Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 216. Ayet:
Kutibe aleykumul kitâlu ve huve kurhun lekum, ve asâ en tekrahû şey’en ve huve hayrun lekum, ve asâ en
tuhıbbû
şey’en ve huve şerrun lekum vallâhu ya’lemu ve entum lâ ta’lemûn(ta’lemûne)....
Bəqərə Suresi, 216. Ayet:
1.
kutibe
: yazıldı, farz kılındı
2.
aleykum(u)
: sizin üzerinize
3.
el kitâlu
: savaş
4.
ve huve
: ve o
...
Ali-İmran Suresi, 31. Ayet:
Kul in kuntum tuhibbûnallâhe fettebiûnî yuhbibkumullâhu ve yagfir lekum zunûbekum, vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun). ...
Ali-İmran Suresi, 31. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
in kuntum
: eğer, siz ... iseniz
3.
tuhibbûne allâhe
: Allah'ı seviyorsunuz
4.
fe ittebiû-nî
Ali-İmran Suresi, 92. Ayet:
Len tenâlûl birre hattâ tunfikû mimmâ tuhibbûn(tuhibbûne), ve mâ tunfikû min şey’in fe innallâhe bihî alîm(alîmun). ...
Ali-İmran Suresi, 92. Ayet:
1.
len tenâlû
: nail olamazsınız, erişemezsiniz
2.
el birre
: birr (üst seviyede zekat)
3.
hattâ tunfikû
: infak edinceye kadar, infak etmedikçe
4.
Ali-İmran Suresi, 119. Ayet:
Hâ entum ulâi
tuhıbbû
nehum ve lâ yuhıbbûnekum ve tû’minûne bil kitâbi kullih(kullihi), ve izâ lekûkum kâlû âmennâ, ve izâ halev addû aleykumul enâmile minel gayz(gayzi), kul mûtû bi gayzikum, innallâhe alîmun bi zâtis sudûr(sudûri). ...
Ali-İmran Suresi, 119. Ayet:
1.
hâ entum ulâi
: işte siz busunuz, böylesiniz
2.
tuhıbbû
ne-hum
: onları seversiniz
3.
ve lâ yuhıbbûne-kum
: ve onlar sizi sevmezler
4.
Ali-İmran Suresi, 152. Ayet:
Ve lekad sadakakumullâhu va’dehû iz tehussûnehum bi iznih(iznihî), hattâ izâ feşiltum ve tenâza’tum fîl emri ve asaytum min ba’di mâ erâkum mâ
tuhıbbû
n(
tuhıbbû
ne), minkum men yurîdud dunyâ ve minkum men yurîdul âhireh(âhirete), summe sarafekum anhum li yebteliyekum, ve lekad afâ ankum, vallâhu zû fadlin alel mu’minîn(mu’minîne). ...
Ali-İmran Suresi, 152. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
sadaka-kumu allâhu
: Allah size sadık kaldı
3.
va'de-hû
: onun vaadi
4.
iz tehussûne-hum
...
Əraf Suresi, 79. Ayet:
Fe tevellâ anhum ve kâle yâ kavmi lekad eblagtukum risâlete rabbî ve nesahtu lekum ve lâkin lâ
tuhıbbû
nen nâsıhîn(nâsıhîne)....
Əraf Suresi, 79. Ayet:
1.
fe tevellâ
: o zaman yüz çevirdi, döndü
2.
an-hum
: onlardan
3.
ve kâle
: ve dedi
4.
yâ kavmi
: ey kavmim
<...
Nur Suresi, 22. Ayet:
Ve lâ ye’teli ulul fadlı minkum ves seati en yu’tû ulil kurbâ vel mesâkîne vel muhâcirîne fî sebîlillâh(sebîlillâhi), vel ya’fû vel yasfehû, e lâ
tuhıbbû
ne en yagfirallâhu lekum, vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun)....
Nur Suresi, 22. Ayet:
1.
ve lâ ye'teli
: ve kusur etmesin, yemin etmesin
2.
ulu el fadlı
: fazilet sahipleri
3.
min-kum
: sizden, içinizden
4.
ve es ...
Qiyamə Suresi, 20. Ayet:
Kellâ bel
tuhıbbû
nel âcileh(âcilete)....
Qiyamə Suresi, 20. Ayet:
1.
kellâ
: hayır
2.
bel
: bilâkis, aksine
3.
tuhıbbû
ne
: seviyorsunuz
4.
el âcilete
: çabuk geçmekte olan
Fəcr Suresi, 20. Ayet:
Ve
tuhıbbû
nel mâle hubben cemmâ(cemmen)....
Fəcr Suresi, 20. Ayet:
1.
ve
tuhıbbû
ne
: ve seviyorsunuz
2.
el mâle
: mal
3.
hubben
: severek, sevgiyle
4.
cemmen
: pekçok, aşırı
Səff Suresi, 13. Ayet:
Ve uhrâ
tuhıbbû
nehâ, nasrun minallâhi ve fethun karîb(karîbun), ve beşşiril mû’minîn(mû’minîne)....
Səff Suresi, 13. Ayet:
1.
ve uhrâ
: ve diğer, başka
2.
tuhıbbû
ne-hâ
: onu seversiniz
3.
nasrun
: yardım
4.
min allâhi
: Allah'tan