Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Ənfal Suresi, 41. Ayet:
Əgər Allaha və haqq ilə batilin ayrıldığı gün olan iki ordunun bir-birilə qarşılaşdığı gün (Bədr döyüşü günü) bəndəmizə nazil etdiyimizə iman gətirmisinizsə, bilin ki, qənimət olaraq ələ keçirdiyiniz hər hansı bir şeyin beşdə biri Allaha, Peyğəmbərə, onun qohumlarına, yetimlərə, yoxsullara və yolda qalmış yolçulara aiddir. Allah hər şeyə qadirdir. (Yuxarıdakı ayədə keçən “Peyğəmbərin qohumları” mövzusunda alimlər ixtilafa düşmüşlər. Bir qismi onların Haşim və Müttəlib oğulları olduğunu, bir qis...
Fussilət Suresi, 45. Ayet:
Ant olsun ki Biz, Musa'ya Kitap'ı vermiştik de onda görüş ayrılığına düştüler. Eğer Rabbinin önceden verilmiş bir kararı olmasaydı, aralarında hemen hüküm
verilir,
işleri bitirilirdi. Onlar, Kur'an hakkında tam bir ikilem ve kaygı içindeler....
Bəqərə Suresi, 272. Ayet:
Onları doğru yola getirmek sana düşmez, ancak Allah dilediğini doğru yola iletir. Hayır amacıyla ne infak ederseniz bu kendiniz içindir. Zaten siz sırf Allah rızasını kazanmak için infak edersiniz. Yaptığınız her hayır amaçlı harcamanın karşılığı size eksiksiz olarak
verilir,
kesinlikle size haksızlık yapılmaz....
Ali-İmran Suresi, 161. Ayet:
Hiçbir peygambere, emanete, devlet-kamu malına hıyanet yakışmaz; Ashabı, ümmeti tarafından da peygambere hıyanet edilmesi olacak iş değildir. Kim emanete, devlet-kamu malına hıyanet ederse, kıyamet günü, hıyanet ettiği şey sırtında yüklü, boynunda asılı halde, rezil rüsvay bir vaziyette teşhir edilerek gelir. Sonra herkese işlediği amellerin kazandığı sevapların karşılığı, hak ettiği tamı tamına
verilir,
yüklendiği günahların cezaları âdil infaz edilir. Onlara haksızlık yapılmaz....
Ali-İmran Suresi, 161. Ayet:
Bir peygamberin aşırması, hiyanet etmesi, olur şey değildir. Kim (emânete hıyanet eder), aşırırsa kıyâmet günü aşırdığını boynuna yüklenip getirir. Sonra herkese kazandığı tastamam
verilir,
hiçbir haksızlığa uğratılmazlar....
Ənam Suresi, 160. Ayet:
Kim bir hasene ile gelirse ona on misli
verilir,
kim de bir seyyie ile gelirse ona ancak misliyle ceza edilir ve hiç birine haksızlık edilmez...
Əraf Suresi, 113. Ayet:
Bütün büyücüler Firavun’a gelip: "Galip gelecek olursak, her hâlde mutlaka bize büyük bir mükâfat
verilir,
değil mi?" dediler....
Yunus Suresi, 47. Ayet:
Her ümmet için bir Resul vardır, o Resulleri geldiği vakıt aralarında adâletle huküm
verilir,
hiçbirine zulmedilmez....
Yunus Suresi, 47. Ayet:
Her ümmetin bir peygamberi vardır; o peygamberleri gelince aralarında adaletle hüküm
verilir,
hiçbirine zulmedilmez...
Yunus Suresi, 47. Ayet:
Her ümmete bir peygamber gönderilmiştir. Peygamberler gelip de mesajlarını duyurduktan sonra ümmetler hakkında adalet uyarınca hüküm
verilir,
onlara haksızlık edilmez....
Yunus Suresi, 54. Ayet:
Kendisine zulmetmiş olan herkes, o gün yeryüzünün bütün servetine sahip olsa bunu (azaptan kurtulmak için) fidye olarak verirdi. Onlar azabı gördükleri zaman pişmanlıktan donakalırlar. Haklarında adalet uyarınca hüküm
verilir,
kendilerine haksızlık edilmez....
Nəhl Suresi, 84. Ayet:
Her milletten kutsal kitapları bilen ve tebliğ eden, çözüm getiren güvenilir örnek önderler ve doğruları konuşan şâhitler görevlendireceğimiz gün, artık, ne kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin, kâfir olanların özür dilemelerine izin
verilir,
ne de, onların hoşnut etmeleri, özür dilemeleri istenir....
Nəhl Suresi, 84. Ayet:
Her ümmetten bir şâhid çıkaracağımız gün ise, artık inkâr edenlere ne (özür dilemeleri için) izin
verilir,
ne de onlardan (Rablerini) râzı etmeleri istenir....
Nəhl Suresi, 84. Ayet:
Gün gelir, o gün her ümmetten birer şahit getiririz. Artık ne o kâfirlere konuşmaları için izin
verilir,
ne de özür dileme imkânı bırakılacak....
Nəhl Suresi, 84. Ayet:
Her ümmetten bir şâhid getirdiğimiz gün, artık ne nankörler(in konuşmaların)a izin
verilir,
ne de onların özür dilemeleri istenir....
Nəhl Suresi, 84. Ayet:
Her ümmetten birer şahit tuttuğumuz gün, artık kâfirlere ne özür beyan etmeleri için izin
verilir,
ne de onlardan kusurlarını affettirecek birşey istenir....
Nəhl Suresi, 111. Ayet:
O gün herkes gelir, kendi canını kurtarmak için uğraşır ve herkese yaptığının tam karşılığı
verilir,
onlara asla haksızlık edilmez....
Həcc Suresi, 5. Ayet:
Ey insanlar, diriliş konusunda kuşku besliyorsanız, (hatırlayın ki) sizi topraktan, sonra bir damlacıktan, sonra asılı duran bir madde (embriyo) dan, sonra biçimi belli ve belirsiz bir dölütten yarattık. Böylece size bildiriyoruz. Neyi dilemişsek belli bir süreye kadar onu rahimlerde tutarız. Sonra sizi bir bebek olarak çıkarırız, ve ardından olgunlaşıp erginleşirsiniz. Kiminizin hayatına son
verilir,
kiminiz de en kötü yaşa kadar ulaştırılır. Böylece bir bilgiye sahip olduktan sonra bir şey bil...
Həcc Suresi, 5. Ayet:
Ey insanlar! Eğer siz öldükten sonra tekrar dirilmekten bir şüphede iseniz (düşününüz ki) Biz sizi topraktan, sonra safi bir sudan, sonra kırmızı bir kan parçasından, sonra da tam yaratılmış veya tam yaratılmamış bir et parçasından yarattık, size açıkça anlatalım (diye) ve dilediğimizi rahimlerde muayyen bir vakte kadar durduruyoruz, sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyoruz, sonra da kemale eresiniz (diye yaşatıyoruz) ve sizden kimi vefat ettiriliyor, ve sizden kimi de ihtiyarlık çağına itiliveri...
Nəml Suresi, 90. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
câe
: geldi
3.
bi es seyyieti
: seyyiat, kaybedilen dereceler
4.
fe
: artık
Fatir Suresi, 36. Ayet:
İnkar edenlere gelince, onlar için de cehennem ateşi vardır. Onlar için ne, karar
verilir,
ki böylece ölüversinler, ne de kendilerine onun azabından (bir şey) hafifletilir. İşte biz, her nankör olanı böyle cezalandırırız....
Fatir Suresi, 36. Ayet:
İnkar edenler için cehennem ateşi vardır. Ne ölmelerine izin
verilir,
ne de onlardan cehennem cezası hafifletilir. Nankörleri böyle cezalandırırız....
Fatir Suresi, 36. Ayet:
Küfredenlere gelince, onlar için de cehennem ateşi vardır. Onlar için ne, karar
verilir,
ki böylece ölüversinler, ne de kendilerine onun azabından (bir şey) hafifletilir. İşte biz, her (çok) kafiri (mübala sigası) böyle cezalandırırız....
Fatir Suresi, 36. Ayet:
İnkâr edenlere gelince, onlar için de cehennem ateşi vardır. Onlar için ne karar
verilir,
ki, böylece ölüversinler, ne de kendilerine onun azabından (bir şey) hafifletilir. İşte biz, her nankör olanı böyle cezalandırırız....
Şura Suresi, 21. Ayet:
Yoksa o kâfirlerin bir takım şeytanları (putları) var da, onlara, dinden Allah’ın izin vermediği şeyleri meşrû kıldılar, öyle mi? Eğer o fasıl kelimesi (azabın tehir edildiği ve amellerin ayırd edildiği kıyamet günü takdir edilmiş) olmasaydı, muhakkak aralarında hüküm
verilir,
işleri (helâkleri) bitiriliverirdi. Şübhe yok ki, zalimler için acıklı bir azab vardır....
Şura Suresi, 21. Ayet:
Yoksa onların, Allah'ın dinde izin vermediği şeyi kendilerine meşru kılacak ortakları mı vardır? Eğer azabın ertelenmesine dair kesin yargı sözü olmasaydı, aralarında hemen hüküm
verilir,
işleri bitirilirdi. Gerçekten zalimler için acı bir azab vardır....
Casiyə Suresi, 22. Ayet:
Allah gokleri ve yeri gercekle yaratmistir; her cana, kazandiginin karsilgi
verilir,
onlara zulmedilmez....
Casiyə Suresi, 22. Ayet:
Allah gökleri ve yeri gerçekle yaratmıştır; her cana, kazandığının karşılığı
verilir,
onlara zulmedilmez....
Talaq Suresi, 2. Ayet:
Sonra müddetlerini doldurmağa yaklaştıklarında onları güzellikle tutun yâhud güzellikle ayrılın ve sizlerden adalet sahibi iki erkeği işhad eyleyin, şehadeti de Allah için doğru eda edin, bu size söylenenleri duydunuz a, bununla Allaha ve Âhıret gününe iyman eder kimselere öğüt
verilir,
her kim de Allahdan korkarsa Allah ona bir mahrec müyesser kılar...
Fussilət Suresi, 35. Ayet:
Bu, ancaq səbr edənlərə
verilir,
bu, ancaq böyük qismət sahiblərinə verilir....