Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 264. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ tubtılû sadakâtikum bil menni vel ezâ, kellezî yunfiku mâlehu riâen nâsi ve lâ yu’minu billâhi vel yevmil âhır(âhıri), fe meseluhu ke meseli safvânin aleyhi turâbun fe esâbehu vâbilun fe terakehu saldâ(salden), lâ yakdirûne alâ şey’in mimmâ kesebû vallâhu lâ yehdîl kavmel kâfirîn(kâfirîne)....
Bəqərə Suresi, 264. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
ellezîne
: onlar
3.
âmenû
: âmenû oldular (Allah'a ulaşmayı dilediler), îmân ettiler
4.
lâ tubtılû
Ənfal Suresi, 42. Ayet:
İz entum bil udvetid dunyâ ve hum bil udvetil kusvâ ver rekbu esfele minkum, ve lev tevâadtum lehteleftum fîl mîâdi ve lâkin li yakdiyallâhu emren kâne mef'ûlen li yehlike men heleke an beyyinetin ve yahyâ men hayye an beyyineh (beyyinetin), ve innallâhe le semîun alîm(alîmun)....
Ənfal Suresi, 42. Ayet:
1.
iz
: olduğu zaman
2.
entum
: siz
3.
bil udvetid dunyâ
(bi el udveti ed dunyâ)
(udve)
(dünya)
: vadinin yakın kenarında
: (vadinin kenarı, kıyısı)
: (edna (yakın) kelimesinin mue...
Ənfal Suresi, 44. Ayet:
Ve iz yurîkumûhum iziltekaytum fî a'yunikum kalîlen ve yukallilukum fî a'yunihim li
yakdı
yallâhu emren kâne mef'ûlâ(mef'ûlen), ve ilâllâhi turceul umûr(umûru)....
Ənfal Suresi, 44. Ayet:
1.
ve iz
: ve olduğu zaman
2.
yurîkumû-hum
: onları size gösteriyor
3.
iz iltekaytum
: karşı karşıya geldiğiniz, karşılaştığınız zaman
4.
Yunus Suresi, 93. Ayet:
Ve lekad bevve’nâ benî isrâîle mubevvee sıdkın ve razaknâhum minet tayyibât(tayyibâti), femahtelefû hattâ câehumul ilm(ilmu), inne rabbeke yakdî beynehum yevmel kıyâmeti fî mâ kânû fîhi yahtelifûn(yahtelifûne)....
Yunus Suresi, 93. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun ki
2.
bevve'nâ
: yerleştirdik
3.
benî isrâîle
: İsrailoğulları
4.
mubevvee
: yerleşme ye...
Rəd Suresi, 17. Ayet:
O, gökden bir su indirmişdir de vadiler kendi mıkdarlarınca sel olmuşdur. Sel de yüze çıkan bir köpük yüklenib götürmüşdür. Bir zînet veya bir meta ara (yıp yap) mak için ateşde üzerine (körükleyib)
yakdı
kları şeylerden (ma'denlerden) de bunun gibi bir köpük (posa hasıl olur). İşte Allah, hak ile baatılı böyle çarpışdırır. Amma köpük atılır gider. İnsanlara fâide verecek olan şey'e (asla, cevhere) gelince: İşte bu, yer yüzünde kalır. Allah böylece misâller irâd eder. ...
Rəd Suresi, 26. Ayet:
Allâhu yebsutur rızka li men yeşâu ve yakdir(yakdiru), ve ferihû bil hayâtid dunyâ, ve mal hayâtud dunyâ fîl âhıreti illâ metâ’u(metâun)....
Rəd Suresi, 26. Ayet:
1.
allâhu
: Allah
2.
yebsutu er rızka
: rızkı genişletir
3.
li men yeşâu
: dilediği kimseye
4.
ve yakdiru
: ve dar...
İbrahim Suresi, 18. Ayet:
Meselullezîne keferû bi rabbihim a’mâluhum ke remâdinişteddet bihir rîhu fî yevmin âsıf(âsıfin), lâ yakdirûne mimmâ kesebû alâ şey’(şey’in), zâlike huved dalâlul baîd(baîdu). ...
İbrahim Suresi, 18. Ayet:
1.
meselu
: mesele, durum
2.
ellezîne keferû
: inkâr edenler, kâfir olanlar
3.
bi rabbi-him
: Rab'lerini
4.
a'mâlu-hum
...
Nəhl Suresi, 75. Ayet:
Daraballâhu meselen abden memlûken lâ yakdiru alâ şey’in ve men razaknâhu minnâ rızkan hasenen fe huve yunfiku minhu sırren ve cehrâ(cehren), hel yestevûn(yestevûne), elhamdulillâh(elhamdulillâhi), bel ekseruhum lâ ya’lemûn(ya’lemûne). ...
Nəhl Suresi, 75. Ayet:
1.
darabe allâhu
: Allah (misal) verdi
2.
meselen
: bir misal, bir örnek
3.
abden
: bir kul
4.
memlûken
: sahip ol...
Nəhl Suresi, 76. Ayet:
Ve daraballâhu meselen raculeyni ehaduhumâ ebkemu lâ yakdiru alâ şey’in ve huve kellun alâ mevlâhu eynemâ yuveccihhu lâ ye’ti bi hayr(hayrin), hel yestevî huve ve men ye’muru bil adli ve huve alâ sırâtın mustakîm(mustakîmin). ...
Nəhl Suresi, 76. Ayet:
1.
ve darabe allâhu
: ve Allah (misal) verdi
2.
meselen
: bir misal, bir örnek
3.
raculeyni
: iki kişi, iki adam
4.
ehadu-humâ<...
İsra Suresi, 30. Ayet:
İnne rabbeke yebsutur rızka li men yeşâu ve yakdir(yakdiru), innehu kâne bi ibâdihî habîran basîrâ(basîran)....
İsra Suresi, 30. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
rabbe-ke
: senin Rabbin
3.
yebsutu
: genişletir
4.
er rızka
: rızık
Nəml Suresi, 78. Ayet:
İnne rabbeke yakdî beynehum bi hukmihî, ve huvel azîzul alîm(alîmu)....
Nəml Suresi, 78. Ayet:
1.
inne
: muhakkak ki
2.
rabbe-ke
: senin Rabbin
3.
yakdî
: hükmeder, hüküm verecek
4.
beyne-hum
: onların arasınd...
Qəsəs Suresi, 82. Ayet:
Ve asbehallezîne temennev mekânehu bil emsi yekûlûne vey keennellâhe yebsutur rızka li men yeşâu min ıbâdihî ve yakdir(yakdiru), lev lâ en mennallâhu aleynâ le hasefe binâ, vey keennehu lâ yuflihul kâfirûn(kâfirûne)....
Qəsəs Suresi, 82. Ayet:
1.
ve asbeha
: ve sabahladı, oldu
2.
ellezîne
: onlar
3.
temennev
: temenni ettiler, dilediler
4.
mekâne-hu
: onun...
Ənkəbut Suresi, 62. Ayet:
Allâhu yebsutur rızka li men yeşâu min ibâdihî ve yakdiru leh(lehu), innallâhe bi kulli şey’in alîm(alîmun)....
Ənkəbut Suresi, 62. Ayet:
1.
allâhu
: Allah
2.
yebsutu
: genişletir
3.
er rızka
: rızık
4.
li
: için, ...e
Səba Suresi, 36. Ayet:
Kul inne rabbî yebsutur rızka limen yeşâu ve yakdiru ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne)....
Səba Suresi, 36. Ayet:
1.
kul
: de
2.
inne
: muhakkak
3.
rabbî
: benim Rabbim
4.
yebsutu
: genişletir
Səba Suresi, 39. Ayet:
Kul inne rabbî yebsutur rızka li men yeşâu min ibâdihî ve yakdiru leh(lehu), ve mâ enfaktum min şeyin fe huve yuhlifuh(yuhlifuhu), ve huve hayrur râzikîn(râzikîne)....
Səba Suresi, 39. Ayet:
1.
kul
: de
2.
inne
: muhakkak
3.
rabbî
: benim Rabbim
4.
yebsutu
: genişletir
Zümər Suresi, 52. Ayet:
E ve lem ya’lemû ennallâhe yebsutur rızka li men yeşâu ve yakdir(yakdiru), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yu’minûn(yu’minûne). ...
Zümər Suresi, 52. Ayet:
1.
e
: mi
2.
ve lem ya'lemû
: ve bilmiyorlar, bilmediler
3.
enne
: olduğunu
4.
allâhe
: Allah
Mömin Suresi, 20. Ayet:
Vallâhu yakdî bil hakk(hakkı), vellezîne yed’ûne min dûnihî lâ yakdûne bi şey’in, innallâhe huves semîul basîr(basîru)....
Mömin Suresi, 20. Ayet:
1.
vallâhu (ve allâhu)
: ve Allah
2.
yakdî
: kada eder, hükmeder
3.
bi el hakkı
: hak ile
4.
ve ellezîne
: ve onla...
Şura Suresi, 12. Ayet:
Lehu mekâlîdus semâvâti vel ard(ardı), yebsutur rızka li men yeşâu ve yakdir(yakdiru), innehu bi kulli şey’in alîm(alîmun)....
Şura Suresi, 12. Ayet:
1.
lehu
: onun
2.
mekâlîdu
: anahtarlar
3.
es semâvâti
: semalar, gökler
4.
ve el ardı
: ve arz, yeryüzü, yer
...
Casiyə Suresi, 17. Ayet:
Ve âteynâhum beyyinâtin minel emr(emri), fe mahtelefû illâ min ba’di mâ câehumul ilmu bagyen beynehum, inne rabbeke yakdî beynehum yevmel kıyâmeti fî mâ kânû fîhi yahtelifûn(yahtelifûne)....
Casiyə Suresi, 17. Ayet:
1.
ve âteynâ-hum
: ve onlara verdik
2.
beyyinâtin
: beyyineler, deliller
3.
min el emri
: emirden
4.
fe
: o zaman,...
Hədid Suresi, 14. Ayet:
(Münafıklar) onlara bağrışırlar: «Biz sizinle beraber değil miydik»? «Evet, dediler (derler, beraberdik). Fakat kendinizi siz kendiniz
yakdı
nız. (Hep mü'minlerin felâketini) gözetdiniz. (İslâm dîni hakkında) şübhe etdiniz. Sizi kuruntular aldatdı. Sizi o çok aldatan, Allaha karşı bile aldatdı». Nihayet (işte) Allahın emri gelib çatdı. ...
Əbəsə Suresi, 23. Ayet:
Kellâ lemmâ
yakdı
mâ emerah(emerahu)....
Əbəsə Suresi, 23. Ayet:
1.
kellâ
: hayır
2.
lemmâ
yakdı
: kada etmedi, yerine getirmedi
3.
mâ
: şey
4.
emera-hu
: ona emretti
Bələd Suresi, 5. Ayet:
E yahsebu en len yakdira aleyhi ehad(ehadun)....
Bələd Suresi, 5. Ayet:
1.
e
: mi
2.
yahsebu
: zannediyor, sanıyor
3.
en len yakdira
: asla güç yetiremeyeceğini
4.
aleyhi
: ona, kendisin...
Zuxruf Suresi, 77. Ayet:
Ve nâdev yâ mâliku li yakdi aleynâ rabbuk(rabbuke), kâle innekum mâkisûn(mâkisûne)....
Zuxruf Suresi, 77. Ayet:
1.
ve nâdev
: ve nida ettiler, seslendiler, haykırdılar
2.
yâ mâliku
: ey malik
3.
li yakdi
: hükmetsin, hüküm versin
4.
aleynâ...
Hədid Suresi, 29. Ayet:
Li ellâ ya’leme ehlul kitâbi ellâ yakdirûne alâ şey’in min fadlillâhi ve ennel fadle bi yedillâhi yû’tîhi men yeşâu, vallâhu zûl fadlil azîm(azîmi)....
Hədid Suresi, 29. Ayet:
1.
li ellâ ya'leme
: bilmedikleri için
2.
ehlu el kitâbi
: kitap ehli
3.
ellâ yakdirûne
: güç yetiremezler
4.
alâ şey'in
Rum Suresi, 37. Ayet:
1.
e ve lem yerev
: ve görmüyorlar mı
2.
enne
: olduğunu
3.
allah
: Allah
4.
yebsutu
: genişletir
Rum Suresi, 37. Ayet:
EE ve lem yerev ennellâhe yebsutur rızka li men yeşâu ve yakdir(yakdiru), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yu’minûn(yu’minûne). ...