Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Səba Suresi, 21. Ayet:
Halbuki (İblisin) onlar üzərində heç bir hakimiyyəti yox idi. Lakin axirətə inananla ona şübhə edəni ayırd etmək üçün (İblisə bu fürsəti
verdik).
Sənin Rəbbin hər şeyə nəzarət edəndir....
Nəml Suresi, 57. Ayet:
Buna görə də Biz onu və ailəsini xilas etdik, yalnız övrətini (əzab içində) qalanlardan olmasını təqdir etdik. (Canında nə olduğunu bildiyimiz üçün onun barəsində əzəldən belə hökm
verdik).
...
Səba Suresi, 21. Ayet:
Əslində (İblisin) onlar üzərində heç bir hökmü yoxdur. Lakin Biz axirətə inananla ona şəkk edəni ayırd edib bilmək üçün (İblisə bu imkanı
verdik).
Sənin Rəbbin hər şeyi hifz edəndir! (Möminlərin və kafirlərin əməllərini mühafizə edər, qiyamət günü hərəyə öz əməlinin cəzasını verər)....
Ənkəbut Suresi, 40. Ayet:
Biz onların hər birini öz günahı ilə yaxaladıq (hərəyə öz günahına görə cəza
verdik).
Kiminin başı üstünə (qasırğa ilə) qızmar daş yağdırdıq, kimini dəhşətli (tükürpədici) səs yaxaladı, kimini yerə gömdük, kimini də suya qərq etdik. Allah onlara zülm etmirdi, onlar özləri özlərinə zülm edirdilər....
Əbəsə Suresi, 24. Ayet:
İnsan hələ bir yeməyinə baxsın! (Görsün ki, ona necə ruzi
verdik).
...
Nisa Suresi, 155. Ayet:
Verdikleri sözden dönmeleri, Allah'ın âyetlerini inkâr etmeleri, haksız yere peygamberlerini öldürmeleri ve «kalblerimiz kılıflıdır» demelerinden dolayı (başlarına türlü belalar
verdik).
Doğrusu Allah, inkârları sebebiyle onların kalplerini mühürlemiştir. Pek azı hariç onlar inanmazlar....
Nisa Suresi, 157. Ayet:
Ve: "Biz, Tanrı'nın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük" demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza
verdik).
Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiç bir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler....
Ənam Suresi, 85. Ayet:
Zekeriyyâya, Yahyâya, İsâya, İlyâsa da (böyle hidâyet
verdik).
(Onların) hepsi saalihlerdendi. ...
Ənam Suresi, 87. Ayet:
Onların babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarına da (üstün meziyetler
verdik).
Onları seçkin kıldık ve doğru yola ilettik....
Ənam Suresi, 87. Ayet:
Onların babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarına da (üstün meziyetler
verdik).
Onları seçkin kıldık ve doğru yola ilettik....
Ənam Suresi, 123. Ayet:
Böylece her kentin büyüklerini, oranın suçluları yaptık ki, orada tuzak kursunlar (her kentin ileri gelenlerine, tuzak kurmaları için fırsat
verdik).
Onlar kendilerinden başkasına tuzak kurmuyorlar, ama farkında değiller....
Əraf Suresi, 26. Ayet:
Ey Âdemoğulları! Size avret yerlerinizi örtecek giysi ve süslenecek elbise verdik. Takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) elbisesi var ya, işte o daha hayırlıdır. Bu (giysiler), Allah’ın rahmetinin alametlerindendir. Belki öğüt alırlar (diye onları insanlara
verdik).
...
Kəhf Suresi, 11. Ayet:
Böylelikle mağarada yıllar yılı onların kulaklarına vurduk (derin bir uyku
verdik).
...
Kəhf Suresi, 11. Ayet:
Böylelikle mağarada yıllar yılı onların kulaklarına vurduk (derin bir uyku
verdik).
...
Məryəm Suresi, 12. Ayet:
(12-13-14) (Yahyâyi ihsan etdik ve ona çocukluğunda:) «Ey Yahya, kitabı kuvvetle tut» (dedik). Henüz sabî iken ona hikmet verdik. Tarafımızdan (ona) bir kalb yumuşaklığı ve (günâhlardan) temizlik (
verdik).
O, çok müttekıy idi. Anasına, babasına da itaatkârdı. Bir serkeş ve aasî değildi. ...
Məryəm Suresi, 13. Ayet:
Ve katımızdan ona, sevgi ve zekât (nefs tezkiyesi) (
verdik).
Ve o, takva sahibi oldu....
Məryəm Suresi, 13. Ayet:
Tarafımızdan ona kalp yumuşaklığı ve temizlik de (
verdik).
O, çok sakınan bir kimse idi....
Məryəm Suresi, 13. Ayet:
Tarafımızdan ona bir gönül yumuşaklığı ve temizlik de (
verdik).
O sakınan biriydi....
Məryəm Suresi, 13. Ayet:
Katımızdan ona bir sevgi duyarlılığı ve temizlik (de
verdik).
O, çok takva sahibi biriydi....
Məryəm Suresi, 13. Ayet:
Tarafımızdan ona kalp yumuşaklığı ve temizlik de (
verdik).
O, çok sakınan bir kimse idi....
Məryəm Suresi, 13. Ayet:
Katımızdan ona bir sevgi duyarlılığı ve temizlik (de
verdik).
O, çok takva sahibi biriydi....
Məryəm Suresi, 13. Ayet:
(12-13-14) (Yahyâyi ihsan etdik ve ona çocukluğunda:) «Ey Yahya, kitabı kuvvetle tut» (dedik). Henüz sabî iken ona hikmet verdik. Tarafımızdan (ona) bir kalb yumuşaklığı ve (günâhlardan) temizlik (
verdik).
O, çok müttekıy idi. Anasına, babasına da itaatkârdı. Bir serkeş ve aasî değildi. ...
Məryəm Suresi, 13. Ayet:
Tarafımızdan (ona) bir kalb yumuşaklığı ve (günahlardan) bir temizlik de(
verdik).
Hem (o,) takvâ sâhibi bir kimse idi....
Məryəm Suresi, 14. Ayet:
(12-13-14) (Yahyâyi ihsan etdik ve ona çocukluğunda:) «Ey Yahya, kitabı kuvvetle tut» (dedik). Henüz sabî iken ona hikmet verdik. Tarafımızdan (ona) bir kalb yumuşaklığı ve (günâhlardan) temizlik (
verdik).
O, çok müttekıy idi. Anasına, babasına da itaatkârdı. Bir serkeş ve aasî değildi. ...
Məryəm Suresi, 50. Ayet:
Ve onlara, rahmetimizden bahşettik (karşılıksız
verdik).
Ve onları (Hz. İbrâhîm ve oğullarını), (bütün) dillerde (lisanlarda) sadık ve âlî (üstün, yüce) kıldık....
Məryəm Suresi, 50. Ayet:
Hem bunlara rahmetimizden ihsanlar eyledik (çokca mal ve evlâd
verdik).
Hepsine de dillerde (bütün dinlerde) güzel ve yüksek bir övgü verdik....
Ənbiya Suresi, 72. Ayet:
Ona İshak'ı hediye ettik, üstelik (torunu) Ya'kûb'u da (
verdik).
Hepsini de iyi insanlar yaptık....
Ənbiya Suresi, 82. Ayet:
Onun için denizde dalgıçlık yapan ve bundan başka iş(ler) de gören şeytanlardan kimseleri de (emrine
verdik).
Biz onların koruyucuları idik....
Ənbiya Suresi, 82. Ayet:
Onun için denizde dalgıçlık yapan ve bundan başka iş(ler) de gören şeytanlardan kimseleri de (emrine
verdik).
Biz onların koruyucuları idik....
Möminun Suresi, 18. Ayet:
Semâdan belli bir ölçü ile su inzâl ettik de onu arzda durdurduk (arza - bedene onunla hayat
verdik).
. . Doğrusu onu gidermeye de elbette Kaadirleriz....
Ənkəbut Suresi, 38. Ayet:
Ad ve Semud'u da (helak edi
verdik).
Sizin için, (onların başına nelerin geldiği) oturdukları yerlerden apaçık anlaşılmaktadır. Şeytan onlara yaptıkları işleri güzel gösterip onları doğru yoldan çıkardı. Oysa bakıp görebilecek durumdaydılar....
Loğman Suresi, 15. Ayet:
"Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itâ'at etme. Onlarla dünyâ (işlerin)de iyi geçin ve bana yönelen kimsenin yoluna uy. Sonra dönüşünüz banadır; (o zaman ben) size yaptıklarınızı haber vereceğim" (diye öğüt
verdik).
...
Səba Suresi, 10. Ayet:
Gerçekten Davud’a, tarafımızdan (kendisine has olmak üzere) bir fazilet verdik: “- Ey dağlar ve kuşlar! Davud ile beraber tesbih edin?” dedik. Ona demiri de yumuşattık, (demiri eritmeden, çamur gibi, şekillendirme kudretini, Davud’a
verdik).
...
Səba Suresi, 21. Ayet:
Oysa şeytanın onlar üzerinde hiçbir hâkimiyeti yoktu. Ancak ahirete inananları, onun hakkında şüphe içinde bulunanlardan ayırt edelim diye (ona bu fırsatı
verdik).
Senin Rabbin her şey üzerinde hakiki bir koruyucudur....
Səba Suresi, 21. Ayet:
Halbuki şeytanın onlar üzerinde hiçbir nüfuzu yoktu. Ancak ahirete inananı, şüphe içinde kalandan ayırdedip bilelim diye (ona bu fırsatı
verdik).
Rabbin gerçekten her şeyi koruyandır....
Səba Suresi, 21. Ayet:
Onun, onların üzerinde bir nüfuzu yoktu. Ancak biz ahirete inananı ondan şüphe edenden (ayırıp) bilelim diye (ona fırsat
verdik).
Rabbin her şeyi koruyandır....
Səba Suresi, 21. Ayet:
Oysa onun, kendilerine karşı hiç bir zorlayıcı gücü yoktu ancak biz ahirete iman edeni, ondan kuşku içinde olandan ayırdetmek için (ona bu imkanı
verdik).
Senin Rabbin, her şeyin üzerinde gözetici, koruyucudur....
Səba Suresi, 21. Ayet:
Halbuki İblis’in insanlar üzerinde hiç bir kudreti yoktu; fakat biz ahirete imanı olanla, onda şübhe edeni ayırd etmek için (İblis’e bu müsaadeyi
verdik).
Senin Rabbin her şeyi gözetleyendir....
Səba Suresi, 21. Ayet:
Halbuki İblîs'in onlar üzerinde bir sultası yoktu. Ancak biz, Âhiret'e imân edenlerle o hususta şüphe içinde bulunanları bilip belli etmek için (bu fırsatı
verdik).
Senin Rabbın her şeyi görüp gözetendir....
Səba Suresi, 21. Ayet:
Halbuki şeytanın onlar üzerinde hiçbir nüfuzu yoktu. Ancak ahirete inananı, şüphe içinde kalandan ayırdedip bilelim diye (ona bu fırsatı
verdik).
Rabbin gerçekten her şeyi koruyandır....
Səba Suresi, 21. Ayet:
Hâlbuki onun (o İblisin), kendileri üzerinde hiçbir kuvveti yoktu; ancak (biz) âhirete îmân edeni, ondan şübhe içinde olan o kimseden ayıralım diye (ona bu mühleti
verdik).
Çünki Rabbin, herşeyi (dilediği gibi) hakkıyla muhâfaza edendir....
Səba Suresi, 21. Ayet:
Oysa ki (İblis'in) onlar üzerinde hiçbir nüfuzu yoktu. Ancak ahirete imanı olan kimse ile, ahiretten şüphe edeni ayırdetmek için (ona bu ruhsatı
verdik).
Rabbin her şeyi gözetlemektedir....
Səba Suresi, 21. Ayet:
Onun onlar üzerinde zorlayıcı bir gücü yoktu. Ancak âhirete inananı, ondan kuşkulanandan (ayırd edip) bilelim diye (ona bu fırsatı
verdik).
Rabbin her şeyi korumaktadır....
Səba Suresi, 21. Ayet:
Oysa onun, kendilerine karşı hiç bir zorlayıcı gücü yoktu ancak biz ahirete iman edeni, ondan kuşku içinde olandan ayırdetmek için (ona bu imkânı
verdik).
Senin Rabbin, her şeyin üzerinde gözetici, koruyucu olandır....
Sad Suresi, 37. Ayet:
Bütün bina ustası ve dalgıç şeytanları da (onun emrine
verdik).
...
Sad Suresi, 38. Ayet:
Ve daha diğerlerini de zincirlerde bağlı olarak (Onun emrine
verdik).
...
Duxan Suresi, 32. Ayet:
And olsun ki, onları (İsrâiloğullarını kendi asırlarındaki) âlemlerin üzerine (lâyık olduklarını) bilerek seçtik (de onlara üstünlük
verdik).
...
Qəmər Suresi, 37. Ayet:
(37-38) Andolsun ki, o misafirlerinden dolayı O'ndan mutalebede bulunmuşlardı. Artık Biz de onların gözlerini silip kör ettik, «Haydin azabımı ve tehditlerimi tadın!» (deyi
verdik).
Andolsun ki, onları sabahleyin erkenden bir daimi azab yakaladı....
Qəmər Suresi, 38. Ayet:
(37-38) Andolsun ki, o misafirlerinden dolayı O'ndan mutalebede bulunmuşlardı. Artık Biz de onların gözlerini silip kör ettik, «Haydin azabımı ve tehditlerimi tadın!» (deyi
verdik).
Andolsun ki, onları sabahleyin erkenden bir daimi azab yakaladı....
Hədid Suresi, 26. Ayet:
Ve andolsun ki, Hz. Nuh'u ve Hz. İbrâhîm'i gönderdik. Ve onların zürriyetlerinden nebîler kıldık. Ve kitap (
verdik).
Böylece onlardan bir kısmı hidayete erenlerdir ve onların çoğu fasıklardır....
Müddəssir Suresi, 31. Ayet:
Ateş bekçilerini yalnızca meleklerden kıldık. Onların sayısını da ancak kafir olanları denemek, kitap ehlinin kesin bilgiye ulaşması ve iman edenlerin de imanını artırmak için verdik. Kitap ehli ve mü’minlerin şüphe etmemesi, kalplerinde hastalık olanların ve kafirlerin de: -Allah bu misalle ne demek istiyor? demesi için (
verdik).
Allah, dilediğini işte böyle sapıklıkta bırakır, dilediğine de yol gösterir. Rabbinin ordularını kendisinden başkası bilemez. Bu, insanlar için bir uyarıdan başka bir ...
Mürsəlat Suresi, 27. Ayet:
Ve orada yüksek sabit dağlar kıldık. Ve sizi tatlı su ile suladık (içecek su
verdik).
...
Məryəm Suresi, 50. Ayet:
Onlara rəhmətimizdən bəxş etdik (qarşılıqsız
verdik).
Onları (bütün) dillərdə (hər kəsin dilində) sadiq və ali etdik....
Kəhf Suresi, 11. Ayet:
Biz mağarada onların qulaqlarını illərlə qapalı saxladıq (onları yuxuya
verdik).
...
Əraf Suresi, 26. Ayet:
«Ey Adəm övladları, şübhəsiz sizə ayıb yerlərinizi örtəcək və sizin üçün zinət olacaq bir libas (geyim) nazil etdik (onun xammalını torpaqda yaratdıq və sizə onu əldə etmək istedadını
verdik).
Əlbəttə təqva libası daha yaxşıdır.» Bunlar Allahın (insanlar üçün olan) ayə və nişanələrindəndir, bəlkə öyüd-nəsihət aldılar....
Tin Suresi, 4. Ayet:
Həqiqətən, Biz insanı(n cismini və ruhunu) ən gözəl bir biçimdə yaratdıq (ona düzgün qamət, mütənasib üzvlər, düşünən beyin və fəzilətlərə qadir olan bir ruh
verdik).
...
Əraf Suresi, 26. Ayet:
Ey Adəm oğulları! Sizə övrət yerlərinizi örtəcək geyim və süslənəcək libas verdik. Təqva (Allaha qarşı gəlməkdən çəkinmək) libası ki var, (bax) o, daha xeyirlidir. Bu (geyimlər) Allahın rəhmətinin əlamətlərindəndir. Bəlkə öyüd götürərlər (deyə onları insanlara
verdik).
...
Səba Suresi, 21. Ayet:
Halbuki şeytanın onlar üzərində heç bir hakimiyyəti yox idi. Ancaq biz axirətə inananları onun barəsində şübhədə olanlardan ayırd edək deyə (ona bu fürsəti
verdik).
Sənin Rəbbin hər şey üzərində həqiqi bir qoruyucudur....