Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Onlara xeyir gəldiyi zaman: “Bu bizim haqqımızdır!” - deyirdilər. Əgər onlara bir pislik üz verərsə, Musa və onunla bərabər olanları uğursuz sayırdılar. Bilin ki, onların
uğursuzluğu
yalnız Allah tərəfindəndir. Lakin onların çoxu bilməz....
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Onlar dedilər ki: “Sənin və səninlə birlikdə olanların ucbatından biz uğursuzluğa düçar olduq”. Saleh dedi: “Sizin
uğursuzluğu
nuz Allah tərəfindəndir. Xeyr, siz sınağa çəkilən bir qövmsünüz”. (Qövmü Saleh peyğəmbəri təkzib etdiyi zaman Allah-Təala onları qıtlığa düçar etmişdi. Onlar da bunu “uğursuzluq” adlandırmışdılar.)...
Qəmər Suresi, 19. Ayet:
Həqiqətən, Biz onların üstünə
uğursuzluğu
davam edən bir gündə uğultulu soyuq bir külək göndərdik....
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Elçilər dedilər: “Sizin
uğursuzluğu
nuz özünüzdəndir. Əgər sizə öyüd-nəsihət verilirsə (bu uğursuzluqdurmu)? Xeyr! Siz həddi aşan bir qövmsünüz”....
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Onlar dedilər: “Bizə sənin və yanında olanların ucbatından uğursuzluq üz verdi. (Ayağınız bizə düşmədiyi üçün pis günə qaldıq, cürbəcür müsibətlərə düçar olduq). (Saleh) dedi: “Sizin
uğursuzluğu
nuz Allahdandır. Bəlkə də, (itaət edib-etməyəcəyinizi bilmək üçün Allah tərəfindən) imtahan olunursunuz....
Yasin Suresi, 19. Ayet:
(Elçilər) dedilər: “Sizin nəhsliyiniz (
uğursuzluğu
nuz) öz ucbatınızdandır (öz küfrünüz üzündəndir). Məgər sizə öyüd-nəsihət verildikdə (onu uğursuzluğa, nəhsliyəmi yozursunuz)! Xeyr, siz (günah etməkdə) həddi aşan bir camaatsınız!”...
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Onlara bir iyilik geldiği zaman, "Bu bizdendir." derler. Bir kötülük isabet ettiği zaman da Musa ve onunla birlikte olanları uğursuz sayarlardı. İyi bilin ki onların
uğursuzluğu
ancak Allah katındadır. Ancak çokları bunu bilmez....
Nəml Suresi, 47. Ayet:
"Sen ve seninle beraber olanlar bize uğursuzluk getirdiniz." dediler. Salih: "Sizin
uğursuzluğu
nuz Allah'ın takdirindedir. Belki sınav olunmakta olan bir toplumsunuz!" dedi....
Yasin Suresi, 19. Ayet:
"
Uğursuzluğu
nuz kendinizdendir. Size öğüt verildi diye mi? Hayır! Siz müsrif bir halksınız." dediler....
Nisa Suresi, 78. Ayet:
Her nerede olursanız, ölüm size erişir; velev ki, tahkim edilmiş yüksek kalelerde bulunun. Bununla beraber onlara (münafık ve kâfirlere) bir iyilik gelse: “- Bu Allah’dandır”, derler. Bir musibet de geldi mi: “-Bu, senin
uğursuzluğu
ndandır”, derler. (Ey Rasûlüm) de ki: “- Hepsi (iyi ve kötüyü yaratmak) Allah’tandır.” Fakat bu topluluğa ne oluyor ki, Kur’an’ı anlamağa yanaşmıyorlar....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
1.
fe
: artık, bundan sonra
2.
izâ
: olduğu zaman
3.
câet-hum el hasenetu
: onlara hasene, iyilik geldi
4.
kâlû
: ...
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Artık onlara bir hasene geldiği zaman: “Bu bizim(hakkımız)dır.” dediler. Ve onlara bir kötülük isabet edince (onu) Musa (A.S) ve beraberindekilerin
uğursuzluğu
sayıyorlar. Fakat onların
uğursuzluğu
Allah tarafından değil mi? Ve lâkin onların çoğu bilmiyorlar....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Fakat onlara iyilik geldiği zaman, “Bu bizimdir, (biz çalışıp kazandık)” derler. Eğer başlarına bir kötülük gelirse, Mûsâ ve beraberindekilerin
uğursuzluğu
na yorarlardı. İyi bilin ki, onların uğursuzluk sebebi ancak Allah katında (yazılı)dır. Fakat çokları bilmezler....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Onlara bir iyilik gelince hakkımızdı bu zâten derler, bir kötülük geldi mi Mûsâ'nın ve onunla berâber bulunanların
uğursuzluğu
na verirlerdi. İyice bil ki uğradıkları uğursuzluk, Allah'tandı, fakat çoğu bilmezdi bunu....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Onlara bir iyilik geldiğinde: "Bu bizim getirimizdir" dediler. . . Onlara bir kötülük geldiğinde de, Musa ve onunla beraber olanların
uğursuzluğu
na yordular. . . Dikkat edin, onların uğursuzluk kabul ettiği, ancak Allâh indîndedir. . . Fakat onların çoğunluğu bunu kavrayamaz!...
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Kendilerine bir iyilik, bolluk gelince: 'Bu bizim hakkımızdır' dediler. Başlarına bir kötülük gelince de, bunu Mûsâ ile beraberindekilerin
uğursuzluğu
ndan saydılar. Şunu unutmayın, onların uğurları ve uğursuzlukları, hayır ve şerden payları, Allah katında yazılıdır. Fakat onların çoğu bunu bilmezler....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Onlara bir iyilik geldiğinde: 'Bu bizim hakkımızdır' derlerdi. Başlarına bir kötülük geldiğinde de Musa ve beraberindekilerin
uğursuzluğu
na yorarlardı. İyi bilin ki, onların
uğursuzluğu
Allah katındandır [8], ancak çoğu bunu bilmez....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Onlara bir iyilik geldiği zaman "Bu bizim için" dediler; onlara bir kötülük isabet ettiğinde (bunu da) Musa ve beraberindekilerin bir
uğursuzluğu
olarak yorumlarlardı. Haberiniz olsun, Allah katında asıl uğursuz olanlar kendileridir; ama onların çoğu bilmezler....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Fakat onlara (firavun ailesine) iyilik ve bolluk geldiği zaman: “- Bu bizim hakkımızdır.” dediler. Başlarına bir fenalık geldiği zaman da, beraberindekilerin
uğursuzluğu
na yoruyorlardı. Dikkat edin! İyilik ve kötülüğü yaratmak ancak Allah’ın kudretiyledir. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Onlara bir iyilik geldigi zaman; «Bu bizden oturudur» derler, bir fenaliga ugrarlarsa da, Musa ve onunla beraber olanlarin ugursuzluguna verirlerdi. Bilin ki, kendilerinin ugradigi ugursuzluk Allah katindandir, fakat cogu bunu bilmezler....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Kendilerine iyilik geldiği zaman, «bu bize lâyıktır» derlerdi. Bir kötülük dokununca, Musa ve onunla beraber olanların
uğursuzluğu
na yorumlarlardı. Haberiniz olsun ki, onların uğursuzlukları Allah katındadır, ne var ki çoğu bunu bilmezler....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
/.Onlara bir iyilik geldiği zaman; 'Bu bizden ötürüdür' derler, bir fenalığa uğrarlarsa da, Musa ve onunla beraber olanların
uğursuzluğu
na verirlerdi. Bilin ki, kendilerinin uğradığı uğursuzluk Allah katındandır, fakat çoğu bunu bilmezler....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Kendilerine bir iyilik geldiği zaman, 'Bunu biz hakkettik,' derler, kendilerine bir kötülük dokunduğu zaman ise Musa ve beraberindekileri uğursuzlukla suçlarlardı. Doğrusu, onların
uğursuzluğu
ALLAH tarafından kararlaştırılır. Ancak çokları bilmezler....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Fakat kendilerine iyilik geldiği zaman: «İşte bu bizim hakkımızdır.» dediler. Başlarına bir kötülük gelirse Musa ile yanındakilerin
uğursuzluğu
na verirlerdi. Uğursuzluk kuşları ise Allah'ın yanındadır. Fakat çoğu bilmezlerdi....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Fakat kendilerine iyilik geldiği zaman, işte bu bizim hakkımızdır, dediler, başlarına bir kötülük gelince de, işte bu Musa ile yanındakilerin
uğursuzluğu
yüzünden, dediler. İyi bilin ki, onların
uğursuzluğu
Allah katındandır. Lâkin çoğu bunu bilmezler....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Onlar bir iyilikle karşılaşınca «bu kendimizden kaynaklanıyor» derler. Fakat eğer başlarına bir kötülük gelecek olursa, bunu Musa ile arkadaşlarının
uğursuzluğu
na yorarlar. Oysa onların kaderlerini belirleme yetkisi sırf Allah'ın tekelindedir, fakat çoğu bunu bilmiyor....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Kendilerine bir iyilik geldiği zaman, "Bu bizim için (biz bunu hakettik)" dediler; onlara bir kötülük isabet ettiğinde (bunu da) Musa ve beraberindekilerin bir
uğursuzluğu
olarak yorumlarlardı. Haberiniz olsun, Tanrı katında asıl uğursuz (kötülük kaynağı) olanlar kendileridir....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Fakat onlara iyilik gelince: «Bu, bizim hakkımızdır» dediler. Eğer kendilerine bir fenalık da gelirse Musa ile onun berâberindekilere uğursuzluk yüklerlerdi. Gözünüzü açın ki onların
uğursuzluğu
ancak Allah tarafındandır. Fakat çokları bilmezler. ...
Əraf Suresi, 131. Ayet:
İşte onlara iyilik geldiği zaman: 'Bu bizim (hakkımız)dır' derler. Ama onlara bir kötülük isâbet ederse, Mûsâ ve onunla berâber olanları uğursuz sayarlardı. Dikkat edin! Onların
uğursuzluğu
(kendi amellerinden olup) ancak Allah katındandır; fakat onların çoğu bilmezler....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Onlara bir iyilik geldiğinde: Bu, bizim içindir, dediler. Şayet kendilerine bir kötülük gelirse; Musa ile beraberindekilere uğursuzluk yüklerdi. Dikkat edin, onların
uğursuzluğu
ancak Allah katındadır, fakat çoğu bilmezler....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Fakat onlar, kendilerine ne zaman bir iyilik erişse "Bu (zaten) bizim hakkımızdı!" derler, ne zaman da başları dara düşse bunu Musa ve onun yandaşlarının
uğursuzluğu
na verirlerdi. Yoo! Şüphesiz, onların uğur(suzluk)ları Allah tarafından öngörülmüştür; ne var ki, çoğu (bunu) bilmez....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Onlara bir iyilik geldiği zaman: “Bu bizim hakkımızdır. ” derlerdi. Bir kötülük dokununca, Musa ve onunla beraber olanların
uğursuzluğu
na yorarlardı. İyi bilin ki, kendilerinin uğradığı uğursuzluk Allah katındandır, fakat çoğu bunu bilmezler....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Onlara bir iyilik geldiği zaman “bu bizim hakkımızdır” derler, onlara bir kötülük dokunduğu zaman onu Musa ve onun yanındakilerin
uğursuzluğu
na verirlerdi. Dikkat edin, onların
uğursuzluğu
sadece Allah katındandır. Fakat onların çoğu bilmiyorlar....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Onlara bir iyilik geldiği zaman: "Bu, bizimdir (kendi becerimizle bunu elde ettik)" derler; kendilerine bir kötülük ulaşırsa, Mûsâ ve onunla beraber olanları uğursuz sayarlar(onların yüzünden belâya uğradıklarını sanırlar)dı. İyi bilinki, onların
uğursuzluğu
Allâh katındadır, fakat çokları bilmezler....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Onlara bir iyilik geldiği zaman «Bu bizim için» dediler; onlara bir kötülük de isabet ettiğinde (bunu da) Musa ve beraberindekilerin bir
uğursuzluğu
olarak yorumlarlardı. Haberiniz olsun, Allah katında asıl uğursuz olanlar kendileridir; ama onların çoğu bilmezler....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Başlarına bir iyilik gelince 'Bu bizim hakkımız' der, kötülük gelince de Musa ile beraberindekilerin
uğursuzluğu
na yorarlardı. Heyhat! Onların
uğursuzluğu
Allah katındandı da çoğu bunu bilmiyordu....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Onlara bir iyilik geldiğinde, "bu bizimdir" derlerdi. Kendilerine bir kötülük dokunduğunda ise Musa ve beraberindekilerin
uğursuzluğu
na yorarlardı. Gözünüzü açın! Onların uğursuzluk kuşu Allah katındadır. Fakat çokları bilmiyorlar....
Taha Suresi, 22. Ayet:
"Şimdi de elini koynuna sok: herhangi bir
uğursuzluğu
n değil, (Bizim rahmetimizin) başka bir işareti olarak bembeyaz (ışıldayarak) çıkacaktır;...
Şüəra Suresi, 169. Ayet:
Ey Rabbim, beni ve ailemi bunların yaptıklarının
uğursuzluğu
ndan kurtar!...
Nəml Suresi, 47. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
et tayyer-nâ
: bize uğursuzluk getirdiniz
3.
bi-ke
: seninle
4.
ve
: ve
Nəml Suresi, 47. Ayet:
"Sen ve seninle beraber olanlar, bize uğursuzluk getirdiniz." dediler. (Salih A.S): "Sizin
uğursuzluğu
nuz Allah'ın katındadır. Hayır, siz fitneye düşmüş bir kavimsiniz." dedi....
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Onlar, “Sen ve beraberindekiler yüzünden uğursuzluğa uğradık” dediler. Salih, “Sizin
uğursuzluğu
nuzun sebebi Allah katında (yazılı)dır. Aslında siz imtihan edilmekte olan bir kavimsiniz” dedi....
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Dediler ki: "Sen ve sana tâbi olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık. " (Sâlih) dedi ki: "Sizin
uğursuzluğu
nuz Allâh indîndedir. . . Hayır, siz imtihan edilen bir toplumsunuz. "...
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Dediler ki: 'Biz senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık'. (Salih de): 'Sizin
uğursuzluğu
nuz Allah katındadır. [2] Hayır siz imtihan edilmekte olan bir kavimsiniz' dedi....
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Dediler ki: "Senin ve seninle birlikte olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık." Dedi ki: "Sizin
uğursuzluğu
nuz (başınıza gelenler) Allah katında (yazılı)dır. Hayır, siz denenmekte olan bir kavimsiniz."...
Nəml Suresi, 47. Ayet:
«Ben ve beraberindekiler yuzunden ugursuzluga ugradik» dediler. Salih: «Ugursuzlugunuz Allah katindandir; belki imtihana cekilen bir milletsiniz» dedi....
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Kavmi ona: «Biz seninle ve beraberinde bulunanlar sebebiyle uğursuzluğa uğradık» dediler. O da. «sizin
uğursuzluğu
nuz Allah yanında (kötü amelinizden dolayı)dır. Hayır, siz ciddi bir imtihandan geçiriliyorsunuz!» dedi....
Nəml Suresi, 47. Ayet:
'Sen ve beraberindekiler yüzünden uğursuzluğa uğradık' dediler. Salih: '
Uğursuzluğu
nuz Allah katındandır; belki imtihana çekilen bir milletsiniz' dedi....
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Dediler ki, 'Sen ve beraberindekiler bize uğursuzluk getirdiniz.' Dedi ki, ' Sizin
uğursuzluğu
nuz ALLAH'tan gelmektedir. Doğrusu siz sınava sokulan bir toplumsunuz.'...
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Onlar: «Biz, senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık.» dediler. O da: «Sizin
uğursuzluğu
nuzun sebebi Allah tarafından biliniyor. Doğrusu siz imtihana çekilen bir kavimsiniz.» dedi....
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Dediler ki: "Senin ve seninle birlikte olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık." Dedi ki: "Sizin
uğursuzluğu
nuz (başınıza gelenler) Tanrı katında (yazılı)dır. Hayır, siz denenmekte olan bir kavimsiniz."...
Nəml Suresi, 47. Ayet:
(Onlar:) 'Senin ve berâberinde bulunanların yüzünden uğursuzluğa uğradık' dediler. (Sâlih:) 'Sizin
uğursuzluğu
nuz(un sebebi) Allah katındadır (O takdîr etmiştir); hayır, siz imtihâna çekilen bir kavimsiniz' dedi....
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Dediler ki: Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık: O da:
Uğursuzluğu
nuz Allah katındandır. Belki siz, imtihana çekilen bir kavimsiniz, dedi....
Nəml Suresi, 47. Ayet:
"Biz sende ve seninle beraber olanlarda uğursuzluk görüyoruz!" diye karşılık verdiler. (Salih:) "Uğurumuz ya da
uğursuzluğu
muz Allah'ın elindedir!" dedi, "İşin gerçeği, sizler sınanan bir toplumsunuz!"...
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Dediler ki: “Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık. ” Sâlih dedi ki: “
Uğursuzluğu
nuz Allah katındadır. Doğrusu siz imtihana çekilen bir kavimsiniz. ”...
Nəml Suresi, 47. Ayet:
-Sen ve beraberindeki kimseler, bize uğursuzluk getirdiniz dediler. -
Uğursuzluğu
nuz Allah katındandır. Esasında imtihan oluyorsunuz, dedi....
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Dediler: "Senin ve seninle beraber bulunanların yüzünden uğursuzluğa uğradık." Dedi: "
Uğursuzluğu
nuz(un sebebi), Allâh'ın yanındadır (herşey O'nun takdiriyle olur). Doğrusu siz (bu olaylarla) sınanan bir toplumsunuz."...
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Dediler ki: «Senin ve seninle birlikte olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık.» Dedi ki: «Sizin
uğursuzluğu
nuz (başınıza gelenler) Allah katında (yazılı)dır. Hayır, siz denenmekte olan bir kavimsiniz.»...
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Onlar 'Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık' dediler. Salih ise 'Sizin
uğursuzluğu
nuz Allah katında yazılıdır,' dedi. 'Aslında siz sınanmakta olan bir topluluksunuz.'...
Yasin Suresi, 19. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
tâiri-kum
: sizin
uğursuzluğu
nuz
3.
mea-kum
: sizinle beraber
4.
e
: mı
Yasin Suresi, 19. Ayet:
"
Uğursuzluğu
nuz sizinle beraberdir (kendinizdendir). Size zikir hatırlatılınca mı (uğursuzluğa uğruyorsunuz)? Hayır, siz müsrif (haddi aşan) bir kavimsiniz." dediler....
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Elçiler de, “
Uğursuzluğu
nuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz?). Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz” dediler....
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Onlar da,
uğursuzluğu
nuz demişlerdi, kendinizden; öğüt verilirse de mi yapacaksınız bunu? Hayır, siz, haddi aşmış bir topluluksunuz....
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Elçiler şöyle cevap verdi: Sizin
uğursuzluğu
nuz sizinle beraberdir. Size nasihat ediliyorsa bu uğursuzluk mudur? Bilakis, siz aşırı giden bir milletsiniz....
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Dediler ki: "Sizin
uğursuzluğu
nuz sizinledir. . . Eğer (hakikatinizle) hatırlatılıyorsanız bu mu (uğursuzluk)? Hayır, siz israf eden bir toplumsunuz. "...
Yasin Suresi, 19. Ayet:
(Elçiler) dediler ki: 'Sizin
uğursuzluğu
nuz kendinizdendir. Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradınız)? Doğrusu siz çok ileri giden bir topluluksunuz'....
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Dediler ki: "
Uğursuzluğu
nuz, sizinledir. Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradınız)? Hayır, siz ölçüyü taşıran bir kavimsiniz."...
Yasin Suresi, 19. Ayet:
(Elçiler) dediler ki: “-
Uğursuzluğu
nuz yanınızdadır. Nasihat edilirseniz mi (bunu uğursuzluğa yoruyorsunuz ve bizi tehdit ediyorsunuz)? Doğrusu siz, haddi aşmış bir kavimsiniz.”...
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Elciler: «Ugursuzlugunuz kendinizdendir. Bu ugursuzluk size ogut verildigi icin mi? Hayir; siz, asiri giden bir milletsiniz» demislerdi....
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Elçiler dediler ki: «Sizin
uğursuzluğu
nuz beraberinizdedir; size öğüt verilse de mi ? Hayır, siz (inkâr ve sapıklıkta, inat ve azgınlıkta) aşırı giden bir milletsiniz.»...
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Elçiler: '
Uğursuzluğu
nuz kendinizdendir. Bu uğursuzluk size öğüt verildiği için mi? Hayır; siz, aşırı giden bir milletsiniz' demişlerdi....
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Elçiler şöyle cevap verdi: Sizin
uğursuzluğu
nuz sizinle beraberdir. Size nasihat ediliyorsa bu uğursuzluk mudur? Bilakis, siz aşırı giden bir milletsiniz....
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Dediler ki, '
Uğursuzluğu
nuz sizden kaynaklanmaktadır. Size uyarıda bulunulduğu için mi? Siz gerçekten sınırı aşan bir topluluksunuz.'...
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Peygamberler de şöyle cevap verdiler: «Sizin
uğursuzluğu
nuz beraberinizdedir. Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradınız)? Doğrusu siz israfı âdet etmiş bir kavimsiniz.»...
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Dediler ki: "
Uğursuzluğu
nuz sizinledir. Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradınız)? Hayır, siz ölçüyü taşıran bir kavimsiniz."...
Yasin Suresi, 19. Ayet:
(Onlar da): «Sizin
uğursuzluğu
nuz, dediler, kendi berâberinizdedir. Size nasıyhat edilirse mi? Hayır, siz haddi aşıb taşanlar güruhusunuz». ...
Yasin Suresi, 19. Ayet:
(Elçiler:) '
Uğursuzluğu
nuz sizinle berâberdir. Size nasîhat verildiği için mi(uğursuzluk sayıyorsunuz)? Hayır! Siz haddi aşan bir kimseler topluluğusunuz' dediler....
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Dediler ki:
Uğursuzluğu
nuz sizinledir. Size öğüt verildi diye mi? Hayır, siz; çok aşırı giden bir kavimsiniz....
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Elçiler şöyle cevap verdi: "
Uğursuzluğu
nuz sizin kendinizdendir. Size nasihat ediliyorsa, bu uğursuzluk mudur? Hayır! Siz aşırı giden bir kavimsiniz. "...
Yasin Suresi, 19. Ayet:
-
Uğursuzluğu
nuz kendinizdendir. Sizi uyardık diye mi? Hayır, siz aşırı giden bir toplumsunuz, dediler....
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Resuller cevap verdiler: "
Uğursuzluğu
nuz sizinle beraber, çünkü siz imânsızsınız, irşâd edildiniz diye mi böyle söylüyorsunuz? Haddi aşan toplumun tekisiniz siz!"...
Yasin Suresi, 19. Ayet:
(Elçiler) Dediler ki: "
Uğursuzluğu
nuz sizin kendinizdedir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz)? Hayır siz aşırı giden bir kavimsiniz."...
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Dediler ki: «
Uğursuzluğu
nuz, sizinle birliktedir. Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradınız)? Hayır, siz ölçüyü taşıran bir kavimsiniz.»...
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Elçiler dediler ki: 'Sizin
uğursuzluğu
nuz kendinizdendir. Yoksa size öğüt verilmesini mi uğursuzluk sayıyorsunuz? Aslında siz haddini aşmış bir toplumsunuz.'...
Qəmər Suresi, 19. Ayet:
Muhakkak ki Biz, onların üzerine
uğursuzluğu
(felâketleri), gün boyu devam eden sarsaran rüzgârı (çok şiddetli, uğultulu ve çok soğuk bir kasırga) gönderdik....
Qəmər Suresi, 19. Ayet:
Biz onların üstüne,
uğursuzluğu
sürekli bir günde gürültülü ve dondurucu bir rüzgâr gönderdik....
Qəmər Suresi, 19. Ayet:
Biz onların üstüne,
uğursuzluğu
devamlı bir günde dondurucu bir rüzgâr gönderdik....
Qəmər Suresi, 19. Ayet:
Biz onların üstüne,
uğursuzluğu
devam eden bir günde, dondurucu bir rüzgârı görevlendirerek estirdik....
Qəmər Suresi, 19. Ayet:
Biz onların üzerlerine, (
uğursuzluğu
) süregiden bir uğursuz günde çok gürültülü bir fırtına gönderdik....
Qəmər Suresi, 19. Ayet:
Çünkü biz,
uğursuzluğu
devamlı bir günde, (Hûd peygamberin gönderildiği) Âd kavminin üzerlerine kökü kurutan şiddetli bir rüzgâr gönderdik....
Qəmər Suresi, 19. Ayet:
(19-20) Nitekim uzerlerine, insanlari, sokulmus hurma kutugu gibi kopararak yere seren, dondurucu bir ruzgari ugursuzlugu devam eden bir gunde gonderdik....
Qəmər Suresi, 19. Ayet:
Biz, gerçekten onların üzerine,
uğursuzluğu
devam eden bir günde ortalığı alt-üst eden şiddetli bir rüzgâr gönderdik ki,...
Qəmər Suresi, 19. Ayet:
(19-20) Nitekim üzerlerine, insanları, sökülmüş hurma kütüğü gibi kopararak yere seren, dondurucu bir rüzgarı
uğursuzluğu
devam eden bir günde gönderdik....
Qəmər Suresi, 19. Ayet:
Biz onların üstüne,
uğursuzluğu
devamlı bir günde dondurucu bir rüzgâr gönderdik....
Qəmər Suresi, 19. Ayet:
Çünkü üzerlerine
uğursuzluğu
devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar salıverdik....
Qəmər Suresi, 19. Ayet:
Biz onların üstüne,
uğursuzluğu
devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar gönderdik....
Qəmər Suresi, 19. Ayet:
Çünkü biz (haklarında) uğursuz (ve
uğursuzluğu
) sürekli bir günde onların üstüne çok gürültülü fırtına gönderdik. ...
Qəmər Suresi, 19. Ayet:
Biz de,
uğursuzluğu
uzun süre devam eden günlerde onların üzerine gürültülü bir fırtına gönderdik....
Qəmər Suresi, 19. Ayet:
Biz onların üzerine
uğursuzluğu
kesiksiz bir günde, dondurucu/uğultulu bir kasırga gönderdik....
Qəmər Suresi, 20. Ayet:
(19-20) Nitekim uzerlerine, insanlari, sokulmus hurma kutugu gibi kopararak yere seren, dondurucu bir ruzgari ugursuzlugu devam eden bir gunde gonderdik....
Qəmər Suresi, 20. Ayet:
(19-20) Nitekim üzerlerine, insanları, sökülmüş hurma kütüğü gibi kopararak yere seren, dondurucu bir rüzgarı
uğursuzluğu
devam eden bir günde gönderdik....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Sonra kendilerine iyilik geldiği zaman, “İşte bu bize aittir” dediler. Eğer kendilerine bir kötülük gelirse, Mûsâ ile yanındakilerin
uğursuzluğu
olarak kabul ederler. İyi bilin ki, onların
uğursuzluğu
Allah katındadır. Fakat onların çoğu bilmezler. ...
Yasin Suresi, 19. Ayet:
Elçiler: “Sizin
uğursuzluğu
nuz sizinle beraberdir. Size öğüt verildi diye mi? Aslında siz sınır tanımayan bir toplumsunuz” dediler. ...
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Onlar, “Senin sebebinle ve seninle beraber olan kişiler sebebiyle başımıza uğursuzluk geldi/seni ve beraberindekileri uğursuzluk belirtisi sayıyoruz” dediler. Sâlih, “
Uğursuzluğu
nuz Allah katındadır. Daha doğrusu siz, kendini ateşe atan/imtihana çekilen bir topluluksunuz” dedi. ...
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Artıq onlara bir həsənə (yaxşılıq) üz verdiyi zaman: ‘Bu bizim (haqqımızdır).’ dedilər. Onlara bir pislik üz verdikdə (onu), Musa (ə.s) və Onunla birlikdə olanların
uğursuzluğu
sayırlar. Lakin onların
uğursuzluğu
Allah tərəfindən deyilmi? Lakin onların çoxu bilmirlər....
Nəml Suresi, 47. Ayet:
‘Sən və səninlə birlikdə olanlar bizə uğursuzluq gətirdiniz.’ dedilər. (Saleh ə.s): ‘Sizin
uğursuzluğu
nuz Allahın dərgahındadır. Xeyr, siz fitnəyə düşmüş bir qövmsünüz.’ dedi....
Yasin Suresi, 19. Ayet:
‘
Uğursuzluğu
nuz sizinlə bərabərdir (özünüzdəndir). Sizə zikr xatırladıldığı zamanmı (uğursuzluğa uğrayırsınız)? Xeyr, siz müsrif (həddi aşan) bir qövmsünüz.’ dedilər....
Qəmər Suresi, 19. Ayet:
Şübhəsiz ki, Biz onların üzərinə
uğursuzluğu
gün boyu davam edən çox şiddətli, uğultulu bir qasırğa göndərdik....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Onlara bir yaxşılıq üz verəndə: “Bu, bizə məxsusdur!”– deyərdilər. Onlara bir pislik üz verdikdə isə, Musa və onunla birlikdə olanları uğursuzluq əlaməti sayardılar. Əslində onların
uğursuzluğu
Allah yanındadır, lakin onların çoxu (bunu) bilmir....
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Onlar dedilər: “Biz sənin və səninlə birlikdə olanların ucbatından uğursuzluğa uğradıq”. (Saleh) dedi: “Sizin
uğursuzluğu
nuz Allah yanındadır. Siz sınağa çəkilən bir camaatsınız”....
Yasin Suresi, 19. Ayet:
(Elçilər) dedilər: “Sizin
uğursuzluğu
nuz öz ucbatınızdandır. Məgər sizə edilən öyüd-nəsihəti( bəd əlamət sayırsınız)? Doğrusu, siz həddi aşmış bir millətsiniz”....
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Dedilər: «(Ey Saleh,) bizim
uğursuzluğu
muz sənin və yanındakıların nəhsliyindəndir (şərin və pisliyin səbəbi sizsiniz)». Dedi: «Sizin şər və
uğursuzluğu
nuzun (səbəbi günahlarınızdır və günahlarınız) Allah yanındadır (Biz onun səbəbi deyilik). (Əslində) siz imtahan olunan bir tayfasınız (bu hadisələrin hamısı cəza xarakteri daşımır, əslində sizin imtahanınız üçündür)»....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Lakin onlara yaxşılıq (bolluq vaxtı) gəldiyi zaman: “Bu bizimdir (biz çalışıb qazandıq)”, – deyərlər. Əgər başlarına bir yamanlıq gələrsə, Musa və onunla birlikdə olanların
uğursuzluğu
na yozardılar. Yaxşı bilin ki, onların uğursuzluq səbəbi ancaq Allah qatında (yazılı)dır. Lakin çoxları bilməz....
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Onlar: “Sən və səninlə birlikdə olanlar ucbatından uğursuzluğa düçar olduq”, – dedilər. Salih: “Sizin
uğursuzluğu
nuzun səbəbi Allah qatında (yazılı)dır. Əslində siz sınağa çəkilməkdə olan bir qövmsünüz”, – dedi....
Yasin Suresi, 20. Ayet:
Elçilər isə: “
Uğursuzluğu
nuz sizin özünüzdəndir. Sizə öyüd-nəsihət verildiyi üçün (uğursuzluğa düçar olursunuz?). Xeyr, siz həddi aşan bir qövmsünüz”, – dedilər....
Qəmər Suresi, 19. Ayet:
Uğursuzluğu
daim olan bir gündə biz onların üstünə uğultulu və dondurucu bir külək göndərdik....
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Onlar dedilər: "Biz sənin və səninlə olanların ucbatından uğursuzluğa düçar olduq." O isə: "Sizin
uğursuzluğu
nuz Allahdandır, siz imtahana çəkilən adamlarsınız." - dedi....
Nəml Suresi, 47. Ayet:
Onlar, "Sənin ucbatından və səninlə birgə olan kəslər ucbatından başımıza uğursuzluq gəldi/səni və səninlə birgə olanları nəhs sayırıq" dedilər. Saleh, "
Uğursuzluğu
nuz Allah yanındadır. Daha doğrusu siz, özünü oda atan/sınağa çəkilən bir camaatsınız" dedi....