Maidə Suresi, 110. Ayet: O zaman Allah, Meryem oğlu İsa'ya 'Senin ve annenin üzerindeki nimetimi hatırla,' buyurur. 'Hani seni Ruhu'l-Kudüs ile desteklemiştim. Sen beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşurdun. Hani Ben sana okuma yazmayı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğretmiştim. Hani Benim iznimle çamurdan bir kuş sureti yapar, ona üflerdin de, Benim iznimle o bir kuş oluverirdi. Yine Benim iznimle anadan doğma körlerin gözlerini açar, abraşı iyileştirirdin. Yine Benim iznimle ölüleri diriltirdin. Hani, sen ...
Məhəmməd Suresi, 4. Ayet: Savaşta, inkârda ısrar edenlerle, kâfirlerle karşılaştığınız zaman, onları zayıf düşürüp mağlup edinceye kadar, boyunlarını vurun. Yakaladığınız esirleri sıkı tedbirler alıp bağlayarak elinizde tutun. Savaş bitince de, onları, ya karşılıksız olarak, ya da fidye karşılığı serbest bırakın. Savaşın doğurduğu sıkıntı ve tahribat böylece hafifler, barış böylece sağlanır. Allah’ın emri budur. Eğer Allah’ın sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı, onlara başka türlü ...
Fəth Suresi, 25. Ayet: Onlar, inkârda ısrar edenler, küfre saplananlar, sizin, Mescid-i Haram’ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını engelleyenlerdir. Eğer, kendilerini henüz tanımadığınız mü’min erkeklerle, mü’min kadınları ezmeniz söz konusu olmasaydı, Allah Mekke’de savaşmanıza izin verirdi. Bu durumda da arada kalarak ölenlerden dolayı, bilmeyerek vebal altına girerdiniz, ayıplanırdınız. Sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimseleri ra...