Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Rəd Suresi, 32. Ayet:
Həqiqətən, səndən əvvəlki peyğəmbərlərə də istehza edilmişdi. Beləcə, kafirlərə möhlət
verdim,
sonra da onları (əzabla) yaxaladım. Mənim cəzalandırmağım necə idi?!...
Həcc Suresi, 44. Ayet:
(Şüeybin qövmü olan) Mədyən xalqı da (peyğəmbərini yalanlamışdı). Musa da yalanlanmışdı. Buna görə də kafirlərə möhlət
verdim,
sonra da onları yaxaladım. Bəs Mənim inkar etməyim (cəzalandırmağım) necədir!...
Həcc Suresi, 48. Ayet:
Neçə-neçə məmləkət vardır ki, (xalqı) zalım olduğu halda onlara möhlət
verdim,
sonra da onları (əzabımla) yaxaladım. Axır dönüş Mənədir!...
Rəd Suresi, 32. Ayet:
(Ya Rəsulum!) Səndən əvvəl gəlib-gedən peyğəmbərlərə də istehza edilmişdi. Mən kafirlərə möhlət
verdim,
sonra isə onları (əzabla) yaxaladım. Mənim onları cəzalandırmağım necə (də dəhşətli) idi! (Bir görəydin onlara nə dəhşətli əzab verdim!)...
Həcc Suresi, 44. Ayet:
Mədyən əhli də (peyğəmbərlərini təkzib etmişdi). Musa da (Fironun özü və camaatı tərəfindən) yalançı sayılmışdı. Kafirlərə (bir qədər) möhlət
verdim,
sonra onları (əzabla) yaxaladım. (Bir görəydin, küfr etdiklərinə, peyğəmbərləri yalançı sayıb inkar etdiklərinə görə) Mənim onları inkar etməyim necə oldu! (Onlara verdiyim neməti müsibətlə əvəz etdim!)...
Həcc Suresi, 48. Ayet:
Neçə-neçə məmləkətə (məmləkət əhlinə) zülm etdikləri (kafir olduqları) halda möhlət
verdim,
sonra onları (əzabla) yaxaladım. Axır dönüş ancaq Mənədir! (Onlar, nəhayət, Mənim hüzuruma gələcək, qazandıqları günaha görə əbədi əzaba düçar olacaqlar)....
Əraf Suresi, 79. Ayet:
O da onlardan yüz çevirip: "Ey halkım, ben size Rabb'imin mesajını ilettim ve size öğüt
verdim,
ancak siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz." dedi....
Ali-İmran Suresi, 20. Ayet:
Eger seninle tartismaya girisirlerse, «Ben bana uyanlarla birlikte kendimi Allah'a
verdim,
» de. Kendilerine Kitab verilenlere ve kitabsizlara: «Siz de Islam oldunuz mu?» de, sayet Islam olurlarsa dogru yola girmislerdir, yuz cevirirlerse, sana yalniz teblig etmek duser. Allah kullarini gorur.*...
Ali-İmran Suresi, 36. Ayet:
Doğurunca da yâ Rabbi demişti kız doğurdum; zâten Tanrı, onun ne doğurduğunu biliyordu; erkek kıza benzemez, ona Meryem adını
verdim,
onu da, soyunu da sana ısmarladım, taşlanmış Şeytan'dan sen koru demişti....
Ali-İmran Suresi, 36. Ayet:
Onu dogurdugunda, Allah onun ne dogurdugunu bilirken «Ya Rabbi! Kiz dogurdum. Erkek, kiz gibi degildir, ben ona Meryem adini
verdim,
ben onu da soyunu da, kovulmus seytandan Sana sigindiririm", dedi....
Ali-İmran Suresi, 36. Ayet:
Onu doğurduğunda, Allah onun ne doğurduğunu bilirken 'Ya Rabbi! Kız doğurdum. Erkek, kız gibi değildir, ben ona Meryem adını
verdim,
ben onu da soyunu da, kovulmuş şeytandan Sana sığındırırım' dedi....
Ali-İmran Suresi, 81. Ayet:
An o zamanı ki Allah, peygamberlerden, size kitap ve hikmet
verdim,
sonra da sizdeki kitabı gerçekleyen bir peygamber göndereceğim, ona mutlaka inanacaksınız, mutlaka yardım edeceksiniz diye söz almıştı ve ikrar ettiniz mi, size yüklediğim bu ağır yükü aldınız, yüklendiniz mi demişti. İkrar ettik demişlerdi de o da öyleyse tanık olun demişti, ben de sizinle berâber tanıklık edenlerdenim....
Ali-İmran Suresi, 81. Ayet:
Hani Allâh Nebilerden (ve ümmetlerinden şu konuda) söz almıştı: "Size hakikat bilgisinden ve Hikmet
verdim,
bundan sonra beraberinizde olanı tasdik eden bir Rasûl geldiğinde, Ona bütününüzle iman edecek ve yardım edeceksiniz. Kabul ettiniz ve ağır yükümü üzerinize aldınız mı?", "Kabul ettik" dediler! "Şahit olun, ben de şahidim hakikatiniz olarak. "...
Ali-İmran Suresi, 81. Ayet:
Hani Allah, Peygamberlerden kesin söz almıştı: «And olsun ki size kitap ve hikmet
verdim,
sonra sizinle beraber bulunanı kabul eden bir peygamber gelince, herhalde ona inanasınız ve ona mutlaka yardım edesiniz» (buyurmuş ve) «bunu ikrar ettiniz mi, bunun üzerine ahde bağlı ağır yükümü kabul ettiniz mi ?» demişti. Onlar da: «İkrar ettik» diye kesin söz vermişlerdi. (Allah): «Öyle ise şâhid olun, ben de sizinle beraber şâhidlerdenim» buyurmuştu....
Ali-İmran Suresi, 81. Ayet:
Allah peygamberlerden şöyle söz almıştı: «Andolsun ki size kitab ve hikmet
verdim,
sonra yanınızda bulunan (kitaplar)ı doğrulayıcı bir peygamber geldiğinde ona muhakkak inanacak ve ona yardım edeceksiniz! Bunu kabul ettiniz mi? Ve bu hususta ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?» demişti. Onlar: «Kabul ettik» dediler. (Allah da) dedi ki: «Öyleyse şahit olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım»....
Ali-İmran Suresi, 81. Ayet:
Hani Allah, peygamberlerden 'Bakınız, size kitap ve hikmet
verdim,
ilerde yanınızdaki kitabı onaylayan bir peygamber gelince ona kesinlikle inanacak, kendisini destekleyeceksiniz' diye söz aldı; 'Bu direktifimi kabul ettiniz, omuzlarınıza yüklediğim bu görevi üstlendiniz mi?' dedi. 'Kabul ettik' dediler, Allah da 'Birbirinize şahid olunuz, ben de sizinle birlikte şahidlerdenim' dedi....
Ali-İmran Suresi, 81. Ayet:
Yâdet o zamanı ki, Allah Teâlâ peygamberlere hitaben «Size kitap ve hikmet
verdim,
sonra sizin nezdinizdekini musaddık olarak bir resûl gelecektir. O'na elbette imân ve yardım edeceksiniz» diye peygamberlerden bir müekked ahd aldıkta buyurdu ki, «İkrar ettiniz mi? Ve bunun üzerine benim o ahdimi alıp kabul eylediniz mi?» Onlar da, «İkrar ettik,» dediler. (Cenâb-ı Hak da) Buyurdu ki: «Öyleyse şahit olunuz, ben de sizinle beraber şahitlerdenim.»...
Ali-İmran Suresi, 81. Ayet:
Allah, peygamberlerden: -Size kitap ve hikmet
verdim,
sonra sizden olanı doğrulayan bir peygamber gelecek, ona kesinlikle iman edecek ve ona yardım edeceksiniz! diye söz aldığı zaman (sormuştu): -Karar verdiniz ve size yüklediğim bu ağır yükü kabul ettiniz mi? demişti. Onlar: -Kabul ettik diye cevap verdiler. -Şahit olun, ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim, buyurmuştu....
Maidə Suresi, 3. Ayet:
Size şunlar haram kılındı: ölü, kan, hınzir eti, Allahdan başkasının namına boğazlanan, bir de boğulmuş, yahud vurulmuş yahud yuvarlanmış, yahud süsülmüş, yahud canavar yırtmış olub da canı üzerinde iken kesmedikleriniz ve dikili taşlar üzerinde boğazlananlar ve zararla kısmet paylaşmanız, hep bunlar birer fısk (yoldan çıkıştır) bu gün kâfirler dininizi söndürebilmekten ümidlerini kestiler, onlardan korkmayın, yalnız benden korkun, işte bugün sizin için dininizi kemale yetirdim, üzerinizdeki ni'...
Əraf Suresi, 79. Ayet:
Sâlih de o zaman onlardan yüz çevirdi ve şöyle dedi: «Ey kavmim! And olsun ki ben size Rabbimin elçiliğini tebliğ ettim ve size öğüt
verdim,
fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.»...
Əraf Suresi, 79. Ayet:
Bunun üzerine Salih, onlara sırt çevirdi ve 'Ey soydaşlarım, size Rabbimin mesajını ilettim, size öğüt
verdim,
fakat siz öğüt verenlerden hoşlanmıyorsunuz' dedi....
Əraf Suresi, 93. Ayet:
(Şu'ayb) onlardan öteye döndü de: «Ey kavmim! dedi, ben size Rabbimin gönderdiği gerçekleri duyurdum ve size öğüt
verdim,
artık kâfir bir kavme nasıl acırım?»...
Əraf Suresi, 93. Ayet:
Bunun üzerine Şuayb onlara sırt çevirdi ve 'Ey soydaşlarım, size Rabbimin mesajlarını ilettim, öğüt
verdim,
şimdi kâfir bir topluma nasıl acıyabilirim?' dedi....
Əraf Suresi, 93. Ayet:
(Şu'ayb), onlardan öteye döndü de: "Ey kavmim dedi, ben size Rabbimin mesajlarını duyurdum ve size öğüt
verdim,
artık kâfir bir kavme nasıl acırım?"...
Rəd Suresi, 32. Ayet:
Andolsun, senden önce de nice peygamberler alaya alındı da ben inkâr edenlere bir süre (mühlet)
verdim,
sonra da onları yakalayıverdim. Benim cezalandırmam nasılmış!...
Rəd Suresi, 32. Ayet:
Andolsun ki senden önceki peygamberlerle de alay edildi de kâfirlere mühlet
verdim,
sonra da onları helâk ediverdim. Nasıl bu azap?...
Rəd Suresi, 32. Ayet:
Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi de ben inkâr edenlere mühlet
verdim,
sonra da onları yakaladım. (Görseydin ki) azabım nasılmış!...
Rəd Suresi, 32. Ayet:
Andolsun, senden önceki Rasûller ile de alay edilmiştir. . . Ben o hakikat bilgisini inkâr edenlere mühlet
verdim,
sonra onları yakaladım. . . Yaptıklarının sonucu olarak oluşan azap nasılmış!...
Rəd Suresi, 32. Ayet:
Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi de ben inkâr edenlere mühlet
verdim,
sonra da onları yakaladım. (Görseydin ki) azabım nasılmış!...
Rəd Suresi, 32. Ayet:
Senden önceki birçok peygamber ile de alay etmişlerdi. Ben o kâfirlere bir süre meydan
verdim,
fakat sonra yakalarına yapıştım. O zaman azabım nice oldu?...
Rəd Suresi, 32. Ayet:
Andolsun ki, senden evvelki peygamberler ile istihzâda bulunulmuştu. Ben kâfir olanlara bir mühlet
verdim,
sonra onları yakaladım. Artık azap nasıl oldu!...
Rəd Suresi, 32. Ayet:
Andolsun ki senden önce gelen peygamberlerle de alay edilmişti. Ben de o kâfirlere önce mühlet
verdim,
sonra da onları yakaladım. Azabım nasıl oldu?...
Rəd Suresi, 32. Ayet:
Senden önceki peygamberlerle alay edildi de inkâr edenlere bir süre meydan
verdim,
sonra onları yakaladım. Cezâm nasılmış, (gördüler)!...
İbrahim Suresi, 22. Ayet:
İş olup bitince; şeytan dedi ki: Gerçekten Allah, size sözün doğrusunu söylemişti. Ben de size söz
verdim,
ama caydım. Sizi zorlayacak hiç bir gücüm de yoktu. Yalnız ben sizi çağırdım, siz de geldiniz. O halde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Esasen daha önce, beni Allah'a ortak koşmanızı kabul etmemiştim. Doğrusu zalimlere elim bir azab vardır....
Həcc Suresi, 42. Ayet:
(42-44) Seni yalanci sayiyorlarsa bil ki, onlardan once Nuh milleti, Ad, Semud, Ibrahim milleti, Lut milleti ve Medyen halki da peygamberlerini yalanci saymis ve Musa da yalanlanmisti. Ama Ben, kafirlere once mehil
verdim,
sonra da onlari yakalayiverdim. beni tanimamak nasilmis grsunler....
Həcc Suresi, 42. Ayet:
(42-44) Seni yalancı sayıyorlarsa bil ki, onlardan önce Nuh milleti, Ad, Semud, İbrahim milleti, Lut milleti ve Medyen halkı da peygamberlerini yalancı saymış ve Musa da yalanlanmıştı. Ama Ben, kafirlere önce mehil
verdim,
sonra da onları yakalayıverdim; Beni tanımamak nasılmış görsünler....
Həcc Suresi, 43. Ayet:
(43-44) İbrahim’in kavmi ile Lût’un kavmi ve Medyen halkı da (yalanlamışlardı). Mûsâ da yalanlandı ve nihayet o inkârcılara mühlet
verdim,
sonra da onları yakalayıverdim. Beni inkâr etmek nasılmış, (gördüler)....
Həcc Suresi, 43. Ayet:
(42-44) Seni yalanci sayiyorlarsa bil ki, onlardan once Nuh milleti, Ad, Semud, Ibrahim milleti, Lut milleti ve Medyen halki da peygamberlerini yalanci saymis ve Musa da yalanlanmisti. Ama Ben, kafirlere once mehil
verdim,
sonra da onlari yakalayiverdim. beni tanimamak nasilmis grsunler....
Həcc Suresi, 43. Ayet:
(42-44) Seni yalancı sayıyorlarsa bil ki, onlardan önce Nuh milleti, Ad, Semud, İbrahim milleti, Lut milleti ve Medyen halkı da peygamberlerini yalancı saymış ve Musa da yalanlanmıştı. Ama Ben, kafirlere önce mehil
verdim,
sonra da onları yakalayıverdim; Beni tanımamak nasılmış görsünler....
Həcc Suresi, 44. Ayet:
(43-44) İbrahim’in kavmi ile Lût’un kavmi ve Medyen halkı da (yalanlamışlardı). Mûsâ da yalanlandı ve nihayet o inkârcılara mühlet
verdim,
sonra da onları yakalayıverdim. Beni inkâr etmek nasılmış, (gördüler)....
Həcc Suresi, 44. Ayet:
Ashab-ı Medyen de (yalanlamıştı). . . Musa da yalanlandı. . . Ben de o hakikat bilgisini inkâr edenlere mühlet
verdim,
sonra onları yakaladım. . . Beni inkâr etmenin sonucunu yaşatmam nasıl oldu!...
Həcc Suresi, 44. Ayet:
(42-44) Seni yalanci sayiyorlarsa bil ki, onlardan once Nuh milleti, Ad, Semud, Ibrahim milleti, Lut milleti ve Medyen halki da peygamberlerini yalanci saymis ve Musa da yalanlanmisti. Ama Ben, kafirlere once mehil
verdim,
sonra da onlari yakalayiverdim. beni tanimamak nasilmis grsunler....
Həcc Suresi, 44. Ayet:
(42-44) Seni yalancı sayıyorlarsa bil ki, onlardan önce Nuh milleti, Ad, Semud, İbrahim milleti, Lut milleti ve Medyen halkı da peygamberlerini yalancı saymış ve Musa da yalanlanmıştı. Ama Ben, kafirlere önce mehil
verdim,
sonra da onları yakalayıverdim; Beni tanımamak nasılmış görsünler....
Həcc Suresi, 44. Ayet:
Eshab-i Medyen de. Musâ da tekzib olundu, ben de o kâfirlere bir mühlet
verdim,
sonra da kendilerini tuttum alı
verdim,
nasıl oldu o vakıt benim inkârım?...
Həcc Suresi, 44. Ayet:
Medyen halkı da. Musa da yalanlandı. Ben de o kafirlere bir süre
verdim,
sonradan kendilerini tuttum alıverdim. O vakit cezalandırışım nasıl oldu (bir görseydin)....
Həcc Suresi, 44. Ayet:
Medyen halkı da. Musa da yalanlanmıştır. Ama Ben; kafirlere mühlet
verdim,
sonra da onları yakaladım. Benim inkarım nasılmış?...
Həcc Suresi, 44. Ayet:
Medyen halkının (yaptığı gibi); ayrıca, Musa da (Firavun ve yandaşlarınca) yalanlanmıştı. (Her seferinde) hakkı inkar edenlere belirli bir süre için fırsat
verdim,
ama günü gelince onları kıskıvrak yakaladım ki böylece, Benim onları hiçe saymam nasıl olurmuş, görsünler!...
Həcc Suresi, 44. Ayet:
Medyen ahalisi de (tekzîp etti,) Mûsa da tekzîp olundu. Nihâyet o kâfirler için bir mühlet
verdim,
sonra onları yakaladım. Artık (onların yaptıklarını) inkârım nasıl oldu bir düşünmeli!...
Həcc Suresi, 44. Ayet:
Medyen halkı da (yalanlamıştı), Musa da yalanlanmıştı. Ben de kâfirlere önce mühlet
verdim,
sonra onları yakalayıverdim. Beni tanımamak nasılmış görsünler!...
Həcc Suresi, 48. Ayet:
Hem o (halkı) zâlim olan nice şehirler vardır ki onlara mühlet
verdim,
sonra onları(azâbımla) yakaladım! Dönüş ise, ancak banadır!...
Həcc Suresi, 48. Ayet:
Nice memleket var ki, zulümlerine devam ederlerken mühlet
verdim,
sonunda onları yakaladım. Dönüş yalnız banadır....
Möminun Suresi, 111. Ayet:
İşte onlara ben sabretmelerine mukabil bu gün bu mükâfatı
verdim,
onlardır onlar, murada erenler...
Möminun Suresi, 111. Ayet:
Bugün ben onlara sabretmelerinin karşılığını
verdim,
şimdi onlar kurtuluşa, mutluluğa ermişlerdir....
Fatir Suresi, 26. Ayet:
Sonra ben o küfredenleri tuttum alı
verdim,
o vakıt inkârım nasıl oldu?...
Müddəssir Suresi, 12. Ayet:
Kendisine geniş servet
verdim,
...
Müddəssir Suresi, 12. Ayet:
Ben ona bolca mal
verdim,
...
Müddəssir Suresi, 12. Ayet:
Ona hem zenginlik
verdim,
...
Müddəssir Suresi, 12. Ayet:
kendisine uzun boylu servet
verdim,
...
Müddəssir Suresi, 12. Ayet:
Ki ben ona, 'alabildiğine geniş kapsamlı bir mal (servet)'
verdim,
...
Müddəssir Suresi, 14. Ayet:
1.
ve mehhedtu
: ve bolluk, genişlik
verdim,
geniş imkânlar sağladım
2.
lehu
: ona
3.
temhîden
: bol bol vererek
...
Əraf Suresi, 79. Ayet:
Sâlih, o zaman onlara sırt çevirdi ve “Ey toplumum! Andolsun ki ben size Rabbimin gönderilerini tebliğ ettim ve size öğüt
verdim,
fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz” dedi. *** ...
Əraf Suresi, 93. Ayet:
"Bunun üzerine Şu‘ayb, onlara sırt çevirdi ve: “Ey toplumum! Ben size Rabbimin gönderilerini tebliğ ettim ve size öğüt
verdim,
durum böyleyken kâfirler toplumuna; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden bir topluma nasıl tasalanayım?” dedi. "...
Ali-İmran Suresi, 81. Ayet:
Ve hani Allah, peygamberlerden: “Andolsun ki size kitaptan ve haksızlık, bozgunculuk ve kargaşayı engellemek için konulmuş kanun, düstur ve ilkelerden
verdim,
sonra yanınızda bulunanı doğrulayıcı bir elçi geldiğinde ona kesinlikle inanacak ve ona yardım edeceksiniz!” sağlam sözünü almıştı. Allah, “Bunu ikrar edip de kabul ettiniz mi? Ve bu hususta ağır ahdimi üzerinize aldınız mı/verdğiniz sözü kesinlikle yerine getirecek misiniz?” dedi. Onlar: “İkrar ettik” dediler. Allah: “Öyleyse şâhit olun, ...
Rəd Suresi, 32. Ayet:
"Andolsun ki senden önceki elçilerle de alay edildi. Ve Ben, kâfirlere; Benim ilâhlığımı ve rabliğimi bilerek reddeden /inanmayan kişilere süre verdim. Sonra da onları yakalayı
verdim,
haydin bakalım Benim azabım nasılmış! "...
Rəd Suresi, 32. Ayet:
Səndən əvvəlki elçilərə də istehza edilmişdi. Mən kafirlərə möhlət
verdim,
sonra isə onları yaxaladım. (Bir görəydin onları) cəzalandırmağım necə oldu!...
Həcc Suresi, 44. Ayet:
və Mədyən əhli də (elçiləri yalançı saymışdı). Musa da yalançı sayılmışdı. Mən kafirlərə möhlət
verdim,
sonra onları (əzabla) yaxaladım. Mənim onları inkar etməyimin necə olduğunu bir (görəydin)!...
Həcc Suresi, 48. Ayet:
Neçə-neçə şəhərlərə, (əhalisi) zülm edərkən möhlət
verdim,
sonra onları (əzab)(la) yaxaladım. Dönüş də ancaq Mənədir!...
Həcc Suresi, 48. Ayet:
qədər kəndlərə möhlət
verdim,
onlar zalim idilər. Sonra onları tutdum və qayıdış Mənə tərəfdir!...
Əraf Suresi, 79. Ayet:
Beləliklə, (Saleh) üzünü onlardan döndərdi və (onların cəsədlərinə xitab edərək) dedi: «Ey qövmüm, həqiqətən mən Rəbbimin tapşırığını sizə çatdırdım, xeyrinizi istəyərək sizə öyüd-nəsihət
verdim,
lakin siz xeyrinizi istəyərək öyüd-nəsihət verənləri sevmirdiniz»....
Rəd Suresi, 32. Ayet:
Həqiqətən, səndən əvvəlki peyğəmbərlərə də istehza edilmişdi, beləliklə, küfr (və istehza) edən kəslərə (bir müddət) möhlət
verdim,
sonra onları (suda boğulma, zəlzələ, səmavi bağırtı və daş yağışı kimi əzablarla) yaxaladım. Buna görə də (bax gör) Mənim əzabım necə olmuşdur?!...
Həcc Suresi, 44. Ayet:
Və eləcə də (Şüeybin qömü) Mədyən əhli. Musa da təkzib edilmişdi. Kafirlərə bir müddət möhlət
verdim,
sonra onları qəzəblə yaxaladım. Buna görə də (bax gör) Mənim kəskin əks-əməlim necə idi?...
Rəd Suresi, 32. Ayet:
And olsun, səndən əvvəl neçə-neçə peyğəmbərlərə də istehza edildi. Mən inkar edənlərə bir müddət (möhlət)
verdim,
sonra da onları yaxaladım. (Anladılar ki,) Mənim cəzalandırmağım necə imiş!...
İbrahim Suresi, 22. Ayet:
İş bitirildikdə şeytan da deyəcək ki: “Şübhəsiz, Allah sizə haqq olanı vəd etdi. Məndə sizə vəd
verdim,
amma sizə verdiyim vədə xilaf çıxdım. Əslində mənim sizi məcbur edəcək bir gücüm yox idi. Mən sadəcə sizi çağırdım, siz də mənə uydunuz. Elə isə məni qınamayın, özünüzü qınayın. Artıq mən sizi xilas edə bilmərəm, siz də məni xilas edə bilməzsiniz. Şübhəsiz, mən daha əvvəl sizin məni Allaha şərik qoşmağınızı qəbul etməmişdim. Şübhəsiz, zalımlar üçün ağrılı-acılı bir əzab var”....
Həcc Suresi, 44. Ayet:
və Mədyən əhli də (inkar etmişdi). Musa da yalançılıqda ittiham olundu və nəhayət, o inkarçılara möhlət
verdim,
sonra da onları yaxaladım. Məni inkar etməyin axırı necə olurmuş (gördülər)....
Rəd Suresi, 32. Ayet:
Səndən əvvəl də peyğəmbərlər məsxərəyə qoyuldular. Mən kafirlərə möhlət
verdim,
sonra isə onları yaxaladım. Gör cəzam necə imiş!...
Hicr Suresi, 29. Ayet:
Elə ki Mən onu düzəltdim və Öz ruhumdan Ona nəfəs
verdim,
siz üzüstə düşərək ona təzim edin!"...
Həcc Suresi, 44. Ayet:
Mədyən sakinləri də. Musa da yalançı hesab olundu. Mən kafirlərə möhlət
verdim,
sonra isə onlan yaxaladım. (Onların) Məni inkar etmələri gör necə oldu!...
Həcc Suresi, 48. Ayet:
Mən neçə-neçə məmləkətə haqsız olduğu halda möhlət
verdim,
sonra isə onları yaxaladım. Son dönüş Mənədir....
Ali-İmran Suresi, 81. Ayet:
Və bir vaxt Allah peyğəmbərlərdən: "And olsun ki, sizə kitabdan və haqsızlığın, fitnə-fəsadın və qarışıqlığın qarşısını almaq üçün qoyulmuş qanun, prinsip və qaydalardan
verdim,
sonra yanınızda olanı təsdiqləyici bir elçi gəldikdə, ona mütləq inanacaq və ona kömək edəcəksiniz!" deyə möhkəm əhd almışdı. Allah, "Bunu təsdiq edib, qəbul etdinizmi? Və bu barədə ağır əhdimi üstünüzə götürdünüzmü/verdiyiniz sözü həqiqətən yerinə yetirəcəksinizmi?" dedi. Onlar: "Təsdiq etdik!" dedilər. Allah: "Elə isə,...
Əraf Suresi, 79. Ayet:
O vaxt Saleh onlardan üz çevirdi və "Ey qövmüm! And olsun ki, mən sizə Rəbbimin göndərdiyini təbliğ etdim və sizə öyüd
verdim,
fəqət siz öyüd verənləri sevmirsiniz" dedi....
Əraf Suresi, 93. Ayet:
Belə olduqda Şüeyb, onlardan üz çevirdi və: "Ey qövmüm! Mən sizə Rəbbimin göndərdiklərini təbliğ etdim və sizə öyüd
verdim,
vəziyyət belə olduğu halda kafirlər tayfasından [Allahın məbud və rəbb olduğunu bilə-bilə inkar edən bir tayfadan] ötrü necə qayğılanım?" dedi....
Həcc Suresi, 48. Ayet:
Və şirk qoşmaq surətiylə səhv; öz zərərlərinə olan əməli işləyən neçə-neçə şəhərlər [var idi]; Mən onlara möhlət
verdim,
sonra onları yaxaladım. Dönüş, ancaq Mənədir....