Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Nəml Suresi, 18. Ayet:
Nəhayət, onlar qarışqa vadisinə gəldikdə bir qarışqa belə dedi: “Ey qarışqalar, yuvalarınıza girin ki, Süleyman və ordusu fərqinə
varmadan
sizi əzməsinlər!”...
Nəml Suresi, 50. Ayet:
Onlar bir hiylə qurdular. Biz də özləri də fərqinə
varmadan
onlara bir hiylə qurduq....
Hucurat Suresi, 2. Ayet:
Ey iman gətirənlər, səslərinizi Peyğəmbərin səsindən yuxarı qaldırmayın və onunla bir-birinizlə danışdığınız kimi ucadan danışmayın! Yoxsa, özünüz də fərqinə
varmadan
əməlləriniz boşa çıxar....
Ənkəbut Suresi, 53. Ayet:
Səndən əzabın tez gəlməsini istəyirlər. Əgər vaxtı əvvəlcədən təyin edilmiş olmasaydı, həqiqətən, əzab onlara gələrdi. Şübhəsiz ki, əzab onlara qəflətən və özləri də fərqinə
varmadan
gələcəkdir....
Ənam Suresi, 26. Ayet:
Onlar həm onu (Quranı dinləməyi) qadağan edir, həm də özləri ondan uzaq dururlar. Onlar fərqinə
varmadan
ancaq özlərini məhv edirlər....
Şüəra Suresi, 202. Ayet:
Bu, özləri də fərqinə
varmadan
birdən-birə başlarına gələcək....
Hucurat Suresi, 2. Ayet:
Ey iman gətirənlər! Səsinizi Peyğəmbərin səsindən yuxarı qaldırmayın. Bir-birinizlə ucadan danışdığınız kimi, Peyğəmbərlə də ucadan danışmayın. Əks halda, fərqinə
varmadan
etdikləriniz boşa çıxacaq....
Fəcr Suresi, 19. Ayet:
Mirası (halal-haramına)
varmadan
yeyirsiniz (qadınların, uşaqların paylarını vermirsiniz)....
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Hac ve umreyi Allah için tamamlayın. Fakat eğer (elde olmayan bir nedenle) alıkonursanız, o zaman kolayınıza gelen kurbandan (gönderin). Kurban (kesim) yerine ulaşıncaya kadar da başlarınızı traş etmeyin. Fakat sizden hasta olan veya başından bir ezası olan (ve bundan dolayı kurban yerine
varmadan
önce traı olmak zorunda kalan) kimsenin bu durumda, oruçtan, sadakadan veya kurbandan (biriyle) fidye vermesi(gerekir). Artık emin olduğunuzda (güvene kavuştuğunuzda) o zaman kim, hac (zamanına...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Hacc ve Umre'yi Allah için tamamlayın. Bundan alıkonursanız, o zaman kolayınıza gelen kurbanı gönderin. Kurban yerine ulaşıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Sizden hasta olan veya başında bir eziyet ve rahatsızlığı bulunan kimseye (Kurban yerine
varmadan
tıraş olursa, bunun için) oruç ya da sadaka ya da kurbanlardan bir fidye (kurtuluş akçesi) vâcib olur. Güven içinde olursanız, her kim Hacc'a kadar Umre'den yararlanmak isterse, ona da kurbandan kolay geleni kesmek gerekir. Bunu bulamayan k...
Bəqərə Suresi, 230. Ayet:
Erkek yine boşarsa, artık bundan sonra kadın, başka bir kocaya
varmadan
kendisine helâl olmaz. O (vardığı adam) da bunu boşarsa, Allâh'ın sınırları içinde duracaklarına inandıkları takdirde (eski karı kocanın) tekrar birbirlerine dönmelerinde kendilerine bir günâh yoktur. İşte bunlar Allâh'ın sınırlarıdır. (Allâh) bunları, bilen bir toplum için açıklamaktadır....
Əraf Suresi, 95. Ayet:
Sonra seyyiatin yerini hasenatla değiştirdik. Ne zaman ki çoğaldılar ve şöyle dediler. “Babalarımıza da şiddetli darlık ve ferahlık dokunmuştu. (Allah'tan bilmediler, ders almadılar). Bunun üzerine onları farkına
varmadan
(şuurunda değilken) aniden aldık.”...
Əraf Suresi, 95. Ayet:
Sonra kötülüğü (darlığı) değiştirip yerine iyilik (bolluk) getirdik. Nihayet çoğaldılar ve: "Atalarımız da böyle sıkıntı ve sevinç yaşamışlardı" dediler. Biz de onları, kendileri farkına
varmadan
ansızın yakaladık....
Əraf Suresi, 95. Ayet:
Sonra kötülüğü (darlığı) değiştirip yerine iyilik (bolluk) getirdik. Nihayet çoğaldılar ve: «Atalarımız da böyle sıkıntı ve sevinç yaşamışlardı» dediler. Biz de onları, kendileri farkına
varmadan
ansızın yakaladık....
Əraf Suresi, 95. Ayet:
Sonra bu sıkıntının yerine iyilik (selâmet, bolluk) verdik. Nihayet çoğaldılar, «Atalarımıza da (gah böyle) fakirlik, şiddet, hastalık, (gâh) iyilik, genişlik dokunmuşdur» dediler. Bunun üzerine biz de kendileri farkına
varmadan
, onları ansızın tutub yakalayıverdik. ...
Əraf Suresi, 95. Ayet:
Sonra kötülüğün yerine iyilik koyduk. Nihayet çoğaldılar ve; atalarımıza da fakirlik, şiddet, hastalık, iyilik ve genişlik dokunmuştu, dediler. Bunun üzerine Biz de onları kendilerine farkına
varmadan
ansızın yakalayıverdik....
Əraf Suresi, 95. Ayet:
Sonra o darlığı genişliğe çevirmişizdir ki refahı tatsınlar da (kendi kendilerine): "Atalarımız da darlık ve sıkıntıya düşmüşler (ve genişliği görmüşler)di" desinler, işte ancak bundan sonradır ki, kendileri daha (ne olup bittiğinin) farkına
varmadan
, onları kıskıvrak yakaladık....
Yusif Suresi, 13. Ayet:
Babalari, «Onu goturmeniz beni uzuyor; siz farkina
varmadan
onu kurdun yemesinden korkarim» dedi....
Yusif Suresi, 13. Ayet:
Babaları, 'Onu götürmeniz beni üzüyor; siz farkına
varmadan
onu kurdun yemesinden korkarım' dedi....
Yusif Suresi, 13. Ayet:
Dedi ki: “Onu götürmeniz cidden beni üzer, endişeye düşürür. Siz farkına
varmadan
onu bir kurdun yemesinden korkarım. ”...
Yusif Suresi, 15. Ayet:
Onu götürüp de kuyunun dibine atmaya ittifakla karar verdikleri zaman, biz Yusufa: Andolsun ki sen onların bu işlerini onlar (işin) farkına
varmadan
, kendilerine haber vereceksin, diye vahyettik....
Yusif Suresi, 15. Ayet:
Yusuf'u goturup bir kuyunun derinliklerine birakmayi kararlastirdilar. Biz ona, kardeslerinin bu islerini kendileri farkina
varmadan
haber vereceksin, diye vahyettik....
Yusif Suresi, 15. Ayet:
Yusuf'u oturup bir kuyunun derinliklerine bırakmayı kararlaştırdılar. Biz ona, kardeşlerinin bu işlerini kendileri farkına
varmadan
haber vereceksin, diye vahyettik....
Yusif Suresi, 15. Ayet:
Onu götürüp de kuyunun dibine atmaya ittifakla karar verdikleri zaman, biz Yusuf'a: Andolsun ki sen onların bu işlerini onlar (işin) farkına
varmadan
, kendilerine haber vereceksin, diye vahyettik....
Yusif Suresi, 15. Ayet:
Onu götürdükleri vakit, kuyunun derinliklerine bırakmayı birlikte kararlaştırdılar. Biz de kendisine vahyettik ki: Sen; onlara, kendileri hiç farkına
varmadan
yaptıklarını bir bir haber vereceksin....
Yusif Suresi, 31. Ayet:
Sonunda (o kadın) onların gizli dedikodularını işitince, kendilerine (haber) gönderdi ve onlar için yaslanacak bir yer (yastıklar ve bir sofra) hazırladı; herbirine ise birer (keskin)bıçak verdi ve (meyveleri soy maya baş ladıklarında, Yûsuf’a): 'Kar şıla rı na çık!' dedi. Bunun üzerine (kadınlar) onu (Yû suf’u) görünce, (eşsiz güzelliğine ve fa zîletine meftûn olarak) onu pek yüce gördüler de (hayranlıklarından farkına bile
varmadan
) ellerini kestiler ve: 'Hâşâ! Allah için, bu bir insan değildi...
Yusif Suresi, 81. Ayet:
"Siz dönün, babanıza deyin ki: "Sevgili babamız, bizler farkına
varmadan
oğlun inan ki hırsızlık etmiş. Biz ancak bildiğimize şahitlik ediyoruz. (Söz verdiğimiz zaman, bu durumun ortaya çıkacağını nereden bilebilirdik?)Gayb bize emanet edilmiş değil ki!"...
Yusif Suresi, 107. Ayet:
Allah tarafindan, onlari kusatacak bir azaba ugramalarindan veya farkina
varmadan
, kiyamet saatinin ansizin gelmesinden guvende midirler?...
Yusif Suresi, 107. Ayet:
Allah tarafından, onları kuşatacak bir azaba uğramalarından veya farkına
varmadan
, kıyamet saatinin ansızın gelmesinden güvende midirler?...
Yusif Suresi, 107. Ayet:
Allah tarafından, onları kuşatacak bir azaba uğramayacaklarından veya farkına
varmadan
, kıyamet saatinin ansızın gelmeyeceğinden emin midirler?...
Hicr Suresi, 66. Ayet:
Ve (elçilerimiz aracılığıyla) o'na şu hükmü tebliğ ettik: "Bu (günahkar)ların son kalıntıları da sabaha
varmadan
silinip ortadan kaldırılacaktır"....
Kəhf Suresi, 60. Ayet:
Musa, genç yoldaşına, 'Yıllarca yürümeyi gerektirse de iki denizin birleştiği yere
varmadan
dinlenmeyeceğim,' demişti....
Nəml Suresi, 18. Ayet:
Nihayet karınca vadisine geldikleri vakit bir karınca, “Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Süleyman ve ordusu farkına
varmadan
sizi ezmesinler” dedi....
Nəml Suresi, 18. Ayet:
Nihayet Karınca vâdisine geldikleri zaman, bir karınca: Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin; Süleyman ve ordusu farkına
varmadan
sizi ezmesin! dedi....
Nəml Suresi, 18. Ayet:
Sonunda, karincalarin bulundugu vadiye geldiklerinde bir karinca: «Ey karincalar! Yuvalariniza girin, Suleyman'in ordusu farkina
varmadan
sizi ezmesin» dedi....
Nəml Suresi, 18. Ayet:
Sonunda karıncaların (daha çok eyleştiği) vadiye geldiler. Dişi bir karınca, «ey karıncalar! Yuvanıza hemen girin ki Süleyman ve ordusu farkına
varmadan
sizi kırıp geçmesinler» dedi....
Nəml Suresi, 18. Ayet:
Sonunda, karıncaların bulunduğu vadiye geldiklerinde bir dişi (kraliçe) karınca: 'Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Süleyman'ın ordusu farkına
varmadan
sizi ezmesin' dedi....
Nəml Suresi, 18. Ayet:
Nihayet Karınca vâdisine geldikleri zaman, bir karınca: Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin; Süleyman ve ordusu farkına
varmadan
sizi ezmesin! dedi....
Nəml Suresi, 18. Ayet:
Nihayet karınca vâdisine geldikleri zaman, bir karınca: «Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin; Süleyman ve ordusu farkına
varmadan
sizi ezmesin!» dedi....
Nəml Suresi, 18. Ayet:
Nihayet karıncaların bulunduğu vadiye geldiklerinde bir karınca dedi ki: Ey karıncalar, yuvalarınıza girin. Süleyman ve orduları farkına
varmadan
sakın sizi ezmesin....
Nəml Suresi, 18. Ayet:
Nihayet karınca vâdisine geldiklerinde bir karınca dedi ki: “Ey karıncalar! Yuvalarınıza giriniz! Süleyman ve orduları farkına
varmadan
sizi ezmesin. ”...
Nəml Suresi, 18. Ayet:
Karınca Vadisine geldikleri zaman, bir karınca: -Ey karıncalar, yuvalarınıza girin, Süleyman ve askerleri farkına
varmadan
sizi ezmesinler dedi....
Nəml Suresi, 50. Ayet:
Böylece bir plan kurdular, ancak onlar farkına
varmadan
biz de bir plan kurduk....
Nəml Suresi, 50. Ayet:
(Onlar) böyle bir tuzak kurdular, Biz de onlar farkına
varmadan
, tuzak kurmuştuk....
Qəsəs Suresi, 11. Ayet:
Annesi, Mûsâ’nın kız kardeşine, “Onu takip et” dedi. O da Mûsâ’yı, onlar farkına
varmadan
uzaktan gözledi....
Qəsəs Suresi, 11. Ayet:
Annesi Musa'nın ablasına: Onun izini takip et, dedi. O da, onlar farkına
varmadan
uzaktan kardeşini gözetledi....
Qəsəs Suresi, 11. Ayet:
Annesi, Mûsâ’nın ablasına: 'Onun peşini takip et' demişti. Ablası, onlar farkına
varmadan
, özlemini duyarak uzaktan kardeşini gözetliyordu....
Qəsəs Suresi, 11. Ayet:
(Musa'nın) kızkardeşine: 'Onu izle' dedi. O da ötekiler farkına
varmadan
onu uzaktan gözetledi....
Qəsəs Suresi, 11. Ayet:
Musa'nin ablasina: «Onu izle» dedi. O da, kimse farkina
varmadan
, Musa'yi uzaktan gozetledi....
Qəsəs Suresi, 11. Ayet:
Musa'nın ablasına: 'Onu izle' dedi. O da, kimse farkına
varmadan
, Musa'yı uzaktan gözetledi....
Qəsəs Suresi, 11. Ayet:
Annesi Musa'nın ablasına: Onun izini takip et, dedi. O da, onlar farkına
varmadan
uzaktan kardeşini gözetledi....
Qəsəs Suresi, 11. Ayet:
Musa'nın ablasına «Onun izini takip et.» demişti annesi. O da onlar farkına
varmadan
uzaktan gözetledi....
Qəsəs Suresi, 11. Ayet:
Annesi Musa'nın ablasına, «Onun izini takip et» dedi. O da, onlar farkına
varmadan
uzaktan kardeşini gözetledi....
Qəsəs Suresi, 11. Ayet:
Annesi Musa'nın ablasına; «Onun izini takip et» dedi. O da kimse farkına
varmadan
, Musa'yı gözetledi....
Qəsəs Suresi, 11. Ayet:
Onun kızkardeşine dedi ki: Onu izle, o da kimse farkına
varmadan
onu uzaktan gözetledi....
Qəsəs Suresi, 11. Ayet:
Musa’nın kız kardeşine “Onu takip et” dedi. O da kimse farkına
varmadan
onu uzaktan gözetledi....
Qəsəs Suresi, 11. Ayet:
(Mûsâ'nın) kızkardeşine "Onun izini takip et," dedi. O da onlar farkına
varmadan
onu uzaktan gözetledi....
Ənkəbut Suresi, 53. Ayet:
Senden azabi acele bekliyorlar. Eger sure belirtilmis olmasaydi azap onlara hemen gelirdi. Ama yine de onlar farkina
varmadan
baslarina ansizin gelecektir....
Ənkəbut Suresi, 53. Ayet:
Senden azabı acele bekliyorlar. Eğer süre belirtilmiş olmasaydı azap onlara hemen gelirdi. Ama yine de onlar farkına
varmadan
başlarına ansızın gelecektir....
Ənkəbut Suresi, 53. Ayet:
Bir de senden acele azap istiyorlar; eğer belirlenmiş bir süre olmasaydı, o azap onlara muhakkak gelmişti; ve elbette o kendilerine gelecek, şuurları olmayarak (bilincine
varmadan
) ansızın gelecek!...
Ənkəbut Suresi, 53. Ayet:
Senden azabı çarçabuk isterler. Eğer belirtilmiş bir süre olmasaydı, azab onlara hemen gelirdi. Ama farkına
varmadan
o, kendilerine ansızın gelecektir....
Zümər Suresi, 55. Ayet:
«ize ansizin, farkina
varmadan
azap gelmeden once Rabbinizden size indirilen en guzel soze, Kuran'a uyun.»...
Zümər Suresi, 55. Ayet:
'Size ansızın, farkına
varmadan
azap gelmeden önce Rabbinizden size indirilen en güzel söze, Kuran'a uyun.'...
Hucurat Suresi, 2. Ayet:
Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber’in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber’e yüksek sesle bağırmayın, yoksa siz farkına
varmadan
işledikleriniz boşa gider....
Hucurat Suresi, 2. Ayet:
Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın; yoksa siz farkına
varmadan
amelleriniz boşa gidiverir....
Hucurat Suresi, 2. Ayet:
Ey iman nimetine kavuşanlar, seslerinizi, peygamberin sesinden daha fazla yükseltmeyin. Birbirinizle konuştuğunuz gibi, peygamberle ölçüsüz davranarak konuşmayın. Yoksa, siz farkına
varmadan
, işlediğiniz bilinçli amelleriniz boşa gider....
Hucurat Suresi, 2. Ayet:
Ey inananlar! Seslerinizi, Peygamberin sesini bastiracak sekilde yukseltmeyin. Farkina
varmadan
, islediklerinizin bosa gitmemesi icin, Peygambere birbirinize bagirdiginiz gibi yuksek sesle bagirmayin....
Hucurat Suresi, 2. Ayet:
Ey inananlar! Seslerinizi, Peygamberin sesini bastıracak şekilde yükseltmeyin. Farkına
varmadan
, işlediklerinizin boşa gitmemesi için, Peygambere birbirinize bağırdığınız gibi yüksek sesle bağırmayın....
Hucurat Suresi, 2. Ayet:
Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın; yoksa siz farkına
varmadan
amelleriniz boşa gidiverir....
Hucurat Suresi, 2. Ayet:
Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinden fazla yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın. Öyle yaparsanız, siz farkına
varmadan
amelleriniz boşa gider....
Hucurat Suresi, 2. Ayet:
Ey îman edenler, seslerinizi peygamberin sesinden yüksek çıkarmayın. Ona sözle birbirinize bağırdığınız gibi bağırmayın ki siz farkına
varmadan
amelleriniz boşa gidiverir. ...
Hucurat Suresi, 2. Ayet:
Ey iman edenler; seslerinizi peygamberin sesinden yüksek çıkarmayın. Birbirinize bağırdığınız gibi peygambere bağırmayın. Yoksa siz farkına
varmadan
amelleriniz boşa gider....
Hucurat Suresi, 2. Ayet:
Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinden yüksek çıkarmayın. Birbirinizle yüksek sesle konuştuğunuz gibi, onunla da öyle yüksek sesle konuşmayın. Yoksa farkına
varmadan
amelleriniz boşa gidiverir....
Hədid Suresi, 25. Ayet:
Andolsun ki biz, peygamberlerimizi, apaçık delillerle gönderdik ve onlarla berâber de kitap ve terâzi indirdik, insanlar adâletle doğru muâmele etsinler diye ve demiri de indirdik ki onda çetin bir azap var ve insanlara faydalar; ve bu da, Allah'ın kendisine ve peygamberlerine, henüz tapısına
varmadan
yardım edenleri bildirmesi için; şüphe yok ki Allah, üstündür ve pek kuvvetlidir....
Zuxruf Suresi, 66. Ayet:
Onlar kendileri farkına
varmadan
ansızın kıyâmetin başlarına gelmesini mi bekliyorlar?...
Zuxruf Suresi, 66. Ayet:
Onlar kendileri farkına
varmadan
, ansızın, kıyâmet anının kendilerine gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? ...
Fəcr Suresi, 19. Ayet:
Və öz mirasınızı başqalarının mirası ilə birgə yeyirsiniz. (Hər bir mirası dünyadan gedən şəxs (həmin malı) halal və haram(ına
varmadan
) toplamış olsa belə mənimsəyirsiniz)....
Ənam Suresi, 26. Ayet:
Onlar başqalarını ondan (Qur`andan) yayındırırlar, həm də özləri ondan uzaq dururlar. Onlar fərqinə
varmadan
ancaq özlərini həlak edirlər....
Qəsəs Suresi, 11. Ayet:
- Və Musanın anası Musanın bacısına, "Onun dalınca get!" dedi. O da dərhal, onlar fərqinə
varmadan
uzaqdan Musaya göz qoyurdu....
Zuxruf Suresi, 66. Ayet:
Onlar özləri fərqinə
varmadan
, qəflətən, qiyamət anının gəlib çatmasından başqa bir şeymi gözləyirlər?...