Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
İbrahim Suresi, 35. Ayet:
Bir zaman İbrahim demişdi: “Ey Rəbbim! Bu şəhəri (Məkkəni) təhlükəsiz bir yer et! Məni və oğullarımı da bütlərə ibadət etməkdən uzaq
tut!
...
İsra Suresi, 110. Ayet:
De: “İstər Allaha, istərsə də Rəhmana dua edin; hansını deyib dua etsəniz olar. Çünki ən gözəl isimlər Ona məxsusdur”. Namaz qılarkən nə ucadan, nə də ürəyində oxu! O ikisinin arasında bir yol
tut!
...
İsra Suresi, 111. Ayet:
De: “Özünə heç bir övlad götürməyən, hakimiyyətində şəriki olmayan və acizlik səbəbilə bir dosta ehtiyacı olmayan Allaha həmd olsun!” və təkbir gətirərək Onun şanını uca
tut!
...
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
Qızlardan biri: “Atacan! Onu muzdla (çoban)
tut!
Həqiqətən, o, muzdla tutduqlarının ən yaxşısı, ən güclüsü və ən etibarlısıdır”, - dedi....
Müddəssir Suresi, 3. Ayet:
Rəbbini uca
tut!
...
Məryəm Suresi, 12. Ayet:
"Ey Yəhya! Kitabı möhkəm
tut!
" Biz ona hələ uşaq ikən hikmət vermişdik....
Nəhl Suresi, 69. Ayet:
Sonra bütün meyvələrdən ye və Rəbbinin sənə göstərdiyi yolla rahat (asanlıqla) get! (Və ya: “Rəbbinin yollarını itaətlə
tut!
”) (O arıların) qarınlarından insanlar üçün şəfa olan müxtəlif rəngli (ağ, sarı, qırmızı) bal çıxar. Şübhəsiz ki, bunda düşünüb dərk edənlər üçün bir ibrət vardır!...
İsra Suresi, 110. Ayet:
(Ya Rəsulum!) De: “İstər Allah, istərsə də Rəhman deyib çağırın (dua edin). Hansını desəniz (fərqi yoxdur), çünki ən gözəl adlar (əsmayi-hüsna) yalnız Ona məxsusdur. (Ya Peyğəmbərim!) Namaz qılarkən səsini nə çox qaldır, nə də çox alçalt. Bunun (bu ikisinin) arasında orta bir yol
tut!
...
İsra Suresi, 111. Ayet:
Və de: “Özünə heç bir övlad götürməyən, mülkündə (səltənətində) heç bir şəriki olmayan, zəif (aciz) olmadığı üçün (Ona kömək edəcək) heç bir dosta (hamiyə də) ehtiyacı olmayan Allaha həmd olsun!” Və Allahı (layiqincə) uca
tut!
(Allahı bütün eyib və nöqsanlardan uzaq bilib təqdis et, şəninə təriflər de!)...
Qəsəs Suresi, 11. Ayet:
O, (Musanın Məryəm, yaxud Gülsüm adlı) bacısına: “Onun dalınca get! (Əhvalatdan xəbər
tut!
)” – dedi. O da (saraya yol tapıb Fironun adamları onun kim olduğunu) hiss etmədən uzaqdan-uzağa (Musanı) gördü....
Müddəssir Suresi, 3. Ayet:
Öz Rəbbini uca
tut!
...
Ali-İmran Suresi, 53. Ayet:
Ey Rabbimiz! Bize yücelerden indirdiğine inanıyor ve bu elçi'ye tabi oluyoruz; o halde bizi (hakikate) şahitlik yapanlarla bir
tut!
"...
Hud Suresi, 44. Ayet:
Ve: “Ey arz (yeryüzü), suyunu yut! Ey sema (suyunu)
tut!
” denildi. Ve su çekildi ve emir yerine getirildi. Ve (gemi), Cudi (dağı)nın üzerine yerleşti. Ve zalim kavme: “Uzak olsunlar.” denildi....
Hud Suresi, 44. Ayet:
(Nihayet) "Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu)
tut!
" denildi. Su çekildi; iş bitirildi; (gemi de) Cûdî (dağının) üzerine yerleşti. Ve: "O zalimler topluluğunun canı cehenneme!" denildi....
Hud Suresi, 44. Ayet:
'Ey yer, suyunu çek ve ey gök sen de
tut!
' denildi. Böylece su çekildi, iş bitirildi, (gemi) Cudi'nin üzerine oturdu ve: 'Zalimler topluluğu yok olsun' denildi....
Hud Suresi, 44. Ayet:
Yere, «Suyunu cek!", goge, «Ey gok sen de
tut!
» denildi. Su cekildi, is de bitti; gemi Cudi'ye oturdu. «Haksizlik yapan millet Allah'in rahmetinden uzak olsun» denildi....
Hud Suresi, 44. Ayet:
Yere, 'Suyunu çek!', göğe, 'Ey gök sen de
tut!
' denildi. Su çekildi, iş de bitti; gemi Cudi'ye oturdu. 'Haksızlık yapan millet Allah'ın rahmetinden uzak olsun' denildi....
Hud Suresi, 44. Ayet:
(Nihayet) «Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu)
tut!
» denildi. Su çekildi; iş bitirildi; (gemi de) Cûdî (dağının) üzerine yerleşti. Ve: «O zalimler topluluğunun canı cehenneme!» denildi....
Hud Suresi, 44. Ayet:
Nihâyet (vakti geldiğinde): 'Ey yer! Suyunu yut! Ve ey gök! (Sen de yağmurunu)
tut!
' denildi. Su çekildi, iş bitirildi, (gemi) Cûdî (dağının) üzerine oturdu ve: '(Allah’ın rahmetinden uzak olan) zâlimler topluluğu helâk olsun!' denildi....
Hud Suresi, 44. Ayet:
“Ey yer! Suyunu yut! Ey gök! Sen de
tut!
” denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi Cûdî'ye oturdu ve “Zâlimler topluluğu yok olsun!” denildi....
Hud Suresi, 44. Ayet:
Kâfirler boğulduktan sonra yerle göğe: "Ey yer suyunu yut ve sen ey gök suyunu
tut!
" diye emir buyuruldu. Su çekildi, iş bitirildi ve gemi Cudi üzerinde yerleşti ve "Kahrolsun o zalimler!" denildi....
Hud Suresi, 44. Ayet:
"Ey yer, suyunu yut ve ey gök
tut!
" denildi. Su azaldı, iş bitirildi. (Gemi) Cudi'ye oturdu. "Haksızlık yapan kavim yok olsun!" denildi....
İbrahim Suresi, 35. Ayet:
Hatırla ki İbrahim şöyle demişti: "Rabbim! Bu şehri (Mekke'yi) emniyetli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak
tut!
"...
İbrahim Suresi, 35. Ayet:
Hatırla ki İbrahim şöyle demişti: «Rabbim! Bu şehri (Mekke'yi) emniyetli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak
tut!
»...
İbrahim Suresi, 35. Ayet:
Bir de İbrahim'in şöyle dediği vakti hatırla: «Rabbim, bu şehri güvenli kıl! Beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak
tut!
...
İbrahim Suresi, 35. Ayet:
Hatırla ki; Bir zaman İbrahim şöyle demişti: «Rabbim! Bu şehri güvenli kıl! Beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak
tut!
...
İbrahim Suresi, 35. Ayet:
Bir zaman da İbrâhîm şöyle demişti: 'Rabbim! Bu beldeyi (Mekke’yi) emniyetli kıl! Beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak
tut!
'...
İbrahim Suresi, 35. Ayet:
Hani, İbrahim: "Ey Rabbim!" demişti, "Bu beldeyi emin kıl; beni ve çocuklarımı putlara tapmaktan ebediyyen uzak
tut!
...
İbrahim Suresi, 35. Ayet:
İbrahim şöyle demişti: -Rabbim! Bu şehri güvenli kıl; beni ve oğullarımı putlara kulluktan uzak
tut!
...
İbrahim Suresi, 35. Ayet:
Bir zaman İbrâhim, şöyle demişti: "Rabbim, bu şehri güvenli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak
tut!
"...
İbrahim Suresi, 35. Ayet:
Bir zaman, İbrahim şöyle demişti: "Rabbim, bu beldeyi güvenli kıl. Beni ve oğullarımı putlara kulluktan uzak
tut!
"...
İsra Suresi, 110. Ayet:
De ki; Allah diyin rahman diyin hangisini deseniz hep onundur o en güzel isimler; bununla beraber salâtında pek bağırma, pek de gizleme ikisinin arası bir yol
tut!
...
İsra Suresi, 110. Ayet:
De ki: 'İster Allah diye duâ edin, ister Rahmân diye duâ edin! Hangisiyle duâ etseniz, işte en güzel isimler O’nundur.' (Ey Habîbim!) Namazında sesini çok yükseltme; onda o kadar da gizleme; bu (ikisi)nin arasında bir yol
tut!
...
Məryəm Suresi, 12. Ayet:
«Ey Yahya, kitabı kuvvetle
tut!
» (dedik) ve daha çocukken ona hikmet verdik....
Məryəm Suresi, 12. Ayet:
'Ey Yahyâ! Kitâb’ı (Tevrât’ı) kuvvetle (sabırla)
tut!
' (buyurduk). Ve daha çocuk iken ona hikmet (peygamberlik ve Tevrât’ı anlama kabiliyeti) verdik....
Həcc Suresi, 26. Ayet:
Ve bir zaman İbrâhîm’e, (tufandan dolayı nerede olduğunu bulamadığı) Beyt’in(Kâ'be’nin) yerini (onu yeniden binâ etmesi için) göstermiş (ve ona şöyle emretmiş)tik: 'Bana hiçbir şeyi ortak koşma! Tavâf edenler, (o bölgede) oturanlar (yerli olanlar), rükû' ve secde edenler için beytimi temiz
tut!
'...
Həcc Suresi, 26. Ayet:
Çünkü, İbrahim'e bu İbadet Evi'nin kurulacağı yeri gösterdiğimiz zaman (o'na demiştik ki:) "Bana kimseyi ortak koşma! Ve Benim Mabedimi, onu tavaf edecek olanlar için, onun önünde (Rablerini tazim ve tefekkür ederek) dikilip duranlar için, saygıyla eğilenler ve yere kapananlar için temiz
tut!
"...
Həcc Suresi, 26. Ayet:
Bir zamanlar İbrahim'e Beytullah'ın yerini hazırlamış ve (Ona şöyle demiştik): “Bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, orada kıyama duranlar, rükû edenler ve secdeye varanlar için beytimi temiz
tut!
”...
Həcc Suresi, 26. Ayet:
(26-28) Zira Biz vaktiyle İbrâhim’e Beytullah'ın yerini belirlediğimiz zaman: "Sakın Bana hiç bir şeyi ortak koşma ve Ben’im Mâbedimi tavaf ederken, kıyamda, rükûda veya secdede olarak ibadet edenler için tertemiz
tut!
" Hem bütün insanları hacca dâvet et ki gerek yaya, gerek uzak yollardan gelen yorgun argın develer üzerinde sana gelsinler. Gelsinler de bunun kendilerine sağlayacağı çeşitli faydaları görsünler ve Allah’ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanları, belirli günlerde All...
Həcc Suresi, 27. Ayet:
(26-28) Zira Biz vaktiyle İbrâhim’e Beytullah'ın yerini belirlediğimiz zaman: "Sakın Bana hiç bir şeyi ortak koşma ve Ben’im Mâbedimi tavaf ederken, kıyamda, rükûda veya secdede olarak ibadet edenler için tertemiz
tut!
" Hem bütün insanları hacca dâvet et ki gerek yaya, gerek uzak yollardan gelen yorgun argın develer üzerinde sana gelsinler. Gelsinler de bunun kendilerine sağlayacağı çeşitli faydaları görsünler ve Allah’ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanları, belirli günlerde All...
Həcc Suresi, 28. Ayet:
(26-28) Zira Biz vaktiyle İbrâhim’e Beytullah'ın yerini belirlediğimiz zaman: "Sakın Bana hiç bir şeyi ortak koşma ve Ben’im Mâbedimi tavaf ederken, kıyamda, rükûda veya secdede olarak ibadet edenler için tertemiz
tut!
" Hem bütün insanları hacca dâvet et ki gerek yaya, gerek uzak yollardan gelen yorgun argın develer üzerinde sana gelsinler. Gelsinler de bunun kendilerine sağlayacağı çeşitli faydaları görsünler ve Allah’ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanları, belirli günlerde All...
Loğman Suresi, 15. Ayet:
"Eğer onlar seni, şerik olduğuna dair hiçbir bilgin olmadığı şeyleri, Bana ortak saymaya zorlarlarsa sakın onlara itaat etme! Ama o durumda da kendileriyle iyi geçin, makul bir tarzda onlara sahip çık! Bana yönelen olgun insanların yolunu
tut!
Sonunda hepinizin dönüşü Bana olacak ve Ben işlediklerinizi tek tek size bildirip karşılığını vereceğim....
Səba Suresi, 11. Ayet:
"Uzunca genişce zırhlar yap! Dokumasını sağlam
tut!
" Sâlih ameller işleyin! Çünkü ben sizin yaptıklarınızı görmekteyim....
Sad Suresi, 39. Ayet:
Bu bizim ihsânımızdır; artık ister (dilediğine) hesabsız olarak ver, ister
tut!
...
Müzzəmmil Suresi, 9. Ayet:
O doğunun ve batının Rabbi'dir. O'ndan başka tanrı yoktur. O halde yalnız O'nu vekil
tut!
...
Müddəssir Suresi, 4. Ayet:
Öz benliğini temiz
tut!
...
Hud Suresi, 44. Ayet:
"Ve “Ey yeryüzü suyunu yut! Ey gökyüzü sen de
tut!
” denildi. Sular da çekildi. Emir de yerine gelmiş oldu. Gemi de Cudi üzerine oturdu. Ve o şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan topluma, “Uzak olun [kahrolun, tarihten silinin]!” denildi. "...
İbrahim Suresi, 35. Ayet:
(35-41) "Ve hani bir zaman İbrâhîm: “Rabbim! Bu şehri güvenli kıl! Beni ve oğullarımı putlara tapmamızdan uzak
tut!
Rabbim! Şüphesiz putlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Şimdi kim bana uyarsa, artık o, şüphesiz bendendir; kim bana karşı gelirse… Artık Sen şüphesiz çok bağışlayan ve çok merhamet edensin. Rabbimiz! Şüphesiz ben çocuklarımdan bir bölümünü salâtı ikame etmeleri [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturmaları-ayakta tutmaları] için, Senin ...
İbrahim Suresi, 36. Ayet:
(35-41) "Ve hani bir zaman İbrâhîm: “Rabbim! Bu şehri güvenli kıl! Beni ve oğullarımı putlara tapmamızdan uzak
tut!
Rabbim! Şüphesiz putlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Şimdi kim bana uyarsa, artık o, şüphesiz bendendir; kim bana karşı gelirse… Artık Sen şüphesiz çok bağışlayan ve çok merhamet edensin. Rabbimiz! Şüphesiz ben çocuklarımdan bir bölümünü salâtı ikame etmeleri [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturmaları-ayakta tutmaları] için, Senin ...
İbrahim Suresi, 37. Ayet:
(35-41) "Ve hani bir zaman İbrâhîm: “Rabbim! Bu şehri güvenli kıl! Beni ve oğullarımı putlara tapmamızdan uzak
tut!
Rabbim! Şüphesiz putlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Şimdi kim bana uyarsa, artık o, şüphesiz bendendir; kim bana karşı gelirse… Artık Sen şüphesiz çok bağışlayan ve çok merhamet edensin. Rabbimiz! Şüphesiz ben çocuklarımdan bir bölümünü salâtı ikame etmeleri [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturmaları-ayakta tutmaları] için, Senin ...
İbrahim Suresi, 38. Ayet:
(35-41) "Ve hani bir zaman İbrâhîm: “Rabbim! Bu şehri güvenli kıl! Beni ve oğullarımı putlara tapmamızdan uzak
tut!
Rabbim! Şüphesiz putlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Şimdi kim bana uyarsa, artık o, şüphesiz bendendir; kim bana karşı gelirse… Artık Sen şüphesiz çok bağışlayan ve çok merhamet edensin. Rabbimiz! Şüphesiz ben çocuklarımdan bir bölümünü salâtı ikame etmeleri [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturmaları-ayakta tutmaları] için, Senin ...
İbrahim Suresi, 39. Ayet:
(35-41) "Ve hani bir zaman İbrâhîm: “Rabbim! Bu şehri güvenli kıl! Beni ve oğullarımı putlara tapmamızdan uzak
tut!
Rabbim! Şüphesiz putlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Şimdi kim bana uyarsa, artık o, şüphesiz bendendir; kim bana karşı gelirse… Artık Sen şüphesiz çok bağışlayan ve çok merhamet edensin. Rabbimiz! Şüphesiz ben çocuklarımdan bir bölümünü salâtı ikame etmeleri [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturmaları-ayakta tutmaları] için, Senin ...
İbrahim Suresi, 40. Ayet:
(35-41) "Ve hani bir zaman İbrâhîm: “Rabbim! Bu şehri güvenli kıl! Beni ve oğullarımı putlara tapmamızdan uzak
tut!
Rabbim! Şüphesiz putlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Şimdi kim bana uyarsa, artık o, şüphesiz bendendir; kim bana karşı gelirse… Artık Sen şüphesiz çok bağışlayan ve çok merhamet edensin. Rabbimiz! Şüphesiz ben çocuklarımdan bir bölümünü salâtı ikame etmeleri [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturmaları-ayakta tutmaları] için, Senin ...
İbrahim Suresi, 41. Ayet:
(35-41) "Ve hani bir zaman İbrâhîm: “Rabbim! Bu şehri güvenli kıl! Beni ve oğullarımı putlara tapmamızdan uzak
tut!
Rabbim! Şüphesiz putlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Şimdi kim bana uyarsa, artık o, şüphesiz bendendir; kim bana karşı gelirse… Artık Sen şüphesiz çok bağışlayan ve çok merhamet edensin. Rabbimiz! Şüphesiz ben çocuklarımdan bir bölümünü salâtı ikame etmeleri [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturmaları-ayakta tutmaları] için, Senin ...
Rum Suresi, 43. Ayet:
Qarşısıalınmaz gün Allah tərəfindən göndərilməmişdən əvvəl üzünü gerçək dinə tərəf
tut!
O gün onlar iki dəstəyə bölünəcəklər....
Müddəssir Suresi, 3. Ayet:
Təkcə Rəbbini uca
tut!
...
İnşirah Suresi, 8. Ayet:
(Ancaq) Rəbbinə üz
tut!
...
Məryəm Suresi, 12. Ayet:
(Beləliklə ona Yəhyanı əta etdik və dedik:) Ey Yəhya, kitabı (Tövratı və ya bütün keçmiş səma kitablarını) qüvvətlə (və onların mənalarını başa düşmək qüdrəti ilə)
tut!
Və Biz ona uşaqlığında hikmət (və ilahi maarifin dərkini və peyğəmbərlik) əta etdik....
Loğman Suresi, 15. Ayet:
Əgər onlar (ata-anan) cəhd etsələr ki, haqqında elmin olmayan bir şeyi (ilahilikdə, müqəddəslikdə) Mənə şərik qoşasan, əsla onlara itaət etmə. Dünyada onlarla yaxşı davran və (bütün hallarda) Mənə tərəf dönən (yönələn) kəslərin yolunu
tut!
Sonra isə hamınızın dönüşü Mənə tərəfdir. Beləliklə (Mən) sizə etdiklərinizdən xəbər verəcəyəm....
Müddəssir Suresi, 3. Ayet:
Öz Rəbbinə «təkbir» de və (sözlə və əməllə) Onu uca
tut!
...
Əla Suresi, 1. Ayet:
Ən üstün və uca olan Rəbbinin adını pak və müqəddəs
tut!
(Dillə Onun paklığına sitayiş et, qəlblə Onu hər bir eyb və nöqsandan pak bil, və Ona məxsus adları Ondan başqasına aid etmə, o adları təhrif etmə və nalayiq yozumlar etmə.)...
İsra Suresi, 111. Ayet:
və de: "Özünə heç bir övlad götürməyən, səltənətdə heç bir şəriki olmayan və (Onu) zəif düşməkdən qoruyacaq bir müdafiəçiyə ehtiyacı olmayan Allaha həmd olsun!" "Allah böyükdür!" - deyə-deyə Onu (həmişə) uca
tut!
...
Rum Suresi, 43. Ayet:
Allah tərəfindən (göndəriləcək), kimsə tərəfindən dəf edilməsi mümkün olmayacaq gün gəlməzdən əvvəl üzünü doğru dinə tərəf
tut!
O günü onlar (möminlər və kafirlər) bölünüb ayrılacaqlar....
Müddəssir Suresi, 3. Ayet:
Öz Rəbbinin şənini uca
tut!
...
İnşirah Suresi, 8. Ayet:
və ancaq Rəbbinə üz
tut!
...
Hud Suresi, 44. Ayet:
Və: "Ey yer üzü, suyunu ud! Ey səma sən də
tut!
" deyildi. Sular da çəkildi. Əmr də yerinə gəlmiş oldu. Gəmi də Cudi üzərinə oturdu. Və o şirk qoşaraq səhv; öz zərərinə olan əməli işləyən tayfaya: "Uzaq olun [məhv olun, tarixdən silinin]!" deyildi....
Məryəm Suresi, 12. Ayet:
Ey Yəhya! Kitabı möhkəm
tut!
O, xarab dini tərk edən biri ikən Biz ona qanun, mərhəmət və saflıq əta etdik...
Tur Suresi, 49. Ayet:
gecənin bir qismində və ulduzlar batarkən/Nəcm sonunda Rəbbinin tərifi ilə birlikdə Onu nöqsan sifətlərdən pak tut. Haydı, Onu bütün nöqsan sifətlərdən pak
tut!
...
Haqqə Suresi, 52. Ayet:
O halda, çox böyük olan Rəbbinin adını pak
tut!
...