Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Biz onların üstünə daş
yağdıran
bir fırtına göndərdik. Yalnız Lut ailəsini sübh çağı xilas etdik....
Ənkəbut Suresi, 40. Ayet:
Beləliklə, hər birini öz günahı ilə yaxaladıq. Onlardan bəzilərinin üstünə qızmar daş
yağdıran
qasırğa göndərdik, bəzilərini dəhşətli səs yaxaladı, bəzilərini yerə batırdıq, bəzilərini də suda boğduq. Allah onlara zülm etmirdi. Lakin onlar özləri özlərinə zülm edirdilər....
Tariq Suresi, 11. Ayet:
And olsun yağış
yağdıran
göyə!...
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yaxud göydəkinin (Allahın) sizin üstünüzə daş
yağdıran
bir fırtına göndərməyəcəyindən əminsinizmi? Mənim təhdidimin necə olduğunu tezliklə biləcəksiniz....
Şura Suresi, 28. Ayet:
İnsanlar ümidsizliyə düşdükdən sonra yağış
yağdıran
və rəhmətini yayan Odur. O, həqiqi vəkildir, tək tərifəlayiqdir....
Əhqaf Suresi, 24. Ayet:
Onlar onu vadilərinə doğru gələn sıx bir bulud kimi gördükdə: “Bu, bizə yağış
yağdıran
bir buluddur” dedilər. onlar dedilər. "Xeyr! Dərhal gəlmək istədiyin şeydir; ağrılı bir əzab gətirən küləkdir."...
Fussilət Suresi, 39. Ayet:
Onun qüdrət nişanələrindən biri də budur ki, sən yer üzünü qupquru görürsən. Biz ona yağış
yağdıran
kimi hərəkətə gəlib qabarar (cana gələr). Onu dirildən, şübhəsiz ki, ölüləri də dirildəcəkdir. Həqiqətən, O, (Allah) hər şeyə qadirdir!...
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Biz də onların üstünə daş
yağdıran
yel göndərdik (başlarına daş yağdırdıq), yalnız Lutun ailəsini səhər çağı xilas etdik;...
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yaxud göydə olanın sizin üstünüzə daş
yağdıran
bir yel göndərməyəcəyinə arxayınsınızmı?! Onda Mənim (sizi əzabla) qorxutmağımın necə olduğunu mütləq biləcəksiniz....
Şura Suresi, 28. Ayet:
O, insanlar ümitsizliğe düştükten sonra yağmuru
yağdıran
ve rahmetini yayandır. Ve O, Gerçek Gözetici'dir, Övgüye Değer Yegane Varlık'tır....
Ənam Suresi, 99. Ayet:
Gökten yağmur
yağdıran
da odur. Sonra o yağmurla her çeşit nebâtı tomurcuklandırır, yeşertir, ondan da başaklar içinde birbirine bitişmiş, istiflenmiş tâneler meydana getirir. Hurma tomurcuklarından, elle yetişilecek kadar yakın salkımlar, bir bakımdan birbirine benzeyen, bir bakımdan benzemeyen üzümlerden, zeytinlerden, narlardan bağlar-bahçeler yetiştiririz. Bir meyve verince bakın onlara, bir de meyveleri olunca. Şüphe yok ki bütün bunlarda, inanan topluluğa deliller var....
İsra Suresi, 68. Ayet:
1.
e fe emintum
: bundan sonra emin mi oldunuz
2.
en yahsife
: yere geçirmesi
3.
bi-kum
: sizi
4.
cânibe
: taraf
İsra Suresi, 68. Ayet:
Öyleyse sizi, kara tarafında yere geçirmesinden (geçirmeyeceğinden) veya sizin üzerinize, taş
yağdıran
bir fırtına göndermesinden (göndermeyeceğinden) emin mi oldunuz? Sonra sizin için bir vekil (koruyucu) bulamazsınız....
İsra Suresi, 68. Ayet:
O’nun sizi, kara tarafında yerin dibine geçirmeyeceğinden, yahut üstünüzde taş
yağdıran
bir kasırga estirmeyeceğinden emin misiniz? Sonra kendinizi savunan bir hâmi, bir koruyan da bulamazsınız....
İsra Suresi, 68. Ayet:
(Denizden karaya çıktığınızda) O'nun sizi karada yerin dibine geçirmeyeceğinden, yahut üzerinize taş
yağdıran
bir kasırga gördermeyeceğinden emin misiniz? Sonra kendinize bir vekil de bulamazsınız....
İsra Suresi, 68. Ayet:
Yoksa O’nun, kara tarafında sizi yere batırmasından veya üzerinize taş
yağdıran
bir kasırga göndermesinden emîn mi oldunuz? Sonra kendinize, (sizi koruyan) bir vekîl de bulamazsınız....
İsra Suresi, 68. Ayet:
Kara tarafında da sizi batırmayacağından veya üzerinize taşlar
yağdıran
bir kasırga göndermeyeceğinden güvende misiniz? O zaman bir koruyucu da bulamazsınız....
Nur Suresi, 43. Ayet:
Görmüyor musun, bulutları sürükleyen, sonra onları birbiri üzerine yığan ve derken senin onların bağrından boşaldığını gördüğün yağmuru
yağdıran
Allah'tır. Ve gökten doluyla yüklü (bulut) dağları indiriveren ve onların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri kamaştırır(ken) dilediği kimseyi doluya uğratan, dilediği kimseden de onu uzak tutan Allah'tır!...
Nəml Suresi, 60. Ayet:
Gökleri ve yeryüzünü yaratan ve size gökten yağmur
yağdıran
mı hayırlı? Biz, o yağmurla, ağacını bile bitiremiyeceğiniz nice güzelim bahçelerdeki nebatları bitirmedeyiz; Allah'la berâber bir başka mâbut var mı? Hayır, siz, yoldan sapmış kişilersiniz....
Ənkəbut Suresi, 40. Ayet:
Onların her birini günahından dolayı yakaladık. Onlardan kiminin üzerine taş
yağdıran
kasırga gönderdik, kimini şiddetli çığlık aldı, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de (suda) boğduk. Allah onlara haksızlık edecek değildi. Ama onlar kendi kendilerine haksızlık ediyorlardı....
Ənkəbut Suresi, 40. Ayet:
Biz de, her birini günahıyla yakaladık. Kiminin üzerine taş
yağdıran
bir kasırga gönderdik, kimini korkunç gürültü yakalayıverdi, kimini yere batırdık, kimini de suda boğduk. (Lût kavmi taş yağmuruna tutuldu, Şuayb ile Salih’in kavmi korkunç gürültü ile helâk edildi. Karûn ve beraberindekiler yere geçirildi, Firavun ve kavmi suda boğuldu). Allah onlara zulmetmiyordu, fakat onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı....
Ənkəbut Suresi, 40. Ayet:
Hasılı her birini günahiyle yakaladık, kiminin başına bir taş
yağdıran
gönderdik, kimini sayha alıverdi, kimini yere geçirdik, kimini de garkettik, Allah onlara zulmetmiyordu ve lâkin kendi nefislerine zulmediyorlardı...
Ənkəbut Suresi, 40. Ayet:
Özetle herbirini günahı ile yakaladık; kiminin başına bir taş
yağdıran
gönderdik, kimini korkunç bir ses alıverdi, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de boğduk. Allah onlara haksızlık etmiyordu. Fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı....
Ənkəbut Suresi, 40. Ayet:
İşte biz (onların) her birini günâhı sebebiyle yakaladık. İşte kiminin tepesine (taş
yağdıran
) bir kasırga gönderdik, kimini korkunç bir ses aldı, kimini yere geçirdik, kimini de suda boğduk Allah onlara zulm etmiyordu. Fakat onlar kendilerine (bizzat) kendileri zulm ediyorlardı. ...
Ənkəbut Suresi, 40. Ayet:
Bunun üzerine (biz de) her birini günâhı sebebiyle yakaladık. Artık onlardan kiminin üzerine, (taş
yağdıran
) bir kasırga gönderdik! İçlerinden kimini de o (korkunç) ses yakaladı! Onlardan bazısını ise yere batırdık! İçlerinden bazısını da suda boğduk! Hâlbuki Allah onlara zulmediyor değildi; fakat onlar (bu isyanlarıyla) kendilerine zulmediyorlardı....
Ənkəbut Suresi, 40. Ayet:
Biz onların her birini günahı ile yakaladık. Kiminin tepesine taş
yağdıran
bir kasırga gönderdik. Kimini korkunç bir ses, bir çığlık yakalayıverdi. Kimini yerin dibine geçirdik. Kimini de suda boğduk. Onlara Allah zulmetmiyordu, fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı....
Ənkəbut Suresi, 40. Ayet:
Onlardan her birini kendi suçu sebebiyle cezaya çarptırdık: Kiminin üzerine taş
yağdıran
bir kasırga gönderdik, kimini korkunç bir gürültü bastırıverdi, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Allah onlara zulmetmedi, onlar asıl kendi kendilerine zulmettiler....
Ənkəbut Suresi, 40. Ayet:
Nitekim hepsini günâhiyle yakaladık. Onlardan kiminin üstüne taş
yağdıran
bir fırtına gönderdik, kimini korkunç ses yakaladı, kimini yere batırdık, kimini de boğduk. Allâh onlara zulmedecek değildi; fakat onlar, kendi kendilerine zulmediyorlardı....
Ənkəbut Suresi, 40. Ayet:
Herbirini kendi günahı ile yakaladık. Bazılarının üstüne taş
yağdıran
bir kasırga gönderdik. Bir kısmını, o korkunç titreşimli ses yakaladı. Onlardan, yere batırdıklarımız da oldu. Bazılarını da boğduk. Allah onlara zulmedecek değildi. Fakat onlar kendi benliklerine zulmediyorlardı....
Loğman Suresi, 34. Ayet:
Son Saat'in ne zaman geleceğini yalnız Allah bilir; yağmuru
yağdıran
O'dur; rahimlerde yer alanı (yalnız) O bilir; Halbuki kimse yarın ne kazanacağını ve hangi topraklarda öleceğini bilmez. (Yalnız) Allah, her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olandır....
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Gerçekten de, Lût'un âilesi müstesnâ, onlara taş
yağdıran
bir yel gönderdik, Lût'un âilesini de bir seher çağı kurtardık....
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Biz de üstlerine taş (
yağdıran
bir fırtına) gönderdik. Ancak Lût ailesini seher vakti kurtardık....
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Onların üzerlerinde de, görevli, taş
yağdıran
bir fırtına koparttık. Ancak Lût ailesini seher vakti kurtardık....
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Biz onların üzerlerine taş
yağdıran
bir fırtına gönderdik. Sadece Lut ailesi hariç. Onları bir seher vakti kurtardık....
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Biz de onların üzerine taş
yağdıran
bir kasırga gönderdik. Yalnız Lut ailesini (bu azabtan ayrı tuttuk;) onları seher vakti kurtardık;...
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Biz, onlara, taş
yağdıran
bir rüzgâr gönderdik; yalnız Lût (peygamberin) ailesini bir seher vakti kurtardık....
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
(34-35) Biz de uzerlerine tas yagdiran bir ruzgar gonderdik. Ancak, Lut'un taraftarlarini, katimizdan bir nimet olarak seher vakti kurtardik. sukredene iste boyle mukafat veririz....
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
(34-35) Bunun için biz, üzerlerine taş (yağmuru
yağdıran
bir kasırga) gönderdik; ancak Lût ailesini katımızdan bir nîmet olarak seher vakti kurtardık. İşte şükredeni biz böyle mükâfatlandırırız....
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
(34-35) Biz de üzerlerine taş
yağdıran
bir rüzgar gönderdik. Ancak, Lut'un taraftarlarını, katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. Şükredene işte böyle mükafat veririz....
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
(34-35) Biz de üstlerine taş (
yağdıran
bir fırtına) gönderdik. Ancak Lût ailesi müstesna, katımızdan bir nimet olarak onları seher vaktinde kurtardık. Biz şükredeni işte böyle mükâfatlandırırız....
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Üzerlerine taş
yağdıran
bir fırtına gönderdik, yalnız Lut'un ailesini seher vakti kurtardık....
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Biz gönderdik üzerlerine taşlar
yağdıran
, yalnız Lûtun ailesini necata çıkardık bir seher....
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Biz de üzerlerine taşlar
yağdıran
(kasırga) gönderdik. Yalnız Lut ailesini bir seher vakti kurtardık,...
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Biz de onların üzerine taş
yağdıran
bir kasırga gönderdik. Yalnız Lut ailesini (bu azabtan ayrı tuttuk), onları seher vakti kurtardık;...
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Biz onlara taş (
yağdıran
bir fırtına) gönderdik (helak etdik). Lûtun ailesi müstesna. Onları bir sehar vakti kurtardık. ...
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
(34-35) Şübhesiz ki biz, onların üzerine (taş
yağdıran
) bir kasırga gönderdik; ancak Lût âilesi müstesnâ. Tarafımızdan bir ni'met olarak onları (karısı hâriç) bir seher vaktinde kurtardık. İşte şükreden(ler)i böyle mükâfâtlandırırız!...
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Biz de üzerlerine taş
yağdıran
bir rüzgar yolladık. Ancak Lut'un ailesi müstesna. Onları seher vakti kurtardık....
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Biz de üzerlerine taş
yağdıran
bir rüzgâr gönderdik. Yalnız Lut âilesini seher vaktinde kurtardık....
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Biz de üzerlerine taş
yağdıran
fırtına gönderdik. Ancak Lût’un ailesini, seher vakti kurtarmıştık....
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Biz de onların üzerine taş
yağdıran
bir kasırga gönderdik. Yalnız Lût ailesini (bu azabtan ayrı tuttuk;) onları seher vakti kurtardık;...
Qəmər Suresi, 35. Ayet:
(34-35) Biz de uzerlerine tas yagdiran bir ruzgar gonderdik. Ancak, Lut'un taraftarlarini, katimizdan bir nimet olarak seher vakti kurtardik. sukredene iste boyle mukafat veririz....
Qəmər Suresi, 35. Ayet:
(34-35) Bunun için biz, üzerlerine taş (yağmuru
yağdıran
bir kasırga) gönderdik; ancak Lût ailesini katımızdan bir nîmet olarak seher vakti kurtardık. İşte şükredeni biz böyle mükâfatlandırırız....
Qəmər Suresi, 35. Ayet:
(34-35) Biz de üzerlerine taş
yağdıran
bir rüzgar gönderdik. Ancak, Lut'un taraftarlarını, katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. Şükredene işte böyle mükafat veririz....
Qəmər Suresi, 35. Ayet:
(34-35) Biz de üstlerine taş (
yağdıran
bir fırtına) gönderdik. Ancak Lût ailesi müstesna, katımızdan bir nimet olarak onları seher vaktinde kurtardık. Biz şükredeni işte böyle mükâfatlandırırız....
Qəmər Suresi, 35. Ayet:
(34-35) Şübhesiz ki biz, onların üzerine (taş
yağdıran
) bir kasırga gönderdik; ancak Lût âilesi müstesnâ. Tarafımızdan bir ni'met olarak onları (karısı hâriç) bir seher vaktinde kurtardık. İşte şükreden(ler)i böyle mükâfâtlandırırız!...
Tariq Suresi, 11. Ayet:
Andolsun yağmur
yağdıran
göğe....
Tariq Suresi, 11. Ayet:
Dönüş sahibi olan (yağmur
yağdıran
) göğe, yemin ederim ki,...
Tariq Suresi, 11. Ayet:
(11-17) Dönüş sahibi olan (yağmur
yağdıran
) göğe, (nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur'an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek)....
Tariq Suresi, 11. Ayet:
Yağmur
yağdıran
göğe.....
Tariq Suresi, 12. Ayet:
(11-17) Dönüş sahibi olan (yağmur
yağdıran
) göğe, (nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur'an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek)....
Tariq Suresi, 13. Ayet:
(11-17) Dönüş sahibi olan (yağmur
yağdıran
) göğe, (nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur'an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek)....
Tariq Suresi, 14. Ayet:
(11-17) Dönüş sahibi olan (yağmur
yağdıran
) göğe, (nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur'an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek)....
Tariq Suresi, 15. Ayet:
(11-17) Dönüş sahibi olan (yağmur
yağdıran
) göğe, (nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur'an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek)....
Tariq Suresi, 16. Ayet:
(11-17) Dönüş sahibi olan (yağmur
yağdıran
) göğe, (nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur'an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek)....
Tariq Suresi, 17. Ayet:
(11-17) Dönüş sahibi olan (yağmur
yağdıran
) göğe, (nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur'an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek)....
Adiyat Suresi, 2. Ayet:
Andolsun, ateş gücü yüksek birliklere, ateş
yağdıran
, alev saçan silahlara!...
Mülk Suresi, 17. Ayet:
1.
em
: yoksa
2.
emintum
: siz emin mi oldunuz
3.
men
: kimse
4.
fî es semâi
: semada, gökyüzünde
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Veya gökyüzünde olan Kişinin (Allah'ın) sizin üzerinize (taş
yağdıran
) fırtına göndermesinden (göndermeyeceğinden) emin mi oldunuz? O taktirde uyarım nasılmış, yakında öğreneceksiniz (bileceksiniz)....
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yahut göktekinin, üzerinize taş
yağdıran
rüzgâr göndermeyeceğinden mi emin oldunuz? O zaman, uyarım nasılmış bileceksiniz!...
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yoksa kudreti ve emri; gökte bulunan, yüce olan mâbûdun, size taşlar
yağdıran
bir rüzgâr yollamayacağından emin misiniz? Derken yakında bilirsiniz nasılmış benim korkutmam....
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yahut gökte olanın üzerinize taş
yağdıran
(bir fırtına) göndermeyeceğinden emin misiniz? İşte (bu) tehdidimin ne demek olduğunu yakında bileceksiniz!...
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yahut gökte olanın, üzerinize taş
yağdıran
görevli bir kasırga çıkarmayacağından emin misiniz? Sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcının nasıl olduğunu öğreneceksiniz....
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yoksa gökte olanın üzerinize 'taş
yağdıran
(fırtınalı) bir rüzgar' göndermeyeceğinden emin misiniz? Siz o takdirde Benim uyarmam nasılmış bilip öğreneceksiniz....
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yoksa (hüküm ve tasarrufu) göklerde olan Allah’ın üzerinize taş
yağdıran
bir rüzgâr göndermesinden emin mi oldunuz? O zaman anlarsınız, korkutmam nasılmış?...
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Ve göktekilerin üzerinize taş
yağdıran
şiddetli bir rüzgâr göndermesinden güvende misiniz? O takdirde tehdîd eden uyarıcının nasıl olduğunu bileceksiniz....
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yahut gökte olanın üzerinize taş
yağdıran
(bir fırtına) göndermeyeceğinden emin misiniz? İşte (bu) tehdidimin ne demek olduğunu yakında bileceksiniz!...
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Aynı şekilde, üstünüze gökten taş
yağdıran
bir fırtına göndermeyeceğine dair göktekinden güvence mi aldınız? Uyarının nasıl olduğunu öğreneceksiniz....
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yoksa siz gökte olanın üzerinize mermiler
yağdıran
birini göndermesinden güvencede misiniz? O zaman tehdidimin nasıl olduğunu bilirsiniz!...
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yoksa siz, gökte olanın üzerinize taş
yağdıran
bir kasırga göndermeyeceğinden emin misiniz? Tehdidim nasılmış bileceksiniz....
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yoksa gökte olanın üzerinize 'taş
yağdıran
(fırtınalı) bir rüzgar' göndermeyeceğinden güvencede (emin) misiniz? Siz o takdirde benim uyarmam nasılmış bilip öğreneceksiniz....
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yoksa gökte olan (o melekler)in (Allah’ın emri ile), üzerinize (taş
yağdıran
) bir rüzgâr göndermesinden emin mi oldunuz? Artık yakında benim tehdîdimin nasıl olduğunu bileceksiniz!...
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Emin mi oldunuz o gökte olanın üzerinize taş
yağdıran
bir rüzgar göndermesinden? Artık yakında bileceksiniz ki korkutmam nasıldır?...
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yoksa, gökte olanın üzerinize taş
yağdıran
bir fırtına göndermeyeceğinden güvende misiniz? Tehdidim nasılmış yakında göreceksiniz!...
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yahut O’nun size taş
yağdıran
bir kasırga göndermesinden emin mi oldunuz? Fakat bu tehdidimin ne demek olduğunu yakında öğrenirsiniz!...
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yoksa siz, gökte olanın, üzerine taş
yağdıran
(bir fırtına) göndermeyeceğinden emin misiniz? (O zaman) tehdidimin nasıl olduğunu bileceksiniz....
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yoksa gökte olanın üzerinize 'taş
yağdıran
(fırtınalı) bir rüzgâr' göndermeyeceğinden emin misiniz? Siz o takdirde benim uyarmam nasılmış bilip öğreneceksiniz....
Fil Suresi, 3. Ayet:
(3-5) "Ve onların üzerlerine, onlara pişmiş taşlar ile birlikte iri taneli yağmur
yağdıran
öbek öbek bulutlar; boran gönderdi de onları bir yenik bitki yaprağı gibi yapıverdi. "...
Fil Suresi, 4. Ayet:
(3-5) "Ve onların üzerlerine, onlara pişmiş taşlar ile birlikte iri taneli yağmur
yağdıran
öbek öbek bulutlar; boran gönderdi de onları bir yenik bitki yaprağı gibi yapıverdi. "...
Fil Suresi, 5. Ayet:
(3-5) "Ve onların üzerlerine, onlara pişmiş taşlar ile birlikte iri taneli yağmur
yağdıran
öbek öbek bulutlar; boran gönderdi de onları bir yenik bitki yaprağı gibi yapıverdi. "...
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
(34,35) "Biz onların üzerine ufak taş
yağdıran
bir fırtına gönderdik. Lût'un ailesi bundan ayrı tutuldu. Onları katımızdan bir nimet olarak seher vaktinde kurtardık; Biz kendisine verilen nimetlerin karşılığını ödeyen kimseyi böyle mükâfâtlandırırız. "...
Qəmər Suresi, 35. Ayet:
(34,35) "Biz onların üzerine ufak taş
yağdıran
bir fırtına gönderdik. Lût'un ailesi bundan ayrı tutuldu. Onları katımızdan bir nimet olarak seher vaktinde kurtardık; Biz kendisine verilen nimetlerin karşılığını ödeyen kimseyi böyle mükâfâtlandırırız. "...
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Ya da siz, yüceler yücesi olan Allah'ın üzerinize taş
yağdıran
bir kasırga göndermeyeceğinden güvende misiniz? Artık uyarımın nasıl olduğunu yakında bileceksiniz. ...
İsra Suresi, 68. Ayet:
Elə isə sizi yerə batırmayacağından və ya sizin üzərinizə daş
yağdıran
bir fırtına göndərməyəcəyindən əminmi oldunuz? Sonra sizin üçün bir vəkil tapa bilməzsiniz....
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Ya da göy üzündə olanın (Allahın) sizin üzərinizə (daş
yağdıran
) fırtına göndərməyəcəyindən əminsinizmi? O zaman xəbərdarlığım necə imiş, yaxında öyrənəcəksiniz....
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Göndərdik üzərinə onların daş
yağdıran
yeli, ancaq Lutun ailəsindən başqa. Nicat verdik onlara səhər ilə,...
Tövbə Suresi, 70. Ayet:
Məgər onlardan qabaqkıların Nuhun (suda batmış) qövmü(nün), Adın (Hudun külək əsməsi ilə həlak olmuş qövmünün), Səmudun (Salehin göydən gələn bir bağırtı ilə məhv olmuş qövmünün), İbrahimin (ağcaqanad və digər əzabların göndərilməsi ilə məhv olmuş) qövmünün, Mədyən əshabının (Şüeybin od
yağdıran
buludla həlak olmuş qövmünün) və alt-üst edilmiş məlum şəhərlərin (Lut qövmünün üç şəhərinin) xəbəri onlara çatmayıb? Peyğəmbərləri onlara açıq-aşkar dəlillər gətirdilər. Beləliklə, Allah onlara zülm etm...
İsra Suresi, 68. Ayet:
Belə isə, məgər (dənizdən çıxdıqdan sonra) sizi quruda yerə batırmasından, yaxud başınıza xırda daş
yağdıran
güclü külək göndərməsindən xatircəmsiniz?! Sonra özünüzə sizi müdafiə edəcək bir vəkil də tapmazsınız....
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Biz, Lutun ailəsi istisna olmaqla, onlara daş
yağdıran
tufan göndərdik. Onlara (Lutun ailəsinə isə) səhər çağı nicat verdik....
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yaxud göydə olanın sizə (üstünüzə) daş
yağdıran
şiddətli bir külək göndərməyəcəyindən əminsinizmi? Tezliklə Mənim qorxutmağımın necə olduğunu biləcəksiniz!...
İsra Suresi, 68. Ayet:
Bəs quruda sizi yerə batırmayacağından, yaxud üzərinizə daşlar
yağdıran
bir fırtına göndərməyəcəyindən – ki, sonra özünüzə bir vəkil də tapa bilməzsiniz – əminsinizmi?...
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yaxud göydəkinin üstünüzə daş
yağdıran
külək göndərməyəcəyindən əmin oldunuz? O zaman xəbərdarlığım necə imiş biləcəksiniz!...
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Biz onların üzərinə daş-torpaq
yağdıran
külək göndərdik. Lutun ailəsindən başqa. Onları isə sübh çağı xilas etdik....
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Biz onların üstünə kiçik daş
yağdıran
bir fırtına göndərdik. Lutun ailəsi bundan ayrı saxlanıldı. ...
Mülk Suresi, 17. Ayet:
Yaxud da siz, ucalardan uca olan Allahın sizin üstünüzə daş
yağdıran
bir qasırğa göndərməyəcəyindən əminsinizmi? Artıq, xəbərdarlığımın necə olduğunu tezliklə biləcəksiniz....
Fil Suresi, 4. Ayet:
onlara bişmiş daşlarla birgə iri dənəli yağış
yağdıran
...