toplayacağı gün, işte o gün aldanma günüdür. Kim Allah'a iman eder ve salihatı yaparsa, Allah onun kötülüklerini örter ve onu içinde kesintisiz olarak, sürekli kalacağı, içinden nehirler akan Cennetlere koyar. İşte bu, büyük kurtuluştur....
Qiyamə Suresi, 17. Ayet:
Kuşkusuz, onun
toplanma
sı ve okunması Bize aittir....
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Yeryüzünü
toplanma
yeri yapmadık mı?...
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Biz, Beyt'i (Kâbe'yi) insanlara
toplanma
mahalli ve güvenli bir yer kıldık. Siz de İbrahim'in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrahim ve İsmail'e: Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için Evim'i temiz tutun, diye emretmiştik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Ka'be'yi insanlar için bir
toplanma
ve güven yeri kıldık. Siz de İbrahim'in makamından kendinize bir namaz kılma yeri edinin. [23] İbrahim ile İsmail'e 'Tavaf edenler, orada ibadet için itikafa çekilenler, rüku ve secde edenler için evimi temizleyin' diye emir vermiştik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Hani Evi (Ka'be'yi) insanlar için bir
toplanma
ve güvenlik yeri kılmıştık. "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin", İbrahim ve İsmail'e de, "Evimi, tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin" diye ahid verdik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Kabeyi, insanlar icin
toplanma
ve guven yeri kilmistik. Ibrahim'in makamini namaz yeri edinin, dedik. Evimi ziyaret edenler, kendini ibadete verenler, ruku ve secde edenler icin temiz tutun diye Ibrahim ve Ismail'e ahd verdik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Kabeyi, insanlar için
toplanma
ve güven yeri kılmıştık. İbrahim'in makamını namaz yeri edinin, dedik. Evimi ziyaret edenler, kendini ibadete verenler, rüku ve secde edenler için temiz tutun diye İbrahim ve İsmail'e ahd verdik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Biz, Beyt'i (Kâbe'yi) insanlara
toplanma
mahalli ve güvenli bir yer kıldık. Siz de İbrahim'in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrahim ve İsmail'e: Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için Evim'i temiz tutun, diye emretmiştik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Hani Kâbe'yi insanlar için
toplanma
ve güven yeri yapmıştık. «İbrahim'in makamını (Kâbe'nin tümünü) namaz yeri edininiz» İbrahim ile İsmail'e; «Bu evimi ziyaretçiler, kendilerini ibadete adayanlar, rüku ve secde edenler için temiz tutun» diye emir vermiştik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Hani Evi (Kabe'yi) insanlar için bir
toplanma
ve güvenlik (emna) yeri kılmıştık. "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin". İbrahim ve İsmail'e de "Evimi, tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin" diye ahid verdik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Kâbe’yi insanlar için
toplanma
yeri ve emniyet mahalli kılmış ve: -İbrahim’in makamını namazgah edinin, İbrahim ve İsmail’e de: -Beyt’imi tavaf edenler, ibadete kapananlar, rüku ve secde edenler için temizleyin, diye kuvvetli bir emir vermiştik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Hani Evi (Kâ'beyi) insanlar için bir
toplanma
ve güvenlik yeri kıldık. «İbrahim'in makamını namaz yeri edinin», İbrahim ve İsmail'e de, «Evi'mi tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rükû ve secde edenler için temizleyin» diye ahid verdik....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Biz Kâbe'yi insanlar için bir
toplanma
yeri ve güvenli bir mahal yaptık. Siz de İbrahim'in makamını namazgâh edinin. Nitekim Biz İbrahim ile İsmail'e, 'Tavaf edenler, orada ibadet için kalanlar, rükû ve secde edenler için Beytimi temiz tutun' diye emretmiştik....
Nisa Suresi, 114. Ayet:
Onların gizli
toplanma
ve görüşmelerinin çoğunda hayır yoktur! Ancak bir yardımlaşma veya hayır gereği veya ara düzeltmeyi öngören (bu tür hayırlı bir aradalıklar) müstesna. Kim Allâh rızasını isteyerek bunları yaparsa, biz ona büyük mükâfat vereceğiz....
Nisa Suresi, 114. Ayet:
Yardımlaşmayı, iyi ve yararlı davranışları ve insanların arasını düzeltmeyi öngören, bunları gerçekleştirmeye çalışan kimselerin yaptığı toplantılar dışında gizli
toplanma
ların çoğunda hayır yoktur; ve bütün bu güzel eylemleri, Allahın rızasını kazanmak için yapana zamanı geldiğinde büyük bir mükafat vereceğiz....
Ənam Suresi, 51. Ayet:
Kendileri için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir şefaatçi bulunmaksızın, Rab’lerinin huzurunda
toplanma
ktan korkanları, Allah’a karşı gelmekten sakınsınlar diye, onunla (Kur’an ile) uyar....
Ənam Suresi, 51. Ayet:
Kendilerini Allaha karşı koruyacak veya Onun nezdinde şefaat edecek birisi olmadan Allahın huzurunda
toplanma
ktan korkanları böylece uyar ki Ona karşı sorumluluklarının bilincine (tam olarak) varabilsinler....
Ənam Suresi, 141. Ayet:
1.
ve huve ellezî
: ve o ki
2.
enşee
: yarattı (inşa etti)
3.
cennâtin
: bahçeler
4.
ma'rûşâtin
: asmalı
...
Tövbə Suresi, 39. Ayet:
Eğer (savaş için) koşup
toplanma
zsanız, (Allah) sizi (pek) elemli bir azâb ilecezâlandırır ve yerinize sizden başka bir kavim getirir; hem O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Çünki Allah, herşeye hakkıyla gücü yetendir....
Tövbə Suresi, 60. Ayet:
Sadakalar (zekatlar) Allah tarafından bir farz olarak, yoksullara, düşkünlere, onların
toplanma
sında çalışanlara, gönülleri İslam'a ısındırılacak olanlara, kölelere, borçlulara, Allah yolunda olanlara ve yolda kalanlaradır. Allah alimdir, hakimdir....
Hud Suresi, 103. Ayet:
1.
inne
: muhakkak, gerçekten
2.
fî zâlike
: bunda vardır
3.
le âyeten
: elbette bir âyet (delil)
4.
li men hâfe
:...
Hud Suresi, 103. Ayet:
Muhakkak ki bunda, ahiret azabından korkan kimse için, elbette bir âyet (delil) vardır. İşte bu, insanların
toplanma
günüdür. Ve işte bu, şahadet günüdür....
Hud Suresi, 103. Ayet:
Aşikar olan şu ki, bütün bu (anlatıla)nlarda, o Son Gün başa gelebilecek azaptan korkanlar için apaçık bir ders, bir uyarı vardır; o Gün ki, bütün insanlık için bir
toplanma
, bir araya gelme Gün'ü olacaktır; o Gün ki, her şeyin apaçık ortaya serildiği Gün olacaktır....
Hud Suresi, 103. Ayet:
Ahiretin azabından korkanlara bunda ibretler vardır. Bu,
toplanma
günüdür. Bu, şahitlik günüdür....
Taha Suresi, 59. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
mev'ıdu-kum
: sizin buluşma zamanınız
3.
yevmu ez zîneti
: ziynet (bayram) günü
4.
ve en yuhşere
Taha Suresi, 59. Ayet:
Musa: Buluşma zamanınız, bayram günü, kuşluk vaktinde insanların
toplanma
zamanı olsun, dedi....
Taha Suresi, 59. Ayet:
Musa: Buluşma zamanınız, bayram günü, kuşluk vaktinde insanların
toplanma
zamanı olsun, dedi....
Taha Suresi, 59. Ayet:
(Mûsâ:) 'Size va'd edilen vakit (ve yer), bayram günü (
toplanma
yeri) ve insanların toplanacağı kuşluk zamanıdır' dedi....
Ənbiya Suresi, 109. Ayet:
Eğer yüz çevirirlerse de ki: (Bana emrolunanı) hepinize açıkladım. Artık size vâdolunan şey (mahşerde
toplanma
zamanınız) yakın mı uzak mı, bilmiyorum....
Ənbiya Suresi, 109. Ayet:
Eğer yüz çevirirlerse de ki: (Bana emrolunanı) hepinize açıkladım. Artık size vâdolunan şey (mahşerde
toplanma
zamanınız) yakın mı uzak mı, bilmiyorum....
Şüəra Suresi, 39. Ayet:
Halka: 'Haydi meydanda
toplanma
kta acele edin!' denildi....
Yasin Suresi, 32. Ayet:
1.
ve in
: ve ancak
2.
kullun
: hepsi
3.
lemmâ
: olduğu zaman
4.
cemîun
:
toplanma
Mömin Suresi, 32. Ayet:
'Halkım, sizin için
Toplanma
Gününden korkuyorum.'...
Şura Suresi, 7. Ayet:
1.
ve kezâlike
: ve işte böyle, böylece
2.
evhaynâ
: biz vahyettik
3.
ileyke
: sana
4.
kur'ânen
: Kur'ân
...
Şura Suresi, 7. Ayet:
İşte böylece sana, Arapça Kur'ân'ı vahyettik, şehirlerin anasını (Mekke halkını) ve onun etrafındakileri, hakkında şüphe olmayan
toplanma
günü (kıyâmet günü) ile uyarman için. Onların bir kısmı cennette ve bir kısmı alevli ateştedir (cehennemde)dir....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Böylece biz sana Arapça bir Kur’an vahyettik ki, şehirlerin anası olan Mekke’de ve çevresinde bulunanları uyarasın. Hakkında asla şüphe olmayan
toplanma
günüyle onları uyarasın. Bir grup cennette, bir grup ise cehennemdedir....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Şehirlerin anası (olan Mekke'de) ve onun çevresinde bulunanları uyarman ve asla şüphe olmayan
toplanma
günüyle onları korkutman için, sana böyle Arapça bir Kur'an vahyettik. (İnsanların) bir bölümü cennette, bir bölümü de çılgın alevli cehennemdedir....
Şura Suresi, 7. Ayet:
İşte böylece sana (Onu) Arapça bir Kur'ân (olarak) vahyettik ki, hem Mekke halkını ve Onun yöresindekileri uyarasın; hem de kendisinde şüphe olmayan
toplanma
sürecinin dehşeti hakkında bilgi edinilsin! (Onlardan) bir bölümü cennettedir, bir bölümü de alev dalgaları yayılan ateştedir....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Senin sorumluluk sınırlarını belirlediğimiz gibi, görevlerini de hatırlatarak biz sana bütün ilâhî kitaplardaki dinî-ilmî esasları içeren, açık, edebî, Arapça, okunan bir kitap, Kur’ân vahyettik. Manevî merkez Mekke’yi ve çevresindeki bütün dünyayı, bütün insanları uyarasın, gerçekleşeceği ve hesap sorulacağı konusunda şüphe olmayan
toplanma
günü, hesap günü ile ilgili insanları ikaz edesin diye vahyettik. Buna rağmen insanların bir kısmı cennette, bir kısmı körüklenen alev püsküren dehşetli Ceh...
Şura Suresi, 7. Ayet:
İşte biz sana, böyle Arapça bir Kur'an vahyettik; şehirlerin anası (olan Mekke halkı)nı ve çevresinde olanları uyarman için ve kendisinde şüphe olmayan
toplanma
gününü (haber verip onları) uyarman için de. (O gün onların) Bir bölümü cennette, bir bölümü çılgınca yanan ateşin içerisindedirler....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Boylece sehirlerin anasi olan Mekke'de ve cevresinde bulunanlari uyarman, suphe goturmeyen
toplanma
gunu ile uyarman icin sana arabca okunan bir Kitap vahyettik. Insanlarin bir takimi cennete, bir takimi da cilgin alevli cehenneme girer....
Şura Suresi, 7. Ayet:
İşte böylece biz sana Arapça Kur'ân indirdik ki, Ümmü'l-Kurâ'yı (Mekke halkını) ve çevresindekileri uyarasın ve meydana geleceğinde hiç şüphe olmayan o
toplanma
(Kıyamet) gününü hatırlatıp korkutasın. (O gün insanların) bir kısmı Cennette, bir kısmı da çılgın ateşli Cehennem'dedir....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Böylece şehirlerin anası olan Mekke'de ve çevresinde bulunanları uyarman, şüphe götürmeyen
toplanma
günü ile uyarman için sana Arapça okunan bir Kitap vahyettik. İnsanların bir takımı cennete, bir takımı da çılgın alevli cehenneme girer....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Şehirlerin anası (olan Mekke'de) ve onun çevresinde bulunanları uyarman ve asla şüphe olmayan
toplanma
günüyle onları korkutman için, sana böyle Arapça bir Kur'an vahyettik. (İnsanların) bir bölümü cennette, bir bölümü de çılgın alevli cehennemdedir....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Başkent ve çevresini uyarman için ve gerçekleşecek olan
Toplanma
Gününe karşı uyarman için biz kusursuz bir dile sahip olan bir Kuran'ı böylece sana vahyediyoruz. Onlardan bir kısmı cennete, bir kısmı da cehenneme girecektir....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Ey Muhammed! Şehirlerin anası Mekke'de ve onun çevresinde bulunanları uyarman; hakkında asla şüphe olmayan
toplanma
gününe karşı korkutman için sana Arapça bir Kur'an vahyettik. O gün insanların bir kısmı cennete, bir kısmı da çılgın alevli cehenneme girerler....
Şura Suresi, 7. Ayet:
İşte biz sana böyle Arapça bir Kuran vahyettik; şehirlerin anası (ümmelkur'a) (olan Mekke halkı)nı ve çevresinde olanları uyarman için ve kendisinde şüphe olmayan
toplanma
gününü (haber verip onları) uyarman için de. (O gün onların) bir bölümü cennette, bir bölümü çılgınca yanan ateşin içerisindedirler....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Şehirlerin anası (halkı) na ve etrafında bulunanlara gelecek tehlikeleri haber vermen için ve hakkında hiçbir şübhe bulunmayan o
toplanma
gününün dehşetiyle korkutman için sana böyle Arabca bir Kur'an vahyetdik. (Onlardan) bir takımı cennetde, bir takımı cehennemdedir. ...
Şura Suresi, 7. Ayet:
İşte sana böyle Arabca bir Kur’ân vahyettik ki, şehirlerin anasını (Mekke’yi) ve onun etrâfındaki (bütün yeryüzü belde)leri(ni) korkutasın ve (geleceği) hakkında hiç şübhe olmayan o
toplanma
günü (kıyâmet) ile (onları) korkutasın! (O gün) bir kısım (insanlar) Cennette, bir kısım (insanlar) da alevli ateştedir....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Şehirlerin anasını ve onun çevresinde bulunanları uyarman ve hakkında hiç bir şüphe bulunmayan o
toplanma
günüyle korkutman için, sana böyle arabça bir Kur'an vahyettik. Bir fırka cennette, bir fırka da çılgın alevli cehennemdedir....
Şura Suresi, 7. Ayet:
(Sana sadece Bizim mesajımız emanet edilmiştir:) işte Biz sana Arap dilinde bir hitabe gönderdik ki, bütün kentlerin atasını ve çevresinde oturanları uyarabilesin; yani, (varlığı) her türlü şüphenin üstünde olan
Toplanma
Günü'ne karşı (onları) uyarasın. (O Gün) bazısı cennete girecek, bazısı da yakıcı ateşe....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Ve işte sana böyle Arapça bir Kur'an vahyettik ki, Ümmü'lKurâ'yı ve onun çevresinde bulunanları korkutasın ve kendinde şüphe olmayan o
toplanma
gününden korkutasın. Bir fırka cennettedir ve bir fırka da cehennemdedir....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Şehirlerin anası olan Mekke'de ve onun çevresinde bulunanları uyarman ve aslâ şüphe olmayan
toplanma
günüyle onları korkutman için, sana böylece Arapça bir Kur'an vahyettik. O gün bir fırka cennette, bir fırka da çılgın alevli cehennemdedir....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Mekke ve çevresindekileri uyarman için, hakkında hiçbir kuşkunun bulunmadığı
toplanma
günü ile uyarasın diye; işte sana, böyle Arapça bir Kur’an vahyettik. O gün insanların bir takımı cennettedir, bir takımı da çılgın alevler içinde....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Biz sana böyle Arapça bir Kur'ân vahyettik ki Anakent (Mekke'y)i ve çevresinde bulunanları ikaz edip; (vukuunda) asla kuşku bulunmayan
toplanma
gününe karşı uyarasın. (O gün), bir bölük cennette, bir bölük ateştedir....
Şura Suresi, 7. Ayet:
İşte biz sana, böyle Arapça bir Kur'an vahyettik; şehirlerin anası (olan Mekke halkı)nı ve çevresinde olanları uyarıp korkutman için ve kendisinden şüphe olmayan
toplanma
gününü (haber verip onları) uyarıp korkutman için de. (O gün onların) Bir bölümü cennette, bir bölümü de çılgınca yanan ateşin içerisindedirler....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Beldelerin anası ile onun çevresindekileri uyarman ve geleceğinde kuşku olmayan
toplanma
gününden sakındırman için, sana böylece Arapça bir Kur'ân vahyetmiş bulunuyoruz. O gün insanların bir kısmı Cennette, bir kısmı da çılgın alevlerin içindedir....
Duxan Suresi, 40. Ayet:
Şüphesiz ki O, (mü'min ile kâfirin, hakk ile bâtılın, doğru ile eğrinin birbirinden) ayırd edileceği gün, hepsinin belirlenmiş (biraraya getirilip
toplanma
) vaktidir....
Rəhman Suresi, 54. Ayet:
Astarları atlastan döşeklere yaslanırlar. . . İki cennetin meyvelerinin
toplanma
sı çok kolaylıkladır!...
Rəhman Suresi, 54. Ayet:
Cennet konaklarındakiler, astarları atlastan döşeklere yaslanırlar. İki Cennet’in de meyvalarının
toplanma
sı yakındır....
Mücadilə Suresi, 10. Ayet:
Şüphe yok ki, gizli konuşmalar (
toplanma
lar) şeytandandır. İmân etmiş olanlar mahzun olsunlar için, halbuki onlara bir şey ile mazarret verecek değildir, Allah'ın izni ile olan müstesna. Ve artık mü'minler Allah Teâlâ'ya tevekkülde bulunsunlar....
Həşr Suresi, 2. Ayet:
Öyle bir mâbuttur ki kitap ehlinden kâfir olanları, ilk defa
toplanma
ları için ülkelerinden çıkardı; siz, onların çıkacaklarını hiç sanmazdınız, onlar da şüphesiz ki kaleleri, kendilerini Allah'tan korur sanırlardı. Derken Allah, onların hesaplamadıkları yerden gelip çattı da yüreklerine dehşetli bir korku düşürdü, evlerini, kendi elleriyle ve inananların elleriyle yıkmadalar, artık ibret alın ey can gözü açık olanlar....
Həşr Suresi, 2. Ayet:
Hakikati inkara şartlanmış olan geçmiş vahyin mensuplarını (savaş için) ilk
toplanma
larında yurtlarından çıkaran O'dur. Siz (ey müminler,) onların (hiçbir direnme göstermeden) bırakıp gideceklerini düşünmediniz; onlar da kalelerinin kendilerini Allah'a karşı koruyacağını sandılar ama Allah onlara hiç beklemedikleri bir tarzda vurdu ve kalplerine korku saldı; onlar (böylece) yurtlarını kendi elleriyle ve müminlerin eliyle yok ettiler. Öyleyse bundan ders alın siz ey derin kavrayış sahipleri!...
Həşr Suresi, 2. Ayet:
Kitap ehlinden inkarcıları ilk
toplanma
larında yurtlarından çıkaran O’dur. Siz, onların çıkacaklarını sanmamıştınız. Onlar da kalelerinin kendilerini Allah’tan koruyacağını sanmıştı. Allah’ın azabı onlara hesap etmedikleri bir yerden geldi. Onların kalplerine korku sardı. Kendi elleriyle ve müminler in elleriyle evlerini yıktılar. Bundan ibret alın ey akıl sahipleri!...
Həşr Suresi, 2. Ayet:
Kitap sâhiplerinden inkâr edenleri, hemen ilk haşirde (müslümanların, kaleleri önünde
toplanma
larında) yurtlarından O çıkardı. Siz onların çıkacaklarını sanmamıştınız. Onlar da kalelerinin, kendilerini Allah'tan koruyacağını sanmışlardı. Allâh onlara ummadıkları yerden geldi, yüreklerine korku saldı; öyle ki evlerini kendi elleriyle ve mü'minlerin elleriyle harap ediyorlardı. Ey akıl sâhipleri ibret alın....
Həşr Suresi, 2. Ayet:
Ehlikitap'tan küfre sapanları, ilk
toplanma
gününde yurtlarından O çıkardı. Siz onların çıkacaklarını sanmamıştınız; onlarsa kalelerinin kendilerini Allah'tan koruyacağını zannetmişlerdi. Ama Allah onlara hiç ummadıkları yerden geldi, yüreklerine korku saldı; kendi evlerini kendi elleriyle ve iman sahiplerinin elleriyle tahrip ediyorlardı. Artık ibret alın, ey gözleri olanlar!...
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
1.
yevme
: gün
2.
yecmeu-kum
: sizi toplayacak
3.
li yevmi
: gün için
4.
el cem'i
:
toplanma
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Sizi
toplanma
günü için biraraya toplayacağı gün, işte o, aldanma günüdür. Ve kim Allah'a îmân eder ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa, onun seyyiatini (günahlarını) örter. Ve orada ebediyyen kalmak üzere, altından nehirler akan cennetlere koyar. İşte bu fevz-ül azîmdir (büyük kurtuluştur)....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Toplanma
vakti için Allah'ın sizi toplayacağı günü düşün. O gün aldanışın ortaya çıkacağı gündür. Kim Allah'a inanır ve salih amel işlerse, Allah onun kötülüklerini örter ve onu içinden ırmaklar akan, ebedî kalacakları cennetlere sokar. İşte bu büyük başarıdır....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Toplanma
süreci için sizi bir araya getirdiği süreç!, işte o Teğabun (aldanışların apaçık fark edilip yaşanacağı) sürecidir! Kim, Esmâ'sıyla hakikati olan Allâh'a iman eder ve imanının gereğini uygularsa; onun kötülüklerini ondan siler; onu altından nehirler akan cennetlere, içinde sonsuza dek kalmak üzere dâhil eder. . . İşte bu aziym kurtuluştur!...
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
O gün sizi
toplanma
günü için biraraya getirir. İşte bu aldanma günüdür. Kim Allah'a iman eder ve salih amel işlerse, (Allah) onun kötülüklerini örter ve içinde sonsuza kadar kalıcılar olarak altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Sizi
toplanma
günü için bir arada toplayacağı gün; işte bu aldanma (teğabün) günüdür. Kim Allah'a iman edip salih bir amelde bulunursa (Allah) onun kötülüklerini örter ve içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük 'mutluluk ve kurtuluş (fevz)' budur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Sizi, o
toplanma
günü (hesab) için bir araya getireceği günü (kıyameti) hatırla. İşte bu, (kâfirler için) aldanma günüdür. Kim Allah’a iman eder ve salih amel işlerse, Allah onun günahlarını örter ve onu, (ağaçları) altından ırmaklar akar cennetlere koyar; ebedî olarak oralarda kalıcılar oldukları halde... İşte bu, çok büyük kurtuluştur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Toplanma
gunu icin, sizi bir araya getirdigi zaman, iste o, kimin aldandiginin ortaya cikacagi gundur; Allah'a kim inanmis ve yararli is islemisse, Allah onun kotuluklerini orter, onun icinde temelli ve sonsuz kalacagi, iclerinden irmaklar akan cennetlere koyar; buyuk kurtulus iste budur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
O
toplanma
günü için sizi toplayıp biraraya getireceği gün, işte o gün aldanma günüdür (kimin aldandığı, kimin aldattığı ve aldatıldığının ortaya çıkacağı gündür). O halde kim Allah'a imân eder de iyi-yararlı amelde bulunursa, Allah onun kötülüklerini örtüp temizler ve altlarından ırmaklar akan içinde devamlı kalacakları Cennetlere yerleştirir. Bu da büyük bir kurtuluştur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Toplanma
günü için, sizi bir araya getirdiği zaman, işte o, kimin aldandığının ortaya çıkacağı gündür; Allah'a kim inanmış ve yararlı iş işlemişse, Allah onun kötülüklerini örter, onu içinde temelli ve sonsuz kalacağı, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar; büyük kurtuluş işte budur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Gün gelir, sizi
toplanma
günü için toplarız. Bu, aldanma günüdür. Kim ALLAH'a inanır ve erdemli davranırsa, kötülüklerini örter ve onu altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Orada ebedi kalırlar. Büyük başarı işte budur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Sizi o dernek gününe dereceği (
toplanma
günü için toplayacağı gün var ya), işte o gün teğabün (kar ve zarar) günüdür, her kim Allah'a iman eder de yaraşıklı iş yaparsa, Allah onun kabahatlarını örter ve onu içinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan cennetlere koyar. İşte büyük kurtuluş odur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Toplanma
günü için sizi topladığı zaman var ya, işte o gün, kimin aldandığının açığa çıkacağı aldanma günüdür. Kim Allah'a inanır ve yararlı iş yaparsa, Allah onun kötülüklerini örter ve onu, içinde ebedi kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Toplanma
günü (hesap günü) için, sizi bir araya getirdiği zaman, işte o, kimin aldandığının ortaya çıkacağı gündür. Kim Allah'a inanmış ve yararlı işler yapmışsa, Allah onun kötülüklerini örter ve onu, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar orada ebedi kalırlar. İşte büyük başarı budur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Sizi
toplanma
günü için bir arada toplayacağı gün; işte bu aldanma (teğabün) günüdür. Kim Tanrı'ya inanıp salih bir amelde bulunursa (Tanrı) onun kötülüklerini örter (yükeffir) ve içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük 'mutluluk ve kurtuluş' (fevz) budur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
O
toplanma
(o mahşer) günü için sizi bir araya getireceği gün, işte o, teğâbün(aldanma) günüdür! Artık kim Allah’a îmân edip sâlih amel işlerse, (Allah) onun kötülüklerini örter ve onu altlarından ırmaklar akan Cennetlere koyar; orada ebedî olarak kalıcıdırlar. İşte büyük kurtuluş budur!...
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Sizi
toplanma
günü için topladığı gün; işte o gün, kimin aldandığının açığa çıkacağı gündür. Kim, Allah'a inanır ve salih amel işlerse; Allah onun kötülüklerini örter ve onu, altından ırmaklar akan, içinde ebediyyen kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
O'nun sizi (Nihai)
Toplanma
Günü bir araya toplayacağı zaman(ı düşünün), o Kayıp ve Kazanç Gününü! Kim, Allah'a inanıp iyi ve doğru işler yaparsa, (o Gün) Allah onun kötü fiillerini silecek ve onu içinden ırmaklar akan, sonsuza kadar kalacağı bahçelere koyacaktır. Bu, büyük bir kurtuluş olacak....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
O gün ki sizi
toplanma
günü için toplayıverir, işte o bir Tegâbün (bir kâr ve zarar) günüdür. Ve her kim Allah'a imân eder ve sâlih amellerde bulunursa onun günahlarını yarlığar ve altlarından ırmaklar akan cennetlere orada ebedîyyen kalıcılar olmak üzere girdirir. İşte en büyük necât odur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Sizi
toplanma
günü bir araya getirecektir. İşte o, aldanma günüdür. Kim Allah’a iman edip, doğru olanı yaparsa onun günahlarını örter ve alt tarafından ırmaklar aktığı cennetlere girdirir. Orada ebedi kalacaklardır. İşte o, en büyük kurtuluştur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Sizi
toplanma
günü için bir arada toplayacağı gün; Kim Allah'a iman edip salih bir amelde bulunursa, (Allah) onun kötülüklerini örter ve içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük 'mutluluk ve kurtuluş (fevz)' budur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Sizi o büyük
toplanma
günü için bir araya getirdiği gün, aldanmaların ortaya çıktığı gündür. Kim Allah'a iman eder ve güzel işler yaparsa, Allah onun günahlarını örter ve onu, ebediyen kalmak üzere, altından ırmaklar akan Cennetlere koyar. Bu ise pek büyük bahtiyarlıktır....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
"
Toplanma
günü" için sizi bir araya getirdiği gün, karşılıklı aldatış ve aldanışların ortaya çıktığı gündür. Kim Allah'a iman eder, barışa ve hayra yönelik iş yaparsa Allah onun çirkinliklerini örter ve kendisini altından nehirler akan bahçelere, içlerinde sürekli kalmak üzere yerleştirir. İşte büyük başarı budur....
Məaric Suresi, 43. Ayet:
Sanki bayraklarının, sancaklarının altında
toplanma
k için yarış halinde koşarak kabirlerinden süratle çıkacakları günle karşılaşıncaya kadar, dalga geçerek, ileri geri konuşsunlar, oynayıp dursunlar....
Cin Suresi, 19. Ayet:
1.
ve enne-hu
: ve muhakkak ki o
2.
lemmâ
: olduğu zaman
3.
kâme
: kalktı
4.
abdu allâhi
: Allah'ın kulu
...
Qiyamə Suresi, 17. Ayet:
1.
inne
: muhakkak ki
2.
aleynâ
: bize ait
3.
cem'a-hu
: onun
toplanma
sı
4.
ve kur'âne-hu
: ve onun okunması
<...
Qiyamə Suresi, 17. Ayet:
Muhakkak ki O'nun
toplanma
sı ve okunması Bize aittir....
Qiyamə Suresi, 17. Ayet:
Çünkü onun derlenip
toplanma
sı Bize aittir!...
Mürsəlat Suresi, 11. Ayet:
ve bütün elçiler belirlenen bir vakitte
toplanma
ya çağırıldıkları zaman......
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
1.
e lem nec'al(i)
: kılmadık mı
2.
el arda
: arz, yeryüzü, yer
3.
kifâten
:
toplanma
yeri
...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Biz arzı
toplanma
yeri kılmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Biz, yeryüzünü
toplanma
yeri yapmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Arzı bir
toplanma
yeri kılmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Biz yeryüzünü
toplanma
mekânı yapmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Biz yeryüzünü bir
toplanma
yeri kılmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Biz yeryüzünü bir
toplanma
yeri kılmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Arzı bir
toplanma
yeri yapmadık mı,...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
(25-26) Yeryüzünü dirilere de, ölülere de bir
toplanma
yeri (hazırlık devresi) yapmadık mı? ....
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
(25-26) Biz, yeryüzünü dirilere ve ölülere
toplanma
yeri yapmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Yeryüzünü bir
toplanma
yeri yapmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Yeryüzünü bir tokat (
toplanma
yeri) yapmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Yeryüzünü bir tokat (
toplanma
yeri) yapmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Biz yeryüzünü bir
toplanma
yeri kılmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
(25-26) (Biz,) arzı hayat sâhiblerine de ölülere de bir
toplanma
yeri yapmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Biz toprağı
toplanma
yeri yapmadık mı...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Biz yeryüzünü
toplanma
yeri yapmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Yeryüzünü
toplanma
yeri kılmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
(25-26) Gerek diriler ve gerek ölüler için Biz dünyayı
toplanma
yeri kılmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Arz'ı
toplanma
yeri yapmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Biz yeryüzünü bir
toplanma
yeri kılmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Yeryüzünü bir
toplanma
yeri yapmadık mı:...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Yeri, bir
toplanma
zemini yapmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 26. Ayet:
Yerin üstünü yaşayanlara, altını ölülere
toplanma
mekânı yapmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 26. Ayet:
(25-26) Yeryüzünü dirilere de, ölülere de bir
toplanma
yeri (hazırlık devresi) yapmadık mı? ....
Mürsəlat Suresi, 26. Ayet:
(25-26) Biz, yeryüzünü dirilere ve ölülere
toplanma
yeri yapmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 26. Ayet:
(25-26) (Biz,) arzı hayat sâhiblerine de ölülere de bir
toplanma
yeri yapmadık mı?...
Mürsəlat Suresi, 26. Ayet:
(25-26) Gerek diriler ve gerek ölüler için Biz dünyayı
toplanma
yeri kılmadık mı?...
Qaf Suresi, 44. Ayet:
Yerin yarılıp, insanların kabirlerinden çabucak çıkacakları gün, işte o gün, mahşerde
toplanma
günüdür. Bunu gerçekleştirmek bize, çok kolaydır....
Qaf Suresi, 44. Ayet:
O gun, yer yarilir onlar cabucak ayrilir; bu, Bize gore kolay bir
toplanma
dir....
Qaf Suresi, 44. Ayet:
O gün ki, yer onlardan yarılıp ayrılır da (onlar da dirilip çıkarlar ve) sür'atle koşarlar. İşte bize göre çok kolay bir
toplanma
yı sağlamadır bu.....
Qaf Suresi, 44. Ayet:
O gün yer yarılır, insanlar kabirlerinden çabucak çıkarlar. İşte bu, sadece bize göre kolay bir
toplanma
dır....
Qaf Suresi, 44. Ayet:
O gün yer onların üstünden yarılıp açılır. Ve onlar kabirlerinden çıkıp süratle koşarlar. İşte bu
toplanma
dır, bize göre kolaydır....
Qaf Suresi, 44. Ayet:
Onlar (Allah'ın hükmüne doğru hızla) koşarken yeryüzünün çepeçevre yarılıp parçalanacağı Gün, bu
toplanma
, Bizim için kolay olacaktır....
Mülk Suresi, 15. Ayet:
1.
huve ellezî
: ki o ...dır
2.
ceale
: kıldı
3.
lekum
: sizin için
4.
el arda
: arz, yeryüzü
Mülk Suresi, 15. Ayet:
Arzı size zelil kılan (boyun eğdiren) O'dur. Artık onun omuzlarında (üzerinde, dağlarda, ovalarda) dönüp dolaşın ve O'nun rızkından yeyin. Ve neşir (yeniden var olup huzurunda
toplanma
) O'nadır....
Qiyamə Suresi, 17. Ayet:
Kuşkusuz yaptıklarının-yapmadıklarının birleştirilmesi ve
toplanma
sı yalnızca Bizim üzerimizedir. ...
Qiyamə Suresi, 18. Ayet:
O hâlde Biz yaptıklarını-yapmadıklarını topladığımız zaman sen onun
toplanma
sını izle! ...
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
(25,26) Yeryüzünü dirilere ve ölülere bir
toplanma
-tutulma yeri yapmadık mı? ...
Mürsəlat Suresi, 26. Ayet:
(25,26) Yeryüzünü dirilere ve ölülere bir
toplanma
-tutulma yeri yapmadık mı? ...
Məryəm Suresi, 68. Ayet:
Bunun için, Rabbine andolsun ki Biz onları ve şeytanları kesinlikle toplayacağız. Sonra onları dizleri üzerine çökmüş hâlde cehennemin dış kenarında/
toplanma
alanında kesinlikle hazır bulunduracağız. ...
Məryəm Suresi, 71. Ayet:
Ve Rabbinin üzerine almış olduğu kesinleşmiş bir hüküm olarak, içinizden cehennemin dış kenarına/
toplanma
yerine uğramayacak hiç kimse yoktur. ...
Məryəm Suresi, 72. Ayet:
"Sonra Biz, Allah'ın koruması altına girmiş kişileri kurtarırız. Şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanları da cehennemin dış kenarında/
toplanma
alanında dizleri üzerine çökmüş hâlde bırakırız. "...
Şura Suresi, 7. Ayet:
İşte böylece Biz, kentlerin anasını ve onun kıyısındaki kişileri uyarasın ve kendisinde hiç şüphe olmayan
toplanma
günü ile uyarasın diye sana Arapça bir Kur’ân vahyettik. Bir grup cennettedir, bir grup da cehennemdedir. ...
Həşr Suresi, 2. Ayet:
Allah, Kitap Ehli’nden Allah'ın ilâhlığına ve rabliğine inanmayan kimseleri,
toplanma
nın ilki için yurtlarından çıkarandır. Siz, onların çıkacaklarını sanmamıştınız. Onlar da, şüphesiz kalelerinin, kendilerini Allah'tan koruyacağına kesinkes inanıyorlardı da Allah'ın azabı, onlara hesaba katmadıkları yerden geliverdi. Ve Allah, onların yüreklerine, evlerini kendi elleriyle ve mü’minlerin elleriyle harap edileceği korkusunu düşürdü. Ey sağduyu sahipleri! Artık ibret alın! ...
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
"
Toplanma
günü için sizi toplayacağı gün; –işte o gün, karşılıklı aldatma/aldanma günü; kimin kimi aldattığının ortaya çıktığı gündür– kim Allah'a inanır ve sâlihi işlerse Allah, onun kötülüklerini örter ve onu, içinde sonsuza dek kalıcılar olarak altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte bu, büyük kurtuluştur. "...
Mömin Suresi, 15. Ayet:
Dereceleri yükselten Arş'ın sahibi (Allah), '
toplanma
ve buluşma' günü ile uyarıp korkutmak için, kendi emrinden olan ruhu kullarından dilediğine indirir....
Mömin Suresi, 15. Ayet:
Dereceleri yükselten Arş'ın sahibi (Allah), (ahiretteki) '
toplanma
ve buluşma' günü ile uyarıp korkutmak için, kendi emrinden olan ruhu kullarından dilediğine indirir....
Mömin Suresi, 15. Ayet:
Dereceleri yükselten arşın sahibi (Tanrı), '
toplanma
ve buluşma' günü ile uyarıp korkutmak için, kendi buyruğundan olan ruhu kullarından dilediğine indirir....
Hud Suresi, 103. Ayet:
Şübhəsiz ki, bunda, axirət əzabından qorxan kimsə üçün əlbəttə bir ayə (dəlil) vardır. Bu, insanların
toplanma
və şahidlik günüdür....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Beləcə Biz sənə Ərəbcə Quranı vəhy etdik ki, şəhərlərin anasını (Məkkə xalqını) və onun ətrafındakıları haqqında şübhə olmayan
toplanma
günü (qiyamət günü) ilə xəbərdar edəsən. Onların bir qismi cənnətdə və bir qismi cəhənnəmdədir....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Sizi
toplanma
günü üçün bir yerə toplayacağı gün qarşılıqlı aldanma günüdür. Kim Allaha iman edər və saleh əməl (nəfsi islahedici əməl) işlərsə, onun günahlarını örtər. Orada əbədi qalmaq üzərə altından çaylar axan cənnətlərə qoyar. Bu fevz-ül əzimdir (böyük qurtuluşdur)....
Mülk Suresi, 15. Ayet:
Yer üzünü sizin ixtiyarınıza verən Odur. Artıq onun səthində gəzin və Onun ruzisindən yeyin. Nəşir (yenidən var olub hüzurunda
toplanma
) Onadır....
Qiyamə Suresi, 17. Ayet:
Şübhəsiz ki, Onun
toplanma
sı və oxunması Bizə aiddir....
Mürsəlat Suresi, 25. Ayet:
Biz, yer üzünü
toplanma
yeri etmədikmi?...
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
O gün (Allah) sizi
Toplanma
gününə cəm edəcək. Həmin gün qarşılıqlı aldanma günüdür. Hər kəs Allaha iman gətirib yaxşı işlər görsə, (Allah) onun günahlarını bağışlayar və onu (ağacları) altından çaylar axan Cənnət bağlarına daxil edər. Onlar orada əbədi qalacaqlar. Bu, böyük müvəffəqiyyətdir....
Qaf Suresi, 44. Ayet:
O gün onda ki, ərz şaqqalanar, onları sürətli görərsən. Bu
toplanma
Bizim üçün asandır!...
Həşr Suresi, 2. Ayet:
O – Odur ki, xaric etdi o kəsləri ki, kafirdirlər əhli kitabdan, diyarlarından əvvəlinci
toplanma
da. Siz zənn etmirdiniz ki, onlar xaric olarlar. Və onlar zənn edirdilər ki, qalaları onları Allahdan müdafiə edər. Allah gəldi onlara oradan ki, onlar onu hesablamayıblar və qəlblərində onların qorxu və vəhşət oldu. Onlar evlərini öz əlləri ilə və inananların əlləri ilə xaraba edirlər. Ay bəsirət sahibləri, ibrət alın!...
Tövbə Suresi, 60. Ayet:
Həqiqətən sədəqələr (malların və canların zəkatı, səkkiz yerə sərf olunmalıdır, yəni) yoxsulların, miskinlərin (daha yoxsul olanların), onun (
toplanma
sı, qorunması və paylanılması) icraçılarının, (kafirlərdən, yaxud əqidələri zəif olan müsəlmanlardan bəzilərini dinə cəlb etmək, ya onlardan döyüşdə istifadə etmək üçün) ürəklərinin ələ alınması lazım olan kəslərin, qulların (azad olunmasının), borcluların (borclarının ödənilməsinin), Allah yolundakı xərclərin (xeyiri ümumi olan hər hansı bir xeyir...
İsra Suresi, 52. Ayet:
O gün ki, sizi (sizin Bərzəx ruhlarınızı və torpaqda dağılmış cəsədlərinizi yaradılış iradəsi ilə) çağıracaq, beləliklə siz (bədən üzvlərinizin bir yerə
toplanma
sı, dünyada olduğu şəkli alması və Bərzəx ruhlarının onlara daxil olması ilə) Ona sitayiş edən halda (Onun dəvətinə) cavab verəcək (və əmrini yerinə yetirəcək)siniz. Və (həmin vaxt dünyada və Bərzəx aləmində) yalnız az bir zaman qaldığınızı güman edərsiniz (dünya və Bərzəxin hər ikisi sizin nəzərinizdə axirət əbədiyyəti müqabilində az gö...
Nur Suresi, 39. Ayet:
Kafirlərin (ibadət, sədəqə və ixtira kimi) bütün (xeyir) əməlləri hamar yerdəki ilğım kimidir ki, susuz (insan uzaqdan) onu su sayar, nəhayət (gəlib) çatanda onun (heç) bir şey olmadığını görər. (Kafirin ölümü onun həmin ilğıma çatmasıdır ki, onda bütün əməllərinin puç olduğunu görər.) Və Allahı yanında görər və O, onun (əməllərinin) hesabını tamamilə ödəyər (Allah onun yaxşılıqlarının ilğıma çevrilməsinə səbəb olan küfrünün və digər günahlarının cəzasını verər). Allah tez haqq-hesab çəkəndir (h...
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Elə bir gündə (dirildiləcəksiniz) ki, sizi
toplanma
günü üçün cəm edəcəklər. Məhz o gün bir-birini (qarşılıqlı) ziyana uğratma günüdür (dünyada hüquqları zay etdiklərinə görə, bir-birlərinin mükafatlarını alarlar və ya əzabı bir-birlərinin üstünə atarlar və yaxud Cənnət dərəcələrini Cəhənnəmin təbəqələri ilə dəyişərlər). Və kim Allaha iman gətirsə və yaxşı iş görsə, Allah onun günahının üstünü örtər və onu (evlərinin və ağaclarının) altından çaylar axan Cənnətlərə və bağlara əbədi olaraq daxil e...
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Bir vaxt biz Kəbəni insanlar üçün
toplanma
və əmin-amanlıq yeri etmişdik. Siz də Məqami-İbrahimdən1 özünüzə bir namaz yeri tutun. İbrahim və İsmailə belə əmr etmişdik: “Təvaf edənlər, özünü ibadətə verənlər, rüku və səcdə edənlər üçün evimi (Kəbəni) təmiz saxlayın”....
Ənam Suresi, 51. Ayet:
Özləri üçün Allahdan başqa nə bir dost, nə də bir şəfaətçi olmadan Rəblərinin hüzurunda
toplanma
qdan qorxanları Allaha qarşı gəlməkdən çəkinsinlər deyə onunla (Qur`an ilə) xəbərdar et....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Beləliklə, biz sənə ərəbcə bir Qur`an vəhy etdik ki, şəhərlərin anası olan Məkkədə və ətrafında olanları xəbərdar edəsən. Haqqında əsla şübhə olmayan
toplanma
günü ilə onları xəbərdar edəsən. Bir zümrə cənnətdə, bir zümrə isə cəhənnəmdədir....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Toplanma
vaxtı üçün Allahın sizi toplayacağı günü düşün. O gün aldanma günüdür. Kim Allaha inanar və saleh əməl işlərsə, Allah onun pisliklərini örtər və onu içindən çaylar axan, əbədi qalacaqları cənnətlərə qoyar. Bax bu, böyük uğurdur....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Bax budur, beləcə, Biz şəhərlərin anasını və onun hüdudlarından kənardakıları xəbərdar edəsən və özündə heç şübhə olmayan
toplanma
günü ilə xəbərdar edəsən deyə, sənə Ərəbcə bir Quran vəhy etdik. Bir qrup cənnətdədir, bir qrup da cəhənnəmdədir....
Qiyamə Suresi, 18. Ayet:
Elədirsə, Biz elədiklərini-eləmədiklərini topladığımız zaman, sən onun
toplanma
sına tamaşa et! ...
İnsan Suresi, 14. Ayet:
orada nə bir günəş, nə də dondurucu bir soyuq görəcəklər və bağçanın kölgələri onların üstlərinə əyiləcək və
toplanma
ları əyildikcə əyiləcək. ...